29 Haziran 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

29 Haziran 1947 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Charles Diekens BÜYÜK ÜMİDLER Aşk ve Macera Roanı Bütün kitabcılardan arayınız. YENÎ KİTAB YURDU Bankalar caddesi 28 Ankara 24 Uncü yıl Sayı: umhuriyet 8216 Telgrai ?e mektub adresl: Cumhuriyet, tstanbul Posta kutusu: tstanbul No. 248 Telefoalar: Ümuml Santral Numaras: 2438. î a » İsleri: 24299. Matbaa: 24290. YiEit 4 VİTAMİNLİ yegâne kuvvet K1IRUCUSU: YUNUS NADİ Celâl Sıvastan Hasan Pazar 29 Kaziran 1947 GIDASİ Kenan Öner, C. H. P. ne hücum eden bir istida vererek zabıtlann D. P. Genel Baskanı hareketinden ötıce partililerle yaptığı bir hasbıhalde «Milletin istenilmesinde ısrarı taleb etti, bilâhare bu talebinden vazgeçtî Sıvas Hükumet meydanındaki Meclis Başkanının "C. H. P., Grupu toplantıdan ve Celâl Bayarın zabıtlarının gönderilmiyeceği nutuk söylemesinden vazgeçildi hakkındaki tezkcrcsi okundu iradesi mutlaka Anayasa çerçevesi içinde hâkim olacaktır» dedi Ali Kenan Oner davasında dünkü celse larmdaki asîl kanda meveuddur» misaline iktiran ettiriyordu. Orhan Şaik Gökyayın müdafaası da okundu. Kendisinin zindana atılmasıra Sanjar isminde birinin bir şiirini sebeb gösteriyor ve şb'yle diyordu: «Ben, mahalle çocukları oynasıa diye çamurdan yaratılmadım. Ben, bul vatanın toprağmdan halkedildim ve şe^ refim de bundandır.» Nihal Adsız ırkçılıkla iftthar edlyor Bundan sonra Nihal Ad=ızjn 19 sahifelik müdafaanamesi okundu. Adsız, yurd prensipinin tarihî seyrijıi, gayri» türk unsurlarm tarihimizdeki menfi rollerini sayıyor, kanunî mevrulardan; m ü lî marşlardan, tarihten, mecmualardatt misaller veriyordu. Bu arada kendi ceileri arasmda gayritürk birinin bulunduğu iddiasını şiddetle reddeden Nıbal Kenan Öner mahkcmcde Adsız. Ankara genclığmin 3 5'1944 n ü red hükmünü kanunlardan, Atatürkün mayişini Reşad Sirer, Rebii Barkm, gencllğe hitabeslnden aldığını soylıye Behçet Kemal Çağlar ve bazı mılletverek, cmuhtac olduğun kuvvet, damar Arkası Sa. 4, Sü. 1 de İyiye doğru! ünkü gazetelerde D.P. Genel Başkanının Sıvas il kongresi üyeleri öniinde verdiği uzunca bir demeci okuduk. Partiler arası durumu tamamile açıklayıcı bir karakter taşımasa da sayın Bayann sözlerinden epeyce bir şeyler öğrcntnek mümkündur. Demecinde ağırbaşlı bir dil kullanan Celâl Bayar, partili arkadaşlannın çeşidli sorulanna cevab verirken, gazetelerde geniş tefsirlere yol açtığını gördüğümüz son mülâkatlara da Celâl Bayar Sıvasta D. P. binasına girerken ve trenin penceresinde biraz dokunuyor. Söylediklerini yanv (Bu resimler hususî surette giden muhabirimiz tarafından uçakla yollanmıştır) bş anlamadıksa. D.P. Başkanı ile hülantıdan sarfınazar edildi. Bu toplantıSıvas 28 fHususî surette giden mukumet ve devlet başkanları arasında ı habirimiz Ilhandan telefonla) Vaktin da bir konuşma yapma =ı istenmiş olan bir takım prensip çiz^ilerine dair koka "' ba$lıça nuşmalar olmtişfur. CelâY Baj'ar l»e isinden ayırmamiş olmak için bu sabah meseleler özerinifefei ğörüşlerini, ii esasen kere idare memurlannm tarafh ha hükumet mevdanında yapılacak top Arkaı% Sa, 3, Sü. 7 de reket ederek Demokrat Parti iivelerini baskı alhnda tutluğundan şikâyet ermiş, sayın Peker de galiba bö> le bir iddia\a inanmak istememiştir. Bunun uzerine sayın İnbnü ile Celâl Bayar arasında birkaç konuşma olmuş ve anlaşılan sayın İnönü Cumhur Başkanı sıfatile yiıksek hakemlik vazifesini kabul ederek Demokrat Partiyi hükumetten ayıran görüş farklannı gidernıek uğruna tavassutta bulunmuştur. Celâl Bajar, Receb Pekere yaptışı şikâyetleri Cıımhur Başkanına tekrarlıjor; o da, DemokUnrra Genel Direktörünün tat Parti üzrrindeki baskının kaldınlarağına dair hükumetin vaidde buCumhur Başkanı İnönüye lunduğunu kendisine bildiriyor. Ankara, 28 (Telefonla) Hasan Ali Yücel Kenan Öner davasına bugün asliye üçüneü ceza mahkerneçmde devam edüdL Askerî Yargıtayian gelen evrak okurdu3 9/1946 tarihinde Nihal Adsız tarafındın verilen bir dilekçede Cihad Savaşferin sozleri reddediliyordu. Nihal Adsız, şahid Savaşferin Tiirk adaleü için yuzkarası olan Ortaçağ ziııdanları haünde ziyadan ve havadan mahrum bir odaya kapatıldığını, bir çok işkenceler göre gore aklî muvazenesizliğe uğradığını iddıa ederek iddiasının sola müUimayil, gayritürk ve hattA C. H. P. ne mensub hekimler tarafın dan muayene edıldıği takdirde tahak kuk edeceğini ileri sürmekte idi. Bundan sonra İsmet Rasin Tümtür kün müdafaanamesindtki bazı kısımlar okundu. Ismet Rasin Tumtürk bu miidafaanamesinin bir kısmmda da <Türkiyede Turk ırkçılığı suç mudur?» sualini sorarak buhu reddediyor ve bu Paris konf eransmdan haber sızmıyor Türkiyeye teşekkürleri Unrta'Htıt ı •&» «Türkiye herkesin saygısını kazanmıştır» Ketumiyet siyaseti Parîste neşesiz bir gönderdiği telgraf İnsan hakları kanunu Milletlerarası bir kanun tasarısı hazırlandı Hasan Sakanın Marmara köşkünde verdiği kokteylde Başbakan, Dış Işleri, Ziraat Bakanları, Amerikan Büyük Elçisi, refikasile birlikte Lake Success 28 (a.a.) Bayın, Roosevelt'in başkanlığındalü tâli komîs • yon, cinsan hakları» na mutedair milletlerarası bir kanun tasansının yazılmaaı işlni bitirmlştir. Bu proje Birleş Arkası Sa. 3, Sü. 2 de •' Sa.Mn Ba\ann baskı kelinıesile ifade etmek istetliği hâdise. her halde bazı de\let memıırlan tarahndan Demokratlara karşı yürütiilen menfi «ihniyet olmalıdır. Çünkü il kongresinde bu nokta Ü7erinde adamakıllı dunıimuş. hükumet memurlannın politika j apmamaları liızumu haratetle ileri sürülmüştür. hava yarattı, Fraıtsızlar «kadife perdeyi» yırtmak tehdidinde bulunuyorlar Londra 28 (B.B.C.) Uç Dış K e r i Bakanları bugün Pariste ıkırci topîanılarını yapmışlardır. Bugurrkü toplantı 2.30 saat sürmüştür. Oturum, gene tamamile gizli tutulmuştur. Toplantı sonıında neşredılen kısa bir tebhğde, sadece, yarın tcplanılmıyacağı, üçuncü oturumun pazartesi çünü öğleden sora rapılacağı bildirilmıstir. Paris 28 (A.P.) Bugün beyanatta bulunan resmî Fransız şahsıyetleri, Paris konferansı mü»akereleri hakltmda haber sızdırılmamasıru istiyen Ingiltere Dış Isleri Bakanı Ernest Bevin'i tenkid etmislerdir. Fransızlar, Avrupa kalkınma^ı konferansı müzakerelerinde ketumiyet siyasetine önayak olan Ingilizle Arkası Sa. 3, Sü. 2 de Ankara 28 (a.a ) Cumhur Başkanı İnonüye Birleşmiş Milletler Kalkınma Idaresi Genel Dırektörü Lowel W. Rooks tarafından aşağıdaki telgraf gönderilrr.iştir: Türkiye Cumhur Başkanı Ankara Birleşmiş Milletler Kalkınma İdaresi Arfcası Sa. 3, Sü. 2 de Amerikan yardımı General Oliver ile askerî heyetin diğer grupları dün Ânkaraya döndüler Son şeklini alan yardun anlaşması Bakanlar Kuruluna verildi, bugünlerde imza edil5cek Ankara 28 (Telefonla) Doğu b51^lerinde tetkikler yapan ve Erzurumda da bir kaç gün kalarak bu sabah ola çıkan General OHver, Sivasa uğramış, bazı tesisleri görmüş, müesseseleri ziyaret etaıis, garnizon tarafından verilen öğle yemeğinde bulunduktan sonra hareketle, saat 17 de uçakla şehrimize dönmüştür. Askerî heyetlerin bütün grupları, a suretle Ankarada toplanmış bulunmaktadır. Genelkurmaydaki son go rüjmelere pazartesi veya salı günü başlanacak ve heyet, temmuzun 15 inde Türkiyeden ayrılacaktır. 100 milyon dolarlık yardım dolayıslj gereken anlaşma için yapılmakta olan müzakerelerin sorıa ermiş olduğunu da bildirmlştim. Anlaşma, tetkik edilmek üzere Bakanlar Kuruluna sunulmuştur. Bakanlar Kurulunun tasdikından sonra Büyük Elçı Wdson, keyfiyeti, Amerika Dış Işlerl Bakanlığına bildixecektir. Anlaşma, önümüzdeki günlerde, Dış lşleri Bakanı Hasan Saka ile Büyük Elçi Arkası Sa. 4, Sü. 3 U Biz bu hususta ötedenberi Celâl Bayarla beraberiz. Tek parti idarelerile çok partili sistemler arasında en mühim fark, şüphesiz devletin siyasî bünyesinde görülür. Tek parti demek, son tahlilde tek adam demeğe kadar varır. Memlekete bir irade hâkimdir ve bütün idare mekanizması o iradeye boyun eğmek zorundadır; taraflılıktan, tarafsızhktan bahsettneye yer yokrur. Halbuki tek partili bir rejimle de idare edilse. çok partilisile dc idare edilse. devlet gene bir bütündür. Fakat o bütünü korıımanm tek şartı hükumet nıemurlannın vazifelerinde politik" zihniyetinden uzak kalmalarıdor. Memleket çapında ve Meclis Belediye, müstahsili ikna ederek kendi parasile 2400 koyun aldı, bunlan çerçevesi içinde iki, üç. beş parti buMezbahada kestirdi, ancak perakendeci kasablar, celeblerin tazyikı ile lımacaktır. Fikirler çarpışacak. rcyler toplanacak ve bir hükumet kurumeydandan sır olduklarından etler elinde kaldı lacaktır. Bu. milletin iradesi demektir. Millet kesesinden para alarak r fakat neticed* toptanci kasab Toptanci kasab ve lcomisyoncuların e\ velW gün Belediyerdn gayTetkrine NADİR NADİ narkı bahane ederek satışlara lştirak rağmen en hâd safhasına girmiş bulu ve eeleblerin yeni bir oyunu ile her şey . Arltaii Sa, 3. Sü < t l etmemek ve kesim yaptırmamak suretile mıyordu. eski halinerücu etmi^tir. 6 gündenberi yarattıkları et bııhranı, ArVait Sa. 3, Sü. 5 U Dün va7İyet bir arahk düzelmfye yüz Zabıta, sarhoşlara karşı da harekete geçti (Yeşilay) cı genclerin de bu iste zabıtaya yardım^ etmeleri lâzımdır Zabıta şehirde sılâiı arama faali?etiı hızla devam etmektedır. Başta Emniyı müdürü Ahmed Deaür ve şube müdür» lerl olmak üzere grup grup yapılan t a * =; harriyat sonunia şehrin muhtelif bölge1 Arkas\ Sa. 3, Sü. 6 da Belediye, celeblerle filen mücadeleye dttıt başladı Fakat celeb ve komisyonculardan sonra perakendeci kasablar da kendisine karşı cephe aldılar İlkokul mezunları 10448 oğrenciye dün muhtelif yerlerde yapılan törenlerde diplomaları verildi, gezginci resim sergisi de açıldı konferansı Sadi Iımağın Cenevre toplantısmda verdiği izahat alâka ile dinlendi Cenevre 28 (a.a.) Anadolu Ajansınin özel muhabiri bildiriyor: Milletlerarası çahşma bürosu direktörünün raporunun müzakeresi esnasında, Assamble reisi Hambro, Çahşma Bakanımıza söz verirken «Türkiye Cumhuriyeti Çahşma Bakanım Assambleye takdım etmekle şeref duyarım» demiş ve Sadi Irmak da relsi selâmıadıktan sonra aşağıdaki demecde bulunmuştur; Arkası Sa, 3, Sü. î 1« Çahşma Dün sabah Mezbahada Belediye ŞUjfi muiyini şürü sahiblerile paz arlık ederkcn ve şatın alıaan koyuıuann kesUmiye jöturiümesi Eminunu Ualke\in#^açılan teşün sergisinden bir görünüş ~ Yazm 3 üneü sahijemizdt

Bu sayıdan diğer sayfalar: