CUMHURÎYET 23 Temmuz 1940 ederken «muvaffakiyet için en büyük rehber vicdanlarınızdır» demiştim. Onu size karşı da tekrar ediyorum. Bütün hayatınızda sizi fenadan korumak, iyiye ve doğruya götürmek için bundan daha kuvvetli bir nasihat bula mam. Vicdanınızın emrinden ayrıldı ğmız anda karşınıza çıkacak otan yol muvaffakiyetsizlik yoludur. Hüsran yoludur, mahcubiyet yoludur. Bu değişmez hakikati size ifade etmek, mesuliyet ortağı sıfatiie hakkım olduğu Dahiliye Vekilinin nutku gibi bu gün hasbelkader müşterek « Çok muhterem davetlilerim, mes'uliyetin toplandığı son noktada Size genc jandarma arkaj^larunı takdim etmekle bu anda büyük bir if bulunmak itibarile de vazifemdir.» tihar duymaktayım. Vazife her şeyden mukaddestir Burada gördüğünüz subaylar HarbiVekil bundan sonra jandarmaların vaye mektebinde tahsillerini ikmalden sonra bir sene de bu müessesede jan zifesinin milletin hukukunu korumak darmahğa aid bilgilerle teçhiz fcdıldiler olduğuna işaret ederek bunu icabında ve imtihanlarında muvaffakiyet göste hayatları pahasına da olsa yapmaları rerek jandarma zabiti sıfatiie vazife icab ettiğini söylemiştir. Faik Öztrak sozlerine şöyle devam etmiştir: almağa liyakat kazanmış oldular. [Baştarafı 1 inci sahifede] lanmış ve bunu avnı suretle Jandarma marşı takib etmiştir. Bundan sonra okul komutanı Albay Refik Günseven bir hitabede bulunmuş ve bu hitabeye mezunlardan teğmen Ahmed Utku arkadaşları adma cevab vermiştir. Müteakıben Dahiliye Vekili Faik Öztrak aşağıdaki nutku söylemiş ve mezunların diplomalarını tevzi etmıştir» Şu gördüğünüz erbaşlar da jandarma hizmetindeki kabiliyetlerina binaen 6inıflarında terfi eden çalışkan arka daşlarımızdırlar. Jandarmada ka'mağı tercihle hizmetlerini temdid ettirdik lerinden bilgilerini artırmak için bu müesseseye ahnmışlar ve altı ay de vam eden tahsillerini muvaffakiyetle ikmal etmişlerdir. Gedikli olarak kıt'alarına iltihak ediyorlar. Şimdi her iki kısım liyakatlerinin resmî vesikaları olan diplomalarını huzurunuzda a.acaklardır. Hayatlarının en mühim ve mesud günlerinden birini teşkil ed^cek olap bu günlerde huzurunuzla kendilerini ve beni taltif buyurduğunuzdan dolayı teşekkürlerimi arzederim. « İyi biliniz ki her Türk, milletinin bir cüzü ve vatan kuvvetlerinin bir parçasıdır. Onu yok yere hırpalamak, örselemek vatan kuvvetlerine zâf vermektir. Türk çocuğusunuz. Bundan kaçınacaksınız. Elinize verilen silâh, üzerinizdeki üniforma size milletin emanetidir. Onun hukukunu sıyanet için bir vasıtadır Onlar ancak bu gaye için kullanıhr. Bundan başka bir maksad için, şahsi arzu ve emeller için bunlardan istifade edilemez. Kumandanız altında bulunacak olan erlerin idaresinden mes'ulsünüz. Kendilerini en ciddî bir disiplin altında çalıştırmakla beraber vazifede muvaffak olmaları için daima tenvir ve irşed etmelisiniz. Onları hatadan. zarardan sıyanet azin için âmirlik ve arkadaşlık borcudur.» Jandarma Subay okulunda | Afrika harbleri r îki taraf da, her cephedün yapılan merasim de tayyare bombardımanlarına devam ediyor Kahire, 22 (a.a.) Resmî tebliğ: İngiliz hava kuvvetleri tarafından hafta sonunda yapılan hücumlar neticesinde Tobruk ve Rogubbi hava meydanı mühim surette hasara uğramıştır. Regubbide üç yangm olmuştur. Bunlardan bir tanesi, 100 kilometre mesafeden gözükrr.üşrür. Ticaret gemileri tahrib edilmiştir. Menderekte bir yangın çıkarılmış ve büyük bir vince tam isabet vâki olmuştur. Bardia'da askeri hedeflere, muvaffakiyetli hücumlar yapılmıştır. Düşman, Sidi Barraniye, Solluma, Mersa Mat ruha ve Fukaya hücumlar yapmıştır Bu mıntakalar bombardıman edilmiştir Tahribat azdır. Sudanda, İngiliz hava kuvvetlerine mensub bombardıman tayyareleri, bi: hava meydanına ve civarındaki bina lara hücum etmişlerdir. Üç hangardan mürekkeb bir grup üzerine tam isabet ler olmuştur. Bütün tayyarelerimiz saı ve salim üslerine dönmüşlerdir. ingiliz hava kuvvetlerine mensub bombardıman tayyareleri, iki deft Assab'da donanmanın mühimmat v teçhizat depolarına muvaffakiyetli hücumlar yapmışlardır. Cenub Afrika hava kuvvetlerinı mensub tayyarelerle cenubî Rodezia tayyarelerinden bir filotillâ, geniş bı: mıntaka üzerinde keşif uçuşları yap mışiar ve kıymetli malumat toplamış lardır. Tayyarelerimiz aynı zamanda rasladıkları motörlü nakliye kollarma ve askerî hedeflere de hücum etmiş lerdir. Kuvvetli avcı filoları refakatinde bir İtalyan bombardıman tayyareleri gru pu, Malta üzerine ıki hücum yapmış tır. Samldığına .göre, bir bombardıman tayyaresi hava defı toplarımız tarafından düşürülmüştür. Bilâhare tayyare lerimizden birisi iki düşman avcı tay yaresi tarafından hücuma uğramıştır Bu avcı tayyarelerinden bir tanesi düşürülmüştür. Diğeri kaçmıştır, ingilterenin Hitler'e cevabı [Baştarafı 1 inci sahifede] Hitler.in Almanlar için bir çok defa ileri sürdüğü bir prensipti. Hitler, nutkunda yalnız korku süflî hissine hitab etmiş ve yegâne delil olarak tehdidler kullanmıştır. Haksız şu veya bu bahane ile râm ettiği milletlerin istikbali hakkındaki sükutu, çok manidardır. Dünyanm en büyük kısmı Hitler'in bu nutkunu baştan başa yanlış okumadı ise, şu cihet tamamile sarihtir ki Hitler'in çizdiği Avrupa tablosu, birer birer hürriyetlerinden mahrum ettiği bu milletlerin efendisi olarak hareket eden bir Almanya tablosudur. Bir kere daha cüretkâr hatlarile Amerika Birleşik Devletleri Reisi Ruzvelt, ve Cenubî Afrika Birliği Başvekili General Smuts tarafından çizilen bizim tablomuz ise çok başkadır. Biz, bu zevatla birlikte Avrupayı, müsta kil devletlerin hür bir cemiyet olarak telâkki ediyoruz. Ve bu tezad dolayısile tehdidler karşısmda sakin kahyoruz. f Taksim tenis sahası açıldı ı \ Hitler'in çizdiği Avrupa Dün küşadı yapılan sahada ük oyun İstanbul mmtakası tarafından yapı inşaat durmıyacaktır. Yıkma ve zemilan tenis ve dağcıhk kulübünün tenis nin tesviyesine devam edilecektir. sahası dün Vali muavini Haluk ve birAtış poligonu çok davetlilerin huzurile açıldı. Onar İstanbul mıntakası Fenerbahçe stadıdakika bir sahada yapılan üç tenis kortu pek mükemmel bir şekilde tanzire nın idman sahasında bir atış poligonu edilmiştir. Top tedariki mümkün olduğu yaptıracaktır. takdirde tumuvalara başlanacaktır. Boks faaliyeti Kulüb binasınm inşası şimdilik geri Boksun yeniden canlanması için bübırakılmıştır. yük bir mesai sarfeden İstanbul mınŞehir stadı işi takası her yerde kullanılabilecek seyDolmabahçe stadı icin ihalesi yapılan yar bir ring yaptırmağa karar vermiştir. Bir tek zihniyetimiz vardır: önüne geçilmez azim! Hitler. Alman kuvvetinin bütün ağırhğını birleşik kraliyete karşı kullanmaya hazırlanmakta olduğunu şimdi sarih bir surette bildirmiştir. Bunun içindir ki, İngilterenin her parçasında, büyük şehir lerde ve uzak köylerde, yalnız bir tek zihniyet vardır. Bu zihniyet, önüne geçilmez bir azim zihniyetidir. Hiç kimsenin şüphesi yoktur ki, eğer Hitler muvaffak olursa, bu, bizlerden başka daha bir çok dığerleri için de, hayatı yaşamaya değer yapan herşeyin sonu demek olacaktır. Her şeyi kaybedebiliriz... Almanya ile iktısadî Münasebetlerimiz dı. Bunun netıcesi olarak (hiç bir zaman tamamen durmamakla beraber) Türk Alman iktısadî münasebetleri aksadı. Bunu, Türkiyenin yalnız kendi emniyeti için almış bulunduğu ve hiç bir devletin aleyhine çevrilmiyen tedbirlere atfedemeyiz. Oyle olsaydı, Türkiyenin vaziyetinde değişiklik mevzuubahs olmadığı halde her iki devlet, aralarında bir anlaşmaya varmak uğrunda dokuz aydanberi gayret sarfetmezlerdi. Türk Alman ticaret vaziyetinin son aylarda aksamasını, beynelmilel buhranın buralara kadar kendini hissettiren geçici akisleri olarak teâkki etmek daha doğru olmalıdır. Fakat bu telâkkinin bir hakikat halinde meydana çıkması için, çoktanberi hazırlanmış bulunan ticaret mukavelesinin bir an önce imzalanmasını beklemek lâzımdır. Biz, her iki tarafın iyi niyet sa ı hibi olduğuna ve yeni anlaşmadan ancak iyi neticeler doğacağına nanmakta devam ediyoruz. | [ Başmakaleden devam] Amasyada yeni zelzeleler oldu Sarsıntılar Zile ve Antal* yada da duyuldu, zayiat yoktur ^ *« • Unutulmıvacak sözler Genc arkadaşlarım, Bu günden itibaren sizinle aramızda çok mühim bir münasebet teessüs et Dahiliye Vekili sozlerine devamla mumiş bulunuyor. Bu münasebet vazife vaffakiyetin şansta değil, azim ve nave mes'uliyet iştirakidir. Şimdi size bu müşterek vazife ve dede olduğunu kaydederek Millî Şffimiz mes'ulıyetin üst kademesinde bulunan İnönünün söz ve fiillerinin en mükembir âmir sıfatiie hitab ediyorum. Va mel kaynak teşkil edeceğini söylemiş ve âfede bulunduğunuz müddetçe bu nutkunu şöyle bitirmiştir: sözlerimi daima hatırlamanızı isterim: « Sizi muvaffak görmek en büyük Bir sene evvel bu müessesede dip emelimizdir. Vicdan rehberiniz, gayret lonnalarını alan arkadaşlarınıza hitab ve fazilet şiarınız olsun.» * * • Ilk Universite haf tası muvaffakiyetli oldu fBaştarafı 1 inci sahifede] rumda açılmış ve 19 unda büyük merasimle kapanmıştır. Universite haftası bütün yurdda büyük bir alâka uyandırmış, Erzuruma giden heyetimiz birçok vilâyetlerimizden teleraflarla davet edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi genel sekreterliğinin tensibile hevet azasından Hukuk fakültesi dekanı Prof. Ali Fuad Başgil ile Edebiyat fakültesi profesörlerinden Mukrimin Halil birkac konferans vermek üzere Sivasta kalmıştır. Diâer heyet azaları dün sabah şehrimize dönmüştür. Universite Rektörü Cemil Bilsel «hafta» etrafın" <faki intıbalannı bir muharririmize şu suretle anlatmıştır: « «Hafta» mızı burada tensib edilen program daıresinde ikmal ettik. 11 i umuraî, 13 ü meslekî olmak üzere 23 konferans ve musahabe yaptık. Meslekî konuşmalar münakaşalı ve ikişer saat devam ettiği için, Erzurumda ilmî çalısmalarımız 13 saat sürdü. Ayrıca doktorlarımız 237 hastayı da muayene etti. Bütün konferanslarımızda ilme karşı büyük rağbet ve en yakın bir alâka gördük. Diyebilirim ki Üniversite haftası Erzurumda ilmin zafer haftası oldu. Haftanın açışını demiryolunun Erzuruma varışmı ve kapanışını da Erzurum kongresile yaptım. Türk milletinin Lozana uzanan şeref yolu merhalesinden bahsedişim çok heyecanlı oldu. Halkevinin büyük salonu devamlı alkışlar içinde kaldı. Vali Burhan Tekerden bilhassa sükranla bahsetmeliyim. Bütün konferanslarda, bizzat bulundu ve haftanın iyi verimli olması için, mümkün olan her çeyi yaptı. Belediye Reisi ve Halkevi Reisi. bütün Erzurum halkı ve memurları ilim heyetine en yakın alâkayı gösterdiler ve bizi minnettar bıraktılar. Konferansları bir kitab halinde çıkaracağız. Memlekette bu suretle verimli bir ilim hareketi daha başgöstermis olacaktır. Üniversite haftası. Universite bilgilerini yayma faaliyetinin bir çeşididir. Gittiğimiz muhit için faydalı olduğumuz kadar aldığımız intıbalardan da buradaki ilmî mesaimiz icin istifade edeceğiz. Ilk haftanın veriminden hepirniz çok memmmuz.» Hava akınları [Baştarafı 1 inci sahifede] tiyyare meydanlarına yapılan müteadd'd hücumlar neticesinde bir hangarın dahilinde infilâklar olmuş ve büyük alevler yükselmiştir. Hamburgdî petrol tasfiyehanelerine yapılan hürurriarda y?ngınlar çıkarılmış ve bunlar 60 kilometreden fazla bir mesafeden görülmüştür. Mevzii müdafaa koluna mensub gönüllüler, bugun İngilterenin cenubu şarkisinde düşurülen Dornier sistemindeki Alman tayyaresi mürettebaündan üçu esir edimiştir. İngilterenin şimali garbisinde bir Alman hücum tayyaresimn attığı Û bomba bir kaç kişinin ölümüne ve ıki kişinin yaralanmasma sebebiyct vermjştiı. İngilterenin cenubu garblsinde Alman tayyareleri tarafından atıUn 3 büyük düdüklü bomba bir kaç ev ve dükkân yıkmış ve bir kadınla 4 yaşmda bir çocuğun ölümüne ve 6 kişinin hatifçe yaralanmasma sebeb olmuştur. Alman tebliği Riyaziyeci İzzetin cenazesi merasimle kaldırıldı Vefatını teessürle kaydettiğimiz Şirketi Havriye müdürlerinden riyaziyeci izzetin cenazesi dün Çemberlitaştaki evinden kaldırılarak Üsküdardakı ailesi makberesine defnedilmiştir. Cenaze merasiminde rahmetlinin Darüşşafakada yetistirdiği talebesmden pek çok zevat ile mektebin genc talebeleri vre tanmmış kimseler bulunarak kendisine son vazifpi ihtiramı ifa etmişlerdir. Berlin, 22 (a.a.) Alman tebhgi: Alman muharebe tayyareleri, Ingilterede hava meydanlarına, liman tesisatına, petrol depolarına, fabrikalara yeniden hücum etmişlerdir. İnfilâklar ve büyük yangınlar müşahede edilmiştir. Manş'ta seyretmekte olan bir kafileye yapılan hücumda mecmuu 40 bin tonilâto hacminde bir sarnıç gemisi ve dört ticaret vapuru bomba ile batırılmıştır. Şimalî ve garbî Almanya üzerinde düşman tayyarelerinin attığı bombalar yalnız maddî hasarlar vukua getirmiştir. İşgal altmdaki araziye yapılan hücumlar da aym surette yalnız maddî hasarı mucib olmuştur. 21 22 temmuz gecesi donanma dâfi toplan bir tayyare düşürmüştür. Gece avcı tayyareleri de diğer bir tayKızılırmak kazazedelerinin yare düşürmüşlerdir. Düşmanın dün uailelerine yardım mumî kaybı sekiz tayyaredir. BunlarGeçen kış kazaya uğrayan Kızılır dan bir tanesi Sunderland tipindedir. Ve Trondheim civarında düşürülmüştür. mak vapuru kazazedelerinin ailelerine Dört Alman tayyaresi üssüne dönme yardım etmek üzere açılan iane liste sile 3000 lira toplanmıştı. Armatorlar miştir. giden deBir İngiliz torpitosile bir balıkçı Birliği bu kazaya kurban kısmmı20bu nizcinin veresesinden bir gemisi battı lamadığından para dağıtılamamıştır. Londra, 22 (a.a.) Bahriye Nezaretinin tebliği: Bahriye Nazırı, Brazen torTayyare modelcilik kursunda pitosunun ziyaını bildirmekle müteessirGalatasaray lisesinde açılan tayyare dir. Brazen, düşman tayyareleri tarafından yapılan bir hücum esnasında hasa modelcilik kursuna veniden bazı elişleri ra maruz kalmış, bunun üzerine bir li öğretmenleri iltihak etmiştir. Kursta mana çekilmekte iken batmıştır. İnsan Türk Hava kurumu öğretmenleri taraca hiçbir zayiat yoktur. 1310 tonluk olan fından modelcilikten başka havacılık Brazen 1930 da denize indirilmistir. Mü tarihi, aerodinami ve meteoroloü dersleri verilmektedir. Kurs, bir ay devam rettebatı 138 kişiden mürekkebdi. edecektir. Londra 22 (a.a.) «Reuter» Buhriye Nezareti tebliği: Bahriye Nezareti, mayin tara/ıcısı ve HALİDE PİŞKİN beraber balıkçı gemisi Cresflower'in düşmDn tay 23 temmuz salı günü aksamı Bakırköy ysrelerüe yaptığı bir muharebe netıce MUtiyadi bahçesinde .SÜRTÜK, Kosınde hasara uğradığmı ve bilâhare de medi (3) perde battığını ve iki bahriyelinin öldüğünü Heyet her salı akşamı Bakırköy esefle haber verir. Miltiyadi bahçesindedir Bu mücadelelde herşeyi kaybedebile ceğimizi müdrik bulunuyoruz. Fakat müdafaa ettiğimiz şeyler, her türlü fe dakârlıklara lâyıktır. Bu derece kıymetli şeylerin mudafii olmak asil bir mazlıariyettir Harbi biz hiçbir zaman istemedik. Harbin luzumundan bir gün daha fazla sürme«ir,i muhakkak ki hiç kimse istemez. Fakat gerek bizim için gerek ciiğerleri için hürriyet temin olununcaya kadar çarpışmaktan vazgeçmiyeceğiz. Hürriyet için mücadele ediyoruz, ds dikten sonra daha ne diyelim? Biz, kendi hayatımızı istediğimiz gibi yaşamak ve İtalyan tebliği .gestapo bizi dinliyor mu?» diye her daİtalyada bir mahal 22 (a.a.) İtalyan kika arkamıza bakmak mecburiyetuıde karargâhının 43 numarah tebliği: kalmamak istiyoruz. Emin bir membadan verilen haberleıe Biz, Allahı istediğimiz gibi göre 8 ilâ 13 temmuz arasında ccreyan sevmek isteyoruz eden deniz, hava muharebeleri esnasında ^İstediğimiz gibi Allahımızı sevmek istayyare gemisi >Ark Royal» ve muhareue gemisi «Hood» dan başka Warspte ti tiyoruz. Vicdan üzerine müesses olan pınde 31,000 tonluk bir gemi ile 30,000 bu din hürriyeti, herhangi başka bir kim ionluk Gloucester ve 5000 tonluk Archu 6eye verilebilecek bir şey deği!3ir. 5sSÖ kruvazörleri de ağır hasara ugratıl kat Almanyada, insanlar, vıcdanlannı Hitler'e vermişlerdir. O tarzdadır ki, bu mıştır. Motörüne arız olan bir sakatlık netire insanlar, doğru yanlış olduğunu düşünsinde denize inmek mecburiyetinde Ka meden Hitler'in emirlerini icradan başlan bir tayyaremizin kurtarma aneııvatı ka bir şey yapmayan bir makine olmuşesnasında tayyarenin mürettebatını mıt lar dır. ralyoz ateşi altına almağa teşebbüs eden Bu. Hitler üzerinde acaba ne tesir bir düşman tayyaresi avcı tayyareierinıiz yaptı? Hitler, ilk defa iktidar mevkiine tarafından alevler içinde düşürülmüştür, geldiği zaman, hedeflerinin tamamile Tayyarenin mürettebatmdan paraşütle mahdud olduğunu söylemek zahmetini denize inen bir zabit deniz tayyarcmiz ihtiyar etti. Hitler, o zaman, yalnız Al< T biri tarafından kurtarılarak. esir t manyanın refahile meşguldü. Komşula.• diimiştir. rından hiç bir talebi yoktu. Fakat iştiŞimali Afrikada Sidi Barrain hası fazlalaştı ve bu gün üzerine yükMsrsaMatruhîtaki düşman üs'eri tay sek hâmi rolünü alıyor. jarelerimiz taraf ından müessır surette Avrupada ve Akdenizde... bombardıman edilmiştir. Hitler, merkezî ve şimali Avrupaya oŞarkî Afrikada Duna üssünde Wajır turttuğu kendisinin silik gölgesinı teşkil da bulunan tayyarelerle İngiliz kıt'aları eden bir takım uşakları vasıtasils hübombardıman edilmiş ve mitralyöz ateşi küm sürmesini şimdiden pekâlâ gorebiliyoruz. Daha cenubda, çarpışmalara pltma alınmıştur. Burada düşmanın bir avcı tayyaresi başlamadığı Fransaya karşı zaferlerindüşürülmüştür. Bütün tayyarelerınuz den dolayı mağrur Mussolini, zaptetmediği bir Akdenizde efendi rolü oyııadönmüşlerdir. Asmara üzerine düşman tayyare 1 eri ta yabilecektir. Hitler için, kuvvet, insanların ve milrafından akınlar yapılmış ise de kimseye bir şey olmamış ve hiçbir hasar kay letlerin mukadderatını tayin eden nihaî kaide olmuştur. Yalnız Almanya kuvvededilmemiştir. te maliktir. Demek ki milletlerin birIraktan petrol geliyor likte nasıl yaşayacaklarını yalnız AlIraktan petrol ahnmak üzere yapılan manya kararlaştıracaktır. Ama bu miltemaslar neticelenmiş ve memleketi letler onu sevmiyorlarmış; bundan ne miz için istenildiği miktarda petrol a çıkar? lınması imkânı temin olunmuştur. YaHitler'e göre... kmda ilk parti memleketimize gele Hitler'in fikrince, insan, itaat için yacektir. ratılmış zayıf ve muti bir mahluktur ve pek çabuk efendisine itaati öğrenecektir. Hitler'e göre, eski usul verilen söze hürmet, zaaf işaretidir ve sağlam efendi zihniyetine lâyık değildir. Kanun karşısmda, akla ve kudretli devlete karşı hakaret etmek olan müsavat gibi manasızlıklara müsamaha etmiyecektir Bizzat kendisi Hitler emrettiği için hie, desise, gaddarlık ve cinayet doğru eyler olmuştur. Bu, deccalın esas meydan okuyuşydur. Hıristiyan olmak sıfaile deccala karşı bütün kuvvetimizle mücadele etmek vazifemizdir. Amasya 22 (Hususî muhabirimizden) Zelzele dundenberi fasılasız bir şekilde devam etmektedir. Bu gün biri 11 de, diğerleri 11.5 ve 11,50 de olmak üzere ıkisi çok şiddetli, biri hafif üç sarsıntı halkı yeniden telâş ve endişeye sevketmiştir. Evvelce harab olmuş bir takım binalar kısmen yıkılmışsa da, kayda değer hasarat \uku bulmamıştır. Zilede Zile 22 (a.a.) Bu gün şehrimizde biri saat 11 de üç saniye süren dipten gelme ve diğeri de saat 11,10 da beş saniye süren şiddetlice iki zelzele olmuştur. Hasar yoktur. Antalya 22 (a.a.) Dün gece burada saat 22 de üç saniye süren bir yer sarsınıfı olmuştur. Zayiat yoktur. Antalyada «Dİfrlkerk besi ingiliz kudreti. .. »• «• IBas tarafı 1 inci sahifede 1 lerin müdafaasınm asli kalesi ve hakikî bir neticeye varmadan evvel Almanların boy ölçmeleri lâzım gelen kuvvettır. Bu kuvvet mağlub edilmeden, müttefikler müdafaasının bu nüvesine öldürücü bir darbe indirilmedikçe hezimetten bahsetmek manasızdır.» General Smuts, Dünkerk'in tahliyesi anıeliyesinin ifade ettiği manaya işaret ederek Hemiştir ki: « Dünkerk gibi ittisali kesilen bir noktaya karşı son gayretlerini birleştiren Alman ordusu ve tayyare kuvvetleri ingiliz heyeti seferiyesi kuvvetlerinin ve Fransız kuvvetlerinin büyük bir kısmmın tahliyesine mâni olamadılarra maddi ve manevî bütün amillerin müdafaaya müsaid olduğu İngiltere gibi geniş bir mıntakaya karşı yapacakları hücumda nasıl muvaffak olabileceklerdir? Şayet Dünkerk bize bir şey tebşir ediyorsa, o da Alman devletinin boşur ı kuvvetlsrini saidıracağı İngilterenin zaptı muhal bir kale olduğu haberi, teşçi edici haberidir. Eğer İngiltereye tevcih edilecek hücum muvaffak olrr.azsa Hitler. mahvolmuştur. Ve bütün Avrupa hatta bütün dünya kurtulmustur. Eğer Hitler İngi'.tereye hücum etmeğe cesaret etmezse k'ene mahvolmustur. Çünkü Dünkerk'te ümid ettiğini elinden alan aynı deniz ve hava kuvvetleri kombinezonu İngilteroyi kurtardıktan sonra Hitler'e karşı muzaffer bir taarruza yarayacak ve bu taarruz sonunda Avrupada geniş imparatorluğunu boğacak ve harabe haline getirecektir. Zaman Hitler"in plânlarına mes'ud bir âmil olacaktır.» General Smuts, nutkunu şu sözlerle bitirmi=tir: « Hitler'in hülyası Almanyaya tâbl ve her hareketini kabul etmeğe inkiycd etmiş bir Rusya ile bütün Avrupa kıt'asma tahakküm etmektir. Nazi tahakkümüne tevdi edilecek bövle bir Avrupa heyulâsının karşısına hakikaten hür bir Avrupa hayali göyterivoruz. Ferdlerle ve milletlerin tamamile hür bulunacağı bir A^Tursa tasavvur edivnruz.» NADİR NADİ i en iyi hayata doğru yolu memleket olacaktır. '." ' ' • . ' ' . ' ' • nın bır mısalıdır» # gosterecek •* • Hitler Ingiltereyi sarsrnadıkça... İstikbale baktığımız zaman cesaret bulabilıriz. Hitler, gamah haçmı Ute diği yere koyabilir. Fakat İngilterenin kuvvetini sarsmadıkça, imparatorluğunun temelleri kum üzerine kurulnmş bulunmaktadır. Hitlerin mağlub ettiği milletler, kalblerile, ona lânet etmekte ve hücumlarının kale halindeki ada mızın müdafaası karşısmda kırılması için dua eylemektedir. «Milletler bizim taarruza geçeceğimiz günü bekleyorlar» Bu milletler, bizim huruc yapacağımız ve darbeye darbe ile mukabele edeceğimiz günü sabırsızhkla bekla yorlar. Muhakkak ki onları hayal inkisarına uğratmıyacağız. O zaman, Hitler'in Avrupa hakkmda delice proje leri beşerin hürriyete karşı olan mağlub olmaz ihtirasile yırtıldığı zaman, nihaî hesablaşma günü gelecektır. Atlantiğin ötesindeki milletler Ve Avrupa hududlarının ötesinde, geniş Atlantiğin öbür kıyısında Hitler'in eserini gittikçe artan bir nefretle telâkki eden kuvvetli milletler vardır. Amerika Birleşik Devletleri milleti, bu yeni ocağını bu mutaassıba vermek için bina etmemiştir. Bu millet, Hitler'in İncilinin kin ve garaz İncili, siyasetinin haşin kuvvet siyaseti olduğunu ve insaniyete mesajınm insan zihniyetinin amansız bir istibdad altında zincire vurulması teşkil ettiğini görüyor. «Zaferden eminiz ve o yolda yürüyeceğiz» «Bizim istediğimiz yeni nizam» RAŞİD RIZA tiyatrosu İngiliz İmparatorluğu milletleri, hadkati, adaleti ve hürriyeti sevenlerile >irlikte, Hitler'in bu yeni dünyasını at'iyyen kabul etmiyeceklerdir. Esir eğil. fakat hür insanlar, Almanların abiî değil. hür milletler, herkesin iyi.ği için hür bir surette işbirliği yapan ıir milletler camiası. bunlar, İngiliz milletinin görmek istediği yeni ve daa iyi bir nizaımn direkleridir. Ümid derim ki, bu gün Hitler'in zaferhıin skil edereği hududsuz insanlık tra edisinin önüne geçmek icin savası güen memleketimizin. bütün milletlere Daha mühim. Tahmin edemiyorum. Bir insanı muhitine, milletine bağlayan hislerin... Aziz kızının sözünü kesti: Ha... anladım... Malum... annen yaman vatanperverdir... Benimle evlenmeden tiyatrolarda nutuklar filân söylemiş. «Terakki Nisvan» mı nedir, bir cemiyette de aza imiş. Tabiî... bana vaırnca iş değişti. Aziz bu bahsi kapamak için radyoya gidiyordu, Saliha içeri girdi. Kızının yüzüne baktı: Ne var? dedi, ne olmuş Tealii Nisvan a?.. Hiç anne... Babama bu gün konuştuklarımızı anlatıyordum da... Saliha, babasile kızı arasında kendisine aid bir münakaşa başladığını hissetmişti. Bunu tazelemek istemiyordu. Fakat Azizin halinden şüphelendi ve Haleye sordu: Ne diyor baban? Hic. Aziz radyoyu karıştırdı. bü şey bulamadı ve ayağa kalkü. Karısının da, kı Bu büyük milletin bu kötü adama ve onun usullerine karşı zaferimiz için. bu kötü adamın son kurbanlarından herhangi birisi kadar heyecanla dua ettiğini yakmen bilmemizden cestret alabiliriz. Amerikan vatanının temel leri, bizim vatanımızın temelleri gibi, dinin talimi ve Allaha imandır. Biz ve denizaşırı büyük dominyonlarımız, şer kuvvetlerine sağlam karşı duruyoruz Şişli Halkevinde Pasif ko. ve karşı durmakta devam edeceğiz. runma konferansı Vazifenin parlakhğını ve muhataralaBu akşam saat 21 de Şişli Halkevinrını açıkça görerek ve Allahm inaye tile muzaffer olacağımız hakkındaki de pasif korunma hakkmda bir kon imanımızdan kuvvet alarak ileri yü rer?ns verilecek ve bir de piyes temsil edilecektir. Herkes gelebilir. rüyeceğiz.» zının da kendisine dikkatle baktığını görünce bir şey söylemeğe mecbur oldu: Vatanperverdir annen... dedi. Hale sordu: Siz değil misiniz baba? Annen başkadır, onun gibi olamam ben. Ellerini cebine kojdu ve karısına sezdirmemek istediği bir istihza kırmtısmı Haleve bakan gözünün ucunda rendeleyerek tekrarladı: Onun gibi olamam. Ben yalnız işi mi bilirim. O kadar. Ben kazanırsam memleket de kazanır Hükumet hissesini alıyor benden. Vaktile iyi kötü askerliğimizi de yaptık. İşte benim vatandan anladığım budur. İşlerim iyi giderse daha fazla vergi veririm. Her kes kendi işine baksın. yeter. Üst tarafı edebiyattır. Çok nutuk dinledik. Faydası yoktur. Saliha münakaşa istemediğini belli eden bir omuz hareketinden sonra tekrar salondan çıktı. Hale düsünreliydi. Yan eözle babasına bakarak sordu: İnsan evvelâ kendini mi düşünmeli, memleketini mi? Yasemitı Dalları Tefr.ka : 18 Sık gitmezdım ama daima severdim. Ne âlâ, ne âlâ!.. Şüphesiz baloya gitmek... Aziz durdu. «Şüphesiz balova gitmek, evde münakaşa etmekten daha iyidir.» divecektı. Kendini tam zamanında tuttu. Cümlenin yarısını ağzmdan kaçırmıs olmasına da canı sıkılmıştı. Sözünü sövle tamamladr Gitmemekten iyidir. Saliha Azizin lâkırdı desiştirdiâini anlamıştı. Yan gözle ona baktı. Aziz gütüvor ve içinden. karısı için. epey zamandır ilk defa olarak şu hükmü verivordu: «Zekidir.» Sonra kızına döndü: Peki.. En attendant... Bu gece beni sinemaya götürmez misiniz? Yazan : SERVER BEDS Hale filmi sormak için telefona giderken Saliha dışarı çıktı. Aziz, gözlerile kızına annesindeki bu hayırlı istihalenin sebebini sorar gibiydi. Hale telefonu kapadıktan sonra dedi ki: Gördünüz ya... Ne iyi, değil mi? Mükemmel. Annemden bahsediyorum. Ben de mükemmel diyorum. Hale babasına yaklaştı ve alçak sesle: Annem hakkındaki hislerim değişiyor, dedi, ben onu yanlış tanımışım galiba... Bu sözde babasına atfettiği bir mesuliyet var mıydı? Aziz bunu düşündü ve kızının maksadım anlamamaziıktan gelerek cevab verdi: Kafah kadındır, elbette... Çok sevimlidir de... Ben onu daha... daha muhafazakâr sanıyordum. An meselesi... Telâkki meselesi... Hale, dalgın ve mütebessim, devam etti: Bazı şeyler söyledi ki, doğrusu, içimder. hak verıyordum ona... Fakat itiraf edemedim. Evet, baba, hissediyordum ki benim formasyonumda. benim terbiyemde annemin bazı hislermi anlayabilmem için bir şeyler eksikti. Bu defa hücumun uzaktan kendisine teveccüh ettiğini sezen Aziz, lâkayd görünerek sordu: Ne gibi? Annem bana sizden pek az duyduğum şeyler söyledi. Aziz, müstehzi, mırıldandı: Söyler o. Hayır. baba, sizinle bunları konuşmak isterdim. Konuşuruz. Aşk, sevda, ilâhî rabıtalar. filân mı? Hayır, baba... Hale tereddüdle Uâve etti: Memleket dediğin nedir? Sen, ben değil miyiz? Memleket anka kuşu mu? İnsanlardan mürekkeb bir kalabalığm oturduğu yer... Her kes kendi işini iyi yapsa memleketin işleri de yolunda gider. Fakat egoizm olmaz mı bu? Her kes kendini düşünürse başkasının zararına çalışır. Bunlar boş lâftır, yavrum. Ben pratik adam olduğum için lâkırdımn fazlasmı sevmem. Bunun için edebiyatla filân başım hoş değildir. Tüccarım ben. Gaycm kazanmak ve kazandırmaktır. Ben de kazamrım, memleket de. Yaşamağa geldik bu dünyaya. Seıı annene bakma. Söyler o. Romantik m? ı luktur, dedim ya. Vatan da onun için bir hulya mevzuudur. Halenin senelerdenberi babasınd^n dinlediği bu sözler, annesinin o gün söylediği şeylerin tesirini silemiyordu. 'Egoizm bu» diye düşündü. Fakat annesinin söylediklerini tamamile hatırlayamadığı için onun fikirlerini müdafsa edemiyordu; isteyordu ki o gelsin, kocasına cevab versin. (Arkası var)