9 Ağustos 1939 ' CUMHURİYKT Kadastro heyetlerinde CĞlunuadan ücretle çalışanlar KTUPZAR. .. Tetkikler ve denemeler Amerikan ekonomisi Otomobil ve çelik sanayiini gördükten sonra Birleşik Devletlerin iktısadî inkişafını itiraf etmemek elden gelmiyor Yazan: CELÂLEDDIN EZINE Bu memurlarımızın da terfihine çalışılıyor Bizde işsizlik var mıdır? Yazan: SAFAEDDİN KARANAKÇI Bir lokma ekmek için iskelelere yanaşan vapurlara kendilerini fırlatıp atan ve yahud içinde gördüğü bir valizi taşımdk ümıdile taksıleri kılometrelercc takib eden yalınayak, başıkabak vatandaşları düjündünüz mü hiç?.. Hemen hergün ve her yerde görmek mümkündür: Elbiseleri üstünden dökülen, sapsan benizli, saçları dağınık, gözlerinin feri uçuk, avurdlan biribirine yapışık bir sınıf vardır. Elinizde bir paket veya valiz görmesinler, en sefıl ve en zelil manalı bir sesle yanınıza yaklaşır ve elinizdeki pakete saldırırlar, «Götüreyim, hamal var, hamal. Açım, Allah nzası için!...» Adedlerini tam bilmemekle beraber miktarlarının gün geçtikçe arttığını zan ve tahmin ettiğ:m bu vatandaşjarın hali bilhassa şayanı dikkattir. Kışın metruk medrese kb'şelerinde, yıkık ev koğuklannda, fırın ve külhan dıblerinde bitkin bir halde sabahlayan bu insanlar yazın Köprü altında, büyük binaların merdivenlerinde uyurlar. Hayatları sefalet ve ıst'rab doludur. Sağlam ve genc iken hamallık yapmağa çalışırlar. İş bulamayınca ve yahud yük taşımak kabiliyetini kaybettikleri zaman yegâne maişet membaları dilenciliktir. Ahlâkan zayıf ve mütereddî olanları hırsızlık yaparlar, cani olurlar. Bu bedbahtların meşru veya gayrimeşru birleçtnelerinden mütevellid çocuklar fizik ve ahlâk bakımından cemiyet için birer ıstırab, birer külfettir. Birkaç satırla tavsif ve hulâsaya çalıştığımız bu manzara ve vaziyet karşısında insan gayriihtiyarî düşünebilir. Memleketimizde işsizlik var mıdır? Türkiyede sınaî hayat henüz teessüs etmektedir. Bu itibarla memleketimiz için garbın anladığı manada bir işsfzlik mevzuu bahsolamaz. Hergün yeni bir fabrikanın açıldığını memnuniyetle duyuyoruz. Her açılan fabrika, vatandaş için bir iş kovanıdır. Bu bir hakikat iken îstanbul, îzmir gibi bazı büyük şehitlerimizde işsiz ve gayrimazbut bir kütlenin hâlâ yaşadığmı görüyoruz. Iskelelerde, taksi peşlerinde, umumî alışveriş yerlerinde tesadüf ettiğimiz bu vatandaşlara şehrin hemen hemen her tarafmda raslanz. Bunlara irili ufaklı, kadınlı ve erkeklı dilencileri de ilâve edecek olursak mesele, iktısadî ve içtimaî hendese çerçevesinden çıkarak büyük ve millî bir dava halini alır. Cemiyet içinde yaşıyan her ferd kendine göre bir müstahsildir. Vatandaş:n bedenî veya fikrî yorgunlukla istihsal ettiği netice, millî servetin bir zerresidir. Binaenaleyh «sây» millî iktısadın ea mahrem, en lüzumlu bir unsurudur. «Sây» in kıymeti istihsal olunan emtianın cemiyet arasındaki değerile ö:çülür. Bu itibarladır, ki bir ressamm beş saatlik çalışmasile bir rençberin beş saatlik çalışması keyfiyet bakımlarından biribirinden farklıdır. Binaenaleyh «sîy» değerli eşya istihsaline veya müspet iş başanlmasına masruf oldukça makbul dür. Yaşıyabilmek için bedenî sâyini yük taşımak ve yahud bir lokma ekmek için kesik kolunu veya sarı çehresını ıstısmar etmek suretile başkası önünde eğılen vatandaş, hiç şüphesız, ki benliğinden birçok şeyler feda etmektedır. Zelil ve sefil olan kimse iyi ve şerefli bir vatandaş olamaz. Hayatını temin etmek üzere en sefil ve iptidaî bir san'at olan hamalhğı ihtiyar eden ve yahud başkasına el açan vatandaştan hersey beklenebilir. Bu gibiler yiyecek ekmek bulmadıkları zaman hırsızlık; dilencıiık, yankesicilik ve hatta katıllık yaparlar. Büyük canıler; büyük serseriler işsizler, dilenciler arasındaa yetişmi§tir. Bazı büyük şehirlerimizde göze çarpan işsizlik, bazılarında da içtimaî bir derd halini aian dilencilik vardır. Her iki hâdise cemiyet için tehlikeli ve muzırdır. Ben, gerek işsizlığin ve gerek dilenciüğin sebeblerini şoyk tahmin ve tespit etmekteyim. Çalışan nüfusumuzun vüzde seksen biri ziraatle meşguldür. Bununla berabfr memleketimizde zengin, büyük arazili ziraî işletme sahibi köylü yoktur. Ziraatle meşgul olanlarımızın mühim bir kısrr.ı aylıkçı veya yüzdeci rençber, bir k'snıi da tarlalarda götürüye çalışanlardır. Türkiye ziraatinin bugünkü hacmi çalışan nüfusu köye bağlıyacak kadar kuvvetli ve büyük değildir. Ziraatin muayyen ve kısa mevsimlere inhisar edişi, köyde iş bulamıyan rençberin İzmir, İstan bul, Adana ve saire gibi şehirlere akmasını mucib olmaktadır. tş hayatı diğerlerine nazaran daha hareketli olan bu şehirlerimize gelen amele, iş saati ücretîerinin veya ye\Tniyelerin azalmasına ve iş talebleri karşısında iş verenin müstağni olmasına sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan makine sanayiinin te merküzü ve nakil vasıtalannm motörleşmesi, doğramacıiık, tesviyecilik, arabacılık; kayıkcılık gibi ufak sermayeye ve alın terine mütevakkıf işlerin azalmasım ve bu işlerle meşgul olanların işsiz katmasını mucib olmaktadır. îş bulmak ümidile büyük şehirlere akan rençb«r!erle yukanda zıkrolunan esbab dolayısile sanatlarına veda etmek mecburiyetinde kalan kimseler maişetlerini temin edebilmek için devlet tarafından işletilen fabrikalarda kapıcılığa, bekçiliğe talib olmakta, buralarda iş bulamıyanlar hamallık, dilencilik yapmağa mecbur kalmaktaüır lar. Bugünkü cemiyetlerin kuvveti onlan vücude getiren ferdlerin kuvvetine bağh olduğuna göre, gayrimazbut ve sefil ferdlerden müteşekkil cemiyetlerin mes'ud ve kuvvetli olmalanna imkân yoktur. Bi naenaleyh cemiyetimızin refahı ve bekası için herşeyden evvel mes'ud, mazbut ve şerefli vatandaşlar yetiştirmek mec buriyetindeyiz. İleriki bir makalede, memleketimizde dilenciliği doğuran işsizlikle mücadele şekillerini tetkık ve mütalea edeceğiz. İLİMKOSESİ İHTİRALAR KESiFLER Modern kozmogoni Kozmogoni, mücerred düşünce ile müşahedenın, mümkün olduğu kadar, elele vermesile ileri gıdebılir. Bugün belki nazariye müşahededen ileride ise de, bu işte bir teleskopun bir kütübhaneden ve gök hakkında gökün kendisinin nazarî kozmogonistlerın eserlerinden daha faydalı olacağı ve daha kıymetli malumat vereceği şüphesizdir. Gökten doğrudan doğruya malumat almak istiyen kozmogonistlerin bir yıldızın bütün tekâmül saf* halarını takib etmesıne imkân yoktur; bunlar gökte tekâmülün muhtelif safhalarındakı yıldızlara bakarak tekâmül z ncirini teşkil edebilirler. Tanımadığı bir yerdeki ormanı geimiş bir seyyahın or man hakkında fikir edinebilmesi içia her ağacın tohumdan olgun hale gelinciye kadar geçirdıği safhaları takib etmesine imkân yoktur. Fakat ormanda muhtcüf yaşlardaki ağaclara bakarak ve bunîan bir sıraya dizerek her ağacın hayatı hakkında bir fıkır sahibi olabilır. Gök ormanında asırlardanberi dolaşan seyyahlarm topladıkları hakikatler bir araya getiriürse yıldızların ayni cinsten bir ağac olduklarını meydana koyar. Yeryüzünde yaz kış yapraklarını dökmıyen, kışın yapraklarını döken, erkek ve dişi nebatlar gibi bırçok neviden ağaclar bulunduğu haide yıldızlara gelince bunlar sadece yıldız dır. Yıldızlar âleminde yalnız bir tekâmül zinciri var. Bu zinciri bilenler güneşin pek eski mazıdeki halile uzak istikbaldeki halini tasvir edebilirler. Maamafih böyle bir teşmil yaparken bazı kayıdlara riayet etmek ve izahlarda dikkatli davranmak icab eder. Yıldızlar âleminde en mühim fark zâhirî parlak hklardaki farktır. Fakat bu farkta me safe farklannın büyük rolü var. Modern astronomi usulleri yıldızlardan birçoğu nun mesafelerini azçok sıhhatle tayin imkânlarını vermiştir. Bu mesafelerin tesırleri hesaba katıldıktan sonra elde edüert neticeler yıldızların zatî parlaklıkları, ilmî tabirle luminosittleri arasında, fark mevcud olduğunu bildiriyor. Meselâ gökte cn parlak ikınci yJdız gibi görünen Canopus'un mesafesi pek o kadar ;;h hatle ölçülmıyecek derecede büyüktur. Maamafih bunun güneşimizden 10,000 ve belki 50,000 defa daha parlak olduğuna ihtimal verıyoruz. Mesafesi daha sıhhatle ölçülebılen (küsuf eden) söneayıldızlardan VPuppis'in parlaklığı güneş parlakhğının 10,000 mislidir. Bu ıki yıldızdan biri güneşimiz yerine konse bir. anda yanar ve kavruluruz; denizler rebahhur eder, kayalar kızıl dereceye gelir. Bir de mukabil tarafa bakalım. Gdkte en yakın komşumuz olan Proksina Centaun, o kadar yakın olmasına rağmen, pek sönük olduğundan daha yakın za manlarda keşfedılobilmiştir. Bunun gü neşe nazaran parlaklığı on binde birdir. Bu yıldız güneş yerine konmuş olsaydı mehtab aydınlığının yüzde birinden az ziya alırdık; denizler, kayalar ve belki havamız donardı. Bu tarafta bu yıld.z gayede değildir; parlaklıkları daha a?, olanlarda bulunmah. Bu yakın olduğu için henüz keşfedilebilmiştir. Daha sönük ve daha uzakta olduklarından dolayı keşfedilemiyen birçok yıldızların bulunması ihtimal dahilinde gökteki yıldızlardan yansından fazlasmın donuk olduğuna inanacak sebebler var.. Gökte yıldızlar, güneşimizden 10,000 ve daha fazla parlak olan Canopus ve VPuppia gibi en parlak yıldızlardan tutun da en donuk yıldızlara kadar sıraya dizilmişlerdir. Ditroyt'ta meşhur Ford fabrikalarından bir kısım Şikago, temmuz leyi ihtısaslarına göre taksim ettiği için Şikagoda mezbahaları ve et konserve hep ayni tip, standard eşyayı imal edebılfabrikalarını; Detroit'da otomobil ve çelik di. Tabiî bu kadar geniş mikyasta tutulan sanayiini gördükten sonra, Birleşik Dev seri imalinde ince işin yeri yoktur. Stan letlerin akıllara hayret veren ekonomik dardisation san'at işçiliğini öldürdü. Heninkişafını itiraf etmemek elden gelmiyor. ry Ford «Hayatım ve eserim» ismindeki Daha elli sene evvel mevcudiyeti sezilmi kitabında kendi fabrikalannda taylorizyen bu iktısadî kudretin, bugün dünya pa min tatbikmı şöyle anlatıyor: «Taylor siszarında oynadığı birinci derecedeki roiü temini okuduğum zaman otomobil sanayinü; inkişafının sebeblerini bir yazıya sığ inde alabileceği ehemmiyeti anladım ve dırabilmek mümküa değildir. Fakat bu bazı tadilât ve ilâvelerle kendi fabrikala sebeblerin başlıcalarını şöyle bir hulâsa ile rımda tatbik ettim. Taylorizm istihsalin tasnif edebiliriz: rasionel taksimidir. Ancak o zaman tarn 1 Toprakaltı ve toprak üstü servet randıman almış oluruz. Çünkü randıman eşyanın kalılesinden evvel gelir. Amelenin lerinin bolluğu, en ufak hareketinde bile zaman kaybet2 Tabiî nakil vasıtalan, ^ memesi şarttır. Çivinin, tornavidanın ya 3 Tröstler, hud çekicin yerleri belli olduğu için, ko4 Makineleşme ve taylorizm, 5 Seri imalınin maliyet fiatlanna lunu uzatması, elinin teması ve avcunun kapanmasına kadar sarfedeceği vakit satesiri, niyenin altmışta birıne kadar hesab edıl6 Amele kooperatiflerinin sermayemelidir. Bu da ancak ihtısasla kabıldır.» ye iştiraki, 7 Biiyük kredi... Ford'un bu sözleri, yirminci asrın çelikAmerikalılar, memleketlerinin tabiî ten kasidesidir. Mekanizmenin insanı isservetlerinden istifade etmesini çok iyi bil tihlâfı başka birşey değildir. Fakat şunu diler. Arazisinin vüs'ati kürenin ancak da itiraf etmeliyiz ki, Amerikan sanayiiyüzde altısı nispetinde olduğu halde, dün nın büyük muvaffakiyeti bu makineleşmeya piyasasınm başlıca randımanını alan dedir. Bugün Birleşik Devlette yirmı se millettir. Şu birkaç rakam, toprak altı ve kiz milyon otomobil var. Bu rakam dünya toprak üstü servetlerinin büyük sanayi is otomobil mevcudunun yüzde seksen beşi tihsaline yardımlarını göstermeğe kâfidir: demektir. Her beş kışiye bir otomobil isaDünya çelik istihsalinin % 62 si; kurşu bet ediyor. Petrol resmi Birleşik Devlet nun ^o 48 i; bakınn '"c 58 i, kömürün vergilerinin yüzde 13 ünü teşkil ediyor. % 40 ı; mısırın % 75 i; tütünün % 30 u, Dünya petrol ve lâstik istihsalinin yüzde demirin °c 29 u; buğdaym fo 22 si... sekseninin müşterisi Amerikalılardır. Bu rakamların, Birleşik Devietler ekonoGeçenlerde bir akşam, Chicago Trimisınin dığer bir devletinkile kıyas edilişi bune gazetesinin muharrirlerinden olan bir değıl; fakat dünya muvacehesindeki vazi dostum beni evine davet etti. Şehrin civayetini gösteren statisk olduğu düşünülecek rında oturduğu için, yolu bulamıyacağımı olursa, mebzul servetine imrenmemek el düşünerek büyük bir nezaketle otelimden den gelmez. gelip beni aldı. Kendisinin kullandığı Mahrecleri kıymetlendirme bakımın spor otomobilile yola çıktık. Şirin villâsıdan, iktısadî kalkınmaya tabiî nakil vasıta nın yanında bir de garajı var. Garajın ölarının büyük yardımı dokuııdu. Memle nünde iki otomobil daha görünce dostuketi şimalden cenuba doğru kateden nehır ma: ler; gene şimal mntakasının büyük gölleri, Başka misafirleriniz var galiba? diChicago ve Clevland gibi iç lhnanlarının ye sordum. ehemmiyetlerini artırdı. Otostrad ve şi Yoo.. Hayır, niçin? mendifer hatlarının kesafeti, münakalâtı Otomobilleri gösterdim. Güldü: iktısadî bir sistem haline getirdi. Dünya Biri karımın, diğeri hizmetçilerin da mevcud hatların % 34 ünün Amerikan dir. arazisi dahilinde bulunuşu, demiryolu siGazetenin sahibi bile olmıyan, sade yasetinin nekadar ehemmiyetle karşılandıgündelik bir fıkra yazan bir muharririn üç ğma delildir. Nakil vasıtalannm genişlemesi ve petrolun memlekette mebzulen bu otomobil sahibi oluşu, hayat standardınm, Iunması, tröstlerinin tesisine sebebiyet ver mekanizma standardıle muvazi gidişine ne di. Sade 1898 den 1902 ye kadar, yani büyük misaldir! dört sene içinde yirmi bir trust meydana geldi. Bunların içinde Carnegie ve Le eds'in kurdukları «Müttehid çelik trustu», Rokfellerin tesis ettiği «petrol trustu» iktısadî inkişafa yeni bir cephe verdiler. Sermaye mahdud ellerde temerküz etti. Ayni eşyayı imal eden sanayiciler aralannda birleştiler. Büyük sanayi birlikleri teşekkül etti. Trustlar rekabeti ortadan kaldırdıkları için, müstehlikin aleyhine, müstahsilin lehine müteveccih bir inhisardı. Fakat dığer taraftan iktısadî kalkm maya verdikleri yeni hızdan dolayı eko nomik inkişafa çok hayırlı oldular. Ame rikan trustlan teknik ihtiyaclerdan mütevellid bir zihnivetle değil, fakat malî grupların müttehid menfaat düşüncesile meydana geldikleri icin devlet inhisarlarile kıvas edilemez. İki bambaska sistemdir. 923 ve 924 senelerinde memleketi mizin her tarafmda başlamış olan ka dastro ve tapu tahrir heyetlerine haric den mütehassıs ve bu işe ehil memurlar seçilerek alınmış ve kendileri uzun senelerdenberi ücretle çahştırılmışlardır. Medenî kanun ahkâmına tevfikan tutmağa mecbur olduğumuz tapu sicillerinin meydana gelmesini de, ilmî ve fennî bir usul dairesinde çalışan bu heyetler temin etmiş bulunmaktadır. Büyük bir nefis feragatile ve oradan oraya dolaşmak suretile vazife gören bu vatandaşlar Büyük Millet Meclisine müracaatle kendılerinin de memurin ka nunu çerçevesine alınmalarını istemislerdir. Yapılan müracaat, Büyük Millet Meclisi Bütçe Encümeni tarafından tetkik olunmuş ve medenî kanun hüküm lerine göre tapu sicillerini tanzim ve mülkiyet esaslarını emin şekillerde tespit için uzun yıllar sürecek olan kadastro işlerinde mesleğe bağh ihtisas sahibi ele manlann yetiştirilmesi lüzumu esasen kabul edilmiş bulunduğu ileri sürülerek «evvelce ücretle kadastro heyetlerine ahnanlann bu suretle geçen müddetlerinin filî hizmte dahil edilmesi nısfet ve adalet prensiplerıne de uygun olacağından bu müddetlerin de filî hizmete dahil edil mesi için kadastroda ücretle geçen müddetin tekaüdlük hesabma filî hizmetten addedileceği şeklinde kanuna bir madde ilâvesi» suretinde mütalea yürütülmüştür. Bütçe Encümeninin pek yerinde olarak verdiği bu karar, Meclis heyeti umumiyesince de tasvib edildiği takdirde münevver bir sınıf olan ve memlekete büyük hizmetleri görülen kadastro me murları da terfih edilmiş olacaklardır. Otomobil kazası Musademede yaralanan âma hastanede öldü Sultanahmedde olan ve Yerebatanda Karanlıksebzeci sokağında 6 numarada oturan altmış yaşında Osmanın ölümıle biten otomobil kazasının tahkikatı, dün Adliyeye verilmiş, 1715 numaralı taksi otomobilinin şoförü Muharrem oğlu Rizeli Vehab Sürer, Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çeki lerek tevkif edilmiştir. Vehab, sorgusunda şöyle demiştir: Evvelki gece saat onu on geçe, otomobili Sultanahmedden Ticaret mektebine doğru sürüyordum. Maksadım, Kadirgadan Yenikapıya gitmekti. Otomobil boştu. Yirmi kilometre süratle giderken Alman çeşmesini geçtiğim sırada, park sağıma geliyordu. İki buçuk metre ileriden bir karaltı çıktı. Lâmbalar yanıyordu, korna çaldım, sola kırdım. Karaltı, sağa çevrildi, adamın yüzii arabanın kapot denilen üst kısmına gelmek üzere otomobile çarptı, elindeki baston da lâmbaya çarparak kırıldı. Kendisinin gözleri görmediği sonradan anlaşıldı. Eğer kolunda işaret bezi olsaydı, başka türlü tedbirler de alırdım. Ben ne bileyim! Yanımda Allahtan başka kim se yoktu. İmdad çağırdım, gelen polis, yaralının benim otomobilimle hastaneye nakline razı olmadı. «Otomobilin vazi yetini bozamayız, keşif yapılacaktır» dedi. Bu sebeble, sıhhî imdad otomobili gelinciye kadar yaralı benim otomobi limde yattı, yanm saat sonra Cerrahpa şaya götürülen adam, orada ölmüş. Benim suçum yoktur, yeniden keşif yapılmasmı isterim! Hâkim Reşid Nomer, şoför hakkmda tevkif müzekkeresi keserek, dosyayı Müddeiumumüiğe gönderdi. Tahkikata sorgu hâkimliğince devam olunacaktır. Dün, Osmanın cesedi üzerinde Morgda otopsi yapılmış, cesed gömülmüştür. Rapor hazırlanıyor. SAFAFOniN KARANAKÇI Millî piyango idaresi (Baftaraft 1 inct $ahi}ede) Ceîâleddin EZfNE Ingiliz manevraları Londra 8 (a.a.) Bu akşam, müdafaa talimlerıle başlıyacak ve I 1 ağustosta nihayet bulacak olan büyük îngiliz hava manevraları, eylul nihavctine kadar devam edecek olan ve Büyük Britanyanın deniz, kara ve hava kuvvetlerinin hemen hemen tnecmuunun ilk dcfa olarak yapacakları muazzam manevralann ilk safhasını teskil etmektedir. Eski karısına ustura çekmiş Floryaya giden Mehmed isimli biri, trende rastladığı ve aralannda boşan ma davası açılmış bulunan kansı Mu kaddese ustura çekdiği iddiasile Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde dün muhakeme olunmuştur. Adiyen tehdidden üç gün hapis ve bir lira para cezası şeklinde karar verilerek, bu cezanın tecili de aynca karara alınmıştır. Ağustosun son haftalarından eylul nihayetine kadar Anavatan ordusunda 750 bin asker ve subay silâh altmda bulundurulacaktır. Buna hava kuvvetlerinin 1 18 bin subay ve askerini ve gerek efradca, gerek si'.âhça seferber vaziyette Makineleşme ve taylorizm, trust siyase bulunan Anavatan filosu mevcudunu da tinin tabiî neticesi oldu. Bilnassa Ford ve ilâve etmek lâzımdır. Berlinde mekteblere asker Selden gibi adamların otomobil sanayi ındeki yeni kesifleri; otomobili bir zengn yerleştiriliyor oyuncağı olmaktan kurtardı; ihtiyac ha Berlin 8 (a.a.) Hususî kaynaklar hne getirdi. dan alınan haberlere göre, Berlindcki Taylorizm büvük sanayi icin rasionel mekteblerden bir çoğu, sonbahar manevralısma tarzının örneği oldu. Malivet fat raları dolayısile silâh altına alınan ask>rların:n tenezzülüne sebebiyet verdi. Bu, lere tahsis edilmek üzere bu hafta sonunda müstehlikin lehine bir nottur. Fakat ame tahliye emri almıştır. Mülga Piyango müdürlüğü, o tarıhe kadar mevcud kadrosile, vazıfesine devam edecektir. 9 ikincikânun 926 da neşredilen bir kanunla tesis edilmiş olan Piyango müdiriyeti, 15 ikincikânun 926 da biîfiil işe başlamış bulunduğuna göre, 13 sene 9 aydanberi vazife görmekte idi. Yılbaşı keşideleri de dahil olduğu halde, mülga Piyango müdürlüğü zamanında, 171 keşidelik bilet çıkarılmıstır. Bu biletlere isabet eden ikramiye miktarı tahminen elli elli beş milyon lira arasındadır. Tayyare piyangosu plânları ilk defa olarak Fransadan celbedilen bir mütehassıs tarafın dan hazır'anmıştı. Bu mütehassıs, ilk tertiblerin plânlarını bizzat tanzim etmis ve vefatı üzerine, bu vazife Piyango nıü dürlüğü tarafından deruhde edilmıştir. Piyango müdürlüğü merkez kadrosunda, 35 kadar memur vardır. Bun'ar, 11 teşrinievvele kadar, Tayyare Piyango müdürlüğü emrinde çalışacaklar ve bu tarihten sonra, Millî Piyango müdürlüğünün yeni teşkilâtmda yer alacaklardır. Millî Piyango müdürlüğünün merkezi Ankarada bulunmaktadır. Istanbulda Millî piyango işlerini tanzim için bir sube acılıp acılmıyacağı henüz belli da5üdir. Bu vazifenin Merkez Bankasırnn îstanbul şubesine bağh bir teşekkül tanfından deruhde edilmes; de muhteme'dir. Millî Piyango müdiriyeti namına çı karılacak yeni tertib biletlerin tab'ı için, Damga matbaasında şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Tayyare piyango biletlerinin memle ketin en hücra köşelerine kadar yayılmasında, İstanbuldaki bayi teşkilâtı, mühnn bir rol oynamaktadır. Istanbulda büyük İzmirde orman yangınî Izmir 8 (a.a.) Pazar günü saat 15 te Değirmendere nahiyesinde Cevizoğlu çiftliği icindeki ormanda yanspn çıkmıs, büyük küçük sekiz bin kadar çam ağacı yanıruştır. Yangın 12 saat sürdüktan sonra sabahın üçünde söndürülebil miştir. küçük 550 kadar bayi vardır. Tay yare Piyango müdiriyeti tarafından sa tışa arzedilen 320 350 bin küsur biletin yarıdan fazlası îstanbul bayileri ta rafından satılmıştır. Millî Piyango mü diriyeti, mevcud bayi teşkilâtmın takviyesine karar vermiştir. Malî vaziyetleri müsaid olan kimseler tarafından bayilik yapmak üzere vaki olacak müracaatler, memnuniyetle kabul edilecektir. Memleketimizde tatbik edilen piyango keşide tarzında, orta Avrupa piyango tarzı örnek olarak tutulmuştur. Fransız millî piyangosunda olduğu grbi, keşidclerin kısa fasılalarla icrası hakkındaki dileklerin yerine getirilmesi, münakale şartlanmızın müaaadesizliği yüzünden şim diük kabil olamıyacaktır. Ancak buna mukabil, bilet fiatlannm bir miktar indirilmesi imkânlan üzerinde tetkikler yapılmaktadır. Millî Piyango müdürlüğü, tamamen ticarî zihniyetle hareket edecektir. Sa tışları artırmak için mühim bazı tedbirler düşünülmektedir. Piyango ikramiyeleri, eskisi gibi hiçbir vergiye ve kesintiye tâbi olmakiizın, tevzi edilecek ve biletlerin ihtiva ettiği ikramiye, Merkez Bankası merkez ve şubeleri tarafından derhal ödenecektir. Millî Piyango müdürlüğü tarafından çıkarılacak biletler, önümüzdeki ikinciteşrin ayı başında sat'sa arzedilecektir. Altı aydanberi, Istanbu' Tayyare Piyango müdiriyeh muamelâtını tetkik etmekte olan Maîiye müfettisleri, tetkiklerini bitirerek raporlarını alâkadar makama vermişlerdir. Yapılan teftişlerde, Tayyare Pîyango müdiriyetinin hesablannda en ufak bir ilişik dahi görülmemiştir. Prof. Salih MURAD Kontrplâk nizamnamesi Bir çok kayıdlar kaldırıldı, teknik hükümlerin de hemen çoğu tadil edildi Geçen sene neşrolunan ve birçok iti razlara uğrayan «kontrplâk standard nizamnamesi» tadil edilmiş, Devlet Şura sınca tasdik olunmuştur. Yeni nizamname hakkında aldığımız