15 Afustos 194. CUMHURÎYET A B E > Pâkisfanın resmen doğuşa ünün haberlerine göre Fa kistanm resmen doğuşu dün, Karaçi şehrinde yapüan tö renlerle ve şenliklerle tes'id" olunmuş Büyiik Britanyanın Hindistan Kral Na ibi Lord Moııntbarten, Karaçi' ye gide rek, şimdiye kadar hükumetinin elindı bulunan yetSdleri, FaJiLs'.an devletinin şefliğini deruhde eden Mebmed Al: Cinna'ya devrctaıiş ve böylcce Tarih, büyük, miihim ve uğurlu bir doğuşa şahid oln.uştur. Pakistaııın tarih sahııesine yeniden doğnıuş olduğu sırada Hindistan da hür ve müstakil hir devle olarak aynı şelsüde nıuksdderatma sahib oluyor ve doğu diinyası bu ild büyük devletin doğuşunu birlikte kutlularaak imkânını ve bahtiyaruğını elde ediyor. Pakistan dcvletinin kuruluşu ve bağımsız bir varlık olarak tarih sahnesine duğuşu, şüphc yok ki büüin islâm âlemini derinden se\indirecek ve son senelerde kcmaülc ve ihtişamile göze çarpan islâm kalkınmasını kat kat hızlandıracaktır. Pakistan belki de yeryüzündeki en bü;. iik i«lâm devlcti olaraktır. Bu dünyanın en büyük islam devletile yeryüzündeki bütün müliimanlar arasımla en samimî dostlıık, daha doğrusu en kuvvetli kardeşlik büküm sürecek, islâm canıiası bu sayede kuvvet bulacak, islâm kalkınnıası dnha sağlam ileri adımlar atacak, ellıasıl barışı dcstekliyen ve beşerin refalıa kavusmasım biitün kuvveüle ö?!eyen büyük bir kardeşlik manaurn?si eleîe vererck daha parlak bir isfikbale do^ru yiiriiyecektir. Bilhassa biz Türkler. Pakistan devIetinin doğuşile herkesfcn daha fazla alâkalıjız. Islânıiyet Hindistan kıvılarına gerçi Milâdın yedinci asrından başIıyarak girmeğe başlamıMı, fakat islâmiyeti Hindistanın içlerine sokanlar ve yayanlar. Hindistanda islâm devletleri kuranlar, biz Türkleriz. Ga7neli Mahmudlar. Timurlar, Babiirler, Ekberler, hem ırkımıza şeref veren, hem Hindistan gibi düııyanın en eski medeniyet yurdlarının yerinde yeni mcdeniyetler kuran büyük kahramanlardır. Bugün yeni doğan Pakistan. bu kahramanlann halcfleri o!an insanların elile kurulmaktadır ve bunlar, yainız nıhan deiŞil. ırkan da bİ7İm öz kardeşlerimizdir. Onun için bu tarih sahnesine yen] doğuştan dolayı herkesten fazla sevinmek ve herkesten önce bu doğuşu kutlulantak bizim hakkınıiTdır ve vazifemizdir. Bu hak ve vazifeyi yerine getirmek üzere Pakistanın doğması için çahşanlan ve uzun sencler mücahede edenleri, bu uğurda her fedakârlığı göze alanlan candan tebrik ediyor, bu uğurda ölenlerin hatıralarını anıyor, yeni doğuşun dünya için tığurlu, islâm âlemi için meymenetli, sulh için kuüu olmasını temennî ediyor, Pakistan devletinin şeflerine muvaffalayetler diliyoruz. Ömer Rıza DOĞRITL Yunanistanda j savaşlar siddetlendi Baftarafı 1 ind sahijede tanı himaye için tedbir almağa hazır özel muhabiri bildiriyor: bulunduğuna dair Amerikan murahhas: Kuzey Yunanistan bölgesinde asi çe tarafmdan yapüan beyanaü bildiren telerin yer yer tekraır faaliyete geçmele Lake Success haberleri, demir perde ri, bu asilerin yakın bir zamanda geniş ötesinden gelen endişe verici haberlerin ölçüde harekâta geçeceklerine alâmet sebeb olduğu muzır tesir ve cereyanlara sayılmaktadır. karşı büyük ve mesud tepkiler yarataAsilerin son ikl hafta zarfında göster caktır. dikleri faaliyetie başlıca dört maksad Atina 14 (AJ>.) Bugünkü basm hatakib ettüleri zannedilmektedir: Hüku berlerine göre, dün akşam geç vakit met kuvvetlerini dağıtmak için her is güney Peloponezde Kalamata bölgesintikamette ayrılık yaratmak, tenkil ha de iki jandartna taburu ile makineli türekâtmuı asilere verdirdiği kayıbları fek ve el bombalarile mücehhez takrikapatmak üzere genc köylüleri zorla ben 250 kişilik bir çete arasmda şiddetli asi saflarına almak, Bulgaristanda ve bir çarpışma cereyan etmiştir. Yugoslavyadaki kaenplarm ihtiyaclannı Atina basmı, 500 kişilik diğer bir çekarşılamak için yiyecek toplamak, köy tenin, Ksente'nin kuzeyindeki Irain kölü halk arasma panik saçmak, yünü yağma ettiğini bildirmektedir. Batı Trakyada sık sık vuku bulan Batı Trakyada Türk köylerine baskın baskm ve musademelerin çokluğuna Batı Trakyada çikan Trakya gazet rağmen, asilerin her zamanki gibi ve slnin son sayısmda okudujumuza göre, daha ziyade Makedonyaya göz dikmiş oldukça kalabalık bir çete grupu, geçen olduldarı zannedilmektedia Zira bu böl pazar gecesi Gümülclne İle Şapçı ara:ede, hudud boyunca asilerin oldukça smdaki Karacaoğul, Çelebi, Ballahor, kuvvetli bir durumları vardır ve gerek VaJuf ve BaserU adlı Türk köylerinl coğrafî vaziyet. gerekse arazi bünyesi basmışlardır. Çeteler, evlerde bulduklan bakunmdan bölge, derinliğine sızma ha gıda maddelerile hayvanları, çeteci kareketine müsaiddir. dmlar da iğne, iplik çamaşır gibi ev eşDiğer taraftan, Amerikanın Yunanis yasmı almışlardır. llllllllllınuıııııııııı • • • • Merak ediyoruz.. • Arada bir gazetelerde okuruz: • «Kostik soda kıtlığuıdan sabun fab• rikaları duracak, j «Kostik soda ihtikârı başladı, : «Kostik soda tevzi edilemiyor> İ. Falan filân... | Bu günlerde gene sabun yüksel• meye başladı. Sebebi gene kostik soda • yokluğu imiş. İ Çay yetiştiriyoruz, lâstik ağacı di• kiyoruz, milyarlara varan bir sanayi • plânını realize etmek üzereyiz. Bu • arada kimya sanayii de var; hattâ : bunun için bir de beynelmilel âlim jgetirttik. • Biri bize sona: • A mübarekler, memleketiniz • zeytinyağı ve sabun memleketi. Hafta • sekiz, gün on dokuz kostik soda kıt: hğına uğruyorsunuz Şu milyaruı : içinden bir küçük kostik soda fab: rikası yapıverseniz ne olur?.. Kimyager olmadığımız için cevab • veremiyoruz ama, kimyagerlerin biri • kandırıcı bir cevab vereceklerinde de : ümidimiz yok. Bu bizim sanayi kumlurken niçin jkurulduğunu bilseydik, belki buna j da cevab bulabilirdik. Kelepçe hâdisesinde yeni Baştarafı 1 incı gahijede dan mevkuf olarak İzmire sevkedilmiş ve Cezaevine konmuştur. Kendisi Cezaevinden mevkuf olduğu hissini uyandırmamak İçin yaya olraak ve serbesteç malıkemenin bulunduğu binadaki adllye nezarethanesine götiirülmüştür. Halbukl diğer gazeteciler doğruca mahkemeye çıkmışlardır. Yani bunlar İzmire gayrimevkuf olarak gelmişıer ve Cezaevine ve adliye nezarethanesine uğramadan mahkeme salonuna çağırıldıkça çıkmışlardır. HalbukJ adliye nezarethanesinde bulunan Fuad Arna, duruşması sırası gelince nezarethaneden ellerine kelepçe vurularak mahkeme salonuna sevkediimiştir. Puad Arna, adliye binasınm blrinci meriivpnini çıkar çıkmaz. mahkemeye daha gelmed?n. orada, bulunan jandarma yüzbaşısı bu vaziyeti görünce derhal kelepçeyi çıfcarmış ve kendisine blr yanlışlık olduğunu söyllyerek özür beyan etmlştir. Puad Arna sarsğı irkaç gün oluyor, bizi ikl türlii bizi: Gazeteci ve Şehir Meclisi üyesi olarak. Çırpıcı Arteziyen kuyuları açıi:ş resmine çağırdılar. Fek gitmck isienıeciim. Açıhş rcsimlcri tıararetli oluyor. Belki hırpalanırım. dedim; fakat sonradan şehre sn veren bir tesisi gtirır.ek arznsu galebe çaldı. Bclediye onündeki otobüslerden birine bindinı ve çırpıcıya gittim. Ya efendim. şehir içinde kısa mesafelerde bindifimiz için biz bu kinıyon bozması otobüslerin adamı ne kadar sarstığınm pek farkına, galiba vanmyormnşuz. Küşiö resınine vaitinde yetiştik. Arabadan indikten ve yarım saat de erkânın gelmesini bekledikten sonra dahi yorgunlugiim geçmedi. Hattâ hayli gani olan büfe bile beni dinlendiremedi. Dönuşü kaptıkaçtı ile yapmama rağmen önce turşu gibi oldıım ve aklıma Hocamn şu fıkrası geldi: Veremle mücadele Baçtaro/ı 1 inei sahifede letlerara.<:ı 4 üncü bakteriyolojl kongresinden dönen Dr. Talât Vasfl öz'ün, tüberkülczla savaş konusu üzerindekl kongre çalısmaiarile, B.C.G. aşısı tatbıkaü sonuçian haklanda verdigi açıilamalar, ilgi ile dinlenmiştir. Esasen blr senedenberi Sağlık ve Sösyal Yardun Bakanlığınca önemle ve ciddlyetie takib edilmekte olan verem s?.vaşında, daha başanlı ve verlmli «onuçlar sağlanacağına kanaat getlrllen B.C.G. a^ısıcm, yurdumuzda da en uygun bir tarzda blr an evvel tatblkl, görüşmelerde ön plânda yer alnuştır. Bu maksadla, Ankaradan bakteriyolog Abcülkadir Çileslzln, İsianbuldan bkt. Nureddln Onurun ve İzmlrden bkt. Şe>kipin Bakanlıkça. Kopenhaga gönderilmeleri lâboratuar ve enstitülerde memlekitimizde ve bilhassa halTcm kesafetle bulunduğu mahallerde, otuUarda, fabrikalarcia vesair yerlerde süratle genlf ve tesirll bir surette bu aşı tatbikatına geçilmesi, aynca bu yerlerde de diğer bölgelerde çahşacak doktorlann haarlamp yetiştirilmeleri kararlaştırümıştır. Büyük milletler, yarmki havacılık için öyle inanılrr.ası güç programlarla çahşmağa başlamışlardır Jd, yüriiyüşümüzü, imkân elverdiği kadar, bu gidişe göre ayarlarMk zorundayız. Türk Hava Kurumunun başarısı i?in eîimizden geleni esirgemiyelim. «CÜMHUKİYET» in Tefrikası: 38 Baştarafı 1 inc* sahijede kalmıyor, glttlkçe vüs'at peyda ediyor. iındi bütün dünya haklkatte müdahaenln kimln tarafından yapıldıguu ve Yunanistanı tehdid eden haklkl tehllenin nereden geldiğinl bilmektedir. Yunanlılarla onlara ilham verenlerin mantık ve aklısellmle ftlâkalan var mıdır? Yunanistan meselesinin Güvenllk lonseyi tarafından müzakere edilmealnl bir nevl spor telâkkl ediyorlar. Arlavudluk, Bulgaristan ve Yugoslavyayı tham etmek bahsinde Yunanlılar Agıerikahlarla ve Amerikalıiar Yunanlıarla yanşmaJrtadırlax.> Gromyko, Bulgaristan, Yugoslavya ve Amavudluğun hlç bir tecavüz hareke;inde bulunmadıklarmı söyl«nl$ ve A»ustralya tarafından sunulan İki takirle Amerlka tarafından sunulan takrlrln kabulüne İmkân bulunmadıgını, ünkü Yunan meselesinl halle yarayamıyacagını lddia etmiştir. Gromyko eski fikrinde ısrar ediyor Gromyko, Birleşü Amerikanm niçin .irdenbire Yunanistanda daha kesin bir arekete girişmeyi kararlaşürdığıra sormuş ve şunları ilâve etmiştir: Eğer değişmi? olan bir çey mevcudsa o da Amerttan askerf teçhizatıım Yunanistana gelmeğe başladığını biliren basm haberleridir. Şimdi Yunan [emokratlan eskisinden daha ziyade urşunla vurulmak tehlikesine maruzurlar.ı Gromyko, Birlejik Amerikanuı Yunan meselesinl hal için cidd! bir t«?ebbüs apmadığmı, fakat <siyasî bir oyun> oyadıgını llerl «ürmüş ve bu hareketin ^onseyde muzır bir hava yarattıgını >eyan ederek şunlan söylemlştir: < Bu durum karşısında, Birleşrniş Milletlerde işblrliğl rihniyetinin yıkılmasmı görmek lstiyenler ellerinl uğu?urmaktadnlar.> Gromyko, daiml bir hudud komisyounun tesisini sağlıyan herhangi bir hal aresine de yanaşmamıştır. Gromyko'nun dakika süren demecl, geçen salı günü onseyde ileri sürülen Amerikan gorüüne ilk resm! cevabı teşkil etmektedir. Sovyet heyeÜ müşahidler gönderilmesi teklifini de reddetmekte ve böyle ıir tedbirin Amavudluğun, Bulgarista•un ve Yugoslavyanuı hakimiyetinl üılâl lahiyetinde olduğunu ileri sürmektedir. romyko netice olarak çöyle demiştir: « Yunanistan meselesi Amerikan e Avustralya karar suretlerinde teklif edilen çarelerle haledilemez. Çünkü bu areler ancak bir veya öd memleketin enfaatlerine uygun olabilir, fakat devetler arasındaki iyi komşuluk münasebetlerinin gelişmesine hizmet edemez. Bu itibarla Birleşmiş Mületler için de aydalı değildir. Konsey Yunanistan hakkındakl oıü:akerelere gelecek sah günü devam edecektir. Kcnsey Yunan meselesîni dün de tâlik eHi Londra 14 (a.a.) Daily Graphic gazetesi, Stalin'in halefi ki m olacak? sualini sormakta ve rcuhtemel bazı adaylaruı evsafını gözden geçirmektedir. Söylendiğine göre, Molotov'un Stalin'e halef olmasj ihtknali, bir gösteri sırasında genc kızlardan teşekkül eden bir heyetin kendisine bir demet çiçek vermesinden sonra artmıştır. Molotov, Stalin'le birlikte bu heyetten bir demet çiçek almış olan yegâne şahsiyettir. Buna mukabil, komünist partisinin eski mensublarından ve Ukrayna Başbakanı Krişev'in Stalin'e halef olması üıtimali azalmıştu ve bu şahslyet son zamanlarda tertib edilen önemli törenlerde görülmemişür. Bundan iki sene öncesine kadar adı bile duyulmamış olan ve fakat bugün meşhur bulunan genc Mikhail Suslov, geçen hafta bir geçid resmi esnasında Stalin'in locasında yer alcnış bulunmaktaydı. Stalin'in halefi kim olacak? Genç kızını ağaca asan baba Adana 14 (Hususi) Mersinin Kalegediği yaylasuıdan Durmuş, iki gün evvel jandarmaya müracaatle, 16 yaşındaki kızı Behiyeyi, bir ağaca asılı ve ölü olarak bulduğunu söylemiş ve tahkikata geçilmişti. Tahkikat sona ermiş ve babakız arasmda çıkan bir kavga neticesinde genc kızm, babası Durmuş tarafından öldürülerek ağaca asıldığı kanaatine vardmıştır. Durmuşun 19 yaşındaki kızı, bu hâdisenin yegâne şahididir. Durmuş, tevkif edilmiştir. Ampul fabrikası kuruluyor Ankara 14 (Telefonla) Türkiyede bir ampul fabrikası kurulması için geçen sonbaharda General Electric firması tarafmdan yapılan teşebbüsler müsbet şekilde neticelenmiş, sözü geçen firma ile İş Bankası ve Vehbi Koç müessesesi arasmda bir anlaşmaya varılmıştn. Kurulacak şirkete sermayenin yüzde 60 ını General Electrie, yüzde 25 ini îş Bankası, yüzde 15 ini de Vehbi Koç Müessesesi temin edecektir. Ampul fabrikası, îstanbulda Havagazi tesislerinden birlnin civarında kurulacaktır. General Electric firması, sermaye olarak nakid yerine malzeme sağlamak arzusundadır. Fabrikanın kurıılacağı yer bugünlerde kesin olarak tesbit edilecek ve inşaata süratle başlanacaktır. İlk tahminlere göre, yeni ampul fabrikası iki yıl lçmde tamamlanabilecek ve faaliyete geçecektir. Fabrika ampulden başka çeşidli elektrik levaamı da yapabilecek ve Türkiye ihtiyacmın be? mlsll fazla miktarda ampul imal ederek Ortadoğu piyasasmı da besliyecek kabiliyette olacaktır. Başmakaleden devam lâtlandırabilirdik. Kırtasiyecilik ve eski devlet zihniyetinin dar kalıblanndan bir türlii kendimizi kurtaramanıış olmamız hazindir. Evvelki sene, zirai istihsalimizi arttırmak için olağanüstü gayret harcamak zorunda olduğumuzu, hattâ gerekirse ordu birliklerinden de bu hususta isiifade edebilcceğimizi bıırnya yazdığım zaman, bir Bakan bana gülmüş: Canım yapma Allah aşkına, öyle şey olur mu? Demişti. Sayln Bakanın fikrine göre dışarıdan makine ve kimyevî madde gönderilmediği takdirde, ziraî vaziyetimiz, üç aşağı beş yukan şimdikinden farklı olamazdı. O Bakan bugün hükumette değildir. Fakat aynı zihniyetin biitün haşmetile hâlâ onun sandalyesinde oturduğunu işte Pariste toplanan şu hububat konferansı bize isbat ediyor. Traktör istiroruz. pıılluk isliyornz, giibre istiyoruz. Verin de yardunıruza gelelim, diyoruz. Bize düııyanın malzemesini göndetseler, parası mukabilinde dünyaya ,apacağımız yardım zatcn devede kuak kabilinden bir şey olacaktır. Kendimizi fevkalâde ehemmiyetli görmek ve herkesi bizimle meşgul sanmak zaten bir hatadır. 1948 den sonra artıracağımız mahsullerimize de sakın azla bel bağlamıyalun. Çünkü o zamana kadar ya dünya istihsali normal hacmini bulacak, yahud da Üçüncü Cihan Harbi ortalığı yeniden kana boğacaktır. Ekonomik gelişmemiz hesabma miihim bir fırsat kaçmış. gitmiştir. Vuslat gene mi kaldı, güzel, fasll bahara? NADİR NADİ İsfilısal pciimiiz böyle mi artacak? Baştarafı 1 inci sahiiede nalarda daha şimdiden millî bayraklar d?l?aİ3nmaktadır. Pakistan ve Hindistanın yeni bayraklan Pâkistanm bayrağı yeşil zemin üzerine akulî bir beyaz hat çekümiş çekildedir. Yeşil zeminin kö^esinde Müslümanlarm alâmeti olan beyaz ayyıldız vardır. Müslüman Birliği tarafından ilân edilmiş olan beyaz hat, Müslüman olmıyan azmlıkları temils etmektedir. Hindistan dominyonunun bayrağı, safran sarısı. beyaz ve yeşil renklerden teşekkül etmektedir. Bayrağm ortasmda bir tekerlek vardır. Lahor ve Pencab'da kanh hâdiseler Lahor 14 (A.P.) Dün burada Müslümanlarla Sihler arasında, beş aydanberi en şiddetli çarpışma olmuş ve ölenlerin sayısı 100 ü geçmiştir. Bunlaçın hemen hepsini Sihler teşkil ermektedirBir hastaneden verilen malumata göre, dün sabahtan akşama kadar getirilen yaralılardan 105 i ölmüştür ve bunların 99 u Sihtir. Kral Naibine Lordluk unvanı verildi Londra 14 (AP.) Başbakanlık Dairesinden bu gece resmen bildirildiğine göre, Kral, sonuncu Hindistan Naibi Viskent Louis Mountbatten'e Lordluk unvanı tevcih etmiştir. Pakistan Meclisinde Karasi 14 (a.a.) Lord Mountbatten bugün Pakistan Meclisinde İngiltere Kralının usul ve an'ane veçhile yeni devlete uzun ömür ve refah dileyen mesaını okumuştur. Dr. Cinnah'm teşekkürlerinden sonra Meclis, muayyen olmıyan bir zamana kadar talik edilmiştir. Bağımsız Pâkislan ve Mareşal, dün AksarayD. P. merkezini ziyaret etfi Hindistan devletleri Balkan tahkik heyeti Balkanlarda tahkikat yapan Birleşmiş Milletler heyetinde Kolumbiya delegesi olan Mr. Samln, şehrknize gelmiştir. Kolumbiyalı delege, kendisile görüşen bir arkadaşımıza şunlan söylemiştir: « Istanbula gezmek ve istirahat etmek için geldim. Balkan Tahkik komisyonu daimî olarak kahnıyacaktu:, on bir devletin iştirakile muvakkat olarak kurulan bir komisyondur. Gayesi Balkan devletleri arasında muvazeneyi ve anlaşmayı temin etmektir. Komisyonun siyasetle hiç bir alâkası yoktur. Dört gün sonra İstanbuldan hareket ederek vazifeme başlamak üzere komisyona iltihak edeceğim.» 50. • bunun üzerine: «Böyle şeyler olur» diye cevab vermlştir. AJTII bina içindeki adliye nezarethanesinden mahkeme salonuna sevkedilirken P\ıad Arnaya kelepçe vurulmasınm sebebi tahkik edilmiştir. Ortada bir kasid mevcud olmadığı anlaşılıyor. Ş07İ3 ki, adliye nezarethanesinden sanıklarm mahkeme salonuna sevkleri sırasında ellerine keîepçe vurulması usuldenmiş. Nezarethanede bulunan onbaşı ağır ceza sanılkarına aid olan bu usule uyarak Puad Arnaya bir kaç dakika için kelepçe vurmuş oluyor ve böylece ortada bir Jandarma onbaşısınm takdir;le vukua gelmiş bir yanlışlık vardır. Bunun tek sebebi Puad Arnsmn diğer gazeteci arkadalşanndan ayn olarak mevkufen Cezaevine gitmesi ve oradan nezarethareye geçmesi ve nezarethaneRahınetli bir gun çift sürerken sapanı den mahkeme salonuna gltmek yolunu ökiize baghyan iki kayıştan biri kopmuş. ihtiyar etmesidlr. Hoca da orada hemen bir ip tedarik edememiş, s3ni;inı çıkanp sapanın bir tarafinı onıınla bağladıktan sonra öküzü haylamış. HajTan açılıp da tülbendden yapılmış sarık kopuverince Hoca sarığa: İstanbul bağımsız milletvekili Mare Düdüğüm. gör bak, kayış neler çeşal Fevzi Çakmak, dün Aksaray Dekiyor! demiş. mokratlarının daveti üzerine Aksaray Ben de bu yorgunlugu hissedince akD. P. merkezine gitmiş ve parti menlırna her gün otobüs adı verdiğimiz bu sublarile hasbıhalde bulunmuştur. Fatih ilçesi idare heyetinden Ferid kamyonlarla taşıdıgımiz insanların ne Assoyun konuşmasmı mütealtıb söz hale geldiklerini düşündüm. » alan Mareşal, kendisine gösterilen bu Yirml scnc, belki daha fazla oluyor, kabil itimad ve teveccühün yaşlı olan kalbinde derin izler bıraktığını, vaâye Parise ilk gidişimde afal afal sok&klartin pek müşkül bir safhaya girdiğini, en da do!aşıyor, duvar ilânlarını okuyarak basitine vanneıya kadar miUetin kal vakit geçiriyordum. binde yaşıyan hürriyet aşkınm onun Kırmizı kâğıd üzerine basılmiş ve için çalışanlan muvaffakıyete götürece «Skandal» serlevhasını taşıyan blr ilân ğini, ufak hâdiselerden müteessir olma dikkaiimi çekti, okudum. Şu mealde idi: yıp çclik gibi kalmak lâzım geldiğini «Salhancye giden domuzları taşıyan söylerr.is ve hemşerilerine dileklerinin kamyonlarm llstik tekeleklerl şişirma olduğu halde Paris otobüslerlnin tekerne olduğunu sormuştur. Edremid D. P. başkanı Muharrem lekîerl tıkızdu. İnsanlan bu tekerlekler Tuncaym konuşmasmdan sonra söa alan üzerinde taşımak bir rezalettir.» Ferid Assoy ile D. P. Karagümrük başUnutmayın, ey sevgili okuyueularım kanı Maummer, vergi ve vergi sistemi ki; Avrupada kasablık hayvanlar yaya miz üzerinde tenkidlerde bulunmuşlar, yürümezler. Salhaneye kadar kamyonHürriyet Misakmtnr tatbikinde yer yer larla taşınırlar. Çünkü hayvan yururse karşılaştıkları güçlüklerin ne zaman hem okkasuıdan kaybeder, hem etleri sertleşir. sona ereceğini sormuşlardu. Mareşal, bunlara cevab vererek Hürİşte Parislileıin duvarlara İlân «sariyet Misakuım mukaddes olduğunu, rak şikâyet ettikleri şey, kasablık dobunun yakın veya uzak zamanda mut muıları taşıyan kamyonlann tekerleklaka tatbik edileceğini öylemiştir. leri hava ile ştşirilmiş oldnğu halde, o Bir parti mensubu Mareşala, işçl ol zamanlar. insan tüŞiyan otobüslerin tıduğunu, bugün kazandığını bugün ye k)j yani yekpare ve katı lâstik tekerdiğini, yarın çahşmazsa aç kalacağmı Iekli olması imiş. söylemiş ve: Şimdi oradan buraya geçlyonım. Harb « Seçtiğimiz milletvekilleri bize senelerinde duyduğumuı zaruret üzeriyüzlerini çevirdiler, gelip derdlerimizi yük taşımaya mahsus kamyonlardan sormuyorlar» demiştir. otobüs yaptık. Bu arabalarda yolcuları Mareşal, sanatkârı tatmin edecek ee hele bizim sokaklarda sarsıntıdan kovablar vermiştir. ruraak için yapılmış hiç blr amortisörü Saat 17 de Aksaray D. P. merkezin yoktur. İstanbulda, taş, odun, kömür ve den alkıçlar ara?ında ayrılan Mareşal, balkabagı taşıyan arabaların tuerino Karagümrük ve Fatih D. P. merkezle karoseri nydnrdanuz mu oluyor, bir orini de ziyaret etmiştir. tobüs. İşte bu ayıbdır. Belediyenin yeni oRüşvet ahrken tobüsleri gelince onların da gelmesl Bursa 14 (Telefonla) Mudanya gecikmiş ya! Bu da ayn bir dava arTapu cnemuru Celâl, Umurbeyli bir va tık bu halkı kamyonla taşımaktan vaztandaştan 79 lira rüşvet alırken suçüstü geçmeli ve İstanbul Be'.ediyesi falan yakalanarak adalete teslim edilmiştir. tarihten sonra kamyondan bozma otobüs seyrüsefprini menedecegini şimdi, Hâdise şu şekilde cereyan etmiştir: Köylü vatandaş, işinin yapılmasmı den Uân ederek halkı bu azabdan. ba memurdan rica etmiş, Tapu memuru sarsıntıdan kurtarmalıdır. Kendi halkına hürmet eden bir BeleCelâl de 150 lira istemiştir. Pazarlığı müteakıb, Umurbeyli vatandaş derhal diye, o halkı odun ta$ır gibi taşımaa. kaymakama giderek durumu anlatmış, B. FF! F.K alınan tertibat sonunda Tapu memuru Celâl, paraları aldığı suada suçüstü yakalanmıştır. nci Sayısı Çıktı. Uludağda bir çam ormanı yandı Bursa 14 (Telefonla) Dün gece Uludağın Cennetkay» mevkllndekl Çamlık tutuşmuştur. Sulupınar nahlye müdürü Esad Alkanla orman mühendlsîerlnden Mustafa, söndürme teşkilâtlle derhal yangın yerine gîtmişlerdir. Verem Sanatoryomundan da alm&n eklpln yardımlle 10 saatlik blr çalışmadan sonra yangın sondürülmüştür. Yanan orman mlktannm 16 hektar olduğu tahmtn edlllyor. Futbol talimatnamesinde miihim tadilât yapıldı İS üncü sayısı bugün çıktı. «Selâmet» in Bayram nüshası bu gün intişar etmiştir. Mecmuada Ömer Rıza Doğrulun, Prof. Ebülulft Mardinin, Prof. Hamdl Akseki'nln, filozof Mehmed İkbalin, Prof. Abdürrezzakın, Prof. Zeki Alinin, Prof. Ta Hüseyinin kıymet11 yazılar vardır. Tefsiri Şerif ve Hadisi Şerif her «TnaTiTH gibi son derece parlaktn*. Mevlânanın hikâyesi, Imamı Azam tefrikası devam etmektedir. Olgunlugu ile ve güzelUğile temayüt eden bu nefis mecmuayı mutlaka okuyunuz. Beden Terbiyesl Merkez tsüşare Kuruhl Ankajada yaptığı ıon toplantıda futbol taLmatnamesinde mühlm bir tadilât yaparalc kulübleri ötedenberi üzen bir davayı kokündea halletmişür. tstanbulda mevcud 47 kulübü, Futbol Ajanile beraber on iki »ışiden mürekkeb blr tertib heyeti İdare ediyordu. Birlnci v« Iklnci küme kulübleri arasında yıllardanberi blr dedlkodu ve geçimsulilc mevzuu olan bu mesele nlhayet en makıü bir geklinl bulmuş ve bu yıldan itibaren d« yürürlü|e ginaek tUere Merkez İstisarc Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Yeni kabul edilen futbol talimatnamesina gSre: 1 SeUz kulübden mOteşekkU olan biriDd kümeyl dört, diğer gerl kalan küme« leri de gene dört klşiden müteşekkll tertib heyeüeri İdare edecektir. 2 Futbol Ajanı her ikl heyeto de ba«kanlık yapaeaktır. S Blrinci küme kulübleri cumartegi güıılerl Şeref v* Vefa ıtadında, paıar günlert Fenerbabçe ve Şeref stadında maçlarını oyruyacaklardir. 4 BMnd küme hariclnde kalan kulübler maçlarını pazar günlerl; Galatasaray, Vefa. Barutgücü. Haydarpaşa, yetistiğl takdirde Anadoluhlsar va Eyüb sahalarında yapacaklardır. 5 Blrtncl Icüma kulübleri yüıde on bölge hlssesl ayrıldıktan sonra. her takım kendi oynadıgı maçın hasılâtını alacaktır. Blrinci küme kıüüb murahhaslarının da lşürak ettigl toplantıda albtrllğile hazırlanan yeni tallmatnamenln suratle kabul edilmij olması mııhltte büyük blr memnunlukla karjılanmıstır. Büyük ve küçük bütün kulüblerin ayakta durusunu eaglıyan yeni kararlarm memleket futbolunda hayırlı neticeler vereceğinden emln bulunuyoruz. Profesyonellik talimatnamesi hanrlandı Beden Terbiyesl Merkez tstigare Kurulu son yaptığı toplantıda profesyonellik talimatnameslnl yeni ba$tan gözden geçirmlştir. Profesyonellik talimatnamesi Merkez Ittişaro Kuruiunun yapacağı toplantıda tajdlk edllecekür. 20000 Mısırh Hacca gidîyor Kahire 14 (a.a.) Anadolu Ajansısm özel muhabiri bildlriyor: Londra 14 (a.a.) İngillz İmparatorBu yıl Hacea giden Mısırlı hacılann luğu Genelkunnay Baskanı Mareşal sayısı 20,000 kadardır. Bu hacılar adam Montgomery bugün Northolt hava ala başına vasat! 100 Mıstr llrası olmak üzere 2 milyon Mısır lirası sarfedeceklerdlr. iından Almanyaya hare&et etmiştir. Montgomery Almanyada Çocuğunuz için en iyi Bayram hediyesi bir Doğan Kardeş abonesi. YıHık: 5 lfra. P. K. 2217 Beyoglu Denizli mebusu Safder Münlr Bey d« kendisinl evvelâ sinirlendiren, sonra da baskaları kadar gulduren çu hoş mac«ra İle karsılasmıs.. Gözlüğünün arkasından fışkıran asabt bafaşlarının arasmdan füphe kahkahalan yükselerek üstüste bir kaç defa anlattı durdu. Şuraya yan razife bu vazüenln ne olduğunu biz sormadık, o da aöylemedl yan da gezmek için geldik. VIyananın kadınlan ötedenberi meshurdur, diye isitiriı. Hâşâ, hani bir kötö maksadla değilM yol yordam, dil biknediğimiz için, rehberliklerinden faydalanmak ve beraber hoşça zaman geçdrmek niyetile şöyle ayaküstü tanıdığınuz, eli ayağı düzgün sık giyinmiş bir hanımcağıa aldık, çaya götürdük. Giîzel fransızca konuşruğu için sohbetll* de oyalandık Oradan kalktık, Zachar'da mükellef bir yemek yedik. Theater an der Wien'de o akşam Riehard Tauber'in baş rolünü oynadıgı bir operet temsili vardı. Loca tutmuştuk. Güle oynaya onu da seyrettik ve kadmcağızı otomobille evinin kapısırun önüne kadar götürdük. Yani kendisinden, başka hiç bir ferlakârlık talebinde bulunmadık. Veda ederken aşırı hürmetimizi göstermek için rnübarek elini de muhabbet ve samimiyetle öptük. Sayın bayan kaldnımm üstünde bir eii arabanm kapısında iki üç saniye hareketsiz durdu kaldı. Sonra bana: Lutfen gelir misiniz, dedi, size mahrem bir şey söyliyeceğim.. Arkan var âbâncı Ama, onun aksî de var., şimdl birden hatırlıyamıyacağım. Edebî muvaffakıyeti yalnız bir iki piyes yazmaktan ibaret kalmış, liseyi bitirdiği günden başlayarak dizlerine romatizma indigi ana kadar olan yülarını içki masasmda, etek peşir.ds^ mondain âlemlerde geçirmiş bir Frsnsız muharriri de «vah vah ömrüm heba oldu, hep eğlendim, gelecek nesillere kaiacak adamakıllı bir eser meydana çıkaramadım» teessüfünü izhar etmiyor mu? Bu hovarctenm sdinı.. ben sana söyleyivereyim: Georges de Porteviche canım.. velhasıl ne o, ne bu Astahof, ikisinin ortası.. E.. sen de demek konferans dönüşu hariciyeye girdin.. pek memnun görünmüyorsun ama. iki sene içinde başkâtib oluvermek de fena bir şey değil.. hem sen, benden epeyce gencsindir de.. Vallahi, şimdilik şikâyetim yok.. yalnız ssfirimiz henüz gelmediği için gökle yer arasmda asılı gibi duruyonız. Bu hal canum sıkıyor.. Bende de başka bir derd var.. biZİmkiler koca Almanyayı maslahatgüYazan: AHMED HİDAYET REEL zarlıkla idarede ısrar gösteriyorlar. Zaman zaman oradakl işlerle de beni meşl ediyorlar. Bilirim efendim, bizim Astahofdan sefir olmaz acna, SovyeÜer nasıl gaflete düştüler, hayret.. bakın, çok ehemmiyetsiz birşeymiş gibi miihim bir sırn ağzından kaçırıverdi. SovyeÜer, garb devletlerinin fazla dikkatini çekmemek için Almanyada giriştikleri komünistlik prcpagandasını Avusturyadan idare ediyorlar. İşte, hariciyemize gönderilecck haftalık rapor için ehemmiyetli bir mevzu.. ama, raporun altını müsteşar bey imzalayacak olduktan sonra bana ne.. vaktile bulunduğu büyük şehirdeki tanınmış bir gazetenin archive'lerinden faydalanarak büyüklerimizden birine kendisi için «en çalışkan sefirimiz» dedirten zat gibi Mazhar Bey de benim istihbsrat kudretimin kanadlarile yükselecek. Neme lâzım! Hazır, aklımda iken şu bizim Marthanın işini Astahofa açayım.. ama o da kimbilir: Nüzhet, bizim sefarete casus sokmak istiyorl Vehmine kapüu mı acaba.. kapılırsa almaz. Ne kaybederlm. Halbukl, mesele hiç de düşündüğüm neticeye vannadı. Tesadüf bu ya, onlar da almanca yazılan için İyi ve hızh yazan blr daktilo anyorlarmıs. Martha'yı en kısa bir zamanda göndermekligimi üstüste riea etti. Zavallmın, çok şttkur, şansı birdenbire döndfl galiba.. omı, bu kadar çabuk yerleştireceğiml kafiyyen ümid etmiyordum. Blr usak. tepsî Içinde Totka, konyak, likörler, badem, şokola ve çekerlemeler getirdi. Masanın başmdan kalkıp (Louis XVI) style'inde medaillon koltukların bulunduğu kSşeye yerleşiyoruz.. orada İki kafadar ortalık kararıncaya kadar hoş beş ediyoruz. Bu sabah, Vefa Nur Beyi uğurladık. Fakat ne garib, Viyana sanki Ankaranın bir şubesi imiş gibi akşamüstü yeni misafirler sökün ettiler. Denizli mebusu Safder Münir Bey ve arkadaşları.. arkasından bir kafile daha.. Tabanca Veli, Samih Üçok vesaire.. Müsteşar bey gene epey telâş ve heyecana düştü ama, doğrusunu söylemek lâzım, hiç biri bize zerre kadar yük olmadılar. Tabanca Veli ile Samih Üçok. almancayı alışveriş edecek kadar dahi kıvıramadıkları ve buradaki konserlerden, tiyatrolardan, varyetelerden zevkalamadıklan için kendilerini eğlendirsin diye İstanbuldan Esmer Fuadı getirdi KİTAPTIR! DEVLET KİTAPLARIMÜDÜRLÜĞÜ ÜDÜRLÜĞÜ VE YAYINEVLERİ ISMAÎÎLAMA TAEZINDA dıkilmiş hazır gömleklerinin ikİEci serisi de satışa çıktı. Aynca seçtne desenlerde yerli ve Avrupa kravatian. Her çeşid tuhafiye eşyası. Adres: Bahçekapı Selâmet ban 1 inci kat, Tek Kollu Cemal Gişesi karşısında. HAKKTnin J