CUMHURİYET 8 Mart 1940 e* i* i n içinden ( Şehir ve Memleket Haberleri Yeni bir buhran Fırıncılar, mütehassıs işçi bulamıyorlar Son zamanlarda Istanbul fırınlannda garib bir işçi buhranı başgöstermiş ve bir çok fırınlar ekmek yapıcı ve mütehassıs pişirici bulmak hususunda müşkülâta düşmüşlerdir. Fırıncılar bu hususta Fırıncılar cemiyetine müracaat ederek bu vaziyete bir çare bulunmasını istemişlerdir. Dün bu hususta kendisile görüşen bir muharririmize Fırıncılar cemiyeti reisi Ahmed Rıza demiştir ki: « tstanbul fınnlannda ekmek yapıcı ve pişirici bulunamaması meselesi üzerinde ehemmiyetle durulmağa değer bir şekil almıştır. Çünkü bu yüzden şehrin ekmek işi aksayacaktır. Bunun sebebi bize ekmek yapıcı işçileri gönderen mıntakalann kömür mükellefiyet mıntakası içine girmesi ve daha bazı amillerdir. Ekmek yapıcılık ve pişiricilik bir ihtısas işidir. Bunu herkes yapamaz. Bu vaziyetin çaresini bulmak üzere alâkadar makamlar nez^'nde derhal teşebbüslere girişiyor'iT.» Sclıir işlcri Beş milyon lira nelere sarf edilecek? Yanlış tefsirlere yol açan iddialara cevab veriliyor Belediyede salâhiyettar bir zat bazı yanlış tefsirlere yol açan kanalizasyon, yeni açılan meydanlar ve Taksim kazinosu hakkında bir muharririmize §u izahatı vermiştir: « Belediye, yapacağı bazı müsmir işleri karşılık göstererek Belediyeler Bankasından beş milyon liralık bir istikraz akdetmişti. Bu istikrazın üç milyon lira sını mütedavil sermaye olarak Eminönü Unkapanı yolunun açılmasına sarfede cektik. Fakat bu mıntakadaki binaların istimlâki işi bir çok hukukî safhalar ge çirmekte olduğu cihetle istimlâk muamelesini hemen ikmal ederek bu parayı da istirr'k edilmekte olan mal sahiblerine vern. i kabil olamamakta maamafih bu işler kanunî seyrini takib etmektedir. İstikrazın mütebaki kısmı olan iki milyon liradan bir milyon lirası otobüs mubayaasına sarfedilecekti. Fakat bu mu bayaanın Tramvay idaresinin birikmiş parasile yapılması mubayaa formalitesi nin daha kolaylıkla yürümesini temin ettiğinden bu parayı mecburen bütçenin kazino, tiyatro, otel inşası faslına naklettik. Bu nakil esnasında Şehir meclisi azasından bir zat bunun meselâ kanalizas yon inşaatı gibi daha nafi işlere tahsisini teklif etmiştir. Bu istikraz akdedilirken mahalli sarfı müsmir işler olmak üzere tayin edildiğinden bunun kanalizasyona sarfına imkân olamıyacağı cevabı veril miştir. Bu beyanatı kanalizasyona ihtiyac olmadığı şeklinde mütalea edenler bu lunmuştur. Belediye, şehrin kanalizasyonunun tamamlanmasına şüphesiz ki ta raftardır. Ancak yapılan tetkikata nazaran şehrin kanalizasyon inşaatının ya pılması için 80,000,000 liraya lüzum vardır. Bundan dört beş sene evvel yedi milyon lira sarfile Eminönü Sirkeci Sultanahmed Beyazıd Süleymaniye kısımlarının kanalizasyonu yapılmıştır. Ancak bu defa asfalt yollar yapılırken evlerin bu yapılan kanalizasyonlara raptedilmediklerini ve kanalizasyonun ya pılıp öylece bırakıldığını görerek bir takım muvakkat kararlarla asfalt yol mmtakasındaki binalan umumî kanalizasyona raptettik. Diğerleri öylece duruyor. Bu ev sahiblerini evlerini kanalizasyona bağlamağa mecbur tutmak için bir talimatnameye ihtiyac vardır. Bunu hazırlamaktayız. Evvelce yapılan bu tesisata ilâveten daha bir milyon liralık kanalizasyon yapmak hiç bir fayda temin etmeyeceği gibi bu günkü şerait altında bir milyon liralık kanalizasyon yapacak bir şirket bulmak da kabil olmasa gerektir. Bun dan başka yeni imar plânının teferruat kısmı ikmal edilip de sokaklar, caddeler tamamile taayyün etmedikten sonra şimdiki vaziyete göre kanalizasyon inşaatına başlamak doğru değildir. Eminönü meydanının açılması için eski Tramvay şirketinin halktan fazla olarak tahsil ettiği 1,677,000 lira sarfedilmiştir ki bu parayı da Nafıa Vekâleti sarfetmiştir. Bilâhare Belediye bütçesinden 27,000 lira sarfedilmek suretile meydanm açılma işine yardım edilmiştir. Bittabi meydan bu halde bırakılamaz, tanzimi lâzım gelmektedir. Bunun için de 90,000 lira kadar bir para sarfedeceğiz. Hava ların bozuk gitmesi dolayısile fen heyeti asıl inşaata nisanda başlanılmasına lü zum göstermiştir. Fakat müsaid havalarda tretuarlan, refüjleri yaptırmak su ıetile boş durmuyoruz. Açılan ikinci meydan da Taksim kış lası nıüştemilâtından olan binaların kaldırılması suretile yapılmıştır. Burasım hükumetten meccanen aldık. Yalnız bir kısım için 50,000 lira verdik. Kışla yı kıldıktan sonra burada açılacak yolların tanzimi için de ancak 100,000 lira sar fedeceğiz, fakat buna mukabil burası tamamile bizim olacaktır. Taksim kazinosuna gelince: Burada salaş binanm yıkılarak verine şimdiki binanın yapılması için 285,000 lira sarfettik. Guya kazinoya müşteri bulunmuyor denildi. Halbuki münakaşa açmadan senevî 30,000 lira icar etmek üzere talibler çıktı. Bu sarfettiğimiz paranın yüzde on bir faizi demekti. Fakat maksadımız kazanc deeil, âmme hizmeti olduğundan burada halkın ucuzca eğlenebilmesi icin şehrin zenginleri ve Belediyenin koyduğu sermaye ile müştereken bir sirket kurulmuştur. Bu şirkete aid forma'itevi ikmal için l';f'"d »*" '" "'T'iz bu akşam \nkarava gidecektir. Yapılan mi''"?ıe!r hem halkın, hem de Be'ediyenin lehinel dir. Burasını ayni z=<>'>nda şehre garson vetistiren bir mekteb haline de koyacaeız.» Siyasî icmal Skandinavya devletleri ve harb Yeni davalar Tan gazetesi aleyhine açılan davaya başlandı Moda ı&line gelen suç IHTIKAR Eğer elindeki malı saklayıp sonra fırsat düşünce vüksek fiatla satmağa bu ad veriliyorsa, onu işlemeyen kaç esnaf gösterebilirsiniz ? Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR Fırıncılar cemiyetinin senelik kongresi Bir gecede fıatları artxveren yumurtalar Fırıncılar Cemiyeti heyeti umumiye toplantısı ve yeni idare heyeti seçimi dün cemiyetın Havyar hanındaki merkezinde yapılmıştır. Fırıncılardan Rızanın başkanlığında yapılan bu toplantıda evvelâ idare heyeti raporu okunmuştur. Raporda, esnafın iktısadî durumlarınm ıslahının birinci plânda gözönünde tutulduğu, toplu sermaye, toplu iş prensipinin tahakkuk ettirildiği, lstanbulun her tarafında bulunan fırıncılar arasında şirketler kurulduğu, bu suretle ekmekçilik san'atının zamanın icab lanna uygun bir hale girebileceği, geçen sene yoksul düşen fırıncılara 446 liralık yardım yapıldığı kaydolunuyordu. Raporun kabulünden sonra geçen sene cemi yetin gelir bütçesinin 5 759 ve gider bütçesinin de 5229 lira tuttuğu anlaşılarak tasvib edilmiştir. Bundan sonra müddetleri bîten beş aslî ve beş yedek idare heyeti azasının yerine yenileri seçilmiştir. Tanıdığım bir oduncuya soruyorum: Kaça odun?.. Sigarasmın dumanını burnuma üfleyerek cevab veriyor: Size çekişi beş liraya olur. Pahalı değil mi? diyorum, ayni odunları bundan iiç ay evvel, gene bu depodan bana çekisi üç yüz yirmi beş kuruştan vermiştin! Gülüyor: O günler geçti! Canım, depodaki odunlar, hep o eski odunlar değil mi?.. Başını sallayor: Sen bugünkü piyasaya bak!.. Canım sıkılıyor: Peki ama, bu yaptığın adeta ihtikâr?.. Adamcağız hayretle yüzüme bakıyor: Ehtikâr da nedir?.. Bu keyfi yerinde, aşığı denk adama ihtikârın manasını anlatmak uzun sürecek. Vaz geçiyorum. Köşebaşındaki sebzecide taze baklalar gözüme ilişiyor: Kaça?.. Otuz kuruş... Halbuki, daha dün sabah etikette yirmi beş kuru; yazıyordu! Cevab hem kısa, hem münakaşa kabul etmiyecek derecede kat'î: Bugün baklayı yerinde otuz kuruşa tarttılar!. Bunlar dünkü baklalar değil mi?. Sesini çıkarmıyor. Ben de sesimi çıkarmıyorum. Ne denilebilir? Bakla, bugün yerinde otuz kuruşa tartılmış. Aksini iddia edebilmek için «Hâl» in o günkü fiat listelerini tetkik etmek lâzım. Buna da tabiî imkân yok. Ama, siz diyeceksiniz ki: «Peki ama sebzeci dükkânında dündenberi müşteri bekleyen bakla ile Halde bu sabah tartılan bakla arasında ne münasebet var?» Müsaadenizle onu da ben size sorayım. • • • • • • • • * Beyoğlunda bir mağazaya giriyomm. Gömlek alacağım. Bir hafta evvel, üç yüz yetmiş kuruşa satılan gömleklerin üzerinde şu etiketi okuyorum: 390!.. Bir haftada on beş kuruşluk fark... Daha geçenlerde bu gömlekleri 370 kuruşa satıyordunuz!.. diyecek oluyorum. Tezgâhtar, sözümü yarıda kesiyor: Yanılıyorsunuz Bayım... Onlar başka mal... Bunlar başka mal... Boynumu büküyorum. Adamcağız, belki de haklı... Bir gömlek için isi ehlihibreye havale ettirecek değilim ya!.. Evden tahin helvası ısmarladılar. Bahçekapıda baktım: Fiatlar sabit. Fakat Balıkpazarına gelince iş değişti. Etiketlerin birinde kırk, ötekinde elli, bir başkasında altmış kuruş yazılı... Şeker on kuruş fırlayınca helvanın da kilo başına on kuruş yükselmesini tabiî görmek lâzım ama helvanın şekeri, bakalım yeni maldan mi, eski maldan mı?. Koca memlekette ambarlar dolusu şeker varken Ayvalıkta bir tüccardan başka, yüz kilodan fazla stok malı olduğunu haber veren kimse çıkmadığına göre işte besbelli ki bu helvalar da, on kuruş fiat zammı ile tedarik edilen şekerle yapılmadılar. Helvanın ağzı dili yok ki sövlesin!.. O söylemevince. fabiî bize de sükut etmek düşüyor. Helvayı alıp yürüyorum. Yumurtacı dükkânifldayım. Adamcağız meşgul. Şüphelendiği yumurtaları bir nevi röntken muayenesine tâbi tutuyor. Ampulün ışığına takılan gözleri bir müddet benî seçemedi. , Ticaret Vekâleti 3018 numaralı kanunun verdiği salâhiyetlere istinaden teşekkül etmiş olan ihracat birliklerine dahil olmıyan ihracat tacirlerinin bu birliklerin mevzuuna dahil bulunan maddeleri ihrac etmelerini menetmiştir. Bu suretle ihracat birlikleri kurulmuş olan fındık, zeytinyağı, tiftik, yumurta, arpa, buğday ve susam ihracatı bu birliklere dahil olmıyan tacirler tarafından ihracat vesikaları mevcud olmasına rağmen ihracat yapamıyacaklrdır. Diğer traftan Millî KorunSırt tarafından kesilmiş iyi cins pastır ma kanununun Ticaret Vekâleâtine verdiği salâhiyetlere istinaden ithalâtın da münma istîyorum: Var ama, biraz pahalı... Kilosunu hasıran ithalât birliklerine dahil tacirler tarafından yapılması ve Birlikler tarafınyüz altmıstan aşağı veremem. dan organize edilmesi üzerinde bir nizam Neden? name projesi hazırlanmıştır. Kayseriden bu ara iyi mal gelmiyor... Almanyadan gelen mubayaa Onu, kendi sözile ilzam etmek için soheyetinin yaptığı temaslar ruyorum: Almanya ile yapılan 7,5 milyonluk Dükkândaki pastırmalar ne vakit muvakkat ticaret anlaşması üzerinden geldi?.. verilen kontenjanlar nispetinde mubaya Bakma sen... Onlar eski mal!.. Elindeki eski malı, Kayseriden iyi cins atta bulunmak üzere lzmir ve İstanbulda pastırma gelmemesinden istifade ederek temaslarda bulunduktan sonra Ankaraya giden Alman ticarî heyeti lzmirde üzüm bir mi^li kârile satan bu adama: Sen ihtikâr yapıyorsun!.. demek mubayaatı üzerinden anlaşamamıştır. Almanların şartlan ve fiat teklifleri lzmirde hakkım değil mi?.. müsaid bir şekilde karşılanmamıştır. AlFakat bunu ona söyleyemiyorum. Sadece malın «ekstra ekstra» (!) lığı hak man heyeti bu husustaki temaslara bilâhakmda teminat almakla iktifa ederek yüz re devam etmek üzere şehrimize gelmiş ve burada fındık mubayaatı üzerinde altmış kuruşu bayılıyorum. yaptığı temaslar da kezalik intac edilemilhtimal ki. daha ileri gidecek oîsam, yerek yarı kalmıştır,. Almanların fındıklao da bana ötekiler gibi (tecahülü arifane) rımıza verdiği fiatlar da kâfi görülmede bulnnacak: mektedir. Şehrimizdeki fındık ihracat ko ihtikâr nedir ki?.. mitesinde bugün bir toplantı yapılarak Evet... Ben de ayni suali, çok defalar, Alman teklifleri üzerinde görüşülecektir. kendi kendime sordum. Fakat, «sadra şi Alman heyeti Ankaradan dönünce temasfa» verir bir cevab alamadım. lara tekrar başlanacaktır. Eğer kısaca elindeki malı saklayıp sonKâğıd ithalâtı ra fırsat düşünce yüksek fiatla satmak teKâğıd işlerile alâkadar olanlar kâğıd şebbüsüne ihtikâr adı veriliyorsa, Istanbulda yumurtacısmdan pastırmacısma, ithalâtı mevzuu üzerinde görüşmek üzehelvacısmdan sebzecisine kadar artık bir re bugün saat 15,30 da Ticaret Vekâleti Başkontrolörlüğünde sari hastalık, feci bir moda haline gelen Teşkilâtlandırma bu suçu işlemiyen kaç esnaf gösterebilir bir toplantı yapacaklardır. ^ I• I » siniz?. Herhalde ticarî ahlâkımız, ciddî bir imtihan geçiriyor. Yakalanan hırsızlar İhtikâr, tek bir cephesi olan marifet Dükkân tavanlarını delerek içeri girip değildir ki, müteşebbislerini hemen yakalayıp kanunun pençesine teslim etmek ka eşya çalan Ketof namile maruf Rizeli bil olsun. Çeşid çeşid kılıklarda dolaşıp Hamdi, üç gün evvel Galatada Perşembeçeşid çeşid maskeler altında gizlenen çe pazannda tütüncü Rıza ile Kasımpaşada şid çeşid ihtikârlar var. Muhtekir, itira Camiikebir mahallesinde Malulgazi îhsan zı; başka hastalıkların tezahürlerile kanş ve Refikin dükkânlarının tavanlarını detınlan, mikrobu henüz keşfedilmemiş bir lerek içeri girmek suretile çaldığı tütün ve (maraz) a benzetilebilir! Kâh karşımıza, pulları İstanbul tarafında tütüncülük yasadece ihtiyatı seven bir vatandaş ola pan Ahmed ile Aliye satarken yakalanrak çıkarl Kendisini dinlerseniz, derhal mıştır. hak verirsiniz. Kâh; ziyan etmiş, mazur Son günlerde lstanbulun muhtelif semtbir iş adamı tavrı takınarak, sizi haline o kadar acındırır ki, derdine ortak olmağa lerindeki apartımanların pencere camlannı kırarak içeri girip yükte hafif pahada kalkışırsınız. ağır ne bulursa çalm kaçan sabıkalı IbraHangi maddelerin satışında ihtikâr him yakalanmıştır. lbrahim bu suretle bir var, hangisinde yok? Hükumet ve Bele hafta içinde beş ev soymuştur. Nihayet diye teşkilâtımızı yalnız bu iş için seferber dün, Şişlide terzi Serkisin evinde çaldığı etsek, gene bir neticeye varamayız. İhti eşyaları Şehremininde satarken yakalanan kâr, halkaları kimin elinde olduğu kolay hırsız, hakkında tanzim edilen evrakla beca kestirilemiyen bir suç zinciridir. Her raber Adliyeye teslim edilmiştir. lbrahim kes, elindeki halkayı gevşetirse, zincir de ile birlikte evvelce beş seneye mahkum kendiliğinden kırılacaktır. Fakat itiraf et olup firar etmis bulunan Şükrü oğlu kunmeli ki bu feragati gösterenler, devede duracı Altın da yakalanmıştır. *** kulak... Esnafımız, kanunun yumruğundan evvel, vicdanlarının tazyikile harekeMuhtelif semtlerde bekâr odalarından te karar vermedikçe, ihtikârla mücadele :şya çalmakta olan Hulusi, zabıta tarafınden kat'î bir galibiyet elde etmeğe im dan yakalanarak Adliyeye teslim edilmişkân yoktur. tir. Hulusi verdiği ifadesinde üç sirkat SALÂHADDİN GVNGÖR, yaptığını itiraf etmiştir. Yanma yaklaşıp sordum: Kaça?.. Başını kaldırdı: Üç kuruşa tanesi... Dün akşam yüz on paradan vermiştin!.. Bugün piyasa değişti!.. Piyasanın değişmiş olması mümkündü. Fakat dükkândaki yumurtalar da piyasa ile birlikte değişmedi ya?!. ttiraza kalkışsam, araya tazelik, bayatIık bahsi karışacak, sonunda gerne ben mat olacağım. Sar, şuradan yirmi yumurta... diyip işi kısa kesiyorum. İKTİSAD Ticaret Vekâletinin bir kararı merika Hariciye Nazın Müsteşarı lngiltere ve Fransa ile Almanya arasındaki harbin sulh ile ka«Afrodit» meselesi münasebetile açılan davalardan birine de, dün altıncı ceza panması teşebbüslerine devam ederken mahkemesinde başlanmıştır. Dava; «Tan» şimalî Avrupanm bitaraf devletleri de gazetesinin yirmi beş şubat tarihli sayısm Avrupadaki ikinci bir harbin iki tarafın da, «Görüşler» sütununda çıkan bir ya anlaşmasile sulha varması için çahşıyorzıdan dolayı açılmıştır. «Gencliğin hassa lar. Isveç, Norveç ve Danimarka bir tasiyeti» serlevhalı ve Sabiha Zekeriya raftan Rus Fin harbinden dolayı karada Sertel imzah yazıda; isim ve madde gös kendi varlıklarım da tehlikede görüyortcriimeden müphem ve suizanm davet e lar, diğer taraftan da abluka harbi yü decek şekilde tstanbul Müddeiumumisinin zünden iktısadî hayatlarının sönüp gidekasdedildiği; bu yazıdan evvelki neşriya ceğinden cidden endişe ediyorlar. Emniyet ve huzur içinde bahrî ticarettın da bu kasdi teyid ettiği iddia olunmaklerine devam için şimdiye kadar hangi tadır. tedbıre müracaat etmişlerse bir faydasını Ltanbul altıncı asliye ceza mahkemegörmemişlerdi. Çünkü muhariblerin bir sinde başlayan muhakemede, Sabiha Zetarafile yaptıklan anlaşmayı öteki muhakeriya Sertel yoktu; gazetenin Neşriyat rib taraf kendisine karşı ve hukuku düvel müdürü Halil Lutfi Dördüncü, hazırdı. ahkâmı hilâfında sayarak cebir ve şiddet Hâkim Halil tarafından sorgusu yapıldı. kullanarak bozmuştur. Halil Lutfi, gazetenin neşriyatının İstanBu vaziyet karşısında Iskandinavya bul Müddeiumumisini ve onun vazife ve zümresine mensub üç hükumet ayni zamemuriyetini istihdaf etmediğini, bu yamanda olarak hem Londra, hem de Berzıda, sulh ceza mahkemesince Piyer Lulinle anlaşma yaparak dünya denizlerine iz'in «Afrodit» ini tetkik için ehli vukuf gemilerini gönderebilmeleri için Şimal deseçilerek verdiği raporda eserin müstehnizinde lngiliz ve Almanların dokunmıya* cen olduğuna dair mütalea beyan eden cakları emin yollar göstermelerini iste lbrahim Hakkı Konyalının istihdaf edildimektedirler. lngiltere ve Almanya ile ğini söylemiş, diğer taraftan, yazının sırf anlaşıp Şimal denizinde emin yollar temin tenkid mahiyetinde olduğunu anlatmışettikleri takdirde bitaraf şimal devletleri tır. abluka harbi yüzünden harbe bulaşmak Hâkim Halil; Sabiha Zekeriya Sertelin tehlikesinden kurtulmuş olacaklan gibi mahkemeye getirtilmesi için, muhakeme muharib devletlerin haricindeki dünya nin devamını 1 3 mart çarşamba günü saat memleketleri ve limanlarile anzasız ve 1 1 e bırakmıştır. tehlikesizce bahrî ticarette bulunabileceklerdir. Fin Rus harbinin devamını ŞEHİR ÎŞLERt men ve sulhu iade için yaptıklan teşebn büslerin de ilk defa semeresi belirmiştir. Plâka rüsumu Amerikan matbuatının öğrendiğine göBelediyenin plâka rüsumu olarak oto re bu devletlerden lsveçin yaptığı tavasmobilcilerden istediği 80,000 liranın tah sut üzerine sulh şartlan karşılıklı bildirilsili için Şoförler Cemiyetile temaslar ya miştir. Hatta bir kaç güne kadar bir mütapılmaktadır. Şoförler bunu taksite bağla rekenin akdedilmesi bekleniyor. Amerimak istemekte, Belediye de Cemiyetin kahlara göre Sovyetler Birliği Ladoga göbu işi deruhde etmesi arzusunu izhar et lü ile Fin körfezi arasındaki berzahın tamektedir. Aksi takdirde Belediye haciz mamı ve Kutub denizindeki Petsamo sasuretile tahsile başlayacaktır. hili kendisine bırakılmasım ve Hangö'de bir üssü bahrî verilmesini istemiştir. Karacaahmed mezarlığı tan Dünkü posta ile gelen Londra gazetezim edilecek lerine göre Sovyet hükumeti berzahın ve Karacaahmed mezarlığının tanzimi için müstahkem hattın yalnız şimdi kendi işbir proje hazırlanmıştır. Mezarlığın için gali altında bulunan kısmınm ve Fin körden geçecek yollar ve servilerin ıslahı bu fezindeki bazı adalann terkini taleb etmişprojeye dahildir. Ayrıca Eyüb mezarlıkla tir. Hangö'de üssü bahrî istemekten fe « ruıın ıslahı için mütehassıslardan mürek ragat ettiği gibi bir komünist Fin hüku * keb bir heyet seçilmiştir. Bu heyet tarihî metinin teşkilinde de ısrar etmiyecektir. mezarlıkları ve tarihî eşhasm kabirlerini Sovyet hükumetinin eski taleblerinin ayıracaktır. heyeti umumiyesinde ayak dirememesine bir sebeb de Finlandiyaya Ingilizlerle Mezbaha varidatı Fransızlann yardımı genişleyerek onları Mezba^a rüsumunun indrilmesi üzeri da harbe bulaştırmaktan ve şimalî Avrune Belediye varidatmdan 500,000 lira pada büyük bir harble meşgulken Kara eksilmiş, evvelki sene hükumet bu parayı denizde şiddetli darbelere maruz kal '. Belediyeye vermek suretile bu açığı karşı maktan artık endişe duymasıdır. Rusya ile Finlandiya arasındaki harbin lamıştı. Geçen sene Belediye gene ayni yardımı göreceği ümidile bu parayı büt biıan evvel anlaşma yolile halledilmesi çesine koymuşsa da bu yardımı almak im içizı Iskandinavya hükumetlerinin tavaskânı hasıl olamamıştır. Şimdi Belediye sutuna Almanyanın da muzaharette bu « Dahiliye Vekâletine müracaatle mezbaha lunduğu muhakkak sayılıyor. Viborg'un karşısında rüsumunun eski şekle ifrağını, yahud 500 kahramanane mukavemeti Ri'syanın sulhun Amerikan gazetelerinden bin liralık yardımın yapılmasım istemişse de buna bu sene de imkân görülemiye ziyade lngiliz matbuatının iddia ettikleri esaslar üzerine akdine taraftar olacağına cektir. hükmolunabilir. Yeniden talik edilecek lâmbalar Muharrem Feyzî TOGAY Kamyon altında kalan adam Şoför Rifat oğlu Kemalin idaresindeki 4052 plâka numaralı kamyon, Pedürge kazasının Seferveysi mahallesinden 73 yaşlarındaki imam Bayraktar oğlu Mehmede çarpmış, Mehmedin kaburga kemiklerinden birkaçı kırılmış, başından ve yüzünden de ağır surette yaralanmıştır. Yaralı Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmış, suçlu şoför yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Zehirlenenler Pangaltıda Dere caddesinde 192 numarada oturan Seher yediği beyazpeynirden zehirlenme alâimi göstermiş, Sürp Agop hastanesine kaldırılmıştır. Kasımpaşada Havuzarkası sokağı 14 numarada oturan Necib kızı Naciye dün odasında yaktığı kömürden zehirlenmiş, Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Şehrin muhtelif mahallerine yeniden talik edilecek olan bin lâmbanm yerleri tayin edilmiş ve bu bin lâmba en ziyade ihtiyacı olan kazalara taksim olunmuştur. Dün yapılan kongre ve Bunların konacakları yerlerin haritalan yapılmıştır. Bunlardan başka evvelce tahsis edilmiş olan iki bin lâmbadan artan seçimin nizamsız olduğu I 2 lâmba Heybeli sanatoryum yoluna, 7 iddia ediliyor lâmba Beyoğluna 3 lâmba lstanbula, 2 lâmba da Kadıköyü semtlerine talik edilDün akşam matbaamıza, Eminönü Halmiştir. Belediye yeni bin lâmbayı koyarkevi azalanndan bir çok gencler gelerek ken evvelce konulmuş olan petrol lâmbaşikâyetlerde bulundular. Şikâyetçilerin ilarını kâmilen kaldıracaktır. fadelerine göre; dün Eminönü Halkevinde Edebiyat kolu idare heyeti intihabı yapılMÜTEFERRİK mıştır. Kongre riyasetine Meliha Avni Şeker muhtekirleri meydana intihab edilmiş, fakat Cemiyetler kanununa göre intihatabata geçmeden evvel yokçıkarılıyor lama yapılması icab ettiği halde, bu nazan Ellerinde şeker mevcudu olduğu halde dikkate almmamıştır. Kongrede bulunanbunları hükumete bildirmiyenler hakkında lardan birçoğu, bu ciheti ısrarla istedikleri takibat icra edildiğini yazmıştık. Aldığı halde sözlerini dinletememişlerdir. Bu şemız malumata nazaran şimdiye kadar bu rait içinde intihab edilen yeni idare heyesuretle şekerlerini saklayıp haber vermi tine de itirazlar vâki olmuş, fakat bu itiyen yedi isim tespit edilmiş, bunlardan razlar da nazarı dikkate alınmamıştır. Şibir tanesinde 37 çuval saklı şeker bulun kâyetçiler, bu kongrenin nizamî olmadığımuştur. nı ve alâkadarların işe vaz'ıyed etmelerini istemektedirler. Ankaraya giden heyet Yoklama ve nizamî ekseriyetin temiRum Patrikhanesi Sen sinod azasından ni gibi esas bir prensipi, nedense, hazfeüç kişilik bir heyet dün akşamki ekspres den kongre, bu hareketile bilfiil kendi le Ankaraya gitmiştir. Bu heyet, mütevelli kendini ortadan kaldırmış demektirl O ve saire gibi Patrikhane»e aid işler hakhalde ve buna rağmen nasıl içtima ve inkında Dahiliye Vekâletile temas edecektihab yapılabildiğini anlamak güçtür. Etir. minönü Halkevi gibi, azalarının büyük Alkoilü içkileri saklıyorlar bir kısmını münevverler teşkil eden bir birlikte kanun ve teamüle bu derece uyDün dolaşan rivayetlere göre bazı gunsuz bir hareket ve seçim dikkate şamüskirat bayileri alkoilü içkilerd«"n alınan vandır. Vazivete Parti Reisliğinin de müistihlâk resminin yükseltileceği haberi dahale ederek, mantıkan bütün azayı tatüzerine ellerindeki alkoilü içkileri sakla min eden bir intihab yaptırılmasına delâmağa başamı«lardır. Şekerden sonra gö lette bulunacağmı tahmin ederiz. rülen bu müskirat saklama keyfiyeti alâkadar mehafilde hayretle karşılanmaktadır. Çünkü alkoilü içkilerin fiat arttıktan CUMHURİYET sonra bu kabil kaçak içkilerin mahalli sarNüshası 5 kuruşhır. fı ancak açık müskirat satan yerlerde buHaric lunabilecektir ki buralarda da yapılacak Abone şeraitı ^ r d r k i y e sıkı kontrolun buna imkân vermiyeceği ıçm için Senelik ümid edilmektedir. 1400 Kr. 2700 Kr. Alb aylık v 750 » 1450 » ADLİYEDE Üç aylık 400 » 800 » Bir aylık 150 » Yoktur Eminönü Halkevinde Mahkum olan hırsız istanbul limanında bir vapurdan bazı eşya aşırdığı iddiasile Sultanahmed birinci sulhceza mahkemesine getirilen Mu Gazetemize gönderilen evrak ve yazüar harrem, altı ay müddetle hapsine karar neşredilsin, edilmesin iade edilmez ve zıyaından mes'uliyet kabil olunmaz. verilerek, tevkif edilmiştir. Dikkat