29 Haziran 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

29 Haziran 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r i CUMHURÎYET Tarihten Yaprahlar xm blrıncı Sıvasto f pol muhasarasını canlandıran meşhur bır tlblosu vardır kı bızde mekteb kıtablarma kadar geçen bu guzel resmi ihtımal slz de haürlarsııuz. Buyuk bır donanmanm denizden eavurduğu alev ve gulle yağmuru altlnda muttefık kuvvetlerın Malakof istıhfcâmlarına yaptıklan son hucumu gosteren bu tablo birinci Sıvastopol muhasarasının unutulmaz bir hatırasını pek canlı bır surette tespit etmışür. Tam on %lr ay süren ve ikî taraf içın de pek pahahya mal olan bu savaşı, tarıh geçen asrın en uzun ve en kanlı muhasarası olarak yâdeder. Bazrlan bu uzun muhasaranm mesfHİıyetıni Üçüncu Napolyona yuklemek »Jsterler. Fakat son veslkalara göre mut4efik ordulannı Sıvastopola gonderen Öngılizler olmuştur Onların gayesi askeri 'limanla tersaneyi tahnb ederek Ruslann Karadenizdeki hakmıyetlenne nlhayet vermek ve ihtimal Hınd yolunu mustaki>el tehlıkelerden korumakh. Muharebe* i n ılânından sonra Gelıboluya çıkanlan muttefik ordular oradan Varnaya geçtiler ve bu lımandan dort yuz gemi ile hareket ederek on dort eylulde Sıvastopolun şimahnde bulunan Opatorya mevkıinden karaya çıktılar. O tarıhte muttefıklerln mevcudu 60,000 kışı kadardı. Bu miktar ertesi yıl 177,000 ve muhasaranın aon safhasında 200,000 ere çıkarıldı, Bunun yandan ziyadesi Fran«ız olup İngilizlerln mlktan hiç bir zatnan kırk binl aşmaımşür. Son devirde Serdanekrem Ömer Paşa kumandasında bulunan Turk kuvvetleri ise azamî 25,000 kisiden ibaretti., Muttefikler 19 eylulde Sıvastopola doğru yürüyerek Alma mevkiınde karşılarına çıkan Prens Mençıkof kumandasındaki Rus ordusunu ınağlub ettıler. Fakat onu takıb etmedıklen gibi, asıl hedeflerirfe taerruzda da uzun zaman gecıktıler. Bu sırada Sıvastopol kalesınde yalnız on bir bin kişi bulunuyordu. Kalenin tahkimatı pek mükemmel olmadığından şiddetü bır hücumla zaptı kabıldı. Mudafilerin seyyar Rus ordusu ıle irtıbatlarını terain eden kalenin şımal kısmı o esnada sılâhları pek noksan bir halde bulunan bahrıye askerlerı tarafmdan müdafaa olunmaktayda. Muttefıklerın bu tarafa taarruz ederek kalenin Mençıkof ordusile olan ırtıbatmı kesmesi lâzım gelırken büyuk bir hataya düçerek bugun Rumenlerın bulunduğu cenub kısmına tecavuz ettıler Bu miıddet zarfinda yenı baştan kaleyl tahkım etmek zamanını kazanan Ruslar sur'atle çalışarak yenı yenı ıstıhkâmlar vucude getlrdıler Yeşıltepe ve Malakof tabyalan az zaman||a buyuk bır şohret kazandı. Dığer taraftan kale kumandanı albay Tutleben'ın azım ve inadıle müdafım günden gune yukselen maneviyatı muhasaranm bir sene uzamasında muhlm bir amıl olmuştu. Muttefık kuvvetler bır elden idare olunmadığı gıbı Fransız başkumandanı cur'etkâr SaintAmaudla Ingllızlerın soğukkanlı ve müteenni kumandanı Lord Faglan arasında fena bır, anlaşmamazlık vardı. Eirinciteşrinde donanmanm iştırakile yapılan buyük bombardıman beklenen netıceyi vermedı Her nekadar beş saat zarfında Ruslar uzerme otuz bin gulle atılmışsa da Ruslar bundan pek zarar görmemış, buna mukabil kaleden atıian gulleler donanmayı harb sahasmdan çekılmeğe icbar etmıştı. Ertesi gece, Rusar hasara Uğrıyan Malakof istlhkâmlarını sur'atle tamır etmış ve blr kaç gün sonra tekrar oradan ateşe başlamışlaıdı. Bu sırada Prens Mençıkofun yeni bir taarruza geçmesi Balıklova muharebesme muncer oldu ve Ruslann ıkinci bır mağlubıyetılo neücelendı. Bu savata Ruslara karşı pek cur'etkârane bır hucum yapan İngilız hafıf suvarı lıvası ıki taraflı bır piyade ateşmm arasında kalarak kânulen mahvolmuş ve o zaman bir Fransız generalı «Bu vuksek bir harekettır, fakat muharebe değıldır.» hukmunu vermişti. Bu savası takıb eden «Inkerman» muharebesı de gene ayni tarafın zaferile nihayet bulmuş, fakat Ruslarm da kolay kolay imha pdılemiyeceğim meydana çıkarmış olduğundan muttefikler artık yeni kuvvetler gelene kadar taarruz etmemeğe karar vermıîlerdı Fakat bu sırada tabıahn büyük bır darbesine uğradılar. Bu yıl olduğu gıbi dehsetlı bir kış Rusların imdadma yetıştı. Tarıhte garib bır tesaduf olarak Rusya ne zaman İstılâ olunsa o sene kışm gayet şiddetli olduğu gorulmuştur. Napoljonu Moskova yolunda perisan eden Rus ordularından iiyade kar ve fırtma olmuştu. Geçen sene Almanlar da ayni felâkete uğradı Bırırci Sıv?stopol muhasarasına tesaduf eden 1854 yılının kış mevsımme ıse, müverrıhİPr geçen asrın en buyuk kışı diyorlar. FeTâket evvelâ buyuk bir fırtına ıle basîadı Gemiler karaya vurdu. Rutdbetlı bır soğuk dalgasım, açhk ve rruthış bır kolera sa'gmı takıb etti. İstanbul hastalarla do'.du. SaıntArnaud ve Lord Raglan ayni hastahktan oldülc. Ruslar da harbm yegâne müsebbıbi o'an Çar Nıkolayı kajbetiıler. Insanları değıl, hayvenları bıle mahveden soğuk, İngllız suvari livasmda yalnız 60 beygir bırakmıştı SaintArnaud Parıse: «Elıınızde ne ekmek, ne ayakkabı, ne karavana ne matra kaldı» dı>e yazıyor, Bahnye Nazırı kendlsınden komur istıyen Fransız Amiralına: «Denızcılerin vatan aşkıle ısının!» cevabını veriyordu. Kış Belediye emirlerîne Müttefikler, bir sene kanlı muharebelerden r i a y e t e t m i y e a ı sonra Malakof tabyalarına girmışlerdi şoförlerin karneleri Fransız askerî res tan, Ruslar da mualınacak tazarnr olmakla besamlarından Yvon X"' Yazan: Birinci muhasarası H. Adnan Ciz ŞoSörlere son ihtar! Işin toptan muhasehesi Hep yerine hiç: «Kap Mecmua> cının ılk hata olarak ele aldığı «Bedir» de kendısi «hep» i bırakıp «hiç» e saplandı. Bedırde hep olan gazanın kendı, hiç olan da gazanın sebebiydi. «Av rupa edebıyatı ve bız» de butun ehemmıyetı cengm kendme vererek Bedırı (C: 1, S: 189) şoyle anlatmıştım: c . . . Aziığın çokluk karşısında yapacağı hunerlı bu: tabiye, Rasul uç yuzluk cemaatıne dort cephell bır kale vaziyetı verdırdı. Bu canh kalenin cephelerınde kılıc değıl ok kullamlacak. Mekkelılerın bin yalınkılıcı dort taraftan bu kaleye saldınrken oklar ölum ıshkları çıkararak uçmaktadır. Saldıranlar yarılıyor, saldıranlar şaşırıyor, saldıraniar kırıla dokule yaklaştı. Haydı oklar yerine kılıclar sıyrılsın: Rasulun bır kumandası, ddrt cephe'ı kale şlmdı oynak bir saf halındedlr Allah bwımle, Allah bızimle... Yureklerı dolduran ıman bılekleri çelıkleştırıp kılıcları bılemlş. Baş ıman şefın kendınde. «Uç yuz. un en cılızı «bm« ın en kahramanmdan ustun. Oyleyken bu uç yuz ıçınde kımse şef kadar kahraman ve cesur olmadı. En çok hucum ona yapılıyor, ve en çok doğrıyan onun kıhcı .» Işte Bediri böyle anlatana «Kap Mecmua» cı, okuyucularına bu anlatıştan hiç bır şey çıtlatmıyarak, bu harbın keıvan vurmak yuzunden çıktığını yazdığımdan dolayı, iri harflerle «bu ulvî cıhadı Ismail Habıbin yagma harbı şeklınde gostermesi xeva değıldır» dlye hucum ediyor. Kıtabda bu kervan vurmanın sebeblerı de anlatılmıştı: Medıne zengın bır belde değıl. Muhacırler Ensara yuk olmak istemiyorlar. Arabda gazve zaten mubah. Kureyşıler esasen koyu ıslâm duşmanı. Bu kervanı vurmak iyi bır intıkam olacak. Bunda Bedırı kuçultecek ne var? «Kısası Enbıya. bu sebeblerı sajmağa bıle luzum gormemış. Yani bız Bedır ışınde Cevdet Paşadan bıle daha muslumanca hareket etmışız. «Kap Mecmua» cının dındarlığınclan aferın alacak yerde ustellk bır de hucuma uğramak... Neden? Da\anın esası: Muarrzımız butün yazıiannda i'eri surdugu esas davayı bu Bedır lşınde de apaçık ortaya koyuyor: «Bazı siyer muharrirlerının Kureyş kervanmdan bahseünelerını musteşrıkler ve ırusyonerler buyuk bır bulu? sajarak..», «Musteşrıklerle mısyonerlerin jğfalıne kapılarak İsiâm tarıhının en ulvî cihadını yağma harbı şeklınde gostermek..» Bu iki parçadan birincisile kervan meselesı ınkâr edıîmek isterujor. Halbukı mesele guneş gıbı meydanda. Peygamber Bcdırden once, hıcretın llanci senesı safermde Kureyş kervanını vurmak ıçın altmış kış.le Ebva' seferıne çıkmıştı. Cemazıjelevvelde de Mekkeden Surıyeje gıden Ebusufjan kervanını vurmak ıçın 150 mucahıdle Uşeyre seferını yaptı. Bedır kervanı bu lşlerın uçuncusu oluyor. «Kap Mecmua» o efkar ıle tam bır çıkmaza gırmıştır. Bızım «müsteşriklerle misyonerlerin ıgfahne kapılmamıza» ge.ınce. Haydı bız neyse, Cevdpt Paşa da mı mısyonerlere alet oldu? Geçen yazıda «Kısası Enbıya» dan Bedır gazasım almışüm. Yukarıdakı seferlerl de gene ayni kıtabın 130 uncu sahıfesınden aldım. Bu sefer duştuğunuz çıkmazı uzeruııze kapayan şarkm o son buyuk allâmesıdır. Muhammedin bujukiuğü: Bojle çıkmazlara duşmeğe sebeb ne? Bu, Peygamberımıze toz kondurmamak emehnden ilen geliyorsa hiç de doğru değıl. Muhammed hakıkatler sak'andıkça değıl aydınlandıkça buyuyen buyuklerdendır, kendlsının essız jukseklığıne onun mumini elmıyanlar da inandılar Augustın Fılos'nun «Hakıkaten Şekspırdenberi gelen en buyuk Ingılız» dedığl «Kahramanlar» muelhfı Carljle (Karlayl) pejg?mberhk kahramanı olarak y&lnız Muhammedi aıdığı o cıhan çapındaki eserinde Peygamberimıze hayranlıkla dolu 56 sahıfe ayırır. «Ona hakıkî bır peygamber dıye hurmet edıyorum» dıyor. «Buyuk adam, samimî adam», «hiç kimsenın hatalı goremiyeceğı adam», «karanhklar içmden ışık doğar gıbi doğan adam, dıyor. Bızlm kıtabm 181 den 211 inci sahi İsmail raber bu muddet zar fında mutenaadiyen kaleyi tahkım ettıler. Baharla beraber hucumlar yenıden başladı. Muteredaıd Canrobert istıfa ederek yerine Pelıssier geçtı. Omer Paşa Öpatorya'ya hücum ede Ruslara karşı muvaffakiyetli savaşlar yapıyordu. Baharda Gerson yanmadasile Kerç boğazınm mudafaa'i da ona verıldj. Pelissıer uzun hazırlıklardan sonra nihayet haziranda yenıden kaleyi sıkıştırmağa baş'adı. Yedi haziranda Fransızlar Yeşiltepeyi zaptederek Malakof istihkâmlanna da gırdiler. Fakat Ruslarm hurucu karşısmda ağır zayiat vererek çekilmeğe mecbur kaldılar, Bu haber Parıste buyük bir heyecan yarattı. Hatta bır era Pelıssier'ın azlı bıle duşünüldü. Bununla beraber mahsurlar da fena bir haldeydi. Iki Rus generali maktul dusmuş, Tutleben ağır yaralanmışlardı. Bundan sonra yapılan çok kanlı bır hucumda, muayyen olan işaretm verildığini zanneden bir Fransız generalinin vaktinden evvel taarruz etmesı yuzunden akim kaldı. Belediye Daimî Encümeni tarafmdan taksı ücretlerıne yeniden yuzde 25 zam yapılmış; bu suretle yüzde 75 i bulan zam tatbika başlanmıştı. Belediye dün bu hususta taksı şoforlerine kat'î bir teb ligat yapmıştır. Buna göre, taksi mahaîlerinde duran otomobıllpr taksi saatlerinde serbest ışaretini bulunduracaklardlr. Herhangı bir mahalde içmde mu~teri bulunmadan duran taksi otomobılleri, ayni şekılde hareket edeceklcr ve muracaat eden her müşterıyi kabule mecbur olacaklardır. Bu mecburıyete riayet etmiyen ve fazpara ıshyenlerden birinci dofasında para cezası, ıkinci seferinde plâkalan alınarak on g j n müddetle seferden menolunacaklardır. Dığer taraftan Emniyet altıncı çube mudur'.ucu bu karann yerine petınlmesı İçm sıkı kontrollar yapmağa başlamlştır. Bu sırada büyük bir teşebbü<=e girlşen Mençıkof otuz bin piyade. 7200 suvari ve 226 topla Karasuyu geçerek mütteflklere hucum etti Fakat şiddetli bir mukavemetle karşılandı ve yedl bin kişi zayiat vererek •çekılmeğe mecbur kaldı. Muttefikler yalnız 1700 kişi kaybetmişîerdi ki bunun yarısı Fransız, yarısı da Turk ve İngıllzdl. Artık bu zaferden istifade etmek ve bu kanlı boğuşmıya bir nihayet vermek lâzradı. Yenıden şiddetli bir bombardıman başladı Eylulun beşinde başlayıp sekizine kadar devam eden bu ateşe General Gorçakof «cehennem ateşi» ismini vermişti. İki taraf da dehşetll Iâğımlar atıyor, korkune infılâklar kalenin henüz düşmemiş kısımlarmda bulunan askerleri dehşet içinde bırakıyordu. Malakof tabyasmdakl son boğuşma pek kanlı olarak altı saatten ziyade sürdü. Nihayet General Gorçakof, Malakofu düşroan elinde görerek şimsl kısmmdaki müdafılere ric'at emrlni verdi. Bu tabyanm düştüŞü sekiz eylulde muhasaranın bir seneyi bulmasına ancak iki hafta k^lmıştı. Sıvastopol müdafileri son dakıkaya kadar mümkün olan her şeyl yapmış buna mukabil Rus ordusu jüksek kumanda heyetınin çok fena sevk ve idaresi yüzünden bir sene zarıfhda hiç bir muvaffakıyet göstererıemişti. Kırım harbı zannedersem en ziyade İtalyanların işine yeradı, Zira, pek zeki bir dıplomat olan Cavour, Kınma on beş bin Sardunya askeri göndermiş buna mukabil İmparator Napolyondan İtalyan bırliğuü koparnrştı. Mütehassıs veznedar yetiştirmek için Cumhurıyet Merkez Bankası, ihtısas sahıbi veznedar yetiştirmek uzere, bır kurs açtnağa karar vermiştır. Kursa ahnacaklar İçin 22 temmuzda Ankara, İstanbul, İzmır ve Mersınde bır müsabaka imtihanı açılacaktır. İnıtıhana, orta okullardan pek iyi derece ile çıkan ve yaşı 30 dan fazla olmıyanlar ahnacaktır. Kazanatüar. bir müddet Merkez Bankasında çahşmayı taahhüd edecekler; mecburl hızmet müddetlerinl ikmal ettıkten sonra istpdikleri muesseselere seçebileceklerdir. Sucular kendi bildiklerini okuyorlar Sucular memba sulanna, gene kendilıklerinden zam yapmışlardır. Bu arada birinci kalıte evkaf sularının damacanası 80, ıkinci kalıtedeki suların damacanası ise 50 kuruşa çıkarılmıştır Esasen son günlerde sucularda her memba suyunu bulmak kabil olmadığı gıbi fıatlar da sucudan sucuya değışmektedir. D»ğer taraftan bazı sem'lorde memba suyu diye alman sularm adi su olduğu hakkmda şlkâyetler yapıîmaktadır. Buz buhranı devam ediyor Şehrin her tarafında buz sıkıntısı devam ettnektedır Buz naklijesl 50 para üzer^nden bngun ihale edılecektır. Şajed bu fıat uzermden de talıb çıkmszsa, Belediye kendı vasıtalan Ue nakil Işini temin edecektir. Bu suretle buz işının yoluna gıreceği ümıd edılmektedir. Hasan Adnan GİZ Denizlerde durum (Baştarafı 1 inci sahifedc) törile, daldığı zaman bir elektrik motdrıle hareket edıyorlardı. Birinci motor ayni zamanda, elektrik motörünü çalıştıran akümülâtörleri doldunıyordu. Bu iki motör, kurşundan yapılmış olan akümulâtörlerle beraber denizaltı gemıs: için çok ağır bir yük teşkil ediyor, bu yuzden gemi ancak muayyen bır miktarda mahrukat ve mühımmat alabüıyor, mahdud bır mesafe dahılınde sefer yapılabıflyordu. Sonra akumulâtörler daiml bir tfchlike kaynağı İdi. Şımdi, Amerıka sulannda faallyet gösteren Alman demzaltılannda akümülâtorlerle elektrik motorü kaldınlmıştır Hepsinin vazıfesını bir tek Dızel motöru gormektedır. Bu suretle bir denizaltıda makıne aksamınm ağırlıgı %50 tutarken, yeni gemılerde bu sıklet 70İ6 6 ya kadar indırılmış, ve denızaltılara, eskısıne nispetle, iki mıshnden fazla mayı mahruk, mühımmat ve erzak kovmak imkâm bulunmuştur Gemılerin hareke' sahası da bittabi o nispette genışlemiş 15 20000 milhk seferler yapabilmeleri temin edilmiş oluyor. Bu bahsi ayn bır yazımızda tetkik edeceğiz. tekrar Deniz telsizcileri biriktirme sandığı kuruluyor Deniz telsiz telgrafçılan bir bırıktirme sandığı kurmağa karar vermışler ve 1 bu toplantı yapmışlardır. Toplantıda sandığın teşkili ve aza olacaklara ne şekılde yardım ve faydalar temin edıleceğı goruşülerek bu hususta bir nızamname tespit edümıştır. Yaralanan çocuklar Beyoğlunda Kurtuluşta Barutlıane caddesmde 52 sajılı bmada kapıcı Abdurrahmanın üç buçuk yaşındakı kızı Ayga, uçuncü kattan sokağa duşerek yaralanmış ve Şışlı Etfal hastaneSine yatınlmıştır. »Fatıhte Karagümrükte Dervişali mahalles nde An sokağmda 2 sayılı e\de oturan Ca\ıdın oğlu on yasmda Ercümend, tramvay caddesınde 828 sayılı elektrık dıreğine tırmanmış, tele dokunarak, çarpma ıle yere yu\ »rlanmış'tır Yaralı ve baygın halde, Şışlı Zukur hastanesine kaldırılmıştır. Necdet ismınde yedı yaşında bir çocuk da, Çemberlıtaşta tram\aya asılmtş, ayağı kaymıştır. Yere dujerek alnmdan yaralanmıştır. /^•enc şair Turan Pekozan son yazdığı ^•şıri çok beğenmıştı. Vezin bir kere çok orıımal olmuştu. Sade satırlar değıl, butun manzumeyi teşkil eden kehmelerden bır fanesı bıle ne aruz3, ne de parmak hesabma uygun değıldı. Heîe o kokmuş kafıye an anesmden çok sukur tamamıle kurtulmuştu. Mısraların sonunda bırbırıne ben2ajen tek ahen* yoktu. Mev zu, ne romantık, re lır k, ne futurıst, ne de empresvonıst idı. Hepsınden bırer parça kanstırılmış, tepeden tırnağa kadar bobstıl bır şey K a n bmlerce defa bıle okusa hıç" bır mana çıkaromıjacak, en sonunda bıtkın, harab, derın bır hayret ıçme duşecek: ehtablı gecelerle beraber, \lmanya uzerine bin uçaklık Ingıliz hava hucumlan da tekrar başladı. Harbe kanşmamak kiyasetini göstersürüyor.» miş olan mes'ud jurdumuzda bejaz geKitab meydanda, celer, nekadar safah olu\orsa, muharib namaz bahsi 204 memlekctlcr için de bin kat cefah olduüncu sahıfede g«çer ğuna şuphe joktur. Halimize şükur ve dediğimız gıbı de\ Ietin siyasetini idare edenlere tesekTe bunun Kaetanodan ku r ettikten sonra Almanjaya yapılan almdığı sahife altında iki hamış notıie son akına gelclim. gosterüır. Ve mecmuacı ise «hiç bır İngilizler, binden fazla nçakla yapükfeje kadar «Muhammedin islamlığı» mehaz gostermıyor> der. O bojledır, lan bu hucumda mutad durustluklerile bahilııde, hem en çok garb âiımlerıne fakat böyle demetaın adına ne denır? 52 uçak kaybetüklerini itıraf ettiler; Kufur yajlımı: ıstırad ederek, anlatmak ıstedığı hedef halbuki Almanlar, once yalnız 32, sonra «Kap Mecmua» cının üçüncu ya 47 Ingıliz uçağı duşürduklerini iddia etşuydu: Lamartıne'ın «Allahtan kuçuk, ınsandan buyuk adam» dedıgı Muham zıdan itıbaren tonu ve perdesi gıttıkçe mişlerdi. Almanlara gore Bremene yamed, yalnız musluman olaniarın imanı kabaran küfurleri ve hakaretlen artık pılan hucuma, yalnız 200 uçak iştirak etkarşısında degıl, musbet ılmln kar,ısuı namaz bahsinde son dereceyı buluyor: lniş olduğu için, İngiUz hava kuvvetlerica da, sızın tabuınızce musteşrlk^er ve «Onun her vadide nlu orta dolaşmağa, nin ka\bı vuzde 25 tir. Uğradıklan zamısjonerlerm kılı kırk yararak japük aklına eseni, heva ve hevesıne uyanı yiatın 52 olduğunu soylemekten çekinlan butun ıncelemelere rağmen; ne gelişıgüzel ileri surmeğe alışık bir ılim kcıvan vurması, ne Ajşenın gerdanhğı, yoksulu... . . . Bu hal kafa esaretınm miyen Ingilizler, neden hucuma iştirak ne Zeydın karısı, ne şu, ne bu, gene hıç en tehlıkelı örneğıdır ve en korkune e eden uçakların sayısmda 800 luk bir j a bır yerınden bır kırmık kopmaksızjn, saret bu kafa esaretıdir Bılmediğı ve lan so\ lesinler? Almanlara gore, zaid ta>erjuzunun başı goklere karışmış nur anlamadığı bahisler üzerinde soz sdyle rafmdan bu büjuk İngiliz mubalâğası, 'dan bır abıdesl halınde yuksehp duru mek ve mutalea yürutmek gibi iUm a kayıbların nispetini azaltmak için japıdamlarmın değıl ancak ruh hastalan lıjormuş. İngilizlere gore de, nakıs tavor ve juksellp duracak, nın cıir'et edebılecekleri... Bılmediğı rafmdan bujuk Alman mubaUğası da, Kıble meselcsi: KıUbın «Muhammed ve Museviler» bahislere karıştığı ve kalemine bır ser Alman milletinin maneviyatmı kırmamak için ihtijar edilijormuş. bahsınde Yahudılerın ıslâmlığa karşı seri rolü oynattığı içın...» İyi ama ilk jazınızda beni okuyucuduşman vazıvetı almaları uzerıne ıslâmFakat, mesele hucumu yapan nçaklalıgm da Yahudılere karşı ıstıkametını larınıza nasıl anlatmıştınız: «Ismail Ha rın sajısmdan ziyade, hucumun şıddedeglştırerek kıblenın Kudusten Mekke bıb asıl islâmıyeü araştıran, islâmiye tinde ve tesirindedir ki Alman harb j e çevrlldıgı anlatılır. Yahudıler, ıs tin hakıkî çehresini gormek ve göster tebliği, bunu resmî bir dılle soylenebilelâmların AUahı demek hata yapmış da mek istıyen, islâmıyetın hakikî aydın cek kadar, itiraf etmcktedir. hdtasını tashıh ediyor dıye, bu kıble hğına kavuşan bir muharrırdir. İsGidip gelme 1900 kilometre mesafe degışmesım alaya ahyorlar. «Islâmlığın mail Habıb mumtaz bır mutefekkir ve katetmiş o'.an ingiliz filolan Alınanjanın ıstıkamet degıştırmesı» tabırme sapla yorulmaz bu: mutetebbıdır ve onun habatı şimal kıyılanndaki mevkilerden bir narak ateşler puskuıen «Kap Mecmu kikati arayıp bulmak ıçın sarfetüğı eçoğuna ve biihassa Bremcn'e hücum eta» cı o kadar hıddetlenmlş olacak kı mek bu ıyı neticeyi vermiştır., okuma sekınetım blle kajbederek YaBöyle methetüğıniz adama «ılim yok mişlcrdir. Bremen Almanvanın Hamhudılere aıd o sozlerı bana etfedı>or. sulu», «kafa esırj», «ruh hastası», «ser burgdan sonra ikinci bu.\uk limanıdır; (Hele Ismail Habıbin «Allahın kıble seri kalem» dıye kufurler savururken nüfusu 350 binden fazladır Bu liman ve degı^tırmesı, kendısmın hata yapıp ha en hazin bir tezada duşerek hiç olmaz etrafı Almanyanın en onemli sanayi tasım tashıh etmesı gıbı bır mana ta sa kendi kendlnızi tekzjb ettığınızi öl bolgelerinden biridir. Deşinag denılen bujuk ve meşhur gemi tezgâhlan Breşımaktadır» demesı bır ınsanuı bılme sun duşunmediniz mı? mendedir. Alman donanmasmdan 10,000 dıgı mevzulara karışmasmın...) Tezadın sebebi: Ayni şeye o kadar beyaz ve o kadar tonluk' Seydlitz ve sabık Lützow ağır Yahu kıtabm 202 ncı sahıfesinin bisiyah demek ıçın mecmuacının hafızası kruvazorlerile ismi bilinmiyen 7000 tonrincı fıkrasında «dedıkodular bıtmiyor, Yahudıler burada lslâmhğın dınen ko çatlamadığma gore bu tezadın sebebi luk yeni hafif kruvazorlerden biri buralay tevıl edılmez zayıf bır hâdısesuu ne ola? Bız bu tezadın ruhi sebebiru da yapılmıştır Yeni Alman muhriblerinele geçırerek ışı, alayh bır hava ıçınde şunda goruyoruz: Uk yazıyı bızım ıs dcn 12 tanesile büjük dcnizaltılanndan lnceley.p duruyorlar» dendıkten sonra lâm medenıyetı bahsını topyekun oku bir çoğu da gene Desinag tersanelerindea jukarıdakı cumle gelıyor. Fıkradaki duktan sonra yazdılar. O bahsi topye çıkmıştır. Bremen'de uçak fabrikalan «Yahuaıler» kelimesınden belli zayıf kun okuyanlar, hatta muteassıb bıle da vardır. noktajı ele gcçırenler cnlar; «a'ayh bır olsalar, gene mecmuacının ılk yazıda İngilizler Bremen'e geçen mehtabda hava içinde» denılıyor, bu havayı ya japtığı gıbı, musbet'bir kanaate varır da binlik bir hucum japnıışlardı. Maklatanlar onlar; «ıncelejıp duruyorlar» lar. Çunku ıslâmlık bahslnı ne mak sadlannın sayılan artan Alman denizaldenıjor; demek kı Allah hata yapmış sadla yazdığımı kıtabdaki mukaddeme tılarını, daha doğmadan, analarile bedıje mcellyenler onlar. Ah hıddet, o nın 8 ınci sehıfesinde şoyle anlatmış raber boğmak olduğu anlaşılıjor. kuduğunu bıle butbutun tersıne çe\ı tım «Islâmlık bızıra yalnız dmımız deAlmanlar Fransız kıyılanndaki denizğıl butun bır kulturumuzdu. Mılletler reeek kadar ınsanın gozunu kararür. altı uslerinde, bu gemileri bombalara medenıyetlerıle oğunurler. Islâm medeAkide ve tarilı: karşı korumak için, bu>uk beton sığıBız kıtabda Yahudi düşmanlığmı an nlyetınln de be«erıyetm bujuk fıkır hanaklar yapmışlardır ki bunlann resimlatırken şojle demışız: «Yahudıler Mu reketi içinde kendıne mahsus şereflı ve yuksek bır mevkiı vardır. Turk gencinı lerini Cumhurivct'te gormüşsünuzdür. hammedi değıl, eskıden gclen hak peygamberlerı de tanımadılar. Kımisıne ya mılletmin şerefınden haberdar etmek Ayni korunma tertiblerini, tezgâh ve • lancı dedıler, kımisuiı de Isaya yap ıse ona yapılacak haynn en şerefhsi fabrikalarda da yapmı? olmalan tabiî ise tıklan gibı, oldurduler » Vay sen mısın olur.» Fakat topyekun okuduktan sonra îşin de. geniş sahalar kaplıyan büvıik tcrsa> Isayı oldurten 7 Bu, hırıstıyan akıdesı teferruatına gırdıklerı zaman... Işte o ncleri, butun kızaklan, fabrikalan ve ımış. Islâm akıdesır.ce Isa salbedllmedı. Allah, Isanın yerine çarmıha ona ben zaman «dinm ıstıkamet değıtşırmesı», afoljelerile birlikte, befon sığınaklann zer bırını kojdu ve Isayı dorcuncu kat «Isaya yaptıklan gıbı», «Muhammed ıs altına gizlemek veya yerin dibine sokgoğe çektı Ben ıki vırgul arasında «I lâmhğınm elâstıkiyetı» cmslnden tabır mak mumkun değildir. Onun için, ikasaya j aphk'arı gıbı» kaydını koymakla ler uzerınde akıdeleri, nasırlarma ba metgâhlar ve umumî binalar gibi, bunhırıstıyan akıdeblne ıştırak edıyormu sılmış gıbı, ofkeyle şahlanıyor. Topyekun lann da az çok hasara uğradıklanm şum. Yani onun Allahın oğlu o'duğjna, okuyuşta umumî havanm musbet tesırı, kabul etmek lazımdır. Nitekim, Almanyanı .. Haydı, haydı, söylıyemıyorlar a teferruata geçınce de akidelerın feve lar, İngiliz tersanelerine hücum ettikleri ma, nerdeyse benı islâm akıdesmı yı ranı. Bu feveraru onlıjecek bur çare zaman, bunlan ağır hasarlara uğrattıkkıp islâmları huistıyan akıdesıne suruk yok mu? lafını iddia ediyorlar. Alman açaklarmıa lemekle itham edecekler Efcndıler, ne Islâmlığın mehabeti: îslâm akidesı, ne hıristıyan akıdesı, «Kap Mecmua» cıdaki o gürültülü Ingilterede yaptıklan tahribatın benze«Avrupa edebıjatı ve bız» bır akıde kı feveranlar ıslâmlığı sadece «akide ve rini İngiliz uçaklan Almanyada neden tabı dcjıl. Akıde ve ıman gayrimes'ul kitab» cephesüe gormesınden ileri ge yapmasınlar? İngiliz pilotlannın da cürd.ur, munakaşa edılemez. Geçlyorum. lıyor. İslâmhğı yalnız o cepheden goretle ve fedakârane hücum ettikleri 52 mek onu mucerredleştirmektir. Bız ise Namaz ve bulıtan: uçağın düşmüş olraasından anlaşılıyor. Kıtabda kıble, oruc, namaz gibi me islâmlıgı, akide ve kıtabden başka, asıl ha Mehtablı geceler müddetince bu bfiyatla müşahhaslaşmış olarak goruyoruzsclelere temas edılmesı hep «MuhamButun tarıh boyunca islâmlığın Turk cumlann devammı beklemek lânmdır. med ıslâmhğının elâstıkiyetı» bahsini ajdmlalmr.k ıçmdi. Işte bır ıki cjmle: mılletıne verdiği ruhla Turk milletimn IngiUzlerin Libya mağlubiyetinin fena «Bır tarafta serbesthk istiyen Arab ru o ruha verdiği bunyevi v«rlığm kar tesirlerini hafifletmek için de, büyük hlle, dısıplın istıyen Omerın fırkası, şılıklı yuğruluşu içinde, Malazgirdden hava akınlanna devam edecekleri tahMuhammedin dehası bu ıkı ıhtıyacı ha Dumlupmara kadar şerefli şereflı cenkrıkulâde bır ahenkle tehf etti. Her leri; Farabî, Elbirunî, İbnisina gibı min olunabilir. ıhüyaca, her meseleje, her hâdlseye yaratıcı dehaları; Fuzuhden Nedırne, gore dıne ıstıkamet vermesı Muhammed Neflden Şeyh Galıbe kadar şıirin olısiâmlığını bu hal daıma elâsükî blr ma mez ışıklarını fışkırtan şaırleri; kubhıyette, daıma muhafazakârlıktan uzak, belerimiz, minarelerimiz; mevludlarımız, bestelerımiz; hulâsa kafamızm nuru da.ma lıberal bulundurdu > jureğlmizın yiğıtllğı, ka'bimizın heyeIşte namazdakı beş vaktin kat'î olNüshasi S knnısrur madığı, aptestın bıle yahıız cuma na canile besliye beslıye yükselttığimiz; aTurkıve Harte mazlarında almdığı gıbi noktaları Ka sırların ezelinden ebedın asırlarına doğicin tcin ru silsile sılsıle uzayıp gıden o heyetanodan nak'en ve bu naklı 204 uncu Senelik 1400 Kr. 2700 K» % sahıfede ıkı hamiş noüle açıkça goste betîi varhk. Altı avlık 750 » 1450 > Bu heybetin karşısında en azılı mlsrerek kaydetmiştım. Oyleyken «Kap Üc avlık 400 » 800 • Macmua» cı alenî bır buhtan halınde, yonerin hezeyanı bile Himalayaya karşı Bü avuk 150 > Yokrur. 33 uncu nushanın, 1 inci sahıfesinin, 3 |,bır sıvrismek vızılüsıdır. İslâmlığın heyuncu sutununda aynen şoyle dıyor: «Is betine bu gozle bakıyor musunuz? Amail Habıb bu sozleri soylerken hiç bır ramızda mesele yok. Bafcmıyor musuÜazetemi7e eönderHeD evrak ve rmzılaı mehaz gostermıyor, ve bu mutaleaları nuz' Başka ışlerım var, Allaha ısmarnesrcdilsın edılmesın tade edilmeı ve lsmail HABIB kendı tetebbuunun mahsulu olarak ileri /ivaınHan mes'ulivet kabui olunmaz. zihniyet Yazan: *"** 29 Hazîran 1942 IHEM NALINA MIHINA cefası Mehtabm Habih 3 ı CUMHURIYET Abone şeraiti Dikkat = KUçUk t Berline göre (Baş tarafı 1 Inel sahifede) J=gal vazifesini karşılıyacak silâhlar olacağmı soylüyorlar. İmha edlen 8 ınci 1 ordu, 9 uncu ve 10 uncu orduara ni betle muharebe hattında çarpışmağa elverişli şekılde hazırlanmış, İyi teçhiz edıhniş ve muharebe maj'danla'inda savaşmış askerlerden murekkebdir 9 urcu ve 10 uncu ordulann muharebe kudreti hiç blr veçhile 8 inci ordunun<cı ile mukayese edılemez. Mersa Matruhta şimdi başlıyan muharebe bu ordulann haklkî savaş kudretıni ıreydana çıkaracakhr Berlin askerî mahfılleri, Mersa Matruhun müstahkem bir mevki olauğunu soylüyor. Burası kuvvetli ve buyuk bir müstahkem mevki deirlse de arazi şartları maharetli bir müdafaacı için elverışsiz değildir. Şimdi, mesp'» yarışın ıki muhasımdan han^isi tarafmdan kazanılacağmı oğrenmeğe inhiaar ediypor. 1942 de bir şair.. lîye Nurl Refik IFRANSA FACİÂSI | ate uzun uzun baktı. Galıba erken gel Oradan Mısır hududuna kaç kılomiştı. Etraf tenha ıdı Ortahkta jaz» metrelık mesafe var? faahjetının başlamış olduğuna daır he Şımdı olçer, mıkyasa göre hesab enuz kuvvetli bır delıl gorunmuyordu. der, buluruz. Fakat her haide merammı anlatacak bır Dört baş, masaya daha ziyade eğildı kımse bulmamasma ımkân yoktu. O Mesafe cetvelle olçuldu Kâğıdlarm uzep nunla başbaşa dort beş dakıka kalabıls rme rakamlar dokuldu. Bır munakaşa, kun olduğunu kısaca anlatacak, şurmı, bır kavga, bır gürultü.. Bahıs, oradan kendisine mahsus coşkunlukla okuyacak, sark cephesıne, oradan Uzakşarka, oratabıl bır defada esermın ozlu kıymetı dan da Amerıkaya ıntıkal ettL Bu ne dahiyane bır eser! takdır edilemıyecek, yuksek hayallerınŞair, kapınm önünde put gıbi dikilDıyerek parmağı ağzında kaîacaktı. dcn bir mana çıkarılamıyacaktı. Onun Sade Turiıyede değıl, tercume edıle ıçın hıç şuphe yok, bır kaç kere tekrar mış, hıç sesını çıkarmadan sonsuz bir bıldiğı takdırde butun cıhanda muthıs edecekti. Enınde, sonunda basılmak içm sabır ve tevekkul ıçınde bu hararetli kobır gurultu koparacak olan boyle bır memnuniyetle kabul edüeceğıne kanıdı nuşmanın bitmesinı beklıyordu. Şair, yavaş yavaş ümıdıni kesmeğe .şnnn yalnız beş on bin okuvucuya sahıb Gozlennde ıtım"d ve cesaret kıvılcımalelâde bir mecmuada çıkmasına gonlu lan, dudaklannda geniş bır tcbessum, başladı. Ceketının sağ cebınden satrançlı razı olmadı. Onun en buyuk bır gun odalardan bırinin aralık duran kapısın t ı r mendıl çıkanp şakaklanndan aşağıya sızan ter tanelerıni sıldi. Mahcub ve delık gazetede nesredılmosını, kısa bır dan başını ıçeriye uzatarak: mahzun gerı çekıldi. Ayaklannın uçlazaman içinde butun millet tarafmdan Merhaba beyler! dedl. rma basaraktan koridorda ıleriedi. Bır okunmasım istemekte elbett« hakhydı Odada dört kişi olduğu halde hiç kim başka odanın yan açık kapısı onunde İdarehanenin merdıvenlerıni ç'karken YENİ ÇIKTI oldukça derm bır heyecan içmdeydı se selâmına mukabele etmemıştı. Çunku durdu. Karşılıklı masalarda oturmuş iki Kalbi kuvvetle çarpıyordu Buna rağmen o dort kısi buyük bir masanın üzerine yaşhca zat yuksek sesle birbırlerile yâjuzunü nes'e çızgılerıle süslemeğe, ha yayılmış koca bir haritanın başma top renlık edıjorlardı. hne, tavrma nazık bir eda vermeğe ça lanmışlar, gurultulu bır munakaşaya Andre Maurois Şair, kaslannı çattı, yüzünü buruşturlısıyordıı Günün en enteresan kitabı 75 Kr du Gen geri attığı tereddudlü ve yeıslı N e ş r e d e n : • Sofaya vardığı zaman darlaşan nefe İste yahu, Tobruk buradı Ebu A adımlarla odadan çıktı Koridorda ne TT\rVTRSİTE KİTABEVT İstanbul | sinln bıraz intız^ma girmesi için iki sa mud"un ymında. Sen, halbuki nerelerde yapacağını bılmez bır halde sağma sonlye olduğu yerde durdu. Duvardaki sa anyorsunfc luna aük alık bakınırken kerli ferü bir zatın kendisine doğru gehnekte olduğunu gordu. Oh Nihayet, ışı olmuştu Bu, yazı ışlerı muduru ıdı. Basın Bırhğı kongresmde bir kaç kere gorüşmüşlerdı ama, bu loş ve dar yerde onu bırden hatırlıyacağı şuphelıydi. Kenara çekılıp yol verdı Dortlerin bulunduğu odaya girince arkasından takib etti. Yazı işlerı muduru şaokasını, bastonunu, portmantoya astıktan sonra: Merhaba arkadaşlar! Dedı. Masasının başma geçtl ötekiler hâlâ h a n t a uzennde munakaşa edıyorlardı. Yazı işlen müdüru: Ajansın ikinci servısi hâlâ gelmemış galıba? diye mırıldandı Çekmecelerden buuıl çekıp kocaman bir tomar kâğıd çıkardı. Önune, sağma, soluna yaydığı musveddeleri okumaya koyuldu Şaır, biraz evvelkl vazıyetlennden çok daha umidli bır durumda ayakta beklıyordu. Hatta sağ elıni sol iç cebıne atıp şnrini itina ile yazdığı, kıt'alarm arasına kırmızı mürekkeble yıldızlar yaptığı kâğıdı da çıkarmıştı. Yazı ışlerı muduru bir aralık başını kaldırdı. Rahatsız bır vuz ve tatsız nszarlarla karşısmda mahzun ve melul beklıyen ziyaretçiye baktı: Bir emriniz ml varî Dıye sordu. Turan Pekozan hemen yaklaşıp kâğıdı uzatü: İstağfıruüah, dedi, btr ?ilr takdım etmek istiyorum da, Yazı işleri müduninün yüzü büsbfltOn buruştu. Bakışlan acılaştı: Ne buyurdunuz, şiır m i ' dedi, halimızi goruyorsunuz Clhandakı kanşıklık arttıkça gazetelerirf izln sahifeleri azaldı. Cepheler genışledıkçe yerımız daraldı Gun oluvor'kı, sekız gazetelik yazmın arasından üç sahıfelıi havadj seçıp koymak mecbunyetinde kalıyoruz. Gerısını burada arkadaşlar, kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz. Tanklar çölleri aşar, uçaklar kıfadan kıt'aya hücum eder, kâınat bırbirıni boğazlarken siıre kun kulak asar, a dostum Herkes haftada bır memleket fethedümesine, gunde yüz binlerce esir almmasına o kadar alıştı kı, cephelerdekı son hummalı faalıyetlen bıle bir durgtınluk sayıyor. Hım Surm tam sırası. Dünyayı yerinden ovnatacak, butun irsanlan saşkmlığa uğratacak sansasyonel bir havadisin var mı üstad, sen ondan haber ver. Yok=a şıir. Hım şıır!. Şairin beh bukuidü Yuzü sarardı. Gozlen karardı. Bacakları sallana* sallana kapıya doğru vurudu Korıdora çıktığı zaman yazı işleri müduninün taklidi I: ni yapmağa calı ^ıak mırOdnnıvordu" Hım şiir' Sur ya Gazetene bas da bak Asıl o zaman'durya nasıl jennden oynar, insanlar nasıl şaşkınlığa uğrar, o zaman görürsün!

Bu sayıdan diğer sayfalar: