13 Nisan 1945 CUMHURIYET Rir. Roosevelt Sovyetler Birliği Yugoslavya and!aşma$! tinün haberlerine göre Moskovada bulunan Yugoslav Ba?vekili Mareşal Tito ile Sovyet Birliği Hariciye Komiserl Molotof, yirmi beş senelik bir dostluk ve yardımla<ma muahedesi imzalamışlardır. Muahcdenin hedefi, tecavüzden kornnır.ak ve her teeavüzü elbirliğile karsılamakör. Sovyet Birliği hükumeö kısa Mr raman önce de, Fransa muvakkat hükumerile buna benzer bir andlaşma irazalamış ve o zaman bu hâdise, bir çok yorumlara yol açmıştı. Daha önce Sovyet Birliği Oe İngiMero dc gene yirmi bej yıllık bir andlasmn irnzalamışlar ve bununla iki memleket arasında uzun vadeli elbirliğini lağlamışlardı. Ingiltere, Fransa, Sovyet Birliği ve îugoslavya, Almanvamn tecavüzüne uğramış ve bu yüzden bir çok fedakârlıklara katlanmış, bir çok felâkctlere nğramış. içlerinden bir kısnu ezilmiş ve çiğnenmiş, fakat hepsi büyük kayıblara ve geniş tahribata uğramış memleketlerdir. Bu memlekeflerin kısa bir zaman sonra yeni bir tecavüzle karşılaşmamak ve yakın mazinin buhranlarile yeniden savaşmağa rorlanmamak için her tedbire bas vunnalarını çok tabiî görmek icab eder. Nitekim 1939 dan önce aynı tedbirler alınmış, tecavüze geçmesinden korkıılan Almanyaya karşı bu ittifaklar japılmış ve tecavüz başlar başlamaz biitün bu ittifak manzumesi birden harekete geçmiş olsaydı belki de harbin önü alınır, önü alınmazsa da bu kadar uzun sürmez ve tahribatı bu raddeye varmazdı. Onun için Alman tecavüzüne uğnyan ve büyük gajretler sarfederek bu tecavüzün seyj icsinden kurtulan miUetlerin şimdiden uzun vadeli ittifaklar imzalamajarı, büyük bir uyanıklık alâmeti olduktan başka istikbali sağlamak endişesinin en üstün mevkii kazanmış olduğunu belirtmektedir. Yngoslavyaya gelince geçen böyük harbde de, bu defaki bü\ük harbde de çiğnenmiş ve en ağır kayıblara uğramış olmak yüzünden, istikbalini ne kadar sağlamak ve a>nı felâketlerden korunınak için ne yapmak mümkünse hepsini yapmak zorundadır. Onun kurtuluşuııu taniamlamak iizere olduğu bu sırada her çeyden önce Sovyet Birliği ile bir andlaşma imzalaması, ileride vuku bulabilecek herhangi tecavü*e karşı memleket dışında bilhassa Sovyet Birliğinin yardımma güveneceğini göstermektedir. Bu tedbirin isabctinde şüphe yoktur. Çünkü Yugoslavyayı ortadan kaldırmayı gözetliyen her teca\üzün. Sovyet Birliğini de hedef saydığı şimdiye kadar görülegelmiştir. Bu yüzden tecavüı karşısında kalan Yugosavyanın Sovyet Birliği ile elele verznesini ve tecavüzü bertaraf ettnesini çok tabil görmek icab eder. Moskovada imzalanan andlaşmanın hedefi de budur. Fakat Yugoslavyanın bir taraftan komşularile, diğer taraftan eair büyük devletlerle elbirlikleri kurmaaı da beklenir. Bu komşular arcsında Avusturya gibi yeniden kurulacağı anlaşılan, Çekoslovakya gibi fiilen kurulrauş olan dcvletler de vardır ve ileride tecavüz hamlesinin yeniden kabarması muhtemelse, ilk evvel gene bu yeniden kurulan Ulkelerden işe başlaması beklenebilir. Ve işte o zaman tecavÜ7Ün hortladığına hükmolunmak ve ona gore faaliyete geçmek icabeder. Nitekim bu defa. tecavüzün bu ilk belirtilerinden neler doğacaği vaktinde hesab edilmiş olsaydı, iş bu kadar büyümcz ve bütün dünyayı sarmazdı. Hulâsa Avrupayı yenl emniycte kavuşturacak tedbirler icabında bütün Avrupayı birden harekete getirecek tarzda inkişaf etmektedir. Bu inkişaf. bfitünlcştikten sonra emniyet de saglamOİUT. Müttefikler Berline! Km. mesafede! Baştaraft 1 inci sahifede anmağa davet etmiştir. Mr. Rooseelt'in dört oğlu da Avrupa cephele.Inde hizmet etmekte oldukları için hiç %iıi yanmda bulunamamış ve anaları bunlara çektip telgrafta «Babanız sonuna kadar vazifesini yaptı. Sizln de aym şekilde hareket etmenlzi istedi> demiştir. Cenaze merasimi cumarteel yapılacak ve oenaze pazar güntl NewYorka götürülerek orada Hyde Park'taki aile kabristanma gömülecektir. Mr. Roosevelt 63 yaşında idî ve 1933 yılmdanberi Amerika Cumhur Baskam bulunuyordu. Cnmhuriyet Amerlka Cumhur Ba?kanı MT. Roosevelt bütün dünyada oldugu gibi memleketimlzde <3e çok sevilen, çok derin sempatl uyandıran bir sahsiyetti. Ansızm öl'toıü derin bir teessürle karşılanacak ve dost Amerikarun uğradiğı bu vakltsiz kayıb, samlmiyetle payla^ılaoaktır. Amerikaü dostlarımıza candan tazlyetlerimlzl sunarız. * !!! efa e 1 Beynelmilel portreler ııımıııııınıııııınıınıımııııııııııııınnııınııınıınH F. D. Roosevelt ııııınııııınTiırmnnırıııııııırıııınıınmııımııııınif Bîr MaEiye muamması aliye işlerinin bizim pibi her fani için kavranaımyacak kadar girift bir konu olduğunu ötedenberi bilip tasdik edenlerdenim. Yıllardır, bu sütunlarda ! arasıra çıkan satırlar hep o konunun | muammah örneklerini ortaya koyına1 ğa çalısu dunırlar. Bizim bununla tei min etmek istediğimiz şey, maliyecilerimizle bizim aramızdaki bu anlayış ve görüş ayrılığının mesafesini azaltnnktır. Yalnız ötedenberi müşahede »bnckteyiz ld biı söyler dururuz, onlar da hep bildiklerini okurlar. Bunda da saşılacak bir cihet yok. Her organizına kuruluş mantığının icablarına göre işler. Bu girintiyi yaptıktan sonra bugün müstesna bir hüsnüniyetle Istanbul Belediyesinin uğramakta olduğu bir haksızhğı öne sürerek şohrimizin bu ana müessesesini müdafaa edeceğim, hem de Maliyeye karşı. Tramvay idaresi işlerinin görüşüldiiğü gazeteci toplantılarında cdindiğimiz katl malumata göre Istanbul Tramvay Idaresi Maliyeye her sene bir milyondan fazla kazanc verşisi vermektedir. Dahası var. Ayni Idarenin elindeki tesisatı satın almak için lıer sene öde:!ip;i bir milyona yakın taksit de kâr sayılarak ondan da kazanc verpi";! tahsil edilmektedir. Halbuki bu para ceste ce.te ödenen sermayedFn başka bir şey değildir. Hükumet ve belediye müesseselerinin vergiden muaf olması kaidesine taban tabana zıd olan bu muamelenin Tramvay İdaresini zarara soktuğu ve bu yüzden de bilet ücretlcrini artırmak '.orunda kaldığı mejdandadır. Işin acayib tarafı şudur ki şu veya bu isimlc, her biletin birkaç kurusu da ayrıca ver^iye gitmektedir. Yani Tdarenin verdiği kazanc vergisi ayn, yolcunun ödediği vergi ayrıdır. Xe yapalım! O bir iktısadî tesekküldiir. Kâr edince kazanc verçisi vermeli! diyebilirler. Belediyeye aid olmasa ve ettiği kazanc uımımi hizmete değil de hususS eşhasuı kesesine girse bu söze de eyvallah diyebilirim. Halbuki bu bicsre müessesenin kârı sehrin yollarile, sebekenin tevsiinden baska yere gitmcz. Bunun da doğrudan doğruya belediye bütçesine irad demek olduçu meyt'andadır. Halbuki işin aşırı garib :arafı şudur ki Tramvay idaresi Belrikalı şirketin elinde iken maliyeye on para kazanc vergisi vermezmiş. Nasıl? Acayiblik artmadı mı? Bana diyebilirsiniz ki: Ecnebi şirketti o! Çok şükür defettik. Ne yapalım vaktile verilmiş bir imtiyaıın sözünü tutmak mecburiyeti vardı.. Bu güzel cevaba karşı da cevab var Daha on, on iki senelik bir şirkei olan Usküdar Halk rramvayları da ka/ar.c vergisi verme7. Bu tramvaylann Bir kaç sene evvel Istanbul tramvajlarma illıakı fikTİnin terkedilmesine biraz da bu kazanc vergisi vermek tehlikesinin sebeb olduğunu söyliyenler var. Yani maliye şirket halindeki tramvay idarelerinden kazanc almıyor, Bcledivcnin işlettiği ve kârını şehre sarfettiÇi Tramvay Idaresinden şirket halinHe ıken almadığı milyonlarca kazanc vergisi alıyor. Buna karşı da: Biz belediye falan tanımayız.. nerede kazanc, orada vergi.. denebilir. Ama ona da cevabım var: Sirketi Hayriye sirket halinde kazanc vergisi vermekte iken Denizyollarına geçince bu vergiden istisna edilmiş.. buna ne divelim?. Görülüyor ki Maliyemizin hele bu kazanc verşrisi hakkında dr.rmuş oturmuş bir prensipi yok. Rasgele