CUMHURİYET 23 Nisan 1940 I KUçük hlkâye Sarıyer Askerlik şubesinden: İtalyancadan: Rüveyde Sinanoğlu Evvelce tebliğ edilmiş günlerde yoklamaları O akşam yağmur yağıyordu. Eve dön dım. Zil, kapınm arkasında sessiz kori yapılmış olan Sarıyer kazasının Yeniköy nahimek için tramvay bekleyordum. Diişii dorda tam beş defa öttü. yesinin köy ve mahallelerinden yoklamalarmı nüyordum: Cebde yalnız lireti olan biri «Yok alçak! diye söylendim. B yaptırmıyan ihtiyat erattan 311 320 doğumîçin bundan başka yapacak daha iyi birhavada ne haltetmeye sokağa çıkar, bil. luların 24 ilâ 26 nisan 940 ve 321 331 doğumşey olamazdı. lularm da 27 ilâ 30 nisan 940 tarihlerinde şuraem ki...» Derken Cemmi çıkageldi. Başının üs Merdivenleri indim. Otomobile biner beye gelerek yoklamalarmı yaptınnaları ve tünde bir yakalık düğmesinden şöyle ken taksimetreye kin dolu bir bakış fır haricde bulunanların bu iş için bulundukları mıntaka askerlik şubelerine müracaat eylemeböyle daha büyücek bir şemsiye vardı. lattım: On beş liret, leri tekrar ilân olunur. O sıralarda ben Cemmi'yi deli gibi seviCemmi: yordum. Bir tek emelim, bir tek ambisi Yazık, dedi; randevunuza engel ol yonum vardı: Cemmi'yi korkunc bir yan dum. gından kurtarmak. Ama o günlerde çıSonra el çantasını açtı! içinden, so kan yangınlar, aksi gibi*Jıepsi de Cemmi ğuktan ıslanmış burnunu kurulamak için den hiç değilse iki kilometre uzaktaydı iskambil kâğıdı kadar küçücük bir men lar. Bari bir su baskını filân olsaydı!.. dil çıkardı. O zaman çantasınm içinde Herhalde onun gönlüne sokulabilmem pudra kutusu, sürmelik ve kaş kalemi a Mevsimin SON KONSERİ için bir kahramanlık göstermem lâzımdı. rasında iki tane elli liretlik banknot gö Emelim bu idi; ama düşünmüyordum züme ilişti. Kendi kendime: ki onu bir yangmdan veya seylâbdan Tuh budala! diye söylendim. TakSaat 9 da kurtarmak için biraz cesaret yettiği hal siyi nasıl ödeyeceğim, diye iki yıllık ömde üstarafı için para lâzımdı. Bende ise rünii dişlerinle koparıp yiyorsun; kimin o yoktu. için? Böyle üç taksiyi gözünü kırpmadan Tramvay daha gelmiyordu. Yağmur ödeyecek biri için». sa şapkalarla şemsiyelerin üstünde takırBocceccio sokağmdan geçiyorduk. Tak damakta devam ediyordu. simetre yirmi liret yazıyordu. Porta Ma Oo.. Bayan Cemmi! dedim ve se genta'dayız. Hah, işte burada Serventi Sinemasında lâmlayarak yaklaştım. Siz de mi tram oturur. Bu arkadaş, icabında elli liret de Dikkat: Localar satılmıştır, biletler vay bekleyorsunuz? ödünc vere'bilir. Şoföre: az kalmıştır, bütün yerler numa Evet! Siz de mi? Dur! diye bağırdım. rahdır. Telefon : 23680 Ben de. Bu mubarek tramvaylar!.. Cemmi: Konuşmaya başladık. Söyleyecek lâf Gene mi bir randevu? diye sordu. buluyordum. Hem d e öyle budalaca lâf Yok canım! Burada oturan bir arlar değil. Dilimin böyle açılışı belki de kadaşa biri bir şey söylememi söylemişti. cebimdeki şu kârata on lirettendi. lkide Hazır buralarda iken.. Yarın tekrar gelbir parmaklarımı yeleğimin cebine soka mek zahmetinden kurtulurum. MüsaadeIstanbul müftüsü Mehmed Fehminin bi rak onu yokluyordum. Belki d e acaba nizle! raderi, gazeteci arkadaşlarımızdan Talâ artar mi, diye. Bir dört kat daha tırmandım. Kapıyı Hemşerinin dayısı ve Ahmed Ihsan mat Artıyor. çaldım. Yüreğim gırtlağımm içinde çarpı baasının sabık müdürü Emin İsmail, duça: Yüreğim ağzıma geldi. Bereket çabuk yor. Biri kapıya doğru geliyor. Kapıyı a. olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefa. fcavradım: Cemmi yağmurdan bahsedi çıyor: Serventi. etmiştir. Emin ismail, matbuat hayatının yordu. Ben herkes gibi ve her zamanki Ah, benim aziz, saygıdeğer, biricik gazetecilik ve mecmuacılık branşlannda gibi tramvaylara savurmak isteğini duy. dostum. Şu kapınm çerçevesi içinde, şu çok çalışmış bir arkadaştı. Cenazesi bu dum. iğrenc küf rengi pijamanla, şu budala gün Kurtuluştaki evinden kaldırılarak Ah bu tramvaylar..•. terliklerinle bana nekadar kibar, nekadar namazı Beyazıd camiinde kılındıktan son Cemmi sözümü kesti: muhteşem göründüğünü sana asla anla ra Merkezefendiye defnedilecektir. Mer Insanın otomobili olmadı mı d atamayacğım. huma rahmet dilerken muhterem müftü tramvaym keyfine uymaya mecbur olur. Mevzua gelmek îçin dolambaçlı yol müze, arkadaşımız Talât Hemşeriye ve Koz oynanmıştı. Bir türlii ağzımdan lardan gitmeden arkadaşıma olanı biteni kederli ailesine samimî taziyelerimizi suçıkaramadığım sözü, Cemmi kendisi a anlattım. narız. yaklarımın altına fırlatmıştı. Böyle za Gayet sade bir tavırla ve gülümseye man]|trda insan, bir gün, bir kahraman rek cebinden para cüzdanını çıkardı. Eğer parası varsa nasıl olsa verir. lık gösterebilmek için, yapmak üzere ol içim sevinc ve minnetle dolup taşmıştı. Masal mı anlatmak? Demek gerçek duğu daha az ağır, daha az güç bulmak Onu kucaklayıp öpeyim mi, yoksa ebedî en bir ölüm dirim meselesi içinde olduiçin bir yangın istemiş olduğunu hatırla dostluğumun yeminini mi edeyim, diye juma inanmıyordu. malı. düşünüyordum. Galimberti telefonu açtı; ben bekis Karanlıkta pusuda imiş gibi duran bir dim. O bana: otomobile doğru bağırdım: Telefonu gene kapadı; bana dönüp Bak!. dedi; üç yüz liretlik bir pos Taksi! ta havalem var. Bu gün geldi. Benim he kayıdsızca: Otomobil, tufandan önceki bir hayvan sabıma ödenecek birini Meşgul, dedi. Otur! bulabilirsen.. gibi sürtünerek yanımıza yaklaştı. Otur mu? Aç şu telefonu, yahu! Vallahi memnuniyetle... Görüyor musunuz? dedim. Bazı Açtı: Gecenin saat sekizinde.. Anlayor mukere karşısındaki hatiTİatmadan insan Alo, alo!. Sen mîsin Galimberti? sunuz? Sanki bir zavalh aça, bir yağh dien basit bir şeyi bile düşünemiyor. Hey, bana bak! Burada arkadaşımız fi . reğin tepesini göstererek: Cemmi, üzülmüş: an var. Başına şöyle şöyle bir felâket Hay hay azizim, diyordu. İşte o Ama ben.. diye mırıldanıyordu. gelmiş.... rada ekmek de, salam da var. Bak, tır Ben o maksadla söylemedim. Telefonu kapadığı zaman ben kapıdan man, ve hepsini ye, afiyet olsun! Haydi haydi, buyurunuz, bininizl ıkıyordum bile. O arkamdan bağırıyorYüzüne aptal aptal baktım. Serventi, du l : Bir yandan gözümün ucuyla taksimetgayet sakin: reye bakıyordum. Koş! Senî bekleyor. Verecek. Yahud, bir tecrübe et! dedi. Galiın işte tramvay geliyor. Bırakın da Merdivenleri dörder dörder indim. berti'ye bir uğra! Onda ıriuhakkak sana apıcmın odası önünden geçrken telâşla ben ona bineyim! Nazik bir davet edasındansa, bir on verecek bir elli liret vardır. Snce bir çocuğa, sonra bir kediye çarp başı kumandasını andıran bir tonla ısrar Bravo! Bak bu iyi fikir. 30 liret ım. Selâmet.. Selâmete ermiştim. ettim: Sokakta, taksiyi durdurduğum yere taksi ile ve içinde bir kaç dakikaya ka . Çabuk olun, bininl dar evinde bulunması lâzım gelen bir kız aktım. Otomobili göremedim. Belki yaBu sefer Cemmi, onu otomobilin içine la Galimberti'nin evine kadar gideyim, ıldım, diye öbür taraflara bakındtm. doğru itmeme ses çıkarmadı; arkasından ha?.. "uhaf şey! Otomobil meydanda yoktu. ben de, şoföre evimin adresini vererek Dur, bir telefon edelim. Eğer evin okağın ortasında kalakalmıştım. Yağ atladım. Sonra tekrar taksimetreye bak de ise gidersin. mur ensemden sırtıma bir oluktan akar tım: İki liret elli santim. Âlâl Çabuk ol, durma! Söyle ki ölüm ibi doluyordu. Ne de ıslanmışsınız! Urkek ürkek dirim meselesidir. Taksi yoktu. Anlaşılan Cemmi fikrini Cemmi'nin dizine dokunmuştum. Üşü Ne diye bu kadar masal anlatalım. değiştirmişti. meyesiniz. Cemmi yüziime merhametli merha . metli baktı: Siz benden daha az ıslak degilsi niz, sanırım. Arada, içimden, «bu kıza sevgimi söyMillî Bayratn münasebetibe müstesna olarak bugünden itibaren lemenin sırasıdır. Artık bu fırsatı kaçırfevkalâde cazib, eğlenceli, kuvveUi, hareketli mamalıyım. Dört liret. Daha vakit var», diye düşünüyordum. Başladım: Bayan Cemmi!... O anda otomobil durdu. O anda ben de sustum. Sesimi motörün gürültüsü olmadan böyle tek başına duymam, kendimi sokak ortasında pantalonsuz bulmam gibi bir şey olmuştu. Merakla şoföre sorDramların en harikulâdesi dum: , Ne var? 2 Slnema yıldızlarının en sevimll ve en gözll yılmaz atletl Görmüyor musunuz? Kırmızı îşaret. Hay tann cızırtısını versin: Altı buçuk liret. Bir felâket bu! Cebimdeki tek on lireti böyle pisipisine bir centilmenlik için sarfetmek!. «Seviyorum, seviyorsun» filân diyemeden.. Hatta bir ümid var mı anlayamadan... Muhayyüenin düşünmeğe cesaret edemiyeceği bir filim Işaret yeşillendi. Hareket ettik: Yedi buçuk liret. Dikkat: Bu ikinci filim TUrkiyede ilk defa Birdenbire Cemmi'nîn sesi kulağımda sinemamızda gösterilmektedir. kasım düdüğü gibi öttü: Fakat, rica ederim, ne tarafa gidiyoruz? Vay canma! Sahi nereye gidiyorduk? Evime mi? 1yi amma Cemmi şehrin tam da öbür tarafında oturuyordu. Eğer tu tup da bir hekime, sıfir altında on beş derecede insan Afrikanın göbeğindeymiş XIII LOUIS, XIV LOUIS, XV LOUIS, İHTİLÂL, gibi terler, desem şüphe yok bana deli İMPERATORLUK, III NAPOLEON, der. Gelgelelim ben işte terleyordum. SACHA GUTRY JACQUELINE DELUBAC LUCIEN BARROUX . Şoföre bağırdım: Dönelim. Bizi hangi şeytana götüJEAN COQUELIN JEANNE BOITEL ve diğer 20 Fransız yıldızı rüyorsunuz? tarafından fevkalâde bir tarzda yaratılan Şoför Milânolu idi. Bana argo bir lâf »öyledi. Kendi d e Milânolu olan Cemmi kıpkırmızı kesildi. Şoföre Cemmi'nin adresini verdim ve kendimi Tanrıya emanet ettim. Artık sevŞaheşerini bu PERŞEMBE akşamından itibaren gimi ifade edecek sör aramanın sırası değildi. Taksimetre on liret elli santim yazıyordu, Cemmi'nin evi ise daha • çok Uzaktaydı. Görecek ve dünyanın en güzel ve en ihtiraslı ve siyasî âşıkane On iki liret. Düşündüm: «Dur bakalım: Cordusio meydanındatarihi gözleriniz önünde canlanacbktır. yız. Arkadaşım Sannio buralarda oturur. Gidip ondan biraz ödünc para alayım». Şoföre arkadaşımın adresini verdim. Cemmi'ye: TÜRKÇE SOZLÜ SHiRLEY TEMPLE Burada, dedim, bir arkadaşa saat eekiz için söz vermiştim. Geçti. Gidip bari haber vereyim. Müsaadenizle! Otomobilden atladım. Apartımanın İTYRON POVVERANNA BELLA ALİCE FAY LORETTA YOUNÜ kapısından gölge gibi girdim; dördüncü ı Ayrıca: Son dUnya haberleri, : kata tırmandım. Dpstumun kapısını çal Taksi belâsı Şubeye davet Dünyanın zevkine doyamıyacağı... Neş'esine kanamıyacağı BÜYÜK HAFTA YAKLAŞIYOR. Şarkılarile bütün gönülleri mesteden, danslarile bütün insanları çıldırtan FRED ASTAİRE eğlence yerlerinin baş döndüren güzellikleri arasmda yarattığı en son ve en neş'eli filmi RADYO Ç Bugunku program^) EADrODİFÜZYON POSTALAKI Dalga nznnlnğn: Türkiye Eadyosu 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara . T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. 12,30 Program ve memleket saat ayarı, 12,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 Müzik. Çalanlar: Ruşen Kara, Vecihe, Cevdet Kozan, Reşad Erer. I Okuyan: Müzeyyen Senar. 1 • Zeki Arif Dilkeşaveran şarkı: (Karanlık ufkunda) 2 İsak Varan Hüseynî şarkı: (Baygın suîarın) 3 Eefik Fersan Hüseynî şarkı: (Sabah güneş doğarken) 4 Halk türküsü: (İki karpuz bir koltuğa sığar mı) 5 Halk türküsü: (Ah Fadimem). II Okuyan: Muzaffer İlkar. 1 Zekâi Dede Ferahnak beste: (Soyletnıe beni) 2 Sadeddin Kaynak Eviç şarkı: (Doğuyor ömrüme) 3 Yesari Asım Eviç şarkı: (Benim öksüz benliğime) 4 Eviç şarkı: (Gozlerim kan ağlayor) 5 Şakir Ağa Ferahnak yürük semai: (Bir dilbere) 6 Fahrı KopuzFerahnak saz semaisL 13,30 14.00 Mdzik: Sinema sesi (Pl.) 19,00 Program ve memleket saat ayarı 18,05 Müzik: Senfonik müzik (Pl.) 18,40 Konuşma (Çiftçinin saati) 18,55 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayan, ajans ve meteoroloji haberleri. 19,30 Müzik: Şarkı, divan ve semailerden mürekkeb program. Ankara Radyosu Küme Ses ve Saz heyeti. İdare eden: Mes'ud Cemil. 20,15 Konuşma: (Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından) 20,30 Müzik: Fasıl heyti, 21,15 Müzik: Küçük orkestra (Şef: Necib Aşkın) 22,15 Memleket saat ayarı, ajans haberleri, ziraat, eshamtahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat). 22,35 Müzik: Cazband (Pl.) 23,25 23,30 Yannki program ve kapanış. lÜRKİYE DANSIN ZAFERİ LALE ŞEHZADEBAŞI FRED ASTAİRE ve JOAN FONTAİNE Perçembe akıamından itibaren o* MÜNİR NUREDDİN ve arkadaşları sinemasınia ı Yarın matinelerden itibaren r p w r *•** A ^ T YARIN AKŞAM Beyazıdda 1 U K A IN oinemasında Haftalardanberi herkesin ağzmda dolaşan ve dünyayı hayretlere bırakan muazzam ve harikalar filminin a d r G U N GA DİIV MARMARA ÖLÜM c (Fedailer Alayı) Türkçe Sözlü GARY GRAND DOUGLAS FAİRBANKS Jr. VİCTOR MAC LAGLEN Dilber JOAN FONTAİNE gibi dört büyük yıldızm çevirdikleri güzel ve muhteşem filmdir. Hindin kokunç ve heyecanh yerlerinde geçen binbir macera... Muazzam ordular... Hindin esrarı... Yüz binlerce kahraman... Lüks ve ihtişam içerisinde çevrilen ve bugüne kadar oynanan filmlerinen güzel ve en azametlisi • ^ İ H B a B I ^ H H l T U RA N Sinemasında • • ^ • ^ • ^ ^ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ B UGÜ N İ PE K Sinemasında Çocuk Bayramı Münasebetile 2 BÜYÜ FİLM BİRDEN 1 FİRAVUNUN K1ZI (Türkçe Sözlü). HAROLD LOYD LUİ Müddeiumumiliğe davet İstanbul Cumhuriyet Müddeiumumiliğinden: Istanbulda bulunduğu anlaşılan Mucur C. Muddeıumumisi Celâleddin Celâsın hemen memuriyetimize müracaat etmesL 2 BASÇAVUS MEDEN Dayanılmaz derecede gülünç sahnelerle dolu büyük komedi. ( TEŞEKKÜR ) İnsanı heyecandan titreten müthiş ve muazzam bir mevzu, harikulâde hareketli ve canlı film. Fransızca sözlü Baş rollerde: ALAN CURTIS FAY HOLDEN WALLACE BEERY Bugün seanslar: Saat 2 de başlar. Geceleri saat 8 de 2 film birden YARIN MELEK Sinemasında AKŞAM 2 SAAT EĞLENCE ZEVK NEŞ'E ve KAHKAHA Mülga Zaptiye muhasebecisi Aziz Bey damadı Murad Molla kütüphanesi işyarı Kemal Ceyhun dün gece Çırçırdaki evinde vefat etmiş, Eyübdeki aile makberesine defnedilmiştir. Cenaze merasiminde bulunan, mektub ve telgrafla taziyede buunan zevata ayrı ayn teşekküre teessürerimiz mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu rica ederiz. Kızı: Kâmıran Miitekaid müderris Halis Turunçun veatı üzerine muhtelif suretlerle bizleri teelli eden kadirşinas dostlara ve akrabar& teşekkür ve minnettarlığımızı arzedeiz. Ailesl namma: Nazım Turunç *** ZÜGURD MILYONER •• w •• İhtişamlı ve zengin sahneler îçerisinde geçen nefis bîr film. Baş rollerde: JANET GAYNOR PAULETTE GODDARD D O U G L A S F A İ R B A N K JR. Ayrıca: METRO JURNAL En son dünya ve harb havadisleri. Numaralı biletler bugünden aldırılabilir. Tel: 40868 Osman Mürteza Seynurun Vefatı münasebetile ailemizin büyük lcederini, mektub, telgraf veya çiçek gondermekle ve cenaze merasimine gelmek» e paylaşan bilcümle akraba ve dostları» mıza derin minnetlerimizi sunar ve sağlık dilerız. Merhumun ailesî Müthiş macera ve sergüzeşt filmleri merakhlarınm NAZARI DİKKATİNE... GUNGADİN, KEŞİF ALAYI filmlerinden sonra Amerika R K O film şirketinin bu filmlere nazire olarak hazırladığı senenin en güzel, en heyecanh müthiş macera filmi [ÇEMBERLİTAŞ SİNEMASINDA GAİB CENNET NOAH BERRY'nin oynadığı 2 bfiyfik filim I FERNAND GRAVEY'in en büyük mııvaffakiyeti YARIN Matinelerden itibaren HİND AVCI ALAYI Sinemasında fevkalâde GALA olarak BAŞLJYOR. A LK A Z A R TEMPLE'in KUÇÜK PRENSES Kadfköy O P E R A sinemasında B Mllyonlarca dolara mal olan en giizel ve tablT renkli bUyilk fllml SHİRLEY Küçük artist fakat büyük san'atkâr YARIN matinelerden itibaren Y O R Ilâveten: Renkli SİLLİ SENFONt BİR FİLMDE: BEŞ ASIRLIK TARİH I SUMER SiNEMASI B matinelerden itibaren Bütün şehir halkını güldürecek ve eğlendirecek u G ÜN Ş A N Z E L İ Z E S A R A Y sinemasında Pangaltı A K. l N Sinemasında Fransızca sözlü filmini takdim ediyor ın GİNGER ROGERS DAViD NiVEN BABY JOHN Tarafından oynanmiş mevsimin en şen, en gülünçlü ve çılgın komedisi Süveyş Fedaileri ÇiN ÇiN