12 Birincikânun 1939 CUMHURİYET | MİLLÎ PiYANGO 100,000 lira 21820 numaralı bilete çıktı | Yerli malı millî bir davamızdır (Başmakaleden devam) ya damlaya göl olur sözü işte burada hakikat oluyor. Tasarruf yekunlan yüz milyon lirayı çoktan aşmıştır. Ve bu tasarruflar bankalanmızda uyuyup kalmayarak memleketin umumî hayatmda mütemadi bir faaliyet kaynağı vazifesini ifa etmektedir. Şimendifer inşaatımız gibi büyük devlet işlerimizde bile bu tasarrufların oynadıklan rol çok ehemmiyetlidir. İşliyen demir ışıldar sözümüzün en parlak tatbikatı burada tecelli ediyor. Piyasa hareketlerinden devlet teşebbüslerine kadar her sahada çahşan tasarruf yekunlan sahiblerine fayda temin etmekle beraber her tarafta memleketin ileri hamlelerini de yürütüyor. Devletin yüksek itiban millî tasarrufta kuvvetli bir dayanma temeli bulmakta ve milletin tasarrufu millî haysiyet ve menfaatin baş kaynağını teşkil etmektedir. Millî tasarruf başlıbaşına büyük bir dava olmakla beraber yerli mallanmızın memleket dahilinde revacı da millî paranın ve millî servetin korunması bakımından öteki baş davayı ikmal eden pek ehemmiyetli diğer bir işimizdir. On yılı geçen bir zamandanberi bu yolda da büyük ileri adımları attık. Bu hakikati, dünyanın yeni bir harb buhranile sarsıldığı şu günlerde daha iyi görebiliriz. Cumhuriyet rejimi Türkiyeyi ekmek ve un ihtiyaclannda bile harice muhtac bir halde eline aldı. Kurtuluş ve îstiklâl Harbi, bizi yalnız yabancı istilâlann ayaklan altından kurtarmakla kalmıyarak askerî zaferi ikmal eden Lozan sulhu kapitülâsyonlar belâsından da kurtardı ve tam istiklâlimize sahib kıldı. Bu sayededir ki herşeyden önce ekmek ve un için harice muhtac olmak felâket ve zilletinden kurtulduk. Şimdi harice biz buğday ihrac ediyoruz. îstiklâline sahib olmak davasında bulunan bir millet en zarurî ihtiyaclannı kendi elinin emeği ve alnının terile kendi memleketinden tedarik ve telâfiye imkân bulabilmelidir. Bunların başında ise un ve ekmek gelir. Geçen yerli malı ve tasarruf yıllarında memleket buğdayını kıymetlendirmek için türlü tedbirler ahndı. Bu meyanda herhal ve ihtimale karşı buğday stoklan tutmaklığımızı mümkün kılan silolar yapıldı. Şimdiye kadar elde edilen neticelerden ancak memnun olabiliriz. Bu yolda daha yapacak pek çok şeylerimiz bulunduğunu asla unutmaksızın. Lozan zaferile elde ettiğimiz tam istiklâle dayanarak memlekette asgarî hjr endüstri hayab yaratmak için giriştiğimiz teşebbüslerden alınan neticeler şimdiden büyüktür. Şekerimizi memleket ihtiyacına nispeten fazlasile kendimiz istihsal ediyoruz, ve pamuklu, yünlü dokumalarda hayhdan haylıya ileri gitmiş bulunuyoruz. Yerli mallar sergilerimizde gördüğümüz nümunelerine göre pek çok endüstri branşlannı Türk milleti benimsemiş ve Avrupadaki emsaline yakın derecelerine götürmüştür. Ziraî istihsalimiz ise eksilmiyor, artıyor: Hem kalite itibarile yıldar yıla daha iyileşerek, daha çeşidlenerek. Bütün bu millî istihsallerimizle hergün genişlemek lâzım gelen iç pazarlarımız tekemmül yolundadır. Şimendiferler Türkiyemizin en uzak köşelerini yekdiğerine kapı bir komşu denilecek surette yaklaştırmıştır. Sınaî ve ziraî kendi istihsalâtına herkesten evvel binnefis kendisi kıymet veren bir memleketin sırtı kolay kolay yere gelmez. Çünkü o millet böyle yapmakta hayatiyetinin en kuvvetli dayancağmı bulmuştur. Milletin hakikî serveti kendi faaliyetindedir de onun için. Para kıymeti en sağlam olarak işte bu temele dayanır ve milletin servet bolluğu ve binnetice selâmet ve refahı bu kaynaktan yükself Bir iki kelime de şu mülâhaza için Türkiye yerli mallanna ve tasarrufa kıymet vermekle kendi yağile kavrulmak üzere kendi kabuğu içine çekilmiş değildir. Türkiye her türlü millî istihsalinde nekadar ileri giderse haride muamelesi o nispette çok olur. Dahilî kudretimiz arttıkça ithalât ihtiyacımız çoğalacaktır ve çoğalıyor. Bunun için de ihracat yapmağa mecburuz. Fazla ihracat ise ancak fazla ve iyi istihsalle kabildir. Türkiyenin kalkınması her bakmıdan yukarıki prensiplere uygun olarak tahakkuk ediyor. Bu müşahedelerin verdiği inşirah iledir ki bugün dahil olduğumuz yerli mal ve tasarruf haftasım iftihar ve itimadla selâmlıyoruz. HITLER'IN PLANLARI mutantan bir debdebe ve haşmet verdiler. Guya harb, dünyada en tabiî birşe; değilmış gibi davrandılar. Harb, her zamanda ve her mekânda mevcuddur, gündelik bir iştir; başlangıcı yoktur. Bunun gibi hiçbir zaman sulh mevcud değildir. Hayat, bir harbden ibarettir, yaptığ mız her mücadele bir harbdir. Harb, sanın tabiati iktızasındandır. Geriye do: ru gidelim, gayrimedenî insan devrine kadar rücu edelim: Harb, hile, hud'a, aldatma, taarruz ve sürprizden başka birşey midir? tnsanlar, birbirlerini boğazlamağa bu suretle ha • reket etmekten başka yapılacak birşey ol» madığı andan itibaren başladılar. Tacirler, şakiler, muharibltr... Bidayette bunlann hepsi, birdi. Fakat daha yüksek bir sevkulceyş, daha ruhî vasıtalar kullanan bir harb vardır. Forster. sana soruyorum, harble elde edilmek istenilen şey nedir? Düşman teslim olut olmaz onu tamami'e imha ede bileceğimi biliyorum. Pekâlâ bu şartlar dahilinde, avni neticeyı daha az masrafh ve daha emin vasıtalarla elde etmeğe muktedirsem, askerlik bakımmdan düş « manın gözünü yıldırmağa ne diye uğraşa 25 bin lirayı 32,331, 15 bin lirayı 18177, 12 bin lirayı da 15162 numaralı bilet sahibleri kazandı Millî Piyangonun birinci tertib ikincî keşidesi dün Beyoğlunda Asrî sinemada çekilmiştir. Bu keşidenin en biiyiik ikramiyesi olan yüz bin lira 21820 numaraya çıkmıştır. ' Yüz bin liralık ikramiyeyi alan biletin dört parçası İstanbulda, diğer parçalan Siverek, Bandırma ve İskenderunda satılmıştır. İstanbulda satılanlardan biri beşte birdir. Yirmi bes bin liralık ikramiyeyi kazanan biletin de üç parçası îstanbulda, diğer parçalan Ankara, Bürhaniye, tzmir, Sivas ve Fethiyede satılmıştır. On beş bin liralık ikramiyeyi alan biletin üç parçası İstanbulda, birer parçaları da Konya, İzmir, Gebze ve Incesuda satılmıştır. On iki bin liralık ikramiyeyi kazanan biletin üç parçası İstanbul, Iki parçası Ankara, birer parçaları da Izmir, Trabzon ve Sürmenede satılmıştır. Yüz bin liralık ikramiyenin beşte biri. ni iki oTtak kazanmışlardır. Bunlardan biri Erkânıharb yüzbaşılarından Salâhad<lin, diğeri de Yeşilköyde emniyet memuru Fifattır. Her ikisi de onar bin lira alacaklardır. On iki bin Irralık ikramiyenin talihlilerinden biri de Aksarayda Selçuk cami sokağında 20 numarada oturan kâtib Rızanm üç yaşındaki kızı Nerimandır. Bu ta'lihli yavTU şimdiye kadar üç defa ikramiye kazanmış olup her defasında da on Düniin mintmini iki bin lira çıkmıştır. Babası çocuğunun bu talihinden dolayı son derece memnundur. 8732 8744 8750 8771 8787 Henüz çok küçük yaşta başlayan bu saa 8837 8840 8879 8921 9028 detin büyüdükten sonra da devamını te 9084 9145 9155 9351 9375 menni etmektedir. 9823 9888 10027 10150 10211 Dünkü keşidede de ikramiye kazanan 9460 9604 9649 9672 9765 numaralar sıra tertibile aşağıdadır: 10329 10392 10671 10718 10864 11016 11049 11051 11058 11347 100 bin lira kazanan 11382 11649 11929 11089 12200 21820 12333 12346 12477 12580 12643 12728 12849 12924 12938 13062 25 bin lira kazanan 13107 13122 13167 13207 13220 32331 13223 13265 13387 13451 13490 15 bin lira kazanan 13591 13620 13700 13756 13786 13807 13813 1405O 14126 14207 18177 14330 14406 14408 14517 14614 12 bin lira kazanan 14664 14687 14690 14694 14848 14932 15210 15262 15310 15405 15162 15410 15441 15694 15763 15774 10 bin lira kazanan 15841 15857 15884 15928 16082 16184 16263 16487 16524 16660 34149 16696 16731 16778 16799 16875 5 bin lira kazananlar 16884 17019 17067 17085 17087 17097 17146 17167 17301 17302 ~ 3034 18602 17402 17433 1745» 17488 17516 3 bin lira kazanânlal* 17542 17595 17605 Î7658 17756 " 712 1205 16429 28312 39523 18065 18085 18205 102 3'4 18261 18277 18341 18399 18413 18491 2 bin lira kazananlar 18612 18643 18666 18878 18953 5023 5737 11039 25348 26104 19332 19036 19136 19151 19272 28047 33608 38649 19394 19510 19721 19781 19808 19826 19829 19834 19919 20137 Bin lira kazananlar 20169 20393 20550 20567 20580 46 887 1021 1789 2400 2671 6624 7082 9258 9792 20590 20648 20781 20906 20923 9850 11333 11800 12772 14113 20945 21034 21110 21150 21239 15502 15902 19304 19915 20581 21266 21415 21430 21456 21510 21593 21900 22360 22594 27282 21523 21588 21604 21855 21862 28446 29712 29981 30858 36288 21917 21919 21935 22036 22201 22223 22235 22303 22306 22682 100 lira kazananlar 22690 22795 22802 22939 22947 295 458 629 636 933 22982 23151 23198 23294 23319 1190 1469 1522 2901 23341 23601 23702 23745 23877 1640 2988 3005 3645 23896 23905 23915 23916 23928 3553 35«05 3879 4379 24006 24287 24149 24371 24640 3880 4174 4123 4457 6440 24636 24698 24746 24926 25085 5296 5669 6020 6610 7180 7237 7262 25161 25218 25236 25255 25309 7223 7278 7941 7952 25455 25521 25432 25565 25692 7366 7322 7989 8446 8508 9252 25810 25815 25857 25907 25929 8784 9255 10073 10524 10999 11047 25953 26017 26038 26076 26088 13653 14487 14527 14637 14647 26092 26093 26190 26168 26324 11391 11654 12547 13084 13502 26332 26355 26399 26429 26909 15092 15823 15934 15974 16397 26512 26532 26569 26610 26621 16934 17396 17977 18783 18790 26740 26962 26979 26984 26997 19224 19286 20106 20111 20323 27000 27063 27201 27226 27265' 20437 20588 20596 20693 20877 27303 27319 27331 27360 27380 21063 21192 21637 21993 22157 27420 27508 27535 27742 27764 22287 22675 22852 22861 22877 28000 28003 28128 28454 28545 23113 23395 23435 23484 24232 28582 28597 28611 28622 28742 24251 24382 24470 24883 25153 28886 28928 28984 29165 29219 25202 25487 25555' 25678 25904 29225 29367 29415 29497 29507 26036 26243 26342 26400 26525 29596 29681 29987 29989 30032 26681 26703 27195 27573 28165 30087 30100 30164 30230 30291 28246 28405 29462 30192 30421 30300 30356 30515 30588 30612 31057 31066 31146 31257 31362 30623 30642 30944 30954 31097 31981 32102 32342 32853 32920 31V62 31165 31210 31243 31429 33016 33018 33042 33295 33352 31480 31515 31653 31724 31776 33377 33395 34691 34815 36033 31824 31776 31842 31855 31878 36063 36350 36486 36787 36839 31900 31929 32015 32244 32274 37042 37067 37197 37342 37407 32290 32327 32344 32456 32488 37516 37539 38809 39700 39967 32527 32668 32672 32685 32885 33041 33088 33150 33265 33292 ka^ananîar 33302 33380 33388 33533 33617 177 33641 33695 33768 33834 33908 27 67 62 112 275 444 34027 34048 24097 34130 34139 268 338 284 649 34167 34175 34272 34278 34325 545 600 566 635 885 34662 34745 34748 34905 34922 672 788 862 750 1078 1208 34985 35068 35171 35278 35303 1123 1100 1106 1664 1908 35365 35407 35604 35605 35626 1421 1438 1842 2213 2171 2375 35645 35717 35775 35777 35787 2078 2066 2427 2441 2443 2542 35906 35<914 35946 35964 36407 2420 2986 36113 36159 36270 36273 36293 2917 2633 2660 2834 3103 3228 3391 36523 36541 36557 36614 36730 3083 3315 3611 36898 37035 37039 37041 37134 3432 3448 3466 3457 3718 3738 3753 37142 37418 37423 37433 37596 3630 3666 3759 4414 37715 37764 37773 37853 37859 4086 4237 4076 4659 4751 4820 37925 38009 38011 38064 38074 4675 4735 4939 494; 38138 38142 38175 38179 38199 4813 4861 4850 5088 5456 548' 38202 38225 38238 38386 38393 5073 5431 5653 588f 38397 38420 38491 38504 38592 5514 5763 5 704 616' 38621 38391 38819 38889 39000 5939 5993 6080 6046 6611 6646 6697 39053 39100 39193 39273 39439 6528 6250 7241 39479 39503 395*19 39579 39626 6698 6729 6882 6803 7376 7406 7435 7276 7430 39674 39837 39859 39882 39948 7854 8137 8182 8228 7879 7695 7822 39990 7468 7714 7510 Nimet kîşesinin zenginleri 8293 8277 8284 8251 8271 Nimet kisesi, Millî Piyangonun ikinci 8336 8349 8408 8304 8328 8469 8501 8539 keşidesinde de bütün büyük ikramiyeleri 8474 8476 8623 8637 müşterilerine vermiştir. Bu meyanda yüz 8553 8610 8621 Eski Danzig ayân reisi führer'le yaptığı bir mülâkatı anlatıyor Alman devlet reisi diyor k i : /. Teslim olmıyacağız. Belki düşeceğiz. Fakat sukutumuz, bütün bir dünyayı da beraber sürükleyecektir. 2. Herşeyi teferrüatına kadar hesabladım. Küaatımız Erkâmharbiye dairesine yürüyeceklerdir. Birkaç dakika içinde Fransa, Polonya, Avusturya, ÇekoSlovakya zimamdarlarmdan mahrum kalacaklardır. 3. Bizim sevkulceysimiz, düşmanı dahilde imha ve kendi kendisini mağlub etmeğe icbar eylemektir. Eski Danzig Âyan reisi Rauschning, Hitler'le yapmış olduğu mülâkatlarda görüşülen muhtelif meseleleri bir kitab halinde toplamıştır. Bunlar, Hitler'in siyasî vaziyetleri nasıl kabul ve telâkki ettiğine dair bazı işaretleri ihtiva etmektedirler ve bu itibarla Rauschninş'in eseri hayli alâ1 kayı calibdir. Kitab dün Londrada neşrolunmuştur. Bu eserden bir parçayı Paris Soir'dan iktıbas ediyoruz: Büyük Harbin eski Alman muhariblerinden olan M. Rauschning, 1931 denberi nazi fırkasına mensub bulunmaktadır. Fırkada derhal Hitler'in en samimî mesai arkadaşlan arasına girmiştir. Fırka, iktidar mevkiine geldiği zaman Dantzig âyan meclisi reisliğine, yani hükumet reisliğine intihab edilmiş ve 1934 teşrinisanisine kadar bu mevkii muhafaza etmiştir. Fakat 1935 senesinde fırkanın o ana kadar faal bir surette iştirak etmiş olduğu siyasetine muhalif bir vaziyet almıştır. Bu ihtilâfın sebebleri nedir? lhtilâf, doktrinde miydi, yoksa tabiyede mi? Bu nokta, halen bizi alâkadar etmez. Ortada hakikat olan birşey varsa o da Rauschning'in serbest şehri terketmeğe, malını mülkünü satmağa ve ecnebi biı memlekete sığınmağa mecbur olmasıdu. Bu münasebet inkıtaı dolayısile ilk defa olarak nazi diktatörünün samimî düşüncesine nüfuz etmiş oluyoruz. Eski mesaı arkadaşının nakletmekte olduğu görüş meler, bugün cereyan etmekte olan hailenin 1932 tarihinden yani iktidar mevkiine geldiği andanberi Hitler tarafından düşünülmüş ve istenilmiş olduğunu gös termektedir. Bundan üç ay evvel başlamış olan hainane harb için Hitler, «bu harb, ben demektir.» demiştir. Hitler, bugünkü yazılarımızda, ihtilâj; ci tabiyesini, neden dolayı Maginot hattına taarruz etmemiş olduğunu gösteren tabiyesini ifğa etmektedir. • , Hitler, bu harbi nazi kıtaatının ve propagandasının müşterek tazyikı altında, dahilî rejimlerin ve haricî nizamın yıkılacağı umumî bir hercümerc içinde Avrupayı Almanyaya teslim etmesi lâzım olduğunu zanneylediğı ihtilâlin kat'î anı telâkki etmişti. «Önümüzdeki harb, hiçbir noktadan 1914 harbine benzemiyecektir. Artık piyade hücumları ve kütle halinde taarruzlar yapılmıyacaktır. Bütün bunlar, mo dası geçmiş şeylerdir. Senelerce uzayıp giden cephenin «kemirilmesi» meselesi ne geltnce, sizi temin ederim ki, böyle birşey vaki olmıyacaktır. Bu hal, harbin adeta temeyyü etmesiydi. Harb, tereddi etmek suretile nihayet bulmuştu.» Hitler'in köşkünün verandasında toplanmıştık. Hitler'in nazan, bir müddet uzaktan görünmekte olan dağın yamacına takılıp kaldı. Evet, bu sefer manevralar serbes tisinin verdiği faikiyeti bulacağız, dedi. M. Hitler, Almanyanın bütün maniaları ezecek ve hatta Maginot hattının mukavemetini zorlayacak bazı gizli ihtıralara malik olduğu doğru mudur? Dantzig'in nazi şefi Albert Forster bu suali sorarken bana bir işarette bulun muştu: Hitler' i en ziyade hoşuna gitmekte olan mevzua sevketmiş oluyordu. Hitler, şu cevabı verdi: Elinin altmda bir takım gizli ihtiralar bulunmıyan ordu var mıdır? Fakat bunların kıymetine gelınce, bu hususta şüpheliyim. Maamafih yeni mermimizin nüfuz kuvveti... Elektrik silâhınm taarruz için yeni imkânlar bahşedeceği de söyleniyor. Doğru rmP Yeni zehirli gazler, yeni basiller hakkmda ne dersiniz? Önümüzdeki harbde mikroblardan istifade edilecek nıi dersiniz? Hakkı teslim edilmeyen bir millet, baktriyoloji harbi de dahil olmak üzere her vasıtadan meşru surette istifade ede bilir. Yeni zehirli gazler, çok müthiştir, fakat telörgülerde ölenlerin bati ihtizarlarile zehirîi gazla boğulan kimselerin ıstırablan arasında ne fark vardır? Istikbalde bir milletin karşısına dikilecek olan, diğer bir milletin heyeti mec muasıdır. Artık bir ordunun düşman ordularına karşı mücadele ettiği görülmi yecektir. bar edecek kıyamlar ve kargaşalıklar çıkarılması güç bir iş değildir. Wagner'in bir havası üzerine Hitler'in Obersolzberg'deki Wachen feld köşkündeki verandasındayız. Hitler'in güzel bir köpeği vardı. Dizinin dibine oturmuştu. Vadinin öbür tarafında dağların tepeleri parlıyor ve insana adeta gülümsüyor gibi duran yeşil çayırlan çerçeveliyordu. Bir ağustos sabahı idı. Sonbaharın habercisi olan çiy bir zıya ortalığ: tenvir ediyordu. Hitler, Wagner'in operalarından birinin bir parçasını mırıldanıyordu.. Kendisini dalgın ve kararsız buldum. Bidayette pek ziyade konuşkanken bir denbire derin bir sükuta daldı. Şurasını hatırlatayım ki, yaşadığımız günler, nasyonal sosyalizmin en had buhranına yaklaşmakta o'duğu günierdi. Parti, o tarihte pek ümidsiz bir vaziyette bulunmak taydı. Fakat bu hal, Hitler'in her sözünde yakında iktidar mevkiine gelmek ve Alman milletini bir mukeddereye doğru sevketmek hususundaki kat'î kanaatinin sezilmesine mâni teşkil etmiyordu. Harbden, akıbetinden ve bütün Alman za ferlerinin 1918 de na3il bir neticeye varmış olduğundan bahsediyorduk. Benim harbim mi? Düşmanı dahilden tahrib etmek Hitler, bundan sonra bilâhate birkaç defa tatbik etmiş olduğu kendi harbinin ana hatlannı izah etti. Fakat o tarihte bu harb, bir hayal halindeydi, vuzuhtan mahrum bulunuyordu. Bununla beraber kendisinin bu meselelerle iştigal etmiş olduğu, kendisinin yeni ve büyük bir sevkulceyşçi, şimdiye kadar meçhul olan bir vadide bir nevi müstakbel «harb senyörü» olduğuna mutlak bir kanaat beslemekte bulunduğu hissediliyordu. Forster, şayed harb yapacak olursam, kıtaatımızı ihtimai bir sulh içinde Parise sokacağım. Askerlerimiz, Fransız üniforması giymiş olacaklardır. Güpe • gündüz caddelerden geçeceklerdir. Hiç kimse, onlan tevkif etmeği harınna bile getirmiyecektir. Herşeyi en hurda teferruatına kadar evvelden tespit ettim. Kltaatımız, erkânıharbiye dairesine yürü • yecekler, nezaretleri ve parlanıentoyu işeal edeceklerdir. Birkaç dakika içinde Fransa, Polonya, Avusturya, ÇekoSlovakya, zimamdarlarmdan mahrum kalacaklardır. Ordulann erkânıharbiyeleri or» tadan kaldırılmış, hükumetler tasfiye edilmiş olacağından ortada işitilmemiş bir kargaşalık hülcüm sürecektir. Fakat ben, yeni bir hükumet teşkil edecek olan kimselerle çoktan münasebata girişmiş bulunacağım. Bu gibi insanlan dünyanın her tarafında bulabiliriz. Hatta bu kabil insanlan satm almağa da lüzum yoktur. Mevki hırsı, gaflet, fırka ihtilâfi ve gurur saikasile onlar kendiliklerinden bizi arayıp bulacaklardır. «Asla teslim olmıyacağız» Hitler: Asla teslim olmıyacağız, diye bağırdı ve şöyle devam etti: Belki düşeceğiz, fakat sukutumuzda bütün bir dünyayı da beraberimizde sürükliyeceğiz. Hitler, Crepuscule des Dieux'den bazı parçalar mırıldandı. Genc arkadaşımız, geçen harbin feci bir neticeye müncer olmasına düşmanın harb malzemesi itibarile olan faikiyetioin sebebiyet vermiş olduğunu söylemişti. Hitler, şu mukabelede bulundu: «Bir harbin kat'î neticesi, malzemeye bağh defildrr. Bu netice, daima insanlara bağlıdır.» Maamafih yeni keşifler ve silâhlarm faikiyeti, bütün milletlerin ve içtimaî smıfların akıbetini iayin etmektedir, Führer im, demin önümüzdeki harbin son harbden büsbütün başka bir manzara arzedeceğini söylediğiniz zaman bunu kasdetmemiştiniz? Yeni silâhlar, tek nik ihtiralar, harbin sevk ve iduresini tamamile değiştirecektir. Bu silâhlar ve bu ihtiralar, eski zamanın sevkulceyşini tamamile altüst edecektir. Bugün Alman ya, silâhları ve teknik keşiflerile faik bir vaziyette bulunmaktadır. 50 Ja YUNÜS NADİ bin lira, Bebekte oturan, fakat adresini haber vermiyen bir zata, on beş bin lira, Telefon Santral memurlarından Bayan Ayşeye, diğer on beş bin lira Beşiktaşta, tramvay caddesi, 26 numarada Şevkete, on iki bin lira, Aksarayda Selçukcami sokağında 20 numarada kâtib Rızanın üç yaşındaki kızı Nerimana çıkmıstır. Küçük Neriman, iki sene zarfında ayni kişeden aldığı biletlerle üçüncü defadır ki on ikişer bin lira kazanmaktadır. Beyoğlu îstiklâl caddesinde Yıldırım kişesinde satılan 21820 nu:narah bilete yüz bin ve 32331 numaralı bilete de 25 bin lira çıkmıştır. Amerika ne yapacak? Führer, Amerikanm Avrupa işle rine tekrar karışacağına ihtimai veriyor musunuz? Üçüncü ve genc bir arkadaşımızın bu sualine Führer, şu cevabı verdi: « Herhalde böyle bir tecrübeye girişmesi fikrini de Amerikadan nezedeceğiz. Bu gibi ahvalde pek ziyade müessir olan yeni bir takım silâhlar vardır: Amerika, daimî surette ihtilâlin kenanndadıı. Amerikada Amerikalı efendileri kendi işlerile kâfi derecede meşgul olmağa ic Sulh, muhasamat patlak vermeden hnza edilmiş olacaktır. Sizi temin ederim, efendiler, her zaman muvaffak olan şey, gayrimümkün olandır ve en gayrimuhtemel olan şey de en kat'î olandır. Bizim hücum kıtaatımız gibi sakit ve hertürlu fedakârlıklara Harbi kazandıran, silâhlar değildir nüllü bulaeağız.amade kâfi miktarda gSOnlara sulh zamanında Hayır, sevkulceyş, herhalde, teknik ufak gruplar halinde hududu aştıracağız, keşifler yüzünden değişmez. Böyle bir bütün dünya bunları kendi hallerinde bir iddia tamamile batıldır. takım seyyahlar zannedecek... Hitler, heyecanlandı: Bugün bana inanmazsınız, fakat de • Söyleyiniz bana, Cannes muharebe diğim gibi yapacağım, bunları grup grup sindenberi ne gibi değişiklikler olmuştur? içeri sokacağım. Tayyare meydanlannda Ortaçağda ateşli silâhların ihtiraı, sevkulyere ineceğiz. zira o zaman yalnız insanceyş kanunlarında ne gibi tadilât vücude lan değil, silâhları da hava yolile sevket» getirmiştir? Teknik keşiflerin kıymetine mek imkânma malik bulunacağız. Ortapek o kadar itimadım yok... Bu ana kada artık bizi tevkif edecek bir Maginot dar harbin sevk ve idaresi kanunlarını hattı bulunmıyacak... devamlı bir surette değıştirmiş olan hangi Forster! Bizim sevkulceysimiz düşmaihtira vardır? Bir ihtiraı, ikinci bir ihtira takib ve bu ikinci ihtira, birincinin tesir nı dahilde imha ve kendi kendisini mağlub etmeğe icbar etmekten ibarettir. lerini nötralize eder. Hiç şüphesiz teslihatm tekniği müte madiyen terakki etmektedir ve tahrib Forster. yavaş bir sesle bana: kuvveti olmak itibarile mutlak kemaline Ne dersiniz? dedi. ermeden evvel daha Lirçok yenilikler yaBirkaç hafta evvel Şarkî Prusyada pacaktır. Fakat bütün bunlar, muvakkat kumandanlık etmekte olan generallerin bir faikiyetten baska birşey temin etmez. önünde bu mmtakanm Polonyalılann O tarihlerde Hitler'in hususî kâtibi omuhtemel bir taarruzuna karşı müdafaası lan Rudolf Hess, muhaverenin başlangıiçin yepyeni bir plân ızah etti. General • cmda bir kenarda kalmış, lâkırdıya ka ler de bu plânı kabul ettiler. nşmamıştı. Bu esnada söze kanştı: Hücum kıtaatının şefi Linsmayer, bu Bu efendiler, teknik yeniliklerinin nun üzerine Hitler'den bizimle birlikte kıymeti pek zavıf olmasma binaen, Al grup halinde fotoğrafisini çektirmesini rimanyanın senelerce devam edecek yeni ca etti. Hepimiz çıktık. Sarp bir yamaca bir mevzi ve siperler harbi vapmak 7a dayanmış olan evin önünde durduk. Hess, ruretinden yakasını nasıl sıyırdbileceğini fotoğrafimizi çekti. Hitler, oıtamızda an'am^rnıs göriinüyorlar. durdu. Sonra evin arka tarafında biraz 1914 harbinden bambaşka bir harb dolaştık. Burada kısa bir yol vardı; bu 1914 teki sersemlerin yapmış ol yol, yakındaki sık ormana gidı>ordu. duklan harb gibi bir harb yapmak tasav Karşımızda bulunan Zum Turken oteline vurunda olduğumu kim söylüyor? Sarfe baktım. Bir takım seyyahlar, dürbünleri dilmekte olan bütün mesai, bunun önüne ellerinde bizi tarassud ediyorlardı. Hess, biraz uzaklarda bir kubbe halingeçmeği istihdaf etmiyor mu? Insanların ekseriyeti, hakikaten muhayyele kuvve de genişliyen yeşil sathı maili gÖ3terdî. Fikrince burada tayyareler için bir inme tinden mahrum... sahası yapmak muvafık olacaktı. Hess, Hitler'in yüzü, bir istihkar buruşukluparlak bir tayyare mitingine iştirak et ğile takallüs etti: mişti. Forster, bunu kendisine hatırlatın Hepsi de istikbah ufak şahsî tecrü ca, Hitler, şöyle dedi: belerine göre tasavvur edebiliyorlar. Fa« Hess, bundan böyle bu gibi nükat ne yeniyi ne de hayret verecek şeymayişlerden çekininiz. Bu nümaj ısler, leri sezebiliyorlar. Generallerin dimağlan lüzumsuzdur.» da diğer insanların dimağlan gibi kısır... Harbi bizzat idare edeceğini söyliyen Meslekî teknikleri içinde kapanıp kalı Hitler, artık dünyada bitaraf milletler yorlar. lbdakâr dehaya muhitlerinin gay bulunmadığını kaydettikten sonra siyasî ri yerlerde tesadüf olunur. muvaffakiyeti elde etmek için tsveçte Ben, meseleleri basitleştirmek ve asıl suç ortakhklarından ve Almanyaya karşı larma irca etmek hassasına nıalikim. sempati besliyen insanlardan müteşekkil Harbi sımsıkı kapalı bir ilim haline sok bir şebeke vücude getirilmesini ilâve et mak istediler, bu sebebden dolayı onai tL