CUMHURIYET 8 Mart 19 lö Stokholmde RusFin sulh müzakereleri (Baş tarafi ı tnct sahtje&e) bir kaç giin sonra bır miıtareke yapıla bileceğı tahmin olunmaktadır. Bazı kimseler, Finlandiya hükumetinin çok ağır şartları kabule temayül göstermesi halinâe Finlandiya ordusunun mukavemette bulunacağı mütaleasında bulunmaktadırlar. İyi bir membadan alınan haberlere göre Staline, biitün Kareli berzahının Sortavala ve Viborg dahil o'mak üzere Ladoga göliinün Rusyaya ilhakını, Han goe'de bir üssübahrî ve Petsamo mıntakasında bir parça arazi istemektedir. umumî karargâhının tebliği: Kareli ber» zahının garb kısmında düşman, dün Viborg'un gimali garbisine karşı .^ıddetli hücumlarda bulunmuştur. Viborg Körfezi adalarınm ele geçirilmesi için girişilmiş olan muharebeler devam etmektedir. Buz üstünde ilerlemekte olan Ruslar, ajır zeyiata uğramışlardır. Otuzdan fazla tank tahrib edümiştir. Viborg körfezi iie Vuo$ki nehri arasmda Sovyetler tarafından yaDilmış olan taarruzlar akamete usramışt'r. Taioale üzerinde topçu kuvvetleri tarafından uzun müddettenberi hazırlanmış olan bir taarruz püskürtülmüştür. Ladoganın şimali şark(9İnde düşman, Pitkaranta takım adalarından bazı ufak tefek adalan ifgal etmeŞe muvaffak olmustur. Daha ışima'de dün Kollanjaeki'da ba^lamış o'an muharebeler de devam etmektedir. Rusların taarruz'arı kmlmıştır. Denizde, Finlandiya körfe7İnde düşmanın Viborg"un garb sahiline karşı yapmış olduğu bir taarruz teşebbüsü de akpmete ugramıştır. Finlandiya tavyarelfri, Finlandiya körfezin ; n buzları üzerinde yakalamıs olduklan Sovvet müfrezelerini bombardıman etmişlerdir. Viborg mıntakasında tayyare faaliveti fazlüdır. Kitablar ve Fikirler Stokholmde müzakereler oluyor Londra 7 (Hususî) Muhtelif kaynaklardan ahnan malumata nazaran, Sovyetler, Almanyanın teşebbüsü üzerine Isveç hükumeti vasıtasile Finlandiyaya sulh teklifinde bulunmuşlardır. Eski Finlandiya Cumhur Reisi Svin hovud ile harbden evvel Sovyetlerle müzakerelerde bulunmak üzere Moskovaya gitmiş olan Fin heyeti reisi Pasikievi bu gün Helsinki'den Stokholm'a muvasalat etmişlerdir. Fin murahhaslarının, Sovyet sulh teklifi hakkında Isveç hükumetile miızake relerde bulunacakları haber veriliyor. Finlandiya yeni asker topluyor Londra 7 (Hususî) Finlandiya hü. kumeti bu gün 1920 sımfını silâh altına çağırmıştır. Buzîu deniz üzerinde yapılan muharebe ve feci sahneler Helsinki 7 (a.a.) Rusların Viipuriye karşı yapmakta oldukları taarnızda görülen tevakkuf, salâhiyettar mehafilde Sovyet yüksek kumandanlığının kuvvetlerini yeniden tahşid etmek ve bu kuvvetleri vaziyetin ilcaatına intibak ettirmek mecburiyetinde bulunmasına hamledil mektedir. Ayni mehafil, Finlandiyalıların göstermiş oldukları mukavemetin RUB ordusunda çok büyük bir hayal inkisarına bais olmuş olduğunu beyan ve mezkur ordu kumandanlığının Finlandiyalıları muka vemet kabiliyetlerini Uyıkı veçhile tak dir edemiyerek istihfaf etmi; bulunduğunu ilâve etmektedirler. Finlandiya körfezini kaplamış olan buzların üstü en müthiş, muharebe sah nelerinden biri olmujtur. Buz üzerinde bu kadar geniş mikyasta bir taarruzun nasıl olup da yapılmış olduğu suale şayan görülmektedir. Maamafih adalarla Viipuri körfezinin burunları arasındaki mesafenin pek kısa olduğunu unutmamak lâzımdjr. Şimdiye kadar görülmemiş bir kalınlıkta bulunan buzlar, Finlandiyalıların bombardıman lan tesirile bir çok noktalarda kırılıp parçalanmıştır. Ruslann kayakçı müfrezeierfle rırhlı kızaklar ve tanklar sular içinde kaybolmuşlardır. Kütle halinde yürüyüş yapan Ruslar, Finlandiva tavvareleri îçin mü kemmel bir hedef teşkil ediyordu. Ruslar, Viborg koyunun garb «ahilinde işgal etmiş oldukları bütün noktalardan tardedümişlejrdir. Onlarca tank tahıib edılmigtir. Sovyetlerin istedikleri yerler Paris 7 (a.a.) ParisSoir gazetesi ,nin Finlandiyadaki muhabiri Kessel, Sovyetlerin Isveç vasıtasile Finlandiyaya bir ültimatom vermiş olduklarını ve bu ültimatom mühletinin yarın geceyarısı inkiza edeceğini haber vermektedir. Bundan sekiz gün evvel Stokholm'dan avdet etmiş olan Finlandiya Hariciye Na' zırı Tammer, nazırlar meclisini toplayarak arkadaşlarına Moskovanın sulh şartlarını iblâğa memur edilmiş olan zatı tak•dim etmiştir. Bu şartlar hulâsaten şun •lardır: Finlandiya, Viipuri dahil olmak üzere bütün Kareli berzahını, Ladoga nın şi mali şarkisindeki bütün araziyi, Lapon ya'nın şimal kısmını, Hangoe limanını ve ayni isimdeki yarımadayı Sovyet Rusyar ya terkedecektir. { Uveç, Finlandiyanm cevab vermesi îçin on gün mühlet istemiş ve bunu istihsal etmişti. Şu halde Finlandiyanm vereceği cevabın yarın akşam geceyarısından evvel Moskovaya gelmesi icab etrrvektedir. Yazan: Nihad Ali ÜÇÜNCÜ Istanbul, Cumhuriyet matbaası 1940 «Kazanc vergisi ve tatbikatı» müelhfı değerlı arkadaşımız Nihad Ali Uçüncü, mali hukuk literatörumüzü yeni bir eserle zengınieştirmiş bulunuyor. Bırincı eserin.n basılışı üzerınden daha iki sene geçmedtn ve Varidat Umum Müdür muavinliğüe Milli Piyango idare heyeti reisliğmin yukledlgi ağır mes'uliyetli isler arasında 755 sa • hifelik muazzam bır cildi bazırlayıp bu türlü eserlere pek muhtac olan millî kü tübhanemiz* hediye etmek, ancak Nihad Âlınm tükenmez enerjısınden beklenllir bır ıstir. Kitabm hazırlanma, tertib ve tab'ıru sarfedilen ölçüsüz itina, en dikkatsiz gozieri de müellifinin ciddiyet ve titizlığıne çekecek bir derecededır. «Hizmet erbabı vergileri ve tatbikatı* nın memlekette Nihad Âli Uçüncünun yu^a rıda zikrettiğimiz ilk eserinden daha genii, ve daha derin bir alâka ile karşılandığına şüphe yoitur. Bır kere malî hukukla uğ raşanlar ve mali mevzuatla alâkadar bulunanlar, Nihad Âli Üçüncunün eser aahibi olarak meziyetlerini tanımış ve bu mevzular uzerindeki ihtısas ve kudretim tak* dir etmiş bulunu>orlar. «Kazanc vergi6i ve tatbikatı» nın bır sene zarfında tukenmiş olma.sı bu kanaatimizln en şaşmaz delılidir. Sonra da «Hizmet erbabı» daha doğrusu yeni kitabm şerhettiğı vergilerin tatbikatile alâkadar olanlar sayıca daha geniş bir zümre teşkil ettiği gibi seviyece de bu turlü eserlerin delâlet ve yardımınaan daha kolayhkla istifade edebilecek vazıyettedırler. Butun bunlara ilâveten eser, «Kazanc vergisi ve tatbikatı» nın vaktile Hukuk Fakultesi mecmuasındakl tenkidıtniz (cild IV fiayı 14 sahife 393) te t«barı« ettirdı|imiz butun hususıyet ve meziyetlerini ziyadeslle toplamıj bulunuyor: «Hizmet erbabı vergileri ve tatbikatı», sade ve açık bir ifade il« yazılmı?, ilmı ve metodik bır tasnife tâbı tutulmuştur. Muhtelif bahisler arasında çozülmez bir bu tünlük ve bağlüık muhafaza edilmekle beraber herhangi bir mes«leye aıd hükümlerin kolayca bulunması ve bırbirine karıştırılmaması içın kitabm izahatı muteselsıl sıra numarasile 345 mevzua ayrılmıştır. Böylece hizmet erbabı vergilerine aid mevzuat tahlü ve teşrih edilmif yani kazanc, buhran, muvazene ve hava kuvvetlerıne yardım vergilerinin husosiyetlerl belirtllraiş ve bu izahat maaç, ücret ve yevmiye tevkifat cetvellerile tatbikat bakımından müstesna ehemmıyeti haiz bazı şurayı Devlet kararlarınm kitaba dercı suretile tamamlanmıçtır. Ayrı renkte kâğıdlara basılmı» olan son derecede mukemmel analltik ve alfabetik iki fıhrut, en yeni mevzuat esas tutularak yazılmış bulunan yedi yüz küsur sahifelik malumat mahşeri içerısinden herkesin kendi işine yacayacak bllgileri bulup çıkarmasım en az emek ve zamana muhtac zevkli ve kolay bir meşgale haline sokmuştur. Eserln tabı bakımından mukemmellıği de herturlu sltayigln yetLfemiyeceğl bir ILstünluk areediyor. Nihad Âli Üçüncüyü memlekete yalnız kendi haklki ihtısas sahasma aid İki mu him eser hediye etmlç nadir ha«lett€ bir memur olarak değil, ayni zamanda eserile majtsaüını gerçckleştırmeğe muvaJfi» ol' muş bahtlı bir arkadaş sıfatile de bütün gönlümüzle tebrik etmek lsterlz. O, haddizatında son eserile çok mutevazı bir maksad peşindedir: «Tatbikat saha^ında senelerdenberi duyulan umunü ve muşterek bir ihtlyacı karçılamak ve alâkadarlarm müsküllerınl bir anda haUetmek» (S. VIII). Tatbikatta «Maliye memuriarlle mükeilefler» in müşkullerini hal bafeımından mü ellifin yüksek salâhiyet ve liyakati nekadar tereddüd götürmezse eserin boyle bir mehaza duyulan iştiyakı karşılama noktasından ehsmmiyet ve muvaffakiyetı de o kadar şüphe gotürmez. Ancak bu meziyetler, eserin ayni zamanda nazarl bakımdan kuaurunu teşkü etmektedirler. Filhakika Nihad Âli Uçüncü bu eserinde şahsî goruş ve mülâhazalara ilkindeljin den daha çok yer vermtş olmakla beraber, makamınm verdiği salâhiyet ve kudretle konuşuyor. İzahatuıda arkasındakileri kcn di istediği istikamete sürükleyen bir rehberin jaşmaz emniyeti ve memurlarına talimat veren bir âmirin deglsmez kat'iyeti okunuyor. Bu yuzden mevzuata karşı ek seriya kritjk cepha alması mutad olan itoi örüşün kitabdan tam bir tatmine kavuşamaması, tasavvurundakl muhtelif ihtl malât kombinezonlarına beklediğl cevabı alamaması tehliljesi doğuyor. Nihad Ali tjçüncü, kitabınm başında hizmet erbabı vergilerinin kısa tarihçesile evvelce vaki temennilerimize c«vab vererek yüksek bir ilmî hassasiyet göstermiştir. Mezkur vergilerin lhdasmdanberi gecen zamanın kısalığile mütenasib bu beş sahifenin ışığı, mevzuu beş projektör ziyası kadar kuvvetle aydmlatıyor. Yalnız mez lstanbulun, bu kadar şikâyet edecek ne fenalığını gördünüz canım? Evvelâ, o kalabalık muhite alışa madım Selim Bey. Sonra, her şey fazla sun'î. Alıştığım bu hayat o kadar sade, o kadar sakin ve tabiî bir hayat ki, fazla patırdılı ve tun'î jeylerden hoşlanmıyorum. • Halbuki biz sizi lstanbula gönderirken neler düşünmüş, ne hülyalar kurmuştuk!. Hülya ile hakikat arasında dağlar kadar fark var, Selim Bey. lnsanların her umduğu tahakkuk etse... Selim Sekban Bey, dikkatle yüzüme baktı. Sarfettiğim bu cümlenin altında gizli bir mana aradığı anlaşıhyordu. Aradığını bulamaymca, gözlerindç bir an için açılan hayret kayboldu. O zaman iki şeye dikkat ettim. Istasyondan gelirken, arabada yaptığı gibi, mevzuu birden bire değiştirdi ve dudaklannın kenarında, belli belirsiz bir gülümseme peyda oldu. Nazan dikkatimi celbeden bir şey daha vardı. tstanbul seyahatimin nasıl geçtiğini ve Istanbuldan buraya nasıl hislerle döndüğümü, oradan yazdığım mektubla öğrendiği halde şimdi bana bunun hakkında yenîden sual »orması ve sanki hiç mektublaşmamışız gibi hareket etmesi... Biribirimize mektub yazdığımızı büyük annemden gizli tutmak istediği muhakkaktı. Aramızda, muşterek bir sır bulunması, «Hizmet Erbabı Vergileri ve Tatbikatı» Bütün denizlerde fırtma Dün vapurlar sefere çıkamadı, fırtma Izmirde ve Izmitte tahribat yaptı Stokholmda büyük bir diplomasi faaliyet Stokholm 7 (a.a.) Bugün Stokh o l m d e pek büyük diplomasi faaliyeti goıülmüştür. Bütün devletlerin elçileri, Jpütün gün iş başında bulunmuşlardır. Bu akşam ecnebi elçileri rhühim bir toplntı yapacaklardır. Bugün Hariciye Nazm, üç defa Başvekili görmüştür. Matb,uata hiçbir tebliğ verilmemiştir, öğleden sonra çıkan gazetelerin hususî tabılarında memSovyet tebliği lekete sükun tavsiye edilmektedir. Moskova 7 (a.a.) 6 mart tarihli Herhalde bütün bu diplomasi faaliyeSovyet tebliği: tinin hedefi, Moskova ile Helsinki ara Mühim hiç bir hâdise olmamıştır. sıncla bir tavassut icrası olduğu tahmin Sovyet tayyareleri, Fin kıtaatını ve edilmektedir. Fin asker! hedeflerini siddetle bombardıFin tebliği man etmiştir. Hava muharebeleri e«na » Helsinki, 7 (a.a.) Finlandiya büyük sında üç tayyare düşmüştür. fKaracabeyde himaye edilen çocuklar J Karacabey (Hususî) Kazamız Çocuk Esirgeme kurumu, mekteblerde okuyan yoksul çocuklara her gün öğle yemeği vermek suretile yardım etrnektedir. Gönderdiğim resim, bu talebeden bir grupu yemek esnasında göstermektedir. Şubat ayı çocuk bilmecesindekl çiçeğe giden yolu keşfederek buimacayı doğru halledenler arasında bırinci mükâfat 5 lırayı Bakıriöy orta okul talebelsrınden Nermin Tacan, ikınci mukâlat 2 lirayı Eskışehır İnönü okulunda 275 Erdoğan Acarbay, üçuncü mukâfat ?ık bir çakıyı da SalIBaştarafı 1 tnct sahitede) kımscğud 14 numarada Fahir Kalgay kaEvvelki gece lgtanbulda şiddetli yağ zandılar. mur öğleden evvel kısa bir fasıladan sonBirer fife kolonya kazananlar: ra bütün gün ve gittikçe şiddetini Beşiktaş yatı okulunda 40 Güngor Ev artırarak devam etmiştir. Ender görülür rensel, Cağaloğlu orta okulunda 389 Naim, bir şekilde yağan yağmur bilhagsa öğle Sen Mişe4 Fransız lisesinde Füsun Usetel, den sonra umumî münakalâtı müşkülleş Karagumrük orta okulunda 555 Halid, tirec»îc bir şekil almıştır. Beyoğlu 4 üncü ilk okulda 364 Bedia Barin, Bebek Eczane sokağında No. 318 Güzin Telefon ve telgraf hatlart da Bolulu, Heybeliada sanatoryomunda Na bozuldu zilll orta mektebinden 375 Nihad Kaya, Fırtma ve yağışlar yüzünden Ankara Göztepe beşinci Uk okulda 409 Hikmet, ve şehirler arası telefon hatlarile Avrupa Kumkapı orta okuhında 349 Nejad, Çapa hatları bir çok yerlerinden kopmuş ve kız orta okulunda sınıf 6 Fusun Aksoy, telefon münakalâtı memleket ve Avrupa Yenikapı orta okulunda 710 Hilmi Salman, ile durmuştur. Telefon hatlarının bir an Kadıköy birinci orta okulunda 565 Nev evvel tamiri için her tarafa postalar çı zad Çeçen, Ortaköy Gazi Osman Paga orta karılmıştır. ckulunda 793 Orhan Akçay, Kasımpaşa Devlet Demiryollan hususî telgraf Kulaksız 11 numarada Tahsin Rifat, Tarhatları da arızaya uğramış ve akşama labaşı Güneş apartunanı Hüseyin Kâzım, doğru müşkülâtla muhaberat temin olun Uskudar Şeyhcamii 12 Sadık Fuad, Kadı muştur. Umum telgraf hatlannda ehem koy 8 ıncı ük okul 254 Ferruh Can Yazıcı, Beşiktaş 19 uncu ilkmekteb 5 inci sınıf miyetli bir arıza olmamıstır. L'ğur Canal, Haski hastane caddesi Nımet İzmitteki tahribat Ozdem, Maçka Beşiktaş caddesi Fatih KeIzmit 7 (Hususi muhabirimizden) rim. Bir iki gündür devam eden kıble lodo» Birer tuvalet sabunu kazananlar: fırtına«ı bu gün siddetle hükmünü icra Ayvacık ilk okulunda 139 Şukran Yal etmiş ve lima/da mühim tahribat yap çınkaya, İzmlt Inhisarlar Muhakemat amlmıştır. Bu arada iki kayık parçalanmış, rınin kızı Esin, Cibali Kuçükmustafapaşa birinin içinde bulunan elli sandık sigara Helvacıahmed sokağında No. 4 Meral Duile diğerinde bulunan 300 teneke petrol rukan, Tırebolu Sakarya İlk okulunda Turdenize dökülmüştür. Kayıkların mürette han Uygur, Trabzon Inhisarlar imalât mebatı büyük güçlüklerle kurtarılabilmiş muru kızı Afet Eyüboğlu, Vefa lisesinde tir. 432 Hasan, Hatay Antakya kız llsesınde 26 Fırtına yüzünden Gölcük Izmit De Neclâ, Adapazarı orta okulunda 447 Zerrin ğirmendere arasındaki münakalât dur Turkoğlu, Antakya erkek lisesinde 87 Fazü Boyacı, Edirnekapı Salmatomruk ilk oku muştur. lunda 17 Kıbare Ozbey, Çorlu orta okulunIzmirde da sınıf 1 Necati Köprulü, Eyüb orta okulun lzmir 7 (Hususî) Burada şiddetli 197 Ekrem Guven, Kandiili kız lisesinde f ; bir lodos fırtınası hük'irı sürrne'c ed r. 39 Bedia, Istanbul Hayriye lisesinde 458 Bu yüzden şehirde bir çok duvarlar, a Fatma Gündüz, Beşiktaş 18 inci ilk okulda ğaclar devrilmiş, Karşıvaka rıhtımını sa 271 Suheylâ, Çemberlitaş Dlzdarlye 37 nubasmıştır. Karşıyaka ile lzmir p.rasında marada Muhsin Kemal, Kadıköy Yeldeğlrvapurlar i|leyememiştir. Nebiye isminde meni 16 Bedia Belkis, Usküdar Boyacı so bir kadmın barakası yıkılmış, yaralan kağı 4 Zehra, Kuledibinde 27 numarada mıştır. Ayrıca sokakta duvarlarm çökünây f . Fatih Atnazar'nda Nemika Cevdet. tüsünden iki erkek yaralanmıştır. Birer şık tarak kazananlar: lbrahim isminde birine aid olan bir Bostancı Küçukyalıda denlz yarbaji Mus motör karaya dü?erek oarcalandı, içinde tafa kızı Gülbün, İstanbul 54 üncü ilk o'ci mürettebat kurtarıldı. izmİTden Kars' kulda 49 Kâniye Meriç, Haydarpaşa lise yakaya gitmeğe teşebbüs eden *) eylul sinde 1620 Haydar Özakman, Şisli 46 ncı vapuru büyük bir tehlike geçirdi ve ge ilk okulda 58 Şazimend, Bozüyük Terakkl caddesi kahveci lbrahim, İzmir Karşıyaka riye dönmeğe r^ecbur o'.du. tramvay caddesinde 102 Gonül, Erzurum Hava raporu İnönü ilk okulunda 187 Neclâ Erenyol, EYeşilköy Meteoroloji istasyonundan ren'vöy 4 üncü ilk okulda Avse, Sile Teke aldığımız malumata göre dün hava yur nahivesi vatı okulunda 20 Ali İhsan, Kondun doğu bölgelerinde kapalı ve mevziî ya Necatibey okulunda 204 Havva Doğan. yağışlı, diğer yerlerde kapalı ve yağışlı SaDanca Gazipasa mahşıüesinde No. 72 geçmiş, rüzgârlar Trakyada şimalî istikairttk HT«an Balkava. İzmit De&irmendemetten kuvvetli, diğer bölgelerde cenubî istikametten, doğu bölgelerde orta kuv\etfe, diğer yerlerde yer yer fırtma şeklinde esmiş; Akdeniz, Marmara ve Ege denizlerinde lodos fırtınası devam etmiş, Karadenizin garb taraflarında karayel Gazeteci arkadaşfırtınası başlamıştır. larımızdan Aslan Tu Dün Utanbulda hava kapalı ve müte fan Yazmanla Selim madi yağışlı geçmiş, riizşâr şimalî istika Cavid Yazman ve metten saniyede 6 il; 9 metre arasında Hukuk Fakültesi son hızla esmiştir. sınıf talebelerinden Hararet derecesi en çok 8.8. en az 4 Yakub Kadrinin perarl olaralc kavdolunmustur. derleri ve gazetemikur vergilerin umumi ve nazarl esasları zin eski Ege mınta na aid sentetik bir izah, gene eksık kal kası mümessili Ka mıştır. Kitabm ismi hususunda da, mü sabalı Nevzad Ek ellif eskl tarzda ısrar ediyor. Gerek bu rem Yazman uzun i6lmden, gerek «Kazanc vergUi ve tatbı müddettenberi çekmekte olduğu hasta katı» ından bu kıtablardakı muhtevanın lıktan kurtulamıyarak dün rahmeti rahmemleketimizdekı mevzuatı esas tuttuğu mana kavusmuştur. Cenazesi dün kala ilk nazarda anlaşümıyor. Bu ısımler, bır balık bir halk ve genclik kütleai tarafın ştrhten ziyade teknık bir talımata veya dan Dîvanyolundaki evinden kaldınlasahai mer'iyet tahdid edılmeksizın umu rak Bevazıd camiinde namazı kıhndıktan miyetle mezkur vergi sıstemlerinin mahi sonra Edirnekapıdaki şehidliğe defnedilyetlerini anlatan kıtabiara yakışırlar. Son olarak tab tekniğine aid bir mülâ mi"5tir. Merhum, Umumî Harb senelerinde Izhazamı kaydetmek Isterim. Fihristlerin eşsiz mükemmelliğine ra|men her sahıienin mirde polislik mesleğinde calışmış, memüstünde oradaki izahatın taallük ettiği leketin o karışık günlerinde bu »ahada matlab ve maddeyi göstermek daha muva kayda değer bir çok muvaffakiyetler fık olur kanaatindeyim. kaydetmiştir. İsşral »enelerinde millî kuvİlk eserı gıbı nushalarmın derhal tuke vetleri tesci edici bir çok makalelerini neceğine kani bulunduğum «Hizmet erbaŞark ve Ahenk gazetelerinde neşretmis bı vergileri ve tatbikatı» nın bundan sonrakl tabılarında değerli arkadaşımm şerh ve bu yüzden düşmanın müteaddid takiten sisteme doğru daha genış bir hamle batına ugramıştır. İstirdaddan »onra tekyapacağına eminim. Nihad Âlıys yeni yeni rar gazeteciliğe başlıyan merhum, on beş <*Ber ve muvaffakiyetlerini tatbikatçılar gi sene mütemadiyen bu sahada hizmet etbi memleket irfanınm aa biz takdirkârları miştir. Kendisi bütün Ege havzasında çok kadar sabırsızlıkla beklediğini söylemek. 3evilmif ve Turgudlunun yetiştirdiği de kuru bır teşvik v?«ıtası değil, tam hakika sjerli bir sima olmustur. Kederli arkadaştın iîaiesi olur. Dr. Yavuz Abadan larımıza taziyetlerimizi sunanz. içime, ikinci defa olarak, tatlı bir ezginlik verdi. Her zaman hakikat olmıyan ümid, kolay kolay da sönmüyor. Selim Sekban geleli iki gün oluyor. Öğleden «onra büyük annem yanımızdan hiç ayrılmadı. Başlayıp yarım kalan sözleri tamamlamak, onunla uzun uzadıya konuşmak istiyorum. Fakat buna hâlâ imkân bulamadım. Selim Bey, yol yorgunu olduğunu söyleyerek erkenden odasına çekildiği için, bugünü sabırsızlıkla bekledim. Fakat, gene konuşmadan akşamı edeceğim galiba. Büyük annem daima yanımızda. Elinden düşmiyen örgüsü üstünden, gözleri, arayıcı fişeği gibi etrafı dolaşıyor. Kulaklarında da, iki gündenberi fazla bir hagsasiyet peyda oldu. Selim Sekban Beyin de, konuşurken yüzüme fazla bakmaktan çekindiğini hisseder gibi oluyorum, Mevzulannı bile, o kadar sudan şeylerden intihab ediyorlar!.. Ne şekilde olursa olsun münakaşa kapısı açmak istemediği meydanda. Dün sofrada, çok samimî, çok yakın görünen bu adama gene birdenbire ne oldu bilmiyorum. *** Yassıkaya 20 mayi8 «Leylâ Hanım, «Bir hafta oturmak üzere geldiğim Yassıkayadan, geldiğimin uçüncü günü sabahı gitmek mecburiyetinde kalıyorum. Evet çıktığım saatte uykuda bulunduğunuz için size veda edemeden gidiyorum. Biribirimizi bir daha belkî göremiyeceğiz. Ahp götürdüğümü iddia ettiğiniz saadetinizi geri getirdim. Sizi onunla başbaşa bırakır ve mes'ud olmanızı candan temenni ederim.» Selim Sekban Bu sabah uykudan uyandığım zaman, gece dolabımın üstünde, bir zarf içinde, bu mektubu buldum. Bunu buraya kim koymuş olabilir? Belki, ben uykudayken, dadım. Yataktan fırladım. İlk işim onu çağırmak oldu. Bu mektubu başucuma sen mi koydun dadı? Ay! yüregimi aŞzıma getirdin. O ne seslenişti öyle ayol? Bir yer tutuştu zannettim. Kim verdi bunu sana? Ne zaman verdi? Ne dedi? Söylesene canımI Dur yavrum, biraz nefes alayım. Merdivenleri nasıl çıktığımı bilmiyorum. Tıkanacağım ayol, insaf et. Lâkırdı söyleyecek halim var mı, baksana! Geldin geleli lâkırdı Boylüyorsun, bir de «halim var mı?» diyorsun. Haydi çabuk 8Öylel Muallim Bey verdi, bunu Leylâ Çocuk bilmecesinde hediye kazananlar re Şerafeddin oğlu Yüksel Tosun, Bozüyük aşçı Osman yamnda Kânııl Aydın, Sıverek Kemaliye caddesinde No. 20 tuccardan Sınan Attaroğlu Eyub Attar, Yalova Bursa caddesinde No. 33 Melek Özkan, Sirkeci Demirkapı 65 numarada Ali Münir, Eyub Defterdar caddesi Lâmıa İhsan, Yenıbahçe Hürremçavuş 39 Nesrin, Taksim Topçular caddesi Birel apartımanında 5 Aysel Gü müştaş, Bakırkoy Cevizlik caddesinde 86 Fak'b= Tarcan. Yarımşar düzüne beyaz mendil kazananlar: Adapazan orta okulunda 294 Lamia Akad, Ankara Tecim lisesinde 167 Nezihe, Bandırma birinci okulda 563 Nimet Çelebı, Tekirdağ Hacıilbay okulunda 140 polis memuru Ahmed oğlu Hayreddin Yılmaz, Bartın Cumhuriyet okulunda 18 Recai Gürdal, Burs . belediye doktoru Tahirin oğlu Ya vuz, Kocaeli merkez ilk okulunda 298 Turhan Saygun, Ankara Inkılâb mahallesinde Ertem sokağında No. 13 Haluk Turgay, Ed:rne Karaağac Cumhuriyet caddesinde No. 28 Mehmed Akyüz, Vefa erkek lisesinde 195 Kenan Meriç, Şisli 43 üncü ilk okulda 38 Mellh Soydan, Üsküdar 27 nci ilk okulda 17 Ahmed Şekerci, Hendek merkez okulunda sınıf 3 Şule İeöz, Giresun Gazipasa caddesinde Halk kunduracısı kalfası Şaban, Heybeliada sanatoryomunda Samsun llsesınden 429 Nam:k Kutsal, Nuruosmaniye caddesi 67 Said Ozkaya, Beşiktaş orta okul Neriman, Etmeydanı Havlucu sokağı 24 Hamıde Altmcı, Tekfürsaray Şişehane caddesi 66 Saıme Germc, Cihangir Salıpazan yol*'cunda Mevlud Bahtıyar Yarımşar düzüne mekteb defteri kazananlar: Bursa Sedbaşı İpekevi caddesinde No. 29 Alp Aslan, Eskişehır Ulku okulunda 250| Şukran Seçkin, Aydın Cumhuriyet ilk o kulunda 465 Sevgi Tarkan, Erenköy Ka • » vaklıbağ No. 4143 Eşref Kdprülü, Kadirga Saraciye sokağında No. 37 Yanl Baharoğlu, Şışli Lâle apartımanı No. 189 Tahsin Er doğan, Göztepe 5 inci ilk okulda 142 Salıh Ozken, Isparta Posta Telgraf müdürü kızj Perihan Yener, Konya su işleri fen memuru Mustafa Erkanın oğlu Turgud, Adana tstiklâl okulunda 230 Sevim Onad, Bursa 2 nci orta okulda 34 Ahmed, Samatya Baltacı sokağı No. 9 Aryira Kazancı, İzmlr Göztepe Danişbey sokağı No. 17 İsmet A/kut, Vefa erkek lisesinde 387 Sakıb Kıvılcım, Adapazarı Çark sokağı No. 26 Sehavet Akat, İstanbul kız orta okulu 83 Âdi'.e Sencar, Kuçükmustafapaşa Nâzımbey caddesi Ayten Aykut, Ankara caddesi 71 Rıdvan, Cihangir Güneşli sokak Fatma Erk san, Galata Azabkapı Cemll Ataman. Hedlyeler önümüzdekl çarsamba gününden itibaren dağıtılmaya başlanacaktır. İ5tanbulda bulunanların hüviyetlerinl ispat eder birer vesika ile lutfen gelip matbaa • mızdan almalarmı rica ederiz. Başka ta • raftakiler on bes gün zarfında tarafımozecnderilecektir. Muharrir Nevzad Ekrem 10 mart 940 tarihinde yapıIacak maçlar Yazman vefat etti Taksim stadı: Beyoğluspor Feneryumaz saat 12 Galataspor Anadolu saat 14. Galatasaray Vefa saat 16. Şeref stadı: Kurtuluş Alemdar saat 10. Eyüb Kaîe saat 12. Beşiktaş Hilâl saat 14. Fenerbahçe Beykoz saat 16. Fenerbahçe stadı: Süleymaniye Topkapı saat 14. İBtanbulspor Altıntuğ saat 16. Bisiklet teşvik müsabakaları İstanbul Bisiklet Ajanlığından: 1 Bisiklet teşvik yarışlarmın üçüncüsü 10/3/1940 pazar günü sabahı yapüacaktır. 2 Yarısa tam saat 9 da başlanacaktır. 3 Yarıs yolu: Mecidiyeköyle Kefeliköy arasmda İki defa gidip geliş olmak üzera (60) kilometredir. 4 Yarışa iştirak edecek olan blsikletçilerin hazırlanmış oldukları halde muayyen vakitten yarım saat evvel yarış yerinde hazır bulunmaları ve islmlerini hakem heyetine kaydettirmeleri lâzımdır. Gülhane müsamereleri Gülhane mekteb ve hastanesinin senelik müsamerelerinm beşlncisi martm 9 uncu cumartesi günü saat 13,30 dan on beşe kadar Gülhane konferans salonunda yapılacaktır. Arzu eden meslekdaşların teşriflerl rica olunur. Hanıma, uykudan uyandığı zaman verir^ sin, dedi. Ne zaman verdi? Bu sabah. Kaçta? Kaçta olduğunu ne bileyim? Belkî sabah ezanından evvel. Ne dedi? Söyledim va iste! Uykudan uyanmca verirsin, dedi. Sakın uyandırma ha, kendi kendine uyanmasını bekle, diye de sıkı sıkı tenbih etti. Sen ne diye dolabın üstüne bıraki tın? Dadım bilgiç bilgiç gülümsedi. Doğrusunu söyleyeyim mi? Uyandırma diye çok sıkı tenbih edince bu işin içinde bir iş var diye düşündüm. Seni uyandırmağa geldim. Sonra baktım ki tatlı tatlı uyuyorsun, kıyamadım. Mektubu oracığa bırakıverdim. Uyanınca görür elbette dedim. Hay Allah müstahakmı versin, dadı. Gördün mü şimdi yaptığmı? Ne oldu evlâdım, yanhş bir §ey mi yaptım? Daha ne yapacaksın! Selim Beyle konuşacağım şeyler vardı. Bilir miyim a yavrum? Bana ne tenbih ettilerse ben onu yaptım. Sen de, konusacağjn şeyleri dünden konuşsan olmaz mıydı? İArkası var) Tefrika No. 44 Nakleden: HAMDI VAROGLU Selim Sekban Beyin, konuşurken, yü Selim Bey, dedi. züme takılan gözlerinde, her zamankin Ne gibi hanımefendi? den daha başka türlü bakış var. Leylânın lstanbula gitmesinden hiç *** bir fayda hâsıl olrnıyacaktır, dememiş Yemekten sonra, üçümüz salonda top miydim? Evet, hatırlıyorum. Teklifimi ewelandığımız zaman, Selim Sekban Bey, birlâ bu şekilde bir itirazla karşılamıştınız. denbire Istanbuldan bahis açtı. Işte o itirazımın haklı olduğu anla Demindenberi ben konuştum, dedi. şıldı. Leylâ, lstanbulun adını bile anmak Şimdi de biraz sizi dinleyelim. Istanbuldan bir şeyler anlatm bakalım, Leylâ Ha istemiyor. Selim Sekbanın kaşlan yukarı kalktı. nım. Yüzünü büyük bir hayret kapladı. A'abadanberi, bana doğrudan doğru Allah Allah! dedi. ya, ilk defa olarak hitab ediyordu. Hafif Sonra, bana döndü: bir tereddüd geçirdim. Her sualinin altın Büyük annenizin dediği doğru mu da mutlaka bir gizli maksad aramağa alış tığım için verecepim c^vabın nasıl bir ne Leylâ Hanım? ticeye varabüeceğini düşündüm. Kaça. Maalesef doğru Selim Bey> maklı bir cevab vermeği muvafık gör Bu maalesef kimin hesabına? düm: Tabiî sizin hesabınıza. Oraya gitmek isteyen ben değildim, biliyorsunuz. Istanbuldan. derUrn, hiç bahsetmiSizin zorunuzla gittim. yeüm daha iyi. Selim Bey. Demek ki, memnun kaimadınız. Niçin Leylâ Hanım? tstanbuldan, Hayır, hiç rremnun kalmadım. Safena hâtıralarla mı döndünüz? mimî olarak 8Öy1'"'/orum, artık bin lira Büyük annem burada söze karıştı. Bu ijte biraz benim dediğim çıktı verseler bir daha Istanbula gitmem. J