CUMHURÎYET 19 Haziran 1940 Morfin yapan bir şebekc Tarihi tefrika: Büyük Çeşme faciası Uluburluda kurulan fab Yazan: ZIYA ŞAKtR rikanın imalâtından 46 kilo yakalandı Zabıta, dün geniş mikaysta faaliyette bulunan bir uyuşturucu madde şebekesi 1 ni meydana çıkarmağa muvaffak olmuS tur. Şebekenin. Afyon Karahisar vUAyetinı tâbi Uluburlu kazasında vücude getirdi ği bir imalâthanede morfin imal ederek muhtelit vilâyetlere gonderdiği tespit edilmiş ve imalâthaneyi isletenlerden Mehmed ve Ahmed Çopurun yakalan ması kazaya telgrafla bildirilmiştir. Şebekenin diğer azası da şehrinuzde ya kalanmıştır. Suçluların yakalanmasını müteakıb o > turdukları yerlerde yapılan araştırma larda 46 kilo gibi mühim miktarda morfin stoku meydana çıkarılmış ve ayrıca ımalâthanenın ihtiyacını teşkil eden kül liyetli miktarda afyon, alât ve eczayı kimyeviye de bulunmuştur. Meydana çıkanlan morfin miktarmm kıymeti 5060 bin liraya baliğ olacaktır. Bu imalâthanenin Istanbul satışını yapan suçluların hepsi yakalannusür. Bunlar Mustafa, Ahmed Oruc, Neşet, Osman, Marko ve Lero'idir. Mehmed ve Ahmed Çopur da çekilen telgraf üzerine Ulu burlu kazasında yakalanmış bulunmaktadırlar. Bu geniş şebekenin meydana çıkarıl ması İstanbulda morfin kaçakçılığının çok büyük bir kısmını önlemiş olacaktır. Bu şebekenin diğer ban büyük şehirlerde de suç ortakları olup olmadığı tahkik edilmektedir. Akdenizde sefer yapacak Türk vapurlarının sigortası Ticaret Vekilinin huzurile yapılan içtımada vapurlarımızm Türk kumpanyaları tarafından sigorta edilmesi muvafık görüldü caret Yekâletinin çok ehemmiyet verdiği bir mevzu olan istanbulda buğday ve un stokları meselesile ofis tarafmdan verilen ve itirazları celbeden böcckli buğdaylar ısi üzerinde görüşülmüş, Belediye İktısad müdürü bu hususta yapılan tetkikatı bildirmiştir. Vekil, bu hususta yeni bazı direktifler vermiştir Ticaret Vekili saat 18 de Millî Reasürans umum müdürünün iştirakile sigorta şirketleri müdürlerinin yaptığı bir içtimada bulunmuştur. İç Ticaret umum müdurile Mmtaka Ticaret müdürünün de bulunduğu bu toplantıda çok ehemf miyetli bir me%zu üzerinde görüşulNazmi Topçoğlu. öğleden sonra saat müştür. 17 de tekrar başkontrolörlük daıresine Londrada bulunan bevnelmilel sigorgelerek ithalât birliklerinin bazı dilekta şirketi dairei merkeziyesinin kararileri hakkmda İç Ticaret umum müdürü ve Mmtaka Ticaret müdurile görüştük le Akdenizde sefer yapan vapurlar ve ten sonra Belediye İktısad müdürü Saf hamulelerinin sigortaları yapılmadığmfet Sezen, Toprak Mahsulleri ofisi İs dan Çanakkale Boğazmdan çıkan Türk tanbul şubesi müdürü Nuri Orak, Be vapurlarının ve hamulelerinin sigortalediye başkimyageri Mustafa ve İbra ları da yapılamamaktadır. Bunun başlıhimi kabul etmiştir. Bu toplantıda Ti ca sebebi bu sigortaları yapacak şirketTicaret Vekili Nazmi Topçoğlu dün de sehrimizdeki tetkik ve temaslarına devam etnüş, öğleden evvel Ticaret Vekâleti başkontrolörlük dairesıne giderek saat 14 e kadar burada meşgul olmuştur. Bu meyanda İç Ticaret umum müdürünü kabul eden Vekil fiat kontrolunun yapılabilmesi için alınan tertibat üzerinde izahat aldıktan sonra Mıntaka Ticaret müdürü Avni Sakmanı kabulle İstanbulda fiat kontrolu ve ıhtikârla mücadele teclbirleri üzerinde izahat istemiştir. Bundan sonra îeytinjağı tacirleri Vekil tarafmdan kabul edilmiştir. lerin reassüre ettirecek ecnebi sigorta şirketi bulamamalarıdar. Dünkü toplantıda, Akdenizde sefer yapacak Türk vapurlarile hamulelerinin gene Türk ve Türkiyede iş yapan sigorta kumpanyalannuı mükerrer sigortasile sigorta edilmesi üzerinde görüşülmüş. ve esas itibarile muvafakat hasıl olmuştur. Siyasî icmal İngiltere harbi ve sulh sartları kerî felâket» diye tavsif ettiği Flandre ve Fransadaki Bordo'ya çekilen Fransız hükumetini münferiden sulh teklifinde bulunmağa icbar eden bozgunluğun sebeblerini ve amiUerini izah etmek ve mesuliyeti İngilterenin üzerinden atmak üzere dün Avam Kamarasında uzun beyanatta bulundu. Herşeyden ev\e\ kabahati Fransız crkânıharbiyesine yükleyen Çörçil'e göre Flandredeki müttefiklerin 26 fırkasuıın mahsur bir halde kalması, vakit ve zamanile bunlara umumi ricat emri verilmemesı harbin ikinci saöıasındaki müttefıklerin mukavemetini lâfa uğraraııstır. Fransaya ingiltere on iki brka göndermiş ve bundan dokuı fırka Flandre de kaldığmdan diğer tarafta ancak üç İngiliz fırkası harbe devam edebilmiştir. Bundan başka Flandre'de müttefik ordu ları silâh ve harb malzemesi bırakmış olduklarmdan bunların yeniden tedarik edilmesine mecburiyet hasıl ounus ve bu yiızden de Fransadaki mukavemet zafa uğramıştır. Bu müşkül vaziyete rağraen İngilic Başvekili Fransanın İngiltereye karşı olan taahhüdlerine sadık kalarak harbe devam eylemesi lâzım geldiği halde münferid sulha talib olduğunu ve maabaza İngilterenin Fransa ile arkadaşlığını unutma\ıp Çekoslovakya, Lehistan, l)animarka. Norveç, Holanda ve Belçika gibi Fraüsayı da kurtarmağa çalışacağını ilâve etmiştir. Çörçil Fransa harbinin artık bittiğini ve şimdi İngillere harbinin başladığınl sö\lemiş ve İngilterenin kendi adalarınl müdafaa için aldığı tedbirlerden bahsetmiştir. İngiltere adalarında şimdi bir buçuk milyon asker bulunmaktadır. Yarım milyon da milis vardır. Kanadadan da İngiltereye asker gelmektedir. Amerikanın vermekte olduğu mühimmat iki misline baliğ olacaktır. İngiltere hâlâ denizlere hâkimdir. İşte bu kuvvetlere dayanarak İngilterenin scnelerce devam eylese bile harbde ısrar edeceğini söylemişür. Çörçil İngilterenin abluka harbine devam ederek Almanya ile birlikte bütün Avnıpayı aç bırakmağı istihdaf eden iküsadî silâhı kullanmağa devam edeceğini de haber vermiştir. Mahsus surette tasrih ettiği veçhile bundan sonra boğuşma münhasıran bir İngiliz • Alman harbi olacaktır. İngiltere kendi başına harbe devam etmezden evvel Fransa ile işbirliğini devam ettirmek özere son bir teklif yapmıştır. İngiltere ile Fransanın hükumeti ve parlamentosu müsterek bir devlet seklini almasmı istihdaf eden bu teklife henüz Fransa hükumeti cevab vermemiştir. Belki de Almanyanın Fransanın sulh teklifine vereceği cevabı bekleyor. n ngiltere Başvekili Çörçil «büyük as Kalblerde kökleşen dostluga en küçük bir sarsıntı bile vermemişti Çeşme faciası, Türklerin kalbinde çok acı bir tesir husule getirdi. Böyle olmakla beraber, kalblerin en derin noktalarına kadar kökleşmiş olan İngiliz dostluğuna en küçük bir sarsmtı vermedi. O büyük faciayı yaratan donanmada birkaç İngilizin bulunması, talıh ve tesadufe atfedilerek. Ingiltere hükumetinin Türkiye siyasetine, eskisi gibi itimad gösterildi. Türklerin bu husustaki hüsnüniyet ve iamirniyetini şundan anlamalıdır ki, 1198 1783 senesinde, İngilizler (Masdariyye) denilen vergiden affedildi. Ayrıca da, en eski kapitülâsyonlar mucibince Fransa ve Avusturya tüccarlarına bahşedilen müsaadattan, ingiliz tüccarlarının da istifade etmelerine karar verildi. tanbula ve Boğazlara sahib olmayı isteyorlardı. Işte İngilizler de, en çok bundan endişe ediyorlardı . Ingilizler, en büyük ticarî menfaatlerinin şarkta olduğunu takdir etmişlerdi. Şarkın en nüfuzlu hükumeti ise, Türkiye idi Türkler, asırlardanberi İngiliz dostluğuna hürmet ve samimiyetle mukabele ediyoılar; İngiliz tüccarlarına her türlü kolaylıklar göstennekten çekinmiyorlardı. Bundan dolayı ingilizler. Türkiyenin haricî siyasetine büyük bir alâka gösteriyorlar; Türkiye hükumetinin tamamii mülkiyetini tehdid eden hâdisat karşısında, ciddî bir endişe hissediyorlardı. Türkiye, başlıca iki kuvvetin tehdidi karşısında bulunuyordu. Bunun birincisini Rus Çarlığı, ikincisini de, Avusturya İmparatorluğu teşkil ediyordu. Çariçe Katerin, Türkiyeye karşı beslediği harisane niyet ve emelleri saklamaya lüzum görmüyor, hatta bunu ilân etmekten bile çekinmiyordu. Katerin'in bütün arzusu ;küçük torununa Bizans tacını giydirmek, Balkanlarda yaşayan bütün ortodokslara hükmetmekti... Bu maksadla, torununs <Konstantin> adını verdi D Un ve buğday vaziyeti Süveyş vak'ası Ingiltere hükumeti de, Türkleri gücendirmekten daima içtinab ediyor; Türklerle münasebette bulunan Ingilizlerin, Türk kanun ve nizamlarını ihlâl etmelerine meydan vermek istemiyordu. 1193 1779 senesinde, Kızıl denizde bir hâdise \rukua keldi. Bu hâdise, başlangıcında o kadar mühim bir şey değildi. Fakat, biraz sonra birdenbire öyle [Arkan var] bir sekil aldı ki, az kalsın pek çok büyüyecek ve belki de kanlı bir akıbetle neticelenecekti. Şöyle ki: Hicaz kıt'asında bulunan Arablar, (Haremeyni Muhteremeyn) denilen Mekke ve Medine beldelerinin kudsiyetini sıyanet etmek için, hiç bir hıristiyanm o mıntakaya ayak basmagına müsaade etmiyorlar; Hind Okyanusundan gelen ecnebi gemilerinin de Lise bitinne imtihanları sona ermiş»iki mukaddes beldenin iskelesi olantir. Talebenin, bu imtihanlardaki muCidde'den yukan geçmelerini Jstemivaffakiyet nispetinin ancak yüzde 15 yorlardı. 25 arasında olduğu tahmin edilmekteO esnada, Habeşistan limanlarından dir. Maarif müdürlüğü, kazanan talebirçok kıymetli esyalar yükleyen bir benin hakikl miktannı tespit etmek üİngiliz gemisinin sahibi, bu malları bir zere, komisyonlarm gonderdiği cetvel«n evvel İngiltereye göndennek için, eski dayaruklı Fransız köselesi!.. leri tetkike başlamıştu*. iki başlı Alman Afrika sahillerini takib ederek, Süveyş Eski talimatnameye göre olgunluğa Umanına geldi. O aralık Osmanlı hü kartalının; döğüş girenlerin imtihanları bu gün başlaTahsilini Fransada yapmış bir gene kumetine isyan ederek Mısırda dilediği kenliğile ' tanınmış maktadır. Yeni imtihan talimatnamesine horozunu Almanyaya sulh teklif edildiği haberigibi hareket eden (ŞeyhülBeled, Ali Fransız tâbi olan bu seneki mezunlann olgunbir kaç kanad darni ahnca teessürünü, dudaklanna kaBey) e bir takım kıymetli hediyeler luk imtihanları ise önümüzdekJ cumardar gelen acı bir espri ile ifade et takdim ederek, ham mallannı pek az besile çabucak yere tesi günü başlayacaktır. Olgunluk imsermesine hâlâ kim mekten kendini alamadı: bir gümrük vererek karaya ihrac etPolonyalı mülteciler Sirkeci garmdan çıkıyorlar tihanlarının sualleri Maarif Vekâletinmek, hem de oradan sür'atle İskende senin aklı ermiyor. Paris için, Fransanın kalbidir Dün sabahki konvansiyonel trenile şehrimize 150 klşilik bir Polonya den gönderilecektir. Talebelere lise tahFakat olan oldu artık.. Hâdiselerin derlerdi, doğru imiş Kalb çarpıntıdan riye limanına nakletmek istedi. tazyikı altında, düşmanına sulh teklif kesilince, göğde de son nefesinı ver mülteci kafilesi gelmiştir. Bunların ekserisini kadm ve çocuklar teşkil et sili müddetince edindikleri bilgilere aid Ali Bey, İngiliz tüccarile mutabık kalumumî sualler sorulacak ve düşünme mektedlr. Dün Bulgaristandan da bir Türk muhacir kafilesi gelmiştir. dı. Malların ihracına başlandı. Bu alış etmeğe mecbur kalan mağlub Fransa, mekte gecikmedi. kabiliyetleri denenecektir. Maarif Vekâşimdi ağızlarda bir çiğnem sakız!.. Çe^ Mussolini'nin Hitverişten, her iki taraf memnun kaldı. leti bu imtihanlara çok ehemimyet verler le göruşmek üBu yolda kendisine büyük bir kâr te kiştiren çekiştirene!. diğinden müfettişi Bu cevabı yani sulh sartlannı İKTISAD alâkadar olmalarınaumumilere yakmdan kararlastırmak üzere Führer ile bîriikte min eden İngiliz tüccarı, artık Süveyş Arkadaşlardan biri; Fransız ordu rere Münih'e geldibildirnüştir. Duçe ile Habeş limanları arasında büyük mik sunun acıkh vaziyetinden bahsedeıken ğini gazetede oku Yapağı ve tiftik ihracatı Hukuk ve İktısad fakülteierinde dün Münih'te buluşmuşlardu*. Verilecek yasta ticaret yapmaya başladı. muş, sordu: raalum fıkıayı tekrarladı: Üniversite hukuk ve iktısad fakülte kararın ne olacağı henüz belli değildir. Bu becerikli ingiliz tüccarınm bul Oyun bitti, daRumanyaya ihrac olunacak yapağı ve Hani, herifin evine hırsıt girmiş. lerinın butün sınıflarına aid olgunluk Valnız İtalya hükumetinin resmî ncşir duğu bu kısa Avrupa ticaret yolunu, Öteberi aşırıp kaçmış. Konukomşu top mek... Şimdi sua paylasmaya mı geldi? tiftiklerin tevaatı için Ticaret Vekâleti diğer ecnebi gemilerinin sahib ve kapStandardizasyon müdürünün riyaseti al imtihanlarının neticeleri dün ilân edil vasıtası İstcfani Ajansı tarafmdan bu lanarak, hep birden, ev sahibine çıkıştanları haber aldılar. Şimdiye kadar ectında dun de bir toplantı yapılmış ve miştir. Kazanan talebe miktarı bu sene mülâkat münasebctile neşrohınan bir Mareşal Peten'den bahsediliyordu: mağa başlamışlan diğer senelere nazaran daha fazla olup norta İtalya ile Almanyanın Fransaya nebilere kapalı olan bu mıntakayı gikat'î tevziat listesi hazırlanmiştır. Talihin ne acı istihzasıdır bu.. deTaksi şoförleri Belediyeye müracaatle Tedbirde niçin kusur ettin? muvaffakiyet nispeti umumî olarak yüz yapacaklan sulh tekliflerinin âlicenabarip çıkmak memnuiyetinin refedildiğıni nildi, 1916 daki Verdun galibi 1940 m taksi ücretlerine yüzde yirmi zam yapıl İzmirde açılan san'at sergisi de 70 i bulmaktadır. Sözlü imtihanlara Kapını neden açık bırakün? ne olacağııu ilân etmiştir. İhtimal ki sandılar. Bazı açıkgöz İspanyol, Porte Nij;in etrafına göz kulak olma mağlub Fransasını kurtarmak için sulh masını istemislerdir. Belediye fen heyeti İzmir 18 (a a.) Akşam Kız San'at bu günden itibaren başlanmaktadır. Ü Fransayı İngiltcreden büsbütün ayırmak kiz. Felemenk kaptanları da Süveyş'e teklifine mecbur kalsm?.. esas itibarile bu talebi muvafık bulaıak okulunun ders yılı sonu sergisi dün ak niversitenin bütün fakülteierinde imtı ve İngiltereye karşı harbde Fransadan dm? gidip gelmeğe başladılar. Fakat 84 yaşında bir Mareşal için, i?ab eden kat'l kararın verılmesini oto şam açılmıstır. Açılma töreninde güzide hanlar bu ayın sonuna kadar ikmal e da istifade edebilmek için İtalya FransaO zaman Süveyş limanı çorak bir Hırsızı görünce neden üstüne yüvatammn bu feci dakikalarında idare jüs komisyouna bırakmıştır. Komısyon bir kalabahk hazır bulunmuştur. Tale dilecektir. çölden ve bu çölün sahil kısmında âdi rümedin? ya çok müsaid sulh sartları ta\in etmeğe mes'uliyetini kabul etmek, Verdun'de )Ugünlerde toplanarak son karan vere benin el emeklerinden mürekkeb olan bir balıkçı köyünden ibaretti.. Fakat taraftar bulunuyor. Amerika Fransanın Adamcağız, bütün bu itirazları din galib olmaktan daha büyük bir kah:ekür. sergi çok muvaffak bir eserdir. Bilhassa Ali Bey, bu kârlı ticareti görür görmez ledikten sonra: MÜTEFERR1K harbden çekildiğine şimdiden hükmederamanlık sayılır! Taksilerin plâka rüsumundan yüzde o çiçek işleri büyük bir alâka ile karşı derhal orada bir han, kahve, birkaç rek Ruzvelt'in bir emirnamesile Ameri« İnsaf edin yahu... demiş, evime uz tenzilât icrasına dair Şehir Meclisinin lanmıştır. dükkân yaptırmaya teşebbüs etti. Böykadald bir milyar dolarhk Fransa hükugiren hırsızın hiç mi kabahati yok bu Havagazi fiatları lehkle kendisine daha büyuk menfaatİngilterenin yalnız başına harbe de verdiği kararın tatbikına geçilmiştir. BuI meti paralanna ihtiyatî haciz vazetmişişte?.. İstanbulda havagazi imal eden fabriler temin etmek istedi. vam karan etrafinda tahminler yürü nunla beraber Belediyenin İstanbuldaki tir. Püsman çok kuvvetliydî. Nefes alkalar Belediyeye müracaatle masraflataksilerden bakaya olarak 300,000 lira Bu işler Mekkeye akseder etmez, bütülüyordu. Birisi lâfa karıştı: mağa meydan vermedi, en kuvvetli rının artmış olduğunu ileri sürerek haMuharrem Feyzî TOGAY kadar bir alacağı vardır. Taksiler buyük bir galeyan husule geldi. (Mekke Tek elin sesi çıkmaz! yerden darbeyi indirdi.. diycn yok vagazinin metre mikâbına yümi para ünlerde muayeneye tâbi tutulmakta olEmiri) derhal harekete gecereİ: Evet ama, o tek el, bir demir penI Herkes, bilir bilmez zavaliı Fransaya zammedılmesini istemislerdir. Belediye, uklanndan bunlarm fennî muayeneleri (Ali Bey, bu hareketile mübarek belçe olduğunu ispat ederse işin rengi de* Üsküdardan Kandilliye ve Kandil bu talebi tetkik etmekle beraber esbabı yükleniyor. yapılırken bir yandan da tahsili emval delerin kudsiyetini ihlâle sebebiyet verğişir! liden Beykoza kadar olan cadde geniş mucibesini muvafık bulmamaktadır. Veyl mağlublara!.. kanununa levfikan kendilerinden plâka miştir. Halk o derece büyük bir galeletilmektedir. Bazı yerleri dar olan bu »rclan istenilmektedir. Belediye, bu Nüshası 5 kuruşrur. yan ve heyecan içindedir ki, eğer bu Kütübhanelerdeki kitablar Almanya, ne alacak, İUlyaya ne iuretle bir iki gün içinde 3000 lira kadar cadde, yirmi beş metre olarak genisleDün, aramızda toplanmış, bir yanişin önü almmazsa, bütün Hicaz kabitilecektir. Türkiye Haric Maarif Vekâleti. gerek umumî bütçeverecek?. ahsilât yapabilmiştir. leleri Mısır üzerine yürüyecek, önünden dan ajans bültenlerini okuyor, bir için için * Yunan hükumeti, Karadeniz ve den. gerekse hususî muvazeneden idare Şimdi, herkes birbirine bunu soru yandan da «vur abahya...» kavlince geçilmesine imkân olmıyan büyük ve Marmara denizinde bulunan Yunan ge edilmekte olan bütün kütübhanelere bir Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. yor. İtalyaya verilecek olaru bilmem Fransamn hatalarını sayıp döküyorduk. Balkondan düşen çocuk kanlı bir gaile zuhur edecektir.) milerini Yunan kara sularını takib su tamim göndererek mevcud kitabların Altj aylık 750 . 1450 » ama, Almanyanın almak isteyeceği şey Birisi sordu: Beşiktaşta Nail HaUd arsasında 12/1 retile memleketlerine dönmeleri için tespit edilerek bildirilmesini istemiştir Mealinde bir mektubla vaziyeti Ba400 > Üç ayuk 800 > malum: Aslan payı!» Acaba Hitler neler isteyecek? lumaralı evde oturan Abdurrahmanm 8 teb'igat yapmiftır. bıâliye bildirdi. 150 > Yoktur. İcab eden malumat ay sonuna kadar Bir aylık «Lâfonten> in maruf masah, bir keArkadaşlardan biri cevab verdi: aşındaki oğlu Nureddin, evin balko Sadrıazam Mehmed Paşa, hemen sa* Beyoğlu Emincami sokağı Karayel gönderilmiş olacağından, sehrimizdeki Galibin isteklerine hudud çizile re daha hakikat olacak: mnda oynarken parmakhğm kırılması apartımanında oturan Leonun 6 yaşla kütübhane idareleri listeleri hazırlamağa raya koşarak meseleyi Padişah linci «Ktm ki dördüncüye türer elini™ neticesi 4 metre yükseklikten arsaya dü rında oğlu Dikran. muvazenp<=ini kay ba^lamışlardır. Bundan sonra her kü Gazetemize gönderilen evrak ve yanlar Sultan Hamide arzetti. Uzayıp giden bilir mi?.. Neler isteyecek değil, neler isKıranm darbt dest ile belini'> temiyecek? diye sor.. şerek muhtelif yerlerinden ağır surette bederek merdivenlerden düşmüş ve tiıbhanede her türlü malumatı ihtiva emuharebe gailelerinden çok mustarib neşredilsin, edilmesin iade edilmeı ve Zavalh Fransa!.. yaralanmış, Şişli Çocuk hastanesinde te muhtelif yerlerinden ağır surette yara den birer dosya bulundurulması mecbu nyaından mes'ulivet kabul olunmaz. olan Padişah, dahilî bir felâkete de uğÖteden bir başkası aüldı: Salihaddin GÜNGÖR davi altına ahnmıştır. lanmıştır. riveri de vazedilmiştir. ramaktan korkarak, yapılan han ve Kim bilir, belki de: «Muzaffer. dükkânların derhal yıktırdması için vaktı fırsatta adudan intikam almaz!» Mısıra ferman gönderdi. «Reis beyefendi, Bir diğeri güldü: Ne demek istiyorsun? dedim. KorKUçUk hikâye Aynı zamanda, İngi^jz sefiri Sör Mors Bir iki güne kadar beni huzurunuza Evet ama, mısrauı haber verdiği kudan titriyordum. Babıâliye davet edildi. Bu işe bir in • mürüvevvetmend» muzafferler, nere çıkaracaklar. Şündiden üzerime dehşetŞeytanî bü tebessümle: giliz gemi sahibinin önayak olmasından de şimdi?.. le açılacak olan gözleri, o korkunc ka Onu artık göremiyeceksin, dedi. bahsedilerek Mekke Emirinden gelen Aynı mevzu etrafinda bir taıih me labalığı düşunüyorum ve korkudan Henüz yaşıyor, fakat yapüfım iğne samektub gösterildi. titriyerek ellerimle yüzumü kapayoraklısı ile konuşuyordum. baha doğru tesirini gösterecektir. Ölüraü Sefir, vak'adan müteessir olarak, burum. biraz ıstırabü olacak. Vallahi, azdzim, dedi, ben de ne na derhal çare bulunacağını vâdetti. Bu güne kadar bütün ısrarlara rağ raber kısa bir an ateşli. âşık koca halini lıkta görüyordum. Bu arada kocamı da şeyin farkında olmadı. Arada sırada Allahım; nasıl sakin bir tavırla bunları diyeceğimi şaşırdım. Oyle sanırım ki Ve hemen bir mektub yazarak Londramen kimseye hakikaü söylemedim. Fa ahyordu. Sonra tekrar beni unutmuş gi pek iyi tanıdım. Kendismden başkasını mes'ud, neşelı halimden şuphelenmiyor soyledi, nasıl lâkayd, soğukkanlı idi; tarihin hiç bir devri, Fransa hesabına kat artık herşeyi itiraf edeceğim. Bu ya gönderdi. bi görünüyordu. Bir iki kere bu halle duşünmiyen, egoist, haris hatta merha değildL O zaman gözlerine vahşî, yırtıcı Kendimden geçmiş bir halde: Londradan gelen cevab gecikmedi. Ve bu kadar boşuna geçen bir çeyrek asır itirafı mahkeme salonunda o bir yığtn rinden şikâyet edecek oldum. Hiddetlen melsiz bir adamdı. İyi bir doktor olabi bır mana gehyor, bir zaman etrafımda Onu öldürdün alçak diye, bağırdtm kaydetmemiştir. 1918 le 1940 arasında kalabalığın önünde yapmak cesaretini bu cevab şu mealde idi: di, işinin başmdan aşkın olduğunu, kadın lirdi. Fakat fena bir insan olduğu da süphe içinde dolaşıp duruyordu. Günün ve ağlamaya başladım. tam yirmi iki sene devam eden bir uy bulamadığım için size yazmaya karar (Kızıl denizde, memnu mmtakadan kaprislerile uğrsşamıyacağını, kendısını muhakkakü. Ondan nefret ettim. Zekı a Dİrinde hem de hiç beklemediğim bir zaCebinden yavaşça ilâcla dolu bir iğne ileri geçilmemesi için, deniz ticaretıle ku!.. Fransızlar, bu derin galletlerile verdim. Neden saklayayım? Belki bu rahat bırakmamı soyledi. Bir daha sıiem damdı. Kendisinden nefret ettiğimi pek manda herşeyi öğrendi. daha çıkardı, masamn Üzerine, önüme kırk yıl bir mağarada uykuya varan itiraftan sonra hakkımda vereceğiniz hü etmedim. Yalnızbaşıma avunmaya, eğ çabuk pnladı. O zaman beni mustarib emeşgul olanlara kat'î emirler verildi. Sevdiğım adam hastalandı. Hem de doğru itti. ] kebfi bile geçtiler. küm değişir, cezam hafifler diye, düşu lenmeye gayret ettim. Fakat bir gün öfke decek hareketlerde bulunmaya, bu suret(Şayet, bu emri dınlemeyip de mem Senin için de aynı ilâcdan ayırdım, nüyorum. Çünkü korkuyorum. Sizden, ile karşıma geçerek kendisinin fazla kıs le intikam almaya kalktı. Kendisine duy mühim bir hastalık. Ağır bir üfoya tuBir eski askere nu mıntakayı tecavüz eden ingiliz gehapisanenizden, jandarmalarınızdan, ka kanc bıı adam olduğunu unutmamann, duğum nefretin sevkıle ihanet etmemden tulmuştu. Kocamı çağırdılar, tedavisuıe dedi. İşlediğin günahı ancak bununla tesordum: mileri görülürse, kat'iyyen hatır ve göbaşladı. Hasta ile fazia alâkadar gorün Şu Majino'nun nuna aid herşeyden dehşet duyuyorum. vaktimı fazla dışarıda geçirmememi, edin de korkmaya başlamıştı. Her zamankin memeye çalışıyor, fakat üzüntü, endışe mizliyebileceğini düşündüm. Hem de ânüle bakılmıyarak bu gemiler tevkif sıkma kavuşmuş olursun» İ ıptan ve tayfaları esir, malları musaıskambil kâğıdı gi Bununla beraber vicdanen müsterihim. diğim ahpablann hoşuna gitmediğini den fazla hareketlerime, gorüştüğüm ın den mahvoluyordum. Bu sözler uğultu halinde kulağıma Evet, en küçük bir azab duymuyorum. soyledi. •Sıkılıyorum» dedim. «Boş bir sanlara dikkat ediyor. beni göz hapsinde dere, tekneleri top ve kumbaralarîa p devrilişine ne i Bir gece evde yalnızdım. Hastayı tele çarptı. Sevdiğim adamm, o aziz varlığuı Bana inanmız. Sizinle kendimle konuşur kadmsm da onun için diye, söylendi. E bulunduruyordu. tahrib edilsin... Böyle bir hal vukuun• lersin?. fonla sormuştum. Kendisinı kaybettığini. artık ebediven kaybolmuş olduğunu dügibi konuşacağım. size mahkemede an \inle meşgul ol. Bak koca bir kütübhada, İngiltere hükumeti kat'iyyen şikâAcı acı güldü: Kısa kesmek istiyorum. sayıklamakta olduğunu söylemişlerdi. şünüyordum. Hem de ne alçakça bir latmaya hiç bir zaman cesaret edemi nem var, kitab oku, çocuk yetiştır... Bu yet etmiyecektir.) Sen, Nasıcidin Hocanm kapısına Kocamm korktuğu şey oldu. Bundan Meyus, bedbaht bir halde odama kapanİngiltere hükumeti böyle bir şekil ka kocaman bir kilid asıh olduğu halde yeceğim şeyleri söyliyeceğim reis beye son cümleyi bü"az müstehzi söylemışti. dort sene evveldı. iyi gorüştüğümüz bir mış, yalnızbaşıma oturuyordum. Kapı suikasde kurban gitmişti. Bu adam, bu canavar ona, müdafaasız bü halde baybul etmekle, tebaasından bazılarını pek her tarafı açık bırakılan Aksehirdekı fendi. Evle meşgul olan adamlarımız vaıdı akrabası vardı. Yaşlı bir hanım. Oğlu çalındı. Bıraz sonra merdivenlerde ayak gın, kendinden geçmiş hasta yatarken kârlı bir ticaretten menetmişti. Fakat türbesini gördün mü?.. Fransa, işte de26 yaşındayım. On altı yaşında evlen Ana olamıyordum, sıhhatim müsaid de senelerdenberi Avrupada bulunuyor, sesleri oldu ve kocam içeri girdi. Yüzü hücum etmiş, bir yılan gibi habersiz zebuna mukabil, Türklerin ve müslüman nize kadar uzatılmıyan bu yarım kal dim. Daha doğrusu evlendirdiler. Gü ğildi. İkinci tavsiyesini tuttum. Kıtnb tahsilini yapıyordu. Bır gün bu çocuk nü görur görmez mühim şeyler geçmiş hirleyip öldurmüştü. larm mukaddes hissiyatını tatmin et mış duvarın içinde, Nasreddin Hoca zelce bir kızdım. Ve yaşımdan fazla gös okudum. Ama ne kadar çok okudum, ne İstanbula avdet ettı. Tanıştık. Hiç de ho olduğunu derhal anladım. Rengi sapsarı Kocam aynı sakin tavırla arkasını d5mek SUretile de. an'anevî dostluga yeni nın başucunda yanan kandil kadar teriyordum. İzdivac talebleri pek erken kadar çok!.. şa gıdecek güzel bir erkek değildi. idi. Gözleri kin içinde yanıyordu. Odaya nerek gitti. Uzun zaman vücudünıden ve büyük bir delil daha göstermişti başladı. Ailem bir çoklarını yaşımı baKitablar yalnız ve bedbaht insanlar emniyette idi. Durgun, kendi halinde bir adamdı.. girer girmez bana yırtıcı bir hayvanın hane ederek reddetmişti. Fakat nihayet için büyük tesellidirler reis beyefendi. Bana karşı evvelâ çekingen, hatta soğuk avına baktığı gibi müthiş bir bakış nrlat bütün canım kesilmiş gibi hareketsiz, yaİngiltere hükumetinin bir İhtiyar bir dostuma: iclerinden birini münasib gördüler. Bu Fakat sırasına göre de korkunc buer bareket etti. Fakat sonra sonra alâkadar tı. Dudaklarında korkunc bir tebessüm n ölü bir halde olduğum yerde kaldım. Sevdiğim adamı öldürdüğü iğne rnasa^ Ya, sen.. dedim, bu olup biten iş çok zengin bir doktordu. Benden on beş teklifi düsmandırlar. Düşüncelerimizi, deği^ti olmaya başladı. Nasıl oldu bilmiyorum, belirerek: nın üzerinde duruyor, ışıklann altında İngütere 4ıükumeti. artık Avrupa si lere ne dersin? yaş kadar büyüktü, fakat dinc yapılı. ıen, inandığımız şeyleri, yıkıp mahve fakat günler geçükçe bübirimize daha Hastamn yanmdan geliyorum, dedi. Dirıl pırıl yanıyordu. Basını havaya kaldırdı: yaset âleminde mühim bir mevki işgal lıatta güzel denecek bir erkekti. den ve bize mukavemeti imkânsız arzu fazla alışmaya, hatta hoslanmaya başla Acele çağırdılar, gittim Kendini kavbetBundan ötesini biliyorsunuz. Ertesi saediyor. cerevan eden siyasî hâdisata «Sendetıdtr ilâhi gene bu mefcrü bu fitne İzdivacımın i)k seneleri fena geçmedi. lar ilham ederek karanlığın içindeki ışı dık. Bir iki sene sonra metresi oldum. mişti. Hep senin ismini sayıklayor. senı bah kocamın jatağmda ölüsünü bulduBu mekrü bu jitne gene sendendir ilâhüı Fazla çocuktum. Güzel bir evim, elbise ğa, ulaşılması imkânsız olana doğru süçok ciddî alâka gösteriyordu. Kocam gibi hodbin, kendini beğenııus, ıstiyordu lar. Evet, reis bejefendı geceyarısı heringiltere hükumetinin en büyük enKöşebasındaki kunduracının fikrini lerim, mücevherlerim vardı. Kocam ta rükliyen kitablar biliyorum. lıaşin ve merhametsız değildi. Beni samıOdanın ortasma doğru yürüdü. Gözleri kes odasına çekildikten sonra ayaklarıdişesi. Rusya İmparatorluğunun fütuhat öğrenmek istedim. Başını ümidsizlikle rahdan beğeniliyor, seviliyordum. HaEvet, kocamm tavsiyesine uyarak çok mî temiz bir aşkla sevdiğine emindim. öfke ile tutuşarak gözlerünin içine baknın ucuna basarak onun odasına gırcn, siyaset %^L Bu imparatorluk, yeni te salladı: yatımdan memnundum. Fakat bir iki se ckudum. İki sene sonra yirmi yaşında, Her türlü fedakârlığa hazır bulunuyordu. haldığı uyku ilâcınm tesirile, herseyden şekkül etmiş ve birdenbire kuvvetlen Ben, zaten anlamışbm işin bura ne sonra kocam değişmeye başladı .Kve fakat bir takım yeni arzuları, düşünceîe Onu evvelce kocamı olduğu gibi gözü Beni aldatün diye, homurdandı hihaber yatan bu adamm koluna o zemiş: Osmanlı hükumetile de sık sık lara kadar varacağını.. geç geliyor, hatta küçük seyahatler ba ri olan, o dört sene evvelki güzel, tasa kapalı, herşeyden bihaber, çocukça mı Hem de en yakmlanmdan buile!. Cezs ırli ilâcı zerkeden bendim Çünkü kenharbe girişerek birçok kıymetli arazi Nasıl anlamıştm? hanesile, uzun zaman uzaklaşıyordu. sız, basit kızcağıza hiç benzemiyen ol arzu ve hevesle değil. fakat ne yaptığuru nı çekmeye hazırlan. Öbürüne gelince limden ziyade onu olüme lâyık görüyorparçaları elde etmıştı Fakat Çarlar ve Fransız köseleleri kaç zamandır Benden büsbütün soğudu diyemezdim. gun bir kadındım. Gözlerimdeki perde bilerek, kafamla, kalbimle, bütün kadınÇariçeler buau kâii görmüyorlardı. İs bozuk çıkmağa başlamışü. Nerede o Uzun zaman lâkayd, uzak kalmakla be kalkmıştı. Herşeyi bambaşka bir aydın lığunla sevdim. Senelerce kocam hiç bir, o da yaptığıru ödeyecek, hem de hayaü dum. Tıpla se\dığim adama yaptığı gibi leyapnuşüm, reis beyefendi..» Ticaret Vekili tarafmdan verilen direktif üzerine Belediye İktısad müdürü Saffet Sezen ve Belediye başkimyageri Mustafa dün sabah İstanbul değirmenlerini gezerek tetkiklerde bulunmuşlar dır. Bu tetkikler un ve buğday vaziyetile ofisin böcekli buğdaylannın değirmenlerdeki tesirleri ve çıkan unlar tetkik edilmiştir. Sıhhat işleri müdürlüğü bu buğdaylardan elde edilen unları gayrisıhhî bulduğundan imhası cihetine gitmektedir. Dünkü tetkiklerde böcekli buğdayların tasfiyesi ve temiz bir hale getirilmesi için bazı tedbirler alınması takarrür etmiştir. Harb ve sulh DEDIKODU Şehrimize gelen Polonyah mülteciler J Lise mezuniyet imtihanları bitti Muvaffakiyet derecesinin %15 25 nispetinde olduğu söyleniyor Herkes, aklının erdiği kadar, vaziyeti izaha çalışıyor Şoförler % 20 zam istiyorlar Belediye, bu talebi tetkik etmeğe başladı Kısa Haberler CUMHURİYET \m\W I Dikkat Ben öldürdüm.. Perıde Celâl