9aRt ŞA A Ü GN NC Hirgllk, A 6 6 ASA aat ı v MAR tE AM e8t T L T L UU Holivutta artist çcuklarının VU V yaşayışı nasıldır? Sinema şehrinde yeni birde kilise yapılıyor, evlenmek için yer yer dolaşmaktan kurtulacaklarmış tler arasında bu kimdir, n Pek güçtür... di Lüinin çevirmekte olduğu “Ke- | İlag &si,, filmindeki, çocuk ro- ni , üinin kendi çocuğu seçildi- "lvııçıık. Fakat şimdi bir Ş An muharrir, bu çocuğun al- MHüda olması İâzım geldiğini ğ aYordu. Halbuki küçük “Lüi,, "'*dıl::; yaşmımdadır. Böylece bir devresi geçiyor.. İmtihan hç ş'“ film ticaretile — uğraşan- İl,' .II. ssa Lüinin, kendi çocuğu Rüng Ürte ayni filmde görünme- Bep Azla alâka — uyandıracağını ş“':ıhhiıamm için çocuğu bir d ediyorlar Netice fevkalâ- | Yaşındaki çocuk icap eden | An $i bülbül gibi söyliyebiliyor. lk.,:'k' de çalışkan. Pek âlâ oy - Toli h'ısöı dinliyor. Binaenaleyh Suretle ona vermeği karar- “'ı.l'. v Eöki bir aktör "'Rl:mi" çocuğu, küçükten — beri hıh' * metrelik filme zaten çe- e. Lüi bütün hayatınca, en dli'ı 4 Ve kıymet verdiği şeyleri bi * filme alır. Çocuklarının da %"H ini ve her devredeki afa- _."nı. tesbit etmek üzere riı"'le "'.u'n." ve vaziyetlerde l i Sekmiştir. Vi HB: 'l_îz_ Lüinin fikri şudur: t'h%k Yaşındaki küçüğe — rol & Olursak, diğer iki çocuğu- Ür Yoj SY ol balmanız” * üzin- "'c“lıı,_._ evin içinde kıyamet ko- qnflo!ivutta terbiye lt VÖN Riç SOcuklarından bahseder - Yi ve yeni yetiş- Z "i da kaydetmek versiz * çıktı, Filmin mevzuunu ha- | | zamanlarda, makiyaj birliği ile yüzleri hep birbirine benzemiye başlı- dersiniz? İşte, kaşları hepsininki kadar ince L Işte ayni pozlardan biri. Ayni gülüş... Altına ismini yazmamış olsak, bunun Cin Harlo olduğunu bulup çıkar. ki bif zabit olan ve bir çok harp filmlerinde gördüğümüz bu deli- kanlı; karısıyle birlikte çocukları- nı hiç dövmemeğe karar vermiş- ler, Düşünceleri şudur: | “Biz küçük yaştan itibaren, o- nun, idarecisi değil, dostu olduğu- muz hissini bıirakmağa — çalışaca- VB1Z..ı) Bununla beraber, ilk dostlukla- rı hemen bu küçüğü de kendileri gibi film âlemine çekmek oluyor. Genç Riçard ta, yakmda bir film- de görülecek. Barrimorun kiler Con Barimorun çocuklarını bil- mem bilir misiniz? Con Barimo- run karısı Dolores - Kostello'dur. | Ve ikisi de, çocuklarına tarif edi- lemiyecek derecede düşkündürler. Son defa, hususi yatlarile Meksi- kaya bir gezintiye çıkıyorlar. Ço- cuklardan ikisi de, güvertede, ip- ten büyük bir kafes içerisine almı- yor, Orada öynuyor, orada dalaşı- yorlar. Çocukların yiyecekleri daima ayni neviden olduğu için, bütün seyahat müddetince kifayet ede- cek kadar yiyecek, süt, hattâ suyu bile kendi oturdukları yerden al- mışlar, Con Barimorun küçük oğlu, bu “:“'_""hme yat üzerinde iken yürümeğe başlamış.. Bu yüzden, babasının, fikri bu çocuğunu büyü yünce gemici yapmaktır. Herkes kendi işine Holivutta, şimdi iki mühim şey var ki, pek meraklıdır. Bunlardan : biri,artist Co.E.Bravn'ın, yeni oynı | yacağı filmde bir sirk canbazlığı- | |na çıkmasıdır. Sirk canbazlığı, bu artistin esasen eski — meslekidir. Mektebi bırakıp buraya - girdiği | zaman, ailesi de pek itiraz etme- mişti, Zaten buraya da bir takım şerait altında girilebiliyor, giren- ler disiplinli çalışmaya tâbi tutu- luyordu. Uzun zaman jimnastik dersleri aldı. Ve nihayet, mükem- mel idmanlı bir akrobat — haliyle yeryer dolaşarak, sirkine — hayli , söhret kazandırdı. Filme sonradan iltihak — etmiş- tir. “Al Kapon,, filminde görülen Corc Raft ise, o da şimdi kendi | eski işlerinden birine “baş vuru- | yor.,, Core Raft'ta, bir filmde | boks yapacak, Boks Şimdi en güzel ve görünürde hiç bir kusuru olmıyan artist na- mına * gösterilenlerden biri - olan Carc Raft vaktiyle amatör, profes- yöonel maçlar yapmıştır. — 1921, | 1922 senelerinde 17 maç kazan- r | mış, 5 maç kaybetmiştir. Son ma- düşmez: Ametikan 'ordusünda e- | çt Franki Jerom isminde — biriyle idi ki, Raft'ın burada, kulağı eni- konu yırtıldı. Ve maçtan öyle çık- tr. İyi olmasının tam altı hafta sürdüğünü söylerler. Corc Raft bundan sonra bokstan vazgeçmiş, dansör olmuştur. Oradan da — fil- me,.. Corc Raft'ın en sakındığı şey, ekseriyetle boksör ve pehlivan- larda rastlanan “Karnabahar ku- lak,, dedikleri ezilmiş ve — şeklini kaybetmiş olan kulakmış. Raft'ın kulaklarında böyle bir emmare yoktur. Holivut kilisesi Holivutta en büyük ve en esaslı kilisenin inşasına karar - verildi. Şimdiki halde yalnız plân hazır- Tanmış.. Bina başlanmak üzere, Ve ibadetler, merasim, bir ça- dır içerisinde yapılmakta imiş. . Maksat şudur: Evlenmek icap ettiği zaman diğer şehirlerin kili - selerine gitmeğe neye mecbur kal- sınlar, Kendi kiliselerini kendileri yapacak ve kanunlarının müsaa- desine göre orada — evlenecekler- miş.. Holivuta henüz gitmiş olan İn- giliz aktrisi Madlen Karol'ün do- ğum günü senej devriyesini daha şenlendirmek üzere Franşot Ton isimli artist mühim bir fevkalâde- lik göstermiştir. O da kendi doğu- munun yıl dönümünü, hiç te o gün olmadığı halde, mutadından bir gün evveline getirerek Madlen Karolla birlikte tes'it edecek. “Hayatım sana feda,, — filminin çok sevilen iki san'atkârı İren Dan, Bols, “Masumiyet devri,, di- Ye bir filmde tekrar birlikte görü- neceklerdir. Him WEREEC c Eskiden, eldivenler, basmaka- lıp güderiden yahüt düz renkli |muayyen kumaşlardandı. Maa- | mafih, daha evvelleri, parmakları meydanda, ajurlu eldivenler var - dıya.... Son zamanlarda, gene bunlar, yeni baştan moda olmak temayü- lünü gösterdi. Fakat, kısa bir te- reddütten sonra, bu moda, mecra- şını değiştirdi. Artık, eldivenler, elbise ile as- sorti yani renk ve cinsçe uygun ol- Imağı başladı. Tayyörler Tweenden ise, eldi- venler de ondan... Elbisesinin kıra vatı tafta ise, eldivenler de l"i kumaştan... Öğleden sonra ..ııııe- leri krep jorjetten ise eld"“k_' de öyle... İçlerindeki ajurlar, elbi- selerininkinin motifinden... Bazı şık ka 'ınlar da, çantalari- le ayni deriden yahut ayni kumaş- tan eldivenler — yaptırmaktadırlar ki, bu da, başka tarz bir zarafet teşkil ediyor. B Her hanım mutbağile . . Bu sayfanın içinde sinema ar- tistlerinin kıyafetlerini Fakat, hanımlarımızı ille onları taklit edelim diye züppeliğe sev- ketmemek için taban tabana zıt bir mevzudan da bahsedeceğiz: Mutfak!... Bizde, maalesef, ekseriya, &- vin mutfağı, ikinci derecede ap- destanesi kadar berbat yerdir. (Hoş, apdestanenin de berbat ol- maması lâzım gelir a...) Bir hanım, işe gitse de, gitmese- de, mutfağı ile alâkadar olmalıdır. jileler Artık havalar yavaş yavaş ısın- mağa başladı. Mantolarınız ve u- zun kollu jileleriniz size ağır gel- miyor mu? Geçen gün bir arkada- şın evinde idik, Arkadaşım moda- ya çok düşkün bir hanımdır. Bize Paristen getirttiği son — modelleri gösterdi. Bunların arasında bir ta- nesi fevkalâde nazarı dikkatimizi celbetti. Kavun içi ve eflâtun ka- reli kısa kollu bir jile. O kadar hoşumuza gittiki ki tahmin — ede- mezsiniz Hemen yapmakta - oldu- gumuz dedikoduyu yarıda bıraka- rak ellerimize şişlerimizi — aldık. Ben benimkini beş günde — bitir- dim, Akşam üzeri giydiğim vakit ikocamın da çok hoşuna gitti. Siz de böylebir jile yapamaz mısınız? L g & anlattık. , dar bakımlr ve Kısa kollu — | öğünmelidir! Burasını, adeta misafir odası ka- sevimli bir hale getirmelidir. İnsanm evinde iki odası varsa, birinde yatıyor ve'ö- tekinde misafir kabul ediyor ve ©- turuyorsa, Mutfağı, iştiha açacak ve “aman şurada oturup yemek yi- yelim!,, dedirtecek kadar — güzel olmalıdır. Temiz tutulmuş, tabiatçe yer - leştirilmiş mutfağını, hanımlar, if. tiharla misafirlerine — gösterebil. melidir. (Hatice Süreyya ) Yazlık hasır şapkalar Son gelen Avrupa moda gazete lerinden anlaşıldığına göre Avru- pada hasır şapka yeniden moda ol mağa başlamıştır. Daha şimdiden bir çok kimselerin böyle şapkalar giydikleri görülmektedir. Seneler- ce iş yapamıyan hasır şapka fabri- kacılarının da bu vesile ile biraz yüzleri gülmüştür. Yapılan istatistiklere göre e- kiden giyilen hasır şapka miktarı şimdikinin beş mislidir, halen bu şapkaların en fazla giyildiği mem- leketler, Çin, Japonya, Afrika, ce- nubi Amerika, Meksika ve civarı- dır. Eskiden Avrupanın en şık şap kacı vitrinlerinde duran panama şapkalarınım ekserisi şimdi zenci - lerin kafasındadır.