18 Ocak 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Ocak 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET Ikîncfkâmm ' Şunları boyalana oğlum! Lostracı salonunda bir hayli kimse yip düşünıneden EÖyliyen bir kuş millî ayaklarının kirini olmasın, istemem. Leylek millidir. Heaı temizliyen lostraenikunu millî kuştur. Nasreddin Hoca cılara mukadderatgerçı merkumun becak ve gagasını kclannı teslim etmiş'1 strek: ler, tevekkülle Hahi Şımdi kusa benzedin! demışliyorlar. tir ama haksızhk etmiştir. Leylek bu Medeniyet ilerledikçe ellerin kirini tekadar uzun bacaklı olmazsa içinde gezmizliyecek salonların açüması da akla diği çamurlar üzerinde sıçrar. inülAyim geliyor. Güvercin beynetmilel bir kuştur. Her Önce kunduramı basamağa iyice yertarafta bu'.unur. Karga da öyle. leştirdikten sonra kırık bir kaşık sapile Kuşiann içinde akülısı var mıdır? aldıfı boyayı lâstik süngere sıvayan bo(Lafonten) in aksi iddialarına rağyacı, hafii hafif ve bir dilber yanağma ollık sürer gibi zevkle kunduramı bo men karga kuşların en zekisidir. Kumru yadı. Arkasından cilâ sürdü ve taban melânkoliktir. Bülbül âşık, upinoz geucufla bir fiske vurarak ötekini istedi. vezedir. Biri bana sordu: Ona da ayni tuvaleti yaptıktan sonra fırça vurmıya başladı. Hayli güç bir Kuş oisan ne olmayı istardin? Kanarye, dedim. Bpor. Kollar rakkasvarî gidip geliyor, 100 Neden? diye sordu. ile 120 arasında fırça vurduktan sonra Kafese girmeğe alıstrm da!. kundurama tükürdü. Ben iğrendim. Cevabını verdirn. Ben de sordum: Ayol neye tükürüyorsun? Ya sen? Bayun, tükürük parlatır. Bakınız! Kaz! cevabım verdi ve ilâve etti: dedi ve bir iki fırçadan ve gıcırdatarak Düşünme yok, tasa yok, yer içer, çektiği bez cilâsından sonra kunduram yağlanırdım! gerçekten ayna gibi oldu. Bilâihtiyar utanmazların yüzlerlndeDitj metelesi ki parlayışı düşündüm: Acaba tüKürük Diş hakkında rascilân nu? diye.. lcidığım en güzel Dalgınlık değil fikra şudur: Şu günlerde dalTakma dişini baş gınlık artü. Hepiucundaki bardağa mizd« bir düşünce koyup öyİ3 uyuyan var. Halbukd 1000 in bir erkek yatakta yansı 500 olmakta iştahlanıp karısma: berdevamdır. Ne ar Şeker im! Şu tar, ne eksilir! Ne bardaktan dişleri düşüntiyoruz? Hayrni ver de, seni bir ısırayım! demiş. di düşündük, ne Biraz üstü açık ama çok hoştur. yapıyoruz? Bana D;kkat ettiniz mi, takma diş çıkah diş öylt geliyor ki tatbikatsız düşünce bir güzelliği diye bir şey kalmadı. Çirkln nevi «kü israfıdır. Taraftar değİJİm. yok ki güıelini ayud «d«Jİim! Londrad* Ama elde değil. ikcn herkcsin pek güzel dişleri olduğu Muharebe tahminleri ve harb kritlk gözüme çarpmıştı. Halbuki İngüizlerin leri yapan bir dostuma rastladım. Bu rfiçleri bozuk olmakla maruf olduklarmı run buruna geldik; tanımadı. Belki dal bilirdim, Gerçi işi bozuk olrr.aktan ise digınlık; belki değil muhakkak. Dayana şi bozuk olmak yeğdir. Meğer ada'ı dostmadım. Şapkamı çıkardım. Selâ.imnı al larımız ona da çare bulmuşlar. Sordum: dıktan sonra farkına vardı: Hepsi takmadır, dediler. Yedisinden Kusura bakmayın! Dalgınlık, dedi. yetmişine kadar. Ben de: İnsanların evveli üç türlü dişi vardı: Hayır, uzaklan görmiye alışmış Süt dişi, tam diş, peynir dişi. gözleriniz yakını göremiyor, diye takılŞimdi buna bir dördüncüsü ilâve edildırn. di: Takma diş. Ve en az ağrıyan, en geç Lâtife bir yana, çoğumuz uzaklara çürüyeni de bunlar. bakmaktan, yakırumızı göremiyoruz; Diş mücadele ve kuvvet ifade eder. gökte yıldız anyan müneccimin önün Dişli adam, deriz. Ne demektir bideki kuyuyu görmedişi gibi. liısiniz. Kuşlarımız Ona diş geçiremezsin! demekle de Bizim de kuşlane anlatmak istediğimiz meydandadır. rımız var. Bunlara