28 Şubat 1947 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

CUMHURÎYET 28 Şubat 1947 GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂNI Cemal Nadiri niçin ve nasıl kaybettik? Cemal Nadir, ayni zamanda esld yazdarda da biiyük bir Ustaddı. Yukarıki klişcde görülen yazıyı, hastahğınm ilk günlerinde evinde yazarak, matbaadaki arkadaşlanna yollamışü. Bojtorofı 1 tnet tahijede gösteremij'ordu. Ateş her gün muntateessür ve eleme düsAlren bu vakıayı. bu zaman geliyor ve ürperme nöbetleri eksilmiyordu. Bu haller, mikrobun, kan8atsrlarla tebartlz ettirmek lstiyorum. Cemal Nadir .aralık ayınm on beşinde daki faaliyetini devam ettirdiğini gosşiddetli blr neeleye tutulmuş, üç dürt gun teriyordu. Her sabah, merhum arkadaevinden çikmamış, karikatürlerini ora şımızın refikasuım sesini telefonda dudan yollanustı. Bu nezleyi aüatan mer j'arken, «bu gece nöbet gelmedİ5 dehnm arkadaşımız, tekrar matbaaya dön mesini n« kadar tehaiükle beıkliyordum, fakat, bu, maalesef olamıyordn. düğü valdt eski neş'esini bulmuş, güler Hastalığm takib etmekte olduğu seyuzıina her gün bizlere göstermege başlamışü.. Aradan beş, altı gün geçmiştl, yirden bizler, doktor füân olmadığımu Cemal Nadir, Eminönü Halkevinde bir hslde, endişeye düsüyorduk; fakat, sevtonferaos verecekü. O gün matbaaya gili ar!cadeşımızı, yedihazakatlerine tevdi ettığimiz, ihtısas ve bilgilerinden meded Câmis, resinüerlni bırakmıs, Halkevine umduğumuz doktorlarda hiçbir talâş gitmişti. Halkevlnin salonu lebaleb dol eseri görüîmüyonJu. Heplmiz, bundan «nustu ve çok sıcaktı. Merhum arkadası biraz teselli bulur gibi oluyor ve «çh, anız, anlaşilan, konferans esnasında ter biz bu işten ne an'.arız, en büvük tıb Vmiç ve terH berH d« salondan çıkarak alimlert hastalıgın iyl yola girdiglnl söyeve gitmisti. tşte. kendlsini, ebedlyen a lerken, bize söz düîmez» diyorduk. ayır&a menfaus hastaiık, buFakat günün birind'e, daha ciddî bir günden itlbaren başlaımştır. vaziyetle karşüaşttk. Esaslı' bir konsülOeraeJ Nadir .ertesi güntt mattoaaya tasyona ihtiyac hasıl oldu. Türk tabatelefon etö ve btraa rahateu oldugunu, betinin en yüksek otoritelerini bir aragelemlyecegJıü, reslmlerl göndereeegini ya topladık. Bunlar, hastalığa kat'i bir Böyledi. Dört b«ş gttn bu suretl* geçtt. koyacak ve Ifedavinin neye müteFakat evde geçen bu kua h&stalıgı mü vakkıf oldugunu tayin edeceklerdL teatab .arkadaşımBin Alman hastanesiBu kıymetli hekimler hastanede, hasne yatmıs oldugunu haber verdiler. tanın basucunda birle?tiler. Ben de yanCemal Nadlr, hastaneye, rötgenini lannda idün. Zavallı arkadaşımızı, tabiri y&ptırmek üsere glhnlştl. Röntgen alı âmiyanesile, iğneden ipliğe kadar rauaMrken, haflf blr krta geçirmis, hastane yeneden geçirdiler. Her birisi, kendi ihdoktorları, blr ikl srün hastanede kalma. tısası olan kısımlan tetkik ediyor ve Bnı blr flıtiya* tedbM olarak tavsiye hiçbir şeyi ihmal etmiyordu. Bu uzun etmlşlerdir. Merhum arkada?ımıaa, has muayeneler, rahmetliyi, bir hayli sarstanenln en ust katındafcl odal&rd&n blrl mış ve yorcnuştu. Fakat, hasta, çifa ümiaynlmıs, «blr iki gün» kaydile de bura dile buna katlanmıştı, gözlerinde sarya yatanlnuşta. sıntınm verdiği ıstırabla beraber, memBU .hagtalıgın, nihayet soguk algın mıniyetini de okuyabiliyordum. Hastanın odasmdan çıkan doktorlar, lığmdan mütevellid bir jey oldugunu saıınedlyor, dört, beş gün sonra tekrar muayene netioesl üzerinde konuşurlararamıza kanşmasinı bekliyorduk. Her ken, beni yanlanna almadılar. Müd«aksam. matb&adan telefonla kendlsile velei efkâr on beş yirmi dakika kadar konusuyor, neş'ell sesini duyuyorduk. tenha bir odada yapılmıştı. Gecenin saat tçimize hlç bir süphe ve korku gelml dokurundan sonra hastaneden ayrılıryordu. Fakat «bir ikl gün> bir halta, on ken bana söyledikleri şu olmuştu: Hastaiık ilerliyor, mikrobun mihgün cJunca endişlerlma artmaga başladı. İş, ciddiyet kesbediyor, soguk algın rak noktası hâlâ bulunamadığı gibi, cinsi lıgı zancedilen hastalıgın seyrl, tehttkell de tayin eddlememişür, penicillin tedabtr mecra takib ediyordu. Akşamlan ve visine hız vercnek, dozu artürmai icab 'sabfrhlan ates muntaaaman yükselmege ediyor. baJşamı? ve bunu durdurmak mUmkUn Fakat, bu kıymetli doktorlar bana olanıareıştı. bunları »öylerlerken. gözlerinden haklkî vaziyeti okumuştum. Hk dsfa olarak Hastalık, bu aafitaya glrlnoe, gaeefce <ölüm> korkusu kalbiml burktu. miz. bu kıymetlli arkadaşla çok esaslı Bu konsültasyon sonunda, öğrendim meşgul olma£a basladı ve benl Id, ravallı arkadaşımıza, bugüne kadar de bu Işe memur ©ttd. Hastalıgın mahlyetl henüa tesbit edilememlşU. mUdavi yapılan penicillin miktarı pek azmış, o kadar ki. bu dozlarla hastalığm tedadoktorlar, bir çok şeylsr söylüyorlar, visine inıkân görülemezmis. Penicillin, fakat kat'l blr tedavl tarm Utblk edeml vücudde 6 saatte tamamen tasfiye oluyorlardı Ser sabah matbayaa speldigim yormu?, halbuH Cemal Nadire sekizer v&kit, ük işlm hasfaneye telefen ederek. saat fasıla ile bu ilâc tatbik edilmiş ve hastanede bir dakika büe yanından ay bu yüaden de faydasız kalmı?. rılımyan refikasına, hast&nın durumuna sormak oluyordu. Baııa verilecek ce Vaziyetin vehametini sevgili arkadavebı kalbim oarparak bekliyor. eger o sımızdan v« refikasmdan gizliyorduk. gece hastaya ate? gelmemlşee, müsterih Konsültasyonu yapan doktorlar, Başmuolarak telefonu kapayorunı. Oazetedekl harririmize, ertesl günü hakikati, biras arkedaşlarla, kaç defa alyaretlne gitmlç daha açık olarak söylemişlerdi. Istırabıtik. Onu, hasta döşeginde, biraz da sa. mız, şiddetlenmi?, tedavi şeldini bir düzene koymak i^n de gayret ve faaUrarmış olarak görmek, hepimizi çok ke yetimiz arfcmsb. Bu tarihten gonra, pederleDdtriyordu. Fakat kederlerlinlal, o nieillin, on yüksek dozda tatbik edildaima güleryUzlfl olan artadaçımıaa mege başlandı. Fakat galiba lş i?ten geçhissetünnemege oğraşıyor Jbjl bıraz da miflti, bu kadar yüksek dozun da bir şakaya ddkerek, hastaneden çıküktaa tesiri göriilmedi. 8onra, hep beraber na«l egleneceglmlzl Artık bundan sonra, sabahlan hastakonuşuyorduk. neye telefon ederken âdeta lçim parçaFakat, gtlnler geoUkce için çakay» lanryor, n« aoracağımı ve ne oevab alatahammulü kalmamı^tı. Hasta agırtaçı cağıinı düsünemiyordum. yor, atej ve ürperme nöbetleri sıklaşıyor, Sevgili arkadaçnnızın vefakâr refikası, vücud da çok zayıf düsüyordu. Kendiinl, birkaç gün evvel, âdeta ağlayan bir sesle tıb âleminde büyük bir otorite olarak tanınan bdr doktora muayene ettirmek bana telefon etti: ltizumu Üeri süruldü. İfltanbul sokakla Aman îhsan Bey, acele buraya gennı bua tuttugu gttnlerde Idl, blr sabah, lin, sizs çok ibtiyacımM var, dlyordu. bu doktoru evtaden alarak hastaney» On dakika sonra hastaneye vardığım getirdim. Bunun koyacagı teşbisten ve zaman, kendisini odanm kapısıpda bana verecegi llâcdan büyük şeyler bekkoi muntaar vaaiyette buldum Gözlerl nemll yordu. v« bitkin halde idi. Beni görünce, göz yaslanna daha serbest bir cereyan verDoktor, hastayı şdyle bir gözden ge di. Kendisini müşkülâtla teselli edebilçirdi, hastane idare^nin verdiği izahatı dinlcdl ve hastalıgın seyrini gösteren dim. Hastanın yanına girmek istediğbn kâğıdlan tetkik ettikten sonra, hastane vakıt, buna mâni oldu: Glrmeyiniz, bu halile görmeyiniz; doktorlarile birkaç satır konuştu v«e oradan aynldı. Kendisini evine btrakmak dedL üzere dönerken, otomobilde kendisiaıe Sevgili Cemal Nadirin o gece daha hastalığın mahiyetini ve hastamn vazi büyük trir kriz geçirdiğinl, şimdi baygın yetinl sordum: bir halde oldugunu; ne yapmak Hzımsa Hastabk bir k«n »hirlenmesidîr, yapılması lüzumunu rica edlyordu. fakat mikrobun mihrak noktası bulunaHastane idaresi, hastaya kan verikneBl nnyor. Hastane idaersi tedaviye devam ni tavsiye etmişti. Fakat mühim olan ediyor. Şimdilik merak edilecek bir şey sey penicillinden çok daha kuvvetli olyo'î Sıılfamid tedavisi buna iyi gelecek duğu söylenen Streptomicin'in tatbik tir de<ü. edilip edilmemesi keyfiyeti idi. Bu ilâc Hastalıgın kan »hirlenmesi olduğu hakkında blr takım rivayetler vardı. dtha evvel bize başkaları tarahndan da Hastalığı iyi ediyoT, fakat gözde ve kulakta mühim arıîalar bırakıyor, deniyorscy'ennüştL du. Daha bir kaç gün evvel, bu ilâc baSuüamidlerin böbreklere zarar ver his mevzuu olduğu vakit, Cemal Nadirin mekte olciugunu i?itmiştim. Cemal Nadlr hayat arkadaşı, bana: de ev\elce böbreklerinden mustartbdi; Bu ilâcın yapılmasını istemiyorum. hattâ evvelki sene, muntazaman Sanycra gitmiş. Çırçn suyu içmişü. Bunu, Bu hassaa adam, gözlerini kaybetmek pahasına yaşıyamaz; dünya o vakit ona dokfora söyledim " hakikaten rindan olur, demişti. Bol madenstıyu iç«rse, sulfamidleFakat şimdi, her türlü imkânlara bas rin böbreklere yapmak ihtimali olan arıvurulup da bir netice alınamayınca, aczi za onlenebilir, cevabını verdi. mutlak içinde kaîanların o tevekkülü ile, Bır kan zehlrlenmesl hfidisesl karşı bu ilâcın yapılmasma razı olmuştu ve sında, hastahğı bu iadar mühimseme bunu bersden lsterken de: menin nasıl mömkün oldugunu ben anAman! Bu ilâcın tatbik edildiğini lıyamıyordum. Keyfiyeti, gazetemİ7İn hasta bilmesin, imkânı yok razı olmaz, B.ismuharrirt Nadir Nadrye gelip anlat habersiz olarak, penioillin yapılıyormuş tsğım vaMt, o da hayretinl glzleyemedt gibi yapılsın, dedi. Sulfamid tedavisinln müspet bir netiBu llâcdan evvel, hastaya kan verdice veremiyeceği anlaşılmiftı. Bundan ler. Bu da fayda etmedi ve nihayet sonra penicillin tatbikına başladılar. Bin Streptomicin'in tatbikına karar verildi. bir derde deva oldugu söylenen bu si Bu ilâcdan memleketimizde pek az mikhirli ilâcrn, hastanın kanma karışan ze tarda vardı. Kızılayın himmeti, Halk hirli mikrobun mihrakını bulmasını ve Partisi Istanbul müfettişi doktor Fazü onu orada ezmesini günlerce bekledik. Şerefeddin ve Istanbul Sıhhat müdıirü Penidllin'in, muhtelif fabrikalar tarafın Dr. Falk Yorgıcinm delâlet ve candan dan imal edilen cinsleri varmıç. Evvelce alâkalarile bu ilâcdan 20 gram tedarik bir fabrika mamulâtanı tatb& ettiler, bir edebildik. Halbuki, 50 gram ilâc lâzımdeğişiklik olmadı; sonra baaka bir mar dıl ka tedarik ettlk, o da, istenilen tesiri Temln «dilen üâcı, hastaya hiss«tür Cemal Nadir'in son karikatürleri Beyoğlu Sulh Mahkemesi Bafkâtibliğinden: • Eksık olmasınlar, eti beş on kuruş ucuzlattılar dıye teşekküre gidiyorum. Ey, anlat bakalun, Istanbulunuzda ne Belediyeye mi, kasablara mı? var ne yok... Hayır, uskumru ile ista\Tİtlere! lyilik sağlık, maşallah Tünel kayı?ımız henüz kopmadı, terkos borumuz pîtlr.madı. Annemle babam Avrupaya gıttileı!.. Ne kaçırdılar?.. Içeriye ses girmesin diye stüdyolar dışarıdan tecrid edilmiş!.. Vah vah!» Dileklerimizi radyoya gene işittiremiyeceğiz desene!.. 946/34 S. Meliha Birsen Ue Zekeriyya Yagcı, tbrahim, Medd, Medüıa, Şehime Perizat, Necati. Salune, Şükran, Şadan, Ragıb ve Senihanın şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Beyoğlunda Asmalrnıescid mahallesi fetiklâl caddesi ve Terkos çıkmazı sokağında eski 390, 390 mükerrer, 392 ve yeni 316, 316/1, 1, 3 (numaralarla murakkam dört dükkân ve hanın) şuyuun izalesi zunnmda Beyoğlu Üçüncü Sulh Yargıçlığının 3/12/946 tarih ve 946/1308 sayılı ilâmı mucibince ve tapu kaydına göre açık artbrmaya çıkarılmıstır. Kıymeti muhammenesi (340000) liradır. Müzayedeye iştirak edeceklerin muhammen kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesini nakid veya tahvilât veyahud. da millî bankalardan birinin kefalet mektubunu müzayede başlamazdan evvel satış memuru Mahkeme Başkâtibine tevdi ederek mukabilinde alacaklar» makbuzla müzayedeye girebilirler. Müzayede başladıktan sonra pey akçesi alınmaı ve hiç bir mazeret de kabul edilmez. Gayrimenkulün evsafına gelince: Eski tertib kârgir dört katlı dahill ahsabdır. Cadde üzerinde birer oda^bulunan iki dükkân ve çıkmaz sokakta ise dört dükkân ve her katta cadde üstüne gelen kısımda apartıman haline inkılâb ettirilmiş bir büyük hol üzerine cadde üstünde iki oda, yanda bir karanhk oda, bir banyo ve bfa mutfaktan ibaret iki apartıman ve üst katta örtülmü; ve etrafı pencerelerle kapatdmış büyük bir daraça olup bu daraçanm yanında iki oda vardır. Terkos çıkmaâ ve aydınlığa bakan arka tarafta İse her katta bir koridor üzerine altı oda ve bir heîâdan ibaret olan odalar vardır. Asma katta İse gene bir koridor üzerine beş oda ve bir helâ vardır. Giriş ana merdivenin karşısmda aydmlık mahallinin üstü örtülerek iki oda yapılmıştır. Arsası 463/5 metre kare sahasındadır. Son moda otomobil markası nedir? Djr, bchle, şimdi bir makam otomo Fazla izahat, vaziyet zabıtnamesinde münderiçtir. Birinci açık arttırması 19/3/947 tarihine musadif çarşamba günü saat 16 bili dan 17 ye kadar Beyoğlu Sulh Mahkemesi kalem odasuıda başkâtib nezdinde açık olarak yapılacaktır. Artürma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmis beşini bulmadığı takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartile müzayede on gün uzatılarak ikinci artrmnası 1/4/947 tarihine musadif salfgünti ayni saatte icra edilerek en çok arttırana kat'î olarak ihalesi icra edilecekt Ihale gününe kadar birikmiş ve birikecek Belediye bina vergileri ve Vakıf lca hissedarlara aid olup tellâliye rüsumu, tapu ve kadastro harcları, ihale pu. ve şerefiye ve 20 senelik taviz bedeli müşteriye aiddir. İhale bedelinin gayr menkuî kendisine ihale olunan tarafmdan derhal veya verilecek müdöet içino mahkeme kasasına ödenmesi mecburidir. Ödenmediği takdirde ihale feshedilere. kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimse arzetmiş olduğu bedellt almağa razı olursa ona ihale edilecek, o da razı olmaz veya bulunmazsa yedi gün müddetle açık arttırmaya çıkarılır. Yapılacak ilân alâkadarlara tebliğ edilmiyecektir. Mu7ayede en çok sıltırar.a katî olarak i'nBÎe edilccek ve her iki ihale de birinci ihale olunan kimse Ud flıale arasmdaki farktan ve zarardan mes'ul tutulacaktır. İhale bedeli farkı ve geçen günlerin yüzde beş faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızm tahsil olunacakür. İpotek sahibi alacaklılarla »air Bu fiatlar alacaklılann gayrimenkul üzerindeki hakları faiz ve masarif vesaireye dair olan Hayır değildir iddialarmı evrakı müsbitelerile birlikte ilân tarihinden itibaren on beş gün içinde satış memuru bulunan başkâtibe bildirmeleri lâzımdır. Aksl takdirde hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlarm satış bedelinin paylaşmasmdan harig bırakılacaklardır. Müzayedeye iştirak edenlerin bütün satış şartlarmı kabul etmiş ve evvelden öğrenmiş ve bilerek gayrimenkule talib bulunmuş addedilerek sonradan itirazları mesmu olmıyacaktır. Tallblerin satış gününden evvel divanhaneye asılı şartnameyi okumaları ve gayrimenkulü gezip görmeleri ve fazla malumat almak Istiyenlerin 946/34 satış numarasile satış memuruna müracaatleri lüzumu ilân olunur. GAYRİMENKUL SATIŞ Gemlik İcra Memurluğundan: İLÂNI Çaldaris Yıktın perdeyi eyledin viran Varayım dörtlere haber veroyi*n! Kaptan Korkmayın bayanlar baylar, dalgadır!.. Aifedersiniz •bayım, Eski Turk Eserleri Müzesi burası mı?.. Evet!.. Ne yapacaksınız?^ Bu memlekette elli gram Avrupa lâvantasınuı 150 liraya satıldığını işittim de beni de bir rafa koymEuıızı ricaya gel<tim!.. Sümerbank Bütün mallarımız serbest ve ucuz bayım, ne emreciyorsanız verelim!.. Karaborsa Kefenlik!.. meden verdiler. Son ümidimiz bunda idi ve büyük sanatkâr arkadaşımızı belki bu eksir, hayata iade edecekti. Bunun neticesinl, tasavvur edllemlyeoe'k bir sabırsızlıkla bekliyor, bu son ümidimizin de sönmemesi için Allaha dualar ediyorduk. Dâc yapılmağa başlandıktan sonra 24 saat ateş ve ürperme krizi gelmedi. Ertesi sabah hastan<?ye telefon ettiğim vakit, bu neticeyi öğrenince sevincden gözlerim yaşardı. Bütün arkadaşlar adeta düğün bayram yapıyorduk. Bcinci bir 24 saat daha geçti, gene ateş ve ürperme krizi yoktu. Arttk, bu sihirli ilâcın bir mucize yaratıtgma inanryor gibiydik. Fakat eldeki ilâc bitmek üzere idi ve tam tedavi için daha 30 gram ilâca ihtiyacnnız vardı. Bu mtktarın memleketimizden tedarlkine Imkân yoktu. Derhal Londra, Bern, Paris ve Vasington büyük elçilerimize telgraflar çekerek vaziyeti bildirdik ve oralardan bu ilâcm süratle temin edilmesini ve her ne pahasına olursa olsun en hızlı vasıta ile buraya yollanmasmı rica ettik. Bu elçilerimiz, dünya çapmdaM bu sanatkârın hayatını kurtarmsk için derhal faaliyete geçtiler. Bu üâc Londrada yokmuş, Londra büyük elçimiz, telgrafla NewYork konsolosluğ'amuza vaziyeti bildirdi. NewYork konsolosluğumuz da ilâcı temin ederek Amerikan tayyaresile yola çıkardığmı bize telgrafla haber verdi. Ayrıca Paris büyük elçimiz de, telgrafa cevab vermiş, ilâcın ilk vasıta ile yola çıkarılmak üzere oldugunu müjdelemişti, Amerikan yolcu tavyaresinl, hayat kurtarıcı bir münci gibi beklerken, 56 saatlik bir iyilik devresinden sonra hasta arkadaşımızın tekrar etes ve ürperme nöbetleri geçirmeğe başladığmı gördük. Fakat timidimiz kırılmadı. Kınlmamıştı amma, hasta, yavaş yavaş kendini kaybediyor ve koma haline geliyordu. Nihayet üç gün evvel, salı günü, Amerikan tayyaresi geldl, doğru Ankaraya indi. Ankaradaki arkadaşları seferber hale getirmiştik. Bu arkadaşlarımız, uçak meydanma koşarak ilâcı, Amerikalı pilottan aldılar ve o gün saat 14 te Istanbula hareket edecek olan yolcu uçağımrzin pilotuna teslim ettiler. Tayyare, Ankaradan hareket ederken, keyflyet bize telefonla bildirümişü. Süratle Yeşilköye gitmek, ilâcı alıp hastaneye yetiştirmsk lâzımdı. Ben, salı sabahı gene hastaneye gitmiş, Amerikan Uâcının bugün geleceğl haberini, müjdelemiştim. Fakat hasta, kendini bilmez bir halde yatıyordu ve beni yanına bırakmamışlardı. Hastane doktorlanna da ilâcın gelmekte oldugunu sö'ylediin. Bana, saat kaçta geleceğini sordular. En geç saat 16,30 da hastanede Bu sizin fiat nuırakıbı aııadan doğma böyle midir?.. Hayır, yedi eylulden sonra böyle oldu biçare!» Bu taımaş ota benziyor yahu!» Beğenemediniz mi?.. Beğenmesine beğendim ama, sebze fiatına vermenizden korkarımf.. olacağuu bildirdiğim vakit: Inşallah hasta o saate kadar yaşar! diye cevab verdiler. Bunu bana söyliyenler, daha yirmi, yirmi beş gün evvel: Merak etmeyin efendim, bir tehlike yok efendim, inşallah bir kaç güne kadar buradan tamamen iyileşerek evine gidecektir, efendim, dlyenlerdi. Yt^ilköy hava meydanma bir sanjye evvel varabilmek ve Uâcı bir saniye evvel hastaneye yetiştirebilmek için bindiğim otomobil, yıldırım "süratüe yol alıyordu. Ben, tayyareden evvel Yesilköye varmıştım ve uçak; meydana iner inmez de plot Bay Halisteîi ilâc paketini kapmış, aynı yıldırım hızile hastaneye dönmüştüm. Saat 16.20 idi ve muayyen olan vakitten evvel gelebilmiştim. Amerikadan gelen ilâcı da derhal hastaya tatbik etmeğe başladılar. Bize yeni bir ümid daha. doğmustu. Fakat hastamız hâlâ baygın yatıyor, koma halinden kurtulamıyordu. Gelen ilâc da maalesef azdl, sadece on gramdı. Bunu iki günd« verdiler ve bitirdiler. Fakat hasta ayjlmamıstı, İlâcın da tesiri görülmemişti Evvelki gün Paris büyük elçimizden aldı ğımız telgrafta, 50 gram ilâcın; bir Fransız tayyaresile gönderilmekte olduğu bildirildi. Fakat artık iş işten tamamen geçmiş bulunuyordu. Hastalığı tedavi etmek değil, hastayı koma halinden bile kurtarmak mümkün olamamıştı. Dün sabah matbaaya geldlğim vakit, bana; hastanedm aeeîe çağırıldığımı haber verdiler. Bu, hayra yorulacak bir davete benzemiyordu. Hastaneye vardığtm vakıt hastanın odasmın kapısı önünde, rahmetli arkadaşımızın akrabalarından bir hanımla karşılaştım. Benün, henüz hiç bir şeydan haberim yoktu; fakat ben; matbaadan hareket edip de hastaneye gelirken; sevgiîi arkadaşımız; ruhunu Tanrıya teslim etmişti. Bu kara haberi, günlerdenberi; bekliyordum; hiç bir ümidimiz kalmamıştı; <b'lüm> artık bir sürpriz değildi. Buna rağmen kendimden geçtim. Benim teselli etmek i«tediğim insanlar, beni teselliyo uğrasıyorlardı. Zavallı arkadaşımız dünkü perşembe günü saat onu on geçe; Hakkın rahmetine kavu?tu. Ve bugün bizler, işte onu; ebedi medfenine tevdi edeoeğiz. Ahmed thsan Bu fiat listelerinin neşri ne kadar faydalı oluyor değü mi? Evet! Insan çarşıda pazarda ne kadar aldandığım öğrenebiliyor!» Sinema Ben de size bir yardımda bulunabilir miyim?.. Bahçıvanlar Şimdilik gölge etme başka ihsan istemez!. RJ». Psiko Meclis Aman, aman, aman!.. Korkmaym yahu, psikoloji^liyecek. timL Dosya No. 947/101 ir olan iddialannı Işbu İlân tarihinden Hüseyin Remzi Glrişkene altmiş bin itibaren (20) gün içinde evrakı müslira,; faiz ve masrafa borçlu Gefn'ik bitelerile birlikte memuriyetimize bilBelediyesinin işbu borcundan dolayı, dirmderi lâzımdır. Aksi takdirde haktahtı tasarrufunda bulunan ve tapunun lan tapu sdcillile sabit olmadıkça satış haziran 941 tarih ve 41; 42, 43, 33; 36; bedelinin paylaştırılmasından hariç kalırlar. 37 numaralarında kayıdlı olan: 1 Gemlik çarşısmda kâin ve yuka Tayin edilen zamanda gayrimenkul üg rıda adı geçen tapuda mukayyed sağı defa bağırıldıktan sonra en çok arttıSalih, solu belediyeye aid dükkân; önü rana ihale edilecektir. Ancak; arttıryol; arkası cami ile mahdud 16 M2. ma bedoli muhammen kıymetin yüzde miktarında ve (7000) lira muhammen yetmiş beşini bulmaz veya satış isti kıymetli dükkân. yenin alacağma rüçhanı olan diğer a2 Ayni dükkânda tahta bölme ile lacaklılar bulımup da bedel bunlarm; ayrılma 10 M2. eb'adında sağ ve solu o gayrimenkul ile temin edilmiş ala belediyeye aid dükkânlar, Snü yol, ar caklannın ve bundan başka paraya çfparalann paylaştmlmast kası cami ile mahdud Sc^ainin tahtı virme ve icarında bulunan (2500) lira muham masraflarının mecmuundan fazlaya çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü bâmen kıymetli dükkân. 3 Keza ayni tapuda mukayyed sn ki kalmak üzere arttırma on gün daha ğı Demirali, solu belediyeye aid 5 nu temdidle onuncu 28 mart 947 cuma gumaralı dükkân; önü yol; arkası cami nü saat 1416 ya kadar ayni saatte yaile mahdud ve bakkal Faizin tahtı is pılacak arttırmada; bedeli satış istiticarmda bulunan (9500) lira muham yenin alacağına rüçhanı olan diğeır alamen kıymetli dükkân; 42 Met 2 dir. caklıların o gayrimenkul ile temin edü4 Gene ayni tapuda kayıdlı ve miş alacakları ve bundan başka paraya sebzeıd Ali ile Tayyibin tahtı Isticann çevirme, ve paraların paylaştırılması masra/larınm mecmuundan fazlaya çıkda bulunan ve 7, 5 kapı numaralı solu mak şartile en çok arttırana ihale ediDemirali, sağı belediyenln dükkâm; lir. Böyle bir bedel elde edilmezse ihaönü yol; arkası cami ile mahdud 33 M2. le yapılamaz ve satış takfci düşer. miktannda ve (12.000) lira muhammen Gayrimenkul kendisine ihale edilen kıymetli dükkân. kimse, derhal veya verilen mühlet i 5 Gene ayni tapu tarih ve numara çinde parayı vermezse ihale kararı fesda kayıdlı olan ve helvacı Ismail ile holunarak kendisinde» evvel en yük saraç Kâzımm tahtı icarında bulunan sek teklifte bulunan kimse, arzetmiş ve aralarında talıta bölme ile ayrıîan olduğu bedelle almağa razı olursa ona; ve sağı, solu Evkafa aid dükkân; önü razı olmaz veya o da bulunmazsa; heyol; arkası cami ile mahduJ bulunan men yedi gün içinde arttırmıya çıkarı36 metre murabbamdaki (10.000) lira lıp en çok artürana ihale edilir. muhammen kıymetli dükkân. ., Her iki ihale arasmdaki fark ve zaBu beş dükkânın evsafı: Zemini top rar ile geçmiş günlerin faizi yüzde 5 rak, yapısı ahşab; tavanlarını tahta üzerind€tı bilhesab ayrıca hükme haçatma ve sıvama suretile yapılan ta cet kalmaksızm kendisine ilk ihale ovan teşkil etmekte ön kısımlan kepenk lunandan memuriyeümizce tahsil olu li, kireımitleri adidir. nur. 6 Gene tapunun 19/6/1946 tarih ve Daha fazla izahat almak istiyenlerin 33 numarasmda mukayyed ve lokantacı dairemizin 947/101 numaralı dosyasma Münirin tahtı icarında bulunan, Köprii müracaatleri ve bu gayrimCTikı :1lerin başı mevkiinde kâin sağı dere; solu gösterilen şartlar dairesinde satılîcağı Karsaklı Ali, kısmen Mehmed; arkası ilân olunur. Nebiye; önü yol ile mahdud ve 1&2 metro murabbamda, alt kısmi" ikiye münkasim yemek salonu; aıka tarafta blr avlu; y«nek salonu; üstünde bir koridor ve caddeye nazır genişçe bir sofayl müştemil, yapısı ahşab (16,000) 947/13 lira muhammen kıymetli lokanta. Hazinel maliye ile Rıza karısı Nuriye 7 Gene tapunun 19/6/946 tarih ve 3637 numaTalannda mukayyed sağı Gülün şayian tasarıuflarır.da buhınan Bayramiçin Camükebir mahallesinde Güreliler dükkânı, »olu yol; arkası Ağalar sokağında taraflan Hadimizrde Gürleliler hanı; önü yol ile mahdud 16 bahçesi çay ve tarik Ue çevrili 5 mımaM2. eb'adında 400 lira muhammen kıy •alı 1500 lira muhammen kıymetli evmetli balık satılan arsa ile (331) metre velce arsa iken halen bahçeli ev izalei ımrfabbamda ve mecmuu (26.500 lira) şuyu zımnmda tapu kaydına göre açık muhammen kıymetli (15) aded kasab arttırma suretile 20 mart 947 tarihine dükkânı (bu dükkânlar ayn ayn veya tesadüf eden perşembe günü saat 14 ten birlikte de satılabilir.) 16 ya kadar mahkeme kakminde aşaIşbu (yirmi iki aded dükkânm) açık ğıdaki şartlar dairesinde satılacaknr O arttırma suretile 18 mart 947 salı gü günü muhammen kıymetin % 75 ini nü saat 14 ten 16 ya kadar satışı Gem bulduğu takdirde ihale edüecek a\si lik icra dairesinde yapılacaktır. takdirde en son arttıranm taah'ıüdü Mezkur gayrîmerikullerln açık arttır bâki kalmak şartile 31 mart 1947 pazarma şartnamesi 22/2/1947 salı günü sa tesi günü aynı saatte ve aynı mahaMe 14 ten 16 ya kadar satışı Gemlik arttırmıya devam edilereık o günü en icra dairesinde yapılacaktır. çok arttırana ihale edileeektir. Mezkur gayrimenkullerin açık art 1 Bu gayrimenkulde müseccel ve tırma şartnamesi 22/2/1947 tarihinden gayrimüseecel hak sahiblerinin taribj itibaren herkesin görebilmesi için 947 ilândan itifcaren 15 gün zaıfında vesa101 numaralı dosyada açıkür. Eânda iklerile birlikte memuriyetimize mürayazılı şartlardan başka malumat almak caatleri lâzımdır. Aksi halde gayrimüistiyenlerin bu şartnameleri görebilmek seccel hak sahibleri paylaşmadan hariç için adı geçen dosyamıza müracaat e kalırlar. defcilirler. 2 Arttırmıya girecekler % 7,5 nisArttırmıya Utirak edebilmek içm yu betinde pey vereceklerdir. karıda yazalı muhammen kıymetlerin 3; Arttırma bedelinin peşinen 8yüzd« 7.5 u nisbetinde pey akçesi veya denmesl lâzımdır. Memur, kanunî biı milll bir bankanm teminat mektubunu mehil verebilir. tevdi etmeleri lâzımdır. Muayyen günde arttırmaya iştirak edenler; arttır 4 MüşteTİ, ihale bedelini miadında ma şartnamesini okumuş ve lüzumhı vermezse ihale feshedilerek gayrimenr malumatı alarak bunları tamamen ka kul yeniden arttırmıya çıkarılır ve bu sefer en çok arttırana ihale edilerek bul etmiş ad ve itibar olunurlar. Ihale karar pulu; tellâliye resmi; to aradaki fark ve zarar ilk müşteridaa pu ferağ harcı müşteriye aid olup sair bilâhüküm alımr, vergî ve resimleır satıj bedelinden te 5 Vergiler vesair borçlar hissedarlara tellâliye resmi müşteriye aiddir. diye olunur. İpotek sahibi alacaklılarla diğer alft Şartname; herkesin görebileeegi su kadarlarm ve irtifak hakkı sahibleri rette açıktır. Fazla ma'umat almak üi nin işbu gayrimemkuller üzerindeki tiyenlerin satıj memuruna müracaatle» .(24UÎ i hususile faiz vs easrafa da, ri lâzımdır, Bayramiç Barış Yargıçlığçnrian: