19 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Birinciteşrin 1939 CUMHURÎTET Stokholm konferansı Şimal devletleri Reisleri Isveçte parlak merasimle karşılandılar Stokholm, 18 (a.a.) Şimal devletleri reislerinin konferansı bugün saat 11 de sarayda toplanmıştır. Bu topiantıyı dört devlet Hariciye nazırlannın loplantısı takib etmiştir. Stokholm, 18 (a.a.) Bu sabah buraya iki kral ve bir reisicumhurun muvasalatı dolayısile şehir, şimal memleketlerinin bayraklarile donatılmıştı. Kallio refakatinde Erkko, Finlandiyah üç yukrek memur ve lsveçin Helsinki sefiri clduğu halde saat 8,45 te hava meydanına inmiştir. Mumaileyh, Kral, veliahd, Hanson, Sandler ve Finlandiya sefaret heyeti tarafından karşılanmıştır. Kral ile Kallio otomobille saraya gitmişler ve halk tarafından alkışlanmışlardır. îsveç hükümdan bir müddet sonra istasyona giderek saat 9,50 de hususî trenle gelen Norveç ve Danimarka krallannı karşılamıştır. îsveç hükümdarı, bundan sonrl straya giderek Kallio'ya mülâki olmuşlardır. Halk, misafirleri hararetle alkışlamıştır. Erzurum hattı Küşad resmini yapacak heyet dün Ankaradan hareket etti Büyük dava önünde İHEM kurdlar ve kuzular Yazan: PEYAMt SAFA Muhterem Hüseyin Cahid Yalçm, son makalelerinden birinde, «zâhiren Almanja ile Ingiltere ve Fransa harbi karşısmda» bulunduğumuzu, hakikatte bu harbin bütün küçük ve bitaraf milletleri de tehdid ettiğini yazdıktan sonra «fakat ne yapmalıyız?» diye sormuş. Kendi kendine verdiği cevab şu: «Oledenberi beslediğimiz temayüllere, hislere, yahud menfaat rnülâhazalarına tâbi olarak iki taraftan birine taraftarlık ve avukatlık mı edecegiz?.. Kat'iyyen... Biz bitaraflar ve şimdilik harbe girmiyenler, yalnız yüksek bir orensip, beynelmilel hak ve adalet prensipJeri etrafında toplanabiliriz. Yoksa, ya AJmanyanm, ya îngiltere ve Fransanın uşaklığını yapmış oluruz.» Muhterem Hüseyin Cahid Yalçına göre bu yüksek prensip de şudur: «Milletler kendi mukadderatlannı kendileri tayin etmek hakkına maliktirler.» O halde? O halde gene muhterem Hüseyin Cahid Yalçına göre aynen şöyle yapmalıyız: «Bitaraflar ve şimdilik harbe girmiyenler, hep bir araya gelip Amerika Birleşik Devletlerini hepimize vekil ve organ yapıp muharib taraflara bu prensip dairesinde derhal sulh teklif etmeliyiz. Ve bütün muahedeIeri bu prensip dairesinde gözden geçirmeIiyiz.» ^ Üstadm bu satırlarını bir makalesıne alan Sabiha Zekeriyya Sertel de şöyle yazıyor: «Fakat bu tıpkı Nasreddin Hocanın türbesine asılan kilide benzer. Eğer her millet kendi mukadderatını tayin etmek hakkına sahib olursa, ortada ne Hindistan, ne Çin, ne Hindiçinî, ne Habeşistan, ne Afrikadaki esir milletler, ne de Avrupadaki iktısadî nüfuz mıntakalan, ne de büyük devletlenn bunlar üzerindeki tahakküm ve kontrolları, ne de Filistindeki isyanlar kalır.» Amerika Birleşik Devletlerinin tavassutuna gelince, Sabiha Zekeriyya Sertelin bu babdaki fikri de şu: «Bitaraflar, gelemeyiz a, haydi bir araya gelelim. Fakat Birleşik Amerika Devletlerini kendimize nasıl vekil ve organ yapacağız? Çünkü onun da bu davada payı var. Tetikte, sıram ne zaman gelecek? diye bekliyor. Gözlerini Filipine dikmiş, Japon donanmasına karşı hanl harıl hazırhklar yapıyor. Şimdiye kadar olan kapalı konferansların halledemediği bu davayı açık konferansların ok yaydan çıktıktan sonra halledebilmesi de sihirbazm değneğinden meded ummağı benzer.» Pe ki... O halde ne yapmalıyız? Sabiha Zekeriyanın son hükmü de şu: «Her mi'îetin mukadderatına hâkim olması hepimizin davasıdır. Bunun içindir ki emperyalizme düşmanız. Fakat bunun için kuzuların kurdlara saldırması değil, kurdlann birbirlerini parçalaması lâzım.» İki muharririn de fikirlerini muayeneden geçirmek istiyorum. Muhterem Hüseyin Cahid Yalçının tavsiye ettiği çare yeni değildir. Her milletin kendi mukadderatına hâkim olmasını isteyen Wilson prensiplerini unulabilir miyiz? Bu zat Birleşik Amerikanın Cum NALINA MIH1NA Nasıl batabilir? I Sulh temennisi yapılacak Stokholm, 18 (a.a.) îyi haber alan mahfillerde hasıl olan klnaate göre Iskandinav memleketlerinin murahhaslan muhtelif hükumetlerce alınan vaziyetleri nazan itibara alarak beynelmilel sulhun yeniden tesisi için sadece bir tenıeoni pit edecektir. Bu mesaj teatisine şimalî tstanbvlla Erzurum arasında yolcu izhar etmekle iktifa edeceklerdir. trenleri Avrupa vaziyetinde Ruzvelt tarafmdan M. Sandler'in beyanati Yarmdan itibaren Istanbulla Erzurum Stokholm, 18 (a.a.) Hariciye Na başarîlmış bir merhale nazarile bakılmakarasında hergün mütekabilen aktarmasız tadır. ıın Sandler, Havas Ajansı muhabirine yolcu ve eşya nakliyatı yapılacak ve haftanın pazartesi, çarşamba ve cumartesi günleri İstanbuldan, Salı, cuma ve pazar günleri de Erzurumdan haftada üçer defa yataklı ve yemekli vagon tahrik olu nacaktır. yaptığı beyanatta, beş şimal memleker>Ankara 18 (Telefonla) Demirnin istiklâl ve bitaraflıklannı muhafaza yolunun Erzuruma ulaşması münasebe etmek arzularını tebarüz etlirmiş ve Stokholm konferansının neticesi hakkmda nik tile cuma günü Erzurumda yapılacak olan büyük merasimde hazır bulunacak binlik göstermiştir. heyetler bugün öğleden evvel üç hususî Gazetelerin nesriyatı trenle şehrimizden ayrılmışlardır. Stokholm, 18 (a.a.) Buranm büTrenlerden ilki 7,10 da, ikincisi 9 da yük gazeteleri başmakalrlerinde, şimal hereket etmiş ve Vekillerimizi hâmil bumemleketleri devlet reisleri konferanslan lunan üçüncü tren de Ankaradan saat programını ve gayelerini tasrih etmekte 10,15 te ayrılmıştır. dirler. Îsveç hükumet partisi orgam olan Nafıa Vekili General Ali Fuad CeSocial Demokraten gazetesi, Kral sara besoy, Münakalât Vekili Ali Çetinkayı önünde yapılacak olan tezahurattan ya, Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, bahsederek sendika bayraklarile millî Adliye Vekili Fethi Okyar, İktısad Vebayraklann yanyana dalgalanacağmı ve kili Hüsnü Çakır, Riyaseticumhur Umubitaraflar, sulh, tesanüd etr&fırdaki şimal mî Kâtibi Kemal Gedeleç, ve Cumhuribirliğini ispat edeceğini yazmaktadır. yet Halk Partisi Umumî Kâtibi Fikri Kalenin, Ruzvelt'e müsaid cevab Tuzer, Erzurumda yapılacak merasimde bulunmak üzere giden heyet arasında verdi Vaşington, 10 (a.a.) Ruzvelt, dır. Başta Başvekil doktor Refik Saydam Kalinin'den cevab gelmesi üzerine kendi olduğu halde Ankarada bulunan diğer mesajını neşrettirmiştir. Ruzvelt mesajında Amerikanın müstakil bir devlet sıfati Vekiller, birçok meb'uslar ve kalabalık le Finlandiyaya karşı olan sempatisini bil halk Erzurumun ilk tren yolculannı uğurlamışlardır. dirmişti. Davetlileri götüren trenler yeşil dal Gelen cevabın memnumyetbahş olduğu anlaşılmaktadır. Fakat Finlandiya ile larla süslenmşi ve vagonlara CumhuriyeSovyetler Birliği arasındaki münasebat tin demiryolu siyasetine dair vecizeler abozulursa yeni bir muharebe, vaziyeti tes sılmıştır. Bir iddia ve bir tekzib İtalya Almanya münasebatı İtalyan ajansı, Röyterin Polonyamn istilâsi Robir haberini yalanlıyor mada infial uyandırmış Roma 18 (a.a.) Stefani Aj'ansı bildiriyor: Reuter Ajansi, Roma radyosuna at fen neşrettiği bir habjerde, îtalyanın yeni Londra sefiri Bastianini'nin, BalkanlarII " daki halihazır vaziyeti daha doğru bir şekilde tesviyeye matuf müzakerelere başladığını bildirmektedir. Hiçbir İtalyan radyosunun, asla bu nevi bir haber neçretmediği öğrenilmiştir. Ajansın notu: Stefani Ajansı tarafından tekzib edilen haber aşağıdadır: Londra Îtalyanın yeni Londra sefiri Bastianini'nin Londraya muvasalatı etrafında malumat veren Roma radyosu, sefirin, Balkanlardaki İtalyan isteklerine dair Mussolini'nin bir mesajını hâmil bulunduğunu ihsas etmiştir. Spiker demiştir ki: Bastianini.nin, Pariste ve Romadaki ikameti esnasında, Ingiliz hükumetini, İtaîyanın beynelmilel vaziyet hakkmdaki noktai nazarından haberdar etmesi pek muhtemeldir. Diğer bazı mehafil, sefirin, Balkanlarda ve Tuna havzasında daha iyi bir muv<ızene tesisi hususunda Duçe tarafından takib edilen maksadı, Londraya ve Parise bildireceSini tahmin etmektedirler. Spiker, Avrupanm bu mıntakasında böyle bir muvazene tesisi bahsinde, en münasib devletin elbette İtalya olduğunu ilâve etmiştir. Londra 18 (a.a.) News Chronicle gazetesinin diplomatik muhabiri yazıyor: «İtalyan hükumeti ricalinden büyük bir kısmının, Almanyanın Polonyayı istilâ etmesi dolayısile son derece münfail olduklarına artık şüphe yoktur. Hafta sonuna doğru, muhtelif salâhiyettar kaynaklardan Londraya gelen haberlere göre, Hitler'in, Polonya istilâsi arifesinde, Mussolini'nin banşçı diplomasisine karşı gösterdiği tam istiğna, İtalyan ricalinden bazılarmı derin surette müteessir etmiştir. Bunlar, bu hareketi, sadece Roma Berlin mihverinin ruhuna bir ihanet değil, ayni zamanda, Îtalyanın, Alman askerî faliyetinden halen ve atiyen aynlmasma kâfi bir sebeb telâkki etmektedirler. İtalyan hükumetinin bazı ricali, yakm zamana kadar diplomasi ortakları olan Almanyaya karşı, el'an hasbî bir temayül besliyebilirler. Lâkin, Almanyanın umumî vaziyetinde derin karışıklıklar husul bulmasını çok'muhtemel gören kuvvetli rakibleri vardır. Roma efkârının ekseriyeti, şüphesiz bugün bu merkezdedir.» Menşe şehadetnamesinden muaf tutulan eşya Ankara 18 (Telefonla) Kıymeti 50 Türk lirası veya muadili, ecnebi parasım geçmiyen posta paketleri, posta ve şimendiferle yapılan irsalât ve hava yolile gönderilen ve sikleti beş kilogram ve daha az olan paketler gibi, ticaret mukavelenameleri hökümlerine tevfi kan menşe gehadetnamesi ibrazı mecburiyetinden muaf tutulan 50 liraya kadar olan bilumum eşya, luymetleri esasen cüz'î olan alelumum Türk ki tablan ve matbualarile, İnhisarlar idaresine hususî sipariş üzerine zatî istihlâke mahsus tenzüâtlı fiatla küçük partiler halinde ihrac olunan İnhisar mamulâtı kıymet hududile mukayyed olmaksızın menşe şehadetna mesi almmaktan ve menşe şehadetna mesi ibrazmdan muaf tutulmuştur. Bir karar Ankara 18 (Telefonla) Gümrükler umum müdürlüğü rnuayyen bir tarifeye göre seferler yapan vapurlarla Radosa uğnyanlar da dahil olmak üzere nakledilecek dahilî ticareı eşyası için beyanname aranmamasmı kararlaştır mıştır. Gayrimuntazam sefer yapan vapur larla naklolunacak dahilî ticaret eşyası hakkında halen tatbik edilmekte olan usul baki kalacaktır. Edirnede feci bir kaza Edirne 18 (Hususî) Bugün Edirnede bir kaza olmuş, bir kişi ölmüş, bir kişi de yaralanmıştır. Taş yüklü kam yonlardan biri İstanbul yolundan şehre girmek üzere iken bir arabaya çarpmış ve bu çarpmada arabacı yaralan mıştır. Onun üzerine şoför, kamyonu olanca hızile şehre sürmüşse de geçirdiği korku ve telâş yüzünden direksiyonu idare edemiyerek Mehmed adında bir genci çiğnemiştir. Başından ağır surette yaralanan Mehmed az sonra ölmüş ve şoför tevkif edilmiştir. Müddeiumumî işe el koymuştur. Oğuz Eğitmen kurslarina verilecek sermaye Ankara 18 (Telefonla) Köy eğit ' men kurslanna da mütedavil sermaye verilmesi hakkmdaki kanuna tevfikan bir köy eğitmen okullarile köy eğit menleri yetiştirme kurslan mütedavil sermaye talimatnamesi hazırlanmıştır. Talimatnameye göre, açılmış ve açılacak olan köy eğitmen kurslannın her nevi ziraat ve atölye işlerinin daimî masraflanna karşılık olmak ve bir malî sene zarfmda okul veya kurs direktö rile mes'ul muhasibinin mes'uliyetleri altmda mütemadiyen devredilerek kullanılmak üzere Maarif Vekâleti bütçesinden mütedavil sermaye verilecektir. Türk Fransız ticaret anlaşmasmın tatbikatı Türk Fransız yeni ticaret anlaşmisının tatbikatını teshil için şehrimizde bazı temaslar vâki olduğunu evvelce yazmıştık. Fransa, memleketimizden bilhassa muhtac olduğu bazı madenlerle kömür ve tütün almak istemektedir. Halbuki maden ve kömür ihracı memnu, tütün ise lisansa tâbidir. Maamafih vaziyet merkeze intikal etmiş ve Ankarada tetkiklere başlanmıştır. Naci Demirağın mekteblilere hediyesi Sıvas 18 (a.a.) Saylavlanmızdan abdurrahman Naci Demirağ, Sıvas merkezindeki 10 ilk okula mekteb le vazımı alınmak için ellişer lira vermiştir. Aynca yıl sonunda lise ve öğret men okullanndan birinci çıkanlara altm saat, ikincilere çanta, lise orta ile orta okuldan birinci çıkanlara gümüş saat, ikincilere çanta, 10 ilk okuldan birinci çıkanlara birer nikel saat, ikincilere birer çanta verilecektir. Bundan başka bu yıl vilâyet ilk okullanndan 300 fakir talebeye tam takım elbise vereceklerdir. Bu yardım De mirağ mükâfatı namile her yıl tekrar edilecektir. Naci Demirağ bu işe senevî beş bin lira tahsis etmiştir. Almanya ile müzakere mi? Almanyada Türk Ticaret odası tarafından verilen 7 teşrinievvel tarihli raporun 20 nci sahifesinde şöyle bir fıkra bulunmaktadır: «Türkiyeden bu yıl Almanyaya ne miktarda ithalât yapılabileceği hakkmda henüz hiçbir şey söylenememektfdir. Zira her iki memleket ticareti hakkmda yürütüldüğü bildirilen müzakereler henüz bitirilmemiştir.» Piyasada bu müzakere kavdı alâka ile karşılanmıştır. Cumhuriyet Merkez Bankasının 7 birinciteşrin kliring bakiyeleri hesab hulâsalarına göre on beş gün evvel Almanyaya A hesabı borcumuz olan 3 milyon 553 bin 500 lira 5 milyon 26 bin liraya yükselmiş, B hesabı alacağımız olan 801,000 lira da 781,400 liraya inmiştir. Bu suretle kliring bakijesi 2,781,400 liradan 4,177,400 liraya çlmıştır. E*ki Kayzer muharebe vaziyetini tetkik ediyor Doorn, 1 (a.a.) Eski Kayzere, şeker tedarik edebilmesi için bir «şeker vesikası» verilmiştir. Doorn şatosunda hayatı normal şekilde devam etmcktedir. Şatonun parkında hava tehlikesine karşı büyük bir sığınak yapılmıstır. Eski Kayzer, îngiliz ve Alman gazetelerini okumakta ve sık sık radyo dinlemektedir. Hafidlerinden 22 genc, Alman ordusu safIannda çarpışmaktadır. Bir Amerika gazetesinin verdigi habere göre Londra 18 (a.a.) Nevyork Times gazetesi yazıyor: Diplomasi mehafiline göre, Sovyet Rusya, emellerini Yakanşarka teşmil etmektedir. Bu mehafil, Sovyet Rusyanm, ticarî müzakereler yolu ile, şimalî îran üzerindeki nüfuzunu tekrar tesise ve orada mevcud pirinç mahsulü kontrolu ile zeytin ağaclan imtiyazını elde etmeğe çalıştığmı söylemektedirler. Nevyork Times, bu hâdiseyi, îranın Yakmşarkta sevkulceyşî mevkii itiba rile, son derece mühim telâkki etmek tedir. Vaşington siyasî mehafilinin müta leasına göre, bu babdaki Sovyet iddiaları İran tara f ı ndan reddedilecektir. Ingiliz Sovyet ticaret müzakereleri Londra 18 (a.a.) Times gazetesinin diplomasi muharriri, Ingiliz Sovyet ticaret müzakerelerinin, yakında Londrada başlaması muhtemel olduğunu haber vermektedir. Bu müzakereler harbin devamı müddetince ticari miinasebatm muhafazasını mümkün kılacak metodları tanzim maksadile İngiltere ile diğer memleketler arasmda yapılan müzakerelerin ayni olacaktır. Bir İtalyan tayyaresi Ispanyada yere düştü Madrid 18 (a.a.) Ala Littoria kumpanyasına aid bir İtalyan ticaret tayyaresi Malaga mıntakasında Olea kasabası civarında yere düşmüştür. 14 kişi ölmüştür. Tayyarede 17 yolcu bulun maktaydı. Tayyarenin pilotile telsiz memuru ölenler arasındadır. İğne buhranı Çorab fabrikaları, çordb makinelerine âzım olan iğneleri bulamamaktan dolayı Paris 18 (Hususî) Paris borsasımn müşkül bir vaziyete düşmüşlprdir. ŞimdiDikilide yeni zelzele lik iki aylık kadar stok iğne bulunmakLondra, 18 (a.a.) Yeni îulya se bugünkü kapanış fiatlan şunlardır: Izmir 18 (a.a.) Dün saat 14,15 te Londra 176,625, Nevvork 43,80, Brük la beraber istenilen numaralardan iğne Dikilide yedi saniye süren bir zelzele firi Bastianini, bu sabah Krala itimadnasel 733, Amsterdam 2329, Cenevre 985. yoktur. mesıni takdim etmiştir. olmuştur. Hasar yoktur. îtalyanın Roma elçisi itimadnamesini verdi PARİS BORSASI irçok okuyuculanm, Ingilizler Royal Oak drednotunun batması münasebetile bir denizal hur Reisiydi. Büyük Harb sonunda mağ gemisinin koca bir zırhlıyı nasıl batırabillub devletler onun prensiplerini öne süre diğini soruyorlar. Bazıları Almanların, rek mütareke yapülar. Fakat galiblere bu zırhhlara karşı yeni bir silâh icad ettikle; prensiplerden hiçbirini kabul ettirmek rini sanıyorlar ki böyle birşey yoktur,: mümkün olamadı. Daha sjnra kurulan Ben, bu sahrları yazıncıya kadar ne 1 Milletler Cemiyetinin nizamnamesins de gilizler, ne de Almanlar zırhlınm batışına sokulan bu güzel prensiplerden hiçbiri, dair tafsilât vermediler. Bu itibarla okuhiçbir davada tatbik edilrruş değildir. yucularımdan fazla malumatım olmamakHüseyin Cahid Yalçının meded umduğu la beraber, bazı tahminler yürütebilirim, Birleşik Amerika, Milletler Cemiyetinc Yalnız, evvelâ şüpheli bir nokta üzerinde ilk sırtını çeviren memleket olmuştu! durmak istiyorum. îngilizler geminin bil Daha yakın bir misal var. Bu harb pat denizaltı gemisi tarafından batırıldığını lamadan tam dört gün evvel, Birleşik A zannettiklerini bildirdiler. Demek ki gemerika Cumhur Reisi Roosevelt, meşhur miyi batıran sijâh hakkında, hâdisenin vumesajında şu satırları yazıyordu: «Her kuu sıralarında henüz kat'iyet yoktu; saharb, bitaraf ve muharib, galib ve mağ dece bir zan vardı. Alman tebliği de zırİM lub bütün milletlere ıstırab verecektir. hnm nerede ve hangi denizaltı tarafından Fakat biz kabul ediyoruz k bu miHeller batırıldığını söylemedi; sadece, «İngiliz isterlerse, millî istiklâllerim muhafaza et tebliğinde bildirildiği gibi» dedi. Sonra* mek hakkına kat'î olarak sahibdirler. E Repulse muharebe kruvazörünün de Roı ğer bu salim bir akide ise en kuvvetlilere yal Oak'ı batıran ayni Alman torpidobo« olduğu kadar en zayıflara da tatbik edil tu tarafından batırıldığını iddia ettilerj melidir.» fakat hemen arkasından bunun bir îşte Hüseyin Cahid Yaîçmın ar<?dığ: pidobot değil; bir denizaltı gemisi oldu< büyük prensip, işte Birleşik Amerikanın ğunu söylediler. Bu karışık ifadeler şüpbe «hepimize vekil ve organ» olarak tavas uyandırıyor ve bana öyle geliyor ki Royal sutu!.. Tek kurşun patlamadığı günleıde Gak bir mayinle batnıış olması ihtimali bile hiç tesiri görülmiyen bu müdahale vardır. Çünkü, aksi takdirde Almanlann muharibler arasında bütün ordular ve iz^ gemiyi nerede batırdıklarını ve hangi zeti nefisler seferber olduktan îonra ne nizaltı gemisinin bu parlak muvaffakiyerj ^Tyarar? Harbden dört gün evvel, Av~ kazandığını ilân etmeleri lâzım gelirdi* rupamn korkunc sessizliği içinde bile du Geminin battığı mevkii gızlemekte Ingilizi yulmıyan bu ses. harb tarrakalarım nasıl lerin menfaati varsa da, bu, Almanlal1 bastıracak da. hâtiften bir nida gibi, kan için sır teşkil etmez. Denizaltı gemisiniıi lı uçurumları aşarak muhariblerin kulak numarasını söylemek ise kat'iyyen bir sı: larına ve idraklerine varacak? ifşa demek değildir. Bilhassa hâdise maBayan Sabihamn bize sezdirmege ça hallini söylememekle Almanların geminia Iıştığı «anti emperyalist» çareye gelince, nerede battığını bilmediklerine hükm& heyhat, bu da Hüseyin Cahidinkinden yorum. daha küçük bir malihulya değildir. EmBu şüpheyi kaydettiktep. sonra, okuyu*i peryalizmin yıkılması için kudretlerin bi cularımın sorduklarına cevab vereyim. ribirini yemesini bekîeyen muharrir, ha1 Royal Oak, 1914 te yapıldığına kikatlerin en büyüğünü gözünden kaçır ?öre 25 senelik bir gemidir. Esaslı tamir* mıştır: Kurdlar biribirlerini ısınrlar, fa let görmüş olmasına rağmen, bölme terkat yemezler. Kuzunun lezzetini kendi et tibatında, bugünkü teknelerin mükemme* lerinde bulamayacaklannı pek iyi bilir liyeti ve sağlamlığı mevcud olmıyabiİHV ler. Bütün kavgalan daha evvel davran Bununla beraber, bu geminin bir tek tormak içindir. Hangileri galib gelirse ziya pille batması çok güçtür. Çünkü teknesi fete onlar konar. Sosyalistler 1914 har Bulge denilen ahşab sandıklarla da emnibinin içinde de kurdlann biribirlerini par yete alınmıştı. Herhalde, zırhlıya birkaç çalayarak yok edeceklerini ummuşlardı. torpil birden isabet etmiş olsa gerekthv Hiç öyle olmadı. Emperyalizm, Büyük Alman denizaltı gemilerinin, küçüklerinHarbden. biraz daha doymuş ve semirmiş de 3, büyüklerinde 4 kovan baştaraftadır* olarak çıktı. Ne o harb ve arkasından ge Baz» îngiliz denizaltı botlarının baştara* len harbler, ne de çeşidçeşid ihtilâller fında 6 kovan vardır. Denizaltı gemisi dünyayı kurtarabildi. suyun içinde torpil atarken başını, hedefe Demokrat veya sosyalist, bütün eski doğru çevirir. Royal Oak'ı batıran denizölçülerin iflâs ettiği bir dünya içindeyiz: altı gemisi büyüklerden ise, zırhlıya birbirî Artık ne Milletler Cemiyeti, ne de En peşisıra 4 torpil atmış olabilir ve iyi nişan ternasyonal marşı!.. Ya pek yeni bir ter almdığı takdirde bunlann dördü de isa kibe ve nizama doğru gidiyoruz, yahud bet edebilir. Birbiri peşisıra, bu kadar; bir medeniyetin sonuna doğru. Küçük ve torpili yiyen gemi de elbette batar. bitaraf milletlere gelince, onların içinde 2 Zırhlınm muhribler himayesinde tarihî temelleri sağlam olanlar, yani eski olduğu halde torpillenebilmesine gelince, kurdlar, bu vartayı atlatmanm yolunu bi usta ellerde bulunan bir denizaltı gemisi, leceklerdir. Kuzular gibi meleyerek de daima böyle bir hücum yapabilir. Mese* ğil, tehlikeyi sıyırıp geçmek için, bütün Iâ sabahın alaca karanlığı, bu iş için gadikkatlerile, uzaklan ve yakınlan gözet yet münasibdir. Vardiya değiştirilirkeri leyerek. nöbeti teslim edenler uykusuzluktan yor* PEYAMt SAFA gundur, nöbeti teslim alanlar, henüz uy j kudan uyanmış ve mahmurdur. Bu yorgunluğa veya mahmurluğa bir de, o müphem saatteki rüyet şartlarmın fenahğınî ilâve ediniz. Ekseriya Şimal denizinde olduğu gibi hava puslu ve kapalı ise, deBenzin sarf ve istihlâkinin tahdidi ve nizaltı gemisinin küçücük periskopumı bir kısım otobüslerle lüks mahiyctte hu görmek mümkün değildir. Dinleme cihazsusî otomobillere benzin verilmemtsi hak arının da henüz yüzde yüz bir emniyetle kında hazırlanan proje, şehrinıızue alâ çahşmadığı anlaşılıyor. Filvaki denizin ka ile karşılanmıştır. Dün gelen mü*em çinde çalışan müteaddid uskurların gümim malumata göre, taksilerin adedi :a rültüsü arasında denizaltı gemisinin sesini vaş yavaş normal bir hadde mdirılecek, duymak pek kolay iş değildir. hususî otomobillerden yalnız mübrem ve Denizaltı gemileri fırsat buldukça her lüzumlu hizmet işlerinde kullanılanlara zaman böyle muvaffaldyetler kazanabibenzin verilecektir. irler. Bu acı kaybın îr.gilizlerin gözünü Dün bu hususta kend'sile gorüen bir dört açacağını unutmamak lâzımdır. Ve muharririmize Otomobilciler Cemiyeti bilhassa şunu unutmamak lâzımdır ki Reisi demiştir ki: harb, zayiat demektir. « Ankarada bir komisyon tarafından benzin istihlâkinin azaltılması için bazı kararlar verilmiş olduğunu biliyoruz. Memleketin âlî menfaatleri için hükumetimiz böyle bir şekli lüzumlu görürse bi Kanunu medenide yapılacak tadilat zim için mutavaat bir borcdur. îslanbulda halen şehir dahilinde çalışan 11 7 otoAnkaradan verilen malumata göre, büs vardır. Hususî otomobiller ise son yıl Adliye Vekâletince Başvekâlete verilen larda pek çoğalmıştır. Bunlarm adedleri bir projeyle, medenî kanunda ve hukuk 700 kadardır. Ekserisi de lüks malıiyette muhakemeleri usulünde bazı değişiklikler tasarlanmaktadır. Medenî kanunun dir.» I• I 132 nci maddesinin değiştirilmesi ve 134 üncü maddesine de bir ek yapılması, Bir mahkum yakalandı teklif cümlesindendir. Projedeki esaslar Izmitte sahte evrakı nakdive basmakkat'ileşirse, kan ile koca, her ikisi de ayni tan mahkum olan, fakat bir aralık lıapıs ramanda boşanma istedikleri takdirde, ahaneden kaçan Ömer adında bhinin İs lâkadar mahkemeye müracaat ettikleri tanbulda saklandığı Emniyet Müdürlüğü gibi, artık medenî kanunda yazılı muayne Izmitten bildirilmiştir. Emniyet Mü en sebebler araştırılmadan derhal boşandürlüğü, sıkı bir tahkikat neticesinde O ma kararı alabileceklerdir. Yalnız, yirmi beş yaşını doldurmamış bulunan taraflar merin Sarıyeria arka tarafında bir yerde çin ana, babanın boşanmaya razı olması gizlendiğini tespit ederek dün janJ'.rma erektir. Traflarca bosanmada amil olan vasıtasile kendisini yakalattırm'ştır. Em e açığa vurulmak istenilmyen bazı sebebniyet Müdürlüğüne getirilen Ömer, iıtai ?xin mahkemeye de bildirilmemesi, mümLÜn olmaktadır. te gönderilecektir. Benzin tahdidatı nasıl olacak ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: