CUMHURÎYET 11 Ikincikânun 1940 Küçük hikâye Tecelli Bu Akşam Çok SAKARYA Sinemasmda Karanlığın, koyu zifirî perdesinin ara gururla taşıyormuş gibi sivri bir çıkmtı lığından, batan güneşin solgun ve hazin halinde arkadaşlarının hizasından ilerıde ışıkları sonsuz bir taş ve toprak yığınının duran dükkâna beraber gidip geliyorlar intizanısız ve korkunc deliklerinde kay ve ev işlerini de birlikte görüyorlardı. ( ARİSTOKRATLAR K U L Ü B Ü ) bolurken bir gece içinde yerle beraber oFeriha, sanki hâlâ kasanın başında o( V İ V İ A N E R O M A N C E ) lan mütevazı fakat sevimli şehrin feci a turuyor, alışverişe gelmiş kadınlarm teBaş r o l l e r d e : ( E L V İ R E P O P E S C O ) kıbetine anlaşılmaz bir dilde mersiyeler reddüdlü pazarlıklarını, cıvıl cıvıl fakat ( A R M A N D B E R N A R D ) yazıyormuş gibi zemine eciş bücüş göl ucu bucağı gelmeyen konuşuşlannı şu daİlâve o l a r a k : FOKS JURNAL son dünya haberleri ve geler çiziyor.. kikada duyuyor.. GRAF von SPEE'nin infilâkı ve batışı. Şimdi, ufuk susmuş, gök susmuş ve Ah.. Niçin Yarabbi, o gün de her vatoprak susmuştu. Hiçbir tarafta gündüz kitki gibi kocasile beraber dükkâna gitkü faaliyetten eser yoktu. Kurtarma işinı medi de evde yalnız kaldı.. Tecelli. O ne canları ve kanları pahasına başarmaya anî bir yerinden oynayış, o ne dinmek Reşad Nuri Güntekinin bir vakitler sah I çahşan memurlann sesleri işitilmiyor.. A bilmeyen bir çalkanıştı. Meçhul bir ei Dl nemizi uzun müddet işgal eden ve halkımelenin taşa, tahtaya ve kerpiçe tesadüf kiliyi avucunda oynatıyor, zaman zaman mız tarafından pek çok alkışlanan piyesi Sayın müdavimlerine, müntehab bir temaşa, tamamen yeni tarzda bir ederek acı akisler yapan kazma ve kü parmaklarını kırarak kasabayı sağa sola «Taş Parçası» m kim hatırlamaz. O vakit film, hareketli bir mevzu, güzel bir komedi takdim ediyor: reklerinin gürültüsü duyulmuyor.. Enkaz eğiyordu. bu eserin baş kahramanı rolünü, Cecile altında kalıp kendilerıne henüz yardımFeriha mutfaktan önlüğile fırladı. Mer Sorel tarafından «bu san'atkâr, dünyanın cı bir elin uzanmasına imkân hasıl ola divenlerden kaydı. Sokağa çıktı: hangi memleketinde yetişseydi gene en mamış zavallılar da feryadlarına nihayet Şakir, Şakir! büyük jönprömiye sayılırdı» cümlesile vermısler.. Ahları, ofları hiçbir kulağa Diye haykırarak çarşıya doğru koşu takdir olunan Raşid Rıza oynar ve Türk Fransızca sözlü güzel ve eğlenceli bir film irişmiyor.. yordu. Gözü hiçbir şey görmüyordu. İN'e tiyatro seyircilerine en yüksek bediî heyeBaş rollerde: Biribirinden güzel ve dehakâr Birbirine yakın kurulmuş beş çadır bir önüne bütün heybetile beli kırılmış bir canı tattırırdı. Mevzu bundan otuz sene leştirilerek içine en ağır yaralılar yerleş yılan gibi uzanan bacayı, ne arkasına ka kadar evvel Çanakkalede geçen bir aile tirmişler.. Herkesten evvel onların im lıbile devriliveren binayı.. Bağırıyor, çır faciasını tasvir etmektedir. Hayrullah Ef. dadına koşmak, ölümün kucağına her an pınıyor, ilerliyor.. Sonrasını hatırlayamı isminde sofu bir zat ilk kansı Emineden düşmeğe hazır bu biçarelerin acılarını yor.. hiyanet gördüğü vehmine düşerek aynldindirmeğe çalışmak lâzıml O da gözlerini böyle bir çadırda tek mış, çocukları Remzi ve Müzeyyen üİlâveten: FOKS JURNAL ve hususî tabında: GRAF von SPEE'nin rar dünyaya açmıştı. Şakiri sorduğu za vey anaları Bedriyenin elinde bakımsız ve Hastabakıcı Melâhat hemşire: sergüzeşti ve garkı tafsilâth intıbaı Çok şükür, diyor, iki saattenberi man: hakir büyümüşlerdir. Remzi delikanlı olsarsınülar tamamen durdu. Toprağm a Yaralı.. Hastanede.. duğu zaman bir münakaşa esnasında seZICIK bile kıpırdadığını hissetmiyoruz. Demişlerdi. Fakat ayağa kalkar kalk nelerdenberi yüzünü görmediği annesine Küçük sıhhat memuru Necib tasdik maz acı hakikati öğrendi. Kocasının cese «kahbe!» diyen bir adamı öldürmüş ve dini görmek ve kucaklamak bedbahtlığı iki sene hapse mahkum olmuştur. Remzi ediyor: Evet, bizim yüreğimizin oynaması na bile razı iken ondan da mahrum kal mahkumiyetini bitirip eve döndüğü zaAvrupa tiyatrolannı tam iki sene kahkahayla dolduran bir yana.. felâketzede hastalarımız da mıştı. Yersiz, yurdsuz, kimsesiz ne yapa man Müzeyyenin düğünü oluyor. Emine Bütün dünyayı zevkine esir eden bilirdi. Hiç şüphesiz mesleğine avdet!. zelzeleyi hâlâ devam ediyor, sanarak sikızını gelin kıyafetile görmek istiyor, nirleniyorlardı. Ne garib tecelli! Talih onu, bu sefer komşu Şerife Dudu Remzinin muvafakaFıkara mezan gibi dar yataklarının vazife ile altı yedi ay evvelki sarsıntı ce tini güç halle alarak Emineyi eve getiri*Taş parçası* fılminden bir sahne içine büzülmüş on iki ağır yaralı artık in henneminden daha müthiş bir felâket sa yor, Hayrullah Ef. bunu duyunca kadını lemiyorlar. Doktor onlara şifası mevcud hasma gönderdi. Hayır.. O yılmıyor ve hakaretle ve gene «kahbe!» kelimesile tist gibi gayet tabiî oynamaktadır. Bu Bu sonsuz neş'esini bütün ülkelere duyurmak için Holivudun olmıyan ıstırabların yegâne teskin edicisi korkmuyor, yılmıyacak ve korkmıyacak koğuyor, Remzi de anhesile beraber çı gencden sinemacılığımız büyük hizmetler k l saçlı eksantrik güzeli kızıl morfini bolca vermiş. Sapsarıve hareket da.. Kocasma gösteremediği son şefkaf kıp gidiyor, giderken üvey annesini ka3 ve muvaffakiyetler bekleyebilir. Diğer arsiz yün battaniyelerin altında birer ölü hissini bu bedbahtlara ibzal edecek.. İşte, dederek: tistlerin henüz sinema tekniğine pek alıden farklan yok. En dibdekinin başı, yü zavallı başı sarılı son nefesini teslim edi Ben asıl kahbenin kim olduğunu şamadıklan görülüyor, fakat onlann hazü tamamen sarılı.. Alttaraftan, bir iske yor. Hemşire Feriha beyaz çarşafı onun reketlerinde de mühim bir aksaklık yokile sevimli lete aidmiş kadar şeffaflaşmış uzun bir zaten açık olmıyan yüzüne çekiyor ve göstereceğiml Diyor. O günden itibaren evi tarassud tur. Bu filmin vücude getirilmesinde Türk saçlarına yakın sargının üzerine kuru duçeneden başka birşey görünmüyor.. ediyor, Bedriye âşıkı Tevfiği içeri aldığı film stüdyosu sahibi Halil Kâmil ile tahO, öteki arkadaşlarından daha sükutî daklannı hafifçe dokundururken yaşlarzaman onu yakalayıp bağhyor, Mevlevî sillerini Almanyada yapan ve Fransız ve daha hareketsiz.. Genc hastabakıcı dan ıslanmaması için sol elini gözlerinin filmini çevirmişlerdir. tekkesinde olan babasına da haber gön stüdyolarında staj gören rejisör Faruk Feriha hemşire onun ayakucunda oturu altına tutuyor.. Bu iki eşsiz yıldızm bütün muvaffakiyet ufuklarını aşan bu eseri: Kenç ve ses mühendisi Şadan Kâmil de deriyor, fakat Hayrullah Efendinin Bedyor. Kırmızı aylı beyaz başlığının altınGördüğümüz komedilerden cok yüksek, göreceğimiz neş'e kaynakriyeden dünyaya gelmiş olan kızı Mazlu hiç şüphesiz pak fazla müessir olmuşlarda saçları tamamile örtülü.. Açık kahvelarmda eşi bulunmıvan bir san'at incisidir. dır. Yalnız Faruk Kençin bundan sonrame gürültüyü duyarak hasta yatağından ÖLÜM rengi gözlerinde safiyane birer çocuk b&İlâve: M İ K İ ve J U R N A L ki eserlerinde rejisörün vazifesinin yalnız fırlıyor, Remzi onunla derdleşirken sebekışı var.. Yaşının küçüklüğüne, yüzünün biyet verdiği vaziyetin kızcağızı da anne baş artistleri değil, figüranlan da idare Mahmudpaşada Hacıküçük camii şerifi tazeliğine rağmen yanaklarının kenarınetmek olduğunu unutmıyacağını ve 1908 da, dudaklannın iki ucunda kırışıklıklar kayyum ve müezzini ve Şile Müddeiumu sinden ayırıp kendileri gibi bakımsız ve de kadınların, erkeklerin yanına başaçık görünüyor.. Çehresinin etrafında deriıı misi Bay Tevfiğın pederleri Çerkeşli Bay sefil bırakacağını anlıyor, Tevfiği ocak çıkmadıklarını ve fırtına varken sallanbir hüzün ve teessürün ağır buharı kay HACI İSHAK vefat etmiştir. Cenazesi tan kaçırıyor, fakat yıkılan bacanın taşması, uçması lâzım gelen şeyleri ihmal nıyor. Hıçkırmamak için alt ve üst çene bugün saat 10 da Mercanda örücülerha ları Remzinin başma düşerek onu ölüm lerini birbirinden ayırmamaya, dişleıini mamı sokağındaki 16 numaralı hanesin halinde yaralıyor, Hayrullah Efendi oğ etmiyerek buna benzer noktalara dikkat den kaldırılarak Eyübsultan camii şeri lunu kocaklayıp başının altına bir yastık pdeceğini ümid eyleriz. sıkmaya mecbur olduğu çok bellil finde öğle namazını müteakib cenaze na. koyuyor. O sırada Bedriye geliyor, kenMelâhat hemşire ile küçük sıhhat memazı badeleda makberei mahsusuna def disi ve kızı için hayatını feda etmiş olan Cemal Sahir muru Necib henüz onun gibi toy ve tecnedilecektir. Remzinin başının istinad ettiği yastığı göBu akşam rübesiz değiller.. Beşerin sefaletini gör*** rünce telâşla: Beşiktaş Yeni Gürel sinemasmda meğe çok alışmışlar, ömürleri hastane A.. Efendi, diyor, o benim gelinİkinci büyük eserlerden lerde geçmiş. Elleri gibi kalbleri de öiürn Şehrimizin maruf tüccarlarından antibugün 2 bUyük filim Oirden lik yastığım, kirlenecek, kan olacak! döşeğinde yatanlar için çırpınmaktan na kacı Abdullah Kentin refikası ZİNAİDA KÖR sırlanmış. Onların en mühim vazifesi, iyi KENT dünkü çarşamba günü vefat et Diye haykırıyor, son nefesini teslim ePiyeg 3 perde olmalarından ümid kesîlmiş, dünyalannı miştır. Cenaze merasimi bugün saat 13,30 dert Remzi: Ayrıca (Kılıbıklar) vodvil değiştirmeğe hazırlanan hastaların ya da Şişlide Ortodoks kilisesinde icra olu Baba, yastık kirlenmesin, onu çek, FRANÇOISE ROSAY PIERRE RENOIR SYLV1A BATAILLE Cuma gün üakşamı Çarşıkapı Azakta taklarının kenarlarında beklemek, Ve ,bj nacaktır. Son teşyi vazifesinde btılnnmak yerine bir taş parçası koy, diyor! dünyan.n en büyük muharritlerinden GEORGES OHNET'ın ( SERGE çarelere rahat can verebilmeleri için son istiyenlerin mezkur saatte Kilisede hazır Şüphesiz, piyesin en pathetique noktaÜsküdar Hâle sineması PAMNE ) isımli tomanından ahnmış h'ssî, ıctımaî ahlâki bir tiltn. bulunmaları rica olunur. yardımı yapmak! sı sonudur ve ismini de oradan almıştır. Türkçe sözlü *## Halbuki genc kadın daha meslek merEserin filme çekilişinde çok mütevazı ve MARKO POLONUN MÜTHİŞ diveninin ilk basamağmda.. Elleri nazik BEYAN1 TAZİYET makul davranılmıştır. Vakıâ kordelâ, haM A R 1 K A R O K MACERALARI ve kalbi hassas.. Pek aziz ahpabımız Bay Abdullah ricî manzaralardan muarra, bir iki kısım Gari Kuper ^•••^••••^••İH Çok güzel bir Operet •••^^^••^•••M^^H Ne yapsa bu sıra ile yatmlmış zelzele Kentin refikasının gaybubeti ebedisinden müstesna sırf piyesin sahneleri ve mükurbanlarınm canma can katıp ömürleri dolayı duçar olduğu teselli bulmaz acı ve kâlemeleri teakub ettirilerek vücude getini uzatamıyacağını pek iyi biliyor. Fakat kederine iştirak ve candan beyani taziyet rilmiştir ama, bizim gibi filmcilikte henüz onların ruhuna kendi ruhundan ve mev eyleriz. emiklemeğe başlamış bir çocuk vaziyecudiyetinden bir parça ekleyerek iiâhî Bay, Bayan Musa Zade ve ailesi tinde olan bir memleket için pek iyi ve *** âleme kolaylıkla akıp gitmelerine yaıdım muntazam tertib olunmuştur. Eser, başınetmfek istiyor.. Merhum tülbendci Sabri Efendi refi dan nihayetine kadar, lüzumsuz, mantıkTıpkı altı yedi ay evvel kocasma yap kası, Antalya Memleket hastanesi nisa sız ve yersiz sahnelerden azade olarak tığı gibi.. Of!. Sönük bir gaz lâmbasile iye mütehassısı doktor İbrahim Etem Seç seyirciyi sürükleyip götürmektedir. Biraz aydınlanan loş çadırın içinde bu acı mazi kin ve Mersin Mut kazası maliye memuru fazla süren çengi rakısları, Mevlevî âyini onun dimağına büsbütün hüzün ve feca Ahmed Seçkin valideleri NEVBER uzun en münasib noktalara yerleştirilmiştir. Foatle dolu olarak hücum ediyor.. Hasta müddettenberi müptelâ olduğu hastalık tograflar karanlık, Fransız filmlerinden bakıcı mektebini bitirir bitirmez, bir va tan kurtulamryarak vefat etmiştir. Cena çok üstün bir sekilde Amerikan filmlerinzifeye girmesine vakit kalmadan Şakirle zesi 11/1/940 perşembe günü saat on deki gibi parlak ve aydınlıktır. Sesler iki tanışnıış ve sevişmişti. Delikanlı lstanbu bir buçukta Aksarayda Sorguççu sokak küçük nokta müstesna mükemmel kayla biraz manifatura eşyası almaya gelmiş 5 numaralı hanesinden kaldırılarak Ak dedilmiştir. ken teyzesine evlenmek istediğini de aç saray Valide camiinde namazı kılındıktan Temsil meselesine gelince, evvelâ şunu BUGÜN Matinelerden itibaren mıştı. sonra Edirnekapı şehidliğine defnedile söyliyelim ki, Suavi baş role çıktığı ilk filEş dostun tavsiyesi vesile.. Kısmet Fe cektir. Mevlâ rahmet eyliye. mi olmasma rağmen çok tecrübeli bir arrihanmmış. Bir ay içinde nikâh düğün Sinemasmda hepsi olup bitti. Kan koca mest'ud ve bahtiyar Dikiliye geldiler. Feriha, Egenin sonsuz genişliğine minimini bir yuva gibi yüksekten bakan bu şirin kasabadan çok hoşlandı. Pembe (BASKER VİLLER'in KÖPEĞİ) tüller içinde, kârgir ve ahşab kanşık b Baştan nihayete kadar esrar ve heyecanlı sahnelerle dolu büyük film nalarile denize doğru uz^ıan şirin topŞARKIN SES rak parçası şu anda yeniden gözlerinin KRALİÇESİ önünde canlanıyor.. Çarşıda kırmızı üzerine beyaz boya ile yazılmış «Şakir, manifatura ticarethanesi» levhasını iftıhar ve Kahkaha tufanı, zevkli ve heyecanlı nefis bir şaheser. Ayrıca: GRAF SPEE zırhhsının infilâk ve batması Ahmed Hidayet Yeni bir Türk filmi: Taş parçası MACERA şen... Çok şuh... Çok zarif bir komedi... Saatlerle kahkaha... Fransızca sözlü KADINLAR1 Reşad Nuri Güntekinin meşhur piyesinden iktibas edilmiş olan bu eser mütevazıane, fakat ümid verici bir şekilde yapılmıştır Bu Akşam S A R A Y Sineması YAŞA ve SEV R 0 B E R T ve MONTGOMERY ROSALINE RUSSEL Bu Akşam L A L E Sineromnda """ KAPLÂN KRALİCEnin KATHERİNE HEPBURN 6ART GRANT'a c Sabahsız Bir Aşk Gecesi Y I L D I Z sinemasmda 1 A NA K A L B İ CHARLES BOTER İRENE DÜNNE 2 G A S P A R O N E AMERİKA FRANSA ALMANYA İNGİLTERE ve bütün dünya filmcilik şirketlerinin bugüne kadar yaptıkları, yarattıkları en muazzamEn güzel En müthiş En hissî En nefis ve en meraklı filmi CEBELÜTTARIK CASUSU İ PE K 2 YEDA D 'Türkçe Sözlü Arabca Sarkılı YANIK ESİRE GÜLSÜM l'ŞERLOK TÜRKÇE SÖZLÜ FİLM BİRDEN HOLMES 2 3 PALAVRACILAR POLİS HAFİYESİ Tefrika No. 53 Nakleden. KEMAL RAGIB Bunlar boş lâkırdı, dedi. Benden Dediğiniz gibi bütün suçu kendi üstünüze aynlmak istemiyorsunuz; neden?. Kibri alsanız da istemiyorum. nize dokunuyor da ondan!. Kocasından Kocam beni bıraktı, gitti; hastaneye boşanmış, diyecekler; Muzaffer karısını bile uğramadı, diyecek ben değil miyim?. bırakmış, diyecekler; onun için... Zengin Söylemiyeceğim. Yarın mahkemede karbir kadın, güzel bir kadın!.. Kocası ne şı karşıya geldiğimiz zaman da, ben koden boşasın?. lçyüziinde kimbilir ne var, camdan ayrılmıyacağım, derim. Zorla adiye herkes dedikodu yapacak, işte on yıramazlar ya!. daiı korkuyorsunuz, onun için istemiyor Siz de zorla benim yanımda oturasv/ıuz. Anlamıyor muyum, sanki?.. Beni mazsınız ya... Ben, ne yapıp yapıp ayrılastvdiğiniz için, benimle beraber karı ko cağım. ca gibi yaşamak istedığiniz için değil ya... Ben de ayrılmıyacağım!. Hoş sizden sevgi bekleyen de yok!. Ben Olur şey değil!. sizi sevmiyorum ki sizın de beni sevme Ne yapacaksınız?. Aramızda genizi isteyeyim?.. Onun için bütün kabahati benim üstüme ataısmız. Öyle ya, bü çenleri söyleyecek değilsiniz ya!.. Sizi yük bir kaza geçirdiniz. Olümden kurtul benden soğutan, tiksindiren o çirkin hâdunuz. Aylarca hastanede yattınız. Ben diseyi ortaya koyabilir misiniz?. Bunu gelip feizi aramadım, sormadım. Eve de yapmaya kalkarsanız benim kadar kendiuğramadım. Ayrılmak için bundan iyi nizi de küçük düşürmüş olursunuz. Kaldı sebeb mi olur?. Siz de bunları ileri sü ki böyle bir iddianın kanun önünde de rersiniz. Olsa olsa birkaç kişi beni kötü hiçbir değeri yoktur. Muzaffer, büsbütün köpürdü: ler. Ne kaba, ne fena yürekli adammış, Maşallah, hanımefendi!.. Buraya derler; o kadar... Hiç olmazsa, bizi birbirimizden uzaklaştıran çirkinlikler du gelmeden hangi avukatlara danıştınız?. Yoksa Behire Hanım gibi mahalle karılayulmaz. Sessiz, gürültüsüz boşanırız. Ne olursa olsun, ben istemiyorum. rını başınıza toplayıp onlardan mı akıl öğrendiniz?. Mahkemede de piçinızi ba Bu kadar acı sözleri duyduktan sonra nana yükleyeceksiniz öyle mi?. Ben de, ha sıl yaşardım?.. yır çocuk benden değildir; aramızda ka Onun için, benim dediğim en doğrıhk kocalık yoktu, diyecek olursam hiç rusudur, gene... Güzellikle aynlırız. Siz kimseye dinletemiyeceğim. İyi bulmuşsu de bildiğiniz gibi yaşarsmız. Daha gencnuz, doğrusu!.. Benim bildiğimden de da siniz, güzelsiniz. Yarın bir başkasım seha usta çıktınız!.. versiniz. Daha bir çok Hüsameddin BeyGenc kadın düşüp bayılmamak için ler bulursunuz. kendini pek güç tutuyordu: Allah esirgesin!.. Iğreniyorum er Siz ne söylediğinizi bilmiyorsunuz, keklerden... Demin de söyledim; HüsaMuzaffer Bey!.. Öfkeden gözünüz karar meddini hiçbir zaman sevmedim. Sevseymış, dünyayi görmüyorsunuz!. dim böyle olmazdı, zaten... Şimdiden son Hem, anlamıyorum? Ne diye ben ra da hiç kimsenin yüzünü görmek isteden aynlmak istemiyorsunuz?. Kocasın miyorum. Peki, ne yapacaksınız öyle ise?... dan boşanmış, diyecekler de ondan mı çekiniyorsunuz?. Değer mi?. Kim ne söy Benim dediğimi yapmazsanız, ne olacak? lerse söylesin!.. Eskiden bana vardınız, Ne düşünüyorsunuz? Hüsameddinin çocuğunu yükletmek için... Hiçbir düşündüğüm yok. Artık ne Doğacak çocuğa bir baba arıyordunuz da olursa olsun, hiç aldırmıyorum. Yalnız ondan... Şimdi, mademki çocuk da öldü; sizi inandırmak istiyordum. Benim bu işartık benden ne istiyorsunuz?.. Biribiri te hiçbir günahım olmadığını anlatmak ismizden ayrılırsak siz de bildiğiniz gibi ya tiyordum. Onun için koştum, geldim. Bundan sonrası düşünmeğe bile değmez. şarsınız, fena mı?.. İyi dediniz ya, işte... Sizden bir Inandım, işte... Sizin hiçbir suçubeklediğim yokmuş, öyle ise!.. Boşandık nuz yokmuş. Bunu da anladım. Fakat betan sonra bildiğim gibi yaşarım, diyorsu nim elimden ne gelir?.. Size başka bir nuz değil mi?.. Bu da doğru!. Hiç olmaz türlü yardım edebileceğimi bilsem seve sa biraz başımı dinlemiş olurum; bu ü seve yapardım. Satvet acı acı başmı salladı: züntülerden, bu vırvırlardan kurtulurum. Demek ki sizden aynlmak istemeyişim bu Eksik olmayınız!.. nun için değilmiş!.. Ne ise olan oldu. Alnımızın yazısı Ne için öyle ise?. Beni sevdiğiniz böyle imiş. Şimdi ne yapacaksınız?. için değil ya!.. Söyledim ya, kendimi düşünmüyo Bereket versin ki sevmiyormuşum. rum bile... Kırılmış, bitmiş bir kadınım, İşte!.. Hiçbir kabahatim olmadan bana MEVLİD bulaşan bu leke, ölünceye kadar silinmiyecek. Sonuna kadar ondan kurtulamıyaKıbrıslı merhum AZ1ZE Hanımın öcağım. Yazık oldu!.. Keşki o zavalh şo lüm yıldönümü münasebetile kânunusaförün yerine ben ölseydim!. Onun arka ninin 1 3 üncü cumartesi günü saat 2 de sından, kimbilir, ne kadar ağlayan olmuş Kandillide Kandilli camiinde Hafız Rıza tur. Ben de şimdi neden ölmedim, diye tarafından Mevlidi Şerif kıraat olunacakkendi kendime ağlıyorum. Hem de için tır. Merhumenin hatıra ve ruhunu tazizen için, kimseye belli etmeden... Ne tuhaf!. işbu âyine iştirak etmek istiyenlerin teşArtık ağlamaktan bile utanıyorum. Çekti rifleri rica olunur. Köprüden vapur 1 3,25 ğim acıyı başkalan duyacak, diye kor tedir. kuyorum. Benimki öyle bir hal işte... *** Genc kadın, artık kocasının orada olÇerkezköyülü merhum AHMED HAduğunu da unutmuş, sanki kendi kendine LİL ruhuna ithaf edilmek üzere 1 4 ikincisöyleniyordu... O kadar dalgın bir anla kânun pazar günü Aksaray Valide ca tışı vardı. Muzaffer de donuk bir bakış miinde öğle namazını müteakib Mevlidi la, gözlerini ondan ayırmıyordu. Bir ara Şerif okutulacaktır. arzu edenlerin teşIık dizleri kesilmiş gibi, o da bir başka rifleri rica olunur. koltuğa ilişti. Ne yapacağını bir türlü kesMerhumun ailesi namına tiremiyordu. Satvet de onun gibi düşünHikmet, Nihad Güveniş se, o da boşanmaya razı olsa, belki her iş yavaş yavaş yoluna girecekti. Yok eğer, ŞEHZADEBAŞI bu böylece uzar gider de genc kadın güTURAN TİYATROSU zellikle ondan ayrılmak istemezse?.. Zorİki büyük filim la boşayamıyacaktı. Bunu kendisi de bibirden liyordu. Bu kadarı elinden gelmezdi. öyle ALİ BABANIN ise ne olacak, işte bir türlü bunun içinden MİRASI çıkamıyordu. Düşündükçe sinirlendi, büsTürkçe sözlü ve şarbütün öfkelendi... kılı, tamamen renkli lkisi de susmuştu. En sonunda Satvet, Kahkahalar kralı ağır ağır ayağa kalktı. Hep öyle dalgın EDDY CANTOR dalgın eldivenlerini giymeğe basladı: 2 SAVAŞ Diyar {.Arkası var) Büyük sergüzeşt filmi c J TURAN TİYATR05U