13 Ağustos 1939 CUMHURIYET Millî Şefin tetkikleri Inönü, dün Floryada bir gezinti yaptı, Vali ve Belediye Reisinden izahat aldı Serbest sütun Hâkimler kanununu değiştiremez miyiz? Gazetelerde, Adliyede bazı değişiklikler yapılacağından bahseden havadisler sık sık görünmeye başiadı. Fethi Okyarın, adalet mekanizmasının en ağır ve güçlükle işlediği İstanbulda müteaddid tetkıkler yapması, müsteşarla baş müfettişin bu tetkikleri tamamlar mahiyetteki faaliyetleri, gözümüzden kaçmış değıldir. Ağır cezalı davaların jürilerle rüyeti gibi nispeten tetkike muhtac ve üzerinde durulacak mevzulardan tutunuz da, adliye cihazının muntazam işlemesi için, icab eden maddî eksıkliklere, ve meselâ bina islerine kadar bütün noksanlar, Adliye Vekılinin gazetelere yaptığı beyanatta mevzuubahs edilmiştir. Japon ordusunda anarşi Hong Kong 12 (a.a.) Chekiai ajansı bildiriyor: İtimada şayan ecnebi haberlerine göre, Mançuri'deki Japon ordusunda bıl hassa Moğol hududunda muhasamat başladıktan sonra sık sık harb aleyhinde hareketler başgöstermiştir. Söylendiğine göre, 470 Japon zabit ve efradı muha keme edılmek üzere muhafaza altmda Dairen'e gönderilmiştir. Orta Avrupanın mukadderati {Ba$tarafı 1 ınd sahifede\ rüşmüş, kendisinden bazı taiimat almıştır. Berchtesgaden, 12 (a.a.) Hitler, İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. Yemekten sonra Hitler'le İtalyan Hariciye Nazırı Kont Cıano arasında uzun bir mülâkat olmuştur. Bu mülâkatta Alman Hariciye Nazırı Von Ribben'.rop da hazır bulunmuştur. mucib olabıhr. Bütün sulh muahedeleri edilecekmiş tâdil Japon kabinesi yeni bir plân hazırlıyor Balkunlarda toprak tadilâtı mı yapdacak? Berlin 12 (a.a.) «Havas» Sahburg görüşmeleri, bir hareketin arifesinde mı vuku buluyor? Askerî naklıye vasıtala rının mühim seyrüseferi, benzin satışının sıkı bir vesıka usulüne tâbı tutulması isçi ve ihtiyatların silâh a'tına alınması nazarı dikkati celbetmektedir. Alman siyasî mehafilinde bazılarınm kanaatine göre cenubi Tiroldaki Almanların çekilmesi karşılığı olarak Almanya kendi istekleri yolunda İtalyayı daha esaslı bir surette taahhüd altına koymak emelindedir. Bir Alman müşahıdı geçenlerde diyordu ki: « Bizce, Almanyanın cenubî Tiro'da katlandığı fedakârlığ> İtalyanın yak:nda bize yapacağı hizmetlerle telâfi oluna caktır. İtalyanlar ise, Tirol işini daha evvel Almanyaya yaptıkları hizmetîe'in bir karşılığı olarak telâkki ediyorlar.» Diğer taraftan Angriff gazetesi Balkanlarda toprak tadilâtından ve bilhassa Macaristandan bahsetmektedır. Macaristan şimdiye kadar iki mihver devleti arasında mahırane bir sıyaset ta kib ederek kendi istiklâli için felâketü olacak bir itaat politikasından, kaçınabilmişti. Bundan sonra da ayni oyuna dc vam etmek imkânı Macaristana bırakılacak mıdır? İkinci bir vâkıa da şudur: Bazı Alman gazetelerine göre Almanya artık yalınz Alman Denziğ şehrini değil, fakat bol kömür tedariki hakkını yani Koridor'dan maada yukarı Sılezya'y1 da, Olza mıntakasını da Polonyadan istiyor. Polonyya karsı tahrik olunan matbuatın verilen parolayı bir an aştığı anîasılıyor. Çünkü bu aksatnki gazetelerin lisanı bıraz daha mutedıl gözüküyor. Millî Şef, Çekmece istasyonunda, Seryaverin izahatıni dinliyor Millî Şef Hariciye Vekilimizi Şefi karşılıyarak: kabul etti Yuvamıza hoş geldiniz, demiştir. Cumhur Reısımız Inönü, akşam saa Küçüğün elini sıkan Millî Şef, evi letkik etmiş, bazı izahat almış ve sonra ev 19 da Hariciye Vekıli Şükrü Saracoğlu nu kabul etmistir. sahibine: Cumhur Reisimiz, gezinti esnasında halkı selâmlarken... [Baştarafı 1 inct sahljede] Afiyetle, güle güle oturun, temen' duğu halde Deniz köşkü müştemilâtın nisinde bulunmuştur. dan itibaren Florya ve civarını gezmeğe Bundan sonra refakatindeki zevatl başlamıştır. bağa doğru giden İnönü, burada Vali y < Plâjları tetkik eden Millî Şef, burada Belediye reisi Lutfi Kırdar tarafınd3 plâjlar müdüründen plâj fiatları, kabine karşılanmıştır. Köşkün tarasasından Floı ve mayo ücretleri hakkında izahat almış, yajı temaşa eden Millî Şef, Valide halkın rağbet edip etmediğini sormuştur. plâjlarla denizden halkın ne dereceye ka Buradan Küçükçekmece istasyonuna dar istıfade ettığini sormuş, ve Vali: çıkan İsmet înönü, istasyonda hareket el« İki yandaki kısımlar meccaner mek üzere bulunan katann yolculan ta halkın girmesine mahsustur. Haremd< rafından şiddetle alkışlanmış ve şapka de bu şekılde meccanî bir plâj yaptik Iarını çıkararak yolcularm selâmlanna Büyük bir sükse yaptı. Bu plâjlardan ı mukabele etmiştir. lecek sene birkaç tane daha yapacağız.s Millî Şef, istasyonun üst tarafındaki cevabını vermiştir. Millî Şef, bundan sonra Florya çar ağaclık sırtı işaretle orada ne olduğujıu sormuş, bir bağ olduğu cevabını ahnca: şısmı ve istasyonu gezmiş ve yeni yapı Orayı da görelîm, diyerek sirta makta olan kazinoya çıkarak Valklen i zahat almıştır. çıkmağa başlamıjür. İstasyonda bulunan halkın alkış'ar Yolun yansmda Küçükçekmece is tasyonuna manevraya giden askerleri ve (varol) temennılerile karşılanan Inmizle ağırhklarını götüren bir katar gel önü, halkın alkışlarına selâmla muka miş, uzaktan Büyük Şeflenni gören as bele etmiştir. Bu sırada, sabık Millî Müdafaa Vı kerler, Cumhur Reisimizi şiddetle alk;şkili General Kâzım Ozalp, Floryaya ge lamışlardır. lerek Cumhur Reisimize tazimlerini ar Askerlerin istasyonda bulunduğunu öğrenen Cumhur Reisi, yamacdan as zetmiştir. Kâzım Özalpa, iltifatta bulu nan Millî Şef, kendisini beraberine ala kerleri selâmlamıştır. Yol üzerinde iki odalı bir bağ evine rak Deniz köşküne girmiştir. Millî Şef, dün geceyi Deniz köşkün tesadüf edınce, İsmet İnönü evi görmek de gecirmistir. istemiş, ev sahibinin küçük oğlu Millî Tokio 12 (a.a.) «Havas»: İyi bir membadan alınan haberlere göre, hü kumet, Japonyanın Avrupa vazıyeti hakkındaki siyasetini tespit eden kat'î bir plân hazırlamakla meşguldür. Bu plân beşler komitesinin 15 ağustos toplantısına arzolunmuştur. Bu plân ana hatları itibarile 5 haziranda kararlaştmlmış olan İtiraf etmek lâzımdır ki, bütün kanun ve İmparatorca tasdik edilen siyasete uylarile baştan aşağı inkılâba uyan Adliye gun kalacaktır. miz, teşkılât \e bu kanunları işletme baÇinlilerin taarruzu kımından bu hayırlı adima ayak uyduraHong Kong 12 (a.a.) Chekidi mamıştır. Bazı yerlerde adeta işsiz dene ajansı bildiriyor: cek kadar az dava rüyet eden mahkemeGeçelnerde takviye edilen Çin kıt'a lerimiz bulunduğu halde dığer bazı yerler larile millî mılıs kuvvetleri son günlerde de işten bunalan mahkemelerimiz çoktur. Wangmoon, Jımshan, Yengtınlo ve İcra işlerimiz, istediğimiz şekilde yürüme Chungshan mıntakasıle Canton delta mektedir. Tebligat meselesi aksak işle smda karaya çıkanlan Japon kuvvetlerine mektedir. Mahkeme kalemlerindeki dos karşı dün taarruza geçmişlerdir. Çinliler, ya işleri muntazam değildır, ve doğrusunu düşmanı geri püskürtmeğe muvaffak olsöylemek lâzım gelirse bu teknık noksan muşlardır. Japon harb gemilerinden bir ların telâfisi de hayli güçtür. Bugün bizi kısmı da cekilmeğe mecbur olmuştur. memnun eden bir hâdise Vekâletin im Başvekil, salı günü İmparatorla kânları nispetinde bu noksanlar üzerinde görüşecek durmuş olması ve hallıne çare aramasıdır. Tokio 12 (a.a.) Hariciye Nazırı Nikbin bir görüşle şimdilik bundan memArita Başvekâlete giderek Başvekil Hirunuma ile uzun bir mülâkatta bu nunuz. Adliye ıslahatı etrafında tetkikat ya lunmuştur. pıldığı şu sıralarda biz Adliye cihazının Domei ajansı tasrih ediyor ki: hak randımanım tam verebilmesi için, deHariciye Nazın, Japonyanın Avrupa ğişmesi lâzım gelen bir kanundan bahse siyaseti hakkında tanzim edilen plânı büdeceğiz: Hâkimler kanunundan. tün teferrüatile Başvekile izah eylemiştir. Başvekil, hafta tatilini geçirmek üzeMalumdur ki bir müddettenberi tatbik edilmekte olan 2556 numaralı hâkimler re öğleden sonra Tokio'dan ayrıln» >ır. kanununda hâkimlerimizin terfii bir not Salı günü İmparatorla görüştükten sonra formülüne bağlanmıştır. Hâkim kararını Tokioya dönecektir. verir; bu karar temyiz edildiği takdirde Korkudan istifa eden memurlar Tien>in 12 (a.a.) Tıentsin'deki Temyiz mahkemesi kararı tasdik ederse hâkimin lehine, nakzederse aleyhine bir İngiliz İnternational Export Cie firrmsınot kaydedılir. Bir sene zarfında hâkimin nın 70 memurundan 65 i bugün istifa etverdiği kararların yüzde ellısi tasdik edil miştir. İstifalarında kendi ve ailelerinin hayatın,ı tehlıkeye koymaksızın çalısa miş^e, hâkim terfıa hak kazanır. mıyacaklarını bildirmişlerdir. Ceza mahkemelerinde ayni ş«y MüdBu istifa, Çin işçiler tarafından kumdeiumumiler için de vardır. Müddeiumuminin temyizi üzerine Temyiz mahke panyanın binasına geçen gün yapılan tamesi davayı nakzederse Müddeiumuminin arruz hakkında İngiliz protestosunu Ja bir terfi puvanı ahr, ve Müddeiumuminin pon konsolosunun reddetmesi üzerine olitirazına rağmen karar tasdik edilirse muştur. Müddeiumuminin aleyhine bir not yazılır. Mekanizma takriben budur. Şimdi gelelim, bu usulün tatbikatta gö'terdiği şekillere: Evvelâ hâkim fikir istiklâlinî az çok terfi kaygusuna feda etmek me\kiıne düşürülmüştür. İçtihad kapıları kapanmıştır. Mesleğinde ilerlemek ve küçük derecelerde cektiği maddî sıkıntılardan kurtulmak istiyen hâkim, tabiatile Temyiz mahkemesinin düşündüğünden başka türlü düsünmiyecek. İlmî araştırmalardan ziyade Temyiz hâkimlerinin kanaatlerine hürmet edecek ve hukuk, mekanik bir tarza intikal edecektir. Bu suretle hâkimin ilmî hüviyeti silinecek, hâkim otomatlaşacaktır. Saniyen yukarıdaki mahzuru nazarı dıkkate almasak bile, bu esas terfılerde gene âdıl bir tarzı hal olamamaktadır. Bir kaza hâkimi senede bol bol tetkikat yaparak ve ince eleyip sık dokuyarak yüz dava rüyet etse ve bunun 30 tanesı temyiz edilse ve 25 tanesi de tasdik edilse, hâkim tercihan terfia lâyık görülecektir. Halbuki İstanbulda bir asliye ceza reisi, senede 1500 dava görecek, avukatların çok olduğu muhitte, 500 davası temviz edilecek ve bunun 249 u tasdik edilince, terfi edemiyecektir. Şunu da ilâve etmemiz lâzımdır kı, kazada selâmeti efkâr ile düsünen hâkim, İstanbulda işlerın çokluğundan, tenevvüünden, suçların kurnazca ika edilmesinden dolayı ayni mkânlara malik değildır. Şu halde kazada ivi bir hâkim olan bir şahıs, merke7de birdenbire kötüleşiverecektir. Cçüncü bir nokta da şudur: Bu kanun çıkmazdan evvel, iddia makamıle mahkeme tahkikatın seyrinde bırbirinin mü^emmimi iken, bu kanun çıktıkan <;onra bu sıfatlarını kaybetmislerdir. Paris, 12 (a.a.) Jour Echo de Paris gazetesinın hususî muhabiri, Berhnden yazıyor: «Nazi matbuatının bazı tefsirlerinden anlasıldığına göre Salzburg'da bütün sulh muahedelerinin tadıli derpiş ediltnekiedir. Bu ıtıbarla Macaristana ve bu mem'eketin arazi temayüllerine karşı büyük bir alâka gösterıldığı muhakkaktır. Söylendığine göre bu temayüllerı teşvık etmekie İtalya ile Almanya takib ettikleri genişleme siyasetine Macaristanın da istirakinı temın etmeğe uğrasmaktadırlar. Polonyanın azımkârane tarzı hareketı Almanya üzerinde bir tesir bırakmıştır. Aîmanya Danzig'e taarruz etmekten ise evvelâ daha az mukavim bir noktada muvaffakıyet elde etmeğe çalışacaktır. lan Şimdiki halde ise daha az mukavim onokta Macaristandır.» Mülâkata Bükreşte ehemmiyet verilen Bükreş, 12 (a.a.) Gazeteler, Ciano Von Ribbentrop mülâkatına büyük bir ehemmiyet atfetmekte, fakat bu hususta henüz tefsırleıde bulunmamaktad'rlar. Paris matbuatının mütalealart Salzburg'da neler konuşuldu? Çinin protestosu Londra 12 (a.a.) Londradaki Çin büyük elçisi matbuata verdiği bir teb!:ğde, bu sabah İngıltere Hariciye nezare tine bir nota tevdi ederek mevkuf dört Çinhnin Japon idaresi altmda bulunan simalî Çin makamatına teslim hususun daki kararı geri almasını ısrarla istemiş old"5runu bildirmektedır. İngiliz Japon müzakereleri kesildi Tokio 12 (a.a.) Tokio'daki ingiliz Japon müzakerelerinde Tientsın makamatım temsil eden heyet reisi General Muto, İnsdliz siyasetinin işleri sürünce mede bırakmak olduğunu müşahede etliğınden heyetin daha fazla Takıo'da kîlmasına lüzum görmediğini ve binaenaicyh pazartesi günü Tientsin'e döneceğini bugün Hariciye Nazınna bildırmiştir. Bunun üzerine Hariciye Nazırı Ari'a Nezaret erkânını toplamış ve şu karar it tihaz olunmustur: 1 Londradan gelecek olan taiimat üzerine müzakerelere yeniden başlamak hakkını Japon hükumeti muhafaza eder. 2 Japonyanın İngilterenin tekrar mÜ7akerelere başlamak teklifini encak gelecek yeni taiimat müzakerelerin muvaffakivetini temin edecek mahiyette olursa ve eğer İngiltere ivi niyet gösterecek bu lunursa kabul edecektir. Berlin, 12 (a.a.) Havas muhabiri bildiriyor: Angrjff gazetesi, arazi vaziyetils alâkadar sulh muahedelerinin tadıli meselesini, Salzburg da görüşülen noktalardan birisi olarak göstermekte ve devam'ı bir sulhun ancak Trıanon ve SaintGermain muahedelerinin tadılıle kabil olabıleceğini söylemektedır. Dığer taraftan, Berlinde Kont Osakynin son zamanlarda Von Ribbentrop'a yaptığı ziyaret bahsinde Berlinde büyük ketumıyet muhafaza olunmustur. Hitler'in Budapesteyı ziyaret edeceği de kat'î surette yalanlanmaktadır. Fakat Angrıff'in bu mülâhazaları, mihver memleketlerinin Balkanlarda tesebbüslerde bulunmalarının müsteb'ad olmadığını gösterir gibidır. Hımaye altmdaki Slovakya ile ır.ihver devletlerinnı dostu olan Macaristan arasındaki münasebetler daıma çok gerein bulunmuştur. Bu güçlükler, her dakika bir müdahaleyi ! Paris, 12 (a.a.) Ciano Ribbentrop mülâkatından bajıseden Jour diyor ki: «Son haftalar zarfında Almanyanın Macaristan üzerındeki tesirlerinin arttığı müşahede edilmekten hâli kalmamıstır. Herşey şunu gösteriyor ki Berlin, nüfuzunu ve lüzumu halinde askerlerini Rumanyaya ve Rumanyanm arzu ile bakı'an zenginliklerine kadar yaymağı mümkün kılmak için Macanstanı bir anlajma ımza sına mecbur etmek istiyor. Eğer Alman« ya, filhakika, en mühim gayretini orta Avrupaya tevcıh etmek istiyorsa, bugÜD Danzig etrafında yapılan gürültüler, enternasvonal dikkati başka tarafa çevirmeğe matuf hareketlerden başka birşay değildir.» Figaroda d'Ormesson diyor ki: «İtalyada, bir eşi bulunmaz Sinyoı Gayda'dan başka, yarın Danzig için döğüsmek fikrini kabul edecek bir İtalyan hemen hemen yok gibidır. Bu noktada bütün müşahedcler bırleşmktedir. Bununla beraber, her türlü ihtimale karşı her zamankinden ziyade müteyakkız bulunmamız lâzımdır. Diktatörler, eğer Fransadâ, Ingilterede ve Polonyada teşebbüslerine ucuza mal etmek için hücum edeceği zayif noktalar bulmak istiyorîarsa, çok aldanırlar. Sulh, ancak, kuvvete istinad eden hakıkat iıe kurtarılabilecektir. Hakıkatı ilân edelim ve kuvveti gösterelım. | Ordre diyor ki: * «Dıktatörlerin nihayet üzerinde karaı verecekleri hareket tarzı ne olursa olsun, demokrasilerin bundai böyle en ufak bil fedakârhkta bulunmamaları lâzımdır. Z * ten neye yarar? Demokrasiler, bu gibi fe« dakârlıklara, hatta kısa bir zahirî sulh müddeti dahi kazanamıyacaklar, fakat bilâkis, ancak dermkrasilerin azim ile duran Alman İtalyan taarruzunun daha çabuk harekete geçmesini imkân dairesine gelireceklerdir. Türk Bulgar dostluğu IBaştarafı 1 inct sahifede] dişe verici vaziyetten müteessir olmaması imkânsız bulunan Balkanlar umumî havasınm rahatlanması bahsinde büyük bir ehemmiyet arzetmektedir.» Gazete, bundan sonra, Köseivanof'un son zamanlarda Ankaraya yaptığı zıyareti hatırlatmakta ve bu ziyaretin Türk Bulgr dostluğunun smimî bir tezahürünü teşkil eylediğini tebarüz ettirdikten sonra sözlerine şöyle devam eylemektedir: «Muhterem Türk devlet adamları, bu ziyaret esnasında, Bulgaristan siyasetiııin sulhperver mahiyetini anlamıslar ve Bulgar hükumeti reisile beraber, iki komsu devletin dostluk içinde yasıyacaklarnı ve sulh ve umumî Balkan işbirliği siyasetini takib eyliyeceklerini beyan etmislerdir. Avrupadaki endise verici vaziyet içinde, Bulgaristan, mutlak bir bitarafhk muhafaza etmekte ve gerek komşularile, gerek büyük devletlerle dostluk münasebetleri halinde yasamaktadır. Türk haricî siyasetinin Ebedî Şef Atatürk tarafından konulan «yurdda sulh, dünyada sulh» prensipi, Kral Borıs'in hakımane ıdaresı altında Basvekıl Köseivanof'un takıb ettiği Bulgar haricî siyasetinin de pren>ipini teskil eder.» Slovo gazetesi de. ayni münasebetle Bulgaristan ve Türkiye arasındaki m'anasebetleri, bahis mevzuu etmekte ve söyle derpektedır: «Balkan harbinderberi, iki mem'eket arasındaki münasebetler, daimî bir dostluk havası icinde inkisaf evlemistir. Türkiyeye karsı, evvelce olduğu gihi gene ayni iyi hissiyatla mütehassis bulunmaktayız. Şurasını tebarüz ettirelim ki Türk komşularımızdan, dostluklarından başka bir sey istemiyoruz.» Balkanların selâmeti Balkanlıların elindedir Daha dünkü Umumî Harb bile bize hatta mağlub olmuş millî müdafaalann harikalarını gösterdi: İşte Yugoslavya, işte Rumanya ki, harb esnasında dünya hartasından sılınmışlerken harb sonunda adeta yoktan var olurcasma, hem de büyüve1 ^ = vata avdet ettiler. Bu neticeyi millî müdafaanın kudsiyetine atfetm^'ten başka çare var mıdır? Biz Balkanlarda sebebiyet verilmemiş taarruzlara karşı Balkanlıların umumen millî müdafaa vazifelerini ifa edeceklerinden emin bulunuyoruz ve bir Balkanh memleket olarak Bulgaristanı bu işte Balkanlılar ailesi camiasından dışarıda tutmuvoruz. Bulgaristanm kendi komşularından şikâyetleri ne olursa olsun bütün Balkanları istilâ etmek istiyecek haricî bir taarruzda bu şikâyetler Bulgaristam ak'beti v^hı'm maceralara sevkedecek kuvveti asla haız olamaz. Şimdiki Bulgar hüVu^eti V" büyük devletlere alet olm?k surehle sergüze«te sürüklenmek siva"tinîn seametine ciddiyetle kani bir hükf'T'ttır. Balkanlılar kendi memleketlerinde kendi hududlarım ve kendi haVlarını ciğnetnnemek azm'e müceh^ez olunca bu kıtanın selâmetınden şüüheye a^la mahal kalmaz, rarpı«rr>a' = r nekadar büyük ve 1 •'' olursa o'sun. Böyle bir a7min ve onu o kuvvetle fi'ivata sedrme kararının sulh nimetine yan=>cağı hizrn°t de avrıdır ve çok büyüktür. Ha^'^'ten Ba'kan bırlıei bugünün halleri ve sartları içinde öyle bir azimle kendî ba^ına sulk" ayakta tutacak bir kudre' bile gösterebilir. Bulgaristanda idama mahkum edilen Türkler Sofya 12 (a.a.) Fılıbe mahkemesi komşu bir memlekete askerî malumat veren iki Türkü idam ve üç Bulgarı da hapis cezalarına mahkum etmiştir. İzmirde mahkum olan Bulgar casusları İzmir 12 (Telefonla) İki yıl önce Bulgar siyasî komitesince casusluk için sevkedilip Edirnenin Melekbaba mıntakasında hududu geçerek Hamzabey köyünde yakalanan Rasef oğlu Bulgar posta telgraf mektebinden mezun Kostantinin suçu sabit görüldüğünden bugün Ağırceza mahkemesinde bes sene haDisle teczivesine karar verıldı. Arkada«ı Bn'gar ordusunda bir Türk neferile askerlik yaparken tazvık üzerine gızlıce topraklanmıza kacan Koli. beraet etti. Yugoslav Başvekili döndü Trıeste 12 (a a ) Faşıst teşekkülle Heoimiz biliriz, bazı ufaktefek zihin rinı ziyaret etmek üzere dün Trieste'ye mesguliyefının tevlıd ettıği zühuller, ihgelmiş olan Yugoslav Başvekili Zvet koviç, otomobılie memleketine dönmüş maî'er nakız sebebleridir. Suçlunun hü,'ivetıpin kanunun tarifatı daıresinde sotür. •ulmamıs olması, son defa bir diyeceği oAmerikanın yaptıracağı yeni up olmadığı sorulduğu halde sehven zaoüsler a gecirılmemis bulunma«ı, sabıka kaydıLondra 12 (Hususî) Amerika hü«phnlmpm'ş o^ması gibi. kurreti Bahri Muhiti Kekir'de yeniden F^kiden bu nok*anları Müddeiumumî bes hava üssü tesis etmeve karar vermiş, o;ördüSü zaman m?hkemeye hatırlatır, ve ve bunun için 1 milyon dolarhk tahsisat ^itmesine ral'«ırdı. Bu<nin bunları gördükabul e' r o V. ü 7aman haklı olarak susuyor, cünkü Muğlada zelzele mahk^menın nak7a e«as olacak bir kusuMusrla, 12 (a.a.) Bugün sabaMe unu bulmustur. Tabiî bundan dolayı da vin 8 de burada bir yersarsıntısı olmuş emviz edecek ve bir not kazanaraktır. tur. Hasar yoktur. ı in fırsatı kaçırmak istemiyecektir. Dava i deıam] Haksız tecavüz fıkrine karşı uysallık ve kayıdsızlık göstermekle Amerika binnefıs kendi hayatını tehlıkeye koymuş olacağını anlamakta güçlük çekmiyecek ve gecıkmıyecektir. Şimdi kılı kırk yarmak suretile karşılıklı muzaheret müzakerelerini uzattıkça uzatmış olan Sovyetler Rusyasınm, mesele Balkanların istilâsına taalluk ettiği zaman, kendiliğinden vaziyete müdahaleye kosacağında şüphe nasıl caiz olsun ki Balkan'arın istilâsile Karadeniz hakimiyetinin başka ellere geçmesi Rusyanın imhasına teadül edecek bir neticede karar kılab'Iır. da mevzuubahs olan suçlu, mevkufsa ve ingiltere ile Fransanm zaten sulh cepberaet edecekse, evrakın Temyize gıdip hesinde baş mevkii almış oldukları magelme müddeti esnasında ve sırasına göre lumdur. bir aydan altı aya kadar, fazla yatacak Cihan efkârı umumiyesinin ekseriyetle ve not, \e sözde karşılıklı murakabe yü fılî bu mutlak hak taraftarlığı muvacehezünden işler uzayacak, halkın hukuku sar sınde Balkanlılar için öz yurdlarını muhtesılacaktır. mel herhangi bir tecavüze kary bütün millî Hâkimlerin terfiinde hangi esas nazarı kuv\etlerile ve harbin safhalan neden idıkkate alınmahdır? Bunu vazıı kanunun baret olursa olsun neticede kıllarına hata tetkikine bırakıyoruz. Yukarıda tadad et gelnv'veceği kanaatile müdafaa etmekten tiğimiz mahzurları bertaraf eden memle ba«ka yapılacak hiç birsey yoktur. Neketler çoktur. Onların kanunlarını kendi kadar müskül vaziyelte bulunursa bulunbünyerr ze uydurarak tatbik edebiliriz. sun tecavüze uğrayan her memleketin Esasen biz bu yazımızda davanın o tara kendisini imkânın azamî hadlerile müdafına bakmıyoıuz; fakat dıyoruz ki, da faa etmesı bırıncı borcudur. Bunsuz vava'aın uzamasına, hâkimin ilmî istiklâli tan ve devlet tasavvuruna imkân yoktur, nin kaybolmasına sebeb olan ve bütün ve bvnu bövle yapmamanm hicbir mazerebunlara rağmen hâkıme âdıl bir terfi hak ti yoktur. Mecmu heyetlerile 60 70 milkı bahşedemiyen bu kanunun herhalde yon nüfus teskil eden Balkan memleketledeğisrre' lâzımdır. Bu hususu Muhterem rinm kerdi'erini müdafaalarında maddeten Adliye Vekilınin nazarı dıkkatıne, hâ de büyük kıymetler vardır, ve bu kıymetkimler kütlesinın tasvıblerini de üzerimize er fi'iyata kalbedilmis rnillî müdafaalarla aldığımıza kani olar?K va7°1''voruz. maddeten ve manen alabıldığıne artacak' Cevad Hikmet J tır. YUNUS NADÎ