Temmuz 1942 CUMHURtYET İki düşman: İddihar ile ihtikâr! Akdenize hakimiyet harbi ihver devletlerile İngiltere arasmda, bugünlerde bilhassa El Alcmeyn cephesinde tekâsüf eden harb faaliyetinden bahseden bir İngiliz siyasî muharriri. bu muharebe kaybedildiği takdirde şu neticelerin almacağını söjlüyor: «Mihver devlctleri İskenderiyeyi işgal ederlerse, Kil vadisinc \e sarkî Akdenize hâkim olurlar. Şarkî Akdenize hâkim olmaksa bütün Akdenize hâkim olmak. dcmeklir. Onun için bu muharebeyi kaybetmemek lâzımdır.» EI Alemeyn'de yeniden canlanan vc şiddetlenen muharcbelerin İskender'ıyeji düsürmek gibi kafî bir netice verip vermiyeceğini simdiden tahmin etmek mütnkün değildir. Fakat İngiliz teşebbüsile küçük çapta başlıyan harekât, Mihverden daha biiyük çspta mukabelc görmüş, bu da iki taraf arasında çok büj ük ve çok mühim bir tank muharebcsinin vukuuna sebeb olmuştur. Eu muharebe. belki dc iki tarafın yerir.de saymasile neticelenir, bclki de iki tarafUn birıne geniş istifadeler tem:n eder. FaTsat İskenderiyenin Mih\er eline diişmesile ııeticelenirse. o zaman İngiliz nıuharririnin söylediği süzler, gerçekleşccek ilk neticcler arasında yer alır. Mısırın stratejik bir anahtar olmak dolayısüe ehcmmiyetini, bu sütıınlarda müteaddid dcfalar izah etmiş olduğumuz için bu defa, bu hâdisenin Akdenize hâkim olmak bakmıından ehcmnıiyetini izalıla iktifa etmek istiyoruz. , İskenderiye, IMısırın kapısıdır. Şarkî Akdeniz de İnçaİRİerin kullandıkları en jnükemmel deniz üssüdür. İngiliz donanması. İskenderiyeyi kaybettikten sonra şarkî Akdcnizde bütün ihtiyaclannı tenıin edecek başka bir üs bulamıyacağı için. şarkî Akdenizden ayrılmak ıstırarında kalacak. bu da İngilterenin bu muharebede uğradığı zayiat arasında en mühimmi olacaktır. Çünkii İngiliz muharririnin dediği gibi, şarkî Akdcnizi kaybetmek bütün Akdenizi kaybetmeğe muadildir vc İngilterenin Akdenizden çekilmesi, muharcbenin de bu denizden ıızaklaşması demek olacaktır. Yani nasıl İtalyanın harbe girmesile Akdenizin sulhu bozulduys». İngilterenin Akdenizden çıkmasile de bu donizdcn muharebe uzaklaşacak, ve İngilterenin tatbik ettiği abluka sistemi de onun donanmasile birlikte bu denizden kalkacaktır. Bütün bunlar. İskenderiyenin sukııtuna bağlı olan sevlerdir ve bütün bunlar. Mihverin İskenderiyeyi düüımfğe verdiği ehemnıiyeti izah cder. Mihver devletleri bu sayedc askerî ve iktısadi vaziyctlerini sağ'.amlamış, Akdenize hâkim olmak saycsinde kat kat kuvictleıımiş olacaklardır. Nil vadisine kavuşmanın vereceği neticeler bundan ibaret dahi olsaydı, bu neticclerin ehcnımiycti çok büyük olurdu. Kaldı ki İngiltcrcnin Akdenizden ayrılmâsı. Filistin ve Suriyeyi de kaybetmesine bir başlan.çıc teşkil eder ve bu başlangıcı daha bir çok neticeler takib edebilir. Mihver devletlerinin İskenderiyeyi zaptetmek hızile hareket edip etmcdikleri üzerinde tahminler yürütmek sırası geçmiş sayılabüir. Çünkü Mihverciler İngilizleri yalnız Mısırda değil, bütün Ortasarkta kovalamak maksadilc hareket cttiklerini açıkça söylemiş ve Ortaşark milletlerine hitab eden beyannamelcrinde bu noktayı izah etmişlerdir . Mihver devletleri maksadlarnn açıkça anlattıklarma ve bu maksad uğrunda harbe ruruştuklarına göre İngilizlerin bu makseda karşı gelecek tarzda hazırlanıp hazırlanmadikları meselcsi kahyor ki, bıınu da vuku bulmakta olan muharebelerin neticesi tayin edecektir. (Başmakaleden devam) Bu mücadele makul, mantıki ve müessir olmak için tabiat ve hakikate uymak ve dayanmak zorundadır. Eğer ihtikârla mücadele edecek tedbirlerimiz dahi kara pazarı yaratmağa veya kııvvetlendirmeğe amil olurlarsa havanda su dcğmekten daha chvcn olnııyan vaziyetlere kendi ayağunızla düşmuş oluruz. Şu pirinc işinde mustahsil fiatını tcspit ederken ilk gö^terdiğimiz titizük ycrinde değildi. Binbir emek istiyen bir tcprak mahsulünun müstahsilini halkı so>mağa hazırlanmış bir hilekâr farzetmekte isabet bulunamazdı. Scnra bir madde üzerinde tedbirden tedbire atlıyarak çeşidli usullere müracaat etıuenin doğru olmıjacağı tatbikatla anlaşılmış diğer bir hakikatür. Tedbiri isabetli alarak onun üzerinde yürümek lâzjm. Hükumet kararlarma karşı halkın mutlak emniyetinin devamı için bu şarttır. ve bu emniyet işlerin selâmetinde esastır. Serbestliği ilân olunduğu halde nicin ortada gene pirinc yok, ve hususile niçin kara borsanın elaltından alıp sattığı phinc var? İtirai etmek lâzım ki pirincin bu kara borsasını biraz da biz yaratmı?i7dır. Nark olarak koyduğumuz 52 kuruş yerine elaltından 120 kuruşa pirinc alınıp satıldığını duyuyor ve tedbirlerimizle istihza eden bu harekcttcn utanıyoruz. Şimdi yapılacak iş narkı da ka'.dırarak pirinc a'.ım satımını. nakliye kolaylıklarile birlikte tam serbest bırakmaktır. O zaman kara borsanın 120 kuruşunun arık havada nihayet "075 kurıi'şa düşeceğini görmekliğimiz ihtimali çok kııvvetÜdir. Bu yalnız pirince mahsus hir keyîiyet değildir. Daha bir çok iaşe maddelerinde ayni usulle, ve fakat yalnız iddihar ile Ticaret Vekilinin hasbıhali «Milletin başında emsalsiz bir Şef vardır ve karşımızda erimiyecek bir zorluk yoktur» (Baş tarafı 1 İnci sahifedel İzah edeyim: Hububat fiatları Mevcud hububat fıatlarını bu günun şartlanna, vazıyetlerine uygun görmeaık. Bunlan lüzumlu ve haklı gordüğümüz bir ölçü dahi. lınde antırdık. Hukumet sizden hububatmızın ancak bir kısmmı alıyor ve artanım da tama. men size bırakıyor. Sise bırakılan kısırr. için bir fıat tayin etmedık. Bunu serbestçe, tanzim satışı yapnğımız yerler. den bajka yerlerde. satabilirsiniz. Hükumet, ekmegini temın ettiği bazı şelurlerimız için, buyük ordusu için, yeni mahsulden lüzumu kadar stok yapa. caktır. İşte bu stok içindir ki, hükumet ç;ftçinin ilk müşterlsi olmaktadır. Ve bu maksadla da âdilâne bir prensiple: Küçük çıftçilerden malmın yalnız yüzde yirmi beşini, Orta ç.ftçilerden malının yalnız yüzde otuz beşini, Büyük çiftçilerden de malının yalnız yüzde ellislni iyi bir fiatla sizlerden istemektedir. Yeni sene mahsulünden, şimdiye kadar verdığmiz hububat bedelleri de ay. r.en bu fiat üzerinden verilecektir. Muhterem vatandaşlanm, Verdiğim şu izahat gösteriyor ki, hükumet, hububat işinde çiftçisinin hakkını tamami'.e korumuş ve bundan scmrası için de daha çok ekilmesini teşvik i;ten kilidlenen bir milletin hakkı mesud oLmaktır. Medenî bir milletin sonu gelmiyen bir çck ihtiyacları vardır. Medeniyet de budur. Bu ihtiyaclar millet haystmda her gün, her saat değişmek zaruretinde kalabuirler. Medeni ve teşki'âtlı millet bünyesi odur ki hiç bir buhrandan kork maz. Doğan buhranı bu günün zaruretleri ne ise cevablarmı verir ve karşılar. Yaşıyan, yürüyen bir millet hsyatında buhranlı, sıkıntıh, acı ve tatlı günler görmekten tabiî ne olabilir. Elverir ki, idare edenle edilen arasmdaki sevşi ve güven bizimki gibi olsun. İşte Türk milleti, büyük millî kurtuluş tarihimizdenberi ateşli bir idealin etrafmda üstün bir feragatle canla. başla çalışan iyi idareciler tarafından sevk ve idare edilmek bahtiyarlığından' doiayı da mes'uddur. rlhada * \harekât. (Baştarafı 1 inci sahifede) Rommelin yeni taarruzu Kahire 17 (a.a.) Reuter ajansının hususî muhabiri bildiriyor: Rommel kuvvetleri çarşamba şünü saat 18 de harekete geçerek 8 inci ordunun El AlemejTi cenubundaki yeni mevzilerine geniş ölçüde ikinci bir mukabil hücumda bulunmuştur. Bu hücuma tank, topçu ve piyade birlikleri iştirak etmiştir. Muharebenin neticesi henüz belli değildir. Fakat Mihver kıl'alarırun bu bölgedeki tepenin bir noktasmda tutunmağa muvaffak oldukları öğrenilmiştir. Vaziyet hulâsa edilirse Rommel'in Avustralyalılar tarafından müdafaa edilen * batı cihetinde ancak küçük bir sahayı ele geçirmeğe muvaffak olduğunu söyliyebiliriz. El Alemeyn'in cenubunda çarşamba günü başlıyan tank muharebesi Rommel kuvvetlerinin ikinci yürüyüşü El Alemeyn'de durdurulduğu gündenberi zırhlı birlikler arasında ilk esaslı temastır. Ankara 1" (Radyo Gazetesi) İstanbul şehrinin mahnıkat ihtivacmı karşılamak ve şchre ya!;acdk tedarik etroek üzere kurulan Mahrukat Ofisi faaliyete geçmiş ve muhtclif kaynaklardan odun ve kömür tedarikine başlanmıştır. Ofisin 5uf) bin lira olan sennayesi, ihtiyacın genişliği hasebile 2,5 milyon Iiraya iblâğ edJlnıiştir. ......m'iıuım Iilllini:illl!lp!ll!!lllllllllll!lll!lllli:il!!lllinıılıııııpıırııı,ı Alman harp İebliği (Baştarafı 1 inci sahifedel Alman hava kuvvetleri ilerlemekte olan motöriü teşkillerinıizi, arasız taarruzlarla destekemekte ve düşmanın ricat ettiği yerlerde bu ricatin intizamla cereyar.ına mâni olmaktadır. HarekeJ halindeki kollar, münakale tesisleri, takviyeler alçaktan ve yüksekten pike hücumlarile bombalanmıştır. Cenub kesiminckki büyük h?reket!erc müttefik kıt'alar geniş ölçude iştirak etmektecir. 29 hazirandanberi Macar ordusu A'man kuvvetlerinin yanmda harbetmektedir. Temmuzun ilk günlerindenberi 1941 ağustosundan itibaren Rus cephesinde harekette bulunan kuvvetler de dahil olmak üzere bir İtalyan ordusu ve keza Harkof meydan mulıarebesinde temayüz eden Rumen kolor' dusu ve bir Hırvat teşkili Timoçenko ordularına karşı sava?maktadır. (Baştarafı 1 inci sahifede) cephesinde uğradıkları kayıblar şunlar. dır: Ölü, yaralı ve esir olarak, 900,000 Bun'.arın 350 000 i ölüdür. Avni zamanda Almanlar 2000 top. 2900 tank ve 3000 uçak kaybetmişlerdir. Ruslann kaybı ise ölü. yaralı ve esir olarak 399,000 dir. Ayrıca Ruslar 1905 top. 940 tank ve 1354 uçak kaybetmişlerdir. Tahliye edilen şehirler Londra 17 (a.a.) Son haberlere göre Ruslarm Müierovo'yu bırakmak zo. runda kaldığım bildiren haberden sonra gelen yeni resmi bir habere gore bu şeh. rin doğu cenubunda muharcbeler cercyan etmektedir. Bir hafta evvel Rosoş'un teş gün evvel de Lisişansk'ın su'.ıutundan sonra, evvelce bu iki şehırde bulu. nan Rus kuvvetleri mütemadiyen dogu cenuba doğru çekilmek mecburıyetinde Bir baskm taarruzu neticesinde mo kalmışlardır. törlü bir teşkilimiz bir Sovyet tayyare «Her taraf ateş içinde^sr» meydnn:nı İşgal ederek 50 Sovyet tayMcskova 17 (a.a.) Cepheden Kızıl. yaresini tahrib etmiş veya ele geçirmişyudız gazetesine gönderilen bir tel, şöy. tir. le demektedir: Kafkasya sahillerinde Poti limanma cHer taraf ateş içindedir. Almanlar yapılan bir ekmda birinci sınıf bir Sovdoguya ve cenuba doğru ılerlemekte yet kruvazörüne en ağır çapta bir bomve savaşa taze ihtiyst kuvvetleri atmak. ba isabet etmiştir. tadır. Düşmanın bilhassa tank bakımm Voronej köprübaşma karşı düsman dan muazzam üstünluğüne rağmen Rus. yeniden boşa giden taarruzlarda bıılun lar her tarafta çok şiddetli mukavemet muş ve ağır kayıblara uğramıştır. göstermektedirler> Cephenin merkez bölgesinde hücum «Düşman, Rusyanın kalbi olan unsurlarımızın bir kaç taarruz teşebbüStalingrada ilerliyor» sü mevziî neticeler vermiştir. Londra 17 (a.a.) Rusyadan gelen Rjev'in ceenub doğusundakil kesimde son haberler, cenubda Taganrogdan ormanhk arazide yapılan temizfeme haStalingrada doğru yeni bir Alman hamreketleri neticesinde, 13 temmuzda billesinin başladığını bildiriyor. Berlinden dirilen esir ve ganimet sayısı 40 bin as. gelen haberler, Almanları Rostovdan bir ker, 220 tank, her çeşidden 438 top ve kaç kilometre uzakta gösteriyorlarsa da 1660 mitralyöz ve mayinlere çıkmıştır. Rus tebliğlerinde bundan bahsedilmeUzck şimalde, Murm;nsk demiryolu mektedir. bir çok yerlerinden tam isabetlerle keBoguçar civarında muharebeler devam silmiştir. etmekte ve ümidsiz bir gsyretle takviye Alman hususî tebliği ku%T.retleri getirilmektedir. Almanlar, Berlm 17 (a.a.) Ofi: Alman ordu Fransa ve Belçikadan yeni kuvvetler ge. ları Başkumandanlığmın hususi tebliği: tirmişlerdir. Kuvvetlerimiz Voroşllovgrad'ı işgal et. Krasnaya Svezda gazetesi yazdığı bir mijlerdir. makalede dlyor ki: «Düşman, Rusyanm kalbi olan Stalingrada ilerliyor. AskerVoroşilofgrad yanıyor Vichy 17 (a.a.) Şimdi haber alm ler, köylüler, işçiler, Rusyayı kurtarmak dyına göre, Alman kuvvetleri tarafın için bütün gayretlerinlzi sarfediniz.» Voronej. ev ev müdafaa edilmektedir. dan işgal edılen Voroşilovgrad şehrinin bir çok mahalleleri aîevler içinde yan. Mareşal Voroşilof, Stalingrrad cephesinin takviyesini emretmiştir. Almanlar, bu maktadır. cephcyi yarmsk istcrlerse ağır fedakârlıklr.ra ve kayıblara katlanmahdırlar. Karşımızda erimiyecek zorluk yoktur Bu milletin tarihi bo>omca bir milletin yapamıyacağı fedakârlıklarla dolu bir hayatı vardır. Hududlarının dört köşesinde yaçıyanlar en hassas, en icii kardeş sevgisile birbirine bağlıdırlar. O. hiç bir millete nasib olmıyan meziyetlerle dolu ve kararları daima büyük milleti için hayırlı neücelerle tecelli etmiş tecrübeli ve güvenilir bir millet mecllsi olduğu için de Çok mes'uddur. Ordu, Türk milletinin o yükse.k ve asil cevheri her zamankinden daha kuvvetli, karnı tok, gözü daha pek olarak hazır olduğu için de mes'uddur. Denizi. karası, gökü, havası ve SU>TI ayrı ayrı birer servet ve ferah kaynağı olan toprağına sahib ve çocuklarıyız. Karşııııızda erimiyecek bir zorluk yoktur. Yalnız, her birimiz şunları daima hatırlıyacsğız. Vakitte. parada, istihlâk ve İstihsalde plânlı ve tutumlu olacağız. Tembelliğin ve tek bir buğday tanesinin israfırın bir cinayet olduğuna inanaca^z. Bazılarımız için kıymetsiz olan bir şeyin herhangi bir yurddaşımız için mahzı nimet olabileceğini anlıygcağız. Ya'.nız kendi nıizi değil, daima topluluğu düşüneceğiz, Eğer çok çalışmış ve ekmiş isen mükâfatını göreceksin, arkadaşmı, çoluk çocuğunu daima iyiye, daima doğruya Ve dürüstlüğe ve daima çalışmağa sürükle. Sevgili çiftçi, güneş kadar gÜ7.el ve feyizli yüzün gülsür.. Sağlık ve afiyetle çalış, yuvanda mes'ul ol. Sen bizim iç kalemizsin. Biz slze güveniyoruz. Sizin bize güvendiğiniz gibi.» «Muharebe Ingilizler için memnuniyet vericîdir» Londra 17 (a.a.) Mihver kıt'alan Mısır topraklanna girdikten ve El Ale. meyn'de durdurulduktan sonra üçüncü defa olarak bu bölgede ehemmiyetli bir tank muharebesi gelişmektedir. Kahirede alman son haberlere göre, muharebe ssfhaları İngilizler için mem. nuniyet verici addedilmektedir. İtalyan tebliği Çiftçimize düşen vazife Demiryolu heyetimiz Ankaraya döndü Bir Macar kclordusunun ileri hareketî ömer Rıza DOGRUL 80 komiser muavini komiserliğe terfi etti Ar.kara 17 (Telefonîa) Terfı müddetini dolduran ve terfie ehliyet ispat eden komiser muavinleri arasında kadro vaziyeti gözönünde tutularak 80 kişi ko. miserliğe terfi etmiş, bunlardan 18 i baş ka yerlere nakledilrniştır. İstanbuldan komiserliğe terfi edenler şımlardır: Cema.1 Öztürk. Rıza Cerıani, Adıl Kcr. kay. Rasim Karol. Emrullah Boran, Ali Akman. Refet Öztunç, Ali İrfan, H a . san Ertürk, Süleyman Alpagan, Edib Tengöz. Salih Okay, Şükrü Tunguç. Hamdi Örde. Galib Aylak. Hulusi Tümer. Neyir Tezcan, Kemal Tiikel. Ali Rıza Bıçak. Ankara 17 (Telefonla) Bir müdLondra 17 (a.a.) Reutere cöre Vodettenberi Devlet Demiryolları umum ronej'in cenubunda vaziyet ciddidir. Bir müdür muavini Fuad Zencirkıranın re Macar kolordusu tankların himayesinde isligi altında Almanyada bulunan De taarruz etmektedir. miryolu heyetimiz şehrimıze döndü. He. yet Almanyada muhtelif makamlarla t e . Japonlar Şarkî Çine yeni mas ederek demiryolu ihtıyaçlarımızı bir ihraç yaptılar karşılamak üzere muhtelil mukaveleler Şar.phay 17 (a.a.) Çin sulanndaki imzalamıştır. Japon filosu matbuat şubesinin bildirKazhçeşmede bir fabrikaya diğine göre, Japon kuvvetleu cuma sabahı, Venşua yakınlarında Çekiang el kondu eyaletinin cenub doğu sahilinde Gvang Ankara 17 (Telefonla) İstanbulda Vat UmTda karava çıkmıştır. Muk^veKazhçeşmede Aleko Dulo ve Mahdummet görmiyen Japon kuvvatıeri Panları deri fabrikasına bütün bina, müş. şihvey üzerine yürümektedir. temılât, tesisat, makine, a'ât ve edevatı Çinliler iki şehri geri aldıiar ile birhkte el koymak ve bu fabrikayı Londra 17 (a.a.) Çin tebliği, drğu Sumer Bank idaresi altında işletmek iç:n koordinasyon kararile İktısad Vekâ Çekiang'da Çin kuvvetlerinir Tsinf;tie'i'i geri aldıklarını ve düşmanı Vençov liletine salâhiyet verilmiştir. manı isıikamctir.de takib ettik'erini bilYunanistana yiyecek götüren dirmektedir. Japonlar 500 ölü ve yaralı vermişierdir. bir gemi batırıldı Doğu Kiangsi'de Çinliler Tsaoutou Stokholm 17 (a.a.) İsveç Hariciye şehrini Japonlarm elinden almışlardır. Nezaretinin perşembe akşamı bildirdl. Esir dolu bir vapur batırıldı gine göre İsveç Kızılhaçı tarafmdan Tokyo 17 (a.a.) Domei ajansının Vunanistana yiyecek taşmmasına tahsis bildirdiîjine göre bin kadar asker ve edılen Stureborg ismindeki 1584 tonluk sivil Avustralyalı esir taşıyan bir J a İsveç vapuru Akdeniz4e bir hava taar. pon vapurunun bir Amerikan denizalruzu neticesinde batmıştır. tısı tarafından torpillenmssi üzerine esirlerin büyük bir kısmı boğulmu^tur. 20,000 Yahudi Şarkî Avrupaya sürülüyor Stokholm 17 (a.a.) Stokholm Tidningen gazetesinin Berlin muhabiri. Al manya, Avusturj'a, Polonya, ÇekoSlo. vakyalı veyahud muayyen milletten olmıyan ve haien Pariste oturan takriben 20.000 kadar Yahudinin pek yakmda Avrupa doğusuna doğru sürüleceklerini biMirmektedir. Rumanyadan Almanyaya bir petrol borusu yaptırılacak Bundan sonra aziz çiftçımıze düşen agır mılli vazifeyi bümem hatırlatmak icab eder mı? Çiftçi yurddaş, devletin bu yeni himayesinin kudretini bil, eldeki mahsu v ihtikân kat'i ve şiddetli surette ya'jak lünü doğru göster, doğru tahmin ve tespit ettir. cdcıck, normal bir vaziyet temin etDevlet borcunu vaktinde devlet ammek mümkündür ki son kararlarile hii barına ulaştu". Vereceğin mahsulle müskumetin gittlği yol budur. Hususile is tahsil olmıyan kardeşlerüıin yiyeceğini tihsal bakımından memlcket ihtiyacına sağlayacak ve her:eyden üstün kudreyetecek miktarlardaki bütün maddeler timiz olan ordumuz beslenecektir. Borde yalnız yukarıki iki kayıd ve şartla cunu tamam ödedikten sonra kalan maserbest mübadelenin en salim usul o!du lın sana hayırlı olsun. ğunda şüphe yoktur. Daima dikkatli ve Sevgili kardeşlerim, faal olması lâzım gelen fiat murakabe Cihanın birbirini yok etmek için botedbirlerimiz biihassa ihtiyaca nispetle ğuştuğu şu ısürabh günlerde mes'ud az miktarlı mallar üzerinde ifa edeceği Türkiyenin siz bahtlı çocuklarüe sizleri vazife ile vaziyetin normalliğini ikmal en çok ilgüendircn hububat meselesi üederler. İki şartın iki kelimesi bizde ar zerinde konuştum. tık şu manalan anlahyorlar: İddihar, Türkiyeyi mes'uddur dedim. Çünkü, bilâhare pahalı satmak kasdile bir veya onun başında emsalsiz bir şef vardır. O mahdud ellerde mal toplamak demek, milletine. milleti ona âş:ktır ve birbirine İhtikâr ise gerek iddihar yolu ile. ge İnanmıştır. Şefinin etrafında, bu kadar rek diğer yollarla fazla kazanmak için fahis fiata mal satmak demek. İşte böyle nazik zamanlarda milli ekonomiyi bozukluğa ve karısıklığa uğramaktan korumak için üzerlerine hüSamsun meb'usn cum edilecck başlıca iki ejderha bunBayan Meliha Ulaş'ı lardır. Serbest rejim demek, başı boş kaybettiğimizd teesrejim demek değildir. sürle haber aldık. YUNUS NADİ Henüz kırk bir ya. şında bulunan bu münevver kadınımız Edebiyat FakülteGüzel San'atlar Akademimizin 60 mcı sinden mezun olayıldönümü münasebetile hazırlanan serrak Türk maarifme gi bugün saat 5 te açılacaktır. Bu münadeğerli hızmetler Yeni Delhi 17 (a.a.) Konffre lideri sebetle Vali ve Belediye Reisi tarafından yapmış, Bamsun h' Meliha Vlaş gazetecilere davetliiere bir çay ziyafeti verilecektir. Nehru perşembe akşamı sesi edebiyat mualltmi iken oradan meb. Serginin, şehrimizde bulunmakta olan beyanatta bulun^rsk demiştir ki: us seçilmiştir. « Konere. ingiliz idareslnin HindisMaarif Vekilj Hasan Ali Yücel tarafmCenazesi bugünkü cumartesi günü K a . tandan uzaklaşmasını is*emiş*ir. Çünkü dan açılrrvası muhtemeldir. ancak Hindistan serbest olduğu takdir lamış İskele sokak 7/1 No. lu Bay ZiyaAçış töreninden sonra, Devlet Konnm evinden saat 16 da kaldırılarak L servatuvarı talebeleri tarafından Anti de halktan baskılara mukavemet etmesi* kindi namazı Beylerbeyi camiinde kıistenebilir.. gone piyesi tems'l olunacaktır. Nehrtf şimdikl idarenin birdenbire lındıktan sonra Küplücedeki aile mak. Konservatuvar artistleri şerefine uzaklaşması tehlikeli olabileceğini kabul beresine tevdi edilecektir. ziyafet etmiş, fakat mevcud olan bti'.ün tehBu elim nyadan dolayı Büyük Millet Vali ve Belediye reisi doktor Lutfi likelerin Hindistanm şimdi karşı koy Meclisimize ve kederli ailesine taziyetKırdar tarafından dün Taksim Eelediye mak zorunda kaldığı tehlikeye tercih lerimizi bildiririz. gazinosunda şehrimizde temsiller veren cdüebileceğini ilâve etmiştir. Devlet Kon?ervatuvan tiyatro kısmı ar. Nehru şunları söylemiştir: 3 Sırbı 1 İtalyan bekliyor! tistleri şerefine bir çay verilmiştir. « Birleşik rrıületler, Asya mpmleArtistler bugün Maarif Vekilinin r i . ketleri ve Afrika hakkmdaki siyasetLondra 17 (a a.) Londradaki Yu. yaseti altında Güzel San'atlar Akade lerini pek açık olarak bildiro"ek olur goslav hükumetine gelen malumata göre. misinde. 60 mcı yıldönümü münasebetile larsa iş o zaman geniş ölçüde değişir. Yugoslavyada müstevliye karşı mukaveyapılacak merasimi müteakıb saat 21 de Fakat bizim istediğimiz har'>i°n sn^raki met devam etmekte ve İtalyanlar SloAntigone'u son defa temsil edecekler ve icraat hakkmda kuru sörfer desrldir.» venyada üç köylü İçin bir asker bulunsalı günü Ar.karaya döneceklerdir. durmak zorunda kalmaktadırlar. 250,000 Tutkal fabrikası köylüyü ihtiva eden topraklar şimdi Beykoz deri ve kösele fabrikası yanın. 75.000 asker ve 5.000 milisle muhafaza Evlenme da. derilerin kazısmdan istifade edilerek edilmektedir. 42 köy daha topla tahrib Adli Tıb kimyagerlerinden Meliha İl bir tutkal fabrikası yapılmasına karar edilmiştir. 5 temmuza kadar ahaliden terle Posta. Telgraf ve Telefon müfet verilmiştir. 250 kişi kurşuna dizilmiştir. tiş.erinden Şevket Kutlan'm evlenme t ö . renleri güzide bir davetli huzurile E. nıinönü evlenme memurluğunda icra kı. lmmıştır. Genc evlilere saadetler dileriz. R o r a 17 (a.a.) İtalyan tebliği: El Alemeyn bölgesinde taarruza geçen düşman zarhh birlikleri, karşılık bir taarruzla ilk hareket mevrilcrine kadar püskürtülmüşler ve 10 kadar tank kaybetmişlerdir. Daha cenubda düşman t^raf'idan zırhlı vasıtalarla yapılmasına teşebbüs edilen başka bir taarruz topçumuzun fih hatli atışlarile hemen durdurulmuştur. Mihver hava kuvvetleri düşman ileri hatla.rile gerilerindeki mevzilere ve motörlü vasıtalara mitralyöz ateşi ve bombalarla hücum ederek büyük h?sar verdirmiş ve savaşlara tesirü surette yardım etmiştir. Hava çarp'?malarında 9 İngiliz uçağı düşürülmüştür. Yaman bir istifçi! (Baştarafı 1 inci sahifede) 279 kalem manifatura eşyası bulunmuştur. Ayrıca 1440 tane birer liralık, "Î60 tane de yarımşar liralık gümüş para meydana çıkarılmıştır. Bu gümüş p a ralann eritilerek gümüşünden istifode edilmek istendiği anlaşılmıştır. Hüdaverdi ile ortağı ve ayni zamanda kardeşi Hasan, ikinci millî korunma mahkemesine verilmişlerdir. T.Iahkeme, Hüdaverdinin gayrimevkuf olarak muhakeme edilmesme karar vermiştir. Hüdaverdi evvelki gün serbest bırakılınca inhisarlar kaçak takibat memurları bu adamın peşini bırakmamışlar, apartımanmın bodrum katmda kömür ve demir parçaları altında stok edilmiş 122 kilo çay meydana çıkarmışlardır. Bir kısıra mcnıurlar da ayni saatte Hüdaverdinin Yenişehirde Dereotu sokpğmda 33 numaralı evinde de arama yapmışlarr'ır. Burada da 12 sandık İçinde 186 kilo çay, 14 kilo yerli çay, 3 çuval içinde 60 kilo çekirdek kahve, 180 kilo toz şeker meydana çıakrmılşarıdır. Tekrar yakalanacağım anlıyan Hüdaverdi selâmeti firarda bulmuş va kaçmıştır. Zabıta, kendisini aramaktadır. Pandit Nehriı da konnştu: «Harbden sonraki icraata dair kuru sözler istemiyoruz!» Bir kadın meb'usumuzu kaybeltik Akademinin yıldönümü Dr. Behçet Uz kestirme tadbirier aldı (Baştarafı 1 inci sahifede) tiği 2500 tcn buğday mcmlekete gelmiş olduğundan âcıl ihtıyacı olan yerlere sür'atle dağıtılması için de Ticaret Vekı, ll taraîmdan icat> eden emirler verilmiştır. Hububat mahsulünden muayyen n i s . patleri bedelı mukabılinde satın alın dıktan sonra geri kalan kısmının ser. be^t bırakılması hakkındaki kararname ile hububat fıatîarmm artırılmasma da ir kararname Vekâlet tarafından telgrafla valiliklere tebliğ edilmiştir. K a . rarnameler bu günku Resmi Gazetede neşredüerek yürürlüğe konmuşlardır. Diğer taraftan iaşede bulunan ve mer kezde çahşmakta olan umum müdür. lerden mürekkeb kollar Adana. BalıkeEir, Ege, Trakya gibi istihsal mmtakalanna gitmek üzere yola çıkarılmıştır. Umum müdürlerin yanlarmda lüzurAu kadar memur da istihsal bölgelerine gitmistir. İaşe teşkilâtı erkânı son k a . rarnamelerin tatbikatile mahallerinde meşgul olacaklar ve mahsulün devlet ambarlarma bir an evvel sevki için ge. reken âcil tedbirleri muhabereye lüzum ve hacet kalmaksızm ala«aklardır. *** ÇINARALTI BUGÜNKÜ SAYISINDA: Londra 17 (a.a.) Almanlar Rumen petrol sahalarından Almanyaya değru bir petrol borusu tesis etmek tasavvuıundadırlar. İnşaatm kış gelmeden biteceği ve bu' suretle Rumanyadan Almanyaya muntazaman petrol sevkedileceği ümid olunmıktadır. RAŞID RIZA TIYATROSU Halide Pişkin bcraber Harbiyede Belvü bahçesinin alaturka kısmmda her eece saat 21,30 da Bu gece SAÇLAKINDAN UTAN Vodvol 4 perde Yazan: Mahmud Yesari Dil meselesi: Orhan Seyfi Dünya yüzüne cennet vadi: H. E. Erkilet Iş adamı ve kahraman: Peyami Safa Dilimiz ve benliğimiz: M. Nermi Karaman kavaklan: Halide Nusret Boğaziçi: Edib Ayel Türk yurdunun güzelleri: Cemal Oğuz Sarıkamış: Fahreddin Çelik Takvim ve sağlık: Emin ÂIi Göç: Yusuf Ziya Ortaç Seçme şiirler. İstanbul vilâyetine bildirilen emir Ticaret Vekâleti vilâyete gönderdiği Nuranı kapı önünde görünce adamcağız bir telgrafla, hububat kararnamesine hanımının yüzünden kcrktu. E^ki ter göre mülhakatta ve civar kazalarda abiyenin çekingen edebile derhal göz lınması lâzım gelen tertibat ve yapıla. cak işlerin bildirilmesini istemiştir. lerini önüne indirdi. Vilâyet, kazalara şunları büdirmiştir: Bey sab?ha karşı geldi. içerde S'zi Mahsulü harmanda tespit esası kaldı. bekliyor, merak etti, dedi. rılmıştır. İlk tahminin çok dogru ve Antrede Sermed bir koltukta uyuy?.vaktinde yapılmış olması lâzımdır. Köy. kalıruştı. Kollan yanma sarkmş, eözleri çukura kaçmıştı. Kesık soluk.aria lerdeki kontrol heyetelerine riyaset e . uyuyordu. Nuran içeri girmce silküis; deceklerin kat'î surette hesabdan anla. rek uyandı. Gece, kapmın kapanmas'.nı malan lâzımdır. Bu heyetler derhal fa. du\muş, derhal giyinıp yollara çıkmış, aliyete geçeceklerdir. Evvelce kurulan» lünü yoruyor. Seymenin sözü aklına Nuranı aramıştı. Uzun izahat verectk heyetlerin isimleri kontrol heyeti olgeliyor: Yolum! Hani ya Nuranm yolu takati yoktu. O, duygularımn taşkm'ık muştur. Bu heyete ihtiyar heyetleri de nerde kaldı? Yedj sekiz ay içinde Vizamanında her şeyı kestirme yoldan dahil olacaktır. Bu heyet, subaşılan tayana konservatuvarmdan udî Sermed anlatır. İhtirası, bütün şuur, edeb, er rafından yapılan tahmin işlerini kon. . Beyin bir gece bile boş duramıyan kukân engellerini yakarak yıldırım gibi trol edecektir. İlk tahmin yekunlan kacağına kadar ne ır.üthiş yol. Ümid, aşk, Sermedden boşanır, hedefe saplanırdı. zalara ve nevilere göre bildirilecektir. iman, tereddüd, tekrar iman. İnkisar. Nasıl ki ilk görüşte Nurana kısaca «öBu tahmin üzerinden yapılacak bcrcsukut, sürünmek. Ve nihayet... Bir teşlümlere kadar benimsin> demişti. Pu landırma da Vekâlete bildirilecektir. rinisani gecesi. sabaha karşı, Mühürdar defa da, boynunu bükerek, dört neş Borclandırma heyeti, alım merkezleri sahilinde nemli bir toprak üzerinde kelimeyle merammı anlattı. ne sevkedilmiyen hububatı muhtarlar. rakı âleminden dönen bir insan bakiyesi, Benden şüphe etme, Müzeyyenle dan teslim alarak köy ambanna devTe. hallac pamuğu gibi atılmış bir ruhun aramda bir şey yok. decektir. Bu ambarlar için bir buçufc döküntüsü. Nuran buna cevab vermedi. Müz?y lira yevmiye ile bekçiler istihdam ediYıldızlar, beni dinlendirin, bana sükunet verin. Geceler benim saadetime yenin yatağmda yatmış, ama Müze>> ene lecektir. sokulmamış. Fakat alt tarafı, bir erkek şenlik yaptınız. Bu defa da felâkeüme aşina çıkm. Bana bir şey söyleyin, bana bir kadının yanında gecelerse bu tekKundura çivisi gülümseyin, beni tesellisiz geri gönder lifsızllkten son mahremiyete kadar oian adım Nuranın nazarında o kadar Şimdiye kadar hiç çivi a!mamış olan kısaydı ki o son mahremıyet ister hâdıs kunduracılara tevzi edilmek üzere Kun. riuracılar Cemi3'etine yeniden çivi verii. • Aşçı Hüseyin Ağa. kolunda bir sepet olsun, ister olmasın, hepsı bir. (Arkası var) miştir. Tevziata hemen ba§lanacaktar. zerzevat komşu bostandan geliyordu. Bir senden, bir benden, dedi. Açık teşekkür Zil zurna olmuştu. İçtim suyunu şu 5 inci topçu alayı sınıf dort saraçbaşı coşkun derenin, kokladım gülunü yedi Selânikli Yusuf Örencığin vefatı dola verenin... şarkısını söy'edi. Meyanına yısile elemimize iştirak edenlerle cena. bir çok yallahlar karışan bu türkü ile ze merasiminde bulunanlara ayrı ayn müzeyyen demek istiyordu ki, sen beteşekkür etmege teessüriimüz mâni ol nim üzerime yar sevdin ama, ben daha duğundan merasimde bulunanlarm cüm. evel senden doya doya hevesimi allesine Örencik ailesi beyanı teşekkür e. mıştım. Nuran artık kendini tutamıyarak ader. Eşi: İkbal Örencik. büyük kardeşi: yağa kalktı, müsaade İstedi. Başı ağrıyordu. Sermedle Müzeyyen «v saNuri Örencik. küçük kardeşi: hibliği kaygusile kendi dırıltılarmı uŞerif Örencik nuttular. Harman yerine dönen sofrayı olduğu gibi bırakarak Nuranı yukarı YENİ ESERLER çıkardılar. Seymenin karyolası mısafıre hazırlanmıştı. Seymen bu gecelik karKöye doğru deşlcrinin yanında yatacaktı. Bütün köy meselelerinden bahseden Nuran pencereyi sürdü. İçkiden. ağve memleketimlzde yegâııe köycülük lamaktan yanan yüzünü temiz rüzgâra mecmuası olan Köye Doğru'nun 50 nci verdi. Bu gece uyumak... Bu kabıl osayısı da kıymetli mündericatla neşro lamıyacaktı, uzun bir zaman pencereye lunrmıştur. yaslanmış kaldı. Müzeyyenle Sermedin Okayucularımıza tavsiye ederiz. o teklifsiz söyleşmeleri, manalı bakışları Nuranda yeni şüpheler uynndırOdise mıştı. Evin içinde ses kesılmesini bckTürk Dili Tetkik Kurumu gramer ledi. İskarpinlerini eline alarak gürülkoibaşısı Ahmed Cevad Emre, meşhur tüsüz aşağı indi. Bahçe üzerindekı seYunan şairi Homerson'un bu meşhur ese dirli odanın yanmda br oda deha varrini güzel şekilde tercüme etmiştl. İlk dı, Müzeyyenin yattığı yer. Mü'eyycn cildi geçenlerde intişar eden kitabın ı. orada yatıyordu. fa^kat Sermed... Evet kinci cildi de son günierde neşir saha Sermed nerede yatacaktı? Nuran sofada durdu. kulak verdi. Aşsına çıkmıştır. Karilenmize haber verır kın karanlık yollan, siz insanı nereve haraxetle tavsiye ederiz. FIRTINASI «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: 38 Yazar: S A F İ Y E lere ve daha nerelere sevketmez siniz? Nuran duydu. Yalnız duyadı. eğ'.ldi. anahtar deliğmden baktı ve... Nuran gördü. Şunu da söylemek lâzımdır: Sermedle Nuran feneryolundaki köşkte barıştıkan gün mahremleşen bir anda Sermed genc kadının adalelerini katılaştıran buhranm sebebini anlamış ve dudaktan dudağa bazı mühim sözler, yeminler fısıldamıştı. «Çocuklarımm başı üzerine yemin ederim ki seni tanıdığım gündenberi....» diye başlıyan bu aşk teminatı Nuranı kandırmış, yaııştırmıştı Nuran demek ikinci defa aldamyordu İlk büyük sukuttan sonra bu inkis..rın vakıa ehemmiyeti yoktu. Fakat y\ra üzerine yara, pek küçük olsa bile. fena işler. Genc kız bir dakika ayakta kaldı. Sanki insanm canını koruyan sevki tabiî Nurana: «Dur lupırdama, yoksa yüreaine inecek» demişti. Baş dönmesi geçtikten sor.ra Nuran derin bir lçini çekti. Bıldi ki gördüğü manzara artık ölünciye kadar gözlerinden silinmiyecektir. Yavaşça alt kata indi. Askıdan mantosunu, şapkasmı aldı. Hantal sokak kapısmın sürşüsünü çekti. Yalnız, kapıyı kaparken ihtiyatı unuttu. Demir kanadın gümbürtüsü gecenin ıssıziığında gürliyerek yuvarlandı. Mühürdar sahilinde ne temiz, berrak bir gece Karanlığa rağmen İstanbulun siloeti seçiliyor. Gökyüzünü benek benek parlnk yıldızlar kaplamış. Siper bir kıyıda mantosuna sıkı sıkı bürünmüş bir genc kız titriyor, ispazmoz geçiriyor. Nuran taşt?n, toprakîan. denizden mcded umuyor. Yıldızlara bakıyor, bir şeyler düşünmeğe. bir şeyler hatır amağa çahşıvor. Sanki tabiatte şifa verecek bir tılsım var da Nuran o tılsırru bulamıyor. Arıyor, arıyor, zihnini, gön EROL