15 tkincJkânun 1940 CUMHURlYET SON HABER Balkanlarda Türkler ve Bulgarlar {Başmakaleden devam) rol ne olursa olsun Bulgar umumî unvanını taşıyan Türk oymaklannm yavaş yavaş Karadeniz şimalinden dolaşarak Tuna boylarına inmiş olduklan tarihî bir hakikattir. Fakat ırkî akrabalığın elbette yaratacağı samimiyet haricinde olarak dünyanın geçen Umumî Harb sonu hayatında Balkanh devletlerin kendi varlıklannı nasıl koruyacaklan meselesi. Atatürkü bı yarımadayı dolduran milletleri kendi aralannda kat'î bir tesanüde sevketmek zaruretinde görünen bir vaziyette gösteriyor du. Böyle olmazsa Balkanh memleketler büyük devlelter elinde oyuncak olmaktan kurtulamazlar ve böylelikle hiçbir zaman hakiki istiklâl sahibi olamadıktan başka günün birinde filen de şu veya bu büyük devletin istilâ veya tahakkümü altına gir mek tehlikesinden haric kalamazlardı Atatürkün bu fikri ilk tatbik mevzuunu 1925 te Bulgaristanld akdettiğimiz dostluk muahedesinde buldu. Atatürke göre bu bir başlangıcdı. Bilâhare Balkan Antantı kuruldu, fakat malum sebeblerden dolayı Bulgaristan ona giremedi. Diğer Antant devletleri bundan dolayı Bulgaristana karşı hiç fena bir fikir beslemiyerek bilâkis bu Balkanl kardeşin ergeç Balkanlılar manzumesin ikmal etmesini hergün daha hararetli temenni etmekte devam eylediler. Diğer Balkanlılar arasında meselenin bu sonunca gitmesini kolaylaştırmak fikri de hiç bir zaman eksik olmadı. Ancak Bulgaristanın Anlanta girmesini temin edecek imkân, Balkanlardaki emniyet vaziyetlerini bozacak şekillerde tecelli etmemeliydi. Nihayet Bulgaristanın Balkan Antantına girmesi, Bulgaristanınki de dahil olduğu halde bütün Balkanlıların umumî ve mütesanid menfaatlerini temin edecek bir iş olarak nazara alınmak mecburiyeti vardır, ve burada diğerlerile birlikte Bulgaristanm da büyük bir anlayış göstermesi lâzımdı. Iktıbaslar Fin Rus harbi Dün Helsinki'ye 50 bomba atıldı 2 kişi öldü (Baş tarajı 1 inci sahifede) Finlandiyaya toptan yapılacak bir yardımın askeri neticeleri Müttefiklerin kıymetli Finlandiyaya müessir ve tam bir yardımda bulunmalan efkârı umumiye huzurunda mevzuu bahsolmasına binaen bu memlekete yapılacak müsellâh bir yardımın lngiltere ve Fransa için ne gibi neticeler tevlid edeceğini tetkik etmek muvafık olur. E»asen bu kadar dinamizm ile memlu olan bir hareketin bütün netayicini birdenbıre tevlid etmesine imkân mutasavver değildır; bilâkis böyle bir müdahalenin az çok derin olan akisleri zaman geçtikçe hissedlecektir. Şu halde vatanlarını kurtarmak için kahramanca çarpışan zayıf Fin kıtaatının yanıbaşında Fransa lngiltere kıtaatının görünmesinin derhal tevlid edeceğı neticeleri şimdiden tahmin etmeğe nıantıkan imkân yoktur. Hulâsa adalet ve hak hislerinin âmir olduklan manada Finlandiyadaki çarpışmayı bir neticeye isal etmek için iki garb devletinin pek yakın bir istikbalde eneıjik biı müdahalede bulunmalarının maddî ve manevî menfaatlerile muhtemel muhataralarını mukayese etmek mevzuu bahistir. Maamafih bu mukayese her tahminin gayri müfaıik lâzımı olan kararsızlık ve şüpheden hali olmıyacaktır. Müttefiklerin böyle bir yardımı ne suretle maddî bir şekil alacaktır? Her şeyden evvel bir İngiliz Fransız filosu, buzlu Okyanus sahillerıne gelerek Mourmansk'ı abluka edecek ve Alrnanların bu limanı bir üssübahrî olarak kullanmalarına ve Rusların Lâponyadaki kıt'alarını deniz yolile takviye etmelerine mâni olacaktır. Bundan sonra miktarı az, fakat iyi talim görmüş ve kutüb mıntakasında harbedecek şekilde teçhiz edilmiş Fransız ve İngiliz kara kuvvetleri, Petsamo'ya pek uzak olmıyan bir noktada karaya çıkacaklar ve kızıl kıtaatı koğmak için Finlandiya kıtaatile mesai birliğinde bulunacaklardır. Bu suretle ve pek az masrafla Finlandiyanın müdafaası ihmal edilmiyecek bir surette takviye edilmiş olacak ve Finlandiyanın kutüb mıntakası tarafından bir korkusu kalmıyacaktır. Bu suretle başka bir enteresan netice de elde edilmiş olacaktır: Botnie körfezinde Petsamo'dan Kemi'ye giden mükemmel yolda kamyonlarla yapılacak münakalât sayesinde müttefikler, Finlandiya ordusuna esliha ve mühimmat yetijtirebileceklerdir. Yapılması mutasavver olan bu hareketin randımanı büyük olacaktır. Çünkü son beş hafta vakayiinin de gösterdiği veçhile Finlandiya arazisi mahdud kuvvetlerle müessir bir mukavemet gösterilmesine çok müsaiddir. Ruslar, dar Viipuri berzahında, La doga gölünün şimalinde memlekeli kaplayan geniş ormanlık mmtakada ve Şimalî Garelie'den Lâponyaya giden nadır yollarda olduğu gibi adedî faikiyetlerinden istifade edememektedirler. Maamafih Ruslar hareketlerinde serbest bırakılmış olsalardı bu sahava taze kuvvetler sevkederlerdi. Birbiri arkası sıra yapacaklan ağır zayiat ile taarruzlar tardedilse dahi nihayet zayıf Fin kuvvetlerini hırpalar ve hakkından gelirdi ve müvazene, insan itibarile tükenmez menabie malik müstevli lehine olarak bozulurdu. Bu esbaba binaen Finlandiyada yapılacak bir müdahalenin muazzam Rus İmparatorluğunun başka bir noktasında yapılacak büyük bir şaşırtma hareketile müterafik olması icab eder. Bizce böyle bir hareket için en müsaid mıntaka, Karadenizdir. Müttefiklerin gemileri Karade nize gidebilir. Karadenizde Sovyet Rusya için gayet hassas noktaların, petrol havzalarının bulunduğu ve bu mmtakanın Sovyet mukavemetinin en hafif noktası olduğu malumdur. Karadenize hâkim olacak olan İngiliz Fransız filoları, evvelâ Tuna ve Köstence yollarile Almanyaya petrol sevkedilmesine mâni olacakîardır. Bu filolar, Rusyanın Basarabyaya yapması muhtmel bir taarruza mâni olacakîardır. Çünkü Odesa, toplarının ateşi altında kalacaktır. Bu filolar, Rusyavı petrol damarlarını himaye etmek için Kafkasvada mühim kuvvetler bulundurmak mecburiyetinde bırakacaktır. Böyle yaprradığı takdirde bütün Rus halkı arlıktan ölmeee mahkum olacaktır. Çünkü hali hazırda Rusyanın ziraati tamamile traktörlerle yapılmaktadır. Bun J IHEM NALINA MIH1NA Kızılordunun zaafları ovyet Fin harbinde, iki tarafın insan kuvvetleri arasındakı fark, 183 ün 3 buçuğa nispetile ölçülmek lâzım gelir. Yani 3 buçuk Fin 183 Rusla döğüşüyor. Öyle olduğu halde, Sovyetler radyo vasıtasile Finleıe bir ültimatom vermişler, 48 saatte silâhlan teslim etmezseniz Almanlar, sizi ezmek üzere bizim yardımımıza gelecekler, demişler. Demek ki 3 buçuk Fini yenmek için 183 Rus kâfi gelmiyor da 80 milyon Almanı da yardıma çağırıyorlar ve Finleri bununla tehdid ediyorlar. Böylece, 263 kişi 3 buçuk Fini tepelemeğe kalkışacaklar I Insaf yahu! Almanların bu kahramanlığı gösterip gösteremiyeceklerini bilmem amma, Kızılordunun ve Sovyetlerin manevî zâfına bu tehdidden daha iyi misal bulunamaz. Öyle ya, muvazzaf ordusuna bir sınıf ihtiyat daha ilâve ettiği takdirde, bütün Fin nüfusundan fazla mevcudlu bir orduya sahib bulunan Sovyetlerin, Fin'andiya halkına «silâhlan bırakıp teslim olmazsanız Almanları yardıma çağırırım ha!» diye tehdidler savurmaları, bir zâf alâmeti değil de nedir? Yoksa, Almaniar, Avrupanın umacısı mı ki çocuklarına söz geçiremiyen annelerin «şimdi karakoncolosu çağırırım ha» tehdidine benziyen sözlerle kahraman Finleri korkutmak istiyorlar! Kızılordu, Finlerin karşısında neden muvaffak olamıyor? Bunun muhtelif sebebleri vardır ki bir kısmı Finlere, bir kısmı Ruslara, bir kısmı da Finlandiyanın coğrafya ve iklim gibi tabiî şartlarına aiddir. Fin, bedenî kabiliyet, talim ve terbiye, sevk ve idare, medeniyet ve iman kuvveti itibarile Rustan üstündür. Finlandiya arazisi, gölleri, ormanlan, nehirleri, iklimi itibarile müdafaa harbine çok elverişlidir. Fin ordusu ve arazisi, tek düşman olan Sovyetlere karşı bir müdafaa harbi için, uzun zamandanberi hazırlanmıştır. Fin milleti bütün tabiî ve kisbî kuvvetlerini ona göre tertiblemiştir. Her Fin, ne yapacağını, şu gölden, bu ormandan nasıl istifade edeceğini belindeki hançeri, ayağındaki kayağı nasıl kullanacağını biliyor; müdafaa hatlarının ve tertiblerinin zayıf ve kuvvetli tarafı onların malumudur. Bu Turanî millet, doğuştan cengâverdir. Finlandiyada köy delikanlılan 15 santimetre uzunluğundaki, bellerinden eksik etmedikleri millî bıçaklarını birbirlerine gösterirler ve aralarında kararlaştırdıklan kadar yerini açık bırakarak fazlasına bez sarar, sonra birbirlerile mübareze ederlermiş. Bu bıçaklaşma, büyük bir seyirci kalabalığı önünde bir taraf canı yanıp da mağlubiyeti kabul edinciye kadar, devam edermiş. Bu millî sporlarından Finlerin nasıl döğüştüklerini anhyabilirsiniz . Fakat Kızılordunun muvaffak olamayışında, bu ordunun kendi kusurları, intizamsızlıkları, orta ve yüksek sevk ve idare kifayetsizliği, demiryolları münakalâtının kötülüğüı iaşe ve ikmal işlerini berbad eden menzil hizmetlerinin noksanhğı gibi sebebler de vardır. Diğer bir mühim sebeb de, Kızılordunun ve umumiyetle Sovyet Rusyanın, şimdiye kadar manen ve maddeten bir müdafaa harbi yapmağa hazırlanmış olmalarıdır. Sovyet politikası, geçen ağustosta Almanya ile işbirliği yapıncıya kadar, daima tecavüz ve istilâ aleyhinde, emperyalizm aleyhinde bulunmuştur. Önümde, Kızılordu ve Sovyet Rusyanın askeri kudreti hakkında bir Rus albayı tarafından geçen sene yazılmış bir kitab duruyor. Bunda şu satırlar vardır: «Sovyet Rusya, haricî siyasetinde, her türlü toprak zapt ve istilâsmdan ve diğer miU letleri esaret altına almak teşebbüsünden kat'î surette vaze,eçmiştir. «.Kızılordunun mer'iyette bulunan askerî kanunlarla tayin edilmiş olan rolü, bu haricî politikaya ceıab vermektedir. Bu rol, talim ve terbiye nizamnamesinin methul kısmında şöyle tasrih edilmekledir: «Sovyet Rusyanın Kızılordusu, diğer milletleri esaret altına almağa, arazi zaptetmeğe mahsus bir ordu değildir. Kızılordu, Sov~ yet Rusyanın istiklâlini muhafazaya, işçilerin menafiini himayeye, sulhu müdafaava ve amele ile köylülerin faaliyetini korumuğa mahssu bir ordudur.» Şimdi, Finlandiyada Kızılorduya verilen vazife, talimnamenin başlangıcında zikr ve senelerdenberi zabit ve nefer, her Sovyet askerine öğretilenlerin tamamen aksidir. Onun içindir ki Kızılordu, canla başla harbetmiyor. Senelerce meşru bir müdafaa harbi için hazırlanmış bir ordu» dan şimdi bir tecavüz harbi istenilince, tabiidir ki bu netice elde edilir. Dünkü hava harekâtı sırasında, havanın güzelliğinden dolayı Sovyet tayyareleri tekrar taarruza geçmişlerdir. Finlandiya arazisi üzerinde 400 den fazla düşman tayyaresi görülmüştür. Cephelerde vaziyet Helsinki 14 (a.a.) Dün akşam neşredilen Fin harb tebliğinde bildirildiğine göre, Kareli berzahında mutad keşif faaliyetile ihlâl edilen nisbî bir sükunet hüküm sürmüştür. Şark cephesinde düşman taarruzlan ağır zayialta geri püskürtülmüş ve düş mandan 1 2 tank ile 3 zırhlı otomobil iğtinam edilmiştir. Ladoga gölünde sahil bataryalan ta haşşüd eden düşman kıt'alarını ve sevkülceyş noktalarını muvaffakiyetle bombar dıman etmişlerdir. Takriben 100 düşman tayyaresi Han go, Turku, Aboo, Saller, Vaasa ve Tammisaari üzerine akınlar yapmıştır. Birkaç ölü ve 1 4 yaralı vardır. Reuter ajansımn Cenevreden haber aldığına göre Mısır Başvekili Ali Mahir Paşa, Mısırın Finlandiyaya mümkün ol duğu kadar yardıma amade bulunduğunu Milletler Cemiyetine telgrafla bildirmiş tir. Dün yapılan hava hücumu Helsinki 14 (a.a.) Bugün ikinci defa olarak Rus tayyareleri tarafından Hel sinkiye yapılan taarruzda bombalar atılmıştır. Tehlike işareti saat 13/45 te verilmiştir. Şehrin cenubu garbisinde müthjş bir infilâk duyulmuştur. Hava dafi topları düşman üzerine şiddetli ateş açmıştır. Hasar ehemmiyetsizdir. 9 tayyareden mürekeb olan Rus filosu üçer tayyarelik gruplarla hareket etmiştir. Elliden fazla bomba atlımış, iki kişi öl müş ve 40 kişi yaralanmıştır. Bir Sovyet tayyaresi düşürülmüştür. Sovyet tayyarelerinden üçü 500 metro irtifadan mitr^lyöz ate«i de açmıştır. Helsinkiye avdet edenler Helsinki 14 (a.a.) Helsinkiden tahliye edilen 50,000 kişi soğukların şıddeti fevkalâde artmış olduğundan tekrar bu şehre dönmüşlerdri. Sovyet tebliği Moskova 14 (a.a.) Leningrad askerî mmtakası erkânıharbiyesi tarafından tebliğ edilmiştir: 1 3 kânunusanide Ukta ve Repola istikametlerinde keşif kolları faaliyetleri olmuş.tur. Petrozavodsk istikametinde piyade baskınları devam etmektedir. Kareli berzahında keşif kollan faaliyeti ve bazı kısımlarda hafif topçu ateşi olmuştur. Sovyet tayyareleri muhtelif mıntakalarda demiryollannı ve askerî hedefleri bom bardıman etmiştir. Sovyet tayyarelerinin bombar dımanı Roma 14 (a.a.) Journal d'italia gazetesinin Helsinkiye sureti mahsusada gönderdiği muhabirine göre havaların iyi gitmesinden istifade eden Sovyet tayyareleri Toukon, Pori, Passa ve Baasti şe hirlerini bombardıman etmişlerdir. Bil hassa Turkon'da sivil ahaliden birçok kimseler ölmüş, yaralanmış ve mühim tahribat husule gelmiştir. Turkon postanesinden gazetesine telefon etmekte olan muhabir bile binanın bir kısmına isabet eden Sovyet bombasının infilâkı üzerine muhavereyi kesmek mecburiyetinde kalmıştır. Laastinin merkezinde Sovyet tayyarelerinin bombalan gara ve Finlandiyanın en kuvvetli radyo istasyonuna isabet ederek mühim hasarata sebebiyet vermiştir. Radyo istasyonu ancak birkaç gün aonra neşriyata devam edebilecektir. Sulh rivayetlerinin aslı Roma İ4 (a.a.) Stefani Ajanunın diplomatik muharriri yazıyor: «Londra ve Paris gazeteleri Rus Fin ihtilâfının muslihane bir surette halli için Almanyanın tavassut teklifinde bulunduğuna dair son günlerde bazı haberler nejretmişlerdi. Doğrudan doğnıya alâkadar olan memleketlerde teyid edilmiyen bu haberlerin hiçbir esasa istinad etmediği zannedilmektedir. Buna mukabil Leningradm muhafazası için lâzım olan Kareli mıntakasının Rusyaya terki suretile Rusya ve Finlandiya arasında derhal sulh akdedilmesi lehinde başlıca Norveç gazetelerinde bazı yazılar çıkmaktadır. Diğer cihetten yarı Tesmî Berlin matbuatmın Almanyanın şimal memleketleri üzerinde bir tazyik yapmak tasavvurunda bulunmadığmı temin etmesi üzerine Almanya ile lskandinav memleketleri arasında mevcud olan gerginliğin zail ol du§u kaydedilmektedir.» Finlere yapılan yardımlar Londra 14 (a.a.) Finlandiyaya her taraftan yardımlar yapılmaktadır. Şimalî Irlanda 14,000 e yakm sıhhiye malzemesi göndermiştir. Rodeziyah bir ziraatçi Finlandiya Kızılhaç idaresine 250 İngiliz lirası yollamıştır. ' < liiıııııuııııınııı İngiliz muhalefet reisinin beyanatı Londra 14 (a.a.) İngiliz muhalefet işçi partisi reisi Attlee, Blackburn'da ver. diği konfeTansta demiştir ki: « Biz sulh istiyoruz. Fakat istediğimiz sulh, yeni harblere mâni olacak prensiplere müstenid bir sulhtur.» Nasyonal sosyalistliğin kuvvet esasına dayandığını söyliyen Attlee, bolşeviklere hücum etmiş ve bunlann kendilerine sosyalist ve hatta komünist demeğe hakları olmadığını söylemiştir. Mısırda tevkif edilen Almanlar Kahire 14 (a.a.) Mısır hükumeti, 48 saat içinde 5 1 Almanı tevkif etmiştir. Almanyada bulunan bazı Mısırlılara yapılan fena muameleye karşı mukabele olmak üzere bu Almanlar tevkif edilmişlerdir. Fransa, tspanyaya buğday satıyor Madrid, 14 (a.a.) M a r e ş a l Petain'in teşebbüsü üzerine ticaret anlaşmasını imzası bile beklenmeden, bugün, 1 6,000 ton buğday yüklü bir vapurun Barselona"ya gelmes.ine intizar olunmaktadır. Üç Ispanyol vapuru bugün limanlardan hareket ederek, daha binlerce ton buğday almak üzere Fasa gitmişlerdir. Emtia yüklü 20 trenin de Portbou'ya gelmesi bekleniyor. Muğlada bir kamyon kazası Muğla 14 (a.a.) Bugün öğleden sonra bir kamyon Sülüklü yakınmdaki virajda devrilmiş, içinde bulunan üç yol cudan birinin ayağı kırılmış, biris de göğsünden ağır surette yaralanmıştır. Yaralılar hastaneye k&Idmlmıştır. Paris 14 (a.a.) Pat ajansından: Polonyadaki harb kurbanlanna yardım Paris 14 (a.a.) Castille Buclar U için teşekkül etmiş olan Arjantin yardım panyol vapuru bugün Cenevreden içinde komitesi, Polonya hükumetine 600 bin Alman eşyası olduğu halde Barselonaya frank göndermiştir. gelmiştir. Yeni hava nakliyatı Bu vapurun normal olarak müttefikler Budapeşte, 14 (a.a.) ö ğ r e n i l d i ğ i n e tarafından kontrol edümesi lâzım gelirdi. göre, pazartesi günü bir Macar murahhas Fakat vapurdaki Alman eşyası arasında heyeti iki tayyare ile Sofya ve Atinaya Hitler'in General Frankoya hediye ettiği müteveccihen buradan hareket edecektir. bir otomobil bulunuyordu. Binaenaleyh Heyet Bulgaristan, Yunanistan ve Macamüttefikler vapuru muayene etmeden ristan arasında yapılacak hava nakliytıserbest bırakmıya karar vermişlerdir. na aid itilâfları imza edecektir. Ancak kontrolun yapılabildiğini gös Gözden düşen mürebbi termek için bir Fransız muhribi vapuru 4 saat takib etmiş ve sonra uğurlıyarak uLondra, 14 (a.a.) H a v a s ajansı bilzak'aşmıştır. diriyor: «Observer» gazetesinin hususi muhabirine göre, Nasyonal Sosyalizmin Sovyet tahtelbahirlerinin resmî mürebbisi Alfred Rosenberg, Hitbatırdığı gemi ler'in Sovyetler Birliği hakkmdaki siyaseStokholm 14 (a.a.) Botniya körfe tine muhalefetinden dolayı gözden düşzinde bir kaç ticaret vapuruna refakat e müştür. den bir gemi bir Rus denizaltısı tarafın İtalyan Macar elbirliği dan torpillenerek batırılmıştır. Rus de Budapeşte, 14 (a.a.) Macar ajansı nizaltısı iki torpil atmıştır. Mürettebatm zayiatı henüz bilinmemekle beraber bir bildiriyor: «Pester Lloyd» gazetesi, paçok denizcinin kaybolduğu muhakkaktır. zar nüshası başmakalesinde, İtalyan ve Macar siyasetinin hakikî hedeflerinden Batan Estonya vapuru bahseden «Italya, Macaristan ve Avrupa» Tallin, 14 (a.a.) «Koster» isminde başlıklı son makalesini zikrettikten sonra 5200 tonluk bir Estonya vapuru bir.rrıa bazı roehafilin tam bir ricate başladığını yine çarparak Isvecin Moelle limanı civa söylemekte ve ezcümle demektedir ki: rında batmıştır. Vapurun mürettebatı iki «İtalyan Macar elbirliği, yalnız mensanda'a binerek vapuru terketmiştir. San faat birliğine değil, ayni zamanda fikir dallarden birî sahile gelmişse de içinde ve hedef birliğine istinad eder. Macaris vapurnn kaptanı bulunan ikinci sandal tanın tadil taraftarlığı siyasetinin müsalekaybolmuştur. 400 tonluk «Vega» ismin metperver mahiyeti boş bir lâftan ibaret de ikinci bir Fstonya yük vapuru 1 1 ki değil, tam bir hakikattir. Macar hedefşiden ibaret olan mürettebatile sefer et leri, Avrupa yeniden sulha kavuştuğu zamekte olduğu Baltık denizinde bir Sovyet man, onun menafiine uygun düşecektir. harb gemisi tarafından durdurulmuş ve Bütün Avrupanın, Macar meselesi hakkıniçinde yapılan bir araştırmadan sonra da müttefikan taşıdığı bir tek fikir vardır Sovyetlerin Estonyada başlıca deniz üsle ve Macar meselesi, bu harbden sonra, ri olan Paidiski'ye sevkedilmiştir. «Vega1» hakikî adalete müstenid hakikî bir sulhün da Finlandiyaya giden Estonya gönüllü bütün Avrupada teessüs etmesini isteyen leri bulunduğu zannedilmektedir. bir prensip meselesidir.» I Hitlerin General Frankoya hediye ettiği otomobil Arjantinin Lehlilere yardımı Derken Avrupayı bir ucundan ateşe veren son harb patlak verdi. Büyük Atatürkün sağlam bir Balkanlılar tesanüdünü elzem saymak için uzaktan gördüğü tehlikelerden bir büyüğü gelip çatmış bulunuyordu. Bu vaziyet içinde Antanta girmemiş Bulgaristana bazı devletler tarafından şimdi daha sıkı gösterilecek aşk ve alâkaların şekil ve mahiyetlerini anlamak için onlan gözle görmeğe bile hacet yoktur. Fakat yeni harbin alabileceği şekillere göre vaziyet küçük milletlerin kâbustan uyanır gibi halecan ve heyecanla ayaklanacakları kahir tehlikleri de beraber getirdiği için Bulgaristanın akıllı bir idare ile kendi varlığını koruyacak selâmet yollannı takdir etmemesi ihtimali yoktu. Zavahirin Bulgaristanda biraz her tarafı okşar gibi görünen tecellilerine rağmen biz Majeste Boris ve Köseivanof idaresindeki komşu ve dost milletin tehlike ve selâmet sahalannı tefrikte asla zorluk çekmemiş olduğunu kuvvetle tahmin ediyoruz. Demir leblebiden ibaret olan çok çetin vaziyetin hakikaten tereddüde tahammülü yoktu, ve yoktur. Hariciye Umumî Kâtibimiz Büyük Elçi Numan Menemencioğlunun hararetli ve çok samimî dostluk tezahürleri içinde nihayete eren bir iki günlük Sofya tevakkufu bizi kanaatimizde teyid eden bir hâdise teşkil etmek itibarile bilhassa memnuniyetimizi mucib olmuş ve Bulgar dostluğuna kıymet veren Atatürkün görüş isabeti bu suretle bir kere daha teeyyüd eylemiştir. Resmî tebliğde işaret edilmiş olduğu veçhile Türkiye ile Bulgaristan yekdiğere karşı emniyet ve itimadlarını zaten hududdaki askerlerini karşılıklı olarak geri çekmek suretile çoktan göstermiş bulunuyorlardı. Dünyanın bazı büyük kütleler tarafından küçük milletlere hayat hakkı tanımıyan şimdiki çapraşık vaziyetinde Bulgar bitaraflığınm samimiyet ve ciddiyetine inanmamağa da sebeb yoktur. Tarihin öyle garib bir hengâmesi içinde yaşıyoruz ki onun içinden küçük milletlerin yalnız hürriyet ve istiklâllerini değil, varlıklannı ( koruyarak çıkabilmeleri kendileri için en büyük zaferi teşkil edecektir. Bu hâdise, Bulgaristan için bazı komşularile mevcud küçük ihtilâflarını şimdilik ikinci plânda saydıracak kadar büyük ehemmiyettedir. Kaldı ki Balkanh kardeşler arasında zamanla her tarafı memnun edecek tesviye şekillerine bağlanamıyacak kadar zor hiç bir mesele de yoktur. dan başka müttefiklerin filoları, Karadenizde sahilleri bulunan memleketleri teşçi edecek ve bundan çok mühim netayiç tevellüd edecektir. • Bu kadar ehemmiyetli ve şümullü gayeleri elde etmek için mühim miktarda asker sevk suretile memleketimizin müdafaasını zayıf düşürmeğe mahal yoktur. Bir iki zırhlı, bir iki kruvazör kâfidir. Olsa olsa, ahvalin icabına göre bazı dost devletlerin ordusile birlikte mevziî harekât yapılabilir. Her halde elde edilecek menafi, ihtiyar olunacak fedakârhklardan pek çok olacaktır. Bu cür'etkârane hal suretine karşı derhal bir itiraz ileri sürülüyor ve şöyle deniliyor: Rusyaya karşı yapılacak tazyik, hakikî düşmanımız olan Almanyaya karşı tev cih edilemiyecek olan bir takım gayretlerin sarfını istilzam edecektir. Fakat muazzam ve fakat pek az metin Sovyet blokuna istinad etmiş olan Almanyanın bu istinadgâhm inhilâl ve sukutu yüzünden sarsılacağını da düşünmek icab eder. Şu halde garbin iki demokrasisi, enerjik bir müdahaleden mühim neticeler beklyiebilirler. Almanyanın mütemadi tehdidlerine maruz oaln bitaraf memleketler arasında bizim davamızın kendi davası olduğun dan ve müttefiklerin mağlub olmalarının kendisi için harabî ve esaret ve aksinin selâmet olduğundan şüphe eden var mıdır? Bu memleketler arasında Almanyanın kendilerine karşı tatbik etmek jstediği vahşet rejimine karşı isyan etmiyen var mıdır? Gene bu memleketler arasında zaaf larının aralarındaki tefrikadan mütevellid olduğunu bilmiyen var mıdır? Almanya ve Rusya tarafından tazyik edilmekte olan bitarafların kurtarılması işi İngiltere ve Fransa tarafından deruhde edildiği takdirde onların bu hareketlerinin birçok mütereddid hüsnü niyetleri celbedeceği ve nihayet şimdiki ihtilâfın hakikî simasını alacağı muhakkaktır; bu sima da şudur: Bütün namuslu ve hürriyete âşık milletlerin yalancı ve tahakküm hırsı peşinde koşan iki devlete karşı mücadelesi. Le Temps'dan Fırtına vaziyeti Evvlki gece oldukça şiddetli bir hal almış bulunan poyreız fırtınası dün kısmen hafiflemiştir. Bir iki gündenberi Boğazda bekleyen gemiler yollarına devam etmek üzere Karadenize çıkmışlardır. Bu meyanda Polathanede bulunan Güneysu vapuru da limanımıza müteveccihen hareket etmiştir. Çanakkalede Kepez mevkiinde karaya oturan İtalyan bandıralı Arkova vapuru da kendi vesaitile kurtulmuştur. Evvelki gün Bandırmadan limanımıza gelmekte olan Antalya vapuru, Yeşilköy açıklarmda sürüklenen bir sandal görmüj ve içindeki Mehmed ve Dursun adlarır.da iki kişiyi kurtarıp limanımıza getirmiştir Bunlann Ahırkapıdan Heybeliadaya geçmek isterlerken sulara kapıldıklan anlaşılmıştır. Trakya ve Balkanlarda Orta Avrupa ve Balkanlarda şiddetl bir soğuk hüküm sürmektedir. Bilhassa Yugoslavya ve Bulgaristanda karın fazlalığı trenlerin seyriseferini güçleştirmektedir. Dün konvansiyonel saat 12,40 ta gelmiştir. Fakat ekspres fazla bir rötarla ancak 1 4,1 0 da gelebilmiştir. Edirne ve Trakyanın muhtelif yerlerinde kar kesilmekle beraber şiddetli bir soğuk devam etmektdir. Eğe denizinde lzmir 14 (a.a.) Hava nispeten sükun bulmuş ve açılmıştır. Limanımıza ve Foçaya iltica eden Yunan vapurlan yol larına devam için hareket etmişlerdir. Poyraz fırtınası hafiflemiş olmakla beraber soğuk devam etmektedir. Mukaddes hafta Madrid, 14 (a.a.) Hükumet, Sevillada yapılacak olan mukaddes hafta şenliklerinin en debdebeli zamanlardaki gibi cereyanma müsaade etmiştir. Gumhuriyetin teessüsünden yani 1930 danberi ilk defa olarak kukuletalı rahibler alayı yapılacak hr. L Kozanda açılan biçki yurdu YUNUS NAD1 Moskovaya gidecek Bulgar heyeti Sofya, 14 (a.a.) Haber verildiğine göre bir Bulgar heyeti Bulgaristanda Rus pamuğunun işlenmesi hususunda prensip itibarile hasıl olan itilâfın teferrüatını tespit etmek üzere yakında Moskovaya gidecektir. Tevkif edilen Almanlar Londra, 14 (a.a.) Resmen bildirildiğine göre harbin başlangıcındanberi tevkif edilen düşman tebaası 490 kişidir. Düşman memleketleri tebaasından takriben 8000 kişi de hususî takyidata tabî :utulmuştur. Japonyada kabine buhranı Tokio 14 (a.a.) General Hata yeKozan (Hususî) Kasabamızda bu yıl bir biçki ve dikiş yurdu açılni kabineyi teşkilden vazgeçmesi üzerine mıştır. Üçü fakir meccanî onu da ücretli olmak üzere şimdilik 13 talebesi lmparator saraya Amiral Mitsumasa'y 1 vardır. Nuriye Saygılı Adana Biçki Yurdundan mezun olmuş kasabamızda en davet etmiş ve bu vazifeyi ona vermiş ' iyi bir terzidir. Bu Yurd Maarif Vekâletiace tasdik olunınuş iki sınıftan mürekkebdir. Gönderdiğim resim, talebeleri, hocalarile beraber göstermektedir. Polonyadaki radyolar musadere ediliyor Paris, 14 (a.a.) Pat ajansından: Polonyadaki Alman Valii umumisi, Polonyalılara aid radyoların bu ayın on beşine kadar işgal kuvvetlerine teslim edılmesi lüzumunu natık bir kararnami" neşretmiştir.