CUMHURÎYET S Ağustos 1940 BEYNELMİLEL PORTRELER Doğru değil mi? jında kat'î muharebenin nerede ve ne zaman baslayacağı hâlâ bir muDün öğleden sonra Eminönünde kadm dır. Çok sinirli bir vaziyette olan Kâzım, ammadır. Bunlann gizli tutulması şüpyüzünden bir cinayet olmuş. Kâzım a bir arplık bıçağını çekerek olanca kuv hesiz bir harb oyunu ve şaşırtma madında bir şahıs Mahmud admda bir vetile Mahmudun gırt'.ağına saplamıştır. nevıasıdır. Mihverciler tarafından İngilgenci. bıçakla gırtlağını parçalayarak öl Mahmud biraz sarsılmış ve katil de Ba tere adalarına derhal denizden ve havahkpazan istikametinde koşmağa başla dan son derecede şiddetle hücum ediledürmüştür. Bakırkoyünde İstanbul caddesinde mıştır. Bu saatte meydan kalabalık ol ceği salâhiyettar ağızlarla ilân edildikRızamn kahvesinde barman ve renç makla beraber hâdiseyi ancak bir kaç ten sonra şimdi de gene salâhiyettar ka1 temmuz 1933 tarihinde, Sir Eric berlikle geçinen Tasköprülü Kâzım, bir kişi görebilmiştir. lemlerle bu hücuımın geciktirileceği Prummond'un yerine Milletler Cemiyemüddet evvel tanıştığı Fatma admda bir Mahmud aldığı derin yarayı elile ka bildirilmektedir. ti umumî kâtibliğine tayin edilen Joseph kadını dost tutmuştur. Fakat Fatma ka patarak sallana sallana katilin arkaFakat İngiltere hükumeti Büyük BriAvenol'un, yedi senedir işgal eltiği Lu zancı çok az olan Kâzımdan memnun ol sından koşmağa başlamıştır. Bu suretle ırevkiden, istifa ederek ayrıldığıru işitimadığından 15 gün kadar evvel gene aşağı yukarı iki yüz metre kadar koşa tanya adasmdaki kırk beş milyon halkın M. Joseph Avenol yoruz. Bakırkoyünde oturan Kâzımın hemşe rak Balıkpazarı caddesine girmişlerdir. ınüdafaada ujanıklığı gevsememesi için ta ve Kanadada, müteaddid vazifeler Milletlerarası bu büyuk boğuşrr.a devlilerinden Bayramoğlu Mahmud adında Hemen caddenin 30 metre kadar içeri bu gibi hud'alara aldamlrnamasuu derita etmiştir. resınde. varlığı silik bir hatıradan ibabirilemünasebette bulunmağa başla sinde Kâzıma yaklaşmış olan Mahmudun hal ilân etmeğe liizum görmüştür. Başret kalan Milletler Cemiyetinin urauraî mıştır. Kâzım, kendisini tanıyanlardan bütü.ı dermanı kesilmiş ve hemen düşe vekil Çörçil İngiltere adalarını istilâya Joseph Avenol, gayet metodlu çalışan teşebbüs imkânının tamamile hâlâ mevkatıbliği gibi yüksek bir mevkiin npsıl Fatmanın arasıra Mahmudun Barutha rek öhnüştür. ve bılhassa, elaine aldığı işi bütün azmıcud bulunduğunu bir beyanname ile bır ehemmiyet taşıdığım şu tarihî misal ne caddesindeki evine gittiğini öğren le ve bütün inadile başarmak isteyei bir Bu anî hâdiseyi evvelâ şaşkınlıkla İngiliz milletine bildirdi. kâfi derecede anlatır: miş, fakat bir de bunu Kâzımın ağzınşahsiyetti Bilgisini, vicdanî kanaatlerire, seyredenlerden bir kaç kişi katili yakaİngiliz harb kabinesi genişletilmişür. Versay muahedesi tanzim edilirkon, basiretini idarecıîik kabiliyctlerine kadan işitmek istemiştir. Lord Balfour'la Clemenceau arssında, tnn sabik umumî kâtibin. işgal etti^i Mahmud Fatma ile münasebetini Kâ lamak üzere fırlamışlardır. Katil, Balık ŞimUiye kadar kırk beş azası bulunan ve M:lletler Cemiyeti umumî kâtiu'içine mevkie hakikaten ehil olduğu. selpfinin zımın hissettiğini anlayınca bir kaç gün pazarı caddesinin sağındaki dar sokağa harbi idarede nıes'ul olan bu heyete bir kimin tayin edileceğine dair bir istişare jerıne geçtiği gün, kuvvetle sdylenmişortadan kaybolmuştur. Bu müddet zar saparkea vak'a mahalhne yetişen polis gazeteci alındı. Deyli Ekspres'in başyapıimıştı. Lord Balfour, bu mevkii iş ti. Yeni umumî kâtib, bu kanaati tekzib muharrir ve sahibi bulunan Lord Bcafmda Kâzım, Mahmudu gidebileceği her ler tarafından yakalanmıştır. gale lâyık bir namzed gösteremeyince, otmedi. Yapılan muayene ve keşfi müteakıb verbrook İngiliz İmparatorluğunun en yerde aramışsa da bulamamış nihayet Cle.nenceau, o zaman Balfour'un kâtibi dün saat 15.5 a doğru bir tesadüf eseri maktulün defnine ruhsat verilmiştir. zayıf tarafı hava kuvveti olduğunu bir Milletler Cemiyeti huzuruna çıkan ifbulunan Sir Eric Drummond'u ka<=deiki rakib Emiprinü meydanmda karşı Katil Kâzım da e\Takile birlikte bugün fok sene evTel görmüş ve efkârı umumilerm k;»rışıklığı içinde. bir yandan miiderek şöyle demişti: yeji ve hükumeti bu noksanı anlatmak lasmışlar ve münakaşaya başlamışlar adliyeye teslim edilecektir. dshale ve mutavassıt suretile noktai naOkuyucumuzun, yerden göke ka« Sizin daima refakatinizde gezen zsriarı ve menfaatleri telif ederek hâdiiçin iki küsur milyon okuyucusu buludar hakkı vardır. Bazı istasyonlarıbir zat var. Yedi lisanla susmağı gayet selen selâmetli bir limana sevk. bir yannan bu gazctede müstemir neşriyatile mızda pekâlâ disiplin altına alınmış iyi biliyor. Bence. bu mükemmel bir dan Milletler Cemiyetinin cihana şami! çalıştığı gibi cebinden de milyonlarca olan hamallık işi elbetteki ufak bir umumî kâtib olabilir'» sterlin vererek en modern tayjareler nıahivetini muhafaza kayguları, umumî gayretle Köprü ve saire gibi iskeleyaptırmış vc İngiliz milletine hediye etSir Drummond, bu şekilde intihab e kâtibliği, hemen daima çok müşkül mevlerde de ıslah olunabilir. Yalnız yemişti. dilmişti. Onun istifası üzerine yerine ge kide bıraktığı için, Joseph Avenol. ekter ki Belediyemiz, şimdiye kadar çen on senelik muavini Avenol. bilhassa serıyetle başvurduğu idarei masla'.ıat Şimdi hükumet tayyare istihsalinde pek mühim görmediği bu meseleyi malî ve iktısadî işlerdeki salâhiyeti. bu prtnsıpinden dolayı. sık sık muahazelere büyük tecrübesi olan bu gazeteciyi harb lâyık olduğu ehemmiyetle ele alsın. na hızımam eden bitaraflığı. ve on se uğramıştır. Fakat, itiraf etmek lâzımdır kabinesine davet etmiştir. Çünkü İngiliz Yoksa İstanbul bir turistik şehir olŞehrimizde bulunan Münakale Vekili Ticaret Vekilimiz Nazmi Topçoğlu, nelik memuriyeti zarfında, Cenevrede kj, f'enevre müessesesinin ruhundan aİmparatorluğunun umumi heyeti değilse mak şöyle dursun bizim güç oturaAli Çetinkayanın Silivride yaptığı tetgörüşülen bütün beynelmilel islere olar. zâmî İFtifadeyi temin etmek için sarfeAnkarada Türk Yugoslav ticaret ande bunun istinadgahı Büyük Britama bileceğimiz bir yer haline gelir, dikiklerden sonra. Trakyanın bu işlek ve vukufu dolayısile bu mevkie getirPdi. dilecek gayretleri fazlasile sarfetmiş olan adasının istilâdan korunması tayyare telaşmasmın imzası münasebetile Yugosyoruz. mühim limanında büyük lesisat yapıl**¥ e<;ki umumî kâtib, Milletler Cemiyetinin, fevvukuna bağlıdır. Bir taraftan Amerilavya Ticaret Nazırını memleketimize masına karar verilmiştir. Halen Silivri kadan tayyare alınmaktadır. Telgraflard?.vet etmiştir. İki memleket ticaretinin Joseph Avenol, 9 haziran 1879 da sayıs'z beynelmilel fırtınalar ortasında limanında yapılmakta olan mendiıeğin dünyaya gelmiştir. Siyasetin en koyu ya.atabildiği eserlere, daima kendinden dnha fazla inkisafı için çok faydah o inşaatı bitmek üzeredir. Münakale Ve da bildirildiği veçhile şimdiye kadar Amerkezinde, en çapraşık işleri çözerek. bırşey ilâve etmesini bilmiştir. lacak bu seyahat, İzmir fuarının açılma kili. alâkadarlardan aldığı izahattan 'on merika fabrikaları ayda iki yüz tayyare *** en zıd görüşleri ve menfaatleri telif merasimine tekaddüm eden günlerde, ra Sili\Tİ limanının, bu günün icab \ e verirkcn şimdi bu miktarı üç yüze çıkarmışlardır. ederek yedi sene varlık gösteren bu Joseph Avenol,'ün, maliyecilikle ba«yani bu ayın ortalannda olacak, Yu ihtiyaclarına uyeun bir şekild» ıslah şahsiyetin meslek hayatına attığı ilk a lay.'p, hiç alışık olmadığı bir sahada, d'PAlman\a dahi hava tcfcvvukunu mugoslav Ticaret Nazırı, Ticaret Vekili ve inkisafı için derhal etüdler yapılması dım, onun büsbütün başka bir sahada lorpb^i sihasında, senelerce muvaffakimizle beraber fuarı ziyaret edecektir. için emir vermişür. Bu tesisat. elde mev hafaza için kendi fabrikalarile işgali alyürüyeceğini gösteriyordu. Bu saha, ma yetle çalışabilmiş olmasıru fıtrî istidadıBulgaristanla da bir ticaret cud malzemeden istifade edilerek yapı tındaki bütün sanayi memleketlerinin lî saha idi. na rtfedenler, onun, ilk memuriyeti olan anlaşması yapılacak lacaktır. Sili\Tİ liman ve rıhtımı modern müesseselerindcn istifade etmektedir. n.alive müfettişliğini, diplomasi mesli^lİsvcç teknik nıütehassıslarına göre AlJoseph Avenol'ü, ilk defa, Fransız rr.aBulgarlarla aramızda yeni bir ticaret bir şekilde inşa olunacaktır. ne r.eden dolayı tercih ettiğini hayretle manya ayda bin sekiz yüz tayyare ve liye müfettişi olarak görüyoruz. Maliye anlaşması akdi için ihzarî temaslara Ali Cetinkaya Silivri posta ve telgraf iki bin beş yü? tayyare motörü yapmakdıişünürler. teftiş heyetinin riyasetine kadar yükseSofyada başlanmıştır. Bu temaslan mü merkezinin gayrimüsaid bir binada olBu münasebetle, Avenol'un, La RoŞehircilik mütehassısı Prost. şehrin tadii. İki arada büyük bir yarış var delip umumî rr.üfettiş olarak bir müddet chelle'deki Fenelon mektebinde talebe imar plânının henüz ikmal edilmemiş teakib Bulgaristandan gelecek bir he du §unu görerek yeni bir posta ve tPİ mektir. İngiltere uyamk bulunmakla daha hazine hizmetinde çalışan Avenol, hazırlamakla meşguldür. yetle esas anlaşma müzakerelerine An graf merkezi kurulması için de emir beraber ciddî boğuşmanın Manş deııi1916 dan 1923 senesine kadar, Fransız iken, amatörlerden mürekkeb bir trupla kısımlarını vermiştir. zinde değil, Akdenizin kapılan önünde hükjmetinin Londrada maiî mümessilli beralîer, Misanthrope piyesinde, Alceste Prost. dün de tetkiklerine devam et karada başlanacaktır. rolünü oynadığı söylenir. miştir. başlaması ihtirnali de vardır. Bu ihtimali ğ:ne tayin edildi ve 1919 da âli ikhsad MÜTEFERR1K Talebe Avenol'un, o zaman bu rolcîe SIHHAT İSLERİ kuvvetlendiren alâmetler belirmektedir. şurasına aza oldu. Dün kendisile görüşen bir muharririşaşılacak derecede büyük bir muvaff.iIspanya şüphesiz şimdi kendisile kaBu istikrarh vazifelerden sonra. Jo kiyet kazanır.nsile. Milletler Cemiyeü.in mirin bu günkü dünya vaziyetinin şeHariciye Umumî kâtibi Sahte dişciler ve doktor rada komşu olduğu Almanyadan daha seph Avenol, bir müddet seyyar vazifa en yüksek rrakamına çıkması arasında rıirlerin imar plânını değiştirecek ve kolay temin ettiği topçu malzemesitıi şehrimizde ler almış, Londra, San Remo, Hythe, bir münasebet, bir yakınhk. y;ıratnışa bilhassa şehirlerin az hasara maruz kaltellâlları Cebelüttank boğazı sahillerine yığmakSpa, Boulogne, Brüksel, Kan, Conova bnğiı bir alâka bulunup bulunmadıchnı maları için insaat tarzlarında değisiklik Hariciye Vekâleti umumî kâtibi NuSıhhiye Vekâleti. otelleri ve umumî tadir. Bunun için büyük bir İngiliz dokonferanslarına mütehassıs murahhas aıaşiıranlar olmuştur. OIUD olmıvacağı sualine cevaben şunları man Menemencioğlu. dün sabahki An mahalleri gezerek hastalara doktor tel nanması İspama sahilleri önünde ve Baolarak iştirak etmiş, 1920 den 1923 senekara ekspresile şehrimize gelmiştir. Ha lâlhğı yapan bazı kimselerle son za HakiRat şudur ki, Joseph Aver.oî'ün söylemistir: sine kadar, Milletler Cemiyeti mali koriciye Umumî kâtibi, bir kaç gün İs manlarda şehrimizde türeyen sahte diş lear adaları etrafmda dolaşmaktadu*. Cene'Teden ayrıiması, Milletler Cemiv?« Şimdiki halde yaptığımız plân İtalyan donanmasının küllî kısmının hu milesi azalığına getirilmiştir. Bilhissa tanbulda kalacaktır. çiler hakkında şiddetli bir takibata gi sularda dola?tığı son musademelerdca tini, dudaklarından nezaket tebessi'mvj, larda spekülâsyon vazivetini gö'önünde Avusturya maliyeçinin ıslahı işi'e mesa^zından nvj'.tefit sözleri, tavırlarından bulunduruyoruz. Filhakika bu gün harAlmanyadan iki talebemiz rişmiştir. Bu takibat neticesinde yaka anlaşılnııştır. gul olduğu tarih, Milletler Cemiyeti al<Tnscak olan tellâllar ve bilhassa sahte kibarhk eksık olmıyan bir mür.îessilden bin vereceği rcticeler sehirlcrin imar zası bulunduğu tarihtir. geldi İtalya Akdpnizin Cebelüttank kapısı dişciler hnkkında en ağır cezalar tatbik M.lletier Cemiyeti sarayını, pözii üzer'n plânmda bir tpkım deği^iklikler vukuOradan, Milletler Cemiyeti umumî kâ den hiç eksik olmıyan, o binaya adeta unu iltizam edecektir. Yalnız henüz bu önündeki faaliyeti donanmaya ve hava Dün sabahki konvansiyoneîle Al edilecektir. tibi muavinliğine geçen Avenol, 1923 se cskla bağlı bir bekciden; T«lı'"etler Ce hususta tebellür etmiş bir karar ve ka manyadan iki talebemiz gelmiştir. kıı\\etlerinc münhasır bulunuyor. Fakat nesi kânunusanisinden itiba*en, Cemiye miveti bahçelerini, ağaclarmı ve çiçekle naat yoktur. diğer kapısı Süveys kanalına karşı daDresd'de kimya tahsili yapan bu iki Bir tramvay arabasında tin teknik işlerini en yüksek salâhivet rini, ycbancı ve hoyTat elleps karşı meı ha ziyade ordu ile hazırlık yapmaktadır. talebe, Almanyada halen üç yüz kadar Bu pünkü vaziyetin netice=ini bekleeahibi âmir sıfatile idare etmiş, gene bu hanıeisiz davranan bir meleküssıyaneden yangın çıktı Röyter Ajansı tarafından bildirildiği Türk talebesi bulunduğunu ve hepsinin nıek lâzımdır. Faraza bu pün binaları sı^atla orta ve şarkî Avrupada, uzakşark mahrum etmiştir. sakin bir hayatla derslerine devam etVatman Hüsnünün idaresindeki 213 veçhile Fransanın harb harici kalmasile yer altmda yapmak. tehlikelerden matiklerini ve Almanyada Türklere karşı mımaralı Kurtuluş Beyazıd tramvayı Tunus hududunda lüzutnu kalmıyan suniyetini temin edemez. O zsman da gayet ivi muamelede bulunulduğunu Pirkecide, Respdiye caddesinden geçer İtalyan kuvvetleri hep Mısır hududuua insanlar daha yakından toprağa nüfuz ken anî bir kontak neticesinde vatman yığılır.ıştır. söylemişlerdir. edebileeek harb vesaiti kul'anmağa kalyeri tuhışmustur Cereyan az sonra Harbin İngiltereden ziyade Akdenizde kışacaklardır. Bu isin en ziyade tementramvayın diâer kısımlanna sirayet e ciddileşeceğine küçük hükumetlerden Terzi dükkânına giren ni edilecek tarrfı harblprin oimrma derek yakmağa başlamıştır. Bu sırada, bazıları ihtimal vermektedir. Macaristan dır. Şimdiki ha'fla vant'Çımı? sohir p'âtramvayın içinde bulunan yolcular bü hükumeti İngiltereye karşı hücumun kamyon tekerleği nını değiştirmcgi düsünmüş deŞi'iz.» vük bir telâs ve korkuva kapılarak ken gecikmesinden dolayı harbin uzayarnk Hamamdan Hsrbiyeye gitmekte olan diVrini caddeve atmışlardir. Bir müd Avrııpanm cenubu sarkisini müteessir şoför Mehmedin idaresindeki 3606 nudet kendi kendine vanan tramvav. ce edeceğini simdiden hesaba katmaktadır. Zorba kahveci marah kamyon. Halâskâr Gazi cadde revandan tccrid edilerek ateş söndürülMuharrem Feyzi TOGAY Kasımpaşada oturan Hacer ve Cemile sinden geçerken, arka tekerleklerinden mü<! ve diser arabaların yardımile Sirisminde iki kadın Yenicamide Salih a bir tanesi fırlamış ve hızla yuvarlanakeciye getinlmistir. dında birinin kahvesine gitmişler ve bir rsk Aaobun terzi dükkânının kapısma Uludağa otobüs servisleri müddet oturarak Salihle konuşmuşlar carpmıs, çercevevi parçalıyarak dük başladı dır. Kadmlar kalkıp gitmek istedikleri kânın içine girmiş. aynalarını kırmıştır. Fatihte Sinanağa mahallesinde FaziBursa (Hususî) Dağcılık kulübüvakit. Salih bunlara mümanaat ve ot sokaŞ'nrla 41 numarah evde oturan Bıcakla yaraladı turmalan için ısrar etmiştir. Fakat kaisminde bir kadın. avni ma nün yeni heyeti Tayyare sineması yaSebze Hâ'inin altındaki kahvede ya hallpie oturan Firdpvs ve Remzive is nında bir büro Ecmıştır. Bütün müradmlar kahveden çıkmak üzere kalkmca. aralarında şiddetli bir münakaşa tıp kalkan M^hmed Ali ile Hasıriskele mindp rliser iki kadmla kaveava tn+uş caatler şimdi bu bürova yapılmaktadır. cereyana başlamış, Salih, eline geçirdiğ sinde hamal Yakub arasında bir mese mus. ReniTİve ile Firdevs e\'velâ Sa Kulüb. Beledivenin delâletile Uludağa Yeni nümerotaj ve sayım isleri için hü>ük bir faaliyetle çalışılmaktadır bir tasla kadınların baslarmdan yara leden dolayı münakaşa cıkmış. Mehmed },=<ste\T elbiriis; dmmü=ler, sonra da ttünübirlik otobüs senisleri yaptırmaya Künıerotajın tamaraetı ikınalimien sonn biilun şehirde umumî bir kontrol yapı lamıştır. Yaralılar tedavi altına alınmış Ali bıcakla Ypkubu kolundan ağır sui taslarla başmdan başlamıştır. Bu otobüslerle eidip gelme lacaktır. Resminıiz bu isle mesgul bürodaki faaliyeti gö«.termektedir. volciı başına 150 kurus alınmaktadır. rette varalamıstır ve suclu kahveci yakalanmıştır. Kulüb merkezile Uludag oteli arasında / ^ = KUçUk hikâye Mudurnu köylerinde bir telefon hattı çekilmiş olduğundan otellerde yer istivenler müracaatlerini bucinayet rava yapacaklardır. Uludağ, mevsimin Izmit (Hususî) Mudurnuda Bektesıcakhsı dolayısile fazla rağbet görmekmurlar kövünde çok feci bir cinayet iştedir. Fakat ağustosun birinde yağan lenmiş ve köy muhtarı Mehmed. aksam yağmur havavı kısmen soğutmustur. Bu evinde otururken, üzerine 8 el tabanca Remzi baba, boynunda asılı kuçucuk harab uzanmıştı. Tennı kurutuyor, vü doğru topallaya topajlaya segırtıyordu. fırtınalandı ve rüzgârm devirdiği bir vÜ7den Uludaeda iki gün hararet dereile meçhul bir şahıs tarafından ates erp=i sıfırm üstünde (9> a kadar inmistir. işportasile gene kapımızın önünden ge cudünü dınıendiriyordu. Cant'eî de bir Ortada butün hızile uzaklaşan şık ve lâ korkuluk gibi kaldınma seriliverdi. dilmek suretile feci bir şekilde katledil çiyordu. SoVıalar vakılmıstır. Aâustosta sobalarla müddet efendisinin yanında Sfenksi t?k civerd bır otomobilden başka hiç bir şey *** miştir. Tahkikat devam etmektedir. '.süılan otelin salonu kış hissini vermişSade bizim mahallede değil, Istanbu lid eden bir poz almıştı. Sonra sağa sola göze çarpmıyordu. İhtiyar kendi kendıAklını başına topiayıp kendine geldiği tir. B"rsadan gelenler. bir saat içinde lun bir çok semtlerinde onu tanırlar ve sıçrayıp atlamaya, kirli otlarm, eski taş ne: zaman bir hastane karyolasında olduğu sıcak iMimden soğuk iklime ka\oışmuş severlerdi. Kısık fakat tatlı sesıle: Sakaryada iki çocuk boğuldu Iğne var, makara var, tıre var, ların arasında dolaşan kertenkeleleri Tuhaf şey galiba rüya göırnüş oia nu farkerti. Beyazlar giyinmiş şirin yüz ohıvorlar. ; görerek havlamaya başlamıştı. cağım! lü, mavi gözlü bir hemşire: Izmit (Hususî) Adapazarında Sa dantele var! Remzi baba işportasının alhna takılı Diye mırıldandı ve tekrar ağrcın gölkarya nehrinde 11 yaslannda Receb oğ Cok şükür, diyordu, geçti. Güneşte Edirne meb'usu Fuad Balkan Diye bağırmaya başlayınca ekseri torbalardan birini açtı. Içinden bıraz ek gesine oturdu. İyi ama, köpek neredeylu Halil ile Mürsel oğlu Eşref, yıkanır pencereler açılır, herkes onunla ahşveriş çok dolaşmış olacaksınız.. Yorgunluk da bir kaza geçirdi mek, biraz peynir çıkardı. Yan tarafıaki di? ken boğularak ölmüslerdir. üstüne binince bayılıvermişsiniz.. Dün etmekten, beş on kelime konuşup gön ağacın gölgesine biraz daha sokularak İzmit (Hususî) Karamürseldeki Canfes. Canfes! öğleden sonra biraz fenaydınız ama, lünü almaktan zevk duyardı. Sodık ar kamını doyurmaya koyuldu. Canfes bu Ne bir havlama, ne bir koşuşma.. hamdolsun, artık tehlike kalmadı Belki cift'ieinde kardeşinin yanında istirahat Müreftede mahsul vaziyeti kadaşı .Canfes» de hemen hiç yanından sefer ön ayaklarmı dikip ard ayaklaıını Remzi baba, hayvanın daima a'ışık olermekte olan Edirne meb'usu Fuad Baldoktor yarın öbür gün sizi tabuvcu kan ciftlikte. bir at aezintisi esnasında eksik olmazdı. Bu bir sokak köpeğı idi. kısarak sahibinin tam karşısına çöktü. Mürefte (Hususî) Bu sene mıntakaduğu meshur ıshğını öttürdü. Gene gö eder!. Lâkin Remzi baba onu en asıl cinslerden Gözlerini gözlerinin içine dıkti. Hiç düserek iki kaburga kemiği kırıtmış ve mız bağlarında floksera hastahğı mühim rünürde kimse yok.. daha uysal bir hale getırmışti. Hakikaten kırk sekiz saat sonra Rem hasta derhal Cerrahpaşa hastanesine Canfessiz ..ernzi babanın boğazından bir zararlar ika etmiştir. Zararın nispeti O anda ihtiyarın ruhunda neler geçzi baba rahatsızlığından kurtulmuş, taBazı evlerde ahşveriş bittikten sonra şey geçer mi? Kendi iki loknıa yese yüzde 75 kadar olduğu tahmin edilîyor ti? Gözieri neden birdenbire dermnkı mamen iyileşmiş olarak hastaneyi terkapı önünde ihtiyara çay, kahve. köpe mutlaka bir lokma da köpeğe veriyordu. feryadların geldiği caddeye dör.dü, bilBu yüzden umumî rekoltenin geçen ğe de ekmek ve kemik ikram edenler de ketmişti. Beşinci günü gazetelevin Vjirin Kocaeli Vilâyetinde mahsul Fakat sıra suya gelince ihtiyarın tormiyoruz. Beiki de yassı siyah bir göl seneden çok dun olacağı anlaşıldığmdan. bulunurdu. Dikkat edilecek olursa badan çıkardığı şişeyi ağzma dikmesine de >feci bir kaza» başlığı altında şu havaziyeti genin küçük bir kızıl göl ortasında yatbı vaziyeti memleket iktısadî durjmu • Canfes» te sahibini andıran bir çok mukabil «Canfes» kaldırımın kenarın zin fıkrayı okudum: masını meraklı bir temaşa gibi sfyreden Kocaeli (Hususî) Bu sene İz*nit, üzerinde menfi tesirler husule şetirece şeyler vardı. Her ikisinin güneştcn \e daki bir gün evvelki yağmurdan arta çocukların oraya toplanması buna sebeb .Dün öğleden sonra saat dörde doğru Karamürsel, Hereke ve Darıcada zeytin tozdan kenarları kızarmış gözieri aynı kalmış birikintiye dudaklarmı dayadı. Harbiye cihetinden son hızla gelen bir mahsulü çok iyidir. Müstahsil vaziyetten ğinden endişe ediliyor. olmuş tu. yumuşak bakışlı ifadeyi taşıjorlardı. Dilini daima yarım devir yapan bir perotobüs Dağcılık kulüb. ünün karşı köDiğer taraftan hastahktan kurtulan Zavallı Canfes ne hale gelmışti? Kah şesinde Remzi baba ismindeki ihtiyar bir memnundur. Birkaç yıldır başlayan Tenha bir yerde başbaşa kaldılar mı vane gibi kullanarak hararetini bastırdı. zeptin eüvesi mücadelesi iyi neticeler mıntakalardaki üzümlerin mubayaası.ia ihtiyar, köpeğini karşısına alır: O vakit ikisi de tam ve hakikî bir isti verengı, candan bakışlı gözieri kapan se}'yar satıcıya çarpmış, zavallı adam mışü. Yarasından hâlâ kanlar sızıyordu. carkurtaran otnmobilile hastaneya n?.k vermiştir. bugünden başlanmışür. Kilosu 5 kuruş Sen benim hayatta biricik dostum rahat ihtiyacını duydular. Remzi babaİhtiyar ayaklarınm altmdan, bastığı yer üzerinden üzüm alışverişlerine devam e sun, derdi, dünyada cCanies» imden nm esnemekten çeneleri ayrılacak sanledilirken aldığı yaraların tesirile öl başka kimim var?. Allah göstermesin, dım. Köpeğin gözieri çoktan kapanmışü parçasının çekildiğini duyar gibi sende müştür. O civarda oturanlarm anlattıkdiliyor. Geçen sene mahsul fazla olduledi. Bastonuna dayanmamış olsajdı obir gün eğer sen ölecek olursan mu bile.. lanna göre Remzi baba bir kaç gün evğundan çok ucuz olan üzüm mahsulü bu hakkak çok geçmez ben de arkandan raya yığıhverecekti. Aman yarabbi! Bu Nüshasi S kuruştur. vel. gene aynı yerde baygın bir halde yıl epev para etmektedir. gelirim.. İki srkadaşın muvakkat fakat derin kabil miydi? bulunmuştu.» Türkiye Haric Beşon dakika evvel taşların, otların Tüylerini okşamaya başlar ve ilâve bir sükuna inkılâb eden vaziycfleri beni tcln IÇÜJ *#* alâkadar etmemeğe başlamıştı. Bahçe üstünde kertenkelelerin arkasından neş'e 1400 Kr. 2700 Kt. İzmitte acılan resim sergisi ederdiSenelik Tenha bir yerde başbaşa ka'dılar mı, Bak sırtın nasıl parhyor.. Tevek tarafındaki odamda yapılacak işleri gör içinde sıçrayıp haykıran Canfes, şımdi 750 » 1450 » Alfa avlık Izmit (Hususî) Ankara Gazi Ter keli ben senin admı .Canfes. koyma mek için oradan ayrıldım. Bivaz sonra kızgın taşların üstünde dili çıkık, kaı ihtiyar köpeğini karşısına alır: 400 • 800 • Üç aylık bive Enstitüsünde okuyan İzmitli tale dım Sen benim hayatımda biricik dos kulaklan yırtıcı bir feryad işittım. Koş çaları ezik, hareketsiz ve cansız yatsın!. 150 > Voktur. Bir ayhk tum, pencereden baktım. Çığlık hâlâ Biçare ihtiyar, benliğinde öyle müthiş tumsun. derdi, dünyada cCanfes» imden belerden dört arkadaş şehrimiz Halkevi O gün, temmuz güneşi bütün sıcaklı devam ediyor, bizim sokağa yirmi otuz bir elem, öyle sonsuz bir acı duydu, bü başka kimim var? Allah göstermesin, bir salonunda bir resim sergisi açmışlardır ğını Istanbulun üzerinde kesafctlendir metre mesafedeki büyük caddeden geli tün mevcudiyeti birdenbire öyi° derin gün eğer sen ölecek olursan çok geç Gazetemıze göndenlen evrab vc yaıllaı Serginin açılış merasimi güze! olmuş bir boşluğun içine yuvarlandı ki boğa mez, muhakkak ben de arkandan geli miş gibiydi. Sokak sokak dolaşmaktan yordu. ncşredilsıa edilmesin iade edilmez ve ve halk alâka ile ziyarette bulunmuş dizleri tutmaz bir hale gelmiş olan RemRemzd baba da uykusundan uyanmış, zında hıçkıracak, gözlerinde ağlayacak rim.. tıyaından mes'nliyet bnbnJ olunraat tur. zi baba, karşımızdaki arsaya bitkin ve işpartasını, torbasmı bırakmış caddeye kuvvet bile bulamadı. Başı döndu, beyni Hadiye İCLÂL Joseph Avenol İskelelerdeki kıyafet Tasköprülü bir amele, Mötresile görüşen Harb ne şekil alacak? siz ve arsız hamallar O ngiltere ile Almanya ve Italya araAnkaradan bir kariimiz yazıyor: «Geçen hafta 8,20 trenile Ankaradan İstanbula gittim. Haydarpaşadan kalkan vapurumuz Köprüye yanaşmaya başladığı vakit birçok kıyafetsiz adamların herkesi ite kaka ve birbirlerile döğüşüp aralarında en galiz küfürleri savurduktan sonra yolcularm eşyalarına sarıldıklarım gördüm. Yanımda bazı yabancılar da vardı. Onların, eski zamanların korsan hücumlarını andıran bu saldırış karşısında istikrahla karışık bir hayret duyduklarını yüzlerinde okudum. Hiç biri bavullarmı bu arsızlara emniyet edemedi. Yüklerini kendilcri taşımaya mecbur oldular. İstanbulu imar için milyonlar sarfeden İstanbul Belediyesi şehrin bu çirkin yarasmı saramaz mı: iki düzine hamalın terbiyesi yerinde, kıvafeti muntazam, yakasında numarası olmasım teminden âciz midir? Bütün memleketler kendilerini olduklarından fazla göstermek icin cok müskül işleri başarmaya kalkarlarken biz küçük bir ihmal yüzünden Türkiye hakkında yabancılara fena fikirler veriyoruz » Kadtn yüxünden hemşerisini bıçaklayarak öldürdü Siyasî icmal D (Milletler Cemiyeti, eski umumi kâtibi) Türkiye Yugoslavya Silivri liraanı Yugoslavya Ticaret Na Münakale Vekâleti, bumemleketimize rada büyük tesisat yapıl zırı masına karar verdi davet edildi Doğru değil mi? Şehrin plâıtı Mütehassıs Prost, Dİânda bir değisiklik olmadığını söylüyor Canfes Hadiye lclâl CUMHURÎYET Abone seraitl { Dikkat