29 Nisan 1947 ClTMHURtYET O IV H A B E İ Hâyii huy arasında! '; Küçük eksikliklerinds memnun | dnrlar Şimdl dışanda Amerika yar; dınıı, içeride deniokraci feryadlarüe meşçulüz. Ba^ka »eye bakmağa vak\ Umiz yok. Hayat ne âlemde?. Ccmiyei ne sekilde? Ufak tefek diyebileecğimi* çünlük aksaklıklar ne oluyor, meşgnl olduSıımnz yok. Bu dikkat ma^dnrlarınd&n biri de radyoAksamlan bir taknn hımhım, nmnm acayib sesler çıkarmafa baaladı. Dinlemek, anlamak kabil olamıyor. Gene mi kabahat Pariste? Ah bn Paris! Radyommn bile rahat bırakmıyor. Birleşmiş Milletlerin Filistin toplantısı irleşmiş Milletler kurulunun Filistin meselesini tetkik ederek bir karara bağlamak üzere yaptığı özel toplantı dün başlamış, Brezilya devletinin murahhası Aranha, başkan olarak seçilmiş ve başkanbk Btevkiinden söylediği nutukla Filistinde karışıklıklann devam etmesinden doğacak fenahklara işaret ederek bunlan önlemek v« meseleyi hal. letmek icab ettiğini söylemiştir. ı MarshalFın nutku Bajtaraf» I Inci sahifede Konfera'nsta bulunanlann intıbalan Washington 28, (A.P.) İki saat süren Beyaz Saray'daki konferansa iştirak edenlerin blldirdiklerine göre, Marshall şu noktalan belirtmijtir: Almanya ve Avusturyadan harb tazminatı hakındaki Rus Istekleri gibi noktalarda Amerikan durumunun keslnleşmesi ' üzerine, Rus durumu kat'iyetinl bir dereceye kadar kaybetmis, ve Sovyetler kendilerinden d*aha az emin olmağa başlamışlardır. Marshall, konulann aydınlanmasında bazı terakkiler kaydedildiği ve bunun neticelertnin Dı§ İşleri Bakanlanrun kasunda Londrada yapacakları toplantıda belirebüeceği kanaatini izhar etmişr. tondaki muhabiri diyor ki: «Gerek Marshall gerekse Bevin, Moskovadan hareketlerinde yapmiş oldukları beyanatlarda ve Amerikan Dış Işleri Bakanmın buraya gelişinde s5ylemiş olduğu birkaç sözde hissedilen iyimserlik sadeoe hakikatleri gizlemek gayesini gütmüyordu. Washington*da durum hakkında yapılan tefsirlere g5re, Moskcna müzakerelerl ve Yunanlstanla Türkiyeye yardım edilrnesi hakkında Başkan tarafından verilen programm kongTece büyük bir oogunlukla desteklenmesi #şu garib sulh> a nihayet vermektedir. Nitekim 1940 ta da Pransantn çökmesile cşu garib harb» nihayet bulmuştur. Artık yatıştırma slyaseti Slmüştür. Marshall, ölen bu siyasetin cenaze merasiminde hazır bulunmuştur.> Muhabir, Amerikan Dı» îşlerî Bakanbğının ve bazı siyasi çahsiyetlerin durum hakkındaki kanaatlerini zikrederek diyor H: «MademM dünyayı kalkmdırmak için Rusyadan istenen işbirliği elde edilemiyor, o halde yapılacak ilk iş mill«tlerin kâfi derecede beslenmesine, endüstrilerinin isler bir hale getirilm«sine ve gerek Batı Avrupada gerekse Almanyada normal hayatın iad«sine ve bunun çok çabuk yapılmasın'a ihtimam etmek lâzım gelir.» Berlindeki konuşmalar Amerikan filosunu karşılama programı 2 mayıs cuma günü şehrimize geiecek Amerikan filosunu karşılamak için bir program hazırlandığuu yaamıştık. Bu programm tatbikı İçin aşafıdakl hususat tesbit edilmiştir. Misafir filo, dört gemiden mürekkebdir. Bu filontm komutanı Koramiral B. H. Bieri olup Leyte gemisinde bu lunacakür. Tümamiral Jeinnings de Koramiralın refakatindedir. Dayton komutanı deniz albayı J. M. Fernand, Leyte komutanı deniz albayı Mak Consey, Pudiri komutanı deniz yarbayı Reifmratk, Bristol komutanı deniz yarbayı Jaachim'dir. Deniz binbaşısı Rahmi Yalın, irtibat subayı olarak tayin edilmiştir. Para bozmak üzere her gemiye birer maliy* memuru tayin edilmiştir. MisaÜT filo. cuma günü sabahı Yeşilköyde bulunacak, saat yedide mihmandarlar burada gemiye gireceklerdir. Filo, saat sekizde 21 pâre top atarak limana girecek, Selimiyeden mukabeie edilecektir. Saat 8.35 te Amerikan kumandan gemisi Donanma Komutanı Amiral Mehmed Ali Ülgenin forsunu »elâmlıyacak, Yavuz tarafından mukabeie edilecektir. 9,15 te Amiral Bieri, Amerikan elçisini adyaret edecek, Amerikan elçisi de iadei ziyarette bulunacaktır. 11 de Tümamiral ile Koramiral Dolmabahçede karaya çıkacaklar, de niz müfrezesi tarafından selâmlanacaklar, Valiyi, ordu müfettişini, deniî komutanını, bilâhare Yavuzda Donanma Komutanmı ziyaret edocek, saat on beşten sonra bu ziyaretler iade edilecek tir. Saat 20 de Vilayet, Tokatlıyanda erata ve subaylara 500 ki$ilik bir danslı parti, 20,30 da da Amiral Mehmed Ali Ülgen taraftndan Parkotelinde bir akşam yemeği verilecektir. ikinci günü 9,30 da şehir dahilind» gezintd yapılacak, 10,30 da merasimie Cumhuriyet âbidesine çelenk konacakür. Saat 20 de Tokatlıyanda gene erata bir danslı parti verilecektir. Saat 22 de Vali tarafından Belediye gazinosunda bir suvare verilecektir. Üçüncü günü 16,30 da Leytede Amdral tarafından bir resmi kabul, aksama da gene gemide bir akşsm yemeği verilecektir. Dördüncü günü denizciler serbesttir. Saat 19 da Amerikan Büyük ElçUi tarafından bir resmi kabul yapılacaktır. Aym altıncı günü 13,30 da Leyte'de bir öğle yemeği verilecektir. 18 da Koramiral Ülgen tarafından Yavuzda bir resmi kabul yapacaktır. Filonun burada bulunduğu müddetçe Yavuz ile dört torpido muhribimiz limanda demirliyeceklerdir. Gemiler 3, 4, 5 mayıs günleri gezikbilecektir. Her gün 13,30 ile 16,30 arasında Dayton'u günde 1,000, Leyteyi 2,000, Pudiri'yi 500, Bristolü 500 kişi gezebilecektir. Yainız 4 mayısta Leyte ziyaret edilmiyecektir. Misafir askerlerle boks, basketbol müsabakalan yapılacak, Amerikalılar, Amerikan futbolü, Byzbol gösterileri yapacaklardır. . Şehir otobüsleri misaflrlerimizin rmirlerine tahsis edilecek 2 mayısta limanımızı ziyaret edecek olan Amerikan filosu mensubları, 3 ve 4 mayıs günleri Belediye otobüsleriie şehri gezeceklerinden o günlerde, şehir ıçindeki bütün otobüs seferleri sabahtan saat 15 e kadar tatil edilecek ve normal seferlere ancak 15 ten sonra başlanacaktır. Hidtsekrto Mafbnat nedir? 1 Genel kurulun gündeminde şimdilik üç mesele bulunmaktadrr. Birindsi, meseleye aid vesikalan tetkik edecek ve gereklesen incelemeleri yapaeak bir komisyon kurmak. Ddncisi Filistinin bağımsız bir Arab devleti olarak tanınması için Arab devletleri tarafından Toplantıda bulunanlardan biri «top «unulan tekiifi tetkik etmek, üçüncüsü Filistindeki Yahudi ajanlığının murah lantı, kendileriae Rusya tarafından has göndermesine müsaade edilip edil. hükmedilmesine müsaade eden memletniyeceğine dair karar vermektir. ketlere yardımdan vazgeçmemiz icab e't ;\ hususunda beni ikna etnujtir> Giindemdeki birind mesele hakkjnda müsbet karar verileceği şüphe göAynl mümessil şTirJan ilâve etmiştir: türmez. Ikinri mesele ise muhakkak bir takıro tartışmalara sebeb olacak, «Duyduklanmız bendc endişe uyandırbelki de ayn bir komisyona gönderile madı. Rusyanın niyetleri hTisusunda jek tetkik olunacaktır. Üçüncü mesele eskiden duyduğum kadar endije duy ye gelince Yahudi ajanlığının resml bir muyorum.» teşekkül olarak tanınmadıkça toplantıGazeteciler, Marshall'ın konferans huya iştirak etmiyeceği bildirilmektedir. susundaki intıbalarının n« olduğunu 90Yahndi ajanlığı, reye iştirak ermemek rıınca, toplantıda bulunanlardan biri: eartile resmen tanınmasını ve murah. «Pek memun gözükmüyordu, fakat enhasına bir sandalye verilmesini İstemis. dişeli olduğunu da söyliyem«m.> «ksi takdirde toplantılara iştirak etmiLondra 28 (a.a.) Moskova konfeyeceğini açıklamıştır. Onnn için müşahidlere mahsus sıralarda Yahudi ajan ransınm muvaffakıy«tsizlikle neticelenlığına ayrılan yerlerin boş olduğn, gö mesi Amerikahlan, bugün takib etmekte oldukkn yeni siyasetin en iyi siyaze çarpmıştı. set olduğu hakkında ikna etmiş görünYahudi ajanlığının bir taraf olarak mektedir. toplantıya iştirak etmek istemesi, halz Dally Telegraph gazetesinin Wanhingolmadığı bir yrtldyi kazanmak yolunda •tılmış bir adım nlacaktır. Çfinkü Yahudi ajanlığı İngiliz mandası altında Yahudi rmıhacirliğini idareye memur Bajtarofı I inci tahifede bir tesekküldü. Bu tesekkülün su veya bu şekiide bir devlet tcmsildsi glbi , Kunılda daha sonra Siyamin Birlesdavranmasına imkâm vermek, davayı miş Milletlere ilühakı ilân olunmuş ve halle yarayacağına büsbütün ara boz Siyam murahhası Birleşmiş Milletlere mağa yardım edecektir. Yahud Yahudi katdan 55 tnd fiye olarak alkışlanmıatır. •janbğına bu paye verildiği takdirde oBunu müteakıb başkan lçta muavinnun bir hpkısinı Arab millî meclisine verraek ve böylece iki tarafın davalan ler heyeti seçilmiş ve Fransa 49, Amenı apaçık anlatmalannı kolaylastırmak rika 49, îngütere 47, Rusya 44, Ekvator İcab eder. Kaldı ki Filistin Arablarının 43, Hindistan 37 rey kazanarak seçilmişlerdir. dnrumile Yahudi ajanlığının durumlan Gürdemde Oç mesele vardı. Birindsi: aynı değiidir. Yahudi ajanlığı manda idaresinin vüctıd verdiği bir tesekkiil. salâhlyetlert tetkik komlt©6ini seçmek. îkincisl: Arab devletlerinin talebl üzsdü ve onnn için mandayi dernhde eden rine PUİştinin istiklâlini ilftn etmek. (araf onu pekâlâ temsil edehilir. Arab Üçüırfüsü: Yahudi ajanlığını reyslz millî meclisi ise Filistin denilen meraleketin asıl sahibi ve bu memleket hfir bir üye gibl kabul edip etmemek. Bir inci madde gereğince seçlmler yariyet ve istiklalinin asıl müdafii alan Arablarm mümessilidir. Yani asıl da pıldıktan sonra ikinci madde bahis vacı ve asıl hak sahibi od»r. Mandater mevzuu olmuş ve Arab devletleri Pillstine derhal bagımsızlık verilmesi meseledevlet onu temsil etmez. sinin konuçulmasını istemişlerdlr. Çünkü mandater devlet rahmetli MilEunun •Uzerlne söz alan Sovyetler letler Cemiyetuıin mümessiHdir Ve B!rl!gl delegesl Andrel Gromyko, Genel rahmetli Milletler Cemlyetinin verdiği Kurulun gundeminl tesblt etmek tlaere salahiyet Filistinde ikamet eden diğer bu gece toplanması kararlaştınlan 14 milletlerin haklarına herhanfi tecavüı devlet temsileilerinden mütesekkll çama komitesinin otımımunu geri bıde bnlnnmamak sartile bir Yahudi mUIİ yurdu kurmaktı. Bir Yahudi devleti rakmasım tekllf etmlîtlr. kurmak, ve bütün FÜistinl ona vermek Üçüncü maddeye gellnce Pillstindeii ise asla bahis mevzuu olmamış ve an Yahudi ajanlığı resmi bir teşekkül olacak İkinci Dünya Harbinden sonra or rak tanınmadığı takdirde toplantıya işti tay» çAanlmıs bir davadır. Bu davamn rak etmiyeceginl bildirmiştlr. Yahndi ortaya çıkaruması yahudiliğin bir din ajanlıgına bu mevkll vermek için üyedeğil, bir milliyet olarak yeni bir ham lerden üçte lklBinin bunu kabul etmeleri Ie yapması demektir ki bn hamlentn İcab eder. hakikî mabiyeti çok şüphelidir. Çünkü Toplantı salıya. bırakılmıstır. dinci Tahudilik ümmetçidir. Ve bir çok uklann ve milUyetlerln halitasıdır. OSoğuktan zarar gören mahsul nun bir çok mületlerden bir milliyet yasalmağa uğraşması, muhakkak ki bası hakkında Mecliste üç sual na bir çok gaileler çıkaracak ve bu tetakriri şebbüsü eninde sonunda iflâsa mahkum edecektir. Yahudiliğin bir milliyet olaAnkara 28 (Telefonla) Izmlr millet rak doğması, onnn ancak kökiınü kırar. vekili Sedad Dikmenle Manisa milletveC'unkü her Yahudi kendi nıilliyetini, kili Yunus Muammer soğuktan zarar Almansa Almanyayı, Rus ise Rusyayı, gören Ege bölgesindeki bağcılara yarTransn ise Fransayı, Arabsa Arablıgt dım hakkında ne düsünüldüpne dair, özleyecek ve ona bağlanacaktır. Onun Denizli milletvekili Cemil Çalgüner için Yahudiliğta kendine bir milliyet DenizU ili içinde zarar gSrea mahsul renğl vermek istemesi, Yahudiliğe en sahibleri hakkında ı» gibi tedbirler büyük ihanettir. almacağına dair, Niğde milletvekili Ri1 1 içinde soguk ve Her ne ise bu mesele Birleşmts Mil fat Gürsoy da Niğde 1 letler kurulunda konuşulduğiı caman don yüzünden earar gören bağ ve bahbüyük bir münakaşa kopacak, belki de çe sahibi vatandaşlara ne gibi yardım bn münakaşa toplantının bütün mu, yapılması düşünüldüğün* dair Meclise ayn ayrı birer sözlüsoru takriri verkaddtratını tayin edecektir . mişlerdir. Tarön ve Ticaret Bakanlan ömer Riza DOĞRUL bu sorulara cevaben Meclifin cuma günkü toplanüsında izahlarda bulunacaklardır. Sabahaddin Âli Irak Ayan Neclisinde garib bir Eski bir Bafbakan, Suriyenin Iskenderundaki haklarından bahsetti Bagdad 28 (A.P.) Irak Başbakanı Salıh Cabir, ayan meclisinde muhaUflere cevab vererek, bükftmetin îngilia • Irak ittifakmın Irakm milll menfaatlerine uygun olarak değl$tirilm«s!ne karar vermi} bulunduğunu söylemiçtir. Filistin davası Berlin 28 (a.a.) Bugün ögledon sonra Berlüıe varır varmaz Mr. Bevin İngiliz askerl kuınandanlık merkezine gitmiştir. Burada bu gece Alman işleri yeni İngiliz Bakanı Lord Pakeham ve BerlinBaçbakan, Irakla Türkiye, tran ve deki İngiliz idaresi yüksek şahsiyetlerile Afganistan arasındakl Saadabad Paktımühfan görüşmeler yapılacakür. nın yenilenmesinin henüz taleb edilmemis oîduğunu bildirmiştir ve şunları söylemiştir: eçen hafta yazdımdı ya, Ha« kuk Fakültesi talebesi bir mevzu üzerine bir mnnazara tertib etmişti. Ben bu münazarada hakem olarak bulund«m. Bu münazara hakkındaki yanmı dün belki otramuşsuuuzdur. Bahis o değil Asıl mesele şu: Hnknklular iki dava üzerinâe konnatnlar: 1 Hatbuat efkirı nmumiyenin tercümanıdır. 2 Matbuat efkân ummciyeyi sevk ve idare eder. Bir gu2eteci sıfatile bu davalan uıan uzadıya düşunmemiş olduğumu itiraf etmek bir kosur teşkil etmeı sanınm. Ve bu fırsattan faydalanarak bugün bu vadide bit kaç satır yazmak istedim. Her şcyden evvel bu davadaki iki ansurn iyi tarif etmemtı lâzundır. 1 Elkârı umumiye nedir? 2 Matbuat nedir? Doğrnsu bunlan kesin olarak tarif miimkun degildir; fakat y»kın bir Uah yapabiliria: Efkân umumiye, bir hâdise hakkınd» fikir sahibi olanların ekseriyetidir. Böylece bir hâdite hakkında spor efkân umurr.iyesi, musiki efkân amumiyesi veya memleket efkân amumiyesi ha.sil olabilir. (t'mumî) sözüne bakip da b» «efkâr» ın yekpare oldo^ona da hiikmetmemelidir. Efkân amnmiye daima baklı şey üzerine toplannıaz. Baska türu söylersek, hâdiselerde efkân mnu. mlycnir. tuttuğu taraf mutlaka isabe'.H ve hakb olmaz. Bu gibi hallerde efkirı umumiyeye karsı yürüyen, hakikati madafaayt ealışan kâh mnvaffak olan, v* çofu mudafaa ettlği fikir ojÇrnna knrban gidenler vardır. Dreyfus meselesl bu gibi hatalı efkân umumiyenin tarihl bir misaUdir. Efkân umumljenin bu yanıhsrnda onun hazırlanişı âmil olur. Hatbuat bu« rada büyük rol oynar. Hâdiselerin halk» «nlatun ve telkia edüiş tanı o hâdiseler üzerindeki efkân umumiyenin tahassülünde blrinci âmJldir. «Anlatışa gore fetva veıiUr» bükmU bnrada bütün manasile caridir. tmdi, hulâsa edersek, efkân umnmlye, matbn< ata intikal ettikten sonra o vasıta Ua halk tabakalartna serpileo hu&usj «ef« kân husnsiye» nin fenişlenüş «eklidlr. Haikın şuurnnda yerleşmiş, meselâ: Vatan ve milletln varhgtm şiddetle alâkı» dar eden hââiselerde olduğu gibi biç bir telkine hacet kalmadan spontane ^z alelfevr doğan tepkfier istisna edilirse bütün difer «efkân umumiye» ler az çok bir hazırbgm neticesi olarak doğarlar. Bu hazırlığın tamamını defilse bile büyük bir fcı<mım matbuat yapar. bu hareketile matbuat efkân hncnsiyenln, yani her hâdisede en çok alâkalı fikir aahiblcrinin tercümanı olur. Bu tercfimanlık neücesinde de «efkân croumiye» hasıl olur. Buna «sevk ve idare» diyebflirsek faaliyetirin bu ikinci safhasuıda matbuat efkin umumiypyi sevk ve idare eder. Ama hâdiseler vardır kr efkân umumiye, fiilî teıaiıürlerl» matbuat üzerine tesir eder ve kendi lstedfji istikameU matbuata empoce eder. Buıüara bizde oldu&n kadar başka memleketlerde de ender tesadüf edilir ve şükür ki ender tesadüf edilir. Çunkü Foule denilen halk kalabalığuun «fiilî tezahürleri» sokaga döküldükten sonra ondah olçülü hareket beklemek abestir. Mntbnatm doğrndan doğruya efkân nmumiyenin tercümanı olduju haller de vardır. Balkın şiddetle müşteki ve mu«tarib olduğu «eyleri açıkea yanp düıeU mesinl Istgmek efkâr nımunıiyeye tercüman olmaktır. Buna hepimiz arasıra yapmaga çalışırız. Efkân umumiyeyi dc§ rudan doğruya sevk ve idare ettiği haller de vardır. Falan madder.in piyasadan çekileceği lannile dükkânlara hueum eden halka, böyle bir tehlikenın mevcud olmadıgını izah ederek efkân nmumiyeyi itidal ve sukuta davet etmek onu idare etmek demektir. Böylece efkân nmunlyeyi hanrlayan, ona tercümanlık eden ve lcabmda onu idare eden matbuat nedir? Bn da güç tarif olunur bir çeydir; ama gene tarife yakın bir brah yapabüiriı. Hâdisesine göre memleketin hususi mabfillcrine veya umumî cemlyeüne hitab eden eazete, kitab, broşür, risale. ilân ve aflşlerdir. Bnnlarm hepsi ayni hâdise hakkmda aynl fikri gütmezler. Onun için her nadisenin «efkân umumiye» yi temsil eden matbuatı ayndır. Bir yerdeki gazeteler çoklugnnun bir Isi iltiıam etmesl veya etmemesi «efkân umumiye» nia onlann tarafmda oldufuna delâlet rtmcz. Bazan bir tek gazetenin efkân nnjumiyeyi temsil sevk ve idare ettigl de vâkidir. Bütün bn izahlardan sonra, bilmiyorum, matbuat üe efkân umumrye arasındakf münasebetin ne oldufnna dair bir fikir verebildim mi? B. FELEK a Yardım işi Amerikan Temsilciler Meclisinde Eskişehir 28 (Telefonla) Rava Okulu on sekizinci devre tayyare subayları, uçuş müddctlerini ikmal ederek bugün diploma ve püot kanadlarını ainuşlardır. Eskisehirde bulunan Hava Veba mücadelesi: Türkiye kuvvetleri komutanı Korgeneral Zeki Doğan, yapılan törende bulunmuı ve Suriye hududu kısmen mezun olan genc hava subaylanmızın kapatıldı diplomalaruu veTmiş ve kanadlarını da Ankara 28 (Telefonla) Urfanm kendi e'ıile yakalarına taknuştır. Bu akAkçekale Uçesi h\ıdud köylerinde gö şam Orduevinde Korgeneral jerefin* ıülen ve alman sıkı tedbirlerle ön.'e bir ıdyafet verilecektir. nen veba hastalığının Suriyeden bulaştığı tesbit edilmlştir. Bu bölgelercte alınan tedbirİ€ie ilâveten Türkiye Suriye hududunun bilhassa Fırat ve Dicle kısımlan Bakanlar Kurulu kaINGİLİZ DOKUMA TAKESİ rarile kapatılmış, giri^, çıkış yasak edilmiştir. Trenlere gelenlere sıkı kon4 ve 5 numara (Roundfoot) trol tatbik eı&lerek mii>aad« olun maktadır. Baftarafı 1 inci sahifede kanunu müzakerelerinin ne kadar süreceği hakkında bir karar verememiş tir. Komite, yarın toplanarak, tasanya muhalif bulunan mebusların fikirlerini dinliyecektir. Kanun tasansı Âyan Meclisi tarafından kabul edilmiş ve Mebusan Meclisi Dış İşler künisyonu tarafından onaylanmış bulunmaktadiır. lngilteredeki anket Londra 28 (a.a.) Türikye ile Yunanistana yapılan Amerikan yardımı busan Meclisi Dış İşleri komisyonu tarafından tertib edilea referandum neticesinde referanduma eevab verenlerden yüzde 58 i para yardımı le'nind* ve yüzde 19 u aleyhinde oy vermlş »e yüzde 23 ü hiçbir fikir Deyan etmemiştir. Personel gönderilmcsi hakkmda ise yüzd« 49 u lehte, yüzde 25 i aleyhte oy vermiş ve yüzde 26 sı da hiçbîr fikir beyan etmemiştir. < Bu yenilemenin hali hazırdaki milletlcrarası gelişmelere ve anayasalara aykın oldugu hususundaki kanaatlere iştirak etmlyorum. Saadabftd Pa>kU, Biıleşmlş Milletler anlaşmalan ve kendı milll menfaatlerimi» ruhu içinde yenllenecektlr.> Eski Başbakanlardaa Süveydi, komsularla yapılacak yeni anlaşmalann Birleşmiş Milletler ve Arab BirÜğl anayasalanna uygun olarak yapılması re bunların bütün Arab memleketlerin menfaatlerine uygun olması icab ettiglnl söylenalç ve sunlan İlâve etmistir: « Buriyenin tskendemn ttzerindekl hakkını lnkâr edemeylz ve milll vazifemiz de bu hakkın Surlyeye iadesinl İcab ettirmektedir.» Diploma alan tayyare «ubayları Subaylara mahsus terfi kanunu Ankara 28 (Telefonla) Subaylar heyetine mahsus terfi kammunun 1 inci maddesinin A fıkrasile 16 ncı maddesinin bazı fıkralarını degştiren tasan Millî Savunma Jromisyonundan geçerek gündeme akndı. Yeni tasarı eski' kanunda çarkçı diye zikredilen deniz sınıfmı «deniz makine» sınıfı olarak tasrih etmektedir. Diğer tadillerde de Harb Akademisini basarı ile bitirenlere ve kurmay görevlerind« llyakat gösterenlere verileoek tezi basarı ile hazırlıyanlara yapüa<;ak Judem zamlarma aiddir. AMERİKAN BALYA ÇEMBERİ Siyah boyalı, yumuçak çelik 16 mm. X 0.50 mm. 20 mm. X 0.50 mm. MALLARIMIZ GELMİŞTİR. Ankara 28 (Telefonla) Öğrendiğime göre, Adnan Menderesin Izmirdeki konuşmasını yayınlıyan gazeteler hakkında Büyük Millet Meclisinin manevî şahsiyetini tahkjr suçile takibata geçilmesi muhtemeldir. Bu hususta bazı tahkiklere başlanmıştır. Bu arada Ankarada «Kuvver» gazetesinin o günkü sayismda yazı işleri müdürlüğu eden Demokrat Parti genel İdare kurulundan Samed Ağaoğlu hakkmda da takibata Baftarafı 1 tnci sahifede girişilmiştir. Takibata esas olmak üzere daki mesafe 25 metreyi geçmediğinden Adalet Bakanlığmdan gerekli izin alınbu âni infilâk ve yangın, depo için bü mıştır. yük bir tehlike arzetmeğe başlamışsa da alman tedbirler sayesinde atesin buraya sirayeti önlenmiştir. Belirli ve kat'î bir netice alınamamış olmakla beraber tamamen parçalanmış olan motörün içinde bulunan mürettebattan üç kişinin kayboldukları, diğerlerinin de Eskisehir 28 (Hususl) İki gündenağır surette yaralandıkları sanılmaktaberi şehrimizde bulunan Baymdırlık Badır. Bu feci kaza etrafmdaki tahkikata kanı Cevdet Kerim İncedayı bu aksam alâkalılarca devam edilmektedir. saat 21 de Halkevinde bir konusma yapmıştn. Baftarafı 1 inci sahifede eser, Atatüric hakkında bugüne kadar yayınlanan eserlerin en genlşl ve elcslkslzl olaoaktır. Bu on cildlik eserden «Atatürkün Meclls ve Partidekl nutuklan» lsmlni taşıyan blrincl clldl basılmıştır. Meclls dıçında söyledlgi nutukların