CUMHURİYET 12 Mayıs Halk Partisi îevkalâde Ktırtıltayı düıt dağıîdı Kunıltay üyelerinsn söylevleri Baştarafı 1 inci sahi/ede vermeğe devam sesleri, alkışlar) «deceklerdlr. (Bravo * Program ve tüzük komisyonunun tütnü üzerinde ilk olarak Bursa milletvekili M. Baha Pars, söz alarak, Atatürkün, İsmet İnönünün bayTağı altmda Türk tmlletimn yıllardanberi zaferden zafere, inkılâbdan inkılâba uiaştığuıa işaıet ederek büyük Türk vatanırun bu iki büyük sefi idaresinde şereften serefe koş. masmda ve vatanın harb badiresinden yarasız, beresiz çıknm.>mda Partiye düçen payı anlatmış ve Büyiık Kurultaym bugün slmak üzere, bulunduğu tek dereceli karorla Partinin tarih'ne yeni bir çeıef kaydeyliyeceğinl söylemiştir. Değişmez Genel Başkan tabirinden «değişmez» kaydımn kaldırılması için Millî Şef tarafmdan yapılan tekllfin delâlet ettiği manayı heyecanlı ifadelerîe belirten Muhiddin Baha Pars. inönünün her biri ayrı ayrı bir şeref safhası teşkil eden hayatından, tasarılarmdan bahsederek demiştir kir « Değişmez vasfının kaldırılmasmı Istıyor. Omı kaldıracağız. Parti tüzüğünden sileceğiz. Fakat kalblere hâkkedilmlş olan büyük hakikatler, büyük minnetler, büyük şükranlar, hele o kalb Türk mil•letinin kalbi olursa ebediyen yaşar. inönü, değişmez başkanlıktan ayrılıyor, fa. ,kat bırakılmaz başkan mevkiine yüksesliyor. Hayatta oldukça hiç kimse onun bu yerden ayrılmasını bir an için olsun hatırına getirmez.> Sürekli alkışlarla karşılanan bu söz.îerden sonra kürsüye gelen Diyarbakır , delegesi Muhiddin Çağm, Büyük Kunıljtr.ym, kıymetll manası bütün dünyaca kİDİlinmesl lâzım gelen tarihî bir toplanti •halinde bulunduğuna işaretle <Bütün . idevlet teşkilâtmda millî iraderdn mutlak ^hakimiyeti, halk ve yurd menfaatinin iher mülâhazanm üstünde kurulması ;başlıca şianmızdrr. Hürriyefi hududsuz , severiz. Fakat zararlı hürriyeti dikkat ve hassasiyetimizden asla ayıramayız.> de«niştir. Izrnlr milletveklli Ekrem Oran, tek de. rcceli seçim kararına işaretle demlştir ki: c Demokrasl yolunda bu llerl adımda muarızlarımız, seçimdekl mağlubiyetlerini örtmek için b'zi yalnız bırakmalarım, mesuliyeti kendilerine aid, geri bir hareket olarak tavsiften kendimi alatnam, bu, eğer seçimden harlc kalacak bazı tarafsız vatandaşlarımızı kendüerinden olduğunu göstermek ve saymak ve kendilerinin bir çoğunluğa sahib olduğunu farzettirmek için bir manevTa İse, bütün milletin, şuurlu milletimizln kütle halinde seçime iştirak etmek suret'.le bu manevrada da kendilerini beb.cmeh.al yalnız bırakacaklarmdan kuvvetle eminim.» Elâzığ delegesi Fahri Karakaya, proggram ve tüzük komisyonundaki mütalealara temasla bu görüşmelerde bna delegelerin programm cemiyet ve partilerin kuruluşlarma aid 22 nci maddenin kaldırılması takdirinde millt bırüği yıflatıcı veya bozucu ve ülke bütünlüğü dağıtıcı fikir ve maksadla dernek kuruîmamnsı cihetinin temin'ıu isteklerjne işaret etmiştir. Çanakkale delegesi Halil Dilmar?, son zamanlarda bölgesindeki siyasî dunım hakkmda müşahedelerini ve ıntıbalarını ve zümre demokrasisi diye ifade ettiği son hareketleri anlatarak siyasî olgunluk seviyesile, şuur sevîyesüe, millî duygu Beviyesile ahenkli olarak yürüm'yen demokrasinin faydasından daha zlyade zarar getireceğine kanl buiundogunu söylemiş ve Erzlncan deleeesi Mehmed * " ' Partinin remzi olan okların dinamik vasfma işaret eylemiş ve bugün Büyük Kurultaym almak üzere bulunduğu kararla. rı Türk milletinin ve Halk Parüsinin inkılâbcı bir hamlesi olarak selâmlamıştır. Hatlblerln bu söylevlerlnden sonra komisyon raporu üzerindîki garö.şmeler kâfi görülerek tadiller okuimuş va Kurultaym umumî tasvibile onaylanmıştır. ÎLMİN Piyasadaki İthalât mallarmda büyük fiat duşüklugü var HARİKALARI Genel Başkanlığa Millî Şef seçfldi Bundan sonra Başkan Abdülhalik Renda, parti genel Başkanı seçimi yapılacağmı bildirerek bu seçim tasnifîni •apacak dokuz kişilik heyeti kur'a Üe yırmış ve oyîarın toplanmasına başlanmıştır. Oylar toplanırken, muhtelif iller, kurullar ve şahıslardan gelen telgrafiarla bazı önergeler okunmujtur. Daha sonra Başkan Abdülhalik Renda, Parti Gen«l Başkanlığı için yapılan seçimde mevcud 708 üyenin oy blrliğile Millî Şef inönünün Genel Başkan seçildiğini bilâirmiştir. Bu netice karçısında bütün delegeler ayağa kalkarak sürekli alkışlar ve varol seslerile localarmda bulunmakta olan Inönü'ne karşı Içten tezahürlerde bu.unmuşlardır. Genel Başîcan Millî Şef Inönü, kendierine karşı gösterilen bu sarsılmaz bağhlık ve sevgi tezahürlerini, ayağa kalkarak ve delegeleri selâmlamak su:eile karşılamışlardır. İkinci otunım Başkan kısa bir dinlenme icin oturuma son vermi? ve gene Abdülhalik Rendarun başkanlığında ikinci oturam açıldığı zaman, Genel Başkan vekilliğine Başbakan Şiikrü Saracoğlu'nu seçtiklerini bildiren Genel Başkan tezkeresi okundu. Genel Başkan veküliğine seçilen Şiikrü Saracoğlunun nutku Bunun üzerine Şükrü Saracoğlu çlddetii ve sürekli alkşüar arasında kürsüye gelerek şu demeçte bulunmuştur: Arkadaşlar, Büyük Şeümlz ben arkadaşınıa başkan vekilliğine tayin buyurdular. Bundan dolayı heplnizin huzurunda şükrsnlarnrıı arzederim. Bu işin hakkmdan geleceğir. yalnız bu işin değil, bir çok Işlerin behemehal hakkından gelaceğiz. (Alkışlar) çünkü arkadaşlar, siz bize Inanıyorsunuz, biz de size güveniyoruz. (Alkışlar) biz size, siz de bize güvendüçe Türk milletinin her lorluğunu kolaylıkla yeneceğimize kaniiz. (Şiddetli ve sürekli alkışlar) Daha sonra da Parti genel idare kurulu üyeliklerine seçilen üyelerin isimlerini bildiren Parü Genel Başkan ve Başkan vekilligi tezkeresi okunmu? ve muvaffakiyet temennilerile onaylanmıştır. Piyasada uzun müddettenberi devam eden durgunluk ve bunun neücesi olarak görülen para darhğınm fiatlar üzerindeki tesirleri ehemmiyetli bir şekil almağa başlamıştır. Bankalar hemen Ud aydanberi krediyi kesmiş oliukîarından daha doğrusu her firmanrn vaziyetine göre muamele yapıldığından bilhassa ithalâtçı finnalar para darlığı çekmektedirler. Bunun için bütün ithalât mallarında bir fiat düşüklüğü vardır. Bu fiat düşüklüğü çeşidli mallarda ortalama olarak yüzde 20 nisbetinde tahmin edilmtktedir. Bununla beraber fiatmdan yüzde 3040 noksanma teklif edilen ve satılan bir kısım mallar da vardır. Yerli sanayi mamullerindan yüzde 1520 arasında fiat düşöklüğü vardır. Bilhassa yerli dokumaları ellerinde bulunan ticarethanelerin durumları tehlikeli görülmektedir. Çünkü bunlarm alıcısı olan Anadolu tüccarlan aylardanberi dünya piyasalarmdta gözükmemektedirler. Fiatlarmı en az kaybeden maddeler toprak mahsulleridir. Bunlar da ancak yüzde 5 1 0 kadar bir fiat düşüklüğü görülmüştür. Maamafih gıda maddelerinin piyasa^ında bile bir durgunluk göze çarpmakta satışlar küçük miktarlara inhisar etmektedir. Piyasada iflâslar ve hali acze düşen ticarethaneler bulunduğuna dair çıkarılan haberler ise asılsız ve mübalâğah bulunmaktadır. İstanbul Ticaret Odası yılbaşındanberi mahkeme Jcararile tahakkuk etmiş ancak üç iflâs kaydetmiştir. Bunlar da küçük ve sermayesl 10 bin lirayı geçmeyen ticarethanelere aiddir. Bugün herkesin inde dolaşan, în • " "• ^™^ "' güteıeyi Alman istilâsından kurtaran v« Müttefikl«r« har bİ millerden biri olan RADAJI blr keşif değil, belkl radyonun, baslt bir fiziği prensip» dayanan tatbiklerinden biri oknak itlbarü* bir lcad «ayılabüir. Bunun nasıl bir cihaz olduğunu, çahşma tarzmı gelecek yazılara buakarak bu yaznnırda pek «ntoresan olan ve başlangıcı 1892 ye kadar inebilen tarihini gözden geçireceğiz. Radar cihazı | Satih Murad Vzdilek göriilmez. Büyük radyo merkezlerinin kısa dalga uzunuluklarını ve cıhetlerini mevsime ve günün saatine göre degistirmelerinin âmili bu tabakalardır. Bu tabakalar uzerinde en sa'.âhiyet sahibi tngilia t fizikçilerinden biri olup, yukarıda bir tabakaya ismi verilmiş olan, Sir E. Appleton'dur. Bir vakitler Londra üniversitesinin Kings Kolejind« ve sonradan Kembriç Üniversitesinde profesörlük yapmıştu. Eevvelki Büyük Harbde Ingilit Parlamentosu (ilmî ve endüstriyel roşerj) dairesini kuruncm radyoya aid roşerjin bu cephesini ona emanet etmlşlerdi. 1930 tnparatorluk Konferanaı ve o sıralarda top. lanmış olan Milletlerarası Kadyo Kongresi bu islor uzerinde ça'uşacak komlsyonun başkanlığuıı ona vermiş ve umumî kâtiblişine Watson.Watt adlı ir genc f'zikçiyl getirmişti ki, işte Raar'ı dünyaya getiren lîim adamı da buur. Yirmi iki sene evvel Appleton ve aradaşları îngilterenin BoumMouth adyo istasyonu müdüründen enteresan leneyler İçin müsaade ahnışlardı. Makadları, yukarıda blldirdiğimlz, tebakaar üzerinde ibnî etüdler yapmakut îunlar istasyon antenlerinden mekina ;önd«rdikleri dalgaların geri geldikleini gördüler. Bunlar arasında on sailye sonra gelenlerin biri buîunduğu öriildü. Bu dalgaîar hızlarımn saniye300000 kilometre olduğu gözönüne ;etirilirse bu yeni tabakanm yeryürünlen bir buçuk milyon kilometre (yani . , uzakhğuım dört katı) uzakta serjest elektronlar tabakası olması ihtimal dahillnde görüldü, Bu deneylerden onra işi azıttılar, bir aralık Marconi'nin Merihle muhabere etmek Istediğine dair dedikodular çıkmıştı. Bu kadar büyük bir hıza dayanan de•eyler için ne insan ku'.ağı ve ne de jcronometrelerin hassaslığı kâfi gelmediğinden işi 1leri götürebümek için daha hassas cihazlara lüzum görülüyordu. Bir çok metodlar bulunduktan sonra nihayet televizyon alıcılarımn can ala:ak kısmı olan (katod tübü) imdada ^etişti. Bu tübde elektron hızlarımn ,aniyede 20000 kilometre oîması prob..emin en zor kısmı olan zaman azlığmı Ölçmek cephesini çözmüş oluyordu. Işte bu tüble çahşan Appleton ve arkadaş. kendi ismile anılan tabakayı keşan fetmekle kalmadılar, belki ileıide memleketlerini düşman tayyarelerirün hücumuna karşı müdafaa edebilmek jin iyi bir yolun başlangıcıru bulmuş ÎH7M NALINA l İ L İ r l MIHINA Bir sanat ve musiki ziyafeti Yazan : Prof. ^^"^^^"^"»^ 1 İA &• v« •• • • • w • • îngiliz fizikçilerinden (1850 1925) Oliver Heaviside, NeWcastel'deki (Great Nordstern) telgraf kunpanyasının teknik bürosunda çalışmaktayken sağırhğının artması yüzünden, henüz yir. mi dört yaşında olmasma rağmen, bu işinden ayrılıp bir köye çekilmiş; ömrünü elektriğin teorik cephesin» hasretmeğe karar vermişti. Varmış olduğu mühim neticeleri iki cildlik bir eser halinde neşretmek istemişse de, matematikte klâsik metodlardan ayrılıp kendine mahsus bir yol tutmasmdan dolayı, eser blr takım ilim adamlarmm müstehzî nazarlarile karsılannu» v« bir tâbi bulamamıştır. Bugün operasyon he sabı adile anılan, elektrik T» telefon devrelerinin hesabmda mühim rol oynayan metodu yüzünden bu muameley* maruz kalmış olan Heaviside çok üzülmüş ve il!m muhitin» küsmüştü. Nihayet hakikat anlaşıldı; ona tarz'yeler verildi, maddl yardım tridifleri yapıldı, akademi aza^ı olarak seçildi ve güçlükle gönlü almabildi. O ulusal eser de 1S92 de neşredildi. Heaviside bu ese. rinde Kuvadrupleks, Multipleks telgraf sistemi (1), paralel teller arasındaki elektrostatik ve elektromağnetik en. düksiyon, yüksek frekanslı mukavemet ve endüktanj gibl amelİ problemlerin teorik cephelerinden bahseder. Onun telefon teorisine dayanan Prof. Pupin, uzun mesafa telefonunu lcad etmiştir. Bu eserin neşrinden sonra Heaviside (1893 1912) yılları arasında tig cildlik (Elektromağnetik teori) adh maruf eserini neşretmiştir. Bu eserinde de sabit hızla hareket eden blr elektrik sarjina adi teoriyl koyduktan sonra yüksek hızla hareket eden çarj kütlesinln değişeceğini (Einstein'nin izafiyet teorisinden ev\'el) tahmin ettiği gibi elektronun keşü hususunda J. J. Thomson'a yol açmjştiı. Bu âlim elektromağnetik dalgaları mekân İçinde yapılmaktan meneden bir nakil tabakanın varlığuıı iddia ediyordu. Onun bu lddlasını ilk destekleyenlerden biri Kennelly (1902) olmuştur. Aslcn îskoçyah oîan bu fizikçi Amerikada Harvard Universitesinde uzun müddet elektrik mühendisliği profesorlüğünü yapmıştır. Sonradan Marconi'nin telsiz deneylerile varlığı Türk ordusuna Kurultayın selârn ve muhabbeti Türk ordusuna Büjük Kurultayın selânı ve muhabbetlerinin bildirilmesi hakkındaki önergenin alkiflarla kabulünden sonra Başkan Abdülhalik E»r.da şu «özlerile Büyük Kurultaym çaUşmalarına son vermiştir: «Olağanüstü toplanturazın gündemınde bulunan bütün işlerin görüşülınesi bitmiştir. Bütün arkadaşlarımızın, milletimize, devletimize, Partimize, bundan sonra da daima iyi hizmetler görraesini <Mler ve olağanüstü toplantryı kaparım.» (SürekU alkışlar5. Seklzl Güzel Banatlar Akaderalsl orta kımındau mezun olmuş oa genc blr araya gclerek yeni blr sanat erupu teş&li etmlşlerdlr. Bu on gene yarıa saat 16 da Fmdıklıda GUzel Sanatlâr Akaaemlslnda İlk aergllerlnl açacaklardır. Euyük blr malı\lyet İçinde çalışan genoler sergllerl İçin hususl davetlyeler yaptırımj deglllerdlr, Bu serglyl açmış olmalaruu umumî blr üavet telâkkl ediyorlar. Bu ltlbarla ı lıerkes ay.n sonuna kadar devam edecek «ergiyl her gün, mektebln bulunduğu eaatlerde gezeblllr. Harlcden lthal olınacak D. D. T. n m mohlul haüne getlrllerek halka satıs lşl Tekel ldateslno verllecektlr, Tekelde mevcud komlsj'on bu ınevzuu tetkU etmektedlr. Unıum müdılr HUsnü Kortel labrlkalar nıüciürlerınl dün toplıyarak kendllerlle torüşmüştür. Yeni bir ressamlar grupu kuru'du ün, güzel bir sanat ve musiki ziyafetinde bulunarak ycıgun kafamı dinlcndirdinı. Istanbnl kız lisesi" müdürlüğü, okulun 6 edebiyat C öğrencilerile Okul Korosı: dan gönderBen baaı öğrencilerinin Eminbnü Halkevi salonuaişaretlertn pek ça da verdîkleri müsamereye beni de davet bui (saniyenin mil etmek nezaketinde bulunmuştu. yonda Mrlerile) geri Evvelâ koroyn dinledik. Salonun büd5n<îükleri görülü yfik salınesini dolduran yavruları sayyordu. Bunun bir tek madım amma herhalde yüzden elli kadar izahı bu işaretlerin, yani radyo dalgalafazla olduklarım tahmin ediyornm. Dört rmm, yakmdaki cisimlerden (evlerden ses tiıerine tertiblemni» olan bu Okul veya ağaçlardan) inikâs etmesi olabi Korosunu, lisenin müzik öğretmeni De. lirdi. mirhan Altuğ yetiştirip hazırlamıştı. EvWatsonWatt'ın pek kuvvetll hayal velâ, İstiklâl marşı, dört se» üzerinden sahibi oluşu İngiltere için bir mazhari okundu. Milli marşımmn ruhlarımızrla yet olmuştu. Bu anî ve zuhurat kabilin uyandırdığı tatlı heyecan peçmctlen Koden inikâslar üzerlnde duran ve bir ip ro, J. Brahms'ın «Lavanta Çiçeği» adlı ucu yakaladığuıa kail olan Watson\Vatt eserile kulaklarımızı, bu bahar çiçeğinin 1935 senesir.de bir gün çantasmı eline rengi ve kolnısu kadar zarif ve hoş na^alarak soluğu Londrada Harbiye Ba melerle oksadı. Weber'in Freyşütz opekanlığında aldı; jmaksadmı anlattı. rasından seçümis bir parçadan sonra, Kendlsine (Sir) payesini kazandıran pek meşhıır «Santa Luçia» şarkısını bu ziyaretin sebebi gimdl anlaşılıyor. türkçe söılcrle ve zevkle dinledik. Ma. Fakat harbden uzak olan bir devlrde car halk sarkısı «Civcivlers den sanra kabineyi ikna etmek. de pek kolay ol «Hey güllü, hele hele güllü», «Konak madı. Hükumet teklif i kabul edince ye konaktan uzundur», «Akkoyun», «Hcni istasyon kuruiarak iş« başlandı. Bu venk yolıı> gibi roillî havîlar ve bazı istasyondaki çalışmalar neticelerini halk türküleri Koroyu teskil eden yavdüşmana duyurtmamak için, havadisin rularla öğrctmenlerine h?kh alkı!ar ucunu yakaiamış olan, gazetecileri at topladı. Armonize edilerek ddrt ses \\zzlatmak icab ediyordu. Ona da bir kulp rine söylenen bazı halk türküleri buldular. Bu istasj'ponlara ölüm şualan yapanlann ve süyliyenlerin aflanna uzerinde çalı?ıldığını, bu civardan ge raağruren az çck soğıık ve çiy düştiigü çen otomobil ve motosiklet manyetola halde. öğretmen Demirhan Altuâıın öürının durduklan ilân edildi. Bu hava rencileri bu türküleri pek ca^a yakın ve dis aians'ar tarafından dünyaya yayıl tatlı okudular. dı. Her memleket gibi bizde de gazeteBilmera her okulda, böyie hir koro var ciler derhal ilim adamlarma müracaat mı? Yoksa hepsinde teskil eHilmelidir. ederek ölüm çuaı hakkmda fikirlerini Müzik terbiyesi bakımından çok faydaiı sordular. Bana da gelip soranlar bu olur. lunmuştu; ve ben de böy'.e şeyin v»rid Korodan sonra, üsenîn fi ncı edebivat oknadığmı bıldirmiştim. Şimdi anlaşılC sınıfı öğrencileri «Kızıl Tepe adlı hir dığma göre bu istasyonda ölüm şuaı müzikli piyes oynadılar. Pek güzel >duzerinde değil Radar uzerinde çalışılızılmış ve tertib edümiş olan ve kü'uir yormuş. bakımından da bir kıymeti bulunan fcu WatsonWatt davayı kazandl. Cham piyes, Bayan Vecilıe Karamelımedin cberlain Münih ziyaretlerinl yaparken seridir. Müziği Refet Yalbazındtr. S^Iu Radar istasyor.lanndan bir kaçı kurul neye koyan da Şehir Tiyatrosunun elemuştu. Bu istasyonlar üç dört yüı ki dî çocuğu Ferih Egemendir. lometre uzakta uçan düşman tayyareb tecrübeli sanatVâr Genc kızlar, lerini avcılara hab«r vermek durumungibi muvaffak oldular. Bazan bir operît, da idi. bazan bir facia havası içinde geçen piyes İşte İngiltereyi istilâdan Vurtaran de çok alkışlandı ve hakikaten bu alkışmühim silâlılardan biri Radar böyle lara da lâyıkü. Rozan Argon, Perizad meydana çıktı. Bu yazıya son verirken yukanda ta j A k o J"'.. G Ü İ 8 î İ 1 1 ??**??*£ " ^ *?' D. D. T. Millî Şef Kunıltay azasını kabul buyurdular Ankara 11 (a.a.) C. H. Partbi Genel Başkanı Millî Şef înönü, bugün Parü Büyük Kurultayınm çalışmnlarmı bitirmesini müteakıb, Büyük Millet Meclisindeki salonlarmda Parti Kurultayı delegelerini kabul ederek ryrı syrı iltifatlarda bulunmuş ve kendilsrile görüşmüştür. * * * Ankara 11 (a.a.) Cumhuriyet Halk Partisi Bü>ük Kurultayınm toplantısınm I sona ermesini müteakîb Büyük Millet ' Meclisindeki dairelerinde Cumhur BaşMliidki kanı ve Parti Genel Başkanı Millî Şef İnönü, • Millet Meclisi başkanlan ile Başkanlık divar.ınuı, Bakanlarm ve Parti genel idare kurulu üyelerinin tebriklerini kabul buyunnuşlardır , Ali Rana Tarhanın sözleri Genel idare kurulu Ankara 11 (a.a.) Cumhuriyet Halk Partisi Büyük Kurultayınm bugün yapılan üçüncü oturumunda Parti Genel Başkanı Ismet İnönü ve Başkan vekili Şükrü Saracoğlu tarafmdan verilen bir önerge ile Parti genel idare kurulu üyeliklerine «unlar seçilmişlerdir: Naü Atuf Ksînsu (Kırklareli), Faik Ahmed Barutçu (Trabzon), Ali Rıza Erem (Sürt), Rahmi Güken (İzmir), Emin Erişirgil (Zonguldak), Sedad Çumralı (Konya), Bekir Kaleli (Gaziantep), Dr. Fatma Memik (Edirne), ! Kemal Turan (İsparta), Atıf Akgüg Parti tüzüğünde yapıhn degişiklıkle Parti müstakil grupur.un kaldınıması üzerine kürsüye gelen Müstakil Grup Başkan vekili Ali Rana Tarhan sunları söylemiştir: « Sayın arkadaşlarım, Büyük Kurultayın şimd;. aidığı kîrar. la Curnhuriyet Halk Parlısınin müstakil gıupu tarihe karışmış bu;unı\yor. Eu grup millî murakabenin inkişafma hizmet etmek emelinden doğmuştur. Yakınlarmda çalışmak bahtiyarlıgma nail olduğuırt zamandanberi Büyük Şefimizin daima emirlerinl ve müşa'neds etmek fırsatmı bulduğum büyük vasıflarından j (Bursa), Tahsin Banguoğlu (Bingöl), ikisinl belirtmek istiyorum: j Feyzullah Uslu (Manisa), Hüsnü KiKeyfl idareden nefret, tarihe karsı | tapçı (Muğla), Ali Taşkapılı (Afyonkaanesuliyet duyguları. Şefimlz tek partinin murakabesinl kâfi görmüyorlar, fakat esas'.ı, büyük farklardan doğmıyacak olan siyasî partilerin yalni2 çahsıyet yaparak memTeketin yp bünyesini sarsacağından ciddî endişe duyuyorlar. Bunun için Partimizi, içinden kendislne kontrol ettirmeyi geçici bir teöbir olarak 1leri sürdüler ve Bü. yük Kurultaym tasvibtle müstakil grup vvcıd buldu. Şimdi başka siyasî partileı'n kurulmuş olmasile bu grupun rolü bitmiş oluyor. Müstakil grup vazifesini nasıl yapmistır? Sayırı arkadaşlartfn, müstskü grupun kuFurları, eksiklsri clnuş olabiiir. Yann vszifesinde ciddiyettîn, samimiÜkien Wç blr zaman ayn1.aıarmş'tır. Yeni sryas! partüeri esaslı prcgram fa T l^an mı doğurmuştur, yoksa aradan arzettiğim ttiği yıL'ar g e ç ş yıLar geçmiş olmasına k ve To'.lleün bünyeendiyeye yer verecek rahisar), Münir Hüsrev Göle (Erzurum). Nafi Atuf Kansn t e k r a r genel sekreter seçildi Ankara, 11 (a.a.) Cumhuriyet Halk Partisi Büyük Kurulteyının bugünkü toplantısında genel fdare kurultınun yenilenmesi üzerine Kırklareli mille^vekili Nâfi Atuf Kansu, Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreterliğine seçdlmiştir. Kurultay azasının bir kısmı Ankaradan aynldı Ankara 11 (Telefonla) Cumhuriyet Halk Partiai fevkalâde kurultayı bugün sona ermiş ve kurultaya iştirak eden mümessillerden bir kısmı bu akşam şehrimizden ayrılmıştır. tahakkuk eden, yeryüzünden 90 ilâ 130 kilometre kadar yukarıda olan (ve bazan E tabakası adı ver:!cn) bu tabakaya Heaviside Kennelly tabakası adı verilmişü. Radyo istasyonlarmın kuruîması ve Siparişi durdurulan mallar çojalmasından sonra gerek bu tabakaTicaret Bakanı lthal plalonu dolmns olduğu İçin alparlşlerl durduruimuş olan lar ve gerekse atmosfer elektrlği uzeltlıalat madde»ert üzerlnde tetklkier yap rinde araştırmalar artttı. Yirmi sene maktadır. plâfonlana dolması, ltnalatçı kadar evvel Almanların Naun istasyoblrllklerlnden Ticaret Bak.anljj.uia gonde nundan gönderdikleri uzun dalgalarm rllıny o.an »lpariş evraünın llıtlva ettiği arzı bir, iki defa dola=tığmı görmüşler niiirtarlarla ölçıl.aıîiaııdeıı bunlarm Kakaü.ıkça ne mllttaıınm knbul edudjğl ve ve buradan arz çapmm takıibî değerini yeniden plâfon tahsUl lmkanldrı olup ol bulmuşlardı. madıgı araştırılmaktadır. Atmosferin üst katlarında, stratosferBu tetk:kler netioealnde plâlonu dolmu; de ve hattâ bunun dışmda mevcud olan olan b«zı lthal mallan lçln yeni taasLsier iyenizasyon tabakası dediğ'.miz bu ta1apılmaga başlanmjjtır. Plâfonu, evvelce bakalar kendilerine gelen radyo dnlga. dolmus olan tülbendler lçln Bakanlık yenldea blr kontenjan taüsls etmlştlr. Eu larma karşı bir ayna gibi çalışarak on. koı.tenjaıı lçln blrlikler 2 " gün lçln yeni ları geri teperler. Sonradan bu tabakaden mtlracaat kabul edecektlr. laruı sayısı gittikçe arttı. E tabakasının Bejiktaş Taksim arasında bir altuıda ve stratosferde bir D tabakası, üstünde F, (180 kilometre yüî^ekte) otomobil kazası E, velkl gün t Bejlkta^tan Takslme glt ve F , yahud App'.eton tabakası (240 nıefc Uzera Doîmabahçeden geçen blr taksl ilâ 400 kilometre yüksekte), G 1 ? G, ta. otomoblll yol üstundekl blr ağaca çarpa bakaları gibi bir takım tabakalar çıktı, rak şoforü Salm Tuncer Te oMmobıidek! Bunlar mevsime, günün saatlerine göre 5 j r olcudan Sadeddln Çıkmazla Haydar De. mlrcl yaraiflnzmşlardır. Yaralılar j Beyoğlu irtifa değiştirdiklerinden dolayı kısa dalgaları her zaman dinleyemezsiniz, Beledlyo hastacesln» gOnderllmişlerdir. bazan gördüğünüz fa Kazada. 2S3 6 iayılı o:an takslnln de On Radyomuzda kıtmı hasara uğramıştır, Şolörün oturduğu ding (yayıhna) olayı bu tabakalardan yer kapısının sarsmtıda açıldığını görüp, ileri geldiği gibl kısa dalgalarda görükapatmak lçln blr el hareketl yepması eannsmda. otornobüln Istlkaraet değlştlrdlfi len (sıçrama) olayı gene bunlardan va bu arahk yan taraftakl ağaca çarptıgı ötürüdür. Bunlardan meselâ Tt tabaka. sı yahıız yaz aylarında bulumır, kışm Kahire, mayıa Spor müsabakalan için memleket dışına çıknuş olan kafile azası müsabakalardan evvel daima. biraz heyecanlıdır. Bu mü »abakalarda olduğu kadar idarecHeröe hattâ o memleketta oturan vatandaşlarda da müşahede «dilir. Çünkü müsabakanın ucunda bir milliyet meselesl vardır. Kazanan reya kaybedenin adını değil milletinin adını söylerler. Onun için biz de Iskenderiye ve Kahire müsabakalarının sonuna kadar az çok dalgın ve üzgün halde ldik. Çok sükür bugün o müsabakalar iyi neticelerle bittiği için size Mısıra aid bir saat sonraki trenle de gidebiliriz ama ne kaç şey yazmağa fırsat bulacağımı zan de olsa tatsız olur. Vamığın herhalde nediyorura. bir kaç defa başma böyle şey gelrr.lş olmalı ki bizi asıl istasyona değil de me* * * Biz îskenderiyeden Kahireye pazarte. selâ Erenkoyüne götürttü. İndik, hattâ si günü sabahleyin trenle hareket ettik. biraz da bekiedik ve trene orada bindik. Geceden bavullarımı hazırladığım için Yetişsmediğimizi görerek endişolenmiş sabaha hiç bir işim yoktu. Tren dokuz olan çocuklar beni birdenbire aralarında dediler ve bana dokuza çeyrek kala da görünce şaşırdılar. Neredeydiniz? İstasyonda g8remebile hareket edebileceğiml söylediler. Erken kalktığım halde odamda tembel dik, dediler. Ben; Geç kaldık, azkalsm yetişemiyortembel vakit geçirdim, nihayet sekiz buçukta kahvaltı için yemek salonuna ı duk, der miyim?. Telâş etmeyin! Biz işimlzl bilirte, geçtim. Eşyamı çoktan indirmiştiier. Daha kahvemin yarısını içmeden bizim diye ukalâlık ettira, Sıcak, nasü sıcak.. yani pencerelerden kafılenin seyahat kılavuzu şişman Vafırm kapağından gelir gibi sıcak üflümık: Aman yahu! Treni kaçuracağız. Ço yor, tren hıncahmc. Pazar günleri Florya treni bunlarm yanında tenha kalır. Koridorlardan geçmek İçin arra bekleniyor. Ben soğukkanlılıkla: Daha dokuza yirmi iki var. Yetişi Sizin anlayacağımz tren değil, aksamları Eminönünden geçen Beyoğlu tramvayı. riz. Ayol tren dokuzda değil, dokuza Bereket bizim için yer ayırmışlar, numara almışlar... çeyrek kala imiş.. demez mi? Çocuklarla biraz yârenlik ettikten sonOradan kalktım. Bir taksi... Habire gidiyoruz. Altmış yaşır.da bir şoför Ne ra benim numaramın olduğu yere gito bizira söylediğimizi arJıyor, ne biz o tim. Naili ve haremi, Vamık ve ben.. Kompartiman altı kişilik.. Beşinci adam nun... Gsrçi treni kaçırmak blr şey değil, iki bir Avrupalı tipi... Kim olduğu be'.li de ıldular. o kadar Bu konu Appleton adma atmosfer kuvvetli bağlıdır ki, bugün elektrikile bu isim adete birbirine karışmıştır. Bu dramın son perdesi (ilml ve endüstriyel roşerj dairesi) nde geçiyor. Bu dairenin yüzlerce şubelerinden biri olan Radyo roşerj dairssi İngilterenin Buckinghamshise vilâyetinde Slough k'asabası civarında bir radyo roşerj istasyonu kurmu?tu. Başlangıçta burada (atmosier elektriği) uzerinde araştırmalar yapılıyordu. Bu istasyonun idaresi de bir vakitler Appleton'un yanında çalışanlardan biri olan \Vatson1,Wıtt'a veribnişti. Bu istasyonda Watt ve arkadaşlarmm elde ettikleri ilk neticeler Boğaziçi miizesi İki hırsızm muhokemesi Ingıltere hükumeti tarafından neşrediBazı llgllller tarafından blr Boğaslçi müIstanbut clhetlndekl muhtellf Bemtler(ÎB len (katod tübünün radyo işlerine tat ze=l teslsl Te buraya Boğazlçlne aid tablo tazı dt'KVânlara glrerek blr bayll mai aşır. larla hatıra va veslkalann konulması İçin mnktan Kcmal ve arkadaşı Kecatl Ietanbikı) adh eserde görülüyordu. bııl 1 lncl asllye ceza mahkemeelne gondeBu tecrübeleri yaparlarken istasyon. teşebbüse glrl5llmlştlr rllerek, muhaiemelerlns başlanmıştır K e . ma^ açıkça lkrar yollu cevablar vermiştir. ı\ncak bazı noktaların yanli} tahkik edll' Necatl lse, büsbütün İ n . hld kar etmlştlr. Muhakemenln devatn^ Bu haffa çıkan 13 Uncü fafikülü ile bu emsalsiz eser lerln çagirılması lçln bıratılmıştır. tanıamlandı. Eksiklcriııiz varsa idaresinden veyahnd bayiinizden tedarik ediniz. Mevcudn çok azalmıştır. . , . u: re ml geçen Pupin'in hayatına aid tbir iki ' > butun rol sahıblerı takdıre oeger bir varlık gösterdiler. BiUıassa Kezan Armühim noktayı bırakamıyacağım. Mihail Idvorski gon, kardeşinin ölümü sahnesinde, büAslen Sırblı olan Pupin a çocukluğunda Amerikaya hicret lün gÖ7İeri yaşartacak bir sanat kabilir etmiştir. Güçlü, kuvvetli olduğundan yetile temayüz etti. Bayan müdürün söylediğine göre, genc bois dersleri vermek, ocaklar önünde ateşçilik etmek suretile biriktirdigi pa kızlar sanat bakunından olduğu gibi ra ile Columbia Üniversitesinde oku derslerinde de böyle başarıh öğrencücrmuştur. Buradan aldığı bursla Berlin miş. Hepsini tcbrik ettikten sonra. CnmUniversitesinde de doktorasını yaptık huriyet rejimimn. Türk kızının ve kadıtan sonra Columbia Üniversitesinde a nınm bütün yüksek kabiliyeticrini rooy. çılan Electromechanic adlı teorik elek dana çıkarmış olduğunu iftilıarla kaydettrik kürsüsüne getirilmiştir. Bir çok mek isterim. muvaffakiyetlerden sonra uzun mesafe telefonunu icad etmi? v« bu yüzden bir milyon dolardan fazla mükâfat kazanmıştı. Balkan Harbinin sonunda Londrada toplanan sulh konferansmda Londramn Rietz otelinde oturan Sırb murahhasları arasına katılarak, şöhreti sayesinde, vatanı için çalışmıştır. Blr müCclettcnberl fîehrlmizde bMİunaH Modern ilim tarüünden eîdığım çu taDinraış Fracsız eanatkarı Bobert Soeten» birkaç ısim ilim adamlarının fırsat veri orLÜmCıd'kl salı aSşamı Şehlr Tlyatrosun. da veda kor.serlnl verecekrtr, Sanatkara bu lince memleketlerine nekadar büyük konserlDde de kısrnetll pljanlstl Suzanne hizmetler ifa edeceğini gösterir snmriTn. Koche reîakat edccekttr KonEerln programı^ Handeı ve Scbuma. Salih Murad Uzdiiek nm BODvtlarını. Bach'ın yalaız keman İçin (1) Ayni teldcn, ayni zamanda bir yazdigı meşhur Chaconne'u, Debussy VB kaç telgraf veya telefon muhabercsi Stivlskv'nln parça'.arını ve nlhayot Macar halk türkülerlnden mülhem Dohnnnyı'alıı yapmak metodu. blr Sulte'lnl lhttva edecektlr. Robert Soetens'in vereceği son konser TÜRK MEŞHURLARI • Türk Meşhurları cîldlî olarak ( 9 ) lîradan sa?;şa çikanld;. Siparişinizi simdiden bayiinize veriniz. ^« S. KUĞU EMLÂKSSGORTA BÜROSC lşlerinizi ciddiyet ve çabuklukla yapar. Eminönü meydanı 10, Kemaliye han kat 1, Telefoa: 22208 gj llnayı yemedimdl, diye evvelkl redden sonra şimdi neden tekllfsizce yediğini izaiı ettl. Kimler ol i duğumuzu anlattık. j Bir de ne göre \ İlm: Misır Mebusan Meclisi azasından (EsseyidİseviSafer) Efendi isminde bir zat.. Bize Rusya ile münasebetimizden bahsetti. Biz güreş takunrmızın kuvvetli, atletlerimizin çevık olduğunu anlattık. O endişeli endişeli şimal komşusunun çok askari olduğundan konuştu. Ben kendisine babam merhumdan öğrendiğim şu Mısır hikâyesini anlatüm. Timsahlar yediklerinl hazmettikten sonra diğer haj'vanlar gibi gübrelemezlermlş. Çünkü makatleri yokmuş. Onun için hazım bitince timsah su kenarma gider, eğzını açar beklermiş. Tabiat delmeğe unuttuğu bir deliğin işini görsün diye bir kuş yaratmış.. (Kıtkat) denllen bu kuşlar, haznu bitmiş timsahların açık ağızlarma girer, oradaki bakayayı temız. lermiş. Fakat timsah, oburluk icabı bu körpe kuşları da yemek için ağzını kapayıverirmiş. Lâkin timsahm bu oburluğunu bilen tabiat, bu küçük kuşlarm kanad omuzlarma birer sivri diken koymuç.. timsahın ağzmda mahpus kalan kuş, kanadlar dışarı dışan kabartmca dikenler canavarın avurduna batar, ağzını açmaya mecbur edermiş. Açılmca da kuş pırrr kaçarmış» Bu hikâye Mısırlı mebusun pek hoşuna gitti .Çıkardı kartmı verdi ve Mebusan Mecllsine gidip görmemizi istedi.. Lâkin bizim kaçmadan kovalamıya vaktimiz mi oldu. Işte, İskenderiye treninde rasladığımu bir Mısırlı mebusla böyle görüştük. A1 damm ifadesinden bir komünistlik endişesi apaçık seziliyordu. Sözlerimizdea biraz müsterih olduğunu sezdim. IHISIRDAM MEKTIBLAR Mısırın şimendiferîeri, saylavlan ve timsahları halckında Yazan: Burhan Felek ğil.. Bu mubarek memlekette de rasgele türkçe konuşulmuyor. Adım başmda bir Irişl Bize türkçe cevab veriyor, hele ma gaza saticılarile ga,r ,jj sonlar. Acayib bir şey. Hemen hemen yüzde elli, altmışı İzmirden, tstanbuldan. TJzatmıyalım... Isienderiye ile, Kahire arasında tarlalar müstesna.. üst ta :afı k;erpriçten evler. Hattâ kerpiçten üıliseler var. Evlerin dammda da ne için olduğunu anlıya. madun.. on, on beş tane tesü .ve küp var« acaba sıcak içeri tesir etmesin diye mi, yoksa dama hırsız çıkmaâm içuı mi? Soramıyoruz ki.. arabca bilmek lâzım. Hani örmünün yarısuu Mısırda geçirdiğini söyleyen Vamık.. benim de bildiğim d3rt kelimeden başka blr şey bilmlyor, yabıız biüyor gibi görünüyor. Hüner de burada. man kompartimanımızdaki yolculardan biri gitü. Doğrusu herifin şemaili hatırımda değil.. Biz o sıra, pencereden man. dalina ve muz alıyorduk. Burada man. dalinalar babasmuı elbisesini giymiş çocuğa benziyor. Kabuğun içine bir man. dalina daha sığacak kadar boL Biraz da suyu çekilmiş ama hâlâ mevcud. Halbuki bizde çoktan bitti. Tunel kayıçı hakkmda dün Tramvay Te Elektrik ldareslna telgrafla malumat gelmlştlr. Buna nazaran Tünel kayrşlarlle m ü . s:ni sarsacak raahiyette lhtlras pattilvri hlrn mlktarda ray vrealr malzeme Amerlkan Bsport vapuruna yOklenmlştlr, Vapumidirler? Bunun için hüküın vermekte run nltjayet üç haftada şehrlmlze g*lecegl ai'île eîrriyelim. Samîmî dileğiıriî şudur umulmaktadır ki ciddî olarak kurulsun'.ar, çah'jsınİBr, m' 1 ) rcurakabeyl kuvv^^.^tdrs'ııler. ÖLÜM Sayın arkadaşlarun, MOnevrer Süley Muammer Şele^ MukadSözlerirr.i bitirirken Büyük Kunılta des Tuna. Muzıîfer Hansoy, Muilddln vt ym üyelerine benim ve bütün arkadaş Msrhar Şelealn babalan, Tekel genel mfllarımm içten saygılarımızı arzederim. dürlüğü tuz lçletma çubesl müdürü Rıza Müstakil grupta vermiş olduğunuz va Tuaanm kavınbabası emekll yarbay HÜSEYİN HÜSNÜ ŞELE zifeleri bugün bihniş olan bu arkadaşHakSın rahmetlne kavuşmuştur. Cena?esl laruuz C. H. P. içinde ülkü" adamı, va dün Beşiktaş Slnanpaşa camlinden Kaldızife adamı olarak vatanm selâmet ve rılantk OrtakBy mezarlıgma delnedllml}tlr. saadeüne bütün kudret ve kuvvetini Mevlâ rahrr.et eyllye. Neşriyat Sahiblerine : Tünel kayişı yola çıktı TÜRK BASINLARI DAĞITMA BÜROSU Rasyonal çahşma ve geniş tevzi teşkilâtile faaliyete geçmiştir. İstanbul Vilâyet Konağı karş:sı No. 37 ve 37/1 Ke ise yemişimizi aldık, Bu sırada bizim kompartimana başı sarıklı, uzun cübbeli, ipekli entarili tam mar.asile bir Mısırlı girdi. Ve o Avrupalı tip dediğim yolcunun karşısma oturdu. Biz keyfi. mizdeyiz. Mandalinaları yerken ona da ikram ettik, yemedi. Uzatmıyalım tren kalktı. Lâf sohbet.. yemişler yendi. Vamığm kalçasma saklanmış duran iki ta. ne kötü mandalinadan başka birşey kal. madı.. biz Avrupau dediğimiz adamla lâfa daldık.. Mısırda fransızca bizdekl kadar yayılmıç bir dlL Adam, »t yarışlarında bir şeymiş» onun vasıtasile M:sulı yolcu ile görüştük. Türk olduğumuzu öârenince derhal Vamığın kalçası ya. nma kanapeye saklanmış buruçuk man* * * dalinadan birini çekip aldı. Soydu ve yeîskenderiye ile Kahirenin arasında en di. Yedikten sonra: mühim yer, Mısırın üçüncü büyük şeh Ben sizi İngiliz sandım da, mandari olan Tantadır. Tantaya geldiğimiz za