Hatta azgın adamlara: ır.illî kuşlanmız di Azıli! derler. Yani azı dişleri var, yebiliriz. Neden milfazla ısırır manasına gelir. lî kuşlarımız olmaDiş lâfı eaerken hatırlayıverdim: tra? Millî ananeleriBir koordinasyon kararı, memleketteki mize. millî türkülebilumum buzağı, dana, tosun, düve, rirnize ve millî mainek, boğa, öküz ve mandaları on yaşma sallarımıza giren her kadar kesilmekten kurtardı. Şimii kat u ş bir millî kuştur. Lâkin, meselâ: Pengoen denilen ba sablarda «ördüğünüz sığır eüeri mutladik kutub kuşu tamamen gayrinr.llî biı ka yaşlı «ığırların eüdir. Lâkin açıkgczkuştur. Kartal, bir çok yabancı devlet ler buna da çare bulmuşlar. Gazetelere ler armalarına konmuş olmasına rağmen göre hayvpnlann dişlerini söküyorlargene millidir. mış. Ne güç şey! Öküz olmak ve mutkka Buna mukabil. papağan millî bir kuş kesiımek için dişleri sökülmek. dcğildir. Hem böyle işittiğini ezberleB. FELEK IHEM $ehir= Fikirler Neden jşarlar? Dalgınfak değil haberleri Suç ve cinayetlerin Kustarımız Diş meselesi Nahkum olan tnuhtekirler özüne doğru Neden i.parlar? NALINA MIHINA] Kuzu kesilmesini yasak edelim . Yazan : \Eurhan Felek /•7 Türkçede 3 üncii tab'ı basılan ve bütiin dünyada en çok okunan roman (REBECC A) Baş rollerde: LAURENCE OLIVIER JOAN FONTAINE Yarm akşam saat 9 da Koordinasyon heyetine t para ediyor, deri ve köselo para ediyor; buna karşı h a j van yemleri de pahalı. O haldc, sigır ve mandalan keselim; onlan pahalı pahalı beslemektense pahalı pahalı satahm; demişler. Euç ve cinayetKapanık yüzlü, nosFakat memleket, bu hajvanlarm çiftierm özunü bulmak lalji çeken ve marazî çilik ve koşum hizmetlerinden, sütlerinve sonra da onu orbir ıç sıkıntısı için den, yağlarından mahrum kahnnış. Kısa tadan kaldırmak (Je bunaunış Katkas görüşlü menfaatperest, onu düşünmez. imkân ve vasılaîayalı canilerin yanın O, düşünmez amma hükumet, bu gidişle nnı aramrk kanun da Rus can.Ueri, ser nekddar sığır ve manda varsa, heps'r^n adamîarila filozofları ötedenberi ilgilen ve caniler meselesine kuvvetli bir adım best^e yaşıyormuş gibi birbirlerile şaka kesııeceğini düşürunüs ve 10 yaşından laşır ve türkü söylerler. Rusyada cani aşagı sığır ve mandalann kesilmesini dirn.iştir. Adalei, bir intikam tepkisi o attırrruş olmasıdır. lamjyacağı gibi kısasa kısas olarak kalL^mbroso'nun şakirdleri ve izinden gi tipleri değil, sadece manevî zâfları yü yasak etmiştir. maktan dd çok uzaktır. Adaletin hakikî dtn'.cri pek çoklur. Bununla beraber na zünden hayata az intıbak etmiş bir taFakat kazanc hırsile işliyen kafalar üjküsü suçîarın bütün oîuş şartlannı zariyesi, baçta monouvrier olmak üzere, kım insanlar vardır, buniar başkaladurur mu hiç? Hemen yeni bir hile bi'rreğe doğru gltmek ve hükürr.lerinin gerck antropolojistler ve gerek hukuk rınd.^n ziyade her türlü manevî inhitata bulmuşlar, raezbahaya getirilen hayvanre3İ:te!ere caha yakmdan ulaştığını gör çular tarafından şiddetli bir muha'ıefete ve hatta cinayete biraz daha fazla müsların, on yaşından gene olduklan anlataiddirler. Gene Çarlık Rusyasında olKncancılard» Mahmudiye hanmda mektir. B'iiıun i<:in de tıp ve terbiye gibi uyramıştır. şılmasın diye, Dişlerini soküyorlarmıs. manifat'jracı Ohannes Precemyan, ma müipet iluDİerle beslenmek sayegmde • Çariar zamanında tutulan istatistik mak üzere birbirini takib eden otuz iki Dişlrri sokıılmüş hayvanların yaşını başğazasında mevcud İki balya siyah sateni geU^mesi g'rreken hukukun yardjmcısı hükümetin yapt;klan istatistiklere göre lere yılda 80.000 cinayet kaydeden Ruska türlü tavin etmek kabil değilse, büsatışa çıkarmamaktan beç yüz lira a|;ır oiabiiecek ı!im kurumlarına ihtiyac varRusyada cinayetler hep bir kararda duryada kriminoîojinin uyandırdığı ilgi biltün dışsiz bayvanlan kesmiyerek bu raapara cezasına, iki sene Malatyaya sürül dır. Suçları sadece kanun dairesind* cemaktadır. Yalnız insanlara karşı olan ciıifetin de öniiııe geçilebilir. lıassa çok büyük olmuştur. meğe mahkum olmuştnr. Gösterd'ği mü za!andırmnk veya kanunlarla önıemoğs nayetlerin miktarı hafif bir fazlalık gösRus bilginlerinden J . Orchansky, terir. Mala kar?ı olan suçlar daha ziyade Uzun süıeceği anlaşılan bu harb dedafaa şahldleri tacir Süren, komisyoncu çalı.mak ;iim kafası teşekkül etmi) meSîrkis, han odabaşısı Bünyamen de, ya deniyetleıde ytrinde seymaktan fazla 1898 de Turinde tâbi Brokka Frere'ler azal:nağa mütemayildir. Yalnız bunlar vam ederken memleketi çift ve kosum lıayvanından mahrum edecek bir boğaılan yere şahidlikten üçer ay hapse mah bir^ey ifade etmez. Herşey gibi adeleü de îıansızca olarak ç:kan <Rus canileri çavdar:n fiatına göre değişmektedir. lauıa hırsının elbette önüne geçilecekkum edilmislerdir. de vürütmtk ve ilerletmek lâzımdır. vo G. Lombroso'nun nazariyesi) adlı Feıdiyet gelişiminin kemali ancak şu tir. eıerinde Lombroso'nun nazariyelerini Çakmakçılarda manifaturacı Kâmil Nittkim Cumhuriyet Türkiytsi eski ve Rus canileri üzerinde tahkik etmışür. urıu iradede görülür; bu gelişim ise o Ciridoğlu ile tezgâhtan Mustafa Özbalın yeni bütün müesseselerini görenekla MüeAifin bu eserde Rus canileri hak zamanki Rus halk yığınlarında henüz teEUen söz açmışken geçen yıi hatırlatda, Edremidde manifaturacı Hüseyln yürümekte bırakmıyarak ilim kurumla kında topladığı görümler büyük engeiler şekkül halindedır. Binaenaleyh, Orchans tıyım kuzu bahsıni tazelemek istiyorum. riie teçhiz ttmck yolunda devam «derErdenize sattıklan maldan beş yüz lirave eüçlüklerle toplanmış olmasma rağ ky'e göre, Rusların yaptıkları cinsyetleyı miitecaviz haksız kftr temin ettikleri ken şimdi de Ankâra ve İstanbul Üni men çok enteresandır. İncelediği 3000 rin çokluğu onların ruh kötülüğünden Dfyoğlu kasablarında kilosu 200 kuruşa neticeslne varılmış, kendilerinin beşer versitelerınde suç ve cinayetlerin özüne carjiden ancak 200 kadarının kafatabîa geîmiyor, çiinkü cineyet şahsi bir ahlâk satılan mınımini kuzular gördüm. Eskiden Hıdırellez gelmeden kuzu kesmezyüz lira ağır para cezası ödemeleri, iklşer doğıu yol alacak krimınoioji (cinaiyat) rını ölçebibniştir. Rus canileri t£n gelmeyıp içtimai bir hastahktır ve lermiş; şimdi şubat gelmeden kuzulan ensutülerj kurmak teşebbüsüne Masril sene Zaraya sürülmeleri karar altma gördağü ruh hastaları ve delilerin mik C£ni bu hastalığın kurbanıdır. Binaenaalınmış'ır Her iki millikorunma dava Vekâleti vasıtasıie teşebbüs ctmi^ buiu tarı diğer halkta görülenlerden fazla leyh cinayet Lombroso'nun zanneitiği boğazlıyoruz. Bu yüzden bir zamanlar, sında. ihtikftr mevzuu olan malların nuyor. Birkaç yıi önce Ankarada iemcii o'mndığı gibi büyük cani ve katiller'e gibi uzvî japı itibarile bir cani tipinde 8 lulodan küçük kuzulann kesilmesi yasak tdilmişti. Ben, geçen sene, gene bu atıhn .Hukuk Kurumu. da bu maksadia musaderesi de, karar cümlcsindendlr. olmaktan dolayı vücude gelmiyor. Böymcvsimde. kuzulan çok erken kesmek vücude geririlerek seri halindeki konfe alelâde hırsızların ve itaatsizlik yüzünle olanca cina>'et cezalan sadece ipüdaî Tahtakalede tenekeci Sava Vasilyadiisratuım (inüne geçilmesini istemiştitn. rsnsiarı ve muhtelif mecmualarda çıkan den hapsedümiş olan erkeklerin kafa8in fıçı çemberi ihtikftnndan elli lira atPEİan arasmda büyüklük ve şekil itiba yahad vahşi bir verasetten gelen tipleri BelcJiye, meşgul oluyoruz, tetkik ediyoyazıiarı vasıtasüe hukuk meselelerine haf.'is, evlerinde tecrid etmek suretile İır para cezası ödemesine. yedi gün hapmz,dedi. Fakat bu arada da yaz geldi; karşı kollektif ilgiler uyandırmağa baş rile bir fark bulmamışt'r. Rus canilerisine, dükkftmnm on bes eün kapatılmanin kafatası çevreleri de cani olmıyan cemiyeti sun'î bir surette ıstıfa ettirmek kuzular büyüdü. Belediye de, bu işi u !amıştır. Buna katilacak olan kriminoi prensipine dayanamaz; çünkü bu cinasına karar verilmi.ştir. Beyoğlu Balıkpanııtlu. Kimbilir. belki de mezbaha vaenstitüleıi daha 19 uncu asrın ikınci n ı s Rjflarda olduğu gibi 5055 samimetre zannda kasab Saffet hakkında koyun aıasmda sallanmaktadır. Hatta Rus ca yetlorde bilhassa cemiyetin de bir his ridotı azalır, diye düşünmüşrür. fında İtalyada başhyarak bütün Avrupa sesi vardır. Cemiyet esaslı bir surette eti lhtikarmdan, Şişlide nalbur A?ob m>;mleke*]erinde ve bilhassa Rusyada niJeri arasında kafatası çevreleri 52 sanGcçenierde a â z arkadaşım Asun V» Narlıyan hakkında çivi ihtikânndan. timçtre olnlar bile vardır. Ayni zannanda ı«!sh edilmedikçe cinayetler de azalmaz. kurulmuş bulunduğu için bunlarm çaGalatada Haraççı sokaftnda kırtas'yecl Rus canilerinin yüzlerinde tipik. karak Elhasıl cinayet bir hastalık, bir ölüm gi da, bu konuya dokundu; fakat, o /aman lışma ve tecrübelerinden edeceğimiz büottada kuzu olmadığı için, gene bir tedbi tabiî bir hâdise değidir. Dimitri ve tezçâhtan Mari haklannda yük istifadeler sayesinde tarihi zaruret lerietik hiç bir şey yoktur. Halbuki dibir düşünülmedi. Koordinasyon heycti, dolma kalem ftıtikârmdan tevkif müğer Avrupaîı canilerde soysuzlaşma alâCinayetin psiklojisi de hâlâ çok karanlerle kaybettiğimiz zamanları telâii etzekkerelerl kesilmiştir. met'eri ekseriya göze çarpacak bir hal lıktır. Bundan dolayı da insan adaletinin busünlerde 810 kilodan aşağı kuzulann mck imkânları vardır, ded'r. Lmbroso'ya göre Rusyada Mon en csaslı temelleri muhteUf fikir kados kesilmesini yasak eden bir karar almazgollaşmış ve Tatarlaşmış bir halk var ları içinJe kaybolmak tehlikesi içinde sa, bu yıi da binlerce süt kuzusu kesileBakkallarda şeker niçin İtaiyan kriminoloji bilginlerinden cek vc on binlerce kilo et israf ediledır. Bunlarda yüzun kâfi derecede ge dir. meşaur Lombroso (18361909) dur ki ilk cektir. Kuzulann, 810 kilo olmadan kebulunmuyor? liçmemiş olması böyle bir fai'km vücud Diğer bir Rus cinaiyatçısı Tagantsev'e defa olarak suçlu ve caninin kendisım ebulrnasına mânidir. Fizik gelişme itiba göre, cinayet. caninin akıl halile ve mu silmesini önlemek bize pek çok et kazanSon günlerde şehrimizde bir kısım le almıştır. Daha evvelki tetkiklerde bu dırır, parası çok olan bazı boğazına düşhalkm bakkallardan şeker almak husu cihet, caniye karşı insiyaktan gelen bir rile de Rus canılerinde hiçbir anormallik hitile ilgili değildir. Cinayet, içtimai bir yoktur. Orchansky Rus canilerinin yüz olay gibi oiup cemiyetin patolojik bir künlcri de süt kuzusu yemekten menesunda garib bir tehalük gösterdiği na nefret duygusile daima unutuhnuştur. der. Zarar yok denilecek kadar ar; kâr zarı dikkati celbetmektedir. Hiç bir se Cani üzerinde genel dikkatin uyanması lerinde bilâkis bir küşayiş görmüş ve alâmetidir. Essipov, «Cinayet ve cani> bunların arasmda daima ve her yerde adlı eserinde (SaintPetersburg, 189S) ise büyüktür. 10 yaşından küçük sığırbeb olmaksızın gösterilen bu tehalük da bundan sonra başlamıştır. Vakıâ lar gibi S10 kilodan eksik kuzulann bakkallardaki şekeri azaltmış. dolayısüe Lombroso ile muasır olan Macar sinir yumuşak ve tatlı yüzlere raslanmasına Lombroso'nun sntropolojik nazariy?si'e hayret etmiştir. Vakıâ Rus canileri a sosyolojik nazariyeyi uzlaştırmağa ba kesümesini de yasak edelim. onîar da şeker fabrikalan ş'rketinden doktorlarınJan ve Viyana Tıb fakjl*efazla talebde bulunmağa başlamışlardır. sinde eiektroterapi profesörlerinden Be rasmda, Dostoyeuvsky'nin «Olüler evinin kar. Cinayette, caninin ruhi halinin bir bir surette diş belirtisini görür, fakat onu cemıyeıBu taleb İstanbula fabrikalann muay nedikt (18351920) dahi ayni mese'.evi hatıraları» nda fevkalâde yen müvaredatını aştığmdan tacir ve ele alarak canileri atavizm nazariyesile tasvır edilmiş olan ruh hastalarma ıc ten, muhıtten ayırmaz. Tarno.vsky (1) ve bakkallann talebleri sıraya konulmak izah etmek tecrübesinde bulunmustur. sadüi edilmez değildir; fakat Orchansky Drilı (2) lerin nazarında cinayet, içtiİthal edilecek eçya nin söylediğme göre Rusyadaki ruh has maî hastahğın bir eseridir, buna karşı tadır. Bu Lata eöre canilerin beyinleri ortalaSon defa Akdeniz yolu İle gelen maltalarının çoğu serbest yaşamaktad.rlar. mücadele etmek lâzımdır. Elhasıl hemen Şeker fiatlarma bir zam mevzuu bah ma hesabla diğer insanların beyinierinHasta evlerile hapis evlerinde bu'.ur.an bütün Rus kriminalistleri caniyi bir ce ların kâğıdlardan başka her nev'inin" solmadığı gibi bir darhk ihtimali de den küçüktür. Bunlarm doğrudan do§lar bunların en küçük bir kısrmdır. Ci miyet kurbanı gibi görmektedirler. Ci gümrüklerden ithaline müsaade edilmemevcud deJiMir. ruya vahşı yahud ipüdaî adamlardan ıailiğin içtimaî şartlar:na gelince, Or r.avei yapanlar muhakkak fena adamlar si için dün emir gelmiştir. gelme tipier olması muhtemeldir. •Jıansky. Pus ciııailiğinin başlıca ocak dcğildir, fakat içtimai fena şartlar en İlk tedrisat talimatnamesinde Lı'mbroso, «Cani Adam» adlı eserinde larırj halk top^luklarının teşekkülünde zayıf ve en cahil kimseleri cinayete sevtadilât yapılacak (profesör doktor Sadi Irmak tarafından ve halk yığınlarınm ruhî tahammürle kctmektedir. Bunun için Rus psikolojiti zannediyorum) rinde bulmaktadır. Bunlardan başka di bu hususta içtimaî bir hıfzıssıhha tavsiye Maarif Vekâleti, ilk tedrisat talimat türkçeye çevrildiğini namesinde, yenl ihtiyaclara göre bazı meseleyi daha toplu ve derinden aldığı ğer millî bir sebeb de serseriliktir. Hus e'.mektedir. Cinayete karşı muvsffakideğişiklikler yapmağa karar vermiştlr. için kriminolojinin babası sayılmaktadır. serscrileri adets an'aneleri, anayasa ve yetle çarpı.=mak isteniyorsa onu doğuHalen muallim mektebleri, köy enstitü Dücîlif burada caninin sadece beynini ve hususî örf ve âdetleri olan teşkilâtlı ran şartlan değiştirmek lâzımdır. Bu leri ve eğitmen kurslan olmak Uzere kafatasım ölçmekle kalmıyarak aılesini, îir sınıftjr. Rus canilerinde cinayetle büy'lk kötülüğü kökünden sökmek için üç müessese ilk tedrisat için eleman ye karakterini, huy ve ahlâkını, inanclarmı, rini yapmak için çeteler halinde birlcş yığ'nlann ahlâkı. maddi ve ruhî seviyetiştirmektedir. Tatbik edilmekte olan geçim tarzını, yediği şeyleri, duyarlığmı me eğimi görülür. Ayyaşlık da Rus ci leri yükselmelidir. talimatnamede İse, köy enstitüleri ile e vesaireyi gözönüne almak suretile me nailiğinde pek büyük bir rol oynar. Rus M. Şeklb TUNC ğltmen kurslan mezunlan hakkında hü seleye antropoloji alanından çok daha halk hayatının karakteristiklerinden birı kümler bulunmpktadır. Yeni şehir ve geniş olan psikoloji, sosyoloji, biyoloji, de üvey kızlarla zina yapmak olduğun(1) La cnminaüte et la vie sociale en köy mektebleri de kısımlara ayrıla ah'.âk ve terbiye alnlarına geçebilecek dan bu hal çok kere baba katüHklerine Rus&ie. R'visita italiana disaciologra caktır. bir durum vermiştir, Meseleyi kat'î ola sefceb olmaktadır. An. II fase n . Nüshası S kuruşrur. rak kesip atmış olduğu hakkındaki yan(2) Type? psichologique dans leıoro Türkivo Haric Emniyet Sandığı şubeler lış şayiaların tersine olarak caninin özü icin lcin Rusyada cinailiğin psikolojisi 'nenü^ rapports avec la criminalite açıyor hakkında kesin bir nazariye vermek id derinleştirilmemiştir. Pek maruf bir ci (Psichitscheskie typy\ Moscoıı, 1890 Seneük 1400 Ki. 2700 Kr. Emniyet Sandığı halka bir kolayhk diasında olmıyan Lombroso incelemele naiyatçı olan Drill, büyük cinayetlerAlb avak 750 > 1450 » Altın 3125 kuruş Üc avlık olmak üzere, yakında Kadıköyünde Altı ri arttıkça evvelce verdiği genel cani den bir çoğunun düşüncesizlikten. incir 400 > 800 » Bir avük 150 > Yoktur. yolağzında bir şube açacaktır. Bir müd tipinı mütemadiyen tadil etmiştir. Ayni çeki'deği doldurmıj'acak sebeblerden ve Altın fiatlan süratle yükselmekte dedet sonra Beşiktaş, Ankara ve İzmirde zamanda nazariyesînin bütün zayıf ta, kendiliğindcn olduğuna işaret etîikter. vam etmektedir. Dün gene bir Reşadiye de birer şube açılacaktır. Emniyet San rsilrnnı, bu husustaki materyelin yet sonra Rus canilerinin mazilerinde he altınıntn fiatında 85 kuruş birden yükana fikirlerinin ispattsn rrıen dainia hiç bir ahlâk lekesi görül selme olarak 3125 kuruşa, 24 ayar altı Gazetemize eönderilen evrak ve vazıiar dıgı şubelerinde, merkezde yapılan bü mez.üğinl, tün ipotek ve ikraz muameleleri yapı mabrum olduğunu ve ilâh. tamami'.e bü mGdiğini kaydeder. Sâkin huylu olan r;n gramı da 440 kuruşa yükselmiştir. neşredilsin edilmesin iade edilmez va os lacsk ve mevduat kabul edilecektlr. rr.ekfedir. Onun asıl meziyeti cinailik Rus canileri hapis evlerinde B ibirarada 159 liradır. 7İvpınrt»n mes'ulivet kabul olunmaz. İki manifatura tüccarı ikişer sene sürgüne gidecek Prof. M. Şekib Yazan: Tunc Birçok ihtikâr suçlafarı bakk^dâ da tevkif müifkkereltri kosiidi Aydın günlere CUNHUR1YET Abone şeraiti Dikkat İPEK ve MELEK Sinemalarında birden takdim edilecektir. tlk gece için MELEK'te loca ve numaralı koltuk, İPEK'te loca kalmauuştır. Filmin uzunluğu dolayısile seanslar sair günler: MELEK'te : 2.45 5.45 ve 9 da Î P E K ' t e : 1.30 4 6.30 ve 9 da MELEK'te mütealab günler için dahi husus! koltuklar numaralıdır ve evvelden tedarik edilebilir. BUGÜN HANGI SİNEMAYA GITMELİ ? Herkesin muhfkkak göreceği haftanın en parlak programı E L H A M R A Sinemasmda FERHAO ile ŞSRIN GANGSTER KADIN TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKILI Fransızca sözlü Şarkm en nefis aşk macerası, M I L B U R N E S T O N E muhteşem dekorlar içinde çevAmerikada müthiş facialan idare rilmiş büyük şaheser. eden korkunç teşkilât, tüyler ürpertici vak'alar, merakla görülecek Şarkılar: NUMAN . GÜZİN SEMİHA SUZAN fevkalâde film. Aynca: Rakkase TAMARA tarafından Türkmen raklslan Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine B U G Ü N KÂRÂNLIK SEHIR Baş rolde: Meşhur Polis Hafiyesi İ P E K'te BAŞTAN NmAYETE KADAR HEYECANLI VE MÜTHİŞ SAHNELEKLE DOLU CHARLIE Aynca t RENKLİ CHA N fUmleri SEYAHAT ve MİKİ MAVS saat 11 de tenzilâtlı matine O zaman, gelin hanım, büyük bır öfke i:e yerinden fırladı. Eıin kırılsın, yezid fellâb.1 Söylesene kız, ne ağlıyorsun, diAvazesile karışık müthiş bir tokat, oyorum sana! dayı çın çm öttürdü. Kaçük Kademhayır, o gün, yanağını Patla, hmzır yumurcak! Gene kim patlatırcasijıa inen bu tokatın maddî acıbilir ne yezidlik ettin de büyükhanımArtık jerinden kîlkamıyacak kadar nü daha sevimli gösteren kırmızı kor kadının, düğün gecesi giydıği pırıltılı sından ziyade, yüreğine çöken manuvl dan dayak yed:n değil mi? Oh olsun! hantallaşmış, yetmiş yıllık vücudünü, delâlarla, kırmızı entarilerle süsıenip gelin esvabı; sonra, onun, konakta her ısurabıle saatlerce ağlamış, insanları taKademhayır kalfa, bu hükümle İşi ke sıyatikli bacaklarının ağır adımlaıile, evin içinde, önce korka korka; bir kaç kesten daha üstün bir mevkı aiışı, hele rafndan unutulduğu bu konağın yahıız ?ip atmıştı; fakat İçi rahat etmiyordu. merdivenlerden yukarı taşımağa bm saat sonra, alışıp daha serbestçe dolaş kendisinin, yıllardanberi alışık oiduğu duv.Tİarından istimdad edebilmişti. Köşej'e büzülmüş, küçükhanımm enta zahmetle uğraşırken, gözünün önüne ge mağa başladığı ilk günden itibaren, ko okşanmalardan birdenbire mahrum kaŞimdi, altmış sene evvelki o gün, bürisinden bozma etekliğine gözlorinin ya liveren bir hayali rahatça seyretmek is nağın, canlı bir biblosu oluvermişii. He Jışı, Kjdemhayırın kaiasmda, bir türiü tün canlıiığile gözünün önüne geldiğı o şını süerek sessiz sessiz ağlıyan besle ter gibi durdu, dalgın dalgın başını sal le, yanlış bellediği türkçe kelimeleri, gideremediği derin bir hayret uyandırsndr, yetmiş yaşmdaki ihtiyar kalbinde, meye yaklaştı. Bu sefer, yalnız onun iadı. Sonra, ayaklannm altında gıcırdı çetrefil dilıle konuşmağa yeltendikçe, mıştı. HalİTna k'ra karşı sonsuz bir şefkat, işitebileceği hafif bir sesle, bir kere daha yan tahta basamaklan tekrar tırman etrafında kahkaha fırtınalan koparıyor, Gelin hanım, konakta esîcidikçe, Ka derin bıı acıma duyuyordu. Bugünkü sordu. mağa başladı. kucaktan kucağa geziyordu. demhayu ıtenaısıle meşguj. olanıaiiiı a hayııdı. Halimecik de, dünkü Kadem Haydi, söyle Halime. Dayak mı yeO gece, yatağa uzandığı zaman. ayni Kademhayır, Nevres Paşa konağına, zaidıgını ısmüıın yavaş yavaş, dıl;erde, hayııdı. Hılmiyecik de, dünkü Kademdin gene? hayali tekrar gördü. Altmış seneye ya hakikaten uğur getirmişti. Paşa, rütbe hiv diişık olmadığı hitablarla karışık do hayırcık g:bi, testi kırrruş, boyundan daKızCF.ğız, ahenğinde derin bir şefkat kın, uzak, pek uzak bir maziyi seyre üstüne rütbe almış; damad bey bir sene laştığını görüyordu. Hele gelin hanım, ha küçük bir günah işlemişti. O da ayni zarfında iki defa terfi etmiş; küçükha onu, tâ ilk gündenberi, hiç bir zaman sezdiği bu sesi. çelimsiz vücudünü sar diyordu. günahın kurbanıydı. Dünyaya gözlerini, sekiz yaşmda bir nımın bir kızı olmuştu. Büyük Hanım kendı ismiie çağırmamış; ona ne zaman san bir hıçkırık tufanile karşıladı; faKademhayrın, kat kat yığılan, unutkat cevab veremedi; başını sallamakla denbire açmış gibi, nereden geldiğini, efendi, yıllardanberi rahat huzur ver ihti.yacı olsa: «Neredesin karamarsık?», turucu güüerle örtülüp her türlü duygu d^ha evvel nerelerde, nasıl bir âlemin miyen romatizmasmın geçmesini bile, «Buraya geı. yezid fellâh!», «Alimallah iktifa etti. kabıjyetine karşı sağırlaşmış yüreğinde ortasında yaşndığmı bilmeden, kendisini, Kaderrjhajnrın uğurundan biliyordu. seni gebenirim, kömürlük penceresı!» bir kıvılcım çıtırdadı. Yemen çöllerin Kabahatin neydi? Seneler, yavaş yavaş geçiyor; küçük gibi tabırıerle çağırmıştı. Kademnayır, Halime, göz yaşları arasmda boğulan İstsnbul denilen bir diyarda, Nevres den geler, ufacık zenci kızile, Anadolu kırık, dökük kelimelerle cevab verebil Paşa denilen bir kucak dolusu sakallı Kademhayır, Nevres Paşa konağında, serpiımege ve açılmağa yüz tutarken, küy'crindcn gelen küçük Halimeyi, cabir adamın konağında buluvermiş, zey gitgide artan bir muhabbet kazamyor birdenbire çıkan güneşin gafil avladığı di. tin karaft, boncuk bakışh, kuzu kıvır du. Bütün aile efradından, hattâ hizmet bir gece öaiusı gibi örtünmeğe, kendi içi hil aklında yanyana getirdi. Altmış sene Destiyi... Kırdım da. cığı saçlı bir çöl yavrusu. Bu, kendi kârlardan gördüğü muamele, evin kı ne çekilnıeğe başladı; yetimliğini iîk de evvei, testiyi kırdığı günün ruh acısıra Destiyi mi kırdın? Kim dövdü se siydi; altmış sene evvelki, küçük Kazına yapılan muameîeden farksızdı. Bir fa o'.arak anladı; gözlerinin şen parlak bir kere ddha duydu. Halimecik de, ni? demhayırdı. kabahat işlese hoş görülür; hattâ, ka lıâı dudakrtrmın Allah vergisi ah sönük mutiaka, ayni ıstırabı duymuştu. Kademhayır, sabahı dar etti. Ertesi Büyük.. hanımefendi. dövdü.. Nevres Paşa konağınm, içinde at koş zara bu kabahate bir öfkelenen olsa, ona Haydi ağlama kmm; zarar yok. Bir turulacak kadar geniş sofalarını, üzerine karşı, herkes tarafındsn sıyanet edilirdi. leşti. günden itibaren hiç kimseye haber verKndemhrtyır kalfa, şimdi odasında, neden, günlerce, arkaarkaya sokağa daha dikkat et de, kırma. Bayüktür bsstıkoa ayak gömüîen, yumuşak halıLâkin küçük zenci kızımn bu saltaaltm.ş sene evveıini düşünürken, ken çıktı, akç^mlara kadar gözükmedi. Yoronlar, döverler. Senin iyiliğin içindir. lar, yaldızlı kanapeler, ağır perdelerle natı çok sürmemişti. Dört sene sonra, Kademhayır kalfa odadan çıktı. Sebe süslü odalarını görünce, boncuk gözleri küçük bey evlenmiş, eve gelen gelin ha disini, ge ic hanımın odasında gdvüyor gun argın dönüyor, kimseyle konuşmadan odasına çekiliyordu. Bir hafta sonra, bini bilmeden, birdenbire içine bir h ü hayretten tekerlekleşen bu isimsiz zenci nım, Kademhayırın vücudü kadar mini du. Vakit, öğie idı Gelin hanım, püfür pü Evkif dfiiıesinin kütüğüne bir kayıd zün çökmüştü. Gerçi, aşçıbaşının, sıla ya\Tusunu, bütün konak halkı sevmişti. mini, mes'ud dünyasını zindana çevirfür esen pııyrazda soğuması için, penoe daha düşü'.müştü. «Zenciye Kademhayır dönüşü kendi köyünden bir ay evvel geKüçükhnnımın lalası, haç dönüşü onu mişti. .':rdiği bu küçük bes'emeyi çok sevi bir esircinin clinden, bir kaç altına kurKonak halkı, küçük beyin mürüvve enin önune koymağı âdet edindiği Gök kalfa vakh». yor; onun, sık sık yrdiği, eli İşe yatm tarmış, azad etmiş; bu sevabı bir kat tini görrr.üş olmak s?adeti içinde mest, su testisinjcn bir su vermesini K^deiTıKademhayır. senelerdenberi dişinden cıya kadar devam edeceğine şüphe ol daha artırmak için onu paşaya hediye Kademhayn adeta unutmuştu. Küçük hayra errretti. Kızcağız, korka korka tımağ.ndan artırıp biriktirdiği parayı, mıyan dayaklar karşısmda, yüreği ya etmişti. Haç yolundan gelen bu canlı zenci, can acısını ancak ifade edebilecek yürüdü, bardağı aldı, testiye uzandı hizmetçi k?7İarın kırdıklan testi bedelralanıyordu. Fakat, o gün, bir destı kır hediyenin adını, tebenüken, Kademha kadar acemi türkçesini, kalbine açılan Testi domydu İnce bilekleri, bu ağır delerini ödemek için vakfetmişti. Artık, dığı için, kim bilir nasıl insafsızca to yır koydular. derin yaradan şikâyet için kulbnmaktan ^*ükü zor ka'dırd'ğı için, onu bir dizine çöl mzları da, Anadolu kızları da, testi katlarla cani yanan bu zavallı öksüzün Küçük Kademhayır, minimini, siyah âcizdi. Esasen, sokak kapısmdan içeri dayavıp bardağı o şekilde doldıırmal kırariarsa tokal yemiyecekler, testi kısessiz göz yaşları, nedense, ona pek fazla iki kıvılcım gibi yanan zeki gözlsnnin adımını atar atmaz, evin içinde bam isteii. Faktt. nasıl oldu bilinmez, testi rıkları karşısında. taptaze ruhlarına açıdokunmuştu. şirin bır aydınlıkla canlandırdığı yüzü başka bir âlem yaratan o güzel, gene kaydı, doştü, parça parça oldu. lan yaranın sızısuu duvmıyacaklardı. Kız ne ağhyorsun? Küçük hikâye Kademhayır kalfa Yazan: Harrdı Varoülu

Bu sayıdan diğer sayfalar: