31 Birinciteşrin 1939 CÜMHURÎYET SİEGFRİED ve MAGİNOT hatlarından bahsedıliyor. Gerek Fransız, gerek Alman orduları şimalde Belçika ve Lüksemburg'un, cenubda ise İsviçre nin bitaraflıklarile tevkif edilmiş oldu ğundan bu ordular için ancak 200 kilometre imtidad eden hudud boyunda manevra yapmaktan başka çare yoktu. Bu hudud, Sarre'ı ve Hardt dağlannın cenubunu takib ederek Lüksemburg'dar Rhin nehrine müntehi olur. Rhin ise geniş, cereyam şiddetli ve her iki tarafça iyi müdafaa edilen bir nehir olduğundan tabiî bir mânia teşkil eder. Esasen bu nehrin sahillerinde yapılmış olan istihkâmlar, Maginot ve Siegfried denilen hatların aksammdandır. Fakat bu iki sistem arasında ne gibi farklar vardır, ne gıbi mukavemet kabiliyetine malıktirler? Buna cevab vermek için evvelâ Fransız ve Alman hükumetlerini bu tahkimatı vücude getirmeğe sevketmiş olan es babı ve bu tahkimatın vücude getirilmiş olduğu şeraiti hatırlamak lâzımdır. Tab'an sulhperver olan Fransızlar, şarktaki çok cenkcu komşuları tarafmdan müteaddid defalar tecavüze uğramış o lan hududlarının müdafaasmı düşünmüşlerdir. 1925 senesinden itibaren Harbiye Nezaretine birçok raporlar gönderilmiştir. İki sene sonra mahallinde keşifler yapılmış ve nihayet 1929 senesinde nihaî proje ikmal edilmiştir. Tahkimatı yapmak hususunda her iki tarafm takıb etmiş oldukları prensipler yekdiğerinin ayni idi. Fakat Fransızlarla Almanlann bunlan vücude getinne tarzlan arasmda nekadar büyük fark vardır? ı914 harbinden evvel askerî teknik, stri müfrezelerin beraberlerinde kuvvetli naddî vesait götürmelerine müsaid değidi, mühim neticeler; iaşe ve levazım ihtiyaclan için demiryoluna bağlı olan ve ağır hareket eden büyük ordu larla elde edilebiliyordu. Bütün demir yollannı hududda durduran ve hatta hertürlü ileri hareket teşebbüsünü tahdid eden «tevkif kaleleri» nazariyesi doğ mustu. General Serre de Riviere'in müstahkem ordugâh ve tedafüî şebekeler nazariyesi de bundan doğmuştu. Otonobil âleminde terakki ve inki şaflar « hepsi de «kara aleti» olan birçok siltıların meydana çıkması, vaziyeti değiştimiş ve hemen hemen inkıtasız olarak cevam edecek olan uzun müstah kem htlar vücude getirilmesi zaruretini meydaa çıkarmıştı. vazifeleri, düşmanın yürüyüşünü bati leştirmektir. Bilhassa elâstikî olan bu telâkki, ileri hath zamanm ihtiyacma göre tespit etmeğe ve müdafaayı pek doğru olarak zeminin avanzına intıbak ettirmeğe medar olur. Almanlar ise, bilâkis, daha sulh zamamndan bütün mevzılerini temin etmeği tercih etmislerdir. Bunun için hatta bazı noktalarda birbiri ardısıra dört müdafaa hattı vücude getinnişlerdir. Bu ise elâstikiyetten mahrum bir sistemdir. Almanlar, tahkimatlannı Belçika ve Lüksemburg hududlarında da yapmışlar ve halen de faaliyetle çalışmaktadırlar. Bununla beraber Siegfried hattının tevkif mevzii, Maginot'unkinden daha hafiftir. Fakat hududun her iki tarafın da da her istihkâm, göreceği vazife ile mütenasib olarak inşa edilmiştir. Meselâ kendisi bizzat eşsiz bir müdafaa hattı olan Rhin boyunda ancak münferid bazı kazamatlara tesadüf olunur. Diğer noktalarda ise hakikî yer altı şehirleri vücude getirilmiştir. Fakat bu garib şehirleri vücude getirmek için Al manların vakitleri yoktu. Binaenaleyh Almanlarda Fransızlannkine benzeyen hiçbir istihkâm yoktur. Esasen başlıca mukavemet hatları, memleketin epey içerisindedir. Bunlardan bir tanesi Huns bruck ve Hardt massifi üzerinde Tre ves'in cenubuşarkisindedir ve Mayence ile Sarrebruck yolunu kapamaktadır; diğeri Rhin'e hemen hemen muvazi o lup Karaormanın tepesini işgal eder ve cenub Almanya yolunu kapamak için inşa edilmiştir. Maginot hattı, uzunuzadıya düşünü lerek hem de sulh zamanında, sükun içinde yapılmıstır. Siegfried hattı ise Alman erkânıharbiyesinin Almanyanm ayni zamanda Fransa ve Polonya ıle harbefmesi ihtimalini düşündüğü gün inşasına karar verilen ve alelâcele yapılan bir hattır. Almanların maksadı, Polonya harbi devam ettiği müddetçe Fransız kuvvet'erini tevkif etmekti. Fakat alelâcele inşa edilmiş olduğundan Alman hatlının birçok kusurları vardı. Hulâsa bu iki hat arasında doğru bir mukayese yapmak müsküldür. Fransız tahkimat silsilesi, Almanlarınkine nazaran daha mükemmel ve çok daha mukavemetlidir Romadaki Alman sefiri Berline davet edildi Aylardanberi Maginot ve Siegfried Bu hattın önünde seyyar unsurların Berlinde gene siyasî faaliyet başlıyor . ANKARADA CUMHURİYET BAYRAMII •••llf (Ba$tarafi 1 tnci sahifede) nın Fransadaki hava kuvvetleri nezdindeki muhabiri yazıyor: İngiliz tayyarelerinin, Alman tayyarelerinin her taarruzuna karşı yıkıcı bir şiddetle mukabele etmesi için tedbirler almmıştır. Bu şiddet Alman enerjisinin zayıflayacağı her noktada iki misli artacaktır. îngiliz tayyareleri Almanyada hedef olarak kıtaat tahşidatmı, deniz üslerini, mühimmat fabrıkalarını seçecekler, fakat hareketleri bizzat Almanlann hattı hareketine bağlı olacaktır. Feci mukabeleyi davet edip etmemek Almanlann elindedir. Asıl olan vıldınm sür'atile hareket edeceğimizdir. Düşman şu veya bu istikamette o derece takılmış olacaktır ki, biz doğnıdan doğruya Almanyada darbeyi indirebileceğiz. Bu suretle indirilecek darbelerin ihbmaml^ bir surette hesab ve muvaffakiyetsız'.ik ihtimali en az olacak şekilde hazırlanması icab edeceği aşikârdır. Teşkilâtımızı en küçük teferrüatına kadar tamamlamahyız. Bugünden tezi yok, darbeyi indirmeğe müheyya olan pilot ve tayyareciler, hava kuvvetlenmizin mümtaz bir zümresini teşkil etmektedir. Kendilerine emir verildiği zaman, bunlardan hiçbirınin faydasız bir surette feda edilmemesi Uzımdır. Bu emir ne zaman verilecek^ Bunun geçen hafta icab ettiğinden daha çabuk olması için hiç bir sebeb yoktur. Hrivada geçen haftaIar zarfmdaki faalivetsizliğin sebebi bu mülâhazalar nazan itıbsra almınca anlaşılabilir. Düşman hatlan üzerindeki keşif uçuşlrına devam etrnek ve fakat arzu edilen malumat elda edilince bunlara nihayet vermek icab eder. Alman hava kuvvetlerini küçümsiyecek değiliz. Fakat Ingiliz hava kuvvetleri, tayyare inşaatımızdaki tempoya göre, Aîmanlarm faal ve irtiyat kuvvetlerini sür'atle ileri geçmektedir. Millî Şef ve Mareşal, İpodroma gidiyorlar Cumhur Reisimiz nutkunu okurken... Millî Şefimiz, Başvekil ve Mareşal Fevzi Çakmak Ankarapalasta verilen süvarede Alman gazetelerînin infiali Berne 30 (a.a.) Alman matbuatı, denizaltı harbinde müttefıkler tarafından elde edilen muvaffakiyet sebebile büyük bir infial göstermekte ve Alman denizaltı hücumlannın artacağını bildirmekte dir. Amerikan sefiri resmi kabulden. çıkarken... Almanların zırhlı fırkaları, Fransızlann müstahkem sistemine karsı koyabilecek mi? Almanyada hiç kimse bunu iddia edemez. Bu sistem, düşmanın en büyük çaptaki toplanna karşı bile mukavemet edebilecek tarzda vücude getirilmiştir. Buna mukabil Almanların kazamatMaçinot hattı, Şimal denizinden ls lan Fransızlann muntazam v° devamlı viçrey kadar bütün Fransız hududu bo endahtlarına mukabele edebüecek mi? Bu da henüz bir sırdır. yunu ıkib eder. Alman korsan gemilerine karşı takib başlıyor Paris 30 (a.a.) . Atlantık denizinde korsanlara karşı takib hareketleri başla mıstır. Bu, çok uzun •jürebilecek müskül bir istir. Bu hususta Emden kruvazörü nün faaliyeti hatırlatılmaktadır. 1914 te harb baslar başlamaz bu kruvazör de Çinin Çingtao limanında faaliyate başlamış ve ancak 9 tesrinisanide Hind deni zinde Keeling adası açıklarmda batmlmıştı. Diğer taraftan denizaltı harbi de vahimleşmiştir. Altı ingiliz ve iki bitaraf vapur batınlmıştır. Şunu da kaydetmek lâzımdır ki, İngiliz vapurlannın üçü Is panya sahilleri açıklarmda torpüîenmış tir. Müttefıklerin hesabına da şu muvaffakiyetleri kaydedelim: Alman tebliğinde battığı bahsedilen üç demzaltısından başkaca geçen hafta üç Alman denizal tısı batınlmıştır. Bunlardan ikisi İngi'iz ve birisi de Fransızlar tarafmdan imha olunmuştur. Müsellâh bir İngiliz ticaret gemisinin mürettebatı da bir denizaltısım Atlantikte top ateşile batırdığını tahmin eylemektedir. Alman deniz ticareti, şimdi artık yalnız kapalı denizlerde yapılmaktadır. Bu denizler, Balbk memleketlerindeki Al man ekalliyetlerinin geri dönmekte olduğu Baltık denizile altı yedi kadar gemi nin Rumanya ile Kafkasya limanlan a rasında gidip geldiği Karadenizdir. İngiliz sefiri Meclisten çıkıyor K>nya mmtakasında nisbî kuraklık Koya (Hususî muhabırımizden) Kony bolgesı bu sene gene kuraklık afetil karşılaştı. Bazı mıntakalarda da sune laşeresı buğday mahsulü üzerin de daşetli tahrıbat yaptı. Süne tahri batı, .endisini en çok Ereğli kazasında gostemış, hatta bu mıntakada ekmle rin bçılmesıne lüzum görülmiyerek olduğugibi bırakılmıştır. Butıalin, ıçmde bulunduğumuz seneye kiar gelecek yıl içm de ehemmiyeti vadır. Çunkü halk, gelecek yıl için ekecc tohum tedarikinde müşkülâta uğruor. Yani tarlasmdan bir şey al mada için tarlasına bir şey vereme mek/aziyetinde bulunuyor. Bı.hususu gözönünde bulunduran hükuıetLmiz, halkm yardımma koşa rak )humluk ihtıyaöını mümkün ol duğı kadar azaltmıştır. Hükumetin Konı Vilâyeü çiftçilerine dağıttığı toma yekunu şimdilik (2700) tondur. Filhcıka geniş bir hububat merkezi olan mtakamız için bu tohum azdır. Fak£ bu tohum tevziatı hiç oLmazsa önümzdeki yıl ziraatinde sıkmtılann 6nünigeçmiştri. Bu 2700 ton tohumluktan 25 tonu Konya merkezine, geriye kala da vilâyetin dığer kazalanna aiddL Hükumetimizin bu yardımı to humğa muhtac kalmış olan halkımı zın izünü güldürmüş ve onlara gele cekiraat yıllannı. gelecek geçim se neltni kazandırmıstır. Radyo taarruzu Bir piyade alayımız resmi gecidde Moskovaya giden heyetimiz Dün gece geldi Milli Şefimiz ve Başvekil Ankarapalasta kordiplomatiğe verilen ziyafette... Moskovazıraat sergısmi zıyaret maksadıle Sovyet devlet merkezine gıden zi5 raat Vekılı Muhlıs Erkmen'm rıyasetınde Sadn Etem ve Ahmed Şukruden müteşekkıl heyetimiz, dun gece saat 23 de Sovyetlenn Sıvanetya gemısıleşehrimize gelmiştir. Dükkân vitrinini harab eden otöbüs Dün gece Çarşıkapıda bir otobüs vayla çarpışmış, manevra yapmak ısteyen şoför arabayı yolun kenanna almak ; ısterken İş Bankası şubesı yanındakı bir dukkânm vıtrın camlannm kınlmasma. se'beb olmustur. Yolculardan üç kişininl varalandığı haber verılmektedır. Tah kıkat yapılmaktadır. Bir Norveç vapuru battı Harbin casuslan vardır. Hava dalgalan harbinin de dinleme merkezi mevcuddur. Radyo taarruzunun müessir olması için düşmanı tanımak, onun delillerınin ne olduğunu bilmek, dahilî propaganda neşriyatı içinde yaptığı itiraflara vâkıf olmak lâzımdır. Muharibler, muhtelif hava dalgalarını kullanmak suretile hasımlarının neşriyatını kapatırlar. Mukabil taraf da buna karşı boş durmaz, hasmm sesini kesmek için daha kuvvetli bir mukabil taarruz yapar. Yukandaki resim, muhtelif lisanlara vâkıf Fransız mütehassıslarmın ecnebi ıstasyonlarını dinlemekte olduklannı göstenyor. Bu mütehassıslann notları, tercume edılerek Erkânıharbiyeye, Başvekâlete, İstihbarat komiserliğine. Hariciye Nez.uetine ve ecnebi emisyonlar şefine gönderilir. ^ ^ ^ Londra 30 (a.a.) Şimal denizinde bir Norveç vapuru batmıştır. 30 kişilik mürettebatı îngiltereye çıkmıştır. Fransız tebliği Paris, 30 (a.a.) «30 ilkteşrin sabah tebliği»: Gece ükunetle geçmiştir. Düşmanın bazı baskın hareketlerini tardettik. Fransız akşam tebliği Paris 30 (a.a.) 30/10/939 ta rihli Fransız akşam tebliği: Cephenin her tarahnda, keşif kollan' faaliyette bulunmuşlardır. Mevziî topçu | faaliyeti olmustur. Keşif ve avcı tayyareleri sikı surette çalışmıştır. Harbin ilk ayı zarfmda, mecmuu 41 bin tonu bulan altı aded Fransız ticaret gemisi zıyaa uğramıştır. Ayni iki ay zarfında dört gemi musadere edilmiş, bun lardan Halb isimli Alman yük gemisi batmıştır. Diğer üçünün tonaj mecmuu 19 bin ton olup bunlar bizim tarafımız dan kullanılmaktadır. Demek oluyor ki muhasamatın başındanberi ticaret fılosu ancak 22 bin ton kaybetmiştir ki bu da filen denizde bulunan Fransız tonajı mecmuunun yüzde takriben biridir. Konya ovasında kömür taharriyatı Geçid resminde tayyare filolarımız Konya (Hususî Mııtıabırımizden) Mâde Tetkik ve Arama Enstıtusünün B^vsehirdekı kömür arama faaliyeti çok ılerlemiştir. Şımdıye kadar on sekız sun daj vapılmıştır. Bu sıındaj sahası, merkezi Beyşehır olmak uzere altı kılometrelık mesafed Avdancık köprüsüne sekız kilometre mesafede Karadıken mevkıi ö nune kadar uzanmıştır Bevşehır Seydışehır şosesı ve Bey şehır Ağılbnü mevL' arosında da bırkaç sundaj yapılmıstır. Sundajlarda 27 30 metreden sonra kömür tabakalarına tesadüf edılmektedir. Bazui. 1821 metre arasında da kömur gorülüyor. Sunda] lardan sonra Beyşehır Seydişehir şosesı üzrıinde beledıye karşısında 938 yılmda açılarak ıli kömür nümune leri çıkarılmio olan bu de galen tesısine başlanmış ve bu galerinin ufkî derinlığı 11 meireye kadar vâsıl olmustur. Azamî elli gün içinde bu galeriden kömür memba:na yetışilmiş olacağı söyleniyot Finlandiya Sovyet müzakereleri Hsinki, 30 (a.a.) Finlandiya hükurri, Sovyet talebleri hakkında siyasî parfer reıslerile müzakerelere devam etmiş: Hariciye Nezareti tarafmdan Finlanea heyeti murahhasası için hazırlananalimatı tetkik eylemiştir. Finlandiya hükneti henüz mahrem istişareler safhasmdır. Bu da gösterir ki, iki hükumet araıdaki noktai nazar ihtilâfı daha olduk büyüktür. Sovyetlerle Finlandiya heji arasında muvakkat bir anlaşma yapıhdan evvel Sovyet talebleri hakkında resı hiçbir şey öğrenılemiyeceği anlaşıIıy. Bazı mehafıl muzakerelerin uzun süîileceğini tahmin etmektedir. Muahede imzalandı Rigd 30 (a.a.) Letonyalı Almanların Almanyaya iadesine müteallik muahede, bugün Letonya Adliye Nazırile Letonyadaki Alman elçisi tarafmdan imzalanmıştır. Geçid resiıinde kız izcilerimiz