CUMHURİYOT 28 Razfran 1947 İKTİBASLAR Sinir harbi 1945 senesinde Müttefiklerin kazandıkltn zafer, 11 elam 1918 mütarekesin« dayanan saferden, kıyas kabul etnüyecek kadar daha tam olmakla beraber. dünyanın her tarafı pğır bir huzursuzluk altmda bunalmakcadır. ganki harb muvakkaten bırakılmıştır. bugün birbirine muhalif cepheler almış bulunan dünkü galib mlittefi!c!eri çatıştırmak üzere sanki yeniden patlak verecfktir. Harb tehdidlerini ortacian kaldırmak için, onları inkâr etmek kâfi gelmez. Tehlikeyi ysratan sebebleri samimi olarak incelemete suretiledir ki, harbi uzaklaştırmak, yahud bertaraf etmek imkânı bir dereceye kadar bulunabilir. Bu 6ebeblerden biri, hiç şüphe yok ki korkııdur. Şu son iki sene zarfında, hava silâhlarının erişüği akıllara dıırgunluk veıecek derecedeki lnkişaf, harbin başttnbe.şa bir değişikliğe ugramasına sebeb olmuştur. Tekmil moderr vasıtalarJa anl hücuma ugrıyan bir millet, esas itibarile. ilk hamlede yenilmiş dfmekür. Müteamz, bundan sonra, hedeflerini kendisi tayin etmekte serbesttir, mesafeden artık yılmıyor. İcabında, ara üslerle bu mesafeyi kısaltmak elindedir; tekmil yer yuvarlağının sathına dilediği gibi sahib olmasanı sağlıyacak yeni terakkiler ortaya çıkıncıya kadar. Böyle bir ihtimal karşısında, en kuvvetli derletlerin, zayıf hududlan için az çok t<minat teşkil edecek bir güvenlik çaresi bulmağa ugraşmaları, tabiidir. Başlıca h«rb tehlikesi, işte bu çarenin aranmasi kejrfiyetindedir. Konferanslar birbirini takib ediyor; ktrsUıklı hükumetler arasır>öa, bilhassa tarklı v« garbh iki grıvp arasında bir yıkınlık vücude getirmeleri şöyle dursun, »rayerdeki uçurumu derinleştiriyor, »un'ün blrinde, belki bu uçurumu aşıln u h*le getirecektir. Dış İşleri Bakanlannın bundan sonraki toplanttlan, ekün ayında yapılacak. Pakat o tarihe kadar acaba neler olacak? Birleşik Amerlka, çimdiye kadar vaki olan geciktirmelerinden ve hiç hoşlanmadığı kelime oyunlarından bıktı, Almanya ve Japonya ile ayrı «ulh yapmagı, hatta baska hiç bir devlet iştirak etmerse, icabında bir AmerUcan sulhu yapmağı dü$ünüyor. İlk Cihan Harblnden sonra, bir silâhBzlanm* «rayreti, daha doğrusu silâhUn azaltan* gayreti yapıldı; bu sahada verilen kararlann tatbikma bile başlandı. Bu harbd«n sonra. aynı mesele ortay* sürüldü, daha nice meseleler gibi, O.N.TJ. nun bir ruznamesine platonik ftkilde kaydedilmekten baçka netl:e vermedl. Filiyatta, milletlerajafii müzakerelerin iki büyük idarecisi, zaierden eenra, askerl kuvvetlerini azaltmak şöy3e dursun, hattâ son derece çogalttılar bil*. İçgal kuvvetlerinin azaltılması, kıs. aıl yahud toplu terhisler, sırf psikolojik veya iktısadl hedeflerle yapılmakta, sadece zâhiri kalmaktadır. Modern bir orduda her ş«yd«n evvel değerl olanlar, »rcştırma yapan alimlerle, bulusJanni tatbik eden mütehassıslardır. LAboratu•rlan kapatmak, poligonları kullanmakttn vazgeçmek çöyle dursun, bunların ya.nı»ıra daha yenileri viicude getirildi. Hoş, Amerikalılar, bugun yegâne mana ifade eden denlz uçakları ve kara uçalclan harbile ilgrüi bütün saiıalardaki faaliyetlerini SSIA gizlemiyarlar. Bildnide yapılan müsbet tecrübeler, Şimal Kutbuns. yapılan seferler, kutublardan feçerek kıt'adan kıtnya yapılan uçusI*r, hassas noktalard» kurulan stratejik iial«r v« istasyonları y«ni veyahud ıslah edilnıl? V2 ler, Amerikanm bugrünkii kudreUni güeteren bellibaşlı deUllerdir. Ruslara gelinc«, bu sahalardaki miltehassı«lann en meraklüan bile, Sovyetlerin hava, denia ve kara silâhlan bakımındıan yaptıklan hazırUkl«r hususunda hem«n hemen t*m bir bllglsizlik içindedirler. Fakat herkes, Sovyet Rusyamn orta Avrupadft ve Balkanlarda, peykleri haline gelen devletleri her gtin bir*8 daha «ıkı bir kontrola tâbi tut&rak mevzilcrini takviye etmekte oldugnnu tasdik ediyor. Macaristandaki «on hftdiseler bunu açikça ispat etmekt«dir. Amerifc»lılann emrinde, atom bombaeil«, onu taşıyan hava vasıtalan var. Sövyetler Birligi daha sessiz, fakat belki de aynı derecede tesirlt bir başka vasıtay» sahib bulunuyor ki, o da propagandadır. Bu vasıtanm ttettinlüğü, her zaman, hattâ muhasamat başlamadan evTel tatbik edilebilmesidir. Kendi topNklannda mtlcadele etmek esasen üor olan bu propagandaya karşi. cografî vaBiyeU, stratejik değeri bakımmdan tayıdsız, şartsız bir bağımsızlık istiyen yabanci topraklarda, ancak, ihtimallerle dolu gösterişlerle mukabele edilebillr. Amerikalılar, Sovyet nüfuzile ve dolayısüe. bu nüfuzu kolaylaştıran komiinizmle mücadele etmek için, şimdilik henüz barışçi bir usul tatbik edebiliyorlar. Yani, Mkerl heyetîerin fiill kontrölu sltında. silahlı kuvvetlerinin yeniden teçhiz edllmesi için, Türkiyeye, Yunanistana, İrana krediler veriyorlar. Yî.r;n Italya için de aynı şey yapılaâektrr. Uiinysrun en büyük iki devletinden biç birisi harbi istemiyor: fskat ikisi de harbden korkuyor, ikisi de harbi hazırlıyor. Netice itibarüe. belki bu suretle horbin önüne grçilmiş olacaktır; çünkü tsarruzu t/eşvik eden şey zâftır. Rusya, şimdiiik:, modern askeri vasıtalara bol bol sahib bulunan bir hasma üstün gelmesini sağlayabüecek aynı vesaite sahib dcğil. Sjn harbden, iktisadi bakımdan ÇOK zayıf düşerek çıkmıştır. Eski usulde, Gelir vergisi hakkındaki hattâ 1812 de yahud 191444 t« olduğu rapor tartışmalardan sonra gibi en zengin eyaletleri kısmen işgal edilmek suretile vaki olan her hangi bir komisyona iade edildi istilâya karşı kendiisini gene müdafaa edebiiir. Mesafe, iklim, ovalarinın boştstanbul Tüccar Derneği üçüncü aylık luğu, onun lehine olacaktır. Pakat, ha toplantısını dün saat 17 de Liman lovacılıktaki terakkiler, tayyareyi öyle bir kantasında yapmıştır. Dernegin umuml hava silâhı haline getirmiştir ki, Bus kâtibi Ahmed «Hamdi Başann ihtisas ya, şehirlerinin, sanayiinin, hayati mer encümeni tarafınaan gelir vergisine dair kezlerinin nerede bulunurlarsa bulun haarlanan raponı okumasını müteakıb, sunlar, harab olmasma ma.nj olamıya Ord. Prof. Neumarck sce almı$ ve ezcaktır, Cepheli, geri hatlı derinliğine cümle şunları söylemiştir: teşkilâtlı, yahud diiz arazide klâsik c Raporda söylenilen gelir vergisinneyaan muharebeli eski harblerin mo nin mahiyeti hakkındaki fikirlere işti&&sı geçmiştir. Bugün onun yerine, bü rak etmiyorum. Gelir vergisi harb doyük sahalar harbi geçmlştir. Şimdiki layısile pek agır şarüara maruz kalan harb aletlerinln muhtac olduklan jey, İngiltere ve Amerikada kaldınlmamıştır. malzeme üslerinde hazırlanmi} hava Raporda zdrai kazanclar, esnaf, tame alanlanndan ibaretür. Rosya, hiç de iktısadl müesseseleri, devlet tahvilleri gilse şimdiük, bir kara devletidir. Dün gibi gelir vergisinin istisnalarından bahya stra:«ji üs!«ri ise, esas itibarüe deniz sediliyor. Esf.sen bütün Avrupa memleuçakları üsleridir. Denizci olan batı dev ketlerinde ziraî kazanclar, gelir vergisi letleri, taarruza olduğu kadar müdafaa muvacehesinde istisna edilmektedirler. ya elverişli bulunan bu üslerin hepsini Türkiyede vergi alınmıyan bir çok işletellerinde tutuyorlar. Bu imtiyazh du meler vardır. Gelir vergisi işte bu işletrum, Sovyet hükumetinl çok endişeien meleri meydana çıkaracaktır. dirmekJe beraber, Washington hükuTasarıda tek vergi ustflü ileri sürülilmetini de tamamile tatmin edemiyor, yor. Bupu asla tatbik edemeyiz. Şuna o da, bütün sahalarda, emniyet tertibatı muhakkak nazarile bakabiliriz ki. gelir aüyor. vergisinin arkasını bir patent vergisi Amerikan mütehassısları, Uçüncü bir takib edecektir.» Sözü kazanc vergisine intikal ettiren dünya harbinin patlak vermesi ihtimalini inkâr etmiyorlar. Teknik sahadaki Neumarck .bu verginin bir Fransız vergelişim, böyle bir haıbi son derece sey gisi olduğunu, bunun bizi tatmin etmeyar hale getirecek, yani şimdiye kadar mesi sebebinin kanunun ilk yapüısından kabul edilen mesafe ve aaman mefhum veya şimdiye kadarki tadillerin iyi haltnnı altüst edecektir. Bundan sonra, zarlanmadan tatbik edilmesinden ileri çok geniş mesafeleri rahat rahat kate geldigini, bu kanunun artık üzerine düşdebilen uçaklar, Okyanus ve Şimal kut menin yersiz oldugunu, esasen devletcibu üzerind«n geçerek Birleşik Amerika lik bir çok m«mleketlerde gelistigi halde ya taarruz edebileceklerdir. Atom »ilAhla burclarda gelir v»rgisi kanunu tatbik nndan ba?ka, kimyevl silahları ve mik edildiginl söylemlş ve vergiden İstisna rob harbini de göze aJmak gerekecekür. edilen devlet tcşekkiillerinin yerine Faiat en büyük tehlikeyi, muhakkak ki, memleketimizde milll gelirin büyük kısson harbdekinden çok daha faal bir be mını temin edecek sahalarm mevcud olşinci kol teşkil edecektir. Bu besinci kol, dugunu sözlerine ilive etmistir. maneviyatı boama hanrligına daha simAhrned Hamdi Başar. Profesdr Neudiden başlamıs bulunııyor. Baekın şek marckin bilhassa üzerinde durduğu filinde her türlü taarruzu önlemek için, kirleri ayrı ayn oevablandırmıştır. kuvvetli bir ordu mevcud bulundurmak Bundan sonra söz alan diğer dernek zanıreti vardır. Bu ordunun hizmete a aaalan rapor hakkında ban tenkidlerde lınış şeklini incelemeğe memur komlte, bulunmuşlar. encümen azalan da bu her yıl, 750 ili 900 bin Amerikalı genci tenkidleri cevablandırmışlardır. altı ay müddetle silâh altuıa almak Rapor. dernek azalarinın tasvibile ilelüzumuna kanaat getirdl. Bu kur'a ef ride toplanacak ve değerli ilim adftmlar&dı, denhs, hava ve kara ordularına da rırmzdan mütesekkil olan bir kongrede gıtılacaktır. Terhislerinden sonra, bu müzakere edilmek üzere yenHen lhtisas eîrad, her sene muayyen bir müddet encümenine havale edilmiştir. hizmet görecekler. Hulftift daiml bir ordu vücude getiriltnek isteniyor. Modern harb mütehassıslanndan ço^u, 1955 senesinden evvel, Amerika kıt'asına karşı hiç bir dtvletin bir atom taarruru y?pmak kudreüne sahib olamıyacagı mütaleasmdadırlar. Fakat o andan itibaren, Evvelki akşam Ortaköy sırtlannda kartalharb, taçan bir denia kadar süratle ve ların yuva kurdukları yerlerde feei bü? kaza aynı tahrib kudretile, dünyaya saldıra olmuj, » yajlarınd» bir çocuk. 11 yajmdaki •kadasını bir çifte ile vurarak öldürmüstür. bilecektlr. Ölen çocuğun dayısı hadise hakkında de Sehir Ölümünün İkinci Yıldönümünde . haberleri Tüccar Derneği Yıınus Nadinin ilk yazıları 9 U C M NALINA I I İ L I 1 M1HINA I Halk yeni harb gemilerimizi gezebilecek ir kaç gün evrel, bu sütunda, yeni harb gerni'.erimizin ^ limanımızda gözönünde bir yerde demirlemelerini ve halkın bunlan germeslne müsaade edilmesini Donaruna Koroutanı Koramiral A Ulgenden rica etmiştim. Dün muhteren» Amiralden şu mektubu aldım: «Cumhuriyet'teki yazının okuduın. E ve C sınıfı gemilerimiz 1 temmuz Kabotaj Bajramı miinasebetile önümüzdeid cumartesi sabahından (yani bu sabahtan) itibaren Moda kovunda bulunacaklar ve böylece muhteren» halkunızın yeni gemilerimiri diledikleri gibi seyretmek ve geımek imkânı hasıl olacaktır.. Ötedenberi tasarladığımız Donanma Haftası da tahakkuk etmek üzeredir. Bu suretle halkımızın donanmaya karşı gösterdiği ilgi ve sevgi bol bol tatmin edilmiş olacaktır. Her fırsatta donanmamu hakkıoda gösterdiğiniz yakın alâkaja teşek. kür ederim.. ilâ » Denizcilik meraklısı ve donanma 9. şıkı okuyucularun adına yaptığım ricayı kabul ettiji için, Donanma Komutanına bilhassa teşekkür ederim. Halkımınn yeni gemileri görmeleri ve gezmeleri, bu milletin ruhundaki denizcilik ve donanma sevgisini arthrmağa hizmet edecektir. Türk milleri hakikaten donanma âşıkıdır. Bunu, Amerikan deniz heyeti başkanı Amiral Herrman da, müşahede etmistir. Onun geçenlerde Türk donanraası hakkında İstanbul basımna söy. lediği şu sözler, işte bu müşahedenia intıbalandır: «Ben ve subaylarım Türk bahriyesinl bizim kendi bahriyemizle pek yakın duygulara sahib buldum. Bu, Bir ta» rihî olaydır ki Amerikan bahriyssinin en büyük an'anevî vak'aları, heniia pek küçük bir bahriye iken bundan yüa sene evvel yanlmıştır. Ben ve subaylarım şumı hissediyoruz ki Türk bahriyesini tahdid eden âmiller, sırf onun hacmindedir. Türkiye nasıl büyüyecekse Türk bahriyesi de öylece büyüyecektir.> Amerikan Amiralı, aynca benlmle hasbıhal ederken de donanmamızın hangi tip gemilerle takviyesi icab ettiği yolundaki sualime cevaben şöyle demişti: « Gemiler ikinci derecede gelir. Asıl mesele, milletin denizciliği sevmesi ve denizci ruhlu olmasıdır. Bu da, Türk milletinde vardır. Milletinizin denizei. iiği Eevdiğini ve denizciliğin büyük •hemmiyetini kavradığını müşahede ettim.» Büyük Barbaros gibi kahraman denizciler yetiştiren bir milletin torunlan elbette, denizci ruhlu nlur ve denizciliğin kıvmet ve ehemmiyetini takdir eder. Dava, milletin bu derin s'evgisihden ve yüksek heyecanından faydalanarak gerek donanmamın gerekse ti. caret filomuzu gcliştirmektedir. Amiral Ülgenin, mektubunda, ötedenberi tasarladığımız Donanma Haftasının da tahakkuk etmek üzere oldugunu bildirmesini, bu yolda, büyük blr müjde telâkki ederim. Geçen sene, bir donanma haftası tertibi lürumunu Cumhuriyet sütunlarında ileri sürdüğüm zaman muhterem Başbakan Receb Pekerden bir mektub almı.stım. Bu mektub, fikri. min esas itibarile muvafık olduğuna işaret ediyor ve bcnden donanma haftası içinde yapılmasını düşündüğüm şeyler hakkında bir program prtjesl bazırlamamı isriyordu. Bu bususta düşündüklerimi yazıp Başbakana göndermistim. Bu projenin ana hatlarını Cumhuriyet'te neşredeceğim. Bu suretle belki okuyucularımın fikirlerinden de istifade ederek daha iyi bir program hazırlamak ve donanma haftasını daha pariak ve faydalı bir şekilde kutlamak kabil olur. dün toplandı Üstad hakkında, ölümünden sonra, kocaman bir cild teşkil edecek çoklukta yazılar yazıldı, birçok hatıralar nakledildi; gazetecilik sahasmda inkılâb yapan başarıları anlatıldı, politika hayatındaki unutulmaz rolü belirtildi kendisine «Baba Nadi» dedirten insanlık tarafı canlandırıldı. Kemal Salih Set Bu arada meslek hayatının 45 sene devam ettiği yazıldı. Fakat gazeteciliğe nasıl başladığından bahsedilmedi; ilk yazıları nelerdir, anlatılmadı. Çünkü bu «ilk safha> nın yazılışı bir araştırmaya mütevakkıftı. Gecikmedeki başlıca amil, eski koleksiyonları karıştırmak külfetinden ziyade onları bula. bilmekteki müşkülât oldu. Dk imzah yan 19 ağustos 315 tarihli «Maiumat» mecmuasında çıkmıştır «Victor Cherbolie hakkında» serlevhasını taşıyan şiddetli bir tenkid yazısı.., V. Cherbolie o sıralarda vefat eden bir Fransız muharrir ve hikâyecisidir. Makalede onun «Namuskâr bir kadmın hikâyesi» isimü romanı ele alınmış ve eser, yirmi yaşında bir gencden beklenmiyecek bir vukufla hırpalanmıştır, Tenkid başlıca su iki noktada teksif edilmiştir: 1 Romancı kahramanlarını ancak kendi seviyeleri dahilinde düşündürüp konuşturmak lâzım geldiği halde, eserde bu sartı aslî hilâfında hareket edilmiştir. 2 Bir romanın heyeti umumiyesi kadar içinde geçecek vakalar da tabiate, akıl ve mantığa uygun olmalıdır. Eserde bu şarta da uyulmamı»tır. § Genc muharrir, hattâ romanın İS. mine de muterizdir; ona göre, roman isimleri bu romanda olduğu gibi muh teviyatını belli edecek sekilde olmamalıdır, çünkü karide husulü beklenen tesiri evvelinden azaltır. § Yunus Nadi, bu ilk yazısile yaptığı tenkidin isabetinden o kadar emindir ki bir haşiye ile şunları da söyler: «Merak edip aslını görmek istiycr.lere bu kitabın Le Roman d'une honnete femme ismile Haset Kütübhanesinde satıldığını ihbar eyleriz.> Bu yazısında olduğu gibi bundan sonra ve 315 senesi içinde çıkan diğer yazılarında «Yunus Nadi» imzasının üzerinde .Medresei Süleymaniyeden mezun> kaydı vardır Bu, Rodos Medresei Süleymaniyesidir ve bu kayıd geçiliverilecek neviden değildir. Vaktile Ahmed Mithat Efendi (*), Ebüzziya arkadaşlarmm açtığı bu darü'.irfan o devrin idadî ile darülfünun arssı bir nevi yüksek tahsil veren fevkalâdo röhreti haiz mektebi idi ve mezunları âaima itibar görürdü. Yunus Nadi bu mektebi birincilikie bitirmişti, üstelik lisan sınıfı diplomssıru da haizdi ki bu diploma hamilleri Arab, Fars ve Fransız dillerinde vukuf sahibi fiayılırlardı. (Yunus Nadi, Medresei &üleymaniyeye o kadar bağlıdır ki sonralan çıkacak bir yazvsmda oradan «Bizim için dünyevî bir cennet ehemmiyetini haij; olan Medresei Süleymaniye sıralarında...» diye bahsettiği görülür.) •* <Ilım çıkması güç, inınesi kolay bir dağdrr. Cehil de girilmesi kolay, çıkılması güç bir havuz> vecizesini şerhemına yalnız şiir, yalniz hayalât kal derken maarifimizin şiddetli bir tenkimış!l §... Benim itirazatım sırf şehevatı dini de yapmaktadır. nefsaniyeye, sırf huzuzatı cismaniyeye • ve bir de hayalâtı vahiyeye aid hezeYedi sekiz ay kadar yeni bir makale liyatadır. §... Matbuatın ihtiyacatı milliye noktai nazarmdan hareket et görülmüyor. Fakat Yunus Nadi gene mesi şartı âzamdır. Erbabı neşriyatımız meslektedir, gazetenin iç kısmında terbu kaidei umumiyeye tevfiki hareket cüme ve tashih işlerile mesguldür. 19 etse bizde şiir namına mısraı vahid bu ağustos 316 da Arab dilinin mekteblelunmak ihtimali yoktur. Ama bulunur. rimizde okutulma şeklini tenkid eden muş, bulunuyormuş! Bu neden? Bu. bir makalesi var. Ertesi hafta dahi degözlerin körlüğünden, asahiyeti milliye vam eden bu makalenin bitişi bir fikir vermeğe kâfidir: «Mekteblerimizdı nin kalblerde sönmüş olmasmdan!» tahsili arabî semeresiz bir halde gidiyor. Tatbikat yok, binaenaleyh fevaid Gazete sahiblerine de hücum eder de yok. Usulü tedrisi taklib etmek, me'... Matbuatımızjn, ciddiyat ile, çığırın kâtibde bir nevi mecburiyeti tedrisiye dan çıkmiş olan efkârı ıslaha gayret vazeylemek zaruridir.» eylemesi lâzımdır. Asarı vâhiye neşrin§ Bu ikinci yazının çıktığı nüshada de devam eylemek ahlâkı milliyenin indirasım tervic eylemek demektir. Fransız muharriri Marcel Prevost'nun gazetesinde intişar eden bir Sahaifi münteşiremizin sefahetle malâNorveç mektubu tercümesinde de immal olduğu meşhud oluyor. Anlaşılıyor ki bunların sahibleri de muhtacı him zası görülüyor. Ş Mühim bir tercüme de gene Marce met dedelerdir.> Ve şairlere hitab eder: «Behey gafil! Prevost'nun 14 eylul 316 tarihli (MaNazarmı uzaklara temdide hacet yok lumat) ta neşredilen (Terbiyei müsteBir defa başındaki ^ ^ ^ ^ ayağmdaki reke) isimü makalesidir. O devirde kız fotine kadar levazımı telebbüsün ve erkek muhtelit tedruat mevzuunu kimin imiş, nereden gelmiş, düşün de ortaya atmış olmak bile (tekfir edilöyle âlemi kuru hayalâta sevkederek mek) için kâfi bir sebebdi. Yunus Nabeyhude yorma! §... Bizde beş bin, beş dinin bir kaç satır sonra göreceğiniz yüz bin şair olacağına beş tane Ahmed ihtiyath cümlelerine rağmen bu ileri fikri hele bu fikrin taroamen müdaMithat Efendi olmak hayırlıdır., Lisan meselesine şöyle temas eder: faası mahiyetinde olan makaleyi ter• Şinasi merhumdan evvel gelen üdeba cüme suretile ortaya atması müstesna yi Osmaniyenin teşkil eyledikleri ede bir cesaret eseridir. biyat; Arab, Fars ve Türk lisanlarının Yunus Nadi yazıya »öyl« başlıyor: terkibinden teşekkül eylemiş bir hercü «Terakkiyaü medeniyenin tebeddülâtı mercdir. §... Ne çare ki bugün e ahlikiye ve tekalliibat» maneviyeye rr.ey limizde bir il (yabancı manasma) li dan vermekten ibaret olan kaidei tabiisanı vardır. Bunu bırakıp eskisini yesi netayicinden olarak bazı memalikaramağa kıyam edersek adeta bir mille te kızlarla oğlanlar bir arada talim ve tin lisanmı kâmilen kaldırrp yerine terbiye edilmekte olup ahiren bu usu. başka bir lisan getirmek kabilinden o lün Fransada dahi kabulü meselesi orlur ki, haylice güçtür. Şimdi biz bir ta taya çıkmıs, gerek meclisi mahsusund» raftan o il lisanmı tanzim ve ıslah ede (bu meclisi mahsusun mebusan meclisi lisanı ifratları, tefritleri refeyli olduğu anlaşıhyor) ve gerek ek, uzun münakasalara ycl yerek mümkün mertebe sade, Arab ve matbuatta Acemin kavaidi umumiyesine mütebaat vermiştir. boyunduruğundan kurtulmuş bir lisan Evvelemirde hıristiyanların âyini meydana getirmeğe çabalamahyız.> dinilerince bir mahzuru görülemiyen bu tarzı terbiyenin bizde tatbikına min küllilvücuh imkân yoksa da havadisi medeniye kabilinden karilerimize bildirilmesini faydadan hâli görmediğimiz cihetle Fransada bahse katılanlardın birinin, meselâ bu gibi mesailde isabeti fikrile, vukufile müştehir bulunan Mar. cel Prevost'nun beyanatını pîsi enzan kariine vazedeceğiz.> Dikkat buyuruldu mu?. «Tebeddülât, terakkiyatm kaidei tabiiyesi» dir bizde «bu tarzı terbiyenin min küllilvücuh tatbikına imkân yok> tur ama, maksad «bu gibi mesailde isabeti fikrile, vukufile müştehir» birinin beyanatını «enzan kariine vazetmek» ten ibarettir! Yazan: 9 yaşında bir çocuk arkadasını öldürdü Mihverin yıkıl]?ı üiserinden »ncak iki «ene geçmiş olmasın& rağmen, diplomatların. süslü sözlerle yumuşatmaSa çalıştıkları durum, bu merkezdedir. Böyle bir vaziyetin ifade ettigl tehlike, dünyanın birinci derecede iki devletinln bln bir temas noktalarından birinde, anl surette beyaz ateş haline gellverecek olan sürtünmelerden lbaret değildir. En fazla, hayal sukutu doğuran haddinden fazia sayıda konferansların, muhtemel bir banş ümidini azar azar söndürerek sinirleri pek siyade genneslndedir. Taraflardan Amerikalılar, bu bitme* tükenmeı yıpratma yarışmda daha sabırsız görünüyorlar. Onların garbll zihnlyeti) v«lev noksan da olsa, boşuna sözlere müreccah olan sarih ve süratli kararlara taraftar. Ruslann, ardı kesilmiyen meseleler çıkartarak vakit taz&nmağa çalıştıklarına gitglde daha fazla kanaat getiriyorlar. Kazanacaklan bu zaman sayesinde, ağır endüstrileri, henüz mahrum bulundukları malzemeyl haarlıyAcak, lâboratuarlan, yeni tahrib vasıtaları keşfedip tatbik mevkiine koyacak, propagandaları, peyk devletîerin teşkil ettigl «yag tabakası> m daha fazla yayacaktır. Amerikalılar, şuna k»naat getirmiştir kj. geçen ve kendilertnl 1955 sen«siae yaklaştıran h»r gün, hasmın, sümulünü, evsaftnı ve gelişimlndeki sürati kcmtrol etmek lmkâm olmıyan kudretini arttırmak 8uretil«, kendi kudretlerinl tehlikeye koymaktadır. Hadiselerin bu gelişimlne göre, Birleşik Amerika, blr önleme harbine başvuracak mı? Zannetmîyoruz; fakat insanın kendisinl mejru müdafaa durumunda telâkki etmesl şekilleri ve fırsatlan o kadar çoktur ki! Bu aefer, netice i«1 belki de lcat'i olacak yenl bir Pearl Karbour, zihinleri işgal etmekfce. Bu takdirde vazlyet korkuludur. Asıl felâket şurada ki, bu iki büyük devlet, tek başlarma karşı karşıya kalacailar. Yan yolda bunları durdurac«k 4cabmda. bütün maddl ku^etlerini ortaya atmak tehdidile ikislne de meram anlatacak kudretli bir hakem bulunmiyacak. Dünyanın bugünkü halinde, tek hakem, başta. hem umuml siyasetlerile, hem genel kurmaylannın miişterek faaliyetlerile. sımsıkı birleşmiş bir Ingiltere ve Fransa bulundugu halde. Avrupa olabilirdi. Banşı, o selamete eriştirir, o korurdu. Pakat maalesef bu imkândan çok uzağız. Journal de Geneve'den ijtir ki: • Enlştem ve ablam 11 ay evvel Görelede otururlarken büyük çocukları denizde boğularak ölmüştü. Onun için 7 ay evvel İstanbula gelerek buraya yerleştiler. Eniştem burada çalışmağa başladı. Küçük Hamdiyi de 39 uncu ilkokulun dördüncü »ınıfına yazdırdık. Bu sene son sınıfa geçmisti. Hamdinin en samimî arkadaşı Ambarlıderede oturan 10 y*5»ndaki Zeki Kıraydı. Hidise günü de geç vakte kadar beraberce oynamıslar ve saat 20.30 da evîn kapısının önüne gelmişler. Zeki duvarda asılı duran kartal çiftesini alarak Yunus Nadinin ilk yazısınm 315 akurcalamağa başlamıs. O sırada evdekiler de ğustosunda çıkışı onun mesleğe intisabı çamasır yıkıyorlarmıs., görmemisler. Zeki tetige dokunmasile çifte ates almıs ve nam tarihi olarak kabul edilemez. Çünkü o ludan çıkan bütün »açmalar Hamdinin yü devirde müptedilerin imzası mecmualazüne iaabet etıniş ve bu arada sol gözüne rın kapak sahifelerinde dercedilirdi. Iç giren saçmalar beynine saplanarak hemen sahifelerde imza sahibi olmak liyakatle ölümüne sebeb olmuşlar.» beraber zamana da mütevakkıftı. Hâdiseye C. Savcı yardımcısı Ali Rıza K8Yunus Nadi Medresei Süleyrnaniyeyi nutku elkoyarak tahkikata baslamıs. cesedi muayene eden Adalet Doktoru Kamll Ünsa 312 de bitirdi. Mekteblerin bitme zamalan defnine nıhsat vermiştir. nı yaz aylarına tesadüf ettiği cihetle o. nun İstanbula gelişi ya aynı senenin Telefon malzemesi geldi Şehirdekl telefon »ebekesinin lslah ve tak sonlarına, yahud da 313 iptidalarına teviyesi için siparis olunan malzemeden üçüncü sadüf etmek lâzımdır. Çünkü Yunus Na parti de gelmijtir. Bu malzeme ldarece ter di İstanbula geldikten «onra fransızcatlblenen plâna ve ihtiyaca göre ıtlah ve kuvvetlendlrilmesi gereken hatlarda kullanılacak sını ilerletmek için bir müddet Galatav» böylees eebeke genişlemi; olacaktır. Ve saraya, daha sonra daha istifadeli bulrilen malumata nazaran, önce İstanbul cihe muş olduğu için Saint Benois mektebi tindeki sebekenin ıslahına ve genişletilmesine ne devam etmistir. Bu mekteblerin eski çalı;ılacak, malıeme noksanı yüzüuden müracaatleri kabul olunamıyan ihtiyac sahible kayıd defterlerinde yaptlacak araştırma rine telefon verilecektir. İttanbul şebekesinin Nadinin istanbula geliş tarihini ve bu ıslahından sonra sırasile Galata ve Beyoğlu mekteblere devam müddetini ortaya havalisindekl tesisatın takvlyesine ve genis koyabilir. letilmetine geçilecektir. Siparij olunan mal(Maiumat) a bilimtihan ve mCtercim zemenin son partisl de önumüldeki aylar Içinde sehrimize gelmis olacaktır. ılarak girdiğinden bir çok defalar. bah56 ncı ilkokulda diploma tevzi töreni ettiğini hatırlarım. Bu takdirde «Malu. Bugün Koskadaki 56 ncı ilkokulda diploma mat> a Saint Benois'yı bıraktık r*l töreni yapılaeaktır. Mektebi bitiren ög a ve galib ihtimale göre 314 senesi rencilere diplomalan verildikten «onra okul içinde girmig bulunması lâzım geliyor. aila birliginln tesebbüsile kampa gönderilme (Yunus Nadi, gimdi hayatta bulunan leri temin edilen fakir çocukların isimltri ve o sırada Ahmed Cevdet Beyin Ikbildirilecekrir. dam gazetesinde çalifan Asaf MuamAdalet doktorlan tstanbul Adalet Doktorlan İzzet Işcan ile mer Beyin delfiletil» tkdam gazetesinde bir müddet mütercimlik yapmışKâmîl Ünsalana Adalet Bakanlığınca birer takdimame gönderilmi; ve asll maaşları 60 tır.) liradan 70 liraya çıkarılmıştır. Yunus Nadinin yazılan çıküğı grraarda «Malumat> taki imza Mhibleri rasında bakınız kimler var: Merhum Tarihçi Ahmed Refik, Cevdet Paşa kerimesi Fatma Aliye Hanun, simdi doktor Adnan Adıvar olarak tanıdığıınız (idadl mezunlarından Abdülhak Adnan), doktor Necmeddin Arif, Ahmed Muhtar Paşa, Vakanüvis Ahmed Lutfi Efendi, Şair Mehmed Celâl, sonradan merhumla beraber uzun seneler çahs. mıs bulunan Ahmed Rasim, Ali Rıza Feci bir kamyon kazası Fransız Hastaııesinin önünden geçmekte Seyfi, Yenişehirlizade Halid Eyüb.. ilâh. olan bir kamyon Edvard adında 9 yajlnda bir çocukla yanında bulunan 75 yaşlannda • Edmona çarparak yaralanmalarına sebeb olDcinci yazı bir hafta sonraki musrur. Yaralılardan Edvard hastaned» 61mat» ta çıkıyor ve tesrinievvel sonuna müştür. kadar muhtelif nüshalarda devam ediYüzme teşvik müsabakalan yor. Çünkü tek makaleden ibaret de. bugün başlıyor Atletizm Tederaıyonu tarafından tertib edi ğildir, yedi makalelik bir seridir. Bu len Türkiye dekatlon birinciliği müsabakala seri yazıların o devirde nasıl intişar ede rına bugün saat 15 te Fenerbahçe Stadında bilmis, sansürün gözünden nasıl kaçabaîlanacaktır. Yarın da devam edecek olan bilmis olduğu »aşılacak şeydir. müsabakalara muhtelif bölgelerden davet ediBu seri yazıların serlevhası CEdebllen atletler iştirak edeceklerdir. Bugün yapılacak müsabakalarda 100 metre. 400 metre İle yatta sefahet) tir ve zahirî manzara uıun atlama, gülle atma ve yilksek atlama (şairlere hücumdan ibaret) tir. Fakat vardır. Yarınki müsabakalarda 110 mania. hakikatte devrin pek şedid bir tenkidi, disk atma. sırıkla atlama, cirid atma ve kuvvetli bir hicvidir. Matbuatımızda 1500 metre koşu yapılaeaktır. belki de ilk defa geçen (asabiyeti milYeni Atletizm Ajanı liye) terkibini, Yunus Nadi bu seri maBir müddettir açık bulunan İstanbul At kalelerden birinde kullanmıştır. etizm Ajanlığına Fenerbahçeli idarecilerden Sonradan matbuatımızda dev adımile Füruzan Tekil tayin edilmiştir. Başarılar diinkılâb yapacak genc gazeteci, bu yirnu leriz. yaş makatelerinde bile, matbuatımızın Türkiye dekatlon birincilikleri manzarası karşısında feveran halindebugün başlıyor Su Sporları Ajanlığı tarafından tertlb edi dir; der ki: cGazetelerimizi baştan aşaen rr.evsimin ilk yüzme teşvik müsabakalan ğıya okuyacak bir ecnebi, zanneder ki, bugün saat 15 te Moda havuzunda yapıla Türkler herşeyde haddi kemali ihraz cnktır. ı eylemişler de kendileri için ihtiyac naMuallimler Birliği idare heyeti dün mühim bir sene sonu toplantuı yaparak bazt kararlar almıştır. İdare kurulundan A. Güner, bu hususta şunları Böjlemfştir: « Birlik, kıdemlerile maaşları birbirine muvazi olmıyan öğrelmnl«r için B.M. Meclisi Milli Eğitim Komisyoı ın» 6unulmak üîere bir rapor hazırlamaga karar vermijtir. Ele aldığımız en mühim miielelerden biri de. ö | retmenlerin yurd içl vt yurd dışı teyahatlerini temin etmektir. Bunun için de gereken makamlara başr'unilmuştur» Bu seri makalelerin birinde, Yunus Nadinin çocukluğuna aid bir küçük hatıra var. Bu hatıra (Minimini Yunus) un (ilk aşk) ıdır. (Macerayi hayatımdan bir kaç kelimecik nakletmeliyim) diye başhyan bu hatırayı aynen ahyorum: «Sekiz. dokuz yaşında ancak var idim ki .daima beraber bulunmak arzusuna aşk demek caizse komşulanmızdan birisinin hemsinnim olan kızına âçık oldum. Anmla buluşmaktan, anınla vakit geçirmekten hazzediyordum. Fakat bunun, onun hüsnünü takr his olmadığır.ı dirden mütevell şimdi snlıyoru ıyorum ki zaman, şaka niyetine, aileler meyamr.da ikimizin izdivacma dair geçen bir sözü, çocukluk saikasile hakikat olarak almış ve sonra buna bir takım hayaller kauş. tırarak o varataya düşmüşüm.> •¥• 28 birinciteşrin 315 terihli «Malumat> ta Abidin Paşanm Kasidei Bürde ve Mesnevii Şerif şerhleri münasebetile yazdığı bir makale var, âsarı esiâfı ihmalden şikâyet ediyor. Diyor ki: Maziyi istihfaf, halden gaflet demektir. Garba, tahkiri milliyet derecesinde meyledersek âtimizi tehlikeye koymuş oluruz. Tarihşinasanın malumudur ki milletlerin başlıca medarı kıyamı asabiyeti milliyedir.> Aynı senenin ikinciteşrin ve birinci kânun aylarmda (Sanihatı Zimahşerî) den sernameli iki makalesi var. Zimahşerî, bilindiği gibi tefasir içinde büyük bir mevki işgal eden «Keşşaf» ın meşhur müellifidir. Bu yazılar, Yunus Nadinin yalniz arabcadaki vukufunu göstermekle kalmıyor, onun bu tercümeerden de istifade ederek ileri fikirlerini ortaya atmasına vesile teşkil edij'or. Hattâ denebilir ki bu tercümelerl, bu vesileleri bulmak için yapmıştır. Meselâ Zimahşeri'den tercüme ettiği: Yunus Nadinin bundan sonra «Malumat> ın 2 ve 9 ikinciteşrin 316 tarihli nüshalarında (Seyri haval) serlevhalı o zamanki balon tecrübelerine atd iki yazısı görülecek ve sekiz sene müldetle, Meşrutiyete kadar, «Evrakı Havadis> te bir daha imzasına tesadüi edilmiyecektir. Çünkü Yunus Nadi o sene kânunusa. nisinin bir karlı gününde yedi arkadaşile birlikte tevkif edilerek Beşiktaş karakolunun kuru tahtalarmda misafir edilmiş, iki ay sonra da «derzincir» olarak Midilli kalesine gönderilmiştir. Kemal Salih SEL (•) Ahmed Mithat Efendinin Medresei süleymaniyenin ilk kısmına mahsus olarak biri muallimlere, üçü talebeye aid olarak yazılmış ve 188990 senelerirde basılmış 4 kitabı vardır. Pek nadir bölunur. Merhumun bir de aynı mekteb için yazılmış «Meşk Mecmuası> ndan bahsedilirse de kendim görmediğim gibi görene de tesadüf etmedim. Görener bildirirse hem maarif, hem de matbuat tarihimize hizmet etmiş olurar. Bildirdiklerini de bu sütunlfirda deiîdilmiş olarak görürler. MEVÜD Sevgüi eşim ve babamız SALİM PINAKın öliirnünün senej devriyesine raslayan haziran cumartesi günü ikindi namaanı müteakıb Te^vikiye camii şerifinde Msv lud okutturulacağmdan akraba ve dostiarile arzu edenlerin teşrifleri rica ounur. Eşi: Fatma Pınar, oğulîan: Mehmed Leb'.ebi. İbrahim Pınar SULTÂNÂHMED adb eserde okuyacaksnıız. Geçenlerde Sultanahmedde Buhara medresesinde HACES isminda genc bir kızm öldürülmesile neticelenen bu hazin facianın içyüzünü ve bütün taisilâbnı CİNAYETİ CİNAYETİ Ç I K T L Muallimler Birliğinin faaliyeti SULTAN AHMED B U G Ü N Yazan: FERDİ ÖNER BÜYÜK ÎÇTİMAÎ ANKET: Sanatkâr KADIN Yakında İ G A L t B A R C A N ' m B U G Ü N Ç I K A N düşüncelerinl GAZETESÎNİN Magazin EMSALStZ 2ENGİNLİKTE BtR HA2İNE 18 incl sayısında okuyunuz. Fiatı 6 Lira Türkiye Yaymevi Ankara C. 36 tst BU BÜYÜK ŞAHESER ROMANI okumayı unutmaym! AMSEA Unutulmıyacak bir isim ARİF B<?LAT KITABEVİ Eczanelere dağıtılmıştır. çıkacak büyük rL iSAYIN DOKTORLARA: PROGYNON B OLEOSUN FORTE s A m p KtMYA ve ECZA MAPDELERİ T. Ltd. Şti. HER HAFTA HER HAFTA, her hafta çıkacak ve hepinizin mecmuası olacaktrr. Yakında Çıkıyor. CUMHURİYET Niishası 10 kuruşluı AboneŞeraiti *%?• Biı sylık üc aylık Aifj aylık 301' 8(H, 15(Kı 2SW KJ • a . ^ «'II K l ifilH • £m t «41* • D İ R K A I • gSndertten evra* *• yazılaı