veri»i ahyor veya almıyor. Şirketi Hayriyeden ahrken;; Üsküdar Tramvay Şir'KetinHon alnuyor, Istanbul Tramvay Şirketinden almazken. bu tramvay belediyeye geçti diye alıyor. Şirketi Hayriye devlete geçti diye de almıyor... Ben belediye otoritelerini temsil edenler arasında bulunsam sorarriım. Gözünü seveyim tnaliyeciğim.. ne zaman vereceğim, ne zaman vermijcceğim?.. Şunu bana bir anlatıver.. ve bu sualin cevabım uzun zaman boklerdim.. belki de ilânihaye! Elbe nin Berline mesafesini gösterir kroki Baştarafı 1 ttıci sahifed* hemen hemen mukavemete rastlamadan rildiğine g5re General Patton'un eekl ilerlemişlardir. Bu kuvvetlerin, nehrin zinci ordusu Almanyanın tariht sehir üzerinde süratle bir köprübaşı kuralerinden Weimar'ı zaptetmiştir ve iler cakları tahınin edilmektedir. Muhabirler şimdi Sovyet kıt'alarile lemeğe devam etmektedir. irtibaün kurulacağı tarih hakkında tahYedinci ordu Sveinfurt'u aldı minler yürütmektedirler. Bu irtibatın Londra 12 (a.a.) 7 nci Amerlkan cumartesiye veya en geç bir haftaya kaorttusunun SyeinfurT* glrdigl resmen dar kurulacağı lıusıısunda büyüi bir bildlrilmektedlr. itimad izhar edilmektedir. Son d a l d k a Londra 12 (a.a.) Beuter: Alman Londra 12 ''B B C.) Batı cepherinhaberler ajansının blldlrdiğine göre, İnglliz kıt'aları Weser agzan<ia bıiyük den en son aiman resmî haberlere göre, bugün 40 Alman llmanı olan Bremene karşı bü General Hodges kuvvetleri kilometre yol alarak Leipzig'in doğu yük bir taarruza geçmlslerdir. güneyindeki Namburg jehrine dcğru Leipzig çevrüiyor üerlemişlerdir. General Batton kuvvetParla 12 (a.a.) Amerlkan tanklan leri Celle ırmağını geçmijler ve piyaLeipzig 1 çevirmişlerdir. de kuvvetleri Elfort'a girmiştir. 3 üntrü ordu kuvvetleri halen Leipzig'den 50 Holandanın bir şehri kurtanldı parls 12 (a a.) Haber verlldığine kilometre kadar uzakta bulunmaktagöre. Kansdahlar Holandada Deventer'i dır. 1 inci Fransız ordusu Baden Baden'i almışür ve Stuttgrad'a doğru ileralauşlardrr. lemeitedir. Aksaray postanesindeki suîîstintaün icyüıü Aksaray postaneslnde büyük bir sulistimal meydana çıkanldığım dün haber vermiştik. Yapüğımız tahkikati gdre, kasa mevcudunun sayılması üzerine 42818 liranrn yerinde olmadığı tesbit edildikten sonra, posta ve telgTaf müfettişlerl ve zabıta bu suiistlmalin hangi eihetlerden yapıldığını araştırmağa başlamışlardır. Suiistimalin posta pulları üzerinden yapıldığı tesVıit olunmuştur. Aksaray postanesi müdürü Sadi Işın, bunu uzun müddettenberi teftiş görmemesinden istifade ederek yapmağa muvaffak olmustur. Bunun üzerine, bu kadar btiyük bir yekunun nerelere sarfedildiğinin araştırılmasına başlanmıştır. Yapılan tahMkat, posta müdürünün son zamanlarda kendisine bir analık edindiğini göstermiştir. Lâlelide Saidbey »okağmda oturan ve Afife Emine ismindeki bu ihtiyar kadm, posta müdürun«, Trakyada bir çiftliği olduğundan bahsetmia ve kaydıhayat şartile kendisine h*' tığı takdirde bu çiftlik ve diğer emlâkinin kendisine kalabileceğinl söylemiştir. İhtiyar kadınla posta müdürü; bu hususta anlastıktan sonra, ihtilâfh. vaziyetinde olan çiftliğin kurtarılması ve ihyası için pasta kasasından para çekilmeğe başlandığı anlaşılmaktadır. Suiistimalin meydana çıkmasından sonra Emniyet müdürlüğüne getirilen posta müdürü, bu kedmın ismini vermiş ve biraz sonra kadrn da Emniyet müdürlüğüne getirilmiştir. Kadm, bu işl evvelâ inkâr, sonra ltiraf etmiş ve 28,000 lira çıkartmıştır. Bilâhare kadınm evinde araştırma yapılmış ve 10 bin 11ra daha bulunmuştur. Afife Emine paranın mütebaki kısmmm Silivride olduğunu söylemiştir. Dün sabah Aksaray karakolu ile postanesinde tahkikata devam edj'.mis ve bazı memurlarm ifadesi alınmıştır. Öğleden sonra sanıklarla beraber Silivriye gidilerek araştırma yapılmı?tır. Bu önemll yolsuzluk üzerinde tahMkat devam etmektedir. Postane müdürü Sadi Işın 35 yasındadrr, evli ve iki çocuğu vardır. Postane binasınm üstünde oturma'ktadır. Sadi Işın, nezaret altmda bulunmaktadır. Bremen'e karşı bSyük taarraz Müttefikler ne zaman kavufacaklar? Londra 12 (a.a.) Baü Müttefikleri ile Ruslar arasmdakl irtibat artık bir gün meselesi olmuşrur. Müttefik tanklarm E b e üzerlnde, Magdeburg civarında bulunmaktadırlar. Bu suretle Berlin'in merkezine 110 kilometre mesafe kalmıştır. Bu neticeyi temin eden Müttefik ileri hamlesi, harbin en hayTet verlci hamlelerinden biridir. Bu zorhh tümene bağlı tanklar 24 saatta 84 kilometre katetmişlerdlr. Bu tanklar Berlin yolu üzerindeki son tabiî engel» kadar 'iıiMiıimnifflMllillllîill'l'lll'' Celle alındı Parls 12 (a.a.) Unlted Press bildiriyor: On beçlnci tumenin tskoçyalı kıt'alan, Alman ordus'jnun kimya enstitüleri merkezi olduğu için fevkalâde bir ehemmiyeti haiz bulunan Celle çehrini ele geçirmiştir. Bir çok profesörler ve öğretmenler esir edilmiştir. Bu, günün en mühim haberidir, zira, düşmanm kinıya araştırmalan hakkında Müttefiklerin ban malumat elde etmeleri pek mümkündür. ''nillllllllfflmillllllinmıırıımııram Baştarafı 1 inci sahıjede duklanndan bu andlaşmayı imzalamağa karar vermişler ve bunun için Sovyetler Birliği Dış Işleri Halk Komiseri Molotofu, Yugoslavya NaiVik Konseyi de Başbakan Tito'yu tayin etmlşlerdir. Bu temsüciler gereken şekildeki yetkiierinl teatiden sonrm ju maddeler üzerinde bir anlaşmaya varmışlardır: 1 Andlaşan iki ytiksek tarafın her biri, kesin bir zafer kazamncıva kadar Almanyaya karsı Müttefiklerle birlıkte savaşmağa devam edeoekler ve blrbirlerine ellerindeki bütün araçlarla kolaylık ve yardını göstereceklerdir. 2 İH yüksek taraftan biri harbden sonra yeniden »aldırganhga başlıyan Almanya ile veya başka bir milletle harbe sürüklenecek olursa harbe süriiklenmiş tarafa diğer taraf elindeld bütün araçlarla derhal yardım edecektir. 8 Andlasan yuksek taraftar milletlerin barışmı ve emniyetini sağlamak amacile yürüttilen hareketleri candan karşılayacaklarını ve bu 19te kendi paylarma düjen gayreti gösterec«klerini bildirirler. 4 Andlasan yuksek taraflardan her biri diğerine karjı yapılan bir ittifaka girmlyeceglne ve bu çekllde yapılan bir koalisyona katılmıyacağına söz verir. 5 Andlasan yüksek taraflar bu harb sona erdikten sonra da her iki ülke arasmda ekonomi ve kültür bağlarını kuvvetlendirerek dostluğa devam edeceklerdir. 6 İşbu andlaşma imzalandıktan sonra derhal yürürlüğe girecet ve müm kün olduğu kadar çabuk hazırlanacak tasdikli nüshası Belgradda teati edilecektir. Andlaşma lmzalandığı andan itibaren 20 yıl yürürlükte kalacaktır. Eğer bu 20 yıldan bir yü önce, ardîaşan taraflardan biri bunu feshetmek arz.usunda olduğunu bildirmezse andlaşma kendiliğinden 5 yıl için uzar. Taraflardan biri bundan vazgeçmek isteğinde Rnsya ve Yugoslavya olduğunu bes yıllık sürenin sonundan bir yıl önce yazılı olarak bildirmezse andlaşma beş yıl daha yenilenerek böylece devam eder. Bu andlaşma "1945 yılmın 11 nisanında Rus ve SırbHırvat dilinde olmak üzere iki nüsha olarak kaleme almmıstır. Nutuklar Moskova 12 (a a.) Sovyetîer Birliği Hariciye Komiseri Molotof Sovyet Yugoslav andlaşmasmm brıza#mdan sonra soylediği nutukta demiştir ki: <Bu Andlaşmanm Hıtler Almanyasının ezilmesini çabuklaş'ınnafa yarFransada idam hükümleri dim edeceğine, Avnıpada daimî bir emParis 12 (a.a.) Pransada yeniden niyetin ve devamlı bir sulhun gerçekleşmesini istiyen Birleşmiş miUetlerin bir çok olüm cezası hükmü verilmiştir. Tarbes'de Darlan'm eskl muhafızladavasma hirmet edeceğine kani bulununndan Keller ölüm cezasına çarptınlyorum.> mıştır. Diğer taraftan, «Depeche de TouMolotof daha sonra şöyle demiştir: luse» gazetesinln yazarlanndan Sar«Bu andlaşma hürriyete bağlı milletrant'yu öldüren 4 komünist de ölüme ler arasında dostlukla karşılanacaktır ve onda kendi şanh istikballeri için mahkum edilmiştir. yapükları mücadelede yeni bir kuvvet kaynağı görecek olan Slav milletlerinde de hususî bir makes bulacaktır.> Mareşal Tito bu nutka cevab vermiş ve şu sÖzleri söylemiştir: «Bu andlaşma hürriyete bağlı milletîerin müşterek düşmana galsbesi ve başta Yugoslavyanınki olmak üzere küçük milletlerin hürriyet ve bağunsızlığını sağlamak için tarihin bu en çetin mücadelesinde dahi şef Slalin'in idaresi altmda beşer takatinin üstünde fedakârlıklar yapmış olan büyük Sovyet milletile sıkı dostluk içinde yaşamak yolunda Yugoslav milletlert tarafmdan çok eskidenberi beslenen orzularuı gerçekleşmesidir.» >Ir. Roosevelt zevcesile birlikte evinde Mister Roosevelt'in, dün ansızın öl vüzler ve istilâlar birbirini takib edimesile Müttefikler cephesi, en büyük yordu. Japonya Çine, Italya Habeşisşeflerinden birini kaybetmiştir. Mister tana musallat olmuştu. Almanya kalRoosevelt, Müttefiklerin ve denaokrasi kmmış, gizlice silâhlanmış, Milletler cephesiiin bu harbi kazanması için her ! Cemiyetinden çekilmiş ve dunyaya meyşeyi yapmış, bütün dünya davasını ele ' dan okumağa başhyarak Avusturyayı alarak ad:m adım ilerletmiş ve bu da yutmuş, Çekoslovakyayı ortadan kalvayı zafer şahikasma vardırdığı zaman dırmışü. Vaziyetin vahimliği artıyor ve hayata gözlerini yummu|tur. Muhakkak Amerikanın tedbirli, hazırhkh davranolan nokta, harbüı nasıl biteceğini bile ması gerekleşiyordu. Amerikada hüküm rek ve neticeden emin olarak ölmüş ve süren infirad siyaseti ile bu tehlikeîeri bir fanlye meVud olan en büyük bshti önlemeğe imkân yoktu. Bunu takdir yarlığı duyarak bu dünyadan ayrılmış eden en belli başlı şsfhsiyet Mr Roosevelt hr. idi. Mister Roosevelt 1882 de doğmuş, Nihayet 1939 da Avrupada harb Harvard ve Kolombia Üniversıtelerinde başladı ve Amerika da tarafsızhk yoparlak bir tahsil gördükten sonra siya lunu tuttu. Mr. Roosevelt, tehlikenin set hayatma atılmış, 1910 da NewYork yabıız Avrupayı değil, Amerikayı da namma âyân azalığına seçilmiş, ter tehdid ettiğini görüyor ve ona ^öre vamüddet sonra meşhur Amerika Cumhur ziyet almak üzere hazırlanıyordu, onun Başkanı Mister Wilson tarafmdan Ame için evvelâ 1940 seçiminde de başkanrika bahriyesi Nazır muavinliğine geti lığa namzedliğini koydu ve tekrar serümiş, geçen Büyük Harb sırasmda A çildi. Seçildikten sonra evvelâ Birlesık merika bahriyesine mühim hizmetler milletlere yardım için çare aradı ve yapmış ve bu defaki muharebede vap bunu «ödünc verme ve kiralama kayürürlüğe tığı gibi o zaman da Alman denizaltıla nununu> icad etmekle ve koymakla buldu. Bu kanun sayesinde rile mücadele etmiştir. Müttefikler Amerikanın bütün sanayi 1920 seçiminde fırkası tarafmdan kaynaklarmdan istifade ediyor, silâhlaCumhur Reisi muavinliğine namzed se nıyor ve mukavemet ediyorlardı. çilen Mister Roosevelt, Amerika halkıNihayet Pearl Harbour hâdisesi vuku nın Wiison'dan yüz çevirmesi üzerine seçimi kaybetmiş, iki sene sonra çocuk buldu ve Amerika da harbe ^irdi. Ofelcine uğradığı için bu müthiş hasta nun harbe girmesinin mar.ası, harbin lıkla savaşmak zorunda kalmıştı. Hasta baş lideri olması, kısa bir zaman içinde lık uzun sürmüşse de Roosevelt savaşı her cephede taarruza geçrr.esi ve dünya kazanmış, ve tekrar siyaset hayatına hürriyetini kurtarmak için dev adımlarla yürümesi idi. atılmak imkânmı elde etmiştir. Roosevelt'in kazandığı muvaffakıyet, Bugün!er butun dünya gibi Amerikanm da iktısadî buhranlar içinde sarsıl Amerika halkmm onu dördüncü defa dığı devreye tesadüf etmiştir. Amerika seçmelerine ve harbin sonuna kadar iş da issizlerin sayısı 12 milyonu bulmuş başmda kalmasmı sağlamalarına sa;k tu. Iflâslar birbirini takib ediyordu. oldu. Amerika tarihinde başka hiç bir şahToprak rr.ahsullerinin değeri eşi görülmemiş surette düşmüştü. Orta smıf kı siyet bu şerefi kazanmamış vo dört rılıyor ve cemiyet temelinden sarsılı devre için Eeçilmemişti. Bunun sebebi, yordu. Bu sırada Roosevelt öne atıldı, Mr. Rooseveltin el koyduğu her işi bütün memleket meselelerini halletme canla başla kavraması ve o işi başarınyi vadetti ve 1933 de is başma geçer cıya kadar uğraşması idi. Kendisi muhakkak barışa inanan, geçrr.ez yeni bir kalkınma ile durjmu değiştirdi, bu yolda çok büyük muvaf milletlerin barış içinde elbirliği yapmaları için çalışan ülkülü bir sahsiyetti fakiyetler kazandı. Sıhhatinin bozuk olması ve türlü türlü Vaziyetin düzeldiğini gören Amorika hastalıklarla mücadeleye mecbur kalhalkı, onun başladığı işi tamamîaması ması da onu bu şekilde çalışmaktan ahiçin Cumhur Başkanlığmda kalmasmı koymuyordu. Bilhassa son sene içinde istemiş, ve 1936 da onu tekrar seç bir sürü hastalıklarla uğraştığı halde mişlerai. Roosevelt'in bu sırada kazan uzun yolculuklara çıkıyor ve kendisini dığı çokluk, eşi göriilmemiş yükseklik hırpalamaktan geri kalmıyordu. te idi. Nihayet davasını kazandı, fakat kenOnun ikinci başkanlığı sırasmda dün disi de nezfi dimağidcn öldü. Onun ö!üya işleri bozulmağa ve Avrupada buh mile demokrasi âlemi hakikaten büyük ranlar başgöstermeğe başlamıştı. Teca bir adam kaybetmiş oluyor. İT En HALATTA mühim safha GÜMRÜKLEMEDİR. Ba?tara/t 1 inci sahijedı; bugün Hinnmler ve Keitel'in imza'.arını taşıyan bir tebüğ okuyarak köylerı veya şehırleri tesiime kalkısanlarm hemen idam olunacağını bildirmiştir. Köniesberg'i teslim eden Ger.eral Losch da ölüme mahkum edılmişt:r. Fakat bu general Sovyetlerin elinde esirdir. Paris 12 ''a a.) Radyodan niman bir haberde dğrenildiğme göre, Almanyada halk mütemadî surette muhaceret etmekte ve nereye sığmacağmı bileınemektedir. Papa'nm temsilcisi Mosenigo Salzburg'a hareket etmiştir. İsveç eıçiliği memurları da hareket etmeğe hazırlanmaktadırlar. Hitler, çeküdi mi? ömer Rıza DOĞRUL Yunan sosyalistleri Yulgaris'e muhalif Atlna 12 (a a.) Yunan sosyallst partisi dun aksam bir tebliğ yayinlamıştır. Bu teblığde, sosyalistlerin kralcı olarak itfcam ettikleri Vulgaris kabinesine karşı güvensizük besledıkleri belirtilmekte ve Plastiras ka.bi:ıesıne demokrat partiler tarafmdan itimad beslendiği bir sırada böyle bir kabine kurma seklı protesto edilmektedlr. • İZMİR MEBSİN • İSKENDERUM Limanlarında olduğu gibi İSTANBUL'da da Anarşi ELÂZİZ NAKLİYAT Şirketinin mütehassıslan entrinize âmadedir. Tel: 21314 Bajtarafı 1 inci sahifede batiya doğru Llnz ve Münich lsttkamstinde bir hamle yapmıştır. Sovyet kııvvetleri, Vıyananin muhasarasmı tamamladıkları ve belki de doğu Alîr.an 1 ricat yolunu kesmls bulunduk an i'in sehrin düşmesi artık bir zaman meselesidir. Alman haberlerine göre. Rus!ar, VIvanaran takriben 67 Km. ötesmde, Wachau lstikametlnde geniş blr c p h e üzerinde taarruz etmektedirler. Karpatlarda Ruslar yenl kazanciar temin etmisler ve Avusturyanın kuzey doğnsuncia Moravya ırmağmın ötssine geçınişlerdir. Viyana savaşı B. FELEK Bakanlar Kurulu Ankara 12 (a.a.) Bakanlar kurulu. bugün, Başbakanlıkta haftalık toplantısını yapmıştır. Bir müddet sonra müzik, gelinle güveyin salona gireceklerini bildiren marşı çalmağa başladı. Bir anda bütün başlar kapıya dönmüştü. Alkışlar arasında salomın ortayna kadar gelen bu taiihli çifte gıpta ettim Karakterlerini tanımadığım için istikballeri hakkında bir kanaat yürütemiyordum ama, birbirini istemiş gençlerin bu sahneye kavuşmus 18 olmalarmı da az saadet bulmuyordum. Uzun duvağı sol eli üzerinde toplıyan dim; üç erkek, dört kadm oturuyor. damad, düğünlerinin ilk dansını açtı. Bu zarfı, pembe tuvaletli matmazele Gözlerimi kapavınca hayalimde, sa vereceksin. yılamıyacak kadar çok çiçek sepetleri,' Gözleri fınl fırıl dönüyordu. Kendikemanların bülbül nağmelerile gülistanı sine itimad edebileceğimi anlatan bir andırır bir başka salon canlandı. Resmî tavırla yanıma sokuldu: Gizli oiarak mı?.. diye sordu. elbiseü denizci arkadaşlarım iki sıra «Tabiî» demesini onörüme yedlremedizilmişler, çektikleri küçük kılıçlarını havada birbirine çatmışlar, biz de bun diğim için her iki manaya gelen lâstikli ların altmdan geçiyorduk. Hüzün veren bir cevab verdim: şeylerin bu gecemde yeri olmamahydı. Komşularımızdır. Açtığım gözlsrimi Füsıın'a çevirdim; oAsansörcüyü madenî küçük bir tepsi nu nazarlarımla sevip oksadım. ile salon kapısmda görünce vücudüTiü Hevesle beklediği bir düğünü zehret ateş sardı. Bu yetişmiyormuş gibi, dameğe hakkım yoktu. Aynı çau altmda ' ha onların masalarma gitmeden Füsunbulunduğumuzu kendisine nasıl anlst !a Lamia yanlarmdaki genclerle dansa malıydım?.. AldıSım alkoh cür'etimi art kalktılar. Tarif edilen kızın boş sandaltırmış olacaktı. Mahzurlu taraflarmı he yesi önünde duraklıyan çocuk ne yapasaba katmadan, hatırıma gelen ilk fikri cağını şaşırmıştı. Arkasmdan uzanan tatbik için odanıa girdim. Yazıhane va bir el zarfı aldı; yırttı ve içindeki kâzifesi görmek üzere konulmuş ufak ğıdı çıkardı. Bu el, Ragıb Beyin eli idi. masadaki kâğıdlıktan bir zarf çektim. Kendısi tarafmdan tetkik edilen bizim Beş dakika sonra asansöre kadar gidi I kâğıd, annesini, güzel gözlü gene kadıyor, yukarı çağırdığım çocuğu kori'.ior nı dolaştıktan sonra ancak dans fasıladaki pencerelerdon birinin önüne getl =ında Füstına vasıl olabildi. riyordum. Alacağı si^ara için fazlaca bir Yerlerine gelip oturdukları zaman bu bahşiş verdikten sonra onları göstere zarf bahsi açılmış olmalıydı ki, kimden rek: gelebilmek ihtimalini araştırarak etraf Kapmın yanmdan ikinci masa de taki masaları gözden geçiriyorlardı. elki birtyürı... Yazan: VEDAD TANCA Hepsi işin alaymda idi. Füsun soğukkanlıhğmı muhafaza etmiş, yalnız ennesile Lâmia hafifçe kızarmışlardı. Maamafih diğerleri bunun farkmda olmadılar. Saatler geçtikçe salondaki ilk resraiyet havasından eser kalmıyor, herkcs kendi âleminde eğleniyordu. Alâkadar bulunduğu gencden haber almış Füsun da durgunluğunu atmıştı. Söylüyor, gülüyor, babasile de, yanındakilerle durmadan dansediyordu. Onu ddya doya seyretmiş olmama rağmen bu gecenin bitmesini istemiyerek ikide bir saatime bakıyordum. Ev sahibleri, misafirlerini büfeye davet etmeğe başlaymca salon yarıyarıya boşaldı. Içilen sigaralarm dumanları yukarıda toplandığı için gözlerim kızarmağa, yanmağa başlamıştı. Büfeden dönmelerine intizaren odama ıjeküdim. * * * Arkası üstü uzandığım şezlongda içkinin verdiği mahmurlukla biraz kendimden geçraiş, içeri birinin girdiğini duymamıştım. Gözlerimi iki minyon e] kapayınca, bo3 bulunarak irkiîdim. Kalkmak istedimse de, yüzümü kuşatan yumuşak çember çözülmedi. Bu vaziyette, kim olduğunu sormağa lüzum yoktu. Aşağı doğru çektiğim narin bilekleri öperken, musikili sesini gönlüme dökmeğe başladı: Büfenin kalabahğından istifade ederek, halkm arasma karışmak suretile bizimkilerden uzaklaştım. Zarfınızı getiren küçüğü, Haydarla dansederken görmüştüm. Kendisinl asansörün kapısı önünde buldum. Beni buraya kadar getirdi. Hayretle doğruldum, ayağa kalktım. Banki olamıyacak bir şeymiş gibi: Dansettiğin uzun boylu gene demek Haydardı, diye tekrarladım; korkarım, yanınızdaki esmer güzeli kadm da.... Başmı salladı: Evet, o da Haydarm ablası yani annemin rakibesi, dedi, Füsunun tasdikı, vücudumda soğuk bir duş tesiri yapmıştı. Üç evlâd ana?ı, kendi mevkiine getirilecek kadınla böyle bir toplantıda yanyana oturtulmak işkencesine katlanmağa mecbur tutuluyor ve o da, bu azaba boyun eğmek zorunda kalıyordu. Kazanıyoruz ve besliyoruz diye, karılarına karşı ne derece insafsız olan erkekler vardı. Kaçamak geldiği için fazla kalamıyacaktı. Bu mahdud zamanı yeUli sözlerle Israf ettirmekten kaçındım; yanlarmdaki ikinci gencin kim olduğunu sordum. Babası Istanbulda bulunmadığı vakitler, yazıhanede kendisine vekalet eden Cevad, çahşkan ve her hususta itimada lâyık bir elemanı imiş. (Arfctut var) Rusların cenahlarfan sarkmaları ABurdur mıl!et'."ekill merhum vusturya başkendinde Alman mukaveHava kuvvetlerinde isyan metini kırmak için indirilen son darİBRAHİM NECMİ DÎLMEN'in Parıs 12 (a.a.) Unıted Press bil bedir. ruhu için 1419İT cumartesl gunü saat diriyor: 2 30 da Beyc;lur.da Ağacamıtııde Mevlud Paris 12 (a a ) Haber verildiğine okutturulacakr.r, Takm ve sevenlerinia Almanyadan haber alındığına göre Hava Generali Bader, 16 hava komutanı, göre, Viyanada Almanların ^liide yahız hazır bulunmaları rica olunur. ve 85 hava eri hıyanet sugund^n do'ayı şehrin güneyinde bir mahalle kalmıstır. Avusturyada. Heilbourg'da bütün garolüme mahkum edilmişlerdir. Ölüm nizon Ruslara teslim olmustur. Yabancı işçilerin isyanı E5Kİ valilerdcn Arlf Paşa oflu Müşüı Londra 12 (a.a.) Svenmg StanHUssyln Zalm Paşa torunu, mulga Dahülya Nezaretl mumeyyızl Sald B. otlu, mıllga dard gazetesinin yazdığına göre, Alman Yunanistanın Ankara Dahlllye Muhasebe btttçe mumeyylzliğmden ordusunda çalışan yabancı kıt'slarda ilk emekli, elçisi isyan alâmetlen Holandada belirmiştir. KUDBET GÜÇSAV Doğu cephesinde esir edildikten sonra Atina 12 (a.a.) Anadolu Ajansmm psrşembe sabahı Allahm rahmetlne kavuşAlman ordusunda hizmete alınan ve özel muhabirı bildiriyor: muştur. Cer.azesi bııgunkü cuma günü Vulgaris. uzun müzakerelerden sonra Rurr.elıiılsarmdakl evlnden kaldırılarak ETexel adasmda garnizon olarak bulunrubde cğie namazını muteakıb makberi durulan Mongol kıt'alan Alman subay nihayet kabinesini tamamladı. Dış Işleri Bakanlığı müsteşarhgına mahsusuna defnolunacaktır# Allah rabtnet larına karşı isyan ehnişlerdir. Holandaevlesın. da Alır.an hücumbotlarmın üssü olan tayin edilen M. Rafael'in Ankaraya dön* * * mesi hususunda alınan karar hakkında Helder'den gönderılen Alman kuvvetTopçu blnbaşılığınfisn emekli Yanyalı leri bu Mongollarla çarpışmaga başla gazetelerin yazdığına göre, M. Rafael'in IBRAHB! ETHEM KURÇ Ankara Büyük Elçilik vazifesini muhamışlardır. 1 tarıbındp Izmıttefei e\ınde veAlman donanmasının şimdiki hali faza etmesi daha genel millî siyaset mü fat nlsan "^5 Ayni gtmde dostları ve blr etmiştir Londra 12 (a.a.) Ingiliz hava lâhazalarile kararlaştınlmış+ır. bö'.uk asker tarafıadan Bagçeşrne mszarJı. M. Rafael, Konya vapurile hareket ema merasimle deînedilmıştlr Kederll akuvvetleri Admıral Scheer zırhasını batırmakla büyük Alman harb gemilerin edecektir. ilesıne ba^sağhtı dıleriz. den üçüncüsünü de saf harici etmiş bulunuyor. Şimdi Alman donanması Lui îımdan blldirildiâine göre, geçea salı zoxw ceb zırhlısıle 2 ağır ve 3 Hafif gtmü sona eren hafta içinde 1738 AlRahşan Gelenbelioğla kruvazör, torpido muhribleri ve deniz man iıçağı tahrib edilmiş veya hasara ile uğratümıştır. altılardan ibaret bulunuyor. Hasan Kitabcı Almanlar bir haftada 1738 uçak Bu toplamdan 1236 sı yerde tahrib eEVLENDILER dilmiştir. Bu sonuçlar, Müttefik uçakkaybettiler 12 4 945 Lonlra 12 (a.a.) Alman hava kuv lann, 50 kadar Alman hava alaruna tavetleri son darbeyl havalarda değil, yer amızlarında sağlanmıştır. Yerde bu kadar uçak tahrib edilmeside yemektedir. Dün akşam Müttefik genel karargâ nin sebebi benzin yoklugudur. Mevlud ^^m Bu akşam A R Sinemasında • • • MAUREEN O'HARA ve JOHN GARFİELD Seanslar: 2^0 4.30 6.45 9.15 BOKS MAÇI S Tarunmış bütün Boksörlerin iştirakile SEVGÎLIM BİR CÂSUSMUŞ Maksim Salonlannda 14/4/945 Cumartesi saat 15 te Em: Halkevi S. Y. Ş. menfaatine. Giriş 1 liradır.