CUMHURft 8 Subat 1940 Şehrin içinden { Şehir ve Memleket Haberleri ) Ekmeğimizle gene oynuyorlar! İmar plânları tasdik edildi Hükumetin buğdayı ucuz Ayaz Paşa tarafının verdirmesine rağmen tanzimine başlanıyor Bekâr esnaf için de bir fiatlar pahalı... Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarla yurd açılacak biılikte Ankaraya gitmiş olan Belediye İmar müdürü Hüsnü Ankaradan şehrimize dönmüş ve Belediye İmar müdürlüğüne aid plânlar Nafıa Vekâletince lasdik edilmiş olduğundan bunları getirmiştir. Bunlardan birisi Eminönü Unkapanı imar sahasının teferruat plânıdır. Buna nazaran Eminönünden Unkapanına doğru gidecek olan iki yoldan biri sahüden, diğeri şimdiki Balıkpazarı yolu istikame tinden gidecek, bu yollar halin arkasında birleştikten sonra tekrar ikiye aynlarak Unkapanına kadar gidecektir. Eminönünden Mısırparşısı istikametini takiben Süleymaniyeye gidecek olan yolun da etrafı yeşillik olacaktır. ikinci plân da Taksimde açılmakta olan meydandan ve kışla arsasından açılacak yollan, Taksim bahçesini, Surpagob mezarlığını, Sıpahi ocağını, arkasındaki sahayı da ihtiva etmek üzere Vali konağı karşısındaki yeşil sahanın da dahil bulunduğu geniş araziye aiddir. Taksim Ayaspaşa yolu üzerinde 85 metroluk geniş bir cadde açılmaktadır. Kışla binası da ortadan kalktıktan sonra bu bina arsasına muhtelif ve umumî binalar inşa edilecek, İstanbul Kulübünden başlayarak Taksim kışlası arsasım ikiye bölecek bahçeli bir yol yapılacak ve bu yol Taksim bahçesine vâsıl olduktan sonra oradan bir köprü ile Taşkışlanın yanındaki sahaya raptedile cek ve kışla ile hastane müştemilâtının arasından geçerek Surpagob mezarlığı, Sipahi ocağı yolile Vali konağı karşısındaki yeşil sahaya bağlanacaktır. Şimdi bu mıntakada tatbikata geç mek üzere, teşebbüs edilen istimlâk işlerinin sür'atle ikmali için alâkadarlara emir verilmiştir. Eminönü Unkapanı arasındaki inşaat ve istimlâk için lâzım gelen para Belediyenin Belediyeler Bankasın dan akdettiği istikrazla tediye edilecektir. Taksimde jandarma binası önünden Taksim bahçesinin Gazhane istikameti cephesini takiben giden ve Mete caddesi denilen cadde de buradan Dol mabahçeye inecektir. „ Esnaf Cemiyetleri müşterek yardım teşkilâtı senelik toplantısı dün Türbedeki cemiyetler merkezinde yapılmıştır. Çok kalabalık olan bu toplantıda İstanbul Parti müfettişi Fikret Sılayla Mıntaka Ticaret müdürü Avni Sakman, Belediye İktısad müdürü Saffet ve Ticaret Odası Esnaf şubesi müdürü Kâzım Yorulmaz ve 34 cemiyetin reisleri, umumî kâtiblerile idare heyeti azalarından ekserisi hazır bulunuyordu. Saat 14 te heyeti umumiyeyi Ticaret Odası Esnaf şubesi müdürü Kâzım Yo rulmaz açmış ve riyasete Salim seç:lmiş tir. Okunan yardım heyeti raporunda hastane ve danışma bürosu faaliyetinden bahsedildikten sonra hastane için esaslı bir bina temini lüzumundan bahsediiiyordu. Umumî tasvible karşılanan bu rapordan sonra komite azasından ve mubayaatı idare eden Osman Günsay etraflı izahat vermiştir. Bunu müteakıb 1939 senesi hesab raporu okundu. Rapora göre, geçen sene müşterek yardım için 28,91 3 lira tahakkuk etmiş ve 27,714 lira sarfolunmuştuT. Geçen sene yalnız Musiki san'atkârlarile Oduncu ve kömürcüler ve Yapı yapıcılar cemiyetleri yardım teşkilâtına hisselerini vermemişlerdir. Müteakıben danışma bürosu şefi avukat Izzet Sencer bir sene zarfında yapılan işler ve Esnaf hastanesi baş hekimi doktor Hikmet Aladağ hastanenin bir senelik faaliyeti hakkmda izahat vermişler dir. Baş hekimin izahatına göre geçen sene Esnaf hastanesinde dahiliye, h&riciye, cild, kulak, nisaiye, çocuk ve göz kısımlannda 14,566 esnaf ve ailesi poliklinik muayenesi görmüş, 717 kişi hastanede yatmlarak tedavi olunmuştur. Bu rakamlarda geçen seneye nispetle bir misli tezayüd vardır. Rapora nazaran Esnaf hastanesine yatan hastaların gösterdikleri ev adresi şunlardır: 35 hasta fınnda, 94 hasta esnaf kahvelerinde, 12 si hamamlarda, 46 sı dükkânlarda, 37 si kayıkhane ve balıkhanelerde, 54 ü han odalannda, dördü imalâthanelerde, 1 0 u otel ve pansiyonlarda, 4 ü motör ve kayıkta yatmaktadır. Bu suretle evsiz hastaların mevcudu yüzde 45 i bulrrraktadır. Kaporlarm okunmasından sonra bazı Uıkru v»,texuenniler okunmuş. bu arada hastane talimatnamesindeki tadilât da kabul olunmuştur. Fakat cemiyetlere yeni giren esnaf ve ailelerinin tedavi oluıımaması teklifi şiddetle reddoiunmuştur. Bu sırada lstanbuldakı bekâr esnafın sefaleti üzerinde müzakereler cereyan etmiş ve ilk tecrübe olarak 25 yataklı bir esnaf yurdu tesisine, cemiyetlerın 3000 lira ihtiyat akçesinin bu yurdun teessüsü için sarfına karar verilmiştir. Siyasî icmal Orta şark ve harb inlandiya harbinin biran evveı neticeye bağlanmasında Almanyanın alâkadar olduğu Moskova ve Helsinkideki Alman sefirlerinio Alman ya Hariciye Nazırı tarafından Berline davet edilmiş olmasile de teeyyüd etmektedir. Filvaki Moskova sefiri Kont Schu lenberg'in aradaki iktısadî müzakerelere dair izahat vermek üzere geleceği ve Finlandiyadaki Alman sefiri von Blücher'in de ayni zamanda Berîinde buîunuşu bir tesadüf eseri olduğu ileri sürülmekte ve Almanyanın Finlandiya ile Rusya arasındaki ihtilâfa müdahaleye taraftar bulunmadığı iddia edilmekte ise de haricde Almanyanın araya gireceği muhakkak addedilmektedir. Hatta böyle bir tavassutun neticelenmesinden ve Rusyanın Finlandiya gailesinden kurtulmasından evvel İngiltere ile Fransanın ortada Milletler Cemiyeti tarafından da tespit edilen bir tecavüz bulunduğunu sebeb göstererek Rusyaya da harb ilân etmeleri bunların matbuatı tarafındaı^ taleb edilmektedir. İhtiınal İngiliz ve Fransız devlet adamları ve kumandanları arasmda akdolunan harb meclisinde ve bunu takib eden erkâmharbiye fgörüşmelerinde Finlandiya dola>ısile Rusyaya karşı haıb açılması meseiesinin ciddî olarak mevzuu bahsedilerek bir karara gelinmiş oİması da kaviyyen muhtemeldir. Son harb meclisi toplantısına fevkalâde ehemmiyet verilmiş olmasının da sebebi bu olmahdır. Lâleîi imaretinde rızklar dağıtılırken... Acıklı bir roman Bir tahta çocuk arabası içinde iki yavru ... Annelerinin elindeki kâğıdda şöyle diyor " .. Babaları bir semeti meçhule gittiği.. ve ... „ Esnaf cemiyetleri yardım teşkilâtı senelik kongresi lstanbulun ekmeğini ucuz olarak temin için devletin büyük fedakârlıklarla ka rarlaştırdığı ucuz buğday meselesi gittıkçe ehemmiyet kesbetmektedir. Yapılan fedakârhklara rağmen Istanbulda ekmeğin on kuruştan yukan çıkmış olması ve daha da çıkmak istidadmı göstermesi | Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR üzerinde Belediye ve Ticaret Vekâleti ehemmiyetle durmaktadırlar. Bilhassa tstanbul halkına ekmek veren bakkal ve tablakârlardan mühim bir kısmının yüksek fiatla satış yapmakta oluşları da ayrıca göz önünde tutulacak bir mesele telâkki edilmektedir. Toprak Mahsulleri Ofisi ve Belediye ekmek fiatının daha fazla yükselmesini önleyecek yeni bir tedbire baş vurmuj lardır. Istanbul halkının ekmeği ucuz yemesi için Vekiller Heyeti kararile Toprak Mahsulleri Ofisi buğdayı piyasadan daha ucuz fiatla değirmenlere vermektedır. Fakat bu fiat sabit kaldığı halde un fıatı mütemadiyen yükselmektedir. Değirmenciler ve kırmacılar nihayet ekmeklik unun r çuvalını 650 kuruştan 700 kuruşa k a d a ' çıkartmışlardır. Bu suretle fırıncılar da hemen narka zam istemekte kendilerir.de hak bulmuşlardır. Değirmencilerle fırıncıların aralarında yürüyüp giden bu hali kat'î şekilde önlemek elzem görüldü Lâleli tnıaretinde yernekler dağıtüırken (itcind plânda minimini Çetin ile Metin görünüyor) ğünden Belediye değirmenci ve kırma lelikle, bazı açıkgözlerin, hakikî muhtac cılara ekmeklik unun çuvalını 685 ka Şair sorar: ruştan yukarı satmamalarmı, aksi halde £ lokması lâzım mx, yetişmez mi sana lar arasına karışmasına bir dereceye kaböyle satış yapanlara Ofisin ucuz devlet dar mâni oluyoruz. nân?» Vakıflar Levazım mümeyyizile konu buğdayı vermiyeceğini bildirmiştir. Işte besbelli ki yetişmiyor. Eğer, yetişşurken, genc bir kadın, tahta tekerlekli Ekmeği daha pahalt yiyoruz ıniş olsaydı, ellerinde güğümler, koğalar, bir çocuk arabasını, takatsiz kollarile süResmî narkı on kuruş on para oimakla taslar ve tencerelerle bu karmakarışık inriikleyerek yanımıza yaklaştı. Arabanm beraber hakikatte bu nark bir müddettensan kalabalığının, Lâleli imareti kapısıniçinde, iki minimini yavru, kucak kucağa beri yalnız fırınlar için caridir. Bakkallar da ne işleri vardı?.. oturuyorlardı. ve tablakârlar ise ekmeği 10,5 10,75 Kuru ekmeklerini bir kâse sıcak çorba Kim bunlar, diye sordum, senin ço kuruşa satmaktadırlar. içinde ıslatabilmek için bu zavallılar, kinıcukların mı?.. Otedenberi Belediye narkı her ekmet bilir rıerelerden koşa koşa gelmişlerdi! Evet... diye içini çekti, çocuklarım: satan için kat'î idi. Fakat bundan bir Imaretin kapısı üstündeki levha, KurMetinle Çetin!.. Ayni giinde doğdular. müddet evvel Belediye Iktısad müdür anın dilile şöyle söyliiyordu: Babaları.... lüğündeki tebeddül esnasında fırıncılar *Siz, miskinlere, yetimlere ve hürriystinAcı bir hıçkırıkla yarıda kesilen bu ce sabık Belediye Iktısad müdürü Asım Sd den mahrum olanlara, onların hoştına givab, beni tatmin etmedi. Imaret memu reyyanm narka bakkallar ve tablakârlar decek yemeklerden yediriniz!» runa: için bir pay koymağı unuttuğunu idd>a Taş avluda, Vakıflar idaresinin koca Peki, babaları... diye sordum, ne ederek meseleyi gürültüye getirmişler ve man beylik kazam, buram buram tut olmuş babalarına?.. bakkallarla tablakâıların ekmekten narkmekte! Elime bir kâğıd tutuşturdu: tan fazla bir kâr temin etmeleri esasmı teBeyaz takkeli bir aşçı, elinde kepçesile Şunu okursanız anlarsınız... mine muvaffak olmuşlardır. Belediye Lukazanın başına geçti: Okudum: nu re8men kabul etmemekle beraber o Dışarıdakileri çağınn.. Birer birer «Şehremininde, «Melek Hatun» ma zamandanberi vaziyet böyle yürümektegelsinler!.. hallesinde, Mimar Cem camii sokağında dir. Ilkönce sarsak yürüyüşile gözler öniin 36 numarada Vehab oğlu Metinle Çetin Bundan fırıncılar için hssjl.ojkn istifa de canlı bir sefalet levhası çizen ihtiyar nam ı ikiz çoçukları. babaları teıkje bir de sudur: Tablakâr denilpjı 71'ımre pksesemtı meçnule gıffıgı ve annelerı Inayet rıyetle gece fırınlarda çalışan çıras ve Emektar kepçe, artık hiç durmadan bir işle meşgul bulunmadığı cihetle s > yamaklardan ibarettirr.'BTmlaT 'ayriCa "bir kazana girip çıkıyordu. lşte size, dört beş satır içinde acıklı bir para vermeden gündüz mahalleJere çiıtaYanımda duran Evkaf Levazım mü roman!. Romanın kahramanını mı ara rılmaktadır. Bu suretle fırınlar bunlar vameyyizi Talât, bu günkü yemeğin cinsini yorsunuz? Bir değil iki tane... Biri Me sıtasile ekmeği narktan yukan satabil haber verdi: tin, öteki Çetin!.. Bu insan minyatürleri mektedirler. Kezalik bfr çok. bakkallaı da Fasulye pilâkisi... Ve sonra, on beş nin ayni san'atkârın marifeti (!) olduğu fınnlann şubesi mesabesindedir. günliik istıhkak listesini elime tutuştura nekadar da belli... İki damla su gibi biri" Fırıncılar cemiyeti teşekkül edince birlerine benziyorlar. rak izahatına devam etti: müşterisizlik bahanesile lstanbuldakı fı Ayda sekiz gün etli yemek.. Diğer Onlara bakarken, bektaşinin meşhur rınlar birer ikişer kapatılmış ve bu fırıngünler de nohud, fasulye ve muhtelif yaş fıkrasını hatırladım: Rızkını vermedikten ların sahiblerine şirket her ay kazaııacaksebzeler... Arada bir, tatlı ihtiyacını te sonra, ne olacak, demiş, yap yap, 3ah lan parayı doğrudan doğruya tediyeye min etmek üzere hoşaf veriyoruz. Mese verl.. başlamıştır. Bu suretle lstanbuldakı 196 lâ yarın, etli patates var! Lâleli imaretinde, aransa, böyle daha fırın 150 fırına kadar inmiştir. Sırasım bekleyen kadınlardan biri, bu ne acıklı hayat sahnelerine raslanırdı. Nüfusu bir milyona yaklaşan şehirde son müjdeyi, ta arka saftakilerin kulağı Yemek alanlardan çoğunun kimsesiz dul 150 fınn kalınca, fınn başına 6500 kişi na kadar eriştirdi: kadınlardan ibaret olduğunu gördüm. Ve düştüğünden ve esasen şehir dağınık ol Yarın etli patates varmış... bu manzara, içime biraz ferahhk verdi. duğundan halkın ekserisi ekmeğini tabla Etli patates... Çalışamayacak hale gelmedikçe, demek kârlar ve bakkallardan tedarike mecbur Etli patate3... kimse çanağını, imaret kazanına uzatmak olmaktadır. Bu şekilde halkm büyük kısMümeyyiz Talâta sordum: cesaretini kendinde bulmuyordu. Fakir mı ekmeği pahalıya yemektedir. Bundan başka Vakıflar idaresinin lik, elbette ki ayıb değifdir. Fakat, bu Alâkadarlar bütün bu noktalar göz ö(sıfat), ancak bütün maişet vasıtaların nünde tutularak devletin halk için yapdaha kaç yerde imareti var?.. Hasekide, Eyiibde ve Üsküdarda.. dan mahrum kalanlara verilir. Eli ayağı tığı büyük fedakârlığm mahalline masıuf Şimdilik bu üç imarette, «1315» fakire tutan kimsenin, burada işi olmamalıdır. olabilmesini temine çalışacaklardır. hergün sıcak yemek dağıtıhyor. Lâleli Vakıflar idaresi, ecdadın güzel bir an'aimaretinin defterinde kayıdlı olanlar a nesini ihya etmeğe çalıştığı için takdirleMÜTEFERRİK rasmdan (30) kadarını, fakir talebeier rimize ne derece hak kazanmışsa, kendi ekmeğini kendi kırabılecek kudrette oîşsiiz liman amelesinin teşkil eder. / Her müracaat edene yemek veri lanlar arasmda, bu kazanın artığma ko vaziyeti şanlar da o kadar tayibimize müstahakyor musunuz? Bir müddettenberi şehrimizde bulu Hayır! Fakirler, yardıma muhtac tır. nan Münakale Vekâleti müsteşar muavini Vakıflar idaresinin bu nokta üzerinde Mahmud Nedim tetkiklerini ikmal edeolduklarını ve bakacak kimseleri bulunmadığını, mahallî kaymakamlığından a hassas davrandığım görmek, beni bilhas rek Ankaraya dönmüştür. lacakları birer mazbata ile tevsik ettirme sa sevindirdi. Eski usul imaret istemiyoMüsteşar muavini şehrimizde iken bil ğe mecburdurlar. Bize böyle mazbata ile ruz. Eski imaretler, mideleri tamir ettiği hassa işsiz kalan liman amelesinin vazikabiliyetir.i gelenlere, bir sarı defter veririz. Defter nispette insanların çalışma yetlerile alacakları para meselesini tetkik de, fakirin adı, sanı yazılıdır ve üzerine tahrib ederdi. etmişti. bir de fotoğrafı yapıştırılmıştır. Bıze bu günkü şeklile, kontrollu ve sisKömürcü cemiyeti Hergün yemek almdıkça, bu fotoğrafh temli imaretler lâzım.. karnelere tarafımızdan işaret edilir Böyfeshedilecek Şarkı yakmdan tanıyan âlim Lıouîa Ma.aoigııoıı 1 aclı tfmizde bugün bir" konferans verecek Çünkü Rusyanm ve dolayısile Almanyanın Finlandiya gailesinden kurtulmuş olmalarile orta şarkta ve alelumum merkezî Asyada Ingilterenin can alacak yerlerine taamızda bulunmağı düşüneceklerini İngiliz ve Fransız askerî makamlan pek iyi biliyorlar. Hatta böyle taarruzda ahval ve zamana göre fırsatcu bir siyaset takib eylediğinden şüphe edilen İtalyaya karşı da uyanık durmağı ihtiyata muvafık bulmaktadırlar. Bu gün şarkta bütün müttefikin ordulanna kumanda etmesi muhtemel Fransan.n Suriye Başkumandanı General \X/ey~ gand'ın Mısıra giderek Bingazi hududundaki istihkâmları ve Tunustaki Fransız umumî komiseri de Sfaks (isfaks) a gitmiş ve buradan Trablusgarb hududunu teftiş etmiştir. Italyanın birdenbire bu sene içinde hava kuvvetlerini yüzde yüz artırmağa karar vermiş olması da ingiltere ve Fransa için calibi dikkat olsa gerektir. Iranla Efganistanın telgraflarda bildirilen harb malzemesi tedariki suretindeki geniş mikyastaki hazırhkları da beklenmiyen ahval karşısında gafil avlanmamak istedikleriui gosiermektedir. L>J j , Filvaki gelecek ilkbaharda yahud yazın Finlandiyadaki vaziyet müsaade ettiği tEfkdlfdfc? yapllacak bir hareket harbinin hedefi cenubî Iran, yahud Gergük petrol havzaları olabilir. Fakat Hindistanın da kapısı burada bulunuyor. Bunun için İngiltere Hindistandaki dahilî vaziyeti sağlamlaştırmağa son derecede çalışıyor. Hindistan Umumî Valisi Lord Linlithgrow hem mecusilerin reisi Gandi hem de müslümanların lideri Cinneh ile uzun uzadıya görüşmüştür. Her nekadar bu görüşmeler şimdilik neticesiz kalmışsa da VaGeçen sene rr>jvaffakiyetle iş gören Iii Umumî bir anlaşmaya varmak için meheyetin aynen ipkasına karar veıildikten saisine devam edecektir. sonra Parti müfettişi Fikret Sılay istanbul Muharrem Feyzi TOGAY esnafını böyle mütesanid, hareketli faydaiı yolda yürür görmekten dolayı Parti adına duyduğu iftihar ve leşekkiirleŞEHİR IŞLERİ rini ifade etmiş ve toplantı nihayet bul muştur. hlaruj şarkıyatçı Ankarada konferansı esnasında bir Suriyeden Ankaraya gelmiş olan ma ruf Fransız müsteşrikı Louis Massignon kültür sahibi bütün Türklerin çok iyi ta mdıkları bir simadır. Kendisi uzun za mandanberi bütün islâm âleminde haklı ve parlak bir şöhret kazanmış ve islâın âlemi, onun bellibaşlı eserlerinden biri olan «Elhallacın İhtirası» unvanlı eseıini büyük bir hararetle karşılamıştır. Louis Massignon, üniversite tahsilini bitirdikten sonra mağribde ve şarkta se yahat etmiş ve buralarda yaşamıştır. Seyahat ettiği ve yaşadığı yerler, şunlardır: Cezair, Tunus, Fas, Mısır, İstanbul, Suriye, Filistin, Arabistan, Mezopotam ya ve Iran. Şark Arkeolojisi Fransız Enstitüsü azasından, Kahiredeki Mısır Üniversitesi profesör muavini, İslâm Âlemi mecmuasmın direktörü, islâma Aid Tetkikat mecrr.u asının müessisi ve direktörü olan bu zat, 1924 senesindenberi Kollej dö Frans'ta Müslüman sosyolojisi kürsüsünü işgal etmektedir. Mümtaz âlim, şark lisanlarına ve şark metinierine olan derin vukufuna YaLınşark memleket ve insanlarile olan U2un samimiyet ve yakınhğı zam ve ilâve et mekte ve islâmiyet hakkındaki ince anla yış ve kavrayışı islâm âlemine kaışı beslemekte olduğu kuvvetlı bir sempatiye ıstinad etmektedir. Fransızların nazarında Louis Massignon, çok yüksek ve nadir kalitede ilmî, fikrî ve ahlâkî bir kıymettir. Ecnebi miinekkidlerin en mütehassıs ve salâhiyet suhibi olanları bu hükmü tasdik etmişler dir. Namdar âlimin Türkiyede, Kollej dö Frans'taki ve Ecole des Hantes etudesdeki derslerini talebe olarak devamlı surette takib etmiş olan genc nesiller ara sında birçok dostları vardır. *** Şehrimize gelen Profesör Louis Massignon, bu gün saat 14 te Üniver sitede «Selçukî Türklerinin Bağdada girişleri» mevzulu mühim bir konferans verecektir. Dün İstanbul Halk Sandığında, Halk Bankası Umum Müdürü Ata Evcimir. riyasetinde, Halk Bankası idare meclisı azalarından Fahir ve Sacidle istanbul Halk Sandığı idare meclisi azalarının iştirakiU mühim bir toplantı yapılmıştır. Öğrendiğimize göre, içtimada bilhassa memurlara kredi meselesile, Dokuma cılar kooperatifine ikrazatta bulunulması ve esnafın Halk Sandığından daha geniş mikyasta istifadeleri meselesi tetkik olunmuştur. Mühim kararlar verilmiş ve bu kararların tatbikına geçilmesi takarrür etmiştir. Bükreş Belediyesinin fen işİKTISAD lerine dair bir rapor Bükreş Belediyesinin şehircilik ve fen Halk Sandığı ikrazatı için işlerini tetkik etmek üzere Rumanyaya yeni kararlar gitmiş olan Belediye İmar şubesi mühendislerinden Rukneddin şehrimize avdet etmiştir. Bu tetkikata nazaran İstanbul Belediyesinde tatbik edilmesi lâzım gelen hususlar için Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdara bir rapor verecektir. Yeni tifüs vak'ası yok Bu ay zarfında şehrimizde tifüs vukuatına tesadüf edilmemiştir. Bununla beraber Sıhhat müdürlüğü lâzım gelen tedbirlerin alınmasına ve icab eden temiz'iğin icrasına devam etmektedir. Kömür buhranı kalmadı Yenİ Kıunandanımız SALÂHADDİN GüNGÖR Öğrendiğimize göre odun ve kömürcü esnafı cemiyetlerine karşı alâka göstermediklerinden bu cemiyetin feshi mukarrerdir. KÜLTÜR tSLERİ Son günlerde Zonguldaktan Ö00 tona yakın sömikok geldiğinden kömür buhraDün Fransa ile Filistine ehemmiyedi miktardd ve muhtelif partiler halinde tü nı kalmamıştır. Esasen ilkbahara yaklaş tığımız için halk fazla kömür talebinde tün ihrac olunmuştur. Son günlerde bilhassa italyaya deri bulunmamaktadır. sevkiyatı gittikçe artmaktadır. Süt ve ekmek fabrikalarma Yeni ihracat İlk tedrisat şube müdOü şehrimizde Maarif Vekâleti ilk tedrisat şube müdürü Hıfzırrahman Raşid dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir. Hıfzırrah man Raşid, Istanbulda on gün kadar kalacak, bu müddet zarfmda, ilk tedrisat vaziyeti etrafmda tetkikatta bulunacak tır. Çakı ile arkadaşmı yaralıyan genc Evvelki akşam Sultan AH ned camii avlusunda bir gencin karı noan yaralı bir halde yattığı görülmüş ve derhal hastaneye kaldırılarak tedavi ^kına alınmıştır. Yapılan tahkikatta bu ger ;m İstanbul li^esi crta kısım taletrsind^n İbrahim Naci oğlu Refet olduğu anlaşılni'şi'r Refet verdiği ifadede kazaen yamlandığm: söyIemişse de bu ifade şüpheli gö.ülmüştür. Derinleştirilen tahkikat sonund^ Refetin oyun esnasında aralarında çıkan bir kavga neticesi arkadaşı Akbıyıkta Değirmen sokağında oturan Vâhid oğlu Sıtkı tarafından çakı ile yaralar.dığı tespıt edilmiştir. S'tkı yakalanmıştır. hükumet kredi verecek Haber aldığımıza nazaran Ankarada bulunan Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar avni zamanda İstanbulun süt ve ekmek fabrikaları işini halletmekle meşgu! olmaktadır. Bu iki fabrikaya aid büıinıum hazırlıklar ikmal edilmiştir. Hatta süt fabrikası için kurulacak şirkete aid şartname ve mukaveleler de ikmal edilmiş, bunun devlet ziraat müesseselerinin de iştirakile kurulması kararlaşmıştır. Ankarada yapılan teşebbüslerde, fabrikaların hükumet kredilerile vücude getirilmesi ve bedelinin uzun vadeli taksitlerle ödenmesi mutasavverdir. HAVA RAPORU Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan aldığımız malumata göre, hava, yurdun Ege ve cenub taraflarile Akdeniz sahil lerinde kapalı, diğer yerlerde sisli, Mar mara havzası, Karadeniz kıyıları ve doğu Anadolu bölgelerinde mevziî yağışlı geçmiş, rüzgârlar Akdeniz sahillerile Egede şimalî, diğer yerlerde cenubî istikametten hafif esmiştir. Dün, Istanbulda hava kapalı geçmiş, rüzgâr şimalden saniyede I le 3 metre arasmda hızla esmiştir. Ha . raret derecesi en çok 9,5, en az 5,2 santigrad olarak kaydolunmuştur. CUNHURIYET Nüshası 5 kuruştur. Kömürden zehirlendi Teşvikiye caddesi 29 num.ır;»ı evde oturan Melâhat odada bulunan Mangaldaki yaiımamış kömür vüzünıien zehir lenmiş, baygın bir halde hastdııeye kuldırılmıştıı. Atone seraiti 1 Senelik Altı aylık Üç ayl.k Bir aylık Resmimiz Sirkecide istikbal esnasında Haric ıçm için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 9 400 » 800 » 150 > Yoktur Türkiye