2 Mart 1940 CUMHURlYET Cumhuriyet adaletinin tecellisi {Baştarafı l tnct sahiiede) cikmemiş ve «Afrodit» muhakemesinin başlayacağı saatte, san kartı hâmil bulun mıyanlar o tarafa geçememiştir. Davaya geçen celsede olduğu gibi lstajıbul asliye dördüncü ceza mahkemesi salonunda bakılacağı anlaşılması üzerine, bilhassa «Afrodit» müdafaasını dinlemek üzere Adliyeye gelenlerle mahkeme salonu, muhakemeden çok evvel baştanbaşa doldu. Saat on altı buçukta evvelâ hâkim lsmail Hakkı Gözeten, müteakıben Müddeiumumî Hikmet Onat salondan içeri girdiler. Aradan bir müddet geçtikten sonra da dava edilenlerden Semih Lutfi Erciyaş, Kenan Dincman ve Semih Lutfinin vekili Esad Mahmud Karakurd göründüler. Genc avukatm yirmi dokuz «eseri cedid» kâğıdını dolduran müdafaanamesini yazmak için bir hayli yorulduğunu tahmin etmek hiç de güç değildi. Taraflar hazır olunca celse açıldı. Hâkim lsmail Hakkı Gözeten, sözü Esad Mahmuda verince, salonda heyecanlı bir kımıldanma oldu. Bütün gözler, günün en mühim davasının müdafaasını üzerine alan adama dikilmisti. Avrupa harbi Karşısında Türkiye iBaşmakaleden devam) MUHLET BiTTi! İngiltere denizden İtalyaya götürülen Alman kömürünü müsadereye başladı Londra, 1 (a a.) Bugün, geceyarısından itibaren, Almanyadan vapurla 1talyaya yapılacak kömür sevkiyatını lngilız bahriyesi müsadere edecektir. Bir çok Italyan kömür vapurları Holanda limanlarında Alman kömürü yüklemekle meşguldıir. Haber alındığma göre, limanları geceyarısından evvel terkedecek olan Italyan vapurlarındaki kömürlere dokunulnaen Rio Plata civarında tngiliz filosunun tahaşşüd etmekte olduğu hakkında dışarıda intişar eden haberler üzerine, salâhiyetli mahfiller' murakabe filosunun bu günkü harekâtının asla bir deniz muharebesinin yakın olmasından mütevellid olmadığını ve fakat İngiliz filosunun her türlü tehdide karşı koymağa amade bulunduğunu bildirmektedirler. manevî granit kayaları yükselmektedir. Bihrsiniz ki seller yıkarak, devirerek de olsa nihayet geçerler, granit kayalar mağrur kafalarını göklere uzatarak ayakta kalırlar. işte şimdiki Avrupa harbinin şekli ve mahiyeti budur. Onun karşısında Türkiye ancak azamî ihtiyatlı, tedbirli ve her halde daima uyanık ve dikkatli bulunabilir, ki Cumhuriyet hükumetinin tuttuğu hareket yolu da bundan başka değildir. Saym Başvekilimiz Doktor Refik Saydam, zelzele felâketinden müteessır olan vatan parçalannda tatbık olunacak ımar ve inşa vecibelerini yerlermde tetkık etmek üzere yapmağı kararlaştırdığı seyahate çıkmadan radyo ile bütün millete hıtab eden ehemmiyetli nutkunda memleket! dahilî ve haricî vaziyetler üzerinde tenvir etmegi lüzumlu görmüş ve pek iyi yapmıştır. Bu pek nazik dünya vaziyeti önünde dahi Cumhuriyet hükumeti en esaslı hareket düsturu olarak millete daima hakikati söylemegi kendisine en başlı şiar edinmiştir. Millî korunma kanununun tatbik mevkiine konması, zamanm fevkalâdeliği karşısında işleri milletin yüksek menfaatine azamî uygun sür'at ve kat'iyyetle yürütmek içindır. Henüz seferberlik yapmak gibi mecburiyetlere düşmek vaziyetinde bulunmuyoruz, ve inşallah bulunmayız da. Fakat yeni Avrupa harbi ile hayatın demir leblebiye döndüğü kimsenin meçhulü değildir. Hükumet her hal ve ihtimale karşı hazır bulunmak için bütün tedbirlerini sükunet ve sekinetle almakta devam ediyor, ve her zaman her hakikati millete olduğu gibi söylüyor. Bu vaziyet önünde dedikodulara kapılmamak lâzımdır. Haricî siyaset bahsinde Rusya ile münasebetlerımizde karşılıklı dostluğu muhil hiçbir hâdise vuku bulmuş değildir. Dünya ahvalinin fevkalâdeliği müvacehesinde bir kısım vergilerin birer parça arttınlması zaruretini haber veren Başvekil, her kesi işile gücile meşgul olmağa davet ecıyor. Filhakika dünyanın şimdiki halinde Türk hükumetine düşen vazife memleket müdafaasında azamî dikkat ve itina ise Türk milletine de bu müdafaanın kuvvetli temeli olan ekonomik hayatımızın daha fazla bir inşiraha mazhar olması için azamî gayret ve faaliyet vazifesi düşüyor. Bu vazifelerin ahenkli bir surette ifası bu badirede Türk milletini selâmet sahilinrle tutacaV biricik voldur, ve i^te ttalyaya niçin mühlet verilmişti? Londra, 1 (a.a.) İngiliz resmi mehafilinde beyan ediliyor ki, Büyük Britanya, Almanyadan İtalyaya sevkedilen kömürleri İngiliz deniz kontroluna tâbi tutmayı epey zamandır düşünüyordu. Esasen Italya hükumeti, hatırlarda olduğu üzere, Almanyaya karşı bu mukabele bilmisil tedbirine tevessül edildiği zaman keyfiyetten haberdar edilmişti. Fakat bu tedbirin derhal tatbikının Italyan endüstrisi üzerinde yapacağı felâketli tesire binaen Ita'.yaya baska çareler bulmak için bir mi'Hlet bırakılması kararlaştınlmıstı. Nte bu mühlet bu geceyarısı hitam bulmaktadır. Almanlar bir tngiliz gemisini battrdılar Hâkim lsmail Hakkı Gözeten dünkü muhakeme esnasında Fransova Kope'ninkini hem fransızca, hem de türkçe olarak okudu, Müddeiumumiye hitab yollu, «bu Fransız edebiyatını tet kik etme bahsine bir son vermeden şunu da söylemekten kendimi alamıyacağım ki en büyük hatayı en sonunda Gringoire gazetesini hâkime vermek suretile yaptı nız! Davanızın, Fransada nasıl alkışlandığını ve Fransızların da sizi nasıl hakl gördüklcrini ispat etmek için bu gazetey elinizde bayrak gibi tuttunuz, değil mi ? Ne garib, ben de ayni gazeteyi bu dava yüzünden Fransada ne ince alaylara, ne müstekreh istihzalara maruz kalmakta olduğumuzu göstermek üzere sayın hâkimime vermek için getirmiştim! Siz benden evvel davrandınız. Büyük tezadlara düşüyoruz; fakat itiraf edeyim, ki kabahat ne sizde, ne de bende... Bütün günah, ransızca bildiğini söyleyerek sizi aldatan ve Fransız lisanının en açık esprilerini bile anlamıyacak kadar bu sahada cahil oan o meçhul mütercimin omulzarına yük ler sırasında, Istanbul Cumhuriyet Müddeiumumisi Hikmet Onat, bu sözlerin zapta geçmesini istedi. Hâkim lsmail Hakkı Gözeten; «Zaten yazılı olarak verecekler» diye, buna ayrıca lüzum gör Balıkçt gemilerine hücum eden medi. Ve Esad Mahmud Karakurd, bu Müdafaa tayyareler noktadan sözlerine devamla, vukuf ehli Edib Avukat bir saat kadar süren etmeselesini halledip tamamile bitirdikten Londra 1 (a a.) Alman tayyareleri raflı müdafaasını talâkatle okurken, bilsonra, diğer bazı noktalardan müdafaada bu gün Şimal denizinde balıkçı gemilerihassa en mühim parçalannda heyecanı bulundu ve netice olarak, müdafasını ayne karşı bir taarruzda bulunmuşlar ve İnartarak derece derece hararetleniyor ve nen şu sözlerle bağladı: giliz avcı tayyaTeleri tarafından takib eesini perde perde yükseltiyordu. Müdedılmişlerdir. « Son sözü söylemek, son hükmü deiumuminin geçen celsede okuduğu idTaarruza uğrayan gemiden biri hasara vermek hakkı sizindir. Yalnız yüksek ve dianamesinden bahisle derlitoplu bir ifauğramadan bir tngiliz limanına dön • âdil hâkimim; müdafaamı bitirmeden bir deyle teksif ettiği müdafaasma girişti. müşse de mürettebattan üçü hafif yaraİngiliz Italyan ticaret dakika evvel şunu da derhal itiraf etmekMüddeiumuminin bu üç saatte «Kendilehdır. Tecavüze uğrayan diğer bir balıkçı ten kendimi alamıyacağım, ki kafasında müzakereleri rine Parisi, Brükseli, lsviçreyi, lstanbulu gemisi telsizle imdad istemiştir. İki gemi sarık, sırtında cüppe bir minderin üzerine ve Ankarayı dolaştırdığı» başlangıcile: Londra, 1 (a.a.) Röyter ajansının derhal bu vanurun imdadına koşmuştur. bağdaş kurup oturmuş cahil ve zalim bir « Nasıl teşekkür etmiyeyim ve na öğrendiğine göre, İngiliz Italyan ticaret istibdad hâkiminin bile, resme bakmanın Fransız tebliği sıl memnun olmıyayım ki bu üç saatlik anlaşmasının akdi için Londrada müzakegünah, heykel kırmanın sevab sayıldığı Paris 1 (a.a.) 1 mart akşam teb seyahatte saym iddia makamı bize neler reler faaliyetle devam etmektedir. Ingilbir devirde müstehcen görerek el uzat liği: gösterdi; Fransız ediblerile mi görüşmetere, Italyanın şimdiye kadar Almanyamadığı beynelmilel bir san'at eserini, diMevziî keşif faaliyetleri olmuştur. dik, kongrelere mi girmedik, Paris so dan tedarik ettiği bütün kömürü İtalyaya mağı ilim ve irfan ışığile yanan ileri CumAlman tebliği kaklarında öğleden sonra her önüne gevprmek ve buna mukabil Italyadan ağır huriyet hâkiminin mahkum etmesine imBerlin 1 (a.a.) Alman ordusu başlen erkeğin teklifini kabul eden kadınlar eniyor; hayır, Gringoire dediğiniz gibi kân tasavvur etmiyoruz. Sayın hâkimim; sanayi ve ziraat mahsulleri almak teklikumandanlığının tebliği: la mı karşılaşmadık, Türk neşriyat kon löylemiyor, bilâkis bizimle acı acj alay sizden istediğim şey, sadece şu bir tek • bulunmustur. Garbda mevziî topçu ve keşif kollan grelerindeki müzakereleri mi dinlemedik, ediyor!» kelime ile beraettir!...» Almanya üzerinde yapılan uçuş faaliyeti olmuştur. Ayrıca bir tebliğde de tesadüfen bir kısmı açık kalan bir kadın Türklerin artık şarkh gibi değil, garbli Müddeiumuminin mütaleast Londra 1 (a.a.) Hava Nezaretinin bildirilmiş olduğu üzere uzun bir sefer • ayağına bakarak istikrah hissi duyan [i'ji düşündüklerini, san'at hâdiseleri karEsad Mahmud Karakurd, yerine oturbildirdiğine göre, evvelki gece İngiliz ha den avdet eden bir Alman denizaltısı bu konferansçılarla mı tanışmadık. Daha ne ıısında da ayni temayülü beslediklerini va filoları Almanyanın şimali şarkisindeki seferinde 45,000 tonluk vapur batırmışler, neler ve neler yapmadık.. Ve netice ifade yollu sözlerine devam eden vekil; du, müdafaanın yarısından itibaren elindeki yeşil kurşunkalemile not alan Müdmünim merkezlerin ve Kiel de Hahıl ol tır. Bu ayni denizaltı şimdiye kadar yapde, hertürlü konforu temin edilmiş lüks mevzuu bir parça daha teşrihten sonra, deiumumî, ayağa kalktı, bazı noktalara mak üzere Baltık limanlarınm üzerinde mış olduğu iki seferde 80,000 ton batırbir ekspres içinde nefis bir seyahat icra şöyle devam etti: cevab vereceği kaydile, «sayın meslekdabirçok uçuşlar yapmışlardır. Bu uçuslar mıştır. sından sonra birdenbire ve damdan dü Davayı ilk günündenberi büyük bir şı» nın dava mevzuu olan esere şimdiye Hava ordusu 29 şubatta havaların fe< keşif ve arama uçusları mahivetinde idi. şer gibi getirilip bir çölün ortasında bıra soğukkanlılık ve o nispette de büyük bir Şimal denizine mayin döken düşman de na olmasma rağmen şarkî Fransa ve Şi • kıhverdik; ve işte buna müteessirizl Gö dirayetle takib ve idare eden değerli ve kadar «şaheser» vasfını izafe ettiğini, bu niz tayyarelerinin faalivetini temdid et mal denizi üzerinde keşif uçuşlan yap • nül isterdi, ki sayın meslekdaşım Istanbul temkinli hâkimimin, şimdi dudaklarında defa o tabiri kullanmıyarak yalnız «bir mek maksadile Syet adası üzerine yapı mışt'T. Müddeiumumisi, huzurunuza gelsin ve bü ince ve manalı bir tebessümün yandığını edebiyat ve san'at eseri» diye hakikati ifade etmesinden teşekkürü borc bildiğini, lan hücumlar teksif edilmiştir. tün bu tetkikatı söyledikten, anlattıktan görür gibi oluyorum. Saym hâkimim; sanki Bir Italyan vapuru da mayine «Gringoire» daki yazıda geçen bir kelisonra: Hamburg, Bremen, Hanover sehirleriyüzümüze bakarak ve gülümseyerek, menin türkçesi «taassub» değil, «ahlâk çarptı « Aziz hâkim, nihayet ben bir hu her ikimize de şunu söylemek istediğinile Cuxhaven limanı ve Heligoland adalaLondra 1 (a.a.) 5 340 tonilâtoluk kukçuyum; müstehcen zannettiğim bir e zi, bakışlarınızdan anlayorum: «Niçin bu salâbeti» manasına geldiğini söyledi ve n üzerinde uçu<=lar vapılmıştır. Tayyare İtalyan Mirella vapuru Şimal denizinde «sayın meslekdaşımın müdafaalarını hürseri bu gibi işlerden anlamadığını sonra kadar zahmet çekiyorsunuz, niçin bu kalerden bazıları Berlin üzerinden uçmuş bir mayine çarparak batmıştır. Mürettemetle karşılarım ve şahid olarak ibraz etdan öğrendiğim bir bedbahtm raporuna dar çırpınıyor ve niçin muhâlle uğraşı tikleri edib ve muharrirlerin kanaatlerine biz Türkler, hükumetimizle mille lardır. ba*'~i 1 1 kişi kaybolmuştur. inanarak huzurunuza getirdim. Uzun uzun İngiliz don"nmo*ı Amerika ygjsunuz; unuttuo^z mu ki daha muha karşı da hürmetkârun, fakat bunların İfflV Bir Frantız vapuru torpillendi münakaşalara, davalara, komplikasyonla'' celsesjnde i§i ehli hibre de bir kısım mevcuddur, ki taraflardan timiz eleîe, cümiemiz Millî Şefimisularında Paris I (a.a.) 3400 tonluk Fransız ra sebeb oldum. Fakat neticede, memleye havale etmek suretile bütün bu söy daha fazla asabiyetle bu davayı takib et zin etrafında sımsıkı toplanmış bir Montevideo 1 (a.a.) Yakında bir P. L. M. 1 5 vapuru torpillenerek batmışf bu sahada söz söylemeğe yegâne salediğiniz şeylere lüzum kalmadığma ka miş ve bitaraf kalmamış, adeta davayı halde, bu yolun yolcusuvuz. <**r\'<z muharebesi cerevanı ir>»;maline bi Bütün mürettebatı kavbolmustur. tır. lâ'nivettar insanların ve makamlann kat'î rar verdim?» Doğru, kıymetli hâkimim, kendilerine benimsemiş kimselerdir; bu ifade ve raporlan karşısında yanıldığımı YUNUS NADI hakkınız var. Beyhude yere zamanınızı arada bunların bulunduğu da unutulmaanladım. Ve işte bugün onun için iki ayişgal ediyoruz. Ne yapayım, Istanbul malıdır» dedi ve evvelce iddianamesinde darberi dünyanın en büyük ıstırablarını söylediklerini tekrarladı. Müdafaa vekili; (Baş tarafı birinci sahıfede) Dün gündüz Sovyet tayyareleri memleçeken bu aziz vatandaşlarm beraetlerini Müddeiumumisi konuştu, ben de cevab buna karşı kısa bir mukabelede bulunup, vermeğe mecburum! bir değişiklik husule geîmiş olmıyacaktır. ket içerisini bombardıman etmişler ve ezisciyorum» desin. O zaman, bu dağdağalı, Üç gün evvel Su. Müddeiumumî, iddiasını serdederken «evvelce beyan buyurdukları şeyleri tekTaipale mıntakasında zorlanmasına cümle Savonnlinna, Fredrikshamm ve Abu kavgalı, bu renk renk davalarla dolu rarlamalarına karşı daha fazla ve sureti riyeden Istanbula imkân olmıyan göller şebekesi sayesinde bo'da 14 ölü ve bir çok yaralı vardır. hâdise; ne güzel ve ne asil bir bitişle bite bizi ta Paristen başlayarak, birçok Avru kat'iyede cevab vermeğe hiç de lüzum gelerek Bristol ote Finler yapılan bütün şiddetli hücumları Fin resmi tebliği cek ve dünyanın böyle nazik, tehlikeli dev pa merkezlerini dolaştırdıktan sonra, Anline yerleşen ve kengeri püskürtmektedirler. karada açılan kongrelere kadar getirdi, görmüyorum; demindenberi hepsine topreler geçirdiği bir sırada, memleketin matHelsinki, 1 (a.a.) Finlandiya resmî yekun cevab vermiş olduğuma göre, ar dısine koyun tüccarı Nautsi mıntakasında muharebeler dur tebliği: Düşman, Kareli berzahının garbuat, edebiyat hayatile Adliye kuvvetini fakat ben derhal söyleyeyim ki bu mevzu süsü veren Hüseyin tık buna li'zum voktur!» dedi. madan devam etmekte ve Ruslar muha binde ve merkezinde Viipuri istikametinbi>birine hasım gibi gösteren bu dava, üzerinde konuşmayı tamamile fuzulî adHeydi adında bir sara edilmek korkusile betaatle ilerlemekgüzel bir hâtıra halinde Adliye tarihine dediyorum; çünkü herkes bilir ki, kanu Kitabct Semih Lutfi ve matbaact Suriyeli, gece kom de taarruzuna dün bütün gün devam ettedirler. numuz, bu kongreler mukarreratmdan geçecekti. Öyle yapmadı. Israr etti. llle miştir. Düşmana ağır zayıat verdirilmişKenanın müdafaalart şu odada yatan İz Vaziyet şimalde Petsamo civarında bizi suçlu görmek istedi. Bizi mahkum et mülhem olarak yapılmıştır; bunu hukuk tir. Düşman, Taipale üzerinde tek bir ta«Sühulet» kitabevi sahibiSemih Lutfi mir fabrikatorların Finlerin büyük bir ihtiyatla hareket et tirmeğe çalıştı. Hayır, aziz hâkim, biz mektebinde okuyanlara daha birinci sı Erciyaş, ve matbaa sahibi Alâeddin Dinc dan Mahmudun caarruza teşebbüs eylemştir. Ladoganın şimelerini icab ettirmektedir. Çünkü Rus suçlu değiliz. İddia makamı, her şeye rağ nıfta öğretiyorlar!» malinde topçu düellosu olmuştur. Diğer cebinden man da müdafaalarını yaparak, Afroditi ketinin lar bu mıntakada büyük kuvvetlerle iler Müdafaa, bu noktada san'at ve hukuk basmakla Türk irfanına hizmet etmek ga 750 lirasını çalmışmen bizi mahkum ettiremiyecektir; çünmıntakalarda Finlandiyalılann lehine pusu lemektedirler. kü hüsnü niyetimiz, davamız ve dayan cephelerinden derinleştirildi ve müteakı yesini güttüklerini ve yüksek Cumhurivet tır. Hüseyin Heydi Kuhmo mıntakasında Finler ilerlemeğe harbleri vuku bulmuştur. Finlandiya tayd ı j mız delil ve istinad noktalarımız o ka ben Esad Mahmud dedi ki: adliyesinin tecellisinden emin bulunduk Bılâhare bu parayı altın liraya tahvil ve duşmandan mühim miktarda ganaim yareleri düşmanın hava üslerini, demiryo* dat kuvvetli, o kadar sağlamdır ki, tıpkı « Istanbul Müddeiumumisi, bu da larını söyl'" ! ; ler. lu merkezlerini ve takviye kıtaatı nakleettiren Heydi, bir kunduracıda ayakka almağa devPTi etmektedirler. hududlarımıza benziyor!...» vaya bizzat çıkmasının sebebini, son zaden askerî trenlerini bombardıman etbısının topuğuna paraları yerleştirtmek Karar bildiriliyor Sovyet zayiatı manlarda müzmin bir hal alan müstehcen miştir. Sovyet hava kuvvetleri sivial halka te iken esasen peşinde bulunan polis taBundan sonra, iddia makamının ser neşriyat işinin bir nihayete ermesi ve buSaat on sekiz vardı. Müdafaalar, ta Helsinki 1 (a.a.) Kareli berzahın karşı büyük bir faaliyet göstermiştir. Şimrafından yakalanmıstır. dettiği iddiaların asılsızlığını ve gayri va nun hakkında bir karar verilmesi için mamdı. Istanbul yedinci asliye ceza hâSuriyeli, hakkında tanzim edilen evrak da Fin kıt'aları bazı noktalarda duşma diye kadar 1 4 ölü ve 1 6 yaralı tespit edilrid olduğunu ifade ve ispat edeceğini söy yaptığmı söyledi. Herkes bilir ki o ka kimi lsmail Hakkı Gözeten; kararını bilnın tazyikı altında Viborg ile Vuoksen miştir. Sovyet tayyareleri paraşütçüler atleyen Esad Mahmud Karakurd; Müddei rarı Müddeiumumî değil, siz vereceksi dirdi. Fransız edibi Piyer Luiz'in meb'us la birlikte Adliyeye teslim edilmiştir. arasındaki yeni mevzilerine çekilmişler mışlarsa da bunların hepsi öldürülmüştür. umumiyi, Fransız edebiyatını tetkik ede niz, sayın hâkimim! Onun için lutfen, hu Nasuhi Baydar tarafından türkçeye çevdir. Hatlar üzerinde şiddetli hava muharebeeserinin heyeti verdikleri raporlardan bahsedilerek, darek Fransız muharriri Piyer Luiz'in bir zurunuza getirdiğim müdafaa şahid'eri rilen «Afrodit» isimli Sovyet ordusu ağır zayiata uŞramış ve mecmuası müstehcen ve halkın ar ve hayâ va mevzuu «Afrodit» isimli eserin edebî 14 Sovyet hücum arabası tahrib edilmiş leri olmuştur. Düşmanın 1 4 tayyaresi musan atkâr olup olmadığı ve yazdığı eserin mi dinleyin ki memleketin birinci plânda hakkak ve 5 tayyaresi de muhtemel olabir san'at eseri bulunup bulunmadığını ko gelen münevverlerinin bu hâdise hakkın duygularına muğayir olduğundan bahisle kıymeti haiz bir san'at eseri olduğu ve tir. rak düsürülmüştür. Finlandiyalılar dört kitabın tabii Kenan Dincman ve naşiri ki matbuat kanununun 31 nci maddesinin nuşmağa ve bu hususta hüküm vermeğe da düşündüklerini öğrenmiş olasmız.» Sovyetlerin Taipale'ye yaptıkları üç tabcı Semih Lutfi aleyhlerine matbuat ka 1 inci ve 2 nci fıkralarında derpiş edilen şiddetli taarruz geri püskürtülmüstür. La tayyare kaybetın'^erdir. salâbiyettar saymadığını, çünkü onun Avukat; bunu müteakıb Hüseyin Canun 31 inci maddesile Türk ceza ka halkın ar ve hayâ duygulannı rencide doga mıntakasında Pitkarante istikame Sulh şayiaları Fransız edebiyatını tetkik edecek ve bu e hid Yalçm, Necib Ali Küçüka, Yunus Nanununun 426 ve 427 nci maddelerine tev edecek mahiyette müstehcen eserler me tinde yapılan bir taarruz da tardedilraişHelsinki 1 (a.a.) İyi haber alan debiyatm bütün inceliklerini kavrayabile di, Kâzım Nami Duru taraflarından bu fikan açılan hukuku âmme davası üzeri yanında telâkki edilemiyecesi neticesine tir. mahfillerde söylendiğine göre Rus FİD cek kadar n ransız lisan ve edebiyatına mevzuda yazılan yazılardan parçalar one yapılan açık duruşma sonunda; huku varıldığı, bu itibarla kitabcı Semih Lutfi Fin kıt'alan Kuhmo'da bir kaç muka harbinde tavassut meselesinde iki nokta vâkıf olduğunu bilmediğini söyledi ve: kudu ve bu arada, Türkiye Büyük Millet ku âmme davası açılmadan Sultanahmed Ercivaşla matbaacı Kenan Dincmanın beteeyyüd etmektedir: vemet noktasını istirdad etmişlerdir. «Vâkıf olduğunu bir an farzetsek de, de Meclisinde aza olan bu zatlardan Necib birinci sulh ceza mahkemesi tarafından raetlerine ve dava âmme namına takib ' Almanların entrika çevirmiş ol Petsamo'da Nontsi nehri civarında muğil böyle ecnebi edebiyatı hakkında ka Ali Küçükanm ayni zamanda Müddeiu ehlivukuf olarak seçilen Konyalı İbrahim edilmis olduğu riV>*»tle mahkeTTie harcı a harebeler devam etmektedir. maları mümkün olmakla beraber şimdirar vermek salâhiyeti, kendi edebiyatımız mumilik de ettiğini, eski Istiklâl Mahke Hakkmın verdiği ve «Tan» gazetesi muHavalarda kayda değer bir sey olma ye kadar bu hususta ciddî bir tetkik yaetrafmda bile bu derece kuvvetle hüküm mesi Müddeiumumisi olduğunu tebarüz harriri diye imza ettiği 25/11/39 tarihli lınmasına mahal olmadığına ve Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinin seç mışt"pılmamıştır. izhar etmesine hayret ederdik; çünkü, bu ettirdi. Falih Rıfkı, Sadri Ertem, Ali Ca raporda eserden bazı cümle ve ibaTeler tiği ehlivukuf Konyalı lbrahim Hakkının 2 Bilhassa bir sulh memleketi olan nihayet yüksek mahkemenizin de takdir nib, Vâlâ Nureddin, Refik Halid. Necib alınarak eserin müstehcen olduğu kanaati Finler m«'"'oem«'e devam raroruna davanılarak toplattırıKn tercüFinlandiya şimdiki harbden mes'ul değilettiği gibi, bir ehli hibre, bir mütehassıs Fazıl. Naci Sadullah, Peyami Safa isimle izhar edilmişse de; kendisinin ceza mu ediyorlar me «Afrodit» nüshplarınm spVıibine ia dir. Kabule şayan görülmiyecek şartlar lar meseiesi idi; bu işi ancak bu işle uğra rini de zikredip: hakemeleri usulü kanununun 66 ncı mad desine temyizi kabil olmak üzere karar Helsinki 1 (a a.) Viborg limanile içinde sulh vapı'amaz. ; şanlar anlayabilirlerdi. Nitekim, mahkehint^rlandına hâkim olan adaların zaptı «... Ve daha birçok muharrir, edib, dei muaddelesine göre bu hususta tavzifi ver ldi5:i öğrenildi. Rusların iddiast mei aliyenizin vaziyeti bu şekilde mütalâzım gelen ehlihibreden olamıyacağı için Viborg körfezinde ba='avan muharemütefekkir, âlim ve hukukçu, Afroditin Derin bir dikkat ve heyecanla dinl^nen Londra, 1 (Hususî) Bu geceki Rus lea ederek ehli hibre teşkiline karar ver müstehcen olamıyacağını ve bir san'at e mahkemeye verilen salâhiyetli resmî ehbeler siddetle devam etmektedir. efkârıumumivesince tebliği, Sovyet kıtaatmın Vipuri'nin üç kimiş ve bu ehli hibre de Piyer Luiz'i ede serine kelepçe takılarak zindana atılamı lihibre listesinin tetkikından anlaşılması karar, yalnız Türk Diser cihetten öğrenildi^ine göre PakAfrodit hâd'sesile alâka'anan ecnelometre şarkmdaki civar mahallelerden bi>at tarihine giren kıymetli bir san'atkâr yacağını açık ve şiddetli bir lisanla yaz na, dolayısile Konyalı İbrahim Hakkmın ri adalarında ikamet eden Estonyalılar bu r ' ^ a k kab'il etmiştir; binaenaleyh, iddia mış ve hatta bu vüzden mahkeme ralon ihtısasına taalluk etmiyen edebî bir eser bi fikir âlemince de itimadla adaları tahlive etmek icin emir alm'"='*r birinı işgal et^klerini bildirivor. makamının sade bu sahada bir buçuk sa larını suçlu olarak doldurmayı bile göze hakkında mütalea beyan edemiyeceğine veçhile Cumhurivet Adliye=inin yüksek dir. Çünkü Rus amirallığı Finlandiva körSovyet tebliği ve Sultanahmed birinci sulh ceza mah kıymet ve tecelHsini isoat edîvordu. ı at^en fazla süren iddiasını tamamile gayri aldırmışlaH'r» dedi. Moskova 1 (a.a.) Sovyet tebliği: ı. ı . ı ı .j tezıne haKim olan Baltıscherport u tah kemesince ehlihibre seçilen Konyalı Ib öğrenen dın'eyır'ler ve korıdorları , . etmeğe karar vermiştir. K vand, salâhiyetsiz buluyor ve hatta üzerin29 şubatta Rus kıtaatının Kareli berzakim . . . rahim Hakkmın eseri kül halinde mütale dolduran halk bu âdil tecelliyi hararetle Raporlan tetkik de fazla durularak müdafaaya değer bir Koivisto adalarırın büyük bir intizam hmdaki taarruzu devam etmiştir. Sovyet adan ziyade münhasıran sahifeler ara alk":lavordu. mevzu olarak bile görmüyoruz. Azimet Sonra mevcud raporlann tetkikına geİa tahlive edildiği haber verilmektedır. kuvvetleri Viborg Vilkajervi demiryosından çıkardığı bazı ibare ve cümlelere Kitabcı Semih Lutfi Ercivaş, 32 senelik Finlandiyalılar tasıvamadıkları ma''eme lunu zapt ve Viborg'un 9 kilometre şarnoktamız bu olduğuna göre de, muhte çip dedi ki: istinad eden raporunda bildirdiği şekilde neşriyat hayatımn en büvük mükâfatını, kmda Ayrapaa, Heinjoki ve Pero istas renı Müddeiumuminin Piyer Luiz hak« Yalnız raporlar üzerinde durma eserin müstehcen olduğu hakkındaki ka şimdi, «Afrodit» hakkında verilen bu be yi kullanılmaz bir hale petirmislerdir. Fin sazeteleri Finlandivayı ma?lub et yonlarmı ve muhtelif mevkileri işgal etkında söylediği baştan aşağı yanlış olan dan evvel hemen söyliyeyim ki, biz il naatinin kabulüne kanunen imkân görü raet kararile aldığını sövleyip. tekrar satıtetVıkatına teker teker cevab vermeği, zam edebilecek sadece iki rapor tanıyo ememesine ve sonradan, tarihî tetkikler sa cıkarılacak bu eserden eline gececek mek için Ruslar tarafından sarfedilen gay mişlerdir. 28 ve 29 şubatta Sovyet kıt'aları 270 hem lüzumsuz, hem de salâhiyetim hari ruz. Birisi Universite profesörlerinin ra mahsulü olduğu beyanile, «Afrodit» ter bütün maddî kazancı, Erzincan zelzelesi retlerin memleketin mukavemetini hic bir : porudur ki esastır; diğeri de ihtısası haiz cümesile alâkası olmıyan hayalî resimler felâketzedelerine yardım etmrk üzere ter veçhile kıramıyacağını bildirmektedirler. müstahkem nokta işgal etmişlerdir. Bun» çi» '» cröri vor"^n' resmî bir daire olan Talim ve Terbiyenin oyarak «Afrodit» adile başka bir kitab ketmeği taahhüd edince, mahkeme salo Finlandiva müdafaa harbine sarsılmaz bir lardan 70 tanesi betonlu topçu yuvalanFransız edebiyatından tutulan dır. 28 şubat tarihli tebliğde zikredilen azi™i'e devam edecektir. reylerini muhtevi olan rapordur ki bu da neşri suretile de hakikî «Afrodit» eseri r " " ^ a ikinci defa P'VIS sesleri duvuldu. şahidler! müstahkem noktalar bu hesaba dahil detamamlayıcıdır. Kitabımızın toplanması nin isminden istifadeye kalkışmış olması, Ladogada Sovyet mukavemeti ğildir. Müddeiumumî kararı temyiz etti Avukat; salâhiyeti bütün dünyaca tas na esas olan ilk rapor ise, indimizde hu ehlivukufun haiz olması lâzım şartlardan kırıldı Cephenin diğer bölgelerinde mühim dik edilen edebiyat müverrihi Güstav kukan, mantıkan ve kanunen mevcud de biri olan bitaraflığından şüpheye düşür Diğer taraftan, öğrendiğimize göre, IsHelsinki 1 (a.a.) Ladoga göli ; " hiç bir değişiklik yoktur. Lanson'un Piyer Luiz'i Fransanm iftihar ğildir; onun hükmü, kitablarımızın top müş bulunmasına temas olunduktan son tanbul Cumhuriyet Müddeiumumiliği, veSovyet tayyareleri düşman kıtaatını v» edeceği en kıymetli ediblerden birisi ola Ianma3i ve sayın hâkimin yeni bir ehli a, Universite profesörlerinden mütesek rilen bu beraet kararını celse kapanır ka doğu şimalinde Finler Sovyetlerin mu rek gösterdiğini anlattı, Fransova Kope hibre tayinine karar vermesile bitmiştir. kil salâhivetli ehlihibrenin ve Maarif Ve panmaz, temyiz etmiştir. Dava dosyası, kavemet ocağını tahrib etmişlerdir. Sov askerî hedefleri bombardıman etmiştir. yetler buraya 40 gündenberi 2500 asker Tayyare meydanlarında ve hava muhan ; n, Danyel Morne'nin, Alber Tibo'nun Bu başka türlü olamaz.» kâleti Millî Talim ve Terbiye heyetinin muayyen müddet içerisinde temyize yol tahşid etmişlerdi. Bunların her tarafla rebelerinde 36 düşman tayyaresi tahrib lehteki mülâhazalarını ortaya koyarken , Müdafaasının bu safhasındaki bazı söz. lanacaktır. > münakalesi kesilmistir. edilmiştir. Londra, 1 (a.a.) 7418 tonluk Pyrhus vapuru Ingilterenin garb sahilleri açıklarında düşmanın hareketile batmışbr. Sekiz Çinli şoför ölmüştür. 70 kişilik mürettebat kurtarılarak garb sahiline çıkarılıc m tır. Bir otel hırsızı yakaland Vipuri önlerinde boğaz boğaza harb oluyor