11 İkinciteşrîn 1939 Mustafa Kemal, yedinci ordunun kumandanlığını niçin kabul etti? Ebedî Şefin başlıca düşüncesi, General Falkenhayn'ın lüzumsuz yere Bağdada karşı girişeceği kanlı taarruza şiddetle mâni olmaktı Salilı Bozok anlatıyor: c Konuşan: SALAHADDİN GÜNGÖR ) CUMHURÎYET Mustafa Kemal, «Anafartalar» ı da yaptıktan sonra, 16 ncı Kolordu Kumandanlığile şarka gönderildi ve hemen akabinde îkinci Orduya kumandan tayin olundu. Bu sırada, beni de seryaverlikle yanına aldırmıştı. Kendisine Diyarbakırda mülâki oldum. Mustafa Kemali, aradan çok bir zaman geçmeden, Yıldırım Talebelerin hitabeleri Ordular Grupuna dahil olan Yedinci Profesör Hâmidden sonra Yüksek Ordu Kumandanlığına naklettiler. Bu Muallim mektebi talebesinden Orhan, nun bende bir hatırası vardır. Atatürkün gencliğe hitabesini okumuştur. Bir gün Mustafa Kemal, cepheyi tefHitabe, hazır bulunanlar tarafından hetiş için Diyarbakırdan aynlmıştı. Elâzığa yecanla dinlenmiştir. kadar gittik. Orada Grup Kumandam olan îzzet Paşanm misafiri olduk. Biz oTıb fakültesinden Reşad Tanberkin, rada bulunduğumuz sırada, Başkumantarihi değiştiren, Türk milletinin mukaddan vekili Enver Paşadan bir geceyansı deratını felâketten saadete çeviren Büİzzet Paşaya gelen bir telgrafta Mustafa yük Atanın gencliğe bıraktığı emanetin Kemal Pasa ile birlikte Halebe hareketi kudsiyetini tebarüz ettiren sözleri bütün bildiriliyordu. gözleri yaşartmıştır. Reşad Tanberk ezBu emir üzerine hemen yola çıktık. cümle demiştir ki: Ben, İzzet Paşa ile Mustafa Kemal Pa« Atatürkün bize bıraktığı en büHaydarpaşada Umumî Harb esnasında: Önde ortada F ordular grupu şanın otomobilinde, ön sandalyada oturuyük vedialardan biri de İnönüdür. O karlı kumandam General von Falkenhayn, sağda Yedinci ordu yordum. İzzet Paşa, bir aralık bu anî şahikaları andıran ak saçlarını Büyük kumandanı Mustafa Kemal Paşa davetin sebebi ne olabileceğini düşünürAtasının deha kaynaklarından fışkıran ken aklına gelen ihtimali şu suretle orta liyorum. Onun aldığı vazife, Alman cep rek, geniş bir lâyiha halinde alâkadar mailhamlarını ve direktiflerini billurlaştırhesini, gittikçe şiddetlenen İngiliz tazyi kamlara da bildirmeğe lüzum görmüştü. ya attı ve Mustafa Kemale: mak için ağarttı. Onun sadık arkadaşı, Öyle sanınm ki, dedi, idaresi kından kurtarmaktır. Ama, bunu temin (Lâyiha tarihi: 20/9/333)... kurtuluş ve inkılâb yoldaşı İnönü, bugün (Falkenhayn) a tevdi edilecek olan Yıl yolunda, on binlerce Türkün kanı döküAtatürkü senbolize etmiştir. Bunun içinîstiklâl Harbi, son günlerini yaşıyor. Adırım Ordular Grupunda size de bir or lecekmiş! Falkenhayn'ın umurunda mı? Mustafa Kemal, bana bunları söyle nadolu ajansının sefırlere çay zıyafeti ve dir ki Türk milleti çelikten bir zırh gibi du kumandanlığı vermek istiyeceklerdir. receğini ilân ettiği Gazi Mustafa Kemal, onu kucaklamaktadır ve gene bunun içinBöyle bir teklif karşısında kahrsanız rcd dikten sonra: Maamafih, dedi, teklif edilen ku Akşehir yolundadır. Ben de, her vakıt ol dir ki Atatürke bağladığı gönlünü ve sevdetmeyiniz! gisini ona vermiştir. Mustafa Kemal, İzzet Paşaya hiç ce mandanlığı kabul ettiğime dair hemen bir duğu gibi, ona refakat ediyorum. Geceyi, Şafaklardan hız, kandan renk, gokvab vermedi. Bense, onun böyle bir va cevab yazıp Enver Paşaya bildirelim!.. Şuhud kasabasında geçirdıkten sonra, KoMustafa Kemalin, Falkenhayn hak catepedekı umumî kararagâha hareket et ten örnek alan bayrağım; ilk defadır ki zifeyi kabul etmesini bütün samimiyetle tik. Günlerden 26 ağustos! Fakat, tanye bugün seni onun için yarıya inmiş görarzuluyordum. Çünkü (Falkenhayn) ın Çünkü o sana: «Engin göklere doğri henüz açılmamış. Önümüz sıra giden düm. şöhretini herkes gibi ben de işitmiştim. askerler, ellermde fenerlerle bize yol gös ru ebediyyen yükselsin!» dıye bütün bir O şöhretli kumandanın muvaffakiyetin Ve^solan rengini koyulaştırmak [feriyorlar. İndiğînSz vadi ile çi den emin olmasa, bu kadar ağır bir mestepe arasında muntazam yol olmadığı için için mukaddes kanını vermiştL Onun içinuliyeti kabul etmiyeceği mütaleasındayhftyvanrara bindık. Ağır ağır yol ahyöruz. dir ki sen artık Mustafa Kemalsin ve dım. Bizim Paşanm bu muvaffakiyctîî Mustafa Kemal hissedilir derecede düşün Türk yaşadıkça sen de ebediyyen yaşıgrupta yer alması, işte bundan dolayı hoceli! Yanında İsmet İnönü, Fevzi Çak yacaksm!» şuma gidiyordu. mak var. Aralarında mühim bir söz geçmiHalebe geldik. Bizden başka Dör Hukuk fakültesinden Meserret Sükuti yor. Belli ki, her üçü de, kafalarının için Atasının ölümünden dolayı duyduğu acıdüncii Ordu Kumandam Cemal Paşa, den, konuşuyorlar. Kocatepeye geldiğı yı ifade ederek bugüne kadar olduğu giAltıncı Ordu Kumandam Halıl Paşa, ve miz zaman, ortalık hâlâ karanlıktı. Ata bi bundan sonra da Ona ve Onun eserdaha bazı paşalar Halebde toplanmışlartürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak, büdı. Bir gün, bütün bu paşalar, Başku lerine karşı genclığin bağlı kalacağını söyyük millî zaferin bu üç büyük kahramanı, mandan vekili Enver Paşanm riyaseti allemiştir. şimdi başbaşa vermişler, fecrin alaca katında bir içtima akdettiler ve bir müddet Nutuklardan sonra Ebedî Şefin muranlığını delmeğe çalışan gözlerile ufukgörüştükten sonra dağıldılar. Içtimada vakkat kabrine bırakıldığı gün Millî Şef ları tarassud ediyorlardı. Bir müddet sonneler konuşulduğunu tabiî öğrenememiş ra, şark istikametinde hafıf bir kızıllık be İsmet İnönü tarafından neşredılen beyantik. Mustafa Kemal Paşa, bu toplantı lırdi. Kocatepenin, Türk milletinin en ta name okunarak Üniversitedeki toplantıya dan zannedersem bir gün sonra, Halebrihî dakikasını doğurmak için ancak bir nihayet verilmiştir. den Diyarbakıra hareket etti. Ben de, Matem merasiminde bulunan binlerce kaç dakikası kalmıştı. Derken yüzlerce tabiî refakatinde idim. İzzet Paşa, Dörtop, hep birden, düşman safları üzerine talebe, başlarında Vali ve İstanbul komudüncü Ordu Kumandam Cemal Paşanın boşanmağa başladı. Güneş, doğuyordu. tanile Rektör ve profesörler olduğu haldaha bir müddet misafiri olarak Halebde Ve o güneşle birlikte, milletin yıllarca ka de sekizer kişilik sıralar halinde büyük kalmıştı. Diyarbakır yolunda giderken, Mustafa Kemal Geliboluda siper içinde ronlık bir istilâ altında uyuklayan talıhi bir vakar ve sükunetle Çakmakçılar İzzet Paşanm, Mustafa Kemale otomo bilde söylediği sözler aklıma geldi. Pa kında tebellür etmiş kanaatleri vardı. Bu dc, üzerindeki örtüyü parçalayarak, yeni Köprü Şişhane yolunu takib ederek müstakiller dünyasına gözlerini açı Taksim Cumhuriyet abidesine gıtmişlerkanaatlerinden bana sık sık bahsederdi. den şaya sordum: yordu. Bir gün şöyle demişti: dir. Size böyle bir teklif vaki oldu Alman zabitleri, Arab aşiretleri remu?.. Yarım saat süren, fakat bize bir yıl Taksimde Kendisinden aldığım cevab şu oldu: islerile, mütemadi temas halindedirler. kadar uzun görünen bu müthiş topçu aBüyük kafile, saat on birde Taksim Enver Paşa, beni Yedinci Ordu Hatta bizzat Falkenhayn, bana itiraf et teşini mitralyözlerin ve piyade tüfekleri meydanma muvasalat etmiştir. ÜniversiKumandanlığına tayin etmeği düşünü ti: «Arablar, Türkleri kendilerine düş nin sesı takib etti. < tenin muazzam çelengi daha evvel Takbilirler. Halbuki, biz, Almanlar siyormuş. Fakat, sonradan, hernedense fik man Kıt'alarımızın düşman mevzilerine yak sime getirilmiş, abidenin önüne konulrinden caymış olacak ki, bana böyle bir ze nazaran, Arablara karşı bitaraf sayı laştıklarına dair ilk müjdeli haberler gelmuştur. Bundan maada Taksim abideteklifte bulunmıyarak bu vazifeye Vehib lırız. meğe başlamıştı. Bir müddet sonra, «Ka sinin önünde Beyoğlu Halkevi, Inhisarlar Paşayı tavin etti! Bu bakımdan, Almanya hesabma on lecik» sivrisinin işgal edildiği müjdelendi. umum müdürlüğile, Merkez, Iş, Selânik, Diyarbakıra geldikten birkaç gün son lan kazanabiliriz!» Zaferler tevali ettikçe, Mustafa Kema Osmanlı, Ziraat bankaları, Banka Komra idi. Bir gece, Enver Paşadan, bir şifre Falkenhayn, Irakta büyük mikyasta lin de sabırsızlığı artıyordu. Bütün ku merçiyale, Yüksek Mühendis mektebi, geldi. Telgrafın meali şu idi: askerî hareketlere girişmenin yalnız lü mandanîara, derhal tutmaları lâzım gelen Parti vilâyet merkezi namına gönderilmiş «Sizi Yedinci Ordu Kumandanlığına zumsuz değil, hatta imkânsız olduğunu da hedefler gösterilmişti. Bu meyanda elli tayin etmek istiyorum. Kabul buyurul bilmez değıldir. Fakat onun gayesi, bütün yedinci fırka kumandanına da, karşısın muazzam çelenkler bulunuyordu. Kafile Taksime geldikten sonra tevakduğu takdirde telgrafla cevabınızı bekle Arabistanda Alman nüfuzunu yer yer hâ da bulunan tepeyi sür'atle işgal etmesi kuf etmiş, tertib heyetinden bir zat hoparrim.» (Devam edecek) lörle: kim kılmaktan ibarettir! Nitekim, Irak he emri verilmi^ti Enver defi değişince «Sinâ» cephesinde bir taar, « Arkadaşlar! îhtif al merasimine İzzet Paşanm yolda, Mustafa Kema ruz yapılmasını mevzuu bahseden gene | İstiklâl marşını söylemekle başlıyacağız» le ima ettiği teklifin nihayet tahakkuk et kendisi olmuştur. İki ay sonrası için, taar Demiştir. Hep bir ağızdan söylenen tiğini gÖrmek, beni aşırı derecede sevin ruz mu yapmak, yahud müdafaaya mı giîstiklâl marşı etrafı inletmiş, bundan sondirmisti. Bu sevincin verdiği hızla Paşarişmek icab edeceğinin şimdiden kestirilera Tıbbiyeden Dr. Cemal Tarman hayı, odasında uyandırarak telgrafın meamiyeceğini, o da herkes gibi biliyor. Şalini, kendisine büyük bir müjde haberi zırlanan kürsüye çıkarak heyecanh bir yed, ileride ahval, taarruza müsaid zuhur verir gibi tekrar ettim. hitabe söylemiştir. etmez ve buna mukabıl Fılistini müdafaaYatağında doğrularak sordu: Hatibin sözlerinden sonra, on binlerce ya imkân hasıl olursa General Falken B u telgraf, seni çok mu sevindirdi? gene, tekrar and içmişlerdir. Merasime hayn, kendisini bütün dünya muvacehesin Ne yalan söyliyeyim, çok sevindim gene İstiklâl marşile nihayet verilmiştir. de, en büyük muvaffakiyeti kazanmış bıı pasam... Harb Akademisinde kumandan olarak ilân edecektir. Güldü ve elile karış kakar gibi bir işaHarb Akademisinde de dün AtatürNeye yarar ki, o zamana kadar, memret yaparak: kün ölümü yıldönümü münasebetile as Nah sana... dedi ve sonra ilâve etti: leket bizim elimizden çıkmış ve bir Alkerlik mesleğinin bu en büyük mümessilimüstemlekesi haline gelmiş buluna Ben, yedinci ordu kumandanlığını man ne lâyık vakar ve ciddiyet içinde büyük caktır. General Falkenhayn, bu maksad s^nin düsündüğün sebeblerden dolayı deFiatı: 125 kuruş" bir toplantı yapılmıştır. Saat dokuzda uğruna, bizim zimmetimizde kayıdlı olan ğıl, büâkis «Falkenhayn) m lüzumsuz Yıldızdaki merasim dairesini Akademiyere Bağdada karşı girişeceği kanlı ta altınlarla son Türk kanlarını büyük bir isnin hocaları ve talebesi doldurmuş, saat .Truza mâni olmak için kabul edeceğim! rafla sarfetmekten çekinmiyor.» ^unkü Falkenhayn'ın böyle bir taarruzu Mustafa Kemal, bana söylediği bu dokuzu beş geçe Akademinin saym müttrtib etmekten maksadı ne olduğunu bi sözleri, daha etraflı bir ifade ile bezeyedürü General Fuad, hazır olanlara, Ata taraft 1 ind sahifede) tif ve işaretlerile denebilir ki, halde ve istikbalde Türk milletinin eski ve yeni nesilleri ve Türkün yayılmış olduğu geniş sahadaki muhtelif kolları arasında manevî ve harsî birliği sarsılmaz bir tarzda tahkim etmek istemiştir. Türk gencliğinin, Atatürkün ölüsü karşısında duyduğu derin ve saimî teessür ve heyecan, Türk milletinin ihtiyac ve hususiyetlerini anlamakta, Türk milletinin iradesini te celli ettirmekte müstesna bir kabiliyet göstermiş olan Atatürkün görüş ve ka naatlerini kavrayıp benimsediğinin hiç şüphe yok en büyük delilidir. Buna ba karak tereddüdsüz diyebiliriz ki Atatürk bugün maddî varlıklarile aramızda bulunmasa bile manevî varlığile bir fikir, bir ruh ve ideal olarak içimizde, dimağımızda, kalbimizde ve gönlümüzde yaşamaktadır ve yaşamakta devam edecektir. Türk vatan ve milleti, Onun istediği gibi, selâmet, refah ve saadete doğru daima yürüyecektir.» üniversitede m Üniversitedeki büyük toplantıda muztarib gencler Abide önündeki ihtifale iştirak eden yavrularımızdan bir grup Vali, Kumandan, Rektör ve talebeler, Üniversiteden ayrıhrken türkün geçen yıl hayata gözlerini yumduğu gün ve dakikanın yıldönümünde bulunduğumuzu hatırlatarak hazırunu beş dakikalık sükut vakfesine davet etmiştir. Herkes ayağa kalkmış, gözler Atatürkün riyaset kürsüsü yukarısında biri askerî, diğeri sivil iki büyük portresine dikili beş dakikayı huzur ve hürmetle geçirmiştir. büyük teessür ve tazim için de dinlenilerek toplantıya nihayet verilmiştir. Yedek Subay okulunda Yedek Subay okulunda yapılan ihti fal de çok hararetli olmuştur. Mekteb Komutanı albay Sırrı ıhtifali açan kısa bir hitabeden sonra hazırunu beş dakıka sükuta davet etmiştir. Bundan sonra mekMüteakıben General Fuad kürsüye ge teb tabiye muallimi albay Zeki bir nutuklerek Atatürkün hayatım izah eden çok la Atatürkün askerlik ve inkılâbcılık haiyi görülmüş ve çok iyi hazırlanmış etüdü yatını anlatmış, bunu muhtelif cepheler üzerinde büyük bir konferans vermiştir. den tahsil etmiştir. Bundan sonra bir taAsker Atatürkün askerî hayat safhaları, lebe, Millî Şef İsmen İnönünün hitabesiiştirak ettiği harb sahalarını gösteren har ni okumuştur. talar üzerinden takib edilmiştir. Diğer mekteblerde Harb Akademisinin şimdi gördüğü vaŞehrimizdeki bütün ilk ve orta tedri zife bizde vaktile erkânıharbiye smıfların sat müesseselerinde de Ebedî Şef Ata da yapılmış oluyordu. Bu itibarla Ata türkün aziz hatırası anılmıstır. türk şimdiki Akademinin bilhassa iftihar Talebeler muallimlerile beraber mek ettiği bir ağabeyi sayılırdı. General Ali teblerinin salonlarında toplanmışlardır. Fuadın konferansı en büyük eskerî mü Toplantı yapılan salonların bir köşesine messilimizin hayat ve icraatmı tasvir ve ifade ederken ayni zamanda Akademi talebesi için kıymetli bir ders teşkil ediyordu. Generalin bir saatten fazla süren izahlarından sonra Akademi müdavimlerinden bir gene tarafından Millî Şef İsmet çiçekler ve bayraklarla süslü olarak Atatürkün bir büstü konulmustur. Saat do kuzu beş geçe birer muallim Ebedî Şefin tam o anda öldüğünü haber vermiş, ha zır bulunanları beş dakika ayakta sükuta davet etmiştir. Sükuttan sonra muallim ler ve talebcîer tarafından Atatürkün haİnönünün Ebedî Şefimiz Atatürk hak yatı ve memlekete yaptıklan hizmetleı kmdaki belığ hitabesi okunmuş, hitabe anlatılarak toplantılara son verilmiştir. Macellanos vapuru Ispanyaya gidiyor J Fotoğrafla Atatürk 1 Macellanos vapuru Çanakkale civarında bir TfalydL vapurunu batırdığı için hacze Jilerek Halıce çekılen Macallanos vapiıiü etıafındaki bütün ihtilâflar halle^rr'", iki kumpanya tamamile anlaşm'ştır. GfınİDin burnuada her ne kadar bir yara varsa da seferine mâni teşkil etTı:e;l>ğhıden hareketine müsaade olurmuştur. Gemi, iki güne kadar İspanyaya gıdecektir.