da basımına başlanmıştır. Üçüncü cüd, Ataturkün BUyük Millet Meclisinin gizll celselerindekl nutuklarını ihtiv» etmektedir. Atatürkün orduya tamimlerl ve gttnlük emirleri, bu bük eserin dördüncü clldini teşkil edecektir. Bundan sonra sıra üe, Atatürkun Türk milletlne ve dünya milleUerine yayınladıklan beyannameleri, tniUÂkatları, teîgraf ve mektublarmdan seçme parçalar, ayn ayn kitablar halinde neşredllecektlr. AÎatürk hakkında Turk ve dünya basınında bugtlne kadar çıkan makaleler ve etüdler de birer cild halinoe toplanmıstır. Bu iki cild, diğerlerine nisbetle daha genls bir mahiy«tte olacaktır, Onuncu dld cAtatürk Albümü> lsmi: ni taşıyacak ve Ataturkün hususl hayatma ald baa resimleri ihtlva edecektir. tnkılab Enstitüsü İsmet Inönü haskında büyük bir eseri de tamamlamak üzertdir.> Atatürk için büyük bir eser hazırlanıyor Refik Koraltan ffavzîh ediyor Baştarof» 1 inci tahijede tecilerin bu husustaki suallerine oevaben, ele alman cümlenin uzun bir konusma arasında tarihten misaller zikredilirken kullanılmıs olduğunu, fakat şekli değiştirilerek aleyhte hücum vesilesi ittihaz edildiğini kaydetmiş ve konusmasının mühim addettiği kısımlarmı gazetecilere notlarmdan aynen tekrarlamıştır. , Refik Koraltana göre, konuşmada tarihten bir taknn misaller verildikten sonra eümle şu sekilde sarfedümistir: « Eğer ikinci yola gidiknek isteniyorsa buna hukuk ddlinde şahıs veya zümre diktatörlüğü denir. Herkes pek iyi bilir ki tarihte bu yolu takib edenerln karşılaBtıklan netioe ağır obnue ve onlar millet iradesine karşı gebnenin cezasmı çok defa hayatlarile ödemişlerdir.» Adnan Menderesin Izmir konuşması i Kartalda dün geceki deniz faciası «Mazîsi bir yıllık partiye iktidarı bırakamazdık» i Ankara cinayeti Alâkadar olan ve aiparişi bulunan kıymetli müşterilerimizin müracaatım rica ederiz. mahkum oldu Ankara 28 (Telefonla) Falih Rıfkı Ataya neşren hakarette bulunmak suçile yargılanan Markopsşa sahibi Saba"haddin Ali hakkındaki duruşma bugün sona eımiştlr. Sabahaddin Âli üç ay hapse, 100 lira ağır para oezasına ve 10OO lira tazminat ödemeğe mahkum olmuştur. Csnım, dedi, muhasebeciye söyledim. İstedigln kadar avans verecektl. Sen gidip almamışsın, Ne yapayım artık? Ne işime yarayacjık? Belki annem ölmüştür bile. Geçtı bitti, hepst Pençeleşmenln sırası gelmlşti: Açık konuşalım beyefendi, dedlın. Boğ2ziriiîde, neıeye gideceğiz? Deniz ker.arır.da balıkçı kahvelerine mi? Öyle yere gitmezsiniz değil ml? Sizin gibl kıbar, sizln kadar zengin bir adama yakışmaz; hele yanınızda benim glbi kılıksız bir de kız olursa. Görenler ne der? Tanınm:ş, büyük oteller mi? Onların da çogu şimdl kapalıdır. Kı§ ortasındayız. Kim g:dip de otelde otunır? EsM, harab konaklardan bosana, tektük bir iki ots. var. Bu havada Boğaziçine gldenler ,ya oulardan birine 8i|ınır; yahud da büyük otellerden birinde, sizln glbi hatırı sayılan müşteriler için sıcai bir oda açsrlar, iki kap yemek çıkanrlar değil mi? Neye öyle yüzüme bakıyorsunuz? Yalan mı söylüyoruno, beyefendi? Öyle değil mi? Gidecegimiz yer orası değil mi? Başka nereye gi^eceâiz? Bsa de işte bunu soruyorum: Böyle bir yerde bizim ne işimiz var? Şlrketinizde «r.vallı bir daktüo parçasıyım, benl. Yakışık alır mı? Haydl gittü, diyelim. Boğazımdan bir lokma ekmek geçer mi benim? Öteyanda annem can çeklşirken, ziyafet sofrasmda ne işlm var? Haydi, ona da pekl!. Dediğinlz gibl iki garson görecek de şahidlli edceek diye oturduk, yemek yedi^. Bunlar hep maeal, hlç birine en sersem çocuklar bile kanmaz ya, haydi o da oldu, diyelim. Sonra?. Bu Itadarla kalacak mv? Ser Ziraat işleri için Romada imzalanan protokol Ankara 28 (Telefonla) MilleÜerarası Tanm Enstitüsünün kaldırılması ve 'bütün çalışnıalannın Rirleşmiş Milletler gıda v« tanm teşkilâtma devri hakkında Romada imzalanan protokolun tasdikma dair tasarı Meclise gelraiştir. Mussolini'nin istirahati ruhu için (!).. Roma 28 (A.P.) Dün bazı kiliselerdeki âyin esnasmda gizlice Benito Mussolini'nin ruhuna dua eden bazı faşist sempatizanları tevkif edilmiştir. Bunlar bilhassa Santa Maria Del Popolo kilisesinde yüksek sesle fasist marşları söylernişlerdir. AKTAŞ T. A.Ş. Kendros Han 6, Sultanhamam Tel: 23838, Telg. Mesinaa VA7AN KEMAL RAGIB TELİF BOMAN zamankl pısırık, sünepe daktilonuzdan beklemezdiniz, bu sözleri ama artık açıS konuşuyoruz. Artık bugün ne olacaksa ülacak, bunu ben de anlıyorum. Onun için soruyorum, sonra ne olacak î Baba kız gribi karşı karşıya otunrp birer çorba mı içece|iz, birer bahk iskarası mı yiyeceğia? Balığın yanisıra şarab, yahud da su yerine bira içllmez mi? Bir kaiehten ne olur sanki? Bir kadeh, bir kadeh daha derken söyle bir baş d5nmesi, hiç beklenllmiyen bir neş'e Haydi, birer kadeh daha! Peki, sonra diyorum, sonu ne olacak bunun? Artık söyletmeyiniz benii istediğiniz bu değil mi? Ben ağzıma nasıl gelirse söylüyordum. Kâam Bey de kolumu bırakmış, gözlerıni göîüme dikmis, öyle oakıyordu: Maşallah, dedi, neler de biliyorsun! Bir kaç defa başından geçmlş gibl ne güzel anlatıyorsun! Üstelik btr de hakaret etmeyinlz, bejefendi! Bunu başından geçen de bila, geçmiyen de. Bilmez gibi görünenler olursa onlara hiç inanmayınız. Asıl öylesinden korkulur. Öyle görünmek işlerine daha uygun geliyor da ondandır. Hel<; böyle yerlerde başlarına bir kaza gelen zavalülar için: «Ne bilsin yavruNo. 16 cak? Daha çocukl Yüzü gözü açümamış> dıysnîer kendilerini aldatmış olurlar. Yeryüzünde o kadar bön, o kadar görgüsüz kız kalmadı. Ben de çocuk de*ilım, artık! İyl kötü okudum, insan içüide yaşadım .Türlü türlü insan tanıdım. İnsan küığmda bir çoi eanavarlar d3 gördum. Bunlan ?dylerken gözleriml Kâzım Beyin gözlerine dlkmlş, acı acı gülüyordum. Kenöiml de, sesimln ölçüsünü de unutmuştum Xâzım fley şöyle dört bir yanına bakındı. Sanki bir duyan olursa ondan çekiniyormuş gibi, dişlerinin arasından: > Bağırma ,dedi, ne bagırıyorsun? Bagirmıyorum. Düşüıidukleriml söylüyorum Söylediklerin daha çok yaygaraya benziyor. Kabahatinl örtbas etmek için herkesi ba^ımıza toplamaya mı çalışıyoısun? Onun İçin mi bağrnyorsun? Ne kabahatim var benim? Her istodiğinize peki demiyorum; kabahatim bu nıu? . Sus dlyorum sana! Artık sllkinip kurtulmak isteaim. Ayağa kalktım, ne olursa olsun, kaç:p gidecek.üm, O benden önce yerinden fırladı. Yolumu kesü. İki kolumu blrden yakaladı, arkaya dogru ltti. Kanapenın kenan bacaklanma çarpınca kendiaıi tutamadım. Oturmak da değü, olduğu gibi yıkaldım. O da tutunacak bir ysr bulamamış gibl benim üstüme düştü. Bu belki istiyerek olmadı. Fakat doğrulup ksJkmadı daBiröenblre dudaklannın boynumda dolaştı£mı duydum, gu*pan<tiTn. Yüzümü kaçırdıkça saçlanmda, basımı çevlrdikçe yeniden boynumda dola§an bu canavar soluğundan blr türlü kurtulamıyordum. Bir eU ile saçlanmdan yakalamıştı. Öteki eü de arkamdaki entarlnin yakasını tutuyordu. Zaten çürük, eski bir basma, bu canavar saldınşma dayanamadı. Yakamın t& gögsüme kadar yırtıldığıru, dudaklannın orya kadar sokuünasından anladım. Bilmiyorum ne oldum? Ben d« bhcanavar kesildim, Sol elimle ben de onun seyrek, yağlı saçlannı yakaladım. Sağ elimin yumruğunu da yüzüne gözüne vuruyordum. Biraz şaşaladı. Kolları gevşedi. Silkindim. Sonra da bütün kuvvetimle onu yana doğru ittim. Yuvarlandı. Ben de fırladım, ayağa kalktım. Kapıya doğru koştum. Nasıl toparlandı, nasü kalktı, bibniyorum; arkamdan gene yetişti. iki onjuzumdan yakaladı. Soluk soluğa: Nereye gidiyorsun, dedi; haline bak bir kere!.. Bu kıyafetle buradan nasıl çıkacaksm?. Ne var halimde, dedim. Odanın içinde ayna yoktu. Şöyle bir kendime baktım. Entarimin göğsü yırtılnuş, gaçlarım yüzüme dökülmüs,, her « Şimdi memlekette bir ikind parti U« beraber yaşıyor ve çausıyoruz. Esaslı bir hata yüzünden iktidar partisinm işleri düzgün gitmezse o gider, diğeri gelir. Fakat bir yaşındaki çocuğu bir anda yetiştirip mektebe sevkedemediğimiz gibi, mazisi bir yıllık bir partiye de iktidarı brrakamazdık. Tabiat de buna muhaliftir. Muhalefet ve muvafakati yurda hayırlı olmak yolunda yürütelim, ihtiyanım titriyordu. Soluğum kesilecek, o raslardan sakınalnn, muhalefet yüzünraya yıkılacak gibiydira. Kendimi güç den memlekete zaaf ve felâket Jfetirmitutuyordum. Ne olursa olsun, şu oda yelim.» dan çıkıp kurtulaynn, başka bir düBaymdırlık Bakanı, ymrm sabah Anşündüğüm yoktu. karaya hareket edecektir. Beğeniyor musun şu yaptıklarını, diyordu. Bak, kendin d« ne hale geldin? Beni de deli ettin!. Ne yaptım, ne kabahatim var be?» Yakışır mı asıl size?. Ben canımla uğraşıyorum, * * neler düçünüyorsunuz, neler istiyorsunuz?. Mareşal Fevzi Çakmakla Celal BaO zaman gene değişti, Omuzlarımı bı yarm, Öayrabolu jandarma komutanı rakü. Ellerimi yakaladı. Sanki ayakJa yüzbaşı Ali Ertan aleyhinde açtıkları rınun ucuna yıkılacak gibi çöktü. Yal hakaret davasına, bugün Lüleburgaz varmaya başladı. Ne söylediğini duy mahkemesinde bakılacaktır. Davacıların nvuyorum. Başımın içi uğulduyordu. iddialanna göre yüzbaşı Ali Ertan, 21 Şimdi de ben hemen oraya, onun yanı temmuz seçimlerinin arifesinde, muhbaşma düşüp bayılacak gibiydim. Bu telif kimselerin önünde, Mareşal ve baygınlığın sonu ne olur, gözümün ö Celâl Bayara kıyablannda sövmüs, kennüne o geliyor, ondan korkuyorum da dilerini komünistlikîe ve Ruslardan pakendimi toplamaya çalışıyordum. Bu o ra almış olmakla itham etmiştir. Bu davaya 27 «ubat günü Hayrabol dadan dışarıya kendimi atabilsem, yalAsliye eeza mahkemesinde başlanümış, nız bunu istiyordum. Hâlâ yalvanyor, kulağıma hâlâ kı lâkin sanık, bir istida vererek reddi hâkim talebinde bulunmuş, sebeb olarak rık dökük sözler geliycrdu: da hâkimin kendisine yolda selim bile Görmüyor musun, diyordu, ben de vermediğini ve aralarının açık olduğune hale geldim?. Deli gibiyim; hep senu ileri sürmüştür. Böylelikle dosya, nin için, hep senin yüzünden... Ne ısTekirdağ Aiuceza mahkemesüıe yollan. tersen yaparım. Şimdi bir bahane bu mış, orası da davayı Lüleburgaza halur, polisleri savanz. Ondan sonra da vale etmiştir. nasıl isiersen öyle yaşarsm. İstersen buraya hiç gelmezsin; hiç çabşmazsın. Nem OS»L%NLI BANKASI varsa senin!... Senden başka dünyada hiç kimseyi gözüm görmüyor; ne kenİlân di evimi, ne çoluğumu, ne çocuğumu, Bahar bayramı münasebetile, Osmanhiçbirisini.. Söyle!. Sen ne söylersen o lı Banka'inın Gslata merkezile, Yeniolacak! csmi ve BeyoŞiu şubelerl, 1 mayıs 1947 var) perşembe günü kapalı bulunacakur. Ba?tarafı 1 inci sahifede tlren sebebleri tesbit ederek dosyayı Cesa cialreslne tevdl etmiştlr.. Diger taraftan Haşmet Orbayın avukatı Peridun Bögüdlügü Ue, Reşid Mercanm avukatı Celal Yardımcı da Yargıtay tetkiklerinln müraîaa yolile ve alenen yapılmasını taleb ettiklerinden, Yargıtay Oeaa daIresi mürafaaya ve alenen duruşma yapılmasına karar vermiştir. Öğrendigime göre, Yargıtay Ceza Dalresi Ankara cinayeti davasının mürafaasına 22 mayıs perşembe günü saat 10 da başlayacaktır. Müdahil avukat haric, sanik avukatlarına tayin olunan mürafaa günü teblig edilmiştir. Baymdırlık Bakanı bir buçuk saat süren bu konusmasmda İstiklâl Mücadeksmden ikinci Cihan Harbine kadar ge~ çirdiğimiz inkılâb safhalarıru anlatmıstır. Bakan, son günlerin hararetli parti mücadelelerine de temas ederek detnis.tir ki: Ölüm Bakkal Mustafa Cafanağın küçük kardcşt, tmren çocuk sahibi Eçnt Çakmak, Yüksek Ticaret Okulu talebelerinden Kemal Çakmagın aıhcalan, Deniz Harita Okulu n . «ınıf talebelerinden İsmet Çakmağın. Bakırkoy Ortaokulu talebelerinden Salâhaddin Çakmatın babaları bakkal Mareşal ile Gelâl Bayann açtıkları tfava MEHMED ÇAKMAK anî bir hastalık dolayısiie pazartesi ROna saat 13 te Cerrahpaşa Hastaneslnde vefat etmiîtir. Cenazest bugün öğleyi müteakıb AkS«ray Valide camiinde namazı kıhndıktan «onra Kazlıçeşmedeki aile kabristanına defnedilecekür. * * * Çehrlraiz »ütnn tüccarlarından Nazım Ekemen müegsesesi muhasibi ve Bayan Hrisantl Sezginin eşi, Yerli Mallar Pazarlari muamelât şeii Nezih Uraslar, tüccardan Abdüş Uma:l Korman, Münir Korman. Mustafa Yen•eni. Baylar Mustafa. Ismail, Husnü. İbrahi» ve Atiye Sezginin pek sevgJi kayınbirader, yeğan, amcazade ve dayızaöelsri AHMED SEZGİN pek gene yaşında amansjz bir hastalıktan kurtjılanııyarak 2S, i.^47 pazartesi günu vefat etmiştir. Conazesi bugün Teşvikiye eazniinden öğle namazından sonra kaldırılarak ZincirUkuyuda A^rî Mezarlığa riefnodilecektir. Merhuma Allahtan rahmet ve kederli ailesine t»bırlar dileriz. *** Dul Bayan Keğanuş Menendyan ve mahdumları. zevcl ve pedçrleri olan (Cadırcı) kısa bir hoîtaUktatr sonıa vefat etti£inl ve ceaazs mcrasimirün bugün salı 29/4/947 saat 15.30 da Beycğlu Bahkpazarı Jç Horan Erroeni kilisesinde icra olunacagını teessurle bildirirler. İjbu İlân hususi davetiye yerin» kaimdir. C*naz« lavmmatı Karabet CeUl HAYK MENENDYANm