Zirai Mahsulât Bütün arazinin ekilmesi için tedbir alınıyor Tarihî tefrika: İstanbul, Trakya ve Marcrara ziraat bölgesi ziraat teşkilâb baskanhğma tayin edilen Şevket. bu bölgelerin ziraat işlerile meşgul olmaktadır. Şimdiden Edirne, Kırklareli, Tekirdağ vilâyetlerine kırkar tane orak makinesi gönderilmiştir. Bu mıntakalara ayni zamanda pulluk ve harman makineleri ve arazinin sürülmesi için Amerikadan gelen traktörler de gönderilecektir. Köylünün fazla zer'iyat yapabilmesi iein Ziraat Vekâleti bu teşkilât vasıta sile yardım edecek, gerek eşhasa, gerekse millî emlâke aid arazinin behe mehal zer edilmesine çalışılacaktır. Bu husustaki talimatnamenin bu günlerde alâkadarlara tebliği beklenilmektedir. Yazan: ZtYA ŞAKtR Sebastiyani şayiaları yalanlıyor Babıâli ile Ingiltereyi birbirinden uzakiaştırmak için ne mümkünse yapıyordu Bogazda iki vapur çarpıştı CUMHURIYET 8 Temmuz 1940 Siyasî icmal İngütereye hücum zamanı Imcnların İngiltcreye yapacakları hücumların zamanı jaklaşıyor. İki tarafın hummalı hazırhkları ve bunları sekteye uğratmak için yaptıkları karşılıkh faaliyet ve hareketler bunu gösteriyor. Şoyle ki dün İngiliz tayyareleri ve tahtelbahirleri Norveçe mütemadiyen asker taşıyan Alman nakliye gemilerine ve bunları himaye eden deniz ve hava kuvvetlerine müteaddid hücumlar yapmışlardır. Aynı zamanda İngiliz bahriyesi ve hava kuvvetleri şimalî Norveçten Fransa sıılarına kadar bütün sahillere geniş mik>asta mayin dökmüştür. (Türklerin nazarında, bilhassa şu nok için, azaral derecede kolayhk gösteritayı tebaruz ettırin: Napolyon, siyasî yordu. hayata girdıği gundenb\ı, Türkiyeyı Filhakika Türkler, Rusyanın ccnub parçalaraaktan başka bır şey düşün hududunda, aslanlar gibi çarpışıyorlardı.. memişür. Bu haris adam, evvelâ Mısırı Rus ordusu Bükreşe yaklaştığı zaman, zaptetmişti. Sonra, Suriyeyi çiğneyerek muthiş telefa* vererek geri çekilmeğe İstanbula kadar gelmek ve o guzel bel mecbur kalmıştı. Ismail kalesine yakın MÜTEFERR1K deyi Turklerin elinden almak istemişti. bir yerde, Pehlivan İbrahim Ağa dört bin Almanlar Finlandiyanın şimal kutbunBüyükdere koyunda çarpışan vaEğer Ingiltere ile Rusya olmasaydı, kişilik bir Rus kıt'asma müthiş bir bas Maliye Vekili Ankaraya gitti dan İspanyaya kadar Avrupa sahiüerine purlar musademeden sonra Turkler çok muşkül bır vaziyette kala kın yapmış, bu kuvveti kâmilen dağıtsahib bulunduklarından Ingiltereye en birbirinden ayruıyorlar Bir müddettenberi şehrimizde bu'ucaklardı. Bilhassa, Mısır ve Suriyeyi mış.. Aldığı Rus esirlerile seyyar topları yakın bulunan her sahil mıntakabinda nan Maliye Vekili Fuad Ağralı dün akmuhakkak bir surette kaybetmiş olacak istanbula yollamıştı. hıicum hazırlığı yapıyorlar. Norveçin Alşam Ankaraya gitmiştir. lardı... Türkler, kendilerine bu kadar Ruslar, Türkleri kolayca mağlub edemanlann eline geçen sahilleri ve mahbüyük dostluk eseri gösteren Ingiltere miyeceklerinden endişe ederek, Ingi'.teTicaret Vekili şehrimizde fuz ve mükcmmel birer üs teşkil eden ile Kusyayı, Fransaya niçin feda edi reden sür'atle yardım bekliyorlar.. Ça(fiyord) ları İngiltere adalanndan ancak Ticaret Vekili Nazmi Topçoğlu, dün yorlar?. Şu anda Tuna boylarında kendi nakkalede bulunan İngiliz donanmasmın sabah Ankaradan şehrimize gelmistir. birkaç yüz kilometre mesafededir. lerini Ruslarla kanlı çarpışmalara sevke biran evvel İstanbula girmesini istiyor Ticaret Vekili, dün tatil günü olduğu Şöyle ki; Norveçteki Bergen iimanınden Napolyon'un hile ve desiselerıni, laıdı... İngilizler ise, Napolyon'un uğra için istirahat etmiştir. Bugünden itibaren dan Şetland İngiliz adaları ancak 350 Turkiye devleti ricali, nasıl olup da go dığı hezimetlere rağmen Türk diplomat tetkiklerine başlayacaktır. kilometre ve simalî İskoçyarun mcrkczi remiyorlar?.. Bunları, Türklere lâyıkile larının daha hâlâ gaflet uykusundan uAberdeen 440 kilometre ve İngiliz doVekil Izmirde bekleniyor anlatyı.) yanmamalarına hayret ediyorlar.. Bu nanmasıııın en büyük üssülharekesi İzmir 7 (a.a.) Ticaret Vekili Nazmi Diye, Babıaliyi ikaz ve intibaha davet dessas ve iğfalkâr imparatora sadakat Skapa Flow dahi 500 kilometre aıesafeetmeyi tavsiye ediyordu. Halbuki o gü göstermelerine son derecede öfkeleniyor Topçoğlunun yarın İstanbul yolilo şehdedir. rimize gelmesi beklenmektedir. nün (Babıali dıplotnatları), eski devlet lardı. Almanlar Kale boğazında ve bütün ricali gibı okumaktan, yazmaktan mah(Arkası var) Alman sefareti başkâtibi Mans denizinde, asıl büyük hücumları rum, kıpkızıl cahıl kimseler değillerdi. (1) Bazı tarihler, bu zatı, (SebastiyaAlmanyanm Ankara sefareti başkâtibi İngilterenin cenubuna yaparken NorveçArtık Avrupaya gidip gelenler çoğaldığı ni) nin yaveri (yüzbaşı Lascars) diye, dünkü Avrupa ekspresile şehrimize yelten de İngiliz müdafaa kuvvetlerini şiiçin, bunlardan bir dereceye kadar ah kaydederler. i miştir. male bağiamak, yahud hakikaten İskoçvali âlemj öğrenmişler, azçok tenevvür yada dahi tutıınmak üzere Norveçten etmişlerdi. Avrupa siyasetınin cereyanbüyük hücumlar japacaklar ve buıadaki larıru, bu cereyanlardan gelecek fayda \ limanlarda yığmakta bulunduklan askeve zararları idrak edecek kadar fikir erî kuvvetleri İskoçya sahillerine rıkardinmişlerdi... Ancak şu var ki, Babıalimağa çalışacaklardır. nin kurulduğu günden yıkıldığı güne kadar, o köhne binanın yaldızlı tavanları Esas hücum cenubda j apılacağından altında câri olan an'anevî âdetler değişİnçiltere müdafaa makamları Manş ve Dün Büyükdere koyunda facis Kaptanlann yanlış bir seyir takib dirmesini gören gemi yolcuları, bü Şimal denizleri sahillerinde karanın içememişti. Babıalinin resmî lisanında ile bitmesine ramak kalmış bir de etmeleri neticesinde iki vapur bu yük bir felâkete doğru sürüklen risine doğru otuz kilometre derinliğüıde (usul) denilen bu âdetlerin en mühimmi niz kazası olmuş, Şirketi Hayriye run burna gelmişlerdir. Suların da diklerini hissederek feryada başla tahkimat yapıyorlar. Bu müdafaa manise, (hakikat) in ancak (parlak bir hediye mukabilinde) kabul edilmesi idi. Devnin iki vapuru çarpısmıştır. Fakat tesirile ve büyük bir hızla, birbiri mıslardır. Hatta bu sırada korku zumeleri Majino yahud Daladye manletin lehine olarak kabul edilmesi lâzım bu kaza, tehlikesiz atlatılmış, sa üzerine düşen vapurların, her iki dan bayılanlar bile olmuştur. Teh zumelerine benzememektedir. Çünkü gelen siyasî menfaatlerin kabulü esnadece vapurların burunlan hasara kaptanın da yaptıkları anî manev like zararsızca atlatıldığı halde va bunlar birbiri arkasına dizilen tahkimat aında bile, o menfaatleri teklif eden ecuğramıştır. ra sayesinde müthis bir surette çar purlarda sükuneti iade etmek hayli hatlanndan mürekkebdi. Halbuki ccnunebi elçileri arasında bir (müzayede) bî ve şarkî İngilterede vücude getirilen Saat 1 3,25 te Büyükdereden pışmalarının önüne geçilmis, bemi zor olmuştur. açmak, hangi elçi daha çok verirse onun Hâdise Liman idaresine derhal tahkimat birer yelpaze gibi içeri doğru Köprüye hareket eden 68 numa lerin burunlarında vukua gelen usozlerini (sem'i itibara) almak usulü, ralı vapur, Köprüden Boğaza git fak rahnelerle kaza atlatılabilmiş haber verilmiş, ve tahkikata baş yayılmaktadır. henüz terkedilmemişti. Yakında, bakalım uzun dalgadan mı Hesabsız tank manialan ve barikadlar, İzgara köftesi, domatesli pilâv, vanil mekte olan 54 numaralı vapurla tir. lanmıştır. Bu yüzden seferler 20 Sebastiyani, Babıalinin bu an'anevî olur, yoksa orta dalgadan mı, makineyalı tatlı.. Bunların hepsi iyi ami, 250 Büyükdere koyunda karşılaşmıştır. iki vapurun birbiri üzerine bin dakika kadar teahhura uğramıştır. ağır top mevzileri ve mitralyöz yuvalan usulüne, her elçiden fazla riayet ediyor mizin başında otururken, kulağımıza gram pirincle, beş kişilik bir ailenin hem vücude jîetirilmiştir. Almanlann Manş du. Ve, İmparatorunun Avrupa zaferle hatiften bir ses gelecek: de tıka basa nasıl olup da doyabileceğidenizinde topladıklan hücum botları ve DEN1ZLERDE rinde kazanmış olduğu mebzul altınla Alo... Alo... Burası İstanbul radyo ne benim bir türlü aklım ermedi. sahillere yerleştirdikleri ağır topların birın, Babıali diplomatlarma büyük bir su... Muhterem dinleyiciler.. Şimdi sıze... Fransızlara kiralanan bir Bu pilâvı, İbrahim Peygamber kendi mayesi altında Alman nakliye gemileri comerdlikle ibzal edilmesinde, cidden Yeni bir istasyon bereketli elile pişirirse, gene de sanmam tarafından İngiliz donanması tayydre şilepimiz geldi büyük bir meharet gösteriyordu. Ve bu ıçılırken, eskisınin ki boyle bir mucize gösterebilsin? Fabombalarına dar bir sahada hedef olFransızlara kiralanmış olan İnal silesayede, her sözünü kolayca dinletebilimutlaka battal edil kat bay spiker, bir türlü pilâv demeğe maktan sakındığı takdirde İngiliz sahilyordu. pimiz, dün limanımıza dönmüştür. İnal, mesi lâzımmış gibi, dili varmadığı için «bir pirinc. Bir daha lerine asker ve malzeme ihrac edilmesi geçen haziranın 19 unda Marsılyadan İngiltere sefiri Sör Arbotnot, cidden Ankara radyosu fa pirinc. Bir daha pirinc» diyen adam giimkân dahilinde farzedildiğinden İngiliz Şoför Hüseynin idaresindeki 3784 nu Fransız torpitolarınm himayesinde CeFlorya plâjını işletmeği üzerine alan büyük bir gaflet göstermiş.. Bu gaflet ve aliyete başladıktan bi kelimeleri biribiri arkasından sıralamaralı kamyon Tozkoparan caddeünitn zairin Oran limanına hareket et.niş*ir. müteahhid ihale tarihi üzerinden on Leş müdafaa nezaretleri bütün gayretini ceidaresizliği yüzünden, Sebastiyanı'nin, sonra, İstanbulun se yarak meşhur pilâvının tarifini öyle ugeçerken, kucağında iki yaşlanida bir Yolda raslanan bir İtalyan denizallı ge gün geçtiği halde taahhüdünü ifa ede nub ve şarktaki derin istihkâm manzuİstanbuldaki Ingiltere siyasetine indirdiği si birdenbire kısıl zua uzun anlartı ki bu~ müddet zarfında çocuk taşıyan dokuz yaşlarında Sulta misine Fransız torpitolan tarafındaT te mediğinden Belediye tarafından İhale melerini ikmale sarfetmektedir. darbenin önüne geçememişti. mıştı. bir koca tencere pilâv pişerdi. naya çarpmış ve iki çocuğu da yere kararı bozulmuştur. İngilterede silâh altında bulunan üç Napolyon'un ordusu, Polonyada, çok Bunun sebebini o Günah değil mi kıymetli dakikalarımı düşürerek vücudünim muhtelif yeı'ıt; cavüz edilmiş, ve daha bazı hâdiselerden Dün sabah, Belediye, Emlâk, Ive\razım milyon askerin büyük bir kısmı bu istihmuşkül bir vaziyette bulunduğu haide, zaman bir turlü keşfedemedık. İstanbul sonra İnal, 22 haziranda salimen Orana za'.. rinden yaralanmalarına sebebiyet vtrve Tahsil müdürleri, Floryaya gideruk, kâmların müdafaasına ve karaya çıkaSebastiyani büyuk bir meharetle bu ha radyosunun sükutunu haklı göstermek Sabahleyin, aç kar miştir. Yaralılar hastaneye kaldu'ilmış vasıl olmuştur. Belediye namına plâj idaresini ellerine cak Almanlarla muharebeyi kabule tahkikati gizliyor; Napolyon ordusunun üzere bazı mütalealar ileri sürüldü. Mütarekenin ilânından sonra. gemiııin almışlardır. Dünden itibaren, plâıda Benına, Hindistan oevi ve şoför yakalanmıştır. sis edilmiştir. İngilterenin dahilile diğer kudret ve satvetini ballandıra, ballan Ankara istasyonu gurül güriil işhukukî vaziyetinin tayin edilebi'.mesi i lediye namına bilet kesilmektedir. * 'inden, vanilyasına sahillerinin muhafazası da iki milyon kidıra anlatarak: lerken Istanbulun zayıf sesini kime dinkadar, her biri bir Belediye memurları, ayni zamanda şiyc baliğ olan milis gönüllü kuvvetleriAksarayda oturan 20 yaşlarında Peri çin daha bir müddet Oran'da kalmağa İmparatorum, (herşeye muktedir) letebileceğiz? Hem efendim, Türkiyede başka yerden tedarik han adında bir kız, Fuıdıklıda tranıvay mecbur olan kaptan, nihayet hareket kazinoyu da filen idareleri altına almış ne bııakılmıstır. dir. iki radyo istasyonuna ne lüzum var? O edilecek türlü karı dan inerek k.arşı tarafa geçmek isler emrini almış ve şilepi 29 haziranda İs lardır. Bazı kimseler Floryadaki diğer Diye, Napolyon'a, adeta ilâhî bir sıfat zaman için bu kabilden bir mütaleaya İngilterenin müdafaa cihetinden en zaşık malzeme ile yaken, aksi istikametten gelen 12191 No.lı tanbula müteveccihen yola çıkarmışiır. küçük plâjları para ile tutmuş olduk yıf noktası İrlandadır. Almanlar Fransada veriyordu. belki de hak verilebilirdi. Fakat bugün. pılan bir takım ha otomobilin sademesine maruz kalmış. İnal şilepi, mayinlerin nüfuz edemiye larını ve buralarmı asıl müstecirden ki nın jiınali garbisindeki Bretagne yarınıAsıl garibi şurasıdır ki başta 3 üncü öyle bir devirde yaşıyoruz ki, «radyo». yalî yemekleri bal basından ağır surette yaralanmıştı». ceği kadar derin sulardan geçmek sure raladıklarını iddia etmişlerse de itiraz adasile buradaki Fransanın en büyük Selim gibi zeki bir Padişah olmak üze milletlerin adeta istiklâl beratı gibi bir landıra ballandıra Yaralı Beyoğlu Belediye has'antsiııe tile uzun ve tehlikeü bir seyahat yap ları nazan dikkate alınmamıştır. re saray erkâm ile Babıali ricali ara şey oldu. Ses hürriyeti, söz hürriyetile tersanesi Brest'i alarak İrlandaya çok tarif edip ağzımızı kaldırılmıştır. sında da, Napolyon'un hakikaten (kadiri birlikte yürüyor. Galib devletler, istilâ mak mecburiyetinde kalmıştır. Gemide yaklasmıslardır. Serbest İrlanda hükusulandıracağına, Ankara radyosunun * Bafradan tedaviye gelen ço. mtti şimalî İrlanda kendisine verilmekül) olduğuna ciddî bir kanaat besleni ettikleri memleketlerin ordularını esir yedi yolcu vardır. spikeri, bize daha faydalı ve zamanın Şoför Kâmilin idaresindeki 2<)60 nuyor.. Ve onun İstanbuldaki (siyasî ve etmezden, donanmalarını teslim almazcuğun basına gelenler dikçe İngilterenin müdafaasına iştirak icablarına daha uygun işlerden bahsetse ADUYEDE maralı otomobil, diğer bir otomobile kili) olan Sebastiyani'den bir çok (ha dan evvel «stüdyo» larma el atıyorlar. Bafradan istanbula tedavi edilmek ü etmijeceğini bildirmiştir. Bu hükumete olmaz mı?.. Diyeceğim şu ki: Hazır su yırk hizmetler) bekleniyordu. Şu halde her yeni istasyon bizim için İstanbul radyosu da açılmak üzere iken çarpmamak için Taksimde Cumhuriyet Bir eve taarruz eden adam zere gelen 12 yaşlarında Nadir admda tâbi üç milyon halk müdafaaya istirak caddesinde Fiat acentasının duvarına Padişah 3 üncü Selim, sadık dost ve bir yeni kuvvettir. Kaldı ki: İstanbul bir çocuk. misafir olduğu Binbirdirek etmiyor. İrlanda Almanya ile münaseprogramlara biraz daha çekidüzen verçarparak hasara uğramıştır. müttefiki Napolyon'a sık sık cemileler radyosunun sükutundan hasıl olan boşaltı aya mahkum oldu Işık sokağında. 23 numaralı evin pen batı kesmediğinden Dublin'deki Alman mek çok yerinde olur. gösteriyor.. Ingiltere hükumetinin anu luğu, itiraf edelim henüz doldurabilÇemberlitaşta, Alipaşa medresesi so ceresinin önünde otururken, muvaze sefarethanesi ve binlerce Alman tebaası Başta spiker meselesi var. «Mes'ud Teknik okulu mezunlarının dane tekliflerine daha hâlâ müspet bir miş de sayılmayız. kağında 23 numaralı evde oturan kun nesini kaybederek sokağa düşmüş ve burada İngilterenin aleyhine serbe^tçe Cemil» çekildikten sonra, sesi duzgün. cevab alamıyan sefir Arbotnot'la donanstajı İstanbul istasyonu, sesinin çok zayıf bir (spiker) in hâlâ hasretini çekıyoduracı Ali, gene o civarda oturan Mer muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. çalısmaktadırlar. ma baş amiralı Dük Vurt, Çanakkab ö oluşuna rağmen yakm Balkan mem'.eTeknik okulunun teşkiline aid tali yem adında bir kadının evine girmiş, Sarhoşlukla kuyuya düşerek ruz. Muharrem Feyzi TOGAY nünde hiddet ve sabırsızlıkla yumrukla ketlerinde ve bir çok sahil şehirlerimizmatname mucıbince okuldan mezun o kapıyı da arkadan kilidledikten sonra Hele bir yeni spiker peyda oldu. Keöldü rını sıkarlarken, 3 üncü Selim împarator de, Ankaradan daha pürüzsüz dinlenılelan talebenin müessesatta staj görmesi Meryemin üzerine saldırmıştır. Kadın. limelerin çoğtınu yanlış okuyor. Yüzme bilmediği için Napolyon'a mücevher işlemeli silâhlar, biliyordu. Beyoğlunda Kalyoncu caddesinde 135 lâzımdır. Okul idaresi Belediyeye mü bu vaziyet karşısında feryada başlamış, papazlıktan diplomatlığa geçen Hariciye Ankara ise, ondan kıyas kabul etmi En müsamahakâr bir zihniyet bile mil racaatle bu sene mezun olanlarm liste mahalle bekçisile komşuları kapıyı zor numaralı evde oturan sobacı Galib, evboğuldu Nazın Talıran'a altın buhurdanlıklar yecek kadar kuvvetli olduğu halde, ya lî radyomuzdan, kendi öz sesimizle bü sini bildirmiş ve bunlara Belediye müvelki gece evine sarhoş olarak dönmüş. Kireçburnunda 7 numarada oturan 11 layarak içeri girmişler ve Meryemi Ali evin bahçesinde dolaşırken üstü açık gönderiyordu. bancı parazitlerin mütemadi müdahale tün dünyaya hitab eden bir sesin yap essesatmda verilecek staj vazifelerinin nin elinden kurtarmışlardır. ve üç metre derinlieinde bulunan ku yaşlarında Said, evvelki akşam denize Napolyon da, şevketlu mütteîikine leri ve daha bir takım arızalar yuzün tığı hatayı mazur gösteremez. tayinini rica etmiştir. Son sözümüz: Aboneler, Radyo idareAlinin muhakemesine dün nöbetçi bu yuya düşmüştür. Galib basından yara girmiş, fakat yüzmek bilmediğinden, jıryardımlarda kusur etmiyordu. En güzide den, Belediye mühendisleri bu gencleri ne kısa, ne de uzun dalgasını kâfi sinden daha canlı, daha hareketli, daha kontrollan altında bulunduracaklar ve lunan 8inci Asliye ceza mahkemesinde landığından, Beyoğlu hastanesine kaldı pınmağa başlamıştır. Çocuğun feryadml erkânı askeriyesinden, (yaveri harbi derecede vuzuhla neşredemiyordu. imparatorî, miralay Lakor) u (1) (harb staj müddeti zarfındaki muvaffakiyet bakılmış ve suçu sabit olduğundan altı rılmış, fakat yarast ağır olduğundan. duyanlar imdadına yetişmişlerse de, fazMatbuat umum müdürlüğünün mem faydalı yenilikler bekleyorlar. la su yutan Said biraz sonra blmüştür. kurtulamıvarak ölmüstür. ay hapsine karar verilmiştir. müşaviri) olarak İstanbula gönderiyor; leket hesabına ilk hayırlı teşebbüsü Salâhaddin GÜNGÖR lerine aid not vereceklerdir. İngiliz donanmasmın Çanakkaleden geç şüphe yok ki İstanbula sesini iade ettiriçerisinde idi. Gozlerüü mubalâğa ile Onu ne zaman görsem, ne vakit hamesine mâni olmak için, Boğaz istıhkâm mesi olacaktır. Şimdi burada İstanbul KUçük hikâye açmış, ağır adımlarla yemek odasına larında bu Fransız zabiti tarafından ter radyosunun nasıl çalışacağı haklı bir tırlasam içime ürpermeler gelir, fakat doğru üerleyordu. Inler gibi cevab veraynı zamanda dudaklarıma da tebestibat alınıyordu. sual olarak ortaya atılabilir. di: sümler hücum ederdL Uzun bir boy, Fakat Türkler arasında, daha hâlâ Evet! İstanbul radyosu, nasıl çalışa kocaman bü sakal, evlerine saklanmış Korkmayınız benim!.. ingiliz Türk dostluğunu hararetle mü cak?.. Tekbaşma mı, yoksa Ankara ile Bu ne acayib şey... Bu ne garib bü çift yeşil göz, dizlerinde kurvaze dafaa eden bir zümre vardı ki bunlar, müştereken mi? Bize kalırsa tabiî saşey!.. bu vaziyetten memnun değillerdi. Ve o dece bir radyo abonesi sıfatile söylüyo bir ceket, yürüdüğü zaman sağa eola Baba, kollarını açmış. kucağına atıyalpa vuran geniş bir pantalon ve gasırada, Napolyon'un uğramaya başladığı rumbu iki istasyonumuz biribirini ta rib bir isim: Hikmetihüda Beyefendi! Rica ederim, öldükten ve mezara acırdı. Fakat Halet Hanımın rahatsız idi. Tabiî bedbaht ölü, bütün bu düu lan karısını göğsünün üzerinde sıkıyor hezimetleri ileri sürerek, İngiltere ile mamlayan mazbut bir programa bağlı lığı kadar, çocuğunun olmamasından da ya süslerinden tecrid edilmişti. Yalnız ve bir taraftan da sormakta devam ediBu şekil ve kıyafet zırzop filozofları, konduktan sonra bir kadın nasıl docereyan eden baştan savma müzakeratın olarak faaliyette bulunmalıdırlar. Aksi ğurur... Hem de dokuz buçuk ay son şikâyetçi idi. Kendisine resmî ve hayırlı sol elinin küçük parmağındaki büyük yordu: artık ciddiyet kesbetmesi için deviet ri takdirde, İstanbul ve Ankara istasyon bu ad, Abdülhamidin gambotlarını, tor ra... bir halef bırakamıyacağından çok mü pırlanta taşlı altın yüzüğü hiç kimse Peki o kapalı yerden nasıl çıktm? calini ikaz etmektelerdi. Fakat, Fransa larından hiçbiri, bize kendilerini lâyıki pitolarmı ne kadar andınrdı. Hikmetibir türlü çıkarmağa muvaffak olama Fakat daha evvel nasıl dirildin? Öyleyse macerayı size baştan aşa teessir görünürdü. hüda Beyefendiyı yakından tanımaya muhıblerine söz dinletmek mümkün de le dinletemezler. Bir gün «Halet Hanım öldü!» dedi mıştı. Derviş Zekâi beni kurtardı. değil, onunla samimî olanlarla bile ah ğıya anlatayım da böyle bir şey kabil ğildi... Aradan çok geçmedi. Gelen ha Alaturka musiki saatleri o suretle terBahçedeki hasır koltukta ağlayan bami, değil mi, o zaman daha iyi anlarsı ler. Bu haber beni büyük bir hayrete Zekâi mi? pablık etmeğe bir türlü fırsat bulamaberler, şu şekilde, teeyyüd etti: lib edilmelidir ki, bir istasyonu yarıda mıştım. Geçenlerde yaşlı bir hanıme nız... Hikmetihüda Beyefendi eski Bek düşürmemekle beraber sonsuz bir ele ba: Evet... Fakat bilerekten değil... (Bütün Fransız ordusu, ricat ve hezi bırakıb öteki istasyona koşmağa lüzum Kalsın, demişti, Haletçiğimin par Hıçkırıklar içinde yer minderlerinden boğdu. Annem, babam da tarikat fendile şuradan buradan konuşuyorduk. taşi babalarından birinin oğludur. Tek me met halindedir.. General Mura, mühlık görmeden, her iki merkezden yapılan Bilmem. ne münasebet söz bu acayib kenin yerini ve pederinin ismini tasrih ehli idiler. Aynı zamanda baba ve Ha mağını sakın zedelemeyin... Ne olur onu birinin üstüne yığıldı. Öbür dünyadan bir surette yaralanmıştır... Orduda. İın neşriyatı rahatca dinleyebilsinler. Ajans zata intikal etti: etmekliğ' .de ısrar etmezsiniz ümidin let Hanımla sıkı dosttular. Onun için da beraber götürsün!.. nasıl dönüp geldiğini uzun uzun, fakat paratora karşı büyük bir hoşnudsuzluk haberlerini, konferansları, temsilleri ve deyim... Babanın zevcesi Halet Hanım cenazenin bulunduğu odaya kadar gırBütün müridler selâmlıkta toplanmış nefes nefese anlattı. Vallahi efendim, dedim, mübarek ve hatta itaatsizlik başlamıştır. Çünkü, koro heyetinin bazı müstesna parçalarını dua ediyorlardı. Öğleden sonra Halet adamın çehresi, hal ve tavrı kadar kı çok asabî ve nevrastenik bir kadındı meme kimse mâni olmadı. Anlaşılıyordu ki Halet Hanım uzun bütün Fransız ordusu, açtır... İmparator İstanbul stüdyosu, Ankaradan naklen biO vakit sinir ve akıl hastalıklarının teBendekı cesarete bakın siz... Yatağın Hanıma muazzam bir cenaze alayı ter bir baygınlık devresi geçirmiş, biz nelık ve kıyafeti de garibime gidiyor... dan memnun olmıyan generaller ço^aiı ze dinletebileceği gibi, yayım vakıtlerinde davi usulleri bu günkü kadar terakki üstüne örttükleri beyaz örtüyü kaldır tib edildi. Fakat alay ancak birkaç yüz Lâkin asıl sinirime dokunan ismi... Bu pimiz onu öldü zannetmiştik. Fena tıyyor. Ve hepsinin dillerinde, (Napolyon, temin edilecek ahenk sayesinde diğer ve Halet Hanımın yüzünü uzun metrelik bir mesafe yürüyebildi. Çün netli insanlar her teşekkülün içinde olasırda böyle ağdalı terkibli ad taşınır etmemiş olduğu için biçare kadmın ba dım Frsnsız oıdusunun namus ve şerefiıü, bazı neşriyatı da gene İstanbul radyoyılmalarmın, tıkanmalarınm, hafif ter müddet temaşa etmekten hiç bir korku kü baba ve ailesine aid hususî lâhid mı hiç!.. duğu gibi o vakitki bektaşilerin arasınPolonya bataklıklarına gömdü.) şıkî sundan takib etmek mümkündür. Artık tib melânkoli buhranları geçirmelerinin duymadım. bahçenin öbür ucunda idi. Uzak bir da da bulunabilirdi. Buna şaşmamalı... Dıtiyar kadın oturduğu kanapenin keyetleri dolaşıyor... Avusturya, Napolyona radyoda, «Nuh nebi» zamanından kalma hiç bir çaresi bulunamamıştı. HazakaGene kadın ölü döşeğinde hayattakin yerde değildi. narına doğru yaslanarak beni baştan Derviş Zekâi, iri taşlı pırlanta yüzüğün plâkları dinlemeğe hiç birimizde tahamtine başvurulmadık hekim, nefesine müharb ılân etmek üzere bulunuyor.) Akşam, diğer bektaşi tekkelerinden ölünün elinde bırakıldığını haber almca den daha güzel görünüyordu. Hareketaşağıya süzdükten sonra: kalmadı. racaat edilmedik hoca kalmadı. Lâkin Fpkat Sebastiyani, bütun bu cereyan mül siz çehresi çok sakindi ve üzerinde ar yemekler ve misafirler gelmişti. Sofra ortalık kararır kararmaz lâhde inmiş, Doğrusu hayret, dedi, sizin gibi ları öldürmeye çahşıyor; şayi olan haMusikinin hakikisi dururken, opar memleketin her türlü işlerine vâkıf. hastalığın seyri önlenemedi. tık her an bir ıstırab ve acıya intizar kaldırıldıktan sonra hatim indirilmeğe halkayı çekip çıkaramaymca parmağı berlerin Avusturya membalarından in lörün teneke kutusu içinden gelen mu muhtelif seviyedeki muhitlerile alâkadoğan endişe çizgileri yoktu. başlanmışü. Geceyarısma doğru tekke kesmeğe koyulmuştu. İşte o acı ile HaGeniş bir bahçenin ortasında muaz dan tişar ettiğini ileri sürerek, Babıali ile İn siki konservelerile kafamızı şişiremeyiz. dar bir muharririn Hikmetihüda Beye zam ve ahşab tekke binasında oturuO manzara ilk anda bana büyük bir nin kapısındaki tokmak üç defa vurul let Hanım ayılmış: giltere hükumetini birbirinden uzak tutKadından, erkekten bu kadar tanmmış fendi hakkında hiç bir malumatı olma yorlardı. Ben o devirlerde henüz on heyecan vermediği halde birdenbire du. Baba, hemen elindeki Mushafı ka Parmağım, parmağım! mak için ne mümkünse yapıyordu. ckuyucumuz var. Bunları haftanın mu sın. Şaştım ve acıdım... altı on yedi yaşında bir gene kızdım müthiş bir buhrana tutuldum. Elimi payıp ayağa kalktı: Diye bağırmağa başlamıştı. Hortlağın Asıl hayrete şayan olan cihet şurası ayyen gecelerinde, üçer beşer dakika ol Hanımefendi, ister şaşın, ister acı Birçok münevver ailelerin çocukları gi yüzüme kapayarak hıçkırmağa bajla Hayret, dedi, tıpkı onun çalışı... feryadı karşısında dehşete düşen derdır ki, Fransa Hariciye Nazırı Taliıan sun dinlemek isteriz. yın... Size yemin ederim ki bu adamın bi Bektaşiliğe heves etmiştim. Ayinlere dım ve koşarak odadan çıktım. Bu sözü duyan bütün müridler ve ha viş Zekâi, fırlamış, kaçmış, dirilen ölü bile. Napolyon'un siyasetinden ayrılrnak Ankara rsdyosunun bir kaç gündenbe hüviyeti hakkında hiç bir şey bilmi istirak etmeğe müsaade aldığım için sık Halet Hanım, o zamanın makiyaj va fızlar sustular. Ortalığa dprin bir sü de onu takiben lâhidden dışarı çıkmıştı. lüzumunu hissetmişti. Türklerin, Rus ri tecrübe etmeğe başladığı sabah neş yorum... sık tekkeye girip çıkıyordum. sıtaları olan pudra ve düzgünü hemen kut hâkim oldu. Kapıyı açmaya bizzat *** ordularına büyük bir kuvvet ve meta riyatı, bugünkü şeklile doğrusunu ister Efendim, adının Hikmetihüda konBaba, nur yüzlü, tatlı sözlü, çelebi hemen hiç kullanmaz, elbiselerine, üs baba koştu. Kanad aralanınca içeriye netle muka\emet edebilmeleri için, seniz çekilmiyor. masmın gayet büyük bir hikmeti var.. bir insandı. O, kadmlı erkekli mürid tüne başına fazla dikkat ve itina gös beyaz kefenli bir hayalet girdi. Gene kadın, bu «bâsü bâdelmevt» ten Ikinci bir devletle harbe girişmelerinin Meselâ, geçen gün, daha gözümün Annesi gömüldükten dokuz buçuk ay lerile selâmlıkta âlemler yaparken Ha termez, fakat mücevhere bayılırdı. En Kadının hortlayıp cadı olduğuna hük sonra sinir rahatsızlıklarından, bayılmaaleyhinde idi. Buna binaen, TaHrarl, çapağını silmeden radyonun başında. sonra düny^ya geldi de ondan... let Hanım, çok gene olmasına rağmen. ihmalkâr kıyafetinde bile kulaklarından medenler tekbir getirmeğe başlamışlar lardan, tıkanmalardan tamamile kurh.ilTürklerle İngilizlerin muhasım olmsla spiker elime bir yemek listesi tutuştur Benimle alay etmeyiniz hanıme daima haremdeki sedirin üstüne uza inci küpeleri, boynundan gerdanlığı dı. Baba, dehşet içinde birden gür se du. Demin de arzetmiştim ya, dokuz nnı istemiyor.. Hatta o arahk. Bibıali du: fendi... nır, etrafmdakilere hep hastahğından göğsünden broşu eksik ohnazdı. He'.e sile haykırdı: buçuk ay sonra bir erkek çocuğu dünden Londraya gönderilen bir Turk kuri• Lşara köftesi, domatesli pilâv, vanil A... Estağfurullah efendim... Bu bir ıstırablarından bahsederdi. Baba, karı her iki elinin parmakları sıra sıra el Halet Hanım sen misüı? yaya geldi. Adını pek haklı olarak yesinin Fransadan İngütereye gejmesil yalı budinga...» hakikat.. pırlanta, yakut yüzüklerle dolu Karşısındakiler kadar ölü de heyecan «Hikmetihüda» koydu... Nuri Refik sını hem çok sever, hem de ona çok mas, Şirketi Hayriyenin 68 ve 54 numaralı vapurları Büyükdere koyunda çarpıştılar, nüfusça zayiat olmadı Şehrin içinden Istanbulun sesi iade olunuyor Her iki radyomuz yekdiğerini tamamlayan mazbut bir programa tabi tutulmalıdır Otonobil kazaları Florya plâjları Şehrin muhtelif semtlerinde müteaddid kimseler yaralandı Dünden itibaren Belediye tarafından işletilmege baslandı Olünün çocuğu Yazan: Nurl Refik