CUMHURÎYET 22 Ashert vazıyet Harbin şark cephesinBeyaz elbiseli cle uzamasmdan bir adam doğabilecek neticeler Osküdardaki cinaye(Baştarafı 1 incl sahlfede) vnrarak Moskova ve Leniçradı veya bunlardan hiç olmazsa birisini, zaptetmek, ayoi razıanda Kafkas dağlarının g e çidlerini elde etınek mecbariyetindedirler. StaHajrraddan sonra Moskova v e L e ningrad veya bnnla.dan hiç olmazsa biri zaptohınar^k ttus ordunmun büyük tosmı kıştao cvv<l. bozclmazsa gelecek yıl AlmanLum <ia£u cephesinde muzaffer olmalan ptk güçîeşir, belki de miimkün olmazKeraHk Kafkas dağlarmm geçidleri kıştan evvel tetalamazsa Müıver kuvvetleri bn dağlan asarak cenubî Kafkasyaya inemezler v e İranı istilâ projeleri s n ya düser. İrfnın Mihver knvvetleri tarafmdan istiiâsı, yalnız İran petrollanna el koyraak Kin «leğil, ayni zamaııda İngiHzlerle r'.'j.'an oradan çıkarmak için lâzundır S^ri hir Alman ordusu İranı istilâya başladığı andan itibaren Hindistan, bir jancian Japon ve diğcr yandan Almibi .J jdi arasında k.'iak, oradak; İngiliz oıorıitoi büsbütün sarsılır v e yok olmak tjblikesine maruı kalır. Görülüyor ki Ksfkasja ile İranın Mihverce raptı, bunlar için ehemmij etli olduğu kadar, Mütlcfikler için hayatî derecede vahim vaziyetler doğurabilir. Onun böyle bîr hareketi Mliı>erce ihnıal edilmemek, İngilizlerce de nukabil tcdbirsiz bırakıbnamak iktıza edcr. Bununla beraber Mihverin, kışm, c e nubî Kafkasyadan İrana yürur.ıesi, Hîndistan v e Irakı tehdid edebifanesi için o nun kıstan evvel Moskovayı ele geçircrek merkez Sovyet ordulan grupunu bir bozguna nğratması ikhza eder. Aksi takdirde ve hatta yalnız Leningradm zaptı bile belki, büyük Alman kuvvetleriniD uzak cenub doğularda büytik ve n « m hareketler yapmak üzere doğu cephesinden ayrılmalan tehlikeli olabilir. Çiinkü Alman kuvyetleri, sonsuz olmadığı gibi Buslann büyük taarruzlar yapabilmek imkân v e kabiliyeileri ilâııihaye kapah kalnııyabilir. Harbde, kcndine Iüzumundan fazla güvenmek ve düşmamn kuvvet v e imkânlarmı clluğundan daba az tahmin etınek öyle bir haladır ki cezası gecikmez. Stalingrad müdafaasuıın pek fazU uTun sürmcsi insana işte böyle düsüneeler vermek(edir. Sokaklao en kanh muharebelere mcydan olaıı bflYük Volga liman şehrinin son sokağının ş u anda belki düşmiiş veya diranek üzere buhırırnasının ivrıhver için ne derecelerde ö'nemli olacağı artık kendiliğinden anlasılır. Dil bayramı Üsküdar Halkevinden: ^ 26 eylül cumajtesi saat 16 da Dil bay. ramını evimiz aşağıdaki progracola kutlıyacaktır: 1 İstiklâl marşı, 2 D ü devTiminin manası (Ymıus Kâzım Koni), 3 Halk edebiyatmdan parçalar (Kenan Sarıer), 4 Öz türkçe edebî yazılannin okunması (Halkevi gencleri tarafından) 5 Temsü (Kafa tamircisi) Baltacı. oğlunun eseri. Herkes gelebilu. Açık teşekkür Kızunız Perlhamn ölümünden duyduğumuz aciya gerek telgraf ve mektublarile, gerek cena2E merasimine gelerek iştirak eden akraba ve dostlarunıza a y . • rı a y n teşekkür etmeğe teessürümüz m&. nl olduğundan muhieren} gazetenizin tavassutunu rica ecleriz. Nari Sünget ve ailesi AJnned Hifcmet merhumun <Üzümcü» sayıhyor v e kafa sü, bir "Ttıanbr, heybetınde Türk gücüYahya Kemal, Avcimnastiğinin yerini nün şahlanışuu seyretüğımiz ulu bir ses rupadan gelip Istanpolitika perendeciliği abidesiydi Günün realist iküsadcısı, o bulun fikir v e sanyakahyor! B u du nun omuzlaruıdan ufuklara uçuşan şür at adamlarile ilk tarum o devirlerde örtüsünü kaldırdı: Anadolu dağlarmda, nıştığı zaman, ken ı İyice görülmüştü. bir serhad kalesi kadar bütün bir kudret disini burada pek Çunkü epeyce edebiyat spekülâtörü üre olan bu Türk delikanlısı, İstanbul sokakyabancı bulmuştu. Çünkü o vakit buranın di. Bunlar a c e l e â v e acemi atılışlarla lannda kaybedilmiş bir enerji, istüısal kafa borsasmda eluııp sablan «esham» Mihverciler, StalingTad sahifesdni kapıKemalin pek değer verdiği fikirler de bunu hayh Fransız şaiirinden de iyi bulgurculukta olduğu gibi dilcilikte de aakinesinden boşluğa düşmüş bir parçayarak doğu cephesinde ikinci büyük bir ğildi. Yahya Kemal Paristen İstanbula anlıyan san'atkâr Yahya olmuştur diye çabucak bir yeni zenginler sınıfı kur dır. teşebbüse girişmek, hem de biran evvel mak hulgasına düştuler sanıyorum. Bir ne bavul bavul nazariye ile kıravat g e iddia edebilirim. Söze bakıni girişmek mecburiyetindedirler. Onlann Köylü niçin ocağından kaçar, istanbul tirmiştir, n e de katar katar hamiyet v e *Kâinatx gaybı teltel yoklayan mız de kabadayı takımı yetişiyordu. Sonunbugün knvvetleri bütün Avrupaya pek cuların içtihadıncaTıkir alanına da bir neden bunlan toplar? Saym Hamdi B a kahramanlık iddiası!.. Bilâkis onun bürabdan yayıhnışür. şann kabuğunu sıyırdığı bu sosyal yara, Temmuzun dokuzuncu gecesi, Üskü tün zihnî (mameleki) kafasında ve di *Vehleten dervazei m&zi oçıZmif cbdan (divanıharb) lâzımdı. Yani zihnî davaBirkaç gün evvel Mıstrda fransızca şehir köy tezadmdan ziyade ashnda darda Hayreddin Paşa mahallesinde linde idi Etrafını süzer ve içi sızlamakla tSebk eden mehtablar bir bir uyanm.xş larda «hak dinini» kabul etmiyenleri çıkan bir resimli dergide bir Avrupa hamaıievî bir darağacına çekemezsek hiç İstanbul köy v e iş yeri Anadolu tezaHüsnüpaşa sokağı yarundaki arsada ö beraber (ferih fahur) gülerdi. Faaiiyete hnbdan ritası gördüm ki üzerine İspanya hudunev*inden dı halindedir. lümle biten bir yaralama hâdisesi olmuş kalemden evvel sözle başlamıştır. Bizim *Şeb nedir körfezde Mihrâbâddan gör olmazsa (Bekirağa bölüğü) dundan şimale v e İtalyan Fransız huİstanbul misali haricinde, köylerden bir duygu bodrurnuna tıkıyarak adam edebiyat pazarımıza, çıkarmak istediği tu. Üsküdarda Hakimiyetimilliye caddemüş o mah» etmek gerekti! Hasılı siyasette olduğu enerji sızıntısı şehirlere değil, sanayi gidadlanndan doğnya doğrn bütün Avrupa sinde kahveci altmış üç yaşında Kemal, şeyler, nadir v e yüksek değerde fikir sahillerini bekliyen, ayni zamanda kıtHasılı Yahya Kemal, kudsuesürdiği gibi edebiyatta da bir takım Jakoben bi, irtşaat gibi, nafıa faaliyetleri gibi iş evine giderken karanlıkta bir adam üze ve zevk «emtia» sıydı. Ancak piyasanm amn her tarahnı kapbyan bir çok Mihsan'atın hem Vatikan'dan çıkmaz bir kafaları belirdi. Şuna yakm düsüneeler yerlerine dogrudur. Tabiî zamanlarda rine hücum etmiş, elindeki taşı ü ç kere frenk keçesi ile ayak paspası gibi s ü ver askercikleri resmedilmiş. B a harita, papası olmuştur, h e m de e n sert fetva duyardık: renoberin vasatî kazancı, ameleninkinin başma indirmişti. Baygm bir halde Hay rümü çok eşyayı, Kişmir şalıie Goblen Mütiefiklerin Mihver tarafma yarattıklarını vermiş bir Ebüssüud Efendisü. Saz mı çahyorsun? Mükemmel! O hal yarısını bile bulmadığı için toprağile, darpaşa Nümune hastaneshıe kaldırılarak halısına üstün tuttuğu devirler yaşıyorl a n ikinci cepheyi göstermek için yapüBiz deima konuşur, ş u veya bu kehayvanı v e haşabiyle köye bağh olmıduk. Ve birbirini sıtma nöbetleri hade artistsln v e dâhl! orada sabaha karşı ölen Keınalin cebinmış hatU Mihver askerlerinin bulunduknazariye veya ttlâklinde kovalıyan bir takım olaylar sar'a limeden, filân Ya aksi gibi tanbur çalıyorsam? j yan zümre, daima sızacak kanal arar. de para bulunduğu, bu paranın da meçl a n yerlere bcnlarm temsil ettikleri buhranı mahiyeti alıyordu. Sanıyorum kiden kısırhğımıza şifa umardık. Milii O vakit lâkırdı yok! Bir kelime ile j Cumhuriyetten sonra kurulan endüstri hul mütecaviz tarafından alındığı ileri Mihver kuvvetlerinin sayılan da yazılki Kemal o zaman, burada herkesi, e şiir acaba hangi vezınle yazılabilir diye haini vatansm! j ve artan imar hareketleri, bu kanalları sürülüyordu. Hidiseye civar yerdeki bamış. Mihverin 350 400 tümeninin hiç döktürmediğimiz kalmışü! debî küitür bakımından, büyük bir sal bir kurşun nehir haline getirmiştir. Yülık geliri 75zı kimrçler. karanhkta yalnız elbisesinin Temsilî olarak göstermeğe çaiıştığım olmazsa 150 si ikinci cephe ihtimalini Yahya Kemalse şöyle diyordu: gmın kurbanlan diye görmüştür 80 Urayı bulmıyan köksüz çiftçi, karşıbeyaz olduğunu seçebildikleri tjir adamı bu zihniyete nazaran Köroğlu büyiık karşılamak içm Atlas Okyannsn v e Akhğı senede 250350 liraya ulaçan iş buLâkin bunlar iki bölüktü. B i r kısmı «Bin attt akınlarda çocuklar gibi şendik kseçarken gördüklerini söylediklerinden, kahraman demek olacaktı, Atatürkse sıdeniz kıyılarile Avrupa kıt'asınm birçok lursa neye tercih etmesin? Ekim bölge«dahiliyeci doktor» gözile tedavi edile • Bijı atlx o gün dev gtbi bir orduyu .•'Taştırma bu noktadan ilerletilmiş v e n e hr!.. Böyle bir düşünüşü ilme, nakledinyerlerine yayılı, elde silân bekliyor. lerinden fabrikaların çektiği rencberi, yendık ticede, o gece beyaz elbise giydiği v e o bilecek olanlar, ikincisi ise kendilerine ce şu netice çıkar: «Bediüzzamanı KürMemlekeüer fethetmek kâfi değildir bugünkü mahsul fiatları bile kolay kolay haykırdt: İlerle! radan geçtiği öğrenilen Abdullah ismin behemehal «ameliyat» yapılması gere *Ak tulgah beylerbeyi dî» büyük bir allâmedir; Aynştayn ve bnnîan işgal ederek silâhla beklemek iade edecek değildir. Çünkü oralarda da ken takım O sebebledir ki şaire muh •Bir yaz günü gejtifc Tunadan kafilede biri ele geçirilmiştir. Poinkare zevzek birer cahil!.. lâzimdır. telif kılıklarda rastlardık. Kimi «asaemeğin değeri artmıştrr. Fazla olarak lerie! Abdullahın muhakemesine, dün istan biyeci>, «akliyeci» ruh tabibi gibi. K i Bütün bu sözleri, içim üzülerek yazı mahsul kıymetindeki yükseüş gayBu sebeble Almanlann, ştmdi doğu tŞimşek gibi bir semte aUldik j/edi bul ikinci ağırceza mahkemesinde baş mi de... (Evet, söyliyeyim bitiversin!)... yorum. Lâkin ifademde, pek yakından ritabiidir, muvakkattir. Öğünülecek cephesinde şiddetle mnhtac oldoklan bir koldan lanmıştır. Ölen adamın evi karşısındaki Kimi de elinde kerpeteniyle insçfsız bir gördüğüm bir kafa durumunu aslına bir prensiple bizzat hükumetin tutçok kuvvetler başka semtlerde buhm'Şimşek gibi Türk atlarmtn geçtiği bir eve misafir gelip gitliği tespit edilen dişçi ve keskin (bisturisile) yaman bir tam benzeyiste bir raporunu başarmai makta olduğu fiatlar, buhranın gevşemaktadır ki bunun Mihver tarafı için büyolde.nL., Abdullah, «Bu suçun faili ben değiüm» cerrah halinde!. Lâkin unutmıyelım; o tan başka amac yoktur. diği bir g ü n serbest bırakılsa, a a l yük bir mahzur olmadığı iddia edilemezZekâlarımız hayran olurdu. Gönüllediyor v e beyaz elbise giymesinin, hatta vakit edebiyatımızın bazı köşeleri de kopacakMerhum Ziya Gökalp, Avrupa edebi kıyamet bizim iç pazarlarda Diğer cihetten Müttefiklerin bilhassa haoradan geçmesinin o gece biraz içmiş ola biraz «Karaağac» mezbahasını andınrdı. rimiz heyecandan çağlıyanlara dönerdi. yatında bilgisi sığ, fakat her şeyde scz tır. Revacı b u kadar oynak ve geçici olan va kttvvetleriııin hergün arttığını adeta bazı nazariye rak arsada başından yaralı yatan ihti Oralarda e n zobu boğaları bile altede Bununla beraber gene gısi derin bir adamdı. DUiyordu ki hem mahsul krymeM tarlalann kaybettigi ele. gözle görmek kabildir. Çiinkü Müttefik ! yarın ölümünde kendisinin amil olduğu cek maruf belâgat kasablan tanırdık. simsarlarını kasvet içinde görürdük. Zen ç a k ^ l o l a n , bugiin her tarafta varlıkkâlarına birer avuc çirişle tutkal d ö zekâlaruruzı bir takım çapaçul hurafe manlan pek kolaylıkla e s U yerlerine | na delil sayılamıyacağı müdafaasındadır Bunların bellerinde bir kasatura e k köylüntin lerden silkerck dilimize yeni bir düzen döndüremez. Davamn ruhu, laruıı gösterebilmektedir. Bunlann geleDavacı olan kahveci Kemalin kansı sikti. Yoksa ellerindeki bıçak ve satır kühnüş gibi kıpırdıyamaz blr duruma cek yıl çok riddî bir hadde vararak fatla düsen bu zavalh beyincikler, yeksul b u versin, hem da zihinlerimiz, istikamet değişemiyecek derecede esaslı rabııalarla Zehra ile bir kaç şahid dinlenilmiş, bun lardan, kendini kurtarabilecek tek b o Topraktesirli oUmuyacaklannı iddia ctmek beyinad İçinde tıpkı (anküoze) ohnuş ba lerini pek bilemediğimiz ükir akıntılan toprağa bağlanabilmesindedir. lar m ifadelerile, şimdiki halde yahıız yun göremezdik! Kurbanlardan biri hudedir. Müttefiklerin hava kuvvetlerî cak manzarası almıştılar. Halbuki biz içinde lüzumsuz zikzaklar yaparak ( a sızlık, Kredisizlilc, vasıtasızlıic, verimsiz. «kaçan adamın beyaz elbiseli olduğu» (Mehmed Emin Bey) üstadımızdır. Zanarşik) ve çorak kıyılara düşmesin. A n lik glbl bir sürfl tatsızhklann si2landırbüyüyerek belılenen bir hadde vardıkkendi kendimize okuyup coşuyorduk: belirtilmiştir. Mahkeme, başka şahidlerin valîı Yurdakul olmadan evvel az kaldı cak İttihad ve Terakki hükumetinin res dığı bölgelerde, şirazesinden çıkmış bir tan sonra da, Büyük Britanya adalannda de çağırüması, tahkikatın genişletilip d e ocakta kül oluyordu. «Ceitnettc bugün, güHeri açmtş görü mi İlgisi küitür bahislerine halkalautn cemiyet çarkı var kl kopan parçalan iki yıldanberi hanrlanıp yığılmakta olan rinleştirilmesi için, muhakemenin devarüz de yerine tekrar koymak için toprak t e v . bîr kaç milyonluk kara ordularile on bin Meşrutiyetin doğduğu 1908 yılından, cımı başka güne bırakmıştır. "Hâlâ o kval hatıra titrer gözumüzde!» ca, san'atın etrafma da bazı kalem silâh zii, nüfus taksimi, devlet yardımı nevintanldık rauaraam bir zırhlı kuvvetin vaİlk Cıhan Harbinin boşandığı 1914 s e Böyle zamanlar geçerdt Ve gene hepi şorlan üşüştü. Dürüst imlâsı bile olmı den büyük çapta müdahalelere üıtiyaç pursazluktan harekete geçemiyeceklerinnesine kadar kargaşalıkh kalera maçyan hayh' lisan tethişçisi görmüşüzdür. miz ezberlerdik: gösterir. Devlet sanayii ile milletin ları çok geçmişür. Yeni Mecmuanın ç ı de ilânihaye ısrar etmek doğru olamaz. Burilar «Millet şöyle şiir istiyor. Memlesan'ab olan ziraatın tabiî fonksiyonlan karıhşmdan, meş'um mütareke devrine «Balfcan şeh.irierinde geçerken çocuklukette böyle nesir yazacağız!» fllân n e v Görülüyor ki Mihverin askerî duruarasında bir uyusma v e devamlı üir f a. ğum değin de İstanbul, edebiyatımızuı bazı inden abuksabuk sözler söylerlerdi. Ekınu geçen yıldan daha iyi değildir. Mütaliyet ahengi yaratmaga mecburuz. A aşiret beyleri devrini yasadı. Bir çok «Her lâhza bir alev o'bi hasretti duysik olan şey altlarmda birer tankla ön razisl yetişmediğl için mütemadiyen ş e . tefiklerin askerî durum kefclerini ağırdüğüruer dernekler, bir çok da, «gazve» duğum lerinde birer mitralyözdü denilebilir! hirlere hademe, fabrikalara amele yetişlaşfıran şüphesiz Amerikanm harbe girler seyrettık. Bütün bunlar ortasmda «Çöfcmüjtü bağnma (Bayron) u bcdBir muddettenberi taksilere istihkakYahıız feslerinin üzerhıe birer yafta lâ tiren köyier, sosyal bakımdan da, istih. mesi olmuşiur. Japonyanm buna bir Yahya Kemalin tekâmülü, bence iki baht eden ıı ?lâl zımdı: «Ya hece y a ölüm! Yaşasın nesir, sal bünyemiz içtn de, boşuna akan kaykarşılrk teşkil edîp edemiyectBİ henüz lannm yarısı nisbetmde verilmekte olan devreye ayrılabilir. İlk devre, ouu «gö«Gezdtm bütün o yerleri hulyam içindp benzin bugünden itibaren tam olarak belli değildir. Bu sebeblerle MShver takahrolsun aruz!» O demlerde Yahya Ke naklar gibidir. rülür ufuk> üzerine sık sık yıkmıyan, lâl rafı için doğu cephesi batajn'fsn biran verilecektir. mal yalnızdı. Ona şiirsiz şair derlerdi. lâkin ehemmiyeti astronomun teleskopu •Aldım Rakofçe îcırlarının hür havasını Vüâyetin tebHği evvel kurtulmaktan b&şka zafr çaresi İstanbul un millî enerji bütününden Fakat tuhaf değil mi? Ziya Beyin gözleri önünde durmadan büyüyen Dİr «nebütDuydum ofctnct cedlerimin ihtirastrvı... Vilâyetten tebliğ edilmiştir: yoktnr. Onnn içîndir ki Müttefîk'.er bahep onun üstünde idi. Ötekilerın çakı çekip aldığı, ziyan ettiği unsurla emelöz» heyeünden tanıdığımız yıllardır. İ Yahya Kemalin durmadan hırpaladığı çakmak, yan demiri ve hatta çakoloz topu ğin büyüklüğü ise üzerinde ayrıca du12S342 tarihinde görülen lüzum üze kincisi ise millî şuurun, dil cmefahirimiz» radtki harbi bütün kuvvetlerile uzatıyorlar. rir.e ünlük benzin istihkaklan tahdide içinde Yahya Kemal adli bir san'at mü Bcyoğlu alafrangahğı, geri basmağa baş ile silâhlı fedailer türesi teşkil etmesine rulmağa değer. Sabık payitaht, bir orba2 > rağmen merhum sosyoloji amatörünün duluk çiftçi çocuğunu sapan başlarmtâbi tutulan taksi ve hususî otomobillerle cevherine malik olduğumuzu kavradığı lamıştı. Lâkin bunun yerin H E ERKtTFT tuhaflıklar tutmak istedi... Ana umje başlıca arzusu, Yahya Kemali, kendi fi dan [bugün askerlik kadar önemli olan kamyon ve kamyonetlere 229942 tari tarih. Bugün o İki zaman yaprağmm hinden itibaren ilk tahdid kararnamesin birincisi üzerinde konuşaoağız. Kanaa lerde hepimiz man birliği kurmuştuk: kirlerine bağlamaktı. Şair de Ziya Beyi bir vatan hizrr.etinden] ayırarak sok^kÜstad Mazhar Osmamn deki miktaılara göre benzin verileceği lim şudur: Yahya Kemal, doğru sözlü Türkçeyi, günden güne duru, sade ve büyük saygile sever. Üstadın temelli ve larmda satıcılık, kapılannda bekçilik, dekonferansı olmak Jçin çoğumuzu kırmak zorunda tekellüfsüz bir hale getirmek... Ancak bu gerçek ilmine güven beslerdi. Lâkin bü polaruıda hamalhk yaptırm»ktadır. tebliğ olunur. Büyük üs'.ad profesör Dr. Mazhar Osidi. O yüzdendir kl gerçekten herkesi yolda yürürken düimizin güzelliğini, a tün düşür.celerinda müstakil kaldı. NiŞehir, istlhsal bünyemize açılmış muman Uzman 27 eylul pazar günü saai başladı v e bir çok can yaktı. Fakat b u hengini, deyim zenginliğini de arttırmak çin?. Bundan sonraki makalelerde oku azzam bir ambar deliğine dönmüştür. yakışın, yara üzerine dökülen tentür istiyorduk. Zekâmızîn, zevkimizin penİS da Üsküdar Halkeviıide «Artaa sırür yucular, ş u sorgunun cevabmı buîacak Piyasa, istihsal yerlerinden toplayıp gediyot tesiri yaptığı inanındayım. Biz cerel«rini yüksek irfanın her ıçığına ahastalıkları» mei'zulu bir konferans velardır. Yalnız yazunı güler yüzle bitir tirdiği eşyayı buradan tekrar taşraya recektir. Herkes gelebilir. j Bir nıüddet evvel Adli Tıb İşleri umum bugün doğru sözlü olmak istersek K e Oacaktık. Dileğimiz, dar kafalılar üslu miş olmak için bir sey söyliyeyim; idea dağıtmak suretile Anadolu aleyhine , müddr muavinligıne tayiu edılen doktor mali övmeliyiz v e ona teşekkür etme bile düşünmek değildi. İstiyorduk ki list Gökalpı, saygılarla andıktan sonra kurduğu bir ticsret makinesi işletirken, yurdumuz gibi dilimizin suıırlannı da 1 Enver Karan. yerıne İstanbul tabibi ad liyiz. Hak tanıyalım; düşünürsek itirai sosyal v e ekonomik tahakkümünü deI A R I N A K Ş A M şuurla ve imanla müdafaa edelim. B i derim ki eğer merhumun, Yahya Kemaj lıiiği vazıfesini vekâleten idare eden ederiz ki onun o gün yaptığı, bizim b u li tamamile ramettiğir.i görmüş olsaydur. vam ettiren eski devlet merkezi, ayak şeyden çok linen şeydir; her idealin bayrağı altına adli ta.bib dokıor Kâmil Ünsalan Adliye gün pek yapamadığımız hizmetleri uğruna Anadoludaki tarlaları muhtelif anlayışlar toplanır. Ana dekendisine lâtife olarak Nef'inin şu meşVekâletince acaleten tayin edilmiş ve güçtü. Çünkü o herkeste sakat taraflar boşaltmaktadır. hur kasidesini yollardım; vaye sadık kalmak şartile bunlann gödunden itıbaren vazıfesine başlaımştır. buluyor v e bunlann sebeblerinl anlaFevkalâde şartlar ortadan kalktıgı zarüş ve anlayış farkları arasındaki zaZevkine •Joyulmıyacak derecde Senelerdenberi mcrgda muvaffakiyetle tarak, saltanat kurmuş edebiyat hakantAferin, ey alemefrahte serdarı dilir man, ihtimal ki bu muvazenesizliği de gülünç sahnöierle dolu nefis indirmeğe savaşır rurî sürtünmeleri v e hatta çarp:smalan çahşmış ve temayüz etmis bulunan bu larını tahtlarmdan düzeltmek lüzumunu duyacağız. bir komedi görünüyordu. Bir kere kıvamını bul tabiî bulmak gerektir. Bütün ileri a zSafderi kal'aküfa, safşikeni kişvergir kıymetli tabibi adlimize yeni vazifesinFeridnn OSMAN damîann yaptığı gibi! Lâkin llimle san *Fcthi Hayber olah eylememiştir kimse muş, hangi kudret yıkılmağa tahammül de de muvaıfakıyetler düeriz. eder? Elbette ona kızacaklardı. Ve öyle ata komiteci kafası karıştı mj, birden «Zon bazv. ile bir böyle hisarı tesîıir.'.'.» Bir iddia yüzünden v. s. oldu. Bu durumu herkes bir türlü s n bire ortalık bulanıyor. Zira o vakit bir İlkokullarda derslere Südücede Şark deri fabrikası önünde lamıştır. Kimisi şaire haddlni fcilmez; takım el çabukluklan, büyük marifet Yahya Kemal vasfıttda Yazan f Küitür \ T U N L A R I r . Sırası « I Geldikçe | îstihsal enerjimizin kayıbları Faz.il Ahmed Ayhaç tin faiü olduğu zannedilen bir adam muhakeme ediliyor 2 Taksilere verilen benzin bir misli arttırıhyor ': Dr. Kâmil Ünsalan Istanj bul Âiilt tabibi oldu MELEK'te ZORLA Baş rolerde : KAHRAMAN JÛAK BEaüETT JOHN HÜBBÂRÖ ADOIPHE MEKJOI' Numaralı koltuklar bugünJen satılmaktadlr. si Bir OyzeSlfk Ssrgisi | Mod İfv, Paris. Viyana ve Pesteden tedarık ettıği sonbahar v e k l ş şapka modellerinden fevkalâde zenun bir kolleksîyonu. 21 25, 26 evlul perşembe. cuma ve cumartesi günleri saat on beşten on sekize kadar Ankzra Palas salonlarında te«=hir edecektir. Ankaranln bü + ün kibar ve zarif bayanlarl, Mod İfv'nin bu sergisine davetliiiirler. BsmmmmmmıamKaiKmmBm ELHÂMRAı Yeni mevsimin İlk filmi eylul PERSEMBE akşamı TÜRKÇE SÖZLÜ Merakll ve heyecanlı film. İlâveten: Türk sazile 24 Atlantik Tayvaresileri t LA K O N G A . MİCKEY n ı n şayanı hayret ve unutulmaz yıldızı. şahane sahne arkadaşı denize giren amele Erzincanlı Dursun kimisi, değer tanımaz; kimisi de kenoğlu Hasanın dibden fazla gıtmek için dinden başkasını görmek istemez filân arkadaşlarile iddiaya girdiği ve daldıktan diye sataşırdı. Nitekim «sitemler» hâlâ sonra bir daha görünmediği polise haber mevcuddur. Ancak dikkatten kaçırılrnaverilmiş'Jr. Zavallı gencin dite daldığı mak gereken bir noktaya bakalım; hazaman çamura saplanarak boğulmak su kikatte Yahya Kemal kimseyi beğenretile öldüğü anlaşılmlş ve brmıklarla mek istemiyor değil, edebiyat züppeliğini kahretmeğe savaşıyordu. Kendisı Hasanın daldığı yerde araştırmalara başbatı edebiyaü içinden geldiği halde. dilanmıştır. Üç saat kadar uğraşıldıkıtan limizde yapmacıklı frenk özengiciliğinin scnra cesed tırmığa takılmıç ve bu suen yılmaz .hasmı idi. Burası kesin olaretle çamura saplandığı ysrden çıkanl rak böyledir. Bununla beraber her devmıştrr. rin her çeşnide ve her türlü yazılan içinden, pek bilgin bir antıkacı gibi , Un tevziatı Şimdiye kadar ftrmlarda pazartesi halis, özlü v e nefis parçalar bulup çıgünleri tevzi edilmekte olan karne mu karan, onları bizim hayranlığımıza s e kabili un tevziatı bugünden itibaren baş ren bir kimse olarak da gene Yahya Kemali görüyorduk. Falih Rıfkı o v a lamak üzere her sah günü bakallar tarakitler, henüz narin bir hilâl gibiydi. fından yapılacaktır. Halka un dağıtacak Yahya Kemal, onda Türk nesrinin e n olan bakkallar, nahiye merkezlerince şeffaf mehtabını bulacağımızı sezmede tespit edilmiştir. gecikmedi. Fakat şairin kabahati yata235 kuruşa pirinc satılıyor! lak ohnuş tireki azametleri yerinden Ticaret Odası kontrolörleri, pirinc sa sarsmasmda idi diyebiliriz. Hakikat tışlan üzerinde tetkikler yapmaktadırlar. bence bundan ibarettir. Gelelim başka alanlara: Patırdıcılığı hiç sevmiyen Yahya Kemal, bir şeyde müteassıbdır v e kahramandır. Onda «kendi ohnak» ve «dilediği gibi düsünmek. cesaretini tam görürüz. B u hususta gevşekliği v e hoş görürlüğü yoktur. Yahya Kemalde san'atkârhğın bazı ana Maruf profesörümüz sayın doktor N e . vasıfları da seciye hususiyetlcri manşet Ömer İrdelpin annesi ve eski Niğde zarası alıyor. Kendisinde sırf «estetik» meb"usu Kâmil İrdelpin kardeşi Bayan manasile bir «iyi, kötü» v e «güzel, çirMakbule İrdelpin dün vefat, ettiğini kin» görüşü vardır. Tamamile sübjektif teessürle haber aldık. Merhunrenin c e . bir mehek. O bakımdan kendisi, her nazesi bugün saat 12 de Kadıköyde, Mügerçek artist gibi, san'atta «septik» dehürdarda Cihanseraskeri EOkağındaki ğil, mutekittir. hatta bazan müteassıb 52 numarah hanesinden kaldırılarak bile! Bîzim nicemizin kafası panamazı öğlejm Osmanağa camiinde kılı. saja, gönlü de otele benzedi. Zenarak Karacaahmed mezarlığmda defkâmızdan ya kuş uçurmuyonız, y a nedilecektir. Çiçek gönderiünemesi m e r . hud bir çok nazariyenin kollv.rını humenin vasiyeti iktizasmdadır. sellıya sallıya zihnimizden geçmeKendisine Allahtan rahmet dilerken sine karşı kayıdsız kalıyoruz. Kısa sayın profesörümüz Neşet Ömer İrdelple ömürlü fikirler de, kafamıza kolayca ailesi erk&nına derin ve samimî taziyet. misafir oluyor. Kemal hiç öyle değildir. lerimizi sunarız. Günlük hayatmda pek muayyen yurdu 1 olmıyan bu şair, zevkî ve fikrî varlıRamazan 11 ğında hep kendi evini v e köşesim s e ver ve orada oturur. Kazdığı toprak kendi bahçesidir. Bu e v v e bahçe baa < zan saraylar ve parklar kadar genişle>< miştir. Lâkin içine sellemehüsselâm gi[Vasatî ı m İB S3 IV 08 U) 41 rilmez f 69 9 25 U 00 1 Ül 9 69'Ezanî «De la musique avant toute chose» Mısraını (Verlaine) söylemişti. Lâkin Geçen cumartesi günü, bir perakendecide Viyolina cinsi pirincin 235 kuruşa s a tıldığı tespit edilmiştir. Adi cins Tosya pirincleri, 180 kuruşa kadar satılmaktadır. Fazıl Ahmed AYKAÇ başlandı Bu Akşam SUNER Sinemasında BUENOSAYRES ( T A N G O L A R Ü L K E S İ ) Senenin Uk büyük musikili ve şarkılı filmi başliyor. B u fîhnde Kitar Kralı BÜTÜN ÇEHİR HALKININ SABIRSIZLIKLA BEKLEDİĞİ ALBERTO VİLA'nm Dicsa GOSTELLO ve Maureen O'HARA İle beraber teganni ettikleri şen v e şuh tangolarl v e ruhnevaz Arjantin kitaralarlnl dinliyeceksiniz. Bilhassa: LOIİTA, EL CHACO, SİMPATİCA AMARİLLO, RANCHERO ARGENTİNO tangolarmı dinliyecek ve en cerbezeli ve cazibeli danslan ^•1 goreceksiniz. Bu akşam için yerlerinizi evvelden aldırmız. • • • İlk okullar dün sabahtan itibaren yeni ders y ı h tedrisatma başlamışlardır. B u yıl şehrimizde yeniden ilk okul açılmamıştır. Talebesi fazla olan okullar çifte tedrisat yapacaklardır. İlk tedrisat m ü fettişleri, kendi bölgelerindeki okullann talebe, muallim ve bina vaziyetlerini teftise başlamışlardır. Bina vazdyeti müsaid olan okullar, 936 doğumlulan da kaydetmektedirler. Lise bitirme imtihanlarî Lise bitirme imtihanlarî dün akşam sona ermiştir. Neticeler bugün talebeye bildirilecektir. Lise devlet olgunluk imtihanlarına önümüzdeki perşembe günü başlanacaktır. Bölge direktörâ JUDY GARLAND'm En son çevirdi^i en fazla musiklli ROONEY'in UFA TOBİS TERRA BHVARjK D. F. E. GONTİNENTAL PARİS Film Şirkeri mamulâtmdan titiz bir itina i l e yalnız en büyük filmlerini elde ebncğe muvaffak olan KUÇUK , en mükemmel ( Iittle Nellie BU A K Ş A M D A N NELL1E Kelly ) teganni ve dans edecektir. İ T İ B A R E N Hazm bîr kayıb Ş A R K Bu CUM A İLK BÜYÜK SİNEMASI akşamından PROGRA^TOA 1 Bir müdddettenberi mezun bulunan Beden Terbiyesi istanbul Bölgesi Direktörü Feridun Dirimtekin dünden itibaren vazifesine başlamışhr. Zeytinyağı fiatları itibaren Zeytinyağ fiatları, yükselmekte devam c diyor. Piyasada iyi zeytinyağlann fiatj toptan 155160 kuruş arasmda saülmaJctadır. Zeytinyağ saücıları istihsal bölgelerinde fiatlarm artmasını b u tereffüe sebeb olarak göstermektedirler, Filminde parlak vlldizlar grupu ile bir cazln refakatinde e n nefis ve S V İ N G L E R İ 942943 sinema mevsimrne başlıyacağını sayın s«ncma severlerine mnjdeler. Tiftik lisansı Ticaret erbabı tarafından İngiltere v e Ahnanyaya gönderibnesi hükumetçe muvafık görülen miktarda tiftik itası taahhüd ediimedikçe tiftik ihracı için l i sans verilmiyeceği alakalılara bildiril miştir. B u tebligat üzerine, tiftik ihracat satıçlan durmuştur. | Ba perşera&e akşamı SARAY SinenasındaJ HÂYAT YOLU Bir klzın doğuşu... Büyümesi... Aşkl.. Izdivacı... Acı ve Istlrabı... Nihayet ölümile sona eren bütün bir hayatl. BEŞİKTAŞ BAHCESİNDE B Ü Y Ü K S A N ' A T K Â R Werner KRAUS Luise ULRİCH İn müştereken yarattlklarl aşk ve havat romanl SAN'ATIN ZAFERİ STANWYCK HENRY NEŞ'ENİN FONDA'nm ZAFEBİ CUMHURÎYET Nfishas) 5 %ATÎ SUNCUR Üçüncü harikulâde propramuıa başllyor. Tamamen yeni tecriibe ve hünerler araslnda Salı 3 Bir insanın uçmasını göstereceklir Savin seyifcilerimize b u flrsatl kaçlrmamalarını bilhassa tavsiye ederiz. Tel: 42900 1 1 ı L Â L E ' n i n zaferi olan büyük gün yaklasıyor Abone şeraiti Senelik Alö ayllk Üc ayhk Bir ayhk knrnstm. Türkiye Harte MEMNl LÂLE 1 BARBARA MEYVA yarattığı için için 1400 Kr 2700 Kr, 750 » 1450 . 400 . 800 > 150 . Yoktur. SİNEMASI'nm İLK BÜYÜK FİLMİ. EN ŞEREFLİ YOLU OLACAKTIR. DİKKAT: Numaralı yerler şimdiden kapatılmaktadır. Telefon: 43595 j Dikkat Gazetemîze eön^prilen evrak ve yazllar ncsredilsin edilmesin iade edilme2 v e