10 Mart 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Mart 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 10 Mart 1941 |Poğru değil Yardımcı muallimlerin ücretleri ( Şehlr ve Memleket Haberleri ) Ankaraya giden idhalât tacirleri Yazan: W. Churchill tngiltere Başvekili Bu esnalarda yeni kabineye kar Baldwin İngilteşı her türlü teşri4O rede yeni ve çok Id mesai husuaz tanınmış bir sunda vâsi miksima idi. Ancak yasta yardıtnlar üç seneHk bir kagösterdi. İşte bu bine azalığı ve alâfflme hizmetleriü aylık da Mani şahsî iğbirara liye Nazırbğın meydan vermedan başka bir den, ifa hususumazisi yoktu. Ne dur ki birçok İnparlamentoda, ne giliz ricalini tade bunun hari . rih muvaeehesineinde şayanı dikde meşhur kılfcat bir nutuk da mıştır. irad etmiş değil Lâkin şurası da di. Buna mukatıil gene bir hakikatCurzon, Lorıllar tir ki, şayed CurKamarasmın H zon lpbinedcn ha deri bulunuyor ric kalarak bekdu. Bir rubu •lemeyi tercih etsırdanberi umumiş olsaydı, altı mun teveccühü . ay sonra zuhur nü kazanmışh, şimdi ise Hariciye Dnzırhğuu kemali debdebe ile ifa eylemekte eden buhran esnasında kendisine daha büyük mesnedlerin teklif olunacağı muidi. hakkaktı. Ve muhafazakâr partinin guBunun için bütün bir pazartesi günü, kurunda da kendi sukutunu görmiyegabahtan akşama kadar eağınlacağını cekrl. tahmin ve intizarla geçlrdl. Nihayet geç Baldwin'in hataya düştüğü hükmü, vakit Lord Stamfordham'dan aldığı bir nraumî idi. Bu hatalı parti İle talihini telgrafla Londraya çağırılmıştı. Salı gü kanştırmamakla Curzon bilâhare çok nü, tren seyahati esnasında Lord Cnr Fakat bütün bunlar, hep gene Lord ron istikbal için muhteşem plânlar ku büyük teklifler karşısında kalabilirdi. rarak seyahat ediyordu. Çünkü çağınlı Curzon'un tam manasile bir centilmen şı hakkında arbk şüphelenmekte bir oluşundan, daima erkek ve mer4 davrasebeb yoktu. Vaziyet o kadar aşikâr ve nıştndan ve şahs! kombinezonlarla kenbedibidi: Muhakkak Başvekil nasb ve dini ileri sürmek gibi hasis emellere tsyin edilecekti. ki, bu haslet her türlü sitayişe lâyıktır Fakat Kralın tetkikatı ve tahkikatı aslâ rağbet etme>işinden neş'et etmisür. Bu asîl insanın bütün hayatı mütalea ilerledikçe Başvekâlet makınnma namged olanlar faakkındaki telâkkileri de olunduğu zaman şu neticeye vâsll oludeğişmekte idi. Bu hususta Lord Bal nabilir ki kendine inldsan hayal getirmis fur'un evsal ve mezayası, Hindlstan valii olmasına rağmen Curzon daima vazifeye umumisininkini gölgede bırakacak ka ve memlekete her hissin ü;tünde merbut dar değilse de, her halde ikind plâna kalmış ve hayatının sabahı altındaıı, öğle zamanı tuncdan, tevali İse kurşundüşürecek variyette idi. Lord Balfur da filibit hastalığmdan dan dökülmüş olmasına rağmen o, a»lâ tnusUribdi, ve oturmakta bulunduğu hislere ve şahs! meyillere ram olmamışNorfolk'dan çağırılmıştı. Doktorlar ise tır. Bu itibarU bahan da, hazanı da seyahatin kendisi için vahim olabilece kendine mahsus bir parlaklıkla ortalığı aydmlatmıştır demek hata olmaz. ğini ileri sürüyorlardı. Lord Curzon Kral Başvekâlete Baldvini seçmişti Buna rağmen Lord Curzon vazifeden kaçınmadı, teklif edilen Hariciye Nezaretini kabul ve çalışmağa devam etti İstanbul orta mekteblerinde yardımcı muaJllm olarak vazife gören genclerden kalabalık bir grupun imzasile aldığımız bir mektubda: «Ücretlerinüzin verilmesi bazı aylar gecikiyordu. Fakat bu defa çok teahhur etti. Büyük bir sıkmtı içindeyiz. Maaşlı ar!:adaşlarımız tahsisatlarını peşiu aldıklan halde bizim Işlemlş ücretlerimizin vaktinde elimize geçmemesi çok müşkül vaziyetlere aüşmemize sebebiyet veriyor. Aramızda geçinmesi sırf bu yuzden olan ailesi kalabalık yüzlerce arkadaş var. Hiç olmazsa bundan sonra ücretlerimizin muntazam verilebilmesi için nazan dikkati celbetmenizi rica ederiz» denilmektedlr. Bu teahhurun bir formalitenin ikmali yüzünden vuku bulduğu muhakkak olduğuna göre, yardımcı muallimlere bu ay için ücretlerinin ne zaman verileblleceği tebliğ edilerek onların da alacaklıları barşısında, küçük düşmemeleri temin edilmeli ve oiğer aylar için de Maariı ve Maliye Vekâletlerinin bu işle meşgul daireleri vakit ve zamanmda ücretlerin tediyesinin gecikmemesl hususunda icab eden tedbirleri almalıdırlar. Tramvayda tek bilet Amerikanın yardımı Heyet, faal komiteye sistemi bugün başîıyor A Ankaraya giden ve Başvekilimiz istanbul tramvaylarında tek bilet tarafından kabul edilen ithalât ta cirleri grupu dün şehrimlze dön tarifesinin bu sabahtan itibaren tatbföatma geçilecektir. Yeni tarlmüştür. İthalât birliklerl idare heyetleri, fe ile İstanbul tramvaylarında öteAnkaraya gidecek bu heyetten ve denberi tatbik olunan ve zaman zaheyetin kadrosundan pek geç ola man değişerek en son iki kıt'aya inrak umumî kâtiblikçe çıkarılan bir dirilen kıt'a farkı tamamen kalk sirkülerle haberdar olmuştur. Gi maktadır. Her nereye gidillrse giden heyette bulunanlar ekseriyetle dilsln, binilen tramvay hattmm debirlikler faal idare komifelerine da vamı kadar blrinci mevkide siviller hil olmıyan kimseler olduğundan 7 talebe, malul ve erler 4, ikinci bu lntihab çekli piyasada büyü& bir mevkiîerde siviller 5, talebe, malul teessür uyandırmıştır. Ayni sebeble ve erler 2 kuruşa seyahat ücreti öithalât tacirlerinin Başvekilimlze deyeceklerdir. Subaylardan gerek yapılacak maruzatının yapılamamış birinci, gerek Iklnd mevkiden beş olması ve azanın toplanarak te Ikurus alınacaktır. mennilerinin dlnlenememesi, ayrıca Blrlnri Rinıı maluller senede elli gidenlerden bazılannın türkçeyi kuruş ücrctîl pasolar mukabilinde doğru dürüst konuşamaması, yapıKadın çorabları üç kısma lan büyük bir tedbirsizlik olarak ileri sürülmektedir. ayrıldı İthalât birliklerlnin blr kısım aVekiller Heyetince kabul edilen yezası umuml kâtibliğin bu şekllde ni bir nlzamname ile kadın çorabları başlıbaşma verdiği karar ve bu ka standardizasyonu yapılmıştır. Bu rann tatbikatımn İstanbul lthalftt nizamnameye göre kadın çorablan tacirlerine yaptığı telâfisi gayrlka salon çorabı, ince çorab ve günde bil zarardan dolayı birllk idare he lik çorab olarak üç cinse aynlmış ve yetlerinin hareftete gelmesini te her cinsin vasıflan tayin olunmuşmin için tesebbüse hazırlandıkları tur. Bu yeni standard esaslara göre haber verilmektedir. fiatlar tespit olunacaktır. I H E M MIH1NA NALINA dahil kimselerden Işletme idaresi yeni sistem sayesinde senede değilmiş 300 bin lira fazla varidat elde edecek diledikleri kadar meccanl seyahat edeceklerdir, 4 nisan cuma günunden itibaren 11 kuruşa her mevkide blr saat zarfında seyahat edilebilecektir. Ayrıca çok seyahat edenler için sivillere aylık birinci mevkide 6 ikinci mevkide 600 ve talebeye blrinci mevkide 480, ikinci mevkide 240 kuruşluk pasolar ihdas olun muştur. Talebe pasolan muayyen hatlarda değil, yü£se& tahsil tale besi gibi bütün şebekede muteber olacaktır. Yeni sekille Tramvay ldaresinin senede 300 00C liradan fazla blr is'tifade elde edeceği anlaşılmaktadır. Kadın çantası çalan hıreıziar Mükerrem ismlnde bir kadm, evvelkl gün Mahmudpaşadan geçer ken, ellndeki çanta bir yankesici tarafından aşırümıştır. Kadın, derhal farkına varmış, polisçe tanın mışlardan İbrahim adlı birinl po lise gösterip, yakalatmıştır. Fakat, çanta İbrahlmin üzerinde bulun mamıştır. Diğer taraftan, gene polisçe tanınmışlardan Ahmed İsmlnde biri, elinde bir kadm çantasile giderken, kendisine rasgelen bir memur şüphelenmlş, Ahmedi çevlrmLştir. İbrahlmle Ahmed, tahkikat sırasmda Yesildirek karakolunda karşılaş mışlar ve orada hazır bulunan Mükerrem, «iste, benim çantam budur, hatta içerisinde bir de ruj vardır» demlstlr. Bunun üzerine İbrahlmle Ahmed Adliyeye yollanmışlardır. Me;hud suç nöbetçisl Sultanab med blrinci sulh ceza mahkemesl hâklml Resld dün bunlan sorgtıya çekmlş ve her iklsi hakkında da tevkif müzekkereleri kesmistir. Doğru değil mi ? Zehir derecesinde muzır mahlut yağ yapılıyormuş merika âyanı, kiralama ve ödünc verme kanununu nihaj et kabul etti. Demokrasilerkı i.a zan bir meziyet, bazan da bir kusur oian uzun müzakere usullerinin bu kanun hakkında da tatbik edilmekte olduğuna bakarak Amerikanın İngiltereye ve müttefiklerine yapacağı yardımın suja düşeceği, yahud da hiç olmazsa, çok gecikeceği hulyasına kapıianlar, pek çabuk hayal inkisanna uğradılar. Esasen, Amerikan harb sanayii, henüz ingilterenin parasını peşin vererek ısmarladığı silâh ve malzemeyı yapmak ve teslira etmekle meşguldüler; bir tarafıan da kendi kendisini koruyordu. Amerika millî müdafaası için çalışan müesseseler de, hiç durmadan istihsallerine devam ediyorlardı. Müzakereler uzayıp giderken İngiltere, kendi siparişlerinl muntazaman aldığı için muhalefetin ve tayyareci Lindberg gibi mihver taraftarlannın kanunu geciktirmek için yaptıklan gayretlerin İngilizlere zaran dokunmamıştır. Amerika hükumeti hesabın» yeni yapüanlarla Amerika ordu, donanma ve hava kuvvetlerinin elinde bulunan silâh ve maizemeden bir kısmı, bugün yarın kanun meriyete girince hemen Ingiltereye gönderilecektir. Kanuna konulan müddet ve kıymet tahdidinin hiç ehemmiyeti yoktur. Harb 30 haziran 1943 te bitmezse ve verilecek malzemenin bedeli 325 milyon İngiilz lirasuıı geçerse, müddeti uzattnak ve parayı çoğaltmak mümkündür. O zamana kadar, Amerikanın Ingilterenin yanında harb* girmiyeceği ne malum! Halbuki Balfur vazife karşısında her türlü sahsî mülâhazalan bir tarafa atarak Londraya gelip Kralın huzuruna çıkmıştı ve açıkça başvekilin Avam Kamarası azası meyanından seçilmesi hususunu müdafaa etmişti. Bundan başka bcmen hemen hiçbir mütalea Hâve etDiiyen Lord Balfur, bu Işten bittabl gerek kendini, gerekse Curzon'u haric tutuyordu. Akşam hasta hasta yaptnış olduğu bu seyahatten bitab bir halde, tekrar Norfolk'a avdet ettiği laraan çok yakın dostlarından birinin sualine şu cevabı vermişti: < Ne ben, ne de Lord Curzon mevnıu bahsolamayız!» Lord Curzon trenle seyahat ededurstm, Kral bir taraftan Baldwin'le de göSon bir hafta zarfında liyasf havariismekte idi. Lord Curzon Londraya nın bilhassa Balkanlarda arzetmiş olgeüp de Lord Stamfordham tarahndan duğu karışık manzaraya ve bunun yapKralın huzuruna M. Bâldwinin kabul tığı tesirlere rağmen gerek iç piyasa, edildiğini öğTenmesi üzerîne adeta bey gerekse dı$ ticaretimiz bu vaziyetten ninden vurulmuşa döndü. Fakat inti hemen hiç müteessir olmamış, normal zardan başka elden ne gelirdl. Ve işte seyrini takib etmiştir, Hafta zarfında. bbylece Kralın seçimi tarihin seyrini de hususî maksadlarla çıkarılmış olduğuna değişriraıiş oluyordu. Maamaflh şayed şüphe edilmiyen bazı şayialar piyasada Kral, Curzon'u Başvekâlete münnsib dolaşmış olmasına rağmen iktısadî megö'rmüş olsaydı, muhafazakâr parti o hafilde bu şayialara fazla alâka gösteİngilterenin Yakınşark nun parti liderliğini memnuniyetle ka rilmemiştir. memleketleri ve bu meyanda Türkiyebul edeceğjne de şüphe caiı değildır. ye kısa veya uzun bir müddet için fiıHatta 1923 yılının mevsimsiz olarak hârac müsaadesi vermiyeceği ve bu medis olan fesih kararına da Iüzum kalmı yanda yolda bulunan bir çok malların yacakö. Yeni parlamento normal devre gelmiyeceği hakkındaki müphem, mayi ikmal etmiş olacak, 1923 sonbahann hiyet ve şümulü anlaşılamıyan haber da sosyalistler çok küçflk bir ekseriyetle piyasayı heyecana düşürmüş, bankalare'sikâra gehnemiş ve 1923 ve 1924 inti rın tediyatı kestikleri hakkında hafta habaa neticesi de gerek parlamento, ve sonunda çıkarılan ve bir balon olduğu millete, gerekse idare mekanlzmasma da çabuk meydana çıkan jayla da tibn kadar pahahya oturmamış olacaktı. caret erbabını fazla alâkadar etmemisKraliyet tnakamının Başvekilin muhak tir. kak surette Avam Kamarası azasından Bu karışık çehreli hafta içinde de elması hususundaki sabit flkri bence, ihracatımız 1,700,000 lirayı bulmuş ve hiç de doğru değildir. harb haricinde veya dışında bulunan Esas dava, madem ki memleket işlerinin yolunda gitmesidir; şu halde Avam ve Lordlar kamaralan azası arâsında en lâyık olan şehsı seçmek esas olmak gerektir. MaamaEh, bütün bunlara rağmen hâdisatın bilâhare ispat etmiş olduğu gibi, Kral tarafından alınan kararda gene büyük bir isabet olduğu tebeyyün etmektedir. Belki karann şekline dair bazı itirazlar serdolunabilir ve belki de Lord Curzon hâdisat ve vekayii isabetle tahlil edebilmiş olsaydı, bu vaziyet tabaddüs etmiş olmazdı gibi bir hükme î'arılabilir. Maamafih olan olmuş, ve Curzon başvekil olamamıştı. Buna mukabil yeni başveldl kendisine fevkalâde hüsnü muamele gösterdi. Hattâ başvekâlete tayin olunıır olunmaz, ilk işi Lord Curzonu ziyaretle Hariciye Nezaretinde lutfen kalmasııu ricn Pi.vasa hareketleri Fena şayialara rağmen... Gerek ithalât ve gerek îhracat ticaretimiz normal seyrini takib etmekte ve ihracat hergün artmaktadır bütün dünya memleketlerine çeşidli maddelerimlzden ihracat yapılmıştır. Bu son hafta zarfında da ihracat maddelerinin başmda yaprak türün gelmekte idi Bundan sonra en rağbette olan ihrac maddesi iç fındık ohnus, cenubî Afrikaya kadar ihracat yapılmıştır. Bir hafta evvel oldukça durgun geçen Meşrutiyetin ilânından bir sene sonithalât piyasası son bir hafta içinde KUçUk hlkâye hareketlenmiştir. Bu meyanda Alman ra idi. «Nümunei Terakki» mektebi «İsyadan Karadeniz yolile gelen ve içinde tanbul İdadisi» şekline konarak şimdiki makine aksamı, çivi, vesaire bulunan Kız lisesinin yerinde talebe kabulüne bîr partiyi de zikretmeliyiz. Mersin yo başlamıştı. Ben de o yıl altı sınıflı ilk lile de başta cay olmak üzere bazı it mekteb «Ayasofya Merkez Rüşdiyesi» ni halât maddp'eri gelmiştir. bitirdiğim için oraya girmiştim. Mekteb hem yatolı hem de gündüzlüktü. Birinci Beyi memur etmişlerdi. Yeni kararlar smıf çok kalabalık olduğu için leylilerle Kâzım Beyi eski ve yeni nesil içeGeçen hafta koordinasyon heyeti iki mühim karar vermiştir. Bunlardan bi neharileri ayn ayn şubelere tefrik et risinde hemen tanımıyan yok gibidir. risi bütün deniz nakliyatı ve nakıl va mişlerdi. Bizim neharî şubesindeki ar Sevimli yüzlü, iyi kalbli, nazik, çelebi sıtalaruun seyrüseferini Münakalât Ve kadaşlar arasında bugün hatırlayabildi bir zattır. Geçenlerde kendisini Moda kâletinin eli altmda toplayan, diğeri ğim şahsiyetler Kibrit İnhisan ikinci tramvayında gördüm. Biz ihtiyarladık, Iinyit istihsajâtını arttırmak için veri müdürlerinden Hamdi avukat Cevdet, Allah daha uzun ve sıhhatli bir ömür operet muharriri Süruri, fabrikatör Hay versin; o, neş'e ile parlayan gözleri, bilen kararlardır. Malumdur ki. Türk karasularında dar var... Bizden eşağıki sınıftan da raz daha küçültülmüş kır sakalile maOİTÎI'ŞtU. yolcu nakliyatı inhisan devletin elin benim için son derece vefakâr ve asla şallah hâlâ gene ve dinc... Curzon buna derhal muvafakat eüi. Kâzım Bey, anlaşıkn ilk meşrutiyet dedir. Buna mukabil şilepçilik serbest unutamıyacağım bir dost, memleket için Çünkü Rariciye Nezaretinden aynlmak ve armatörler tarafından yapılan bir çok kıymetli bir âlim ve doktor olan devrinin Haşim Paşavari bir kararına hususunda zerre kadar bir arzusn yoki?tir. Yalnız devlet şilep navlun tari üstad Profesör Tevfik Remzi, rindmeş kurban obnuştu. Ne dereceye kadar tu. aFkat ayni zamanda kendisini in felerini tanzim hakkım istimal etmek reb meslekdaşım Mahmud Yesari, Zin doğrudur, iyi bilmiyorum. merhuma birkisan hayale kaptırmamak hususunda tedir. Şimdi millî korunma kanunu gal şirketinin eski ve sevimli umumî kâ çok garib mütalea ve icraat atfederler. da miihim bir gayret sarfuıa hacet kal mucibince hükumet kendisine verüen tibi Cevad Cemal, san'atkâr arkadaşım Guya «Ah şu mektebler olmasa, görün, maksızın sükunetini mubafaza etli. Ve haklan istimal ederek şileplerin sey heykeltraş Nejad... maarifi ben ne güzel idare ederim» derrüseferini tanzim ve tarifelerini hududSınıflar havadar, bahçe genişti. Mu miş. Edebiyatçının hendese, fizikçinin landırmak salâhiyetini de kullanmak allimler ve idareciler heyeti de ikti «usulü defteri» okutmasında israr ederPalto hırsızı tadır. GöründüŞüne göre, bunda hüku darh ve sempatik insanlardı. O devre miş!.. Aleksan adlı bir tavukçu, dün Yametin bashca gayesi bugünün icablan göre «İstanbul İdadisi» «Galatasaray» Bunlar da pek mübalâğa olmasa gelovadan getirttiği tavukları bir araiçinde eldeki deniz vasıtelarını en uv dan sonra bütün memleketin en mo rek... Çünkü 1909 senesinde Sultan Mahbava yerlestirerek Mercandan ge<nm sekiide kv'lanraak ve navlun had dern mektebi sayıhyordu. mud türbesinin yanuıdaki binada otuçprken, atlar yorulmuş, Aleksan alerini normal bir esasta tespit etmekFakat, Maarif Nezareti bizim nehari ran Maarif Nezareti erkânı da kendilerabay: durchırmustur. İstirahat fa tir. ler şubesinin tesisine ihtiyac görüıie rinden bir musiki muallimliği isteyen sılasında, paltosunu arabada bıraLinvit istihsalini arttırmak için veri ğini evvelden tahmin edememiş ola Kâzım Beyi riyaziye ve fennî bilgiler fcan Ale^san biraz uzaklaşmıştır len karar da maden istihsalâtımızı cak ki hocalarımız geç geldi, dersle hocalığına tayin etmişlerdi. ve îırsattan istifadeyi gözeten Hüarttırmak için en kestirme yoldan yüÜstad daha ilk derste macerayı bize seyin adl birL hemen paltoyu om rünmesini temin eder mahiyettedir. rimiz teahhurla başladı. Türkçeyi bir iki sene evveline kadar olduğu gibi anlattı: run* atmış, yürümeğe baş,lamıştır. Bugün linvit ocaklarına sahib olan ferd Çocuklar, dedi, bu dersleri vermek Bu sırada gorülerek yakalanan Hü ve şirketlerin istihsallerini arttırmak Kadıköy kaymakamlığuıda bulunan İhf san Bey, tarihi merhum Nadir Bey oku benim ihtısasım dahilinde değildir. Faseyin, me«>ıud suc nöbe eisi Sul !"in devletçe bir çok tesviHer, hattâ tanahmed birmci sulh ceza mahke fçlak^rlıklar yapılmış fakat bunlar bir tuyordu. Riyaziye ile o zaman adı «Ma kat kabul ettnezsem bir sene açıkta kalumatı fenniye» olan «Fen bilgisi. ders lacağım. Maişetimi güç temin edeceğim. mesinde tevkif edlimiştir. netice vermemisti. Yeni karar mucibin lerini vermeğe de musiki üatadı 0nun için hesabı hendeseyi kimya ve Blr gazete, Galatada Agobyos isElen birliğinin müsameresi minde bir şahsın yağ imalâthane İstanbul Elen birliği tarafından sine gayrikanunî bir şekilde ve bayarm akşam Beyoğunda Fransız casmdan merdivenle girilerek imaTiyatrosunda saat 21 de bir müsalâthanenin basıldığını iddia etmişmere verilecektir. Müsamere esnase de yapılan tahkikatta bu adasında birligin amatör grupu taramın ötedenberi ruhsatsız yağ imal rafından maruf edib Koromilâsın ettiği anlaşılmıs ve imalâthanenin «Çoban kızının âsıkı» ismindeki kapısına polis noktaaı ikame edilemeşhur beş perdelik piyesi temsil rek bilâhare içeri girildikte henüz edilecektir. sıcak bir halde bulunan yeni imal edilmlş yağlarla karşılaşıldığı ve aOtobüt . tramvay lınan nümunelerin tahlilinden de bu yağlarm zehir derecesinde muçarpışması Sağır, Kör ve Dllsizler cemlyeü zır bazı mevadla kanşık olduğu go nin azalan dün Emlnönü HalkevlnŞislide Halâskâr Gaz4 caddesinrülmü? ve hakkında zabıt tutularak de fevkalâde bir toplantı yaparak de İnküâb müzesi önünde dtin bir mahiemeye verilmiştlr. kendilerinl alâkadar eden blr çok kaza olmustur. Mecidiyeköy Çarlzmitte bir yangın meseleler üzerinde göruşmüşlerdir. şamba arasında işllyen şoför Ismail Toplantıyı rels Mehmed Tamer Tezelin sürdtiğü 3111 pl&ka sayüı oİzmit 9 (Hususî) Hacıhızır maaçmıs. yazarak hazırladığı raporu tobüsle Şişll Beyazıd hattına lsli hallesinde eski mutasamflardan Sami işaretlerle evvela sağır re dilsizlere yen vatman Alinln sürdüğü 142 sa Baykalm evinden yangın çıkmış, ateş okumuş, bu sessiz lzahat şlddetli yüı tramvay arabası çarpşmıs.tır. kunduracı Hallle aid eve sirayet etalkıalarla gürültülü bir tezahüratı Her iki nakll vasıtasının ön taraf miştir. İtfaiye, yangın ın büyümesine meydan vermeden söndürmüşrür. lntac etmiştir. Bundan sonra ra lan hasara uğramıgtır. por körler için dkunmuş, onlar da ayni tezahüratta bulunmuslardır. Fakat okunan rapor ve alkış aesleri sağırlara blr şey ifade etmedlğl içln onlar bu tezahürata bigâne kalmışlardır. Raporda, fzmlr k5r, sağır ve dllsizlerile yapılan temaslar izah edilmekte, 39 azalı bu teşekkülls anlaşmak imkânı bulunmadığından İstanbuldaki 750 sağır, dllslz ve körün İzmiriilerle alâkadar olmıyacace lınyit ocaklarına sahib olanlar se ğı beyan olunduktan sonra, Süleynevi iki bin tondan ziyade istihsale man Gök tarafından yazılan kltamecbur tutulmaktadır. Bunun istihsa bm İzmlrlfler tarafından usulsüz lâtın tezayüdü üzerinde oynayacağı rol olarak bastırıldığı, sonTadan İstanaşikârdır. bula 500 kitabın verildiği, fakat Degirmen sanayii bundan da ihtilâflar çıktığı izah oYeni bir tedbir olarak degirmen sa lunmakta. bundan sonra <ta kör nayiinin büyük şehirlerde devlet eline san'atkârlar tarafmdan Bursada alındığını görüyoruz. Bu işe geçen haf verllen konaerlerin çok muvaffak ta İstanbuldan başlandı ve İstanbul de olduğu. Zoncııldakta ve sonra Anğirmenleri fevkalâde halin devamı karada büyük bir konser verileceği müddetince muvakkaten toprak mah bildirlldikten sonra bilhassa sağır. Cenaze merasiminde buhmanlar sulleri ofisi tarafından kiralandı. Bu dilsiz ve körler için bir mekteb açşekilde un istihsalâtı bir disiplin al manın ideal oldu§u gözönüne koVefatını dün teessürle haber ver müdürü Muzaffer Akalın, Parti Utına alınmış ve başlıca hayatt mevzu nularak bu mektebin de verllecek üconserler hasılatile elde edlleceği digimiz Hariciye Vekilimla Şükrü mumi idare heyetinden Trabzon olan ekmek davası kökünden hal yo{Saracoğlunun küçük kardesi Rü?tü meb'usu Sırn Day, Parti İstanbul ilâve olunuyordu. luna girmiştir. Saracoğlunun cenazesi dün kaldı idare heyeti relsi Reşad Mimaroğlu, Bu karann yanıbaşmda büyük şehirRaporda, cemiyetin rehberi Sü nlmıştır. Merhumun cenazesi Ayas Şükrü Kaya ve daha bir çok zevat lerde un stokları vücude getirmek için leyman Gök için istenen salâhiyet paşadakl apartımanından kaldın cenaze merasimlnde hazar bulunuverilmiş karar vardır ki bunun tat bir hayli münakaşaları mucib ollarak Beyazıd camiine getlrilmiştlr. yordu. bikatına da bugünden itibaren geçil muş ve daha bazı cihetler görüsülAlman sefareti namına ataşenaCenaze merasiminde bulunmak ümis olacaktır. dükten sonra kongre nihayet bulzere dün sabah sehrimize gelen val olan Amialle İstanbul Başkon muştur. Haric! ticaretimize ald temaslar Hariciye VeİJilimiz Şükrü Saracoğ solosu da Beyazıda gelmişlerdi. Bu Haricl ticaretünizin inkişafı için yaheyet Alman sefareti namına ŞükDahiliye Vekili Ankaraya lu, Dahiliye VekÜİ Faik Öztrak rü Saracoğluna beyani taziyette bupılan temaslardan Macaristanda yapılan Başvekilimizi temsil etmek üzeıe müzakerelerin ikmal olunduğu anlaşıllunmustur. gitti /Sureti mahsusada sehrimize gelen maktadır. Macaristanda bulunan dış Cenaze naman Beyazıdda kılın Şehrimizde bulunan Dahiliye Ve Kalemi Mahsus müdürü Şükrü, ticaret dairesi reis muavini dün şehkili Faik Ö?trak dün akşam Anka VaU ye Belediye reisi Lutfi Kırdar, dıktan sonra tabut merasimle ce rimize gelmiştir. Diğer taraftan İsvçre raya dönmüştür. Örfi İdare Komutanı Ali Rıza Ar naze otomobiline konulmus ve buile yeniden müzakereler başlamak tiVali ve Belediye reisi Lutfi Kır tunkal, Akademl Kumandanı Ali radan Şehldlikte hazrrlanan makzere bulunmaktadır. Bütün bunlar ha dar, dün Dahiliye ve Hariciye Veberesine naklolunmuş ve merhum ricî ticaretimizi daha ziyade takviye killeri şerefine Park Otelde blr öğle Fuad, İstanbul Kumandanı, Vali göz yaşları içinde ebedî istirahat muavini Raşid Demirtaş, Emniyet gâhma terkolunmuşfrur. edecektir. Faik GÜNERÎ yemeği vermiştir. Sağır, kör ve dilsizlerin içtimaı Şehrimizdeki cemiyet İ^mirdekilerle bir türlü anlaşamadı Amerika efkân unıunıiyesi, bu defa, geeçn harbdekinden daha çabuk İngiltere lehine dönmüştür. Büyük Harb 1914 ağustosunun ilk günü baslamıştı. 1917 şubatında, Almanya çiddetli denizalh harbini ilân edinceya kadar, Amerik» bitaraf kalmısür. Wilson arada geçen üç buçuk gene içinde, İogiltere ve müttefiklerine peşin ve veresiye harb malıemesi Mtılmasma müsaade etmiş; fakat buna rağmen, bir çok meselelerde Almanlarla olduğu gibi İngilizlerle de ihtiLâflar çıkarmaktan geri durmamışüı. Almanya, 191T şubatrada fiddetli denlnüb harbini ilân edince, Wilson, bunu, siddetle müdafaa ettiği denizlerin serbestisi prensipine muhalif bularak Almanya ile 3 şubatta diplomatik münasebetleri kesmiş; 2 nisanda da, kongra, Almanyaya harb ilânını kabul etmiştir. Amerika, o zaman bn defaklnden çok daha hanrlıksızdı. Amerikan ordusu, hiçbir zaman tümen halinde manevra ve tatbikat yapmamıştı; subay kadrolan gayet dardı. Sahrm toplan blle, • kadar azdı ki Fransaya gelen ilk tümenlerin toplannı Fransızlar temin ediyorhvrdv. Buna rağmen, zaman geçtikçe Amerikanui denizde, havada ve karada yardımı ağır basmağa başladı. Aknanlar pes dedlklerl laman Fransada 33 tüm«n teaHl eden 1 milyon 800 bin Amerikan askeri Tkrdı. Efer harb 1919 senesinde da devam etseydi, Amerika, 9 milyon Uşl tutan esnan dahili gencden silâh altına aldığı 3 milyon 600 bin kişiyi 93 tümen teşkilâtlandırarak Fransaya gönderecekti. Her Amerikan tümenl de 27,000 kişi idi. Bu defa, Amerika, harbin başında, tam bir bitaraflık takib ediyor; muhariblere silâh ve harb malzemesi satmaktan istinkâf ediyordu. Bir buçuk sene içinde, bn kanun kaldırıldı; Amerikan donanmasmdan 50 muhrib Ingiltereye teslim edildi; geçen harbde borclannı vermiyen devletlere kredi açılmasını meneden Conson kannnuna karşı da yeni ikru ve icar kanunu konuldu. Amerika efkân umumryesmde blr buçuk yıl içinde vuku bulan inkılâb gayet mühimdir. Bu devlet, mihver devletleri yenilinciye kadar, İngilterenin safmda yer almak karannı vermiştir. İngiltere, yeni kanunun temin ettiği silâh ve malzeme yardunlarile de, mihveri yenemezse Amerika süngülerinln de yardıma koşacağuu tahmin etmek yanlış olmasa gerektir. Amerika, 1940 tonbaharmda mecburi askerlik hizmetini kabul edip İlk hamlede, acele 2 mllyonluk bir ordu vücud* getirmek karannı, bu askerlere, ısdece Vasingtondaki Beyaı Sarayın önünde resmigeçid yaptırmak için vermlş ohnasa gerektir. f Rüşfü Saracoğlunun cenazesi kaldırıldı j Şimika Armonika fizik başlangıcına aid malumaü !birlikte kitabdan takib edeceğiz ve halli müşkül olan meseleleri de gene birbirimize karşılıklı yardunlarla çözmeğe çalışacağız!.. Bu samimî hasbıhal bütün sınıfta yeni hocaya karşı katmerli bir sempati ve bağlıhk hissi doğurdu. Maarif Nezareti erkânı hakkında da hepimizde çok fena bir fürir hasıl oldu. Dersler ilerledikçe Kâzım Beye hürmetimiz ve muhabbetîmiz artıyordu. Çünkü o profesyonel riyaziye, kimya ve fizik hocalannm klâsik ve oldukça dürüşt metodlarınuı tamamile aksine, tath ve bizim bu derslerle henüz yeni temasa başlamış zihinlerimizin kavrayabileceği bir usul takib ediyordu. Müstatilleri müsellesleri, murabbaları tahtaya çizerek kanşık davalan büsbütün arabsaçına döndüreceği yerde bu şekilleri iki elinin parmaklarile bazan bumunu bazan yanaklannı da bunlara yardımcı yaparak daha hayattar bir surette canlandırıyor, kimya düsturlarını, fizik kaidelerini maharetle vülgarize ederek anlaüyordu. Sorduğumuz her hangi suale vaktile bu bahislere dair hafızasında kalmış olan kısımlan baürlamaya çalışarak biraz kaçamaklı olmakla beraber gene bizde kanaat hasıl edici cevablar veriyordu. Tabiî kimya ve fizikte sade nazarî re çömelmiş; bir kismimıı da an! bir çeviklikle nçrayıp arka sırakra iltica etmiştik. Hepimizin rengi sapsan kesilmiş kalbi duruyor hissini verecek derecede birbirini kovalayan darbelerle atmaya başlamıştı. Duman yukarıya doğru yüksekneğe koyulduğu anda birmalumatla iktifa olunamazdı. Bazı tec birimizi seçmek imkânı hasıl olduğu rübeler de yapmak lâzrmdu Fizik tec için aramızda kazaya > kurban giden rübeleri kısmen kolaydı. Bize Atod ma bulunmadığına kanaat getirmiştik. Fakinesini ıgöstermiş, çevrilince elektrik kat infilâkın asıl merkezinde olan hoistihsal eden ve üzerine çıkarılmış ta camıza bir şey olmuş muydu? Şimdi, lebenin bumuna dokunulunca şerareler asıl bu endişe telâş ve ısürabla zonkfışkırmasına sebebiyet veren cihazı da layan şakaklarımızın arasında sağe sola heplmizin zevkli hayreti karşısında mü mekik dokuyordu. kemmelen işletmişti. Oh... Nihayet kürsünün etrafındaki Nihayet sıra kimya tecrübelerine gel bulut tabakası da açıldı ve Kâzım Bey di. İlk olarak idrojen istihsalini göre her zamanki tatlı tebessümü ve neş'e cektik. Mahud şişe kendisine merbut dolu nazarlarile bize bakıyordu. 0nun tüblerle birlikte smıfa getirilip muallim da rengi uçmuştu. Hiç şüphesiz bu patkürsüsünün üstüne oturtuldu. Şişenin lamanın her hangi birimize dokunacak içine icab eden maddeler kondu. He en küçük zaranndan o hem vazife ipimiz yerlerinüzden kalfanış, hocanın cabı, hem de vicdanî bir mes'uliyet aletrafında toplanmıştık. Kâzım Bey iza tında kalacakü. Hepimizi sapasağlam görünce çehresine mutad sükunet avdet hat veriyordu: Müvellidülmâ (o zaman idrojene etti ve hareketlerine soğukkanlıhk hâkim oldu. Dudaklarındaki tebessümü bir müvellidülmâ denirdi) havadan dört dekat daha genişleterek umumî bir kahfa daha hafif bir gazdir. Suyun terkikaha tufanı karşısında: batmda dahildir. Şimdi şu tüblerden bi Çocuklar, dedi, hepimize büyük rinin ucundan çıkacaktır. Biz onu görgeçmiş olsun... Kusur ne sizin ne de miyeceğiz fakat ateşleyeceğiz... O zaman benim... Asıl kabahat, musiki muallituhaf bir sada çıkararak yanacak... Bu mini kimya tecrübesi yapmaya mecbur sese ilim dilinde armonika şimika ismi eden maarif erkânında... Ben, şüphesiz verilir ki kimyevî nağme ve ehenk de grrtlaktan hoş nağmeler çıkarmayı telli mektir!.. ve nefesli sazlarda kulak oksayıcı sesKibriti çakıp tübe yaklaştırdı. Gazin ler yaratmayı ez çok beceririm ama, alev almasile beraber ortalığı altüst müvellidülmâ şişesinden etrafa armonipden müthiş bir infilâk oldu: Bum.. ka şimika dinletmeğe kalkınca işte böyle bum... bum!.. ahenk bozulur, tempo kaybolur, netice Blı kmmımiT korku ve heyecanla ye «Bam, hum!> a müncer olur!» Ahmet Hidayet

Bu sayıdan diğer sayfalar: