12 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

12 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Şubat 1940 CUMHURÎYET FAVPAÜ BTLGÎLER | merakh şeyler] Maskeli köpekler Sade Avrupa daki harbe karışmış devletlerde değil, bü tün bitaraf memleketlerde de askerî bazı tertibat almdığı gibi sivil halkm müdafaası için de bazı esaslar vazediliyor. Tayyarelerin atacağı yangın çıkaran, zehirli gaz saçan bombalardan korunmak için bizde de bir takım tecrübeler yapıldığıru biliyorsunuz. Herkesin zehirli gazlerden muhafazası için gaz maskeleri tedarik etmeleri tavsiye olunuyor.. Avrupanın bir çok memleketlerinde halkm ekserisi sade kendileri için değil sevdikleri hayvanlar için bile gaz maskeleri satın almışlar. Pariste, Berlınde, Londrada boyunlarında gaz maskeleri takılı insanlar kadar değilse de onlarm onda biri, on beşte biri kadar köpeklere de tesadüf olunduğunu oralardan gelenler söyleyorlar. Ne garib dünya.. Sade beşeriyet birbirini boğazlamakla kalmıyor, kabahatsiz hayvanlar da eziyet ve ıstırab çekiyorlar. Kırmızı derilinin kızı 1 Kurban taşları TtZ , V Dünyanın en eski gemisi Şu anda yer>uzünde mevcud dünyanm en eski harb gemisi 1813 senesinde Hindistanda Kalküta şehrinde yapılmıştır. O zamanlar en kuvvetli harb gemilerinden sayılan 1175 ton hacminde ve otuz topu bulunan bir sefine idi. Java ismini taşıyan bu gemi inşasından 43 sene sonra kullanılmıyacak bir hale geldiği vakit Cebelüttarıka getirilmiş ve orada kendisine depo vazıfesi ıfa ettirilmeğe başlanmıştır. Tam seksen senedir yorulmadan, dinlenmeden bu işi gören Java'nın efsanevî ha On yedinci asrın başlangıcında idi. Amerikayı istilâ etmek isteyen Ingilız kıt'aları Chesapeake sahıllerinde çok tehlikeli bır vaziyette kalmışlar, bir türlü içerilere doğru ilerleyemiyorlardı. Çünkü Amerikanın yerli ahalisi olan «kırmızı derılıler» le uyuşup sulh yapamamışlardı. Onlarla harb halinde idıler. Virginia havalisindeki yerlilerin reisi «.Pavvhatan» isminde çok cesur ve taş yürekli bir adamdı. Butun kırmızı derililer kendısmden çok çekınıyorlar ve onun Fosforlu ayakkabılar emrınden dışan çıFransa, Almanya ve Ingilteredeki bükamıjorlardı. yük şehirlerde son harb dolayısile geceleO gun reis, ihtiri sokakların ışıkları yakılmıyor. Eskiden mamla yakılmış bubizde olduğu gıbi halk fenerlerle gezmej'uk bır ateşin kenaÇıgekler arasvnâa çirro bir Japon kvn rına mehabetle kurulmuştu. Etrafında basları uzun tüyler, yuzleri garib resimlerle süslıi, omuzlarına hayvan derilerınden buyuk mantolar atılı yerlı muhanbler hıirmet ve muhabTam o sırada Pawhatan bir hareket bet hislerile dolu olarak toplanmışlardı. yaptı. Onu goren etrafındaki muharibler Bunlarm arkasında her birinin viicudü aralarında alelâcele sözler teati etliler ve ğe çıkıyor. Vakıâ fenerler şimdi mumlu ayrı bir renge boyanmış kadınlar dizil kollarını garib şekilde havaya kaldırdılar. değilse de, bir çok pratik elektrikli ceb mıslerdı. Onlann da ellerinde ok, yay Bu, esir hakkında verilecek karara da fenerleri mevcudsa da geen ahaliye güçve kıhc gibi silâhlar vardı. ir aralannda müzakere cereyan etmekte lük oluyor. Bu ihtiyac karşısında bir Alman kimyallk sırada reis Pavvhatan'm yanında olduğuna bir delildi. Pawhatan'ın yeni bu> uk ve sevimli gözleri, tatlı bakışları, bir işareti üzerine kalabalık arasmdan bir geri karanlıkta parlayan ve etrafını aydınmuntazam yuzile genc bir kız nazarı dik kadın ilerledi, ellerini yıkaması için esire latan bir cins fosforlu ayakkabılar icad etkatı celbedıyor, çok metin konuşuyor ve su getirdi. Diğer bir kadın da tüyden do miştir. Fosforlu ayakkabılarm malzemesi c:\nli hareketlerıle bütün orada toplanmış kunmuş bir havlu verdi. Sonra gürültü ve de dığeı alelâde ayakkabılar gibi deriden feryadlar ortasında iki büyük taş getirile ve köseleden midir? Henüz bu hususa olanları kendıne baktırıyordu. Bu eenc kızın adı Pokahontas'tı. Reis rek Pawhatan'ın bulunduğu yerin yakını dair birşey bilinmiyor. Eğer fiatları diğer 1 Pawhatan'ın bir tanecik evlâdı, ihtıyar na kondu. Bu taşları adı «kurban taşları» ayakkabılar derecesinde ise bir çok insanl bğının yegâne tesellısiydi. En istırabh za idi. Yüzbaşı John Smith için çok feci bir ların tedarike çalışacaklan muhakkaktır. manlarında onu birkaç kelıme ile giıl akıbet hazırlanmakta olduğuna şüphe Yok, şayed pahalı iseler herkes gene feduıur, tek hareketıle babasının hiddetini yoktu. Fakat, adam zerre kadar yeis ve nerîe gezmekte devam edecektir, bunneş'eye ddndürebilirdi. Genc kız, Ameendişeye düşmeden başı dimdık ve na dan hiç şüpheye düşülmesin! rika yerli kadınlarmın güzellik ve mü zarları korkusuz etrafı gözden geçirmeğe kemmellik nümunesiydi. Bilhassa, şu harb devam ediyordu. Kumbara zamamnda asık yüzlii yerli nıuhariblerin Bütün bu hazırlıkları heyecan ve hale Oğlum, al şu yirmi beşliği de, kumve gurultucü yerlı kadınıarın ortasında can içinde seyretmekte olan güzel Pokasanki bır başka ırktanmış gıbi medenî, hontas, birdenbire reisin ayaklarına ka barana at!.. nazık ve tatlı görünüyordu. 1 lstanbul sekizinci okul 3 üncü sı rahman Şeref elile Murad Genel. Teşekkür ederim babacığım. pandı: O sırada, kadınlar safının arkasında 1 1 Inegöl meclisi umumî azası kızı Ama, gene çakının ucile tekrar çı nıf talebesinden 526 llhan Çoker. Babacığım, dedi, gel şu esîre kıybirc'enbıre bır gürültıi işitildi ve onu bir ma, onun hayatını bana bağışla! 2 Amasyanm Gümüşlü mahallesin Sabahat Demircioğlu. karıp harcamıyacağına söz ver! kıt'anın muntazam yürüyuşumin sesi taden Süheylâ Yumuk. 12 Ankara Yenişehir Karanfil soBu teklif, muharibler ve kadınlar ara Söz veriyorum babacığım I kib etti. Sonra ortalık birdenbire karıştı. sında müthiş bir memnuniyetsizlik uyan3 Uşak ilk okulu talebesinden 249 kağı No. 55 Karamancı ap. Demir Kara Artık paranın kıymetini anladın deTurkân Çetin. Yapawzaw isminde ihtiyar bir yerli re dırdı. Hepsi mırıldanmaya ve homurdanmancı. mek ki böyle bir söz verebiliyorsun. 4 Adapazar Kara Osman ilk oku 13 Polatlı ilk okulu ikincî sınıfta ise doğru ilerledi: maya başladılar. Reis metin ve korkunc Paranın kıymetini anladığımdan lunda No. 267 No. 810 Müzeyyen. Bir esir yakaladım efendim! dedi. bir sesle: değil, geçen gün gene karıştınrken çakı5 latanbul Topkapı 34 üncü ilk oPavvhatan merak ve heyecanla sordu: 14 lstanbul Taksim Cumhuriyet Hayır kızım, dedi, imkânı yok... nın ucu kırılıp kumbaranın içine düştü kul 5B No. 261 Sabahaddin Kerse. Bir duşman askeri mi? caddesi Inkılâb ap. No. 22/2 Fatma. Çünkü hüküm verilmiştir, mutlaka yerine de ondan! 6 Usküdar ikinci orta okul S. IIC Hayır efendim, beyaz derililerden getirilmesi lâzımdır. 15 Aksaray Muradpaşa mahallesi No. 2 1 6 Nezahet Us. biü... JamesTown kalelerinden birinin No. 25 Ruhi Bengi. Pokahontas diz çöküp ellerini kavuş7 lstanbul 45 inci okul talebesinden k e n r ı n d a dolaşırken ele geçirilmiş... memnundu. Diğer taraftan yerli Iisanını turarak yalvarmakta devam etti: 16 Adana Istiklâl okulunda 332 Pavvhatan kürklerle süslü büyük manadamakıllı bildiği cihetle muhafızları ve No. 580 Haydi Bengi. Fakat siz reissiniz, her hangi hüküm 8 Inegöl Cuma mahallesinde Bak 4C de Şevket Kayan. tosuna sarmarak: giymiş birisini affetmek salâhiyetine sa hususile Pawhatan'ın kabile işlerinde sağ ; 1 7 Erenköy Fınn sokağı No. 13 Getirin buraya sunu! emrini verdi. hibsiniz. eli vazifesini gören ihtiyar Yapawzaw'la kal Osman Nuri oğlu Mehmed Telc . 9 Akçaâbad Dumlupınar mahalle Sadeddin Tezcan. Esir, reisin bulunduğu noktaya doğru Etrafta homurtular ve mırıltılar gittik tatlı tatlı konuşuyorlardı. Yapawzaw çok 1 8 Ankara Yenişehir Yüksel caddeyaklasırken bütün ağızlardan tehdid ve çe artıyordu. Pavvhatan o metin ve kor boşboğaz ve ayni zamanda meraklı, mü sinde No. 243 Ertuğrul Kaptan. 10 Afyon gazeteler bayii Abdur si No. 14 Mübeccel Gözen. kin sesleri yükseliyordu. Pawhatan'ın et kunc sesile deminki sözünü tekrar etti: tecessis bir adamdı. rafında duran muharibler hemen silâhYüzbaşı John Smith'in hayatına mal Hüküm verilmiştir, çare yok, yerilarına davranmışlar, ilk fırsatta getirilen ne getirilecektir. olmasına ramak kalmış bulunan feci hâadamın üzerine atılmak fırsatını kaçırBunun arkasından reisin diğer bir işa disenin cereyanmdan birkaç gün sonra mıyacaklarını gösteren bir vaziyet almışreti üzerine esiri muhafazaya memur olan Yapawzaw muhariblerin kumandanlarınlardı. Belki bir başka esir olsaydı, bu muharibler onu evvelce getirilmiş olan dan birkaç kişi ile konuşmakta olan reisin tarzda kabul resmine mazhar olduğu için taşlann üstüne ittiler, diğer muharibler de çadırına müteessir bir çehre ile girdi. o anda ödü patlar ölürdü. Fakat gelen kargılarile Smith'in üzerine yürüdüler. Pokahontes de orada idi, eline geçirdijüzbası John Smith'ti. Şimdiye kadar bu Genc kız anide karar verdi ve yerinde ği böcek kabuklarını sıra sıra dizerek kentürlü birçok tehlikelere maruz kalmıştı. doğrularak ileriye atıldı. Muharibler sa disine bir gerdanlık hazırlayordu. Yaralı ve yorgun olmasına rağmen kenPawhatan, Yapawzaw'ı görünce mefını yararak koştu, başını esirin başının disine sovüp sayanlara karşı çok sakin rakla: yanına koyarak gerek onunkine, gerekse ve lâkayd nazarlarla bakmaktan başka bir Ne var? diye sordu, her zamanki kendisininkine vurulmasını bu suretle meşey yapmıyordu. gibi sakin ve soğukkanlı değilsin. Seni netmiş oldu. IIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIIIIIIIIIIirilllMlllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIITIIII Kalabalık arasında yeniden sesler ve asabileştiren bir şey mi oldu? Yapawzaw telâşla cevab verdi: homurtular yükseldi ve bir takım muharibler Pokahontas'ı kurban taşının üstün Esir olarak hapsedilmesini emre.ttiden kaldırmaya teşebbus ettiler. Fakat ğiniz adam dünyanm en cesur askerleo, esirden ayrılmamakta o derece ısrar rinden biri... Dünyanm dört köşesinde götterdi ki nihayet babası insafa geldi ve akla gelmiyecek kahramanlıklar göstertitrek bir sesle emretti: miş... Esiri serbest bırakın! Bu maceralarını hiç şüphesiz sana Muhariblerin tereddüd etmekte oldu bizzat kendisi anlattı, değil mi? ğunu görünce reis yeniden emrini tekrar Evet, kendisi anlattı ama, hakikat etmek mecburiyetinde kaldı. O zaman olduğu muhakkak... Çünkü ölüm tehlikırmızı derililer hürmetle iğilerek geri çekesi karşısında baş iğmiyen, göz kırpmıkilmek mecburiyetinde kaldılar. yan adamın yalan söylemesine imkân Oynadığı tehlikeli rolün ruhuna veryoktur. diği halecanla tiril tiril titremekte olan Canım, sen de mubalâğa ediyorsun, Pokahontas babasının boynuna atıldı. Onu kucaklayıp şapır şapır öptü. Reisin Yapawzaw, bu genc beyaz yüzlü adam deminki sert ve hiddetli yüzü gülmeğe da nihayet ne harikalar yapabilir? Avrupada üç meşhur şövalyeyi ölbaşlamıştı. dürmüş... Eğer merak ediyorsanız anlaVirginia yerlilerinin reisi beyaz yüzlüyü idamdan kurtarmış olmakla beraber tayım!.. Yerli muharibler, hemen oldukları yeronun hakkında hiç bir ceza tatbik edilmiyeceğine karar vermiş değildi. Smith'i de doğrularak baştan aşağı kulak kesilçalıştırmak mı lâzımdı, yoksa başka bir diler. Bu meraklı mücadele sahnelerinin eziyetli vazifeye mi koymak icab ediyor kendilerini alâkadar edeceğine şüphe du, böyle bir hükmü giymesine intizaren yoktu. Hatta Pokahontas dahi böcek kahapsedilmesini muvafık gördü. Yüzbaşı buklarını ipe dizmeğe devam etmesine John Smith hürriyetinden mahrum kal rağmen ihtiyar kırmızı derilinin hikâyemasmı büyük bir sükun ve sabırla karşı sini dikkatle dinlemeğe hazırlandı. Kuklarehnde kuçuk Meral ladı. Fena muamele görmediği için pek Yazısız hıkâye Arkası gelecek defa yatı orada bulunanlarla birlikte Cebelüttarıktan bütün geçenlerin dilinde destan olmuştur. Fakat geçen yıl Java artık depo olarak da kullanılmıyacak tarzda harab bir vaziyete girdiği için bir hurdacıya satılmış, ihtiyar gemi bozulup parçalanmak üzere kendisini amelelerin beklediği bir ıspanyol limanına kadar sonuncu bir deniz seyahati daha yapmıştır. Haritalı mendiller Büyiik bir şehre yabancı bir seyyah geldi mi, ilk işi hiç şüphesiz o şehrin bir plânını tedarik etmek oluyor, ta ki o şehirde gitmek istediği yeri kendi kendine kolayca bulsun ve kaybolmak tehlikesinden masun kalsın.. Londrada akıllı mendil fabrikatorlanndan biri ecnebilerin işine yarayacağı derecede kendisine de mühim bir servet temin edeceği muhakkak olan bir icad meydana koymuş.. Bizim paramızla yirmi beş kuruşa satılan ve üzerlerinde Londra şehrinin plâni ve haritası bulunan mendilleri piyasaya çıkarmış.. Alelâde beyaz mermerşahiden yapılmış bu haritalı mendillerin üstünde bu büyuk şehrin büyük caddelerinin ve mühim abidelerinin, binalarının, müesseselerinin yerleri belli ve isimleri yazıh.. Ecnebilerin pek çabuk üzülüp eskiyecek kâğıd haritalar yerine bu haritalı ve plânlı mendilleri tercih edecekleri muhakkaktır. . , Bilmeceyi çözenler fJlOYUNLAR Hendesî şekiller oyunu Hendesî şekiller oyununu oynamak için evvelâ mecmualardan veya kıtaolardan oyunculara nümune olacak güze' şekiller bulmak lâzımdır. Bunlar bulunduktan sonra içlerinden en muvafıkı seçilerek duvara takılır. Oyuna iştirak edecekler üç metre uzakta sıra ile iskemlelere otururlar. Her oyuncunun elinde büyükçe bir kâğıd, bir de makas vardır. Gaye şudur: Kim o şekli kâğıdı makasla keserek en az zaman zarfında aynen vücude getirebilecektir. Üç, dört, altı köşeli şekiller için belki bu oyun basit gibi görünürse de yuvarlak şekiller yahud prizma tarzında şekiller için hiç şüphesiz güçtür. Her oyuncu ancak elindeki kâğıdı kullanarak bu şekli makasla vücude getirmek mecburiyetindedir. İkinci bir kâğıd isteyemez. Fakat elindeki kâğıdın bir parçasile önce küçük bir tecrübe nümu nesi vücude getirdikten sonra asıl şekli kesmeğe teşebbus edebilir. Ona kimse karışmaz. I Şnbat bulmacası ÇOCÜK PORTRELERİ Yukarıda gördüğünüz şekilde ortada bir çiçek var. O çiçeği elde etmek için hangi yoldan gitmelidir ki önümüze hiç bir mania çıkmasın? O yolu bulup renkli kalemle üzerini çiziniz! Bu bilmeceyi doğru çözenlerden birinciye 5, ikinciye 2 lira hediye takdim olunacak ve üçüncüye münasib bir hedıye verılecektir. Diğer yüz kişiye de diğer mükâfatlar dağıtılacaktır. Cevablann şubat ayı sonuna kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi» adresine gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: