CUMHURİYET 25 Temmuz 1947 nt»[(;ııııııiii»ı;ınin:!;iiui;n;ıııı;iiHiUii;ii;;i;!.i;{ E S I Güzel Sanatlar Birliğinin senelik sergisi açıldı Güzel Sanatlar Birliği, Galatasaray Liscsinde mutad sergisini açtı. Yirmi sekiz kişinln istirak ettiği bu 8€rgide, katalog numarasile 140 resim vardır. Yani vasatî clarak adsm başma beş resim düşüyor. Bu resimlerden mühim bir kısmının geçen seneler muhtelif eergilerde teşhir edilmiş olduğurıu da söylersek, Güzel Sanatlar Birliği azalazının bu yıl da pek çalışrrus olduklarıru iddia ederneyiz. Vakıâ, keyliyetle kemmiyetin hsle güzel sanatlarda bir alâkası yoktur. Lâkin keyfiyet bakıraından da serginin nszarı dikkati celbcden bir hususiyeü vardır denemez. Biiyük salon çok yüklü bir şekilde trnyJTn edilmiştir. Burada natürır.ortlar göze çarpıyor. Bilhassa, üç muhtelif ressam tarafından yapıîmış olan ayvalar. Bu ressamlar Ayetullar Sümer, Hikmet Onat ve Şeref Akddktir. Aynı rr.eyvayı ele almıs olmaları aralarında bir mukayeseye imkân veriyor. Eem üçü de bu mevzuda bir sanat endişesinden ziyade benzerlik aramışlar, fakat bu menfi müsabakada Ayetullah. Sümer hepsini geçmiş, ayvaları o kadar asıllarma benEetmeğe muvaffak olmuş ki, insan on4an seyrederken, sabundan yapıimış ve üstleri boyanmış Edirne sabunlan görüyorum zannediyor. Bu salonda en göze çarpan resim, Feyhaman Duranın merhum Hakkı Beyin portresidir. Resmin fonunda eski harf•îerle Lâfzai Celâl ve tuğralar var. YaEilarda, Feyhaman Duran gayet muvaffak olmuş, öyle ki, iruan, neden bu tab.lodan Üri ayn eser meydana getirmedi'gini kendl kendine soruyor. ZannederBem Feyhaman Duran bu tabloda garb ve şark üslubunu birleştirrrıek istemiş. ı Lâiin, her iki üslubdaki kalitelerini boçuna harcetmiş. Bu teşebbÜ3 türkçe güftelerle alafrança besteler yapmak teşebbüsünden fazla muvaffak olmuş değildir. Merhum Hakkı Beyi, mevzu olarak Ayetullah Sümer de ele almıs bulunuyor. Fakat o, bu hususta Feyhaman Durandan da çok gerilerde kalmıştır, portre, sonradan üstü boyanmış bir vesika resmi gibl dunıyor. Esasen Ayetullah Bumer ancak malum reçeteler üzerine i eser meydana getirmeğe çalışan bir res• eamdır. Teşhir ettiği natürmortlard'aki masa örtülerinin ütü yerleri, eski tablolarda yüzlercesine rastlanan procede'lerin birer kopyasmdan başka bir şey değildir. 21 numaralı manzarası güzel. Fa!cat Japon paravanalarmda görülen peyzajlardan alınmıs hissini veriyor. ResBamın azamî kabiliyetini ancak 20 numarah manzarasmda görür gibi oluyoruz. Hos, bu tabloda da bir kompozisyon hususiyeti yoktur, icrada ressamın şahsî bir gayreti farkedi'.iyor. İbrahim Çalh dört natürmortla bir ath manzara teşhir eiiyor. Natürmortlardan tsbaklı yemişleri en lyisi. Atlı manzarası ise bir poıharîe'dır ve Çallmm hususiyeti de budur. Çallı, resimlerini, daha ziyade Tpou=;ser» edecek olursa belki de bu ilk inhbaın açtığı ufukları karartabilir. Onu bu halıle kabul etmek en doğru sudur. Şeref Akdik, geçen sene ve bilhassa Anadolu seyahatinden âör.düğü zamanlar verdiği vaidleri muhafaza ediyor. Aradan zaman geçtiği haîde daha 1leri bir adım atmıs değil ve korkuyorum ki, kendi kendini tekrar ederek paletine nihaî bir şekil verecek. Şeref Akdik sanaü hakkında nihaî bir karar almai vaziyetindedir. ÂU Halil Sözel, babaa merhum Halil Paçanın paletini elinden atmıyacaksa, ne diye sanatkâr olmak hevesindedir? Bu Buali «ormarun zamam gebniştir Baruyonım. Teşiıir ettiği tablolarm hiçbirinde çahsî bir görÜ4 yoktur, bunlar birer tekrar dan ibarettir. Bayan Güzin Duran, sergida eser teşhir eden sanatkârlardan en ziyade sanat endişesi olanı görünüyor. Her sergide or.da bir araçtırma gayreti göıüyoruz. Teşlür ettiği çiçelder, serginin belki de en güzel tablolarındar.dır. FcJıri Arkunlar imzasını taşıyan iki toblo bize, <lleisonnier> nin hareketli resim olsun diyo bir meyhane kavgası yapışmı hatırlattı. Resimde hareket, eşhasm aldıkları vaziyetler olrcasa gerektir. Hem tavla oynıyanların tipleri, yahn kıhc hora tepen fistanlı Arnavudların basma resimlerindeki tiplerden de farksız. Saim Özeren gayrimüsavi eserler teşhir ediyor. 100 numarau manzarası iyi olduğu halde, nasıi olmuş da, 101 nurnaralı manzarasma o çiçek lekelerini koymuş? Sonra diğer manzaralarındaki fcir «Dcuannier Rousseau> olmak iddiasmdaki iptidailik nedir? Saim Özeren «Gümrükçü sokağı> ndan çıkmamalıdu, en dcğru yol oradadır. Edib Hakkı K&eoğlu bu salonda, âdeta yanlışlıkla eser teşhir etmişe benziyor. Fühakika onun resim anlayışı büsbütün başkadır. Onun yeri sanat telâkkİ5İ bakımından başka bir grupta olmak lktiza eder. Nitekim, vaziyet Seyfi Toray için de aynıdır. Bu iki ressamın eserleri, bu salonun havasma yabancı kalryor, şayed, üç salondan ibaret serginin en ihmal edilen ve ancak yarısma resim asılmış genelerin arasında olsalardı, o saolnun en güzel tablolan bu sanatkârlara aid olurdu. Bu küçücük salon serginin en dîkkate değer salonudur. Esasen, oradaki resimleri ayırmak suretile, sergiyi tertib edenler zihniyet farklarını ve bu sanatkârlarla aralaruıdaki talâkı tebarüz ettirmek istemişierdir. Burada Feridun Ertaş, Namık Bayık, Nejad A. Kansu, Salâhaddin Teoman, Turgud Llüney, Muhtar Aykm var. Bu sanatkârlar, resim anlayışı itibarile, serginin umumî havasından tamamen ayrılıyorlar. Bazüarınm geçen seneki sergide de teşhir ettikleri resimlerini tekrar görmemize rağmen, hakiki sanat yohinda olduklârını söyliyebiliriz. Serginin sonunsu salonuna gelinoe, burası kayda dahi değmez. Bütün resimlerda bir hareketsizlik var. Hepsi donmuş gibi duruyor. İs+anbnlun artık klişe halıne gelmiş manzaralarını görüyorsunuz. Güneş hissi verilmek maksadile, manzaralara çiğ ışıklar konulmuş. Eğer manzarada ağaçlık varsa mektebde «yaprak yeşildir> diye öğretükleri için olsa gerek, hemen ıspanak renğine boyamışlar. Bir sürü de natürmort var. Hemen hepsi renkli taş fcasması gibi şeyler. Bu salonda bir Sadi Özdenin resimleri dikkati çekiyor. Onda da evveloe teşhir ettiği manzaralan tanıyoruz. Eğer Sadi özden, Fah rür.niaa Zeid'in tesdri altmda ka!dı|ı manzarada olduğu gibi, bu tesiri şahsileştirmek gayretini gösterirs* iyi neticeler alabilir. *** Güzel Sanatlar Birliğinin bir sanat endişesinden ziyade otuz senelik bir mazinin vermiş oiduğu müktesep hızla açılmıj bulunan bu sergisi, bizce, tam zamanmda «çıknıj oluyor. Çünkü, saklarnağa ne lüzum var, bu sergide eserleTİni tejhir edenlerden başta gelenler, Bon günlerde Guzel Sanatlar Akademisi ve resim tedrUaü etrafında ortaya bir takım dedikodu çıkarmıj olanlardır ve her »ergi, bir iddianm teşhiri ve ehliyetin isbatı olduğuna göre, bu sergi, hiç olmazsa v« sadece bu bakımdan ehemmiyet kesbetmektedir. «Ayinesi işlir ki?uıin lâfa bakılmaz» derler. Galatasaray serglsinl gidip görenler, Akademi tedrisatı aleyhinde bulunanların iflerini göreeekleT ve lâflan hakkmda, hükümlerirıi kendilerinden vermi} olacaklardır. Parti işlerinde köyiünün düşiinsesl Bursa milletvekilleri, köylülerle sikı bir temas ha?:nc!e buîunuyor Bursa CHususî) Minetvekillerlmiz içi! Bursa son günlerde bir faaliyet mcrkezi olrrnjştur, denilebilir. Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Aydın Parti rr.üfettişi Doktor TalSt Simeri geceli gündüzlü konuşur görüyoruz. Gezîlerini köyîere kadar teşmil ettiği görülen bu ır;illetveki!inin yaptığı gör.ül avlayıcı, ö!çü!ü k:njşma ve vaidlerinîn köylü üzerinde oldukça eyimser bir ha%'a yararrr.?Ja başladığını söylersem hata etmiş olmıyarağım. Bursa milletvekillerir.den Erzurum müfettişi Sadık Tahsin Arsal da haîkla* temaslarma br.şkmıştır. Aynı hararet ve faaliyet demokratlarda da görülüyor. D. P. vilâyet heyetinin tertiblediği seri konfsranslar. muhitimizde büyük bir ilgi tcplamağa bEşladı. D. P. milletvekillerinden Ahrr.ed Oğuz (Eskişehrin) vereceğini ilân ettiği konferans şimdilik geri bırakılmıştır. Yıllardanberi şckil ve şamsUlerinî belki ds rüyalarmca bile görmek bahtiyarlığına mazhar olamıyan köylümüzün muhalif muvafck rr.illetvekillerini bu suretle kenii aralarmda sıcak ve samimî oil'.erle kerdileıine hitab eder bir durumda görrr.eîeri elbette ki sevindirici bir hal olsa gerektir. Gcrü?tÜEK5m ycşlı bir köylü bana aynen şunları söylemiştir: « Biz kcylüler, bir yıldır ki türlü çeşid insar.larla karşılaşıycruz. Her karsılaşt'ğımız kimse, bize demokrasiyi anlatmak için çene yorup duruyor. Halkcılar, memlekette tam bir demokrasi havanm estiği iddiasındalar.. Demokratlar ise bunun aksini söylüyorlar. B2na kalırsa halkı ve köylüyü ikiye bölecek kadar kntü bir durum arze*meğe baçlayan hattâ düşmanlığa kadar varması iht:mali bulunan bu kardeş münaferetinin önüne geçmek sırası çelrnis ve geçrr.iştir bile.. Kendisinden: Peki buna çare nedir? diye sor. dum. Çaresi anlaşmaktır, cevabır.ı verdi. Ben dedi, üç devri yaşamış bir insanım. Ittihad ve ItPâf fırkaları mücadelesinde kaybolan koskoca toprak parçalarından sonra azkalsın anavatan da gidiyordu. Ernim görüşüme pöre buna biricik sebeb, muhakka'c ki pnrti kavgalarıdır. Demokrasi şüphesiz ki iyi bir şeydir. Hür ysşamağı kim istemez. Amma velâkin gırtlak gırtlağa boğuşnnaktan da: bu memlekete ve bu millete fayda yerine zarar gelir. Anlaşmalı osul Anlaşmalı.. benim aklım bu kadar erer.. YENÎ ESERLER Bu güzide mecmuanm or.uncu »ayuı bugun lntlşar etmiîtlr. Ranıazanı Şeriî raünasebetıle yazılan çok kıymetU yazıları lhüva elmektedir. Mecrauaaa açılan dinl dersler eeriiile Tefsirl Şerlf cldden güıeldir. Peygambenraizin d'Unden denler, bırer îazılet ve nur kaynağıdır. Diyanet İjlerl Eelsl Eamdi Akseklnln dinl hasbıhali çok nefis bir eserd:r. Mecrnua baştan basa kıymetU ve güzel yazılarla doludur. Okurlarıınıza tavsiye ederiz. MEVLİD Sevgüi aile relsimia avukat HATBÜİ.LAH ÖZBUDÜN"ım Hskkın raiıır.etine kavuşmasınm kırkıacı gününe mılsadif 36'7/947 cumartesl güntl aaat 14 te Tsşvikiye camiinde ctatulacak Mevildi Şerife teşririertBİ bütün akraba, dost ve areu buyuranlardan dlleriz. Özbudun ailesi Selâmet Mecmuası AT/ABIHAIM İstanbul üçüncü hafta kosularmın tahminleri Yazan: Reşad Kuran îstanbul mevsim at yarışlarınm 3 üncü hafta koşuları önümüzdeki pazar günü Veliefendi koşu yerinde yapılacaktır. Haftanın programı oîdukça cazib ve enteresandır. Bilhassa ikili bahislerin üzerinde bulunduğu üçüncü ve beşhıci koşular çok güzel olup, her halie oyuncuları fazla^üe meşgııl edecektir. Üç ve yukarı yaşlı safkan İngilizlere mahsus clan üçüncü kcşu aynı zarear.da çifte bshsin de ikinei ayağmı teşkil etmektedir. Safkan İngiliz jenerasyonunun en kuvvetli mümessillerini bir araya toplayan bu koşuda sikletler yaşa göre tevzi edildiğinden bütün atlar kazanma şansma erişmişlerdir. Mesaferjn kısa olması ağrır kilo ile koşacak olan yaş'.ılar için bir avantaj sayılabilirse de bu koşuda Ankara kosularmın devamlı galibi olan Adalının; Levend, Karateye gibi yaşlılarla çoktanberi kendini ^österemiyen kısa mesafeler hâkimi Hulya ve son iki haftanın kahramanı Safirin karşısmda nasıl bir Iıoşu çıkaracağı merakla bekİkinci ikili bahsin üzerinde bulun^uğu bîşinci koşu büyük AraK'ava mahsus bir handikap olup on dört safkan arasır.da yapılacaktır. İlk nazarda sikletler arasmdaki büyük fark hafif kilolar lehir.e jribi Röriikmekte ise de biraz düşününce kazanma şansmuı gene ağır kilolar tarafında olduğu neticesine varılmaktadır. Çifte bahsin. birinci ayağmı teşkil eden ikinei koşu iki ysşlı İngiîiz taylarma mahsns olup burada evve'ki haftanın iki rakibi olan Yiğit ile Gözde çarpışacaklardır. Arab taylarma rmhus olan biripci koşu satış koşusudur. Bundan başka hafta progrpmında bir de centilmen kosusu yer almıştır. Yrınız bu son iki koşunun kat'î favorilerini i!k nazarda tefrik etmek kolayca kabil oldugundan heyecanlı geçeceğe benzemerr.ektecîir. Koşuların tahlil ve tahminleri: Eirinci koşu: (satış kosusu) Üç yaşmdaki safkan Arab erkek ve dişi taylara mrîısus olup ikramiyesi 625 lira, mesafesi 1400 metredir. Kcşuya kayıdlı taylar: 1. Düldül, 56 kilo; 2. Şah, 54 kilo; 3. Unutmabeni, 50 kilo. Yukrnda bahsettiğimlz gibî, üç tay arasında ynpılacak oîan bu koşunun malum favorisi koşunun heyecanım şimdiden azaltmaktadır. Her halde bu koşu hakkmda fazia düşünmeden birinci tayı yani Düldülü kat'î olarak favori göstermek hatah bir iş olmaz. Favori: Düldül. İkinei koşu: İki yaşmda ve kazancları tutarı 1400 lirayı do'.Hurmıyan yerii safkan İngiliz erkek ve dişi taylara mahsııs chıp ikramivesi 825 lira, mesafesi 10C0 metredir. Kcşuya kayıdlı taylar: 1. Yiğit, 55 kilo: 2. Gö;de, 53.5 kilo; 3. Neslihan, 53 5 kilo: 4. Kâhya, 53 kilo. Çifte bahsin birinci ayağını teşkil eden bu koşu ikili bahis ayaklanna nazaran daha az ehemmiyetii gibi göıükmektcdir. Evvelki n"afta favori o'.arak tutulan Yiğitin ra^ubi Gözdeye geçiîmesini biz biraz da aradaki 5.5 kilo gibi taylar için ehemmiyetii sayılacak olan siilet farkına bağlamaktayız. Maamafih iki boyla rahat bir şekiîde koşuyu kazanması Gözdenin formunda olduğunu da düşandürrrekten geri kalmarnıştı. Biz bu hafta aradaki siklet farkınm bir buçuk lıilo inrrsesile koşunun daha çetin ve mücadeleli bir şekil alacağmı tahmin etmekteyiz. Yaptığımız bu hesaba göre Gözdenin kazanma şansüe Yiğitin Itazanma şansı arasında pek büvük fark olmasa gerektir. Yalnız Gözdenin Neslihan gibl bir yardımcısı olması bir avantaidrr. Bayük oynıyanlara her iki namzedi muayyen nisbette tutmalannı tavsiye ederiz. Favori: Gözde, rakibl: Yiğit Üçüncü koşu: (Conkbayırı kosusu) Üç ve daha yukarı yaştaki safkan tngiliz at ve kısraldara mahsus olup ikramlyesi 1025 lira, mesafesi 1400 metredir. Koşuya kayıdlı atlar: 1. Karatepe, 62 kiîo; 2. Diyana, 60.5 kilo; 3. Levend, 60 kilo; 4. Mine, 58.5 Hlo; 5. Adah, 55 kilo; 8 Safir. 53.5 kilo; 7. Hulya, 53.5 kilo. Vurdun en kuvvetli ve tanınmıs Eafkanlarını bir araya toplıyan bu koşunun 1400 metre gibl kısa blr tay mesafesi üzeıLide yapılması koşuya ayrı fcir hususiyet vermektedir. Bir kere koşu çifte bahis ayağı ohnası ve aynı zamanda üzertede Lkili bahis bulunmasile oyunculan fazlasil« Dgllendirmektedir. Sületlerin yasa göre tevzii bir nevi handikap şekU yaratmakta ise de mesafenin kısa olması ağır kiloîulan bir derece olsun kurtarmaktadır. İstanbul kosularında bflyük bir varldr. gSsteren Safirin Adah, Levend, Karatepe, Hulya gibi as favorller ksrşısmda nasıl bir i:osu çığaracağı merakla beklertmektedir. Safirin antrenörünün yenl antrene sekluıe bağlanan rnuvaffakryeti bu hafta hakikî b°ir denemeye tâbi tutulacaktrr. Biz yaptığı koşulann dereeelerine bakarak kendisine pek fazla çans veremiyoruz. Maamafih geçen haftaki rahat kosusu kendisine bfîyük ümidler bağlıyanlara biraz hak verdirmektedir. Kısa mesafelerde büyük varlıi gösteren Hulyanın bu hafta hafif Mlosile bir çeyler yapmssı kabildir. Maamafih Ankara kosularmın parlaîc galibi Adaîınm da taşıdığı mutavassrt kilo fle birfncillk lçfa fazla^ile şansh olduğunu kabul etmek lâzımdır. Yalna Ankara yarışlarınm son haftasında Karateper.in arkasında ikind gelmesile rihinlerde bir çüphe bulutu yaratmıstır. Bu hafta Karatepenin rskiblerine nazaran ağır küo fle kosması bir dezavantaj ise de mesafenin kısa olması bu mahzuru ortadan kaldırmaktadır. Bu kuvvetli raklbler arasında Levend lçin fazla şansh bir mevki bulmak oHukça müşkül gibi gözükmektedir. Bu karışık tahliîi bir neticeye bağlamak istersek Adah Ile Karatepeyi birbirierine çok yakın bir sansla ön plâna alrp Levend 11e Hulyayı ikinei plâna koymak dofru olur dive düşünüyoruz. Bizce koşunuT sürprizlni Safirden beklemei lâzrm gelir. Bakalan bu »flrprizl ytratabüecek miî Zira gecen haftakj durumu bize pek acayib gözüktü! Favori: AdalıKaratepe, plâs'eler: Hulya Ld Dördiincü koşu (Ontilmen kosusu) Üç ve daha yukarj yaşta ve sene zarfındski kazano'arı tutarı 2500 lirayı geçmiyen her ırka mensub at ve kısraklaıa mahsus olup ikramiyesi 525 lira, mesafesi 2000 metredir. Koşuya kayıdlı atlar: 1. Kontes, 69.5 kilo; 2. Murad, 69 kilo; 3. Nevkis, 67.5 kilo. Üzerinde çifte ve ikili bahis ayafı buîunmıyin bu knçuda fazla düşünmeden favori tayin'n'n kabil olduğnnu yukarıda söylemiştik. Şimdiye îcadar yaptıklarl koşularda bir varlık pöste'emiyen Nevkis ile (MuradLav) m Kontesin yanmda İ5mi geçmiyeceği bedihidir, Favori: Kontes. Besinci koşu: (handikap) Dört ve daha yukarı yaştaki safkan Arab at ve kısrsklara mahsus olup ikramiyesi 925 lira. me^afesi 2000 metredir. Kcşuya kayıdh atlar: 1. Tarzan, 67 küo; 2. Tufan, 66 kilo: 3. Çağlayan, 63 ki'n; 4. Yılmazruşen. 60 kilo; 5. Alnasib, 59 kilo; 6. Şahin, 58 5 kilo; 7. Donjuan, 57 kilo; 8. Hergül, 56 kilo; 9. Yund, 54.5 kilo; 10 K?raduman, 54 kilo; 11. Kısmet, 53 küo; 12. Şrhlar, 52 kilo; 13. Hsşmet, 50 kilo; 14. Nar, 49 kilo. Haftr.r.m bu en miihim ve en kalabal:k koşıi'u çüpheriz ki üçüncü koşu kadar mühimdir. Zira çifte bahiste ve birinci ikili bahiste kaybedcn'.er ve kazananlar bu koşu üzerindeki ikili bahis*e tekrar şanslarını deneycceklerdir. Biz kazrnanlara denememelerini tavsiye ederiz. Zira içimize geçen hafta gibi bu hafta da büyük sürprizin bu son koşuda olacağı doğmaktadır. Vakıâ program hemen hemen evvelki haftanın aynıdır, ve ekseri handikaplarda olduğu gibi bu hafta da kazanma şansı hafif kiloiularda değil, daha fazla ağır kilolularrn gibi SÖzükmektedir. Ancak ikincilik için mutavassıt kilolulardan birini seçmek yanhş olmaz. Bu hsfta da en ağır kiloyu tr?ıyan <Tarzan> ın koşturulmıyacağını tahmin ediyoruz. 66 kilo ile koşacak olan Tufana gelince, evvelki hafta yapılan ko•şııda Tufanm finişine bakarak bu hafta mesafenin uzarr.asile koşuyu kazanamaması lâzım gelir diye düşünmek doğru olursa da biz bu düşünceyi pek hakh bulamıyoruz. O hafta herkes, mesafe biraz daha uzarsa Çağlayanın, Tufanı da, ŞahirJ de geçeceğini ittifakla kabul etti. Bu hesabda bir nebze hakikat olduğunu kabul edersek bu hnfta Çağlayanı uySun mutavassıt kiloEİle şanslı olarak kabul etmek lâam gelir. Maamafih bu sansını Tufandan çok fazla diye kabul edemeyiz. Aşnğıdan yukarıya doğru Nar, Haşmet, Şahlar. Kısmet, Karaduman, Donjuanı kat'! olarak bir tarafa atarak sıra ile Şahini HergülAlnasib ve Yılmazruşeni İkincilik veya üçüncülük nsmzedlerl clarak ele almak lâzım gelir. Biz burdann Içerisinde Yılmazruşen ile Alnasibi başa aima.yı daha doğru buluyoruz. Şahin ile Hergül daha sonra gelirler. Maamafih büyük bir sürpriz ihümalini düşünerek yayılmayı tavsiye ederiz. Favori: ÇağlayanTufan, plâseîer: Y:lmazruşenAkıasib,Şahin. Haftanın çifte bahsi ikinei ve üçüncü koçular arasında olup, fkli feahiskr de üçüncü ve beşinci koşular üzerinde bulunmaktadır. REŞAD KURAN ÖLÜM Tüccardan Arif Erenin ve mtüıendis Osman Behçet Karamanoğlnntm bacanağı, Zeyür.bumu Çlmento fobrüası şeflerincSen Şemsi İnalm eniştesl Keşan hükumet vetertneri MEHMED SAHİB CANDAŞ vsfat etmîştlr. Cenazesi bugünkü cuma giin'i öğle namazıadan sonra Heybeliada Sanatoryomundan kaldır.larak Ada kabrlstanına defnedilecektlr. AUah rahmet eytesln. ** * Sirkeci Meriez Eczaned sahibl merhum Ali Rıza Beyin oglu, Dr. Şerefeddln Kan ve Dr. Osman Önerin yefenleri, Dr. Sedad Asl:lîan:n ağabeyîsi Br. NEJAD ASLIKAN rahmeti rahnıana ka.oışnıuştur. Cenazesi Beyaad camlinde öğle namazı kılındıitan, sonra Merkezefer.di kabristamna dsfnedileceitir. Çlçels gönderilmemesl rlca olunur. Ramazar.! Şerif mürıasebetlle fevkalSde blr nüslıa negretmistir. 75 numarah bu nüsha bast&n baja Diyanet Riyaseti tarafmdan Batnazanı Şerif münasebeti'e Müslümanlaıa hltaben yaymlar.an dnî beyannameye hasrolunmustur. Diyanet Riyaseti bu beyannamede MJsIiimanlıJın ea yuksek esaslarım en beiiğ bir surette izah etıtiiştir. İslâmTürk Mecnması v A. Tolstoy'un eseri olaa b'J tarüü ramanda, hayatı veh.iir.ler, kuruntularla geçerek her taraftan hjjanet kokusu seimsye çalısan, fakat her hareketi halk nazarında zamanm aıüayış tarzına göre bir Tanrı buyrugu 6ayıian çılgın, karJı bir hokücıdarın esrarlı saltanatı, iç sızlatan vefakârhklar, sadakatler ve temiz kalbU Lnssn kirakt«?îerıle gay:z, nefret, kin ve hasedin çarpıyması, bin bir sarsy entrıkası, lengin dekcrlar, meraklı ve hazin bir aşk dramı içinde aniatılmaktadır. Bctı Yayını tarafından neşredilen bu tarihl ! romar.ı okuyucu'.nrıraıza tavs ye ederiz. Yazan: Rcchtl Baker Dünyada İlk defa doktor olraaia muvaffak olan kadın. Arr.erika ve A\rupa halk! ve hattâ erkek doktorları «Kariınlar doktor olamaz. diye ısrarla İddia ettikleri halde, DU azimkâr kadın bütün güelükleri yenerek tıb âleminde rp.eslealp.in Br.cüsu clır.uçtur. Fiatl 2 lira. Her okuyucuya tavsiye ederiz. Korkunc İvan İlk kadm hekim At yanşlarmda çıkıştan vanşa kadar haklkl ve amell tecrübelere gbre. atlarm ldraanile atlı eporlara ald meselelerl esas'.ı mrette tetkik eden bu eser, Kurmay Aljay Şevket Kırgül ve Said Akson tarafır.dan fransızcadan tereüme edilmiştir. Atçılar, at ve at yarışları rr.eraklılarına tavsiye ederiz. Çıkıştan vanşa Eczacı Gülssren Nemli ile Dr. Ali Sipahioğlu Evlendiler. 24/Temmuz/ 947 Sadi Tek TİÎATROSÜ Bu gece Yeşilköy Park Igazmosunda. Yarın gece Kadıköy SÜREYYA bahçesinde 1 temmuzdanberi Ankarada basılıyor tstanbulda dağıtma merkezi: Beycğlu G. E. N; Kitabevl Kamyon Satm Almacak Bandırma Belediye Başkanhğından: . 7500 lira muhammen bedeile iki buçuk tonluk 6 aded lâstik takılı ve 2 aded de yecek lâsriği olmak ve şoför mahalli fabrika yapısı olarak bir kam>on açık eksJ.tme suretile ahnacaktır. Şartname bedelsiz olarak Eelediye muhasebe5İnden verilir. , *** Eıale 1/8/947 cuma giinü saat 15 te Belediye Komisyonunda icra edileAvaklarına giden, derdlerir.e derd cektir. ortağı olacağı vadini yapan, iMiyaclaMuvakkat teminat 562 iira 50 kuroştur. Keyfiyet ilân olunur. (9855) rile ır.ümkün olduŞu nisbette ileileneceklerini kat'î ifadelerle temin eden bu iki saylavm samimî +emaslarındnn köylürr.üz çok memnundur. Diğer millet'.ekillerinden de a>nı alâkayı bekli. Nsfîs resimli ve baskılı en pratik din kitabıdır. Emniyetle çocukyorlar. lannıza verebilirsiniz. Yaptığım teraaslar, bana, köylünün artık tamamen uvandığrnı anlatmıştır. İyiyi \e kötüyü idrak edecek kadar düşünebiliyor. Bu düşüncelerini bir diplomat inceliğile müdafaa etmesini de biliyorlar. | GENC MÜSLUMÂNIN KITÂBI I İ!âve ve Tadilât Deniş EDESEN İnşaatı Yaptırılacak ı Fikret Adıi Avam Kamarasında güriîüülii bir celse 1 inel tdhljed* hafazakâr Lordlar Kemarası tarafmdan tasarıda yapılan değişiklikler Avam Kamarasmca reddedilmistir. Tasarı tekrar Lordlar Kamarasına gkiecektir. Lordlar Kamarasınm tekrar değişikHk yapmaya haikı varsa da, parlâınento mahfiUerinetekl kanaate göre, Lordlar, Avam Kamarasının yeniden hlddetine sebeb olmaktan çekineceklerdir. Müzakereler esnasında sîddetli münafcaşalar olmus ve pek hararetli sözler sarfedilmiçtir. Bu arada, Muhafazakârlar tasanda Lordlar tarafmdan yapılan değlşiklikleri oldufu gibi bırakmaya çalıştıiları zaman, İşçi Partisi mensublarından Da^d Kirkwood, kendine hâkiın olamlyarak: <Sid gidi düzenbaz hayvanlar!» diye bağırmıştır. İngiltere Üniverslteleri mebusu olar. Strauss (Muhafazakâr) da demiryollarmın ve diğcr nakil vas;talarının devletleştirilmesind'en maksad, İşçi Partisinin ileri gelenlerine fazla kazanch vazifeler temin etmek olduğunu ileri EÜTn:üş, bunun üzerine de gürültüler kopmuştur. Gene münakaşalar esnasmda Muhafazaiârlar, İşçi Partisi mebuslarma: «FJlerinizi bizim ceblf^mizden çekin!» diye bğırmışlardu. Avam Kamarasmm ekserlyetini teşkil eden İşçi Partisi mersublan, Muhafazakârlara ve çoğunu Muhafazakârların teşkil ettikleri Lordlar Kamarasma karşı şiddetli hücumlarda bulunmvşlar ve Stğlık Bakanı Aneurin Bevin'in geçen haftaki bir söylevinde ileri sürdüŞü tehdidi tekrar etmişlerdir. Sağlık Bakanı: «Lordlar Kamcrası, rri!!etin iradesine karşı gelmekte ayak direyecok olursa, tarihe karışabilir» d«mişti. Dünkü münakaşalarda da birçok mebuslar Lordlar Kamarasının lfiğvedilmesinl IsteroişItrdlr. Pencereden düşen çocuk 8!dü Anayasada değişiklik teklifi Bastarafı i tnet tahtftdıt serl malcale üe ortaya konulmuş olduğu malumdur. Bu maialelerde daha ziyade meselenin akademik şekilde mütaleasına gayret harcanmış olmakla beraber vatandaşlann çok bassas olduğu bir mevzuun ele alınmı? olması, her tarafta gerdş alâka ve akisler uyandırmıs ve tabiatüe Demokratların toplantı gündeminde de baslıca yerl Işgal ebniştir. Anayasarjn haîddle tatbikl tığrunda mücadeleye geçmij olan blr partinln bu husustaH titlz «lâkaamı tabil görmek leab eder. GSrünüse g5re Damokratiar, bu hanrhkiarm, daha öneeye »iınma»ı lazun gelen tedbirlerl gedkttrmek için bir vesile olabileeeğinden endişa ederek bahsi heyecanla ele almışlar v« her jeyden evvel yürurlükteki hükümlerin yerine getirilmesl lâzım oldaağunda Ittifak etmlçlerdir. Bu nesriyat dolayısile muhtellf taraflarda fleri sürülen tahminlere ve çıkarılan çayîalar* gelince, bizzat makaîe sahibl de raman raman yaptığı tavzihlerle bu neşriyatın, bunlarla hlçbir alâkssı olamıyacağıru belirtmiştir. Bizim zarinımıza gSre zemini hazırlama yolundaM ilk çahşmalar, yalnız Demokrat Parü mahfilleri için değil, C.H. Partisinin bazı çevreleri ve daha doğrusu umumî efkâr lçlnde bir sondaj mahiyetinde idi. Maamafih yarınH Ulus'ta çıkacak olan son makalesile Nihad Erim de, îimdiiik bu bahsi kapamakta ve sözlerini şöyle bağlamaktadır: cAnayasada değişiklik hususunda kanaatimiz odur ki, C.H.P ve D.P. nin müşterek kp.rariıe yapılmabdır. Her iki partiden bu hususta söyliyecek sözü olanları, fikirlerini ortaya koymaya çağırmak, bizim için bahtiyarlık vesilesi Mualltmler Birliği heyeti Tortam şclâlcsini tclkike gidiyor MuallimleT Blrllfi tarafmdan tertib *dllcn seyahat heyetlerlnden blrintn Erzunıma glttiâinl evvelce haber vermlşlik. Heyet, bu Mahkeme, shnan ifadcnin Ankara Ortaköyde, Dereboyu caddesinde oturar. hafta içlnde Erzurumu kömüre ve elektrige üçür.cü AsliveCeza mah'îeme.cine gönkavusturacak olan Kukürtlü ocaklarile TorMemduh adında bir çocuk, pencereden diiSerek a£ır surette yaralanmıj ve kalduıld'ğı tum {«lâlfsi hakkında ineelemeler yapmak derilmesine karar verer=k oturuma £on vermiîtir. i tadır. ŞişU Çocuk hastaneslnrte Blmfijtür. Baştaraft l Ind tahljedt neler Umum müdüru, kendisine Tan gazetesir.de bu yolda yazı yazmamasını ihtar etti. Esad Âdil bunu da dinlemedi. Vekâlet emrine almdığı sırada istifa etmesini söyledim. Bidayette: «Tstifa etmiyeceğim, onlar beni tardetsin. ler» dediği halde sonradan istifa ettiğini duyarak kendisine gittim ve: «Sen, hani merd bir insandm. Neden verdiğın sözde durmıyarak istifa ettin?» dedirc. Esad Âdil bana: fBen Hasan Aliden malumat aldım. Kendisi Sabahaddin Âli ile görüşmüş ve benim avukatlıkta kalabilmem Için istifamın lüzumlu olduğunu kararîaştırmışlar. Bunun için İstifa ertim.» diye cevab verdi. Gene bir münakaşada Esad Adil, Ha=an Aliden bahsederken: «Vekiller içerisinde Ha. san Âli gibi dBrt bakan obaydı Rusya ile anlaşabilirdik.» dedi ve Yüeelln müstakbel Başbakan olduğunu llâve etti. Ben: «Buna imkân yoktur. înönu böyle bir çeye asla müsaade etmiyecektir.» dediğim larnan Esad Âdil: «Hasan ÂU, bu ıığurda muvaffak olacaktrr, Hasan Ali hatti icbar etmek mevkiine bile sahlbdir.» dedl. Ben, Esad Âdilden bütün bu isittiklerimi tanık Necdete söyledim. Sabahaddin Âliyi de şahsan tanırım. Ben komünizm yolunda memleketünizin mukadderatını ilgilendiren Cç nruhlm hâdiseye şahid oldum. Bunlardan birisl, komünist tahrikâü yapan birisile onu koruyan diğer bir fahis hakkrndadn. Tahrikâtı yapa. nm kim olduğunu s8yliyemam. Dlğer iki hâdiseyi de gizli blr oturumda açıklartm. Esad Âdil blr gün bana Moskovada türkçe olarak basılmış «Stalin> adlı bir de kitab göstermiştir. Bir hususu daha açıkl.tnak isterim. Irkçılardan Orhan Şaib ve Necdst Sancar, bir gün bana Hasan ÂU hakkmda bir çey söylediler. Bu iH «ahıs, Emniyet müdurlüğünde mevkuf ibulunurîarken mezkur «fubenln o zamanki Basm servisi şefliğinl yapan Halil Tufan kendilerine: «Sizl tevkif ettiren ve komünizmi himaye eden Hasan Âlidir.> demlş. Bir gün Bandırmada Gönen otobüsünü beklerken bir aralık Savaştepe Köy Ensütüsünden mezun olduğunu öğrendiğim bîr Gönenli ile görüştüm. Kendisine: «Siz muallim rrsi, yoksa müellim mi'iniz?» dedim. Bu şahıs: «Ben muallimim, komünist değilim.» cevabmı verdi, Bu şahıs bana Hasan Âlinln 1913 yilmda Enstitüye geldiğini ve bir mua'limin Hasan Aliye: «Içimizde komünistlerin olduğunu gazeteler haykırıyor. Böyle kimseler varsa onları temizliyelim.» deiiğini, H?san Âlinrr. ise: .Sen susı diye cevab verdiğini, başka bir muallimin «Siz komüni'tleri himaye ediyorsur.uz.» diyitıce onu da susturd'jğunu söyledi, demiştir. Hisan âli Yüssli Hham Cumhur Başkanlığı Genel Kâtibliğinden: 1 Çankayada Cumhur Başkar.hğı Köşkü arazisi lçinde memur evl«dinîendi rinden birir.in ilâve ve tadilât inşaatı kapalı zarf usulile yaptırılacaktır. er!en bir 2 Eksiltme 8'8/947 tarüüne rastlayan cuma günü saat 11 de Çankayada Cumhur Başkanlığı Daire Müdürlüğünde yapılacaktır. 3 Keşif bedeli on bin dBrt yüz yetmiş iki Ura 76 kuru} olup muvakkat teminat 785,46 liradır. 4 Eksiltme şartnamesl, plân vesair evıak her gün Daire Müdürlüğünde görulebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek İçin istekhlerin 947 yılı Ticaret Odan vsikasile eksiltme sartnamesinin 4 üncü maddesindeki belgeleri ve bu içi yap»bileeegin» dair Bayındıriık Bakanlığındsn yeterlik b^lgesi almaları lâzımdır. 6 îsteklilerin 2490 «eyılı kanunun tarifi dairesicde hazırlayacaklari teklil mektublannı •Bçüncü tnaddede yazılı eaatten bir saat evveline kadar makbuz mukabilind* Komisyon Başkanlığına vermeleri lâzımdır. Postadald gedkmeler kabul olunmaz. 7 Teklif mektubuna 5 inci madde^e isrtenilen vestkalann fllstirilmesl lâzımdır. (9894) Lausanne'ın yıldönümü Baftaraft 1 hıe* tahijedı . nüHetini zaferlere ulaştırdı ve onun Cnderliğlnl yaptı. Bu rmıt'.u günde, Atat'Jrk gÜEunde, onun aziz hatırası 6ntlnde hürmetle rğiUrken, bu^ünün kahran:anı İnönüye. Üniversiteden mlnnet ve şükranlajıraızı a'zederlm.» Profesör Cemil Bi'selden sonra Dr. Tarık, Z. Tunaya, Ord. Prsf. Mu?mmsr Ra5ld Sevig, gilnün önemini beîirten birer kor.uşma yapmıslar ve bu suretle törene son rerllmlstlr. Halkevlerinde Dlger taraftan sehrimiz Halkevlerinde de dün birer toplantı yapıimış, Eminönü Halkevinde merasime saat 20 30 da başlaıımış. Evln propaganda servisi başkanı Şevket Evliyagil, Lausanne mevzulu bir konuşma yapmış ve terosil şubeei tarafmdan cYorgaki Dandinl» isimU üç perdelik komeü oynanmıştır. Şehremini Halkevinde, düedebiyat şubesl başkanı Neriman Kurtbay, Lausanne banşınm önemlnl ve manasmı belirten konuşmasını blr konser takib etmistir. Üsküdar Haftevinln Kızkulesl plâjmda hazırladığı merasimde Ecved Güresln blr konuşma yapmış, takiben yüarr.e yarışlan yapılmıştır. Demir tornası, ufkî, şakulî ve Gniversel freze, plânya, demir testeresi, kopya, düz taşlama, büyük ve küçük makkap tezgâhlan ve tesviye iş çiliği takîmlari almacak İslanbn! Teknik Üniversiiesi Makine Fakülfesi Salınalma Komisyonn Başkanlığından. Mekine Fakülteal öğrend atelyes! için demir tomisj. flnîversel freze, ufk! freze, şatull frez», planya; demlr testeresl; kopya tezgâhı; düz taşlama tezgâhı, büyük ve küçük makkap tezgâhı ve tesviye işçiliği takımları saün alınacakür. Bu tezgih ve takımlann miktar, cins ve evsafım öğrenmek isteyenlerin 14 ağustos saat 12 den evvel pazartesl ve perşembe günleri Maklne Fakülted Sekreterliğine müracaat etmeleri ve bu tarih ve taatten «wel tekliflertnl bildirmeleri lâzımdır. (9893) Kitab Bastırilacak Orman Genel Müdürlüğünden: . I Bashnlacak olan: ») Prof. Dr. Kerim ö m e r Çağlann tAnadoIu çamlarînda halkalann gelişmesi üzerinde d«ndroklimatolojik arajtırmalar» Bursa yolunda bir otobüs kazası Bursa 24 (Telefonla) Dün gece Orhanelinden Bursaya hareket eden bir otobüs, yolda bir hendeğe düşmüştür. Münire adında bir kadın ölmüş, diğer yolcular hafif surette yaralanmışlardır. Kaza, frenlerin bozuk olmasından ileri gelmiştir. b) Dr. Savni Huş'un cEge mmtakası ve cenub balı ormanlarında kimya sanayii ile ilgili araştırmaları. c) Kemal Ergüleç'm «Kavakîann iiretilmesi ve yeb'stirilmesi>. Admdaki eserlerin baskı ve cildlenmeâ açık ejcsfltmeye konmuştur. 2 Beher formanm baskısı ve dldi dahil olmak uzere muhammen bedeli yüz lira olup bastırilacak üç kitabm tular bedeli 2506 lira ve klişelerin Cm.2 5 kuruştur. Geçici teminatı 187 lira 50 kuru ştur. * 3 Eksiltme 28 temmuz 1947 pazartesi günü saat 15 te Ankarada Yenişehir Karanfil eokakra Orman Genel Müdürlüğü binasında Satınajma Komisyonunda yapılacaktır. Bir orman yangını Bursa 24 (Telefonla) Mudanyanın IşJdar köyü eivannda üç gün evvel çıkan bir yangında 30 hektarlık bir ormanlık ve fundalık saha yanmıştar. Yangın, akerî ekipler tarafından söndürülmüş, müsebbibler yakalanmıştır. Bursada Gazeteciler Cemiyeti kuruluyor Bursa (Hususî) Şehrîmiz gazetadleri de kendi aralarında bir eemiyet kurmayı kararlaştırmışlar ve bu hususta hükumete resmî müracaatlerini yapmışlardu. Asll ve fahrt olarak cemiyete kaydedilmek üzere müracaatte bulur.anların nıiktan çimdilik elliyi buhnuştur. 4 Eksiitmeye işrirak edeceklerin teminat mektubu ibraz etmeleri şarttır. Ticaret Odasi vesikasile 5 Şartname, Istanbuida Liman hsnmda Orman Başmühendisliğile, Ankarada Orman Genel Müdüılüğünde kitab orijinalleri ve cild nümunesi Genel Müdüilük Nfgriyat Müdütlüğünde her vakit görulebilir. (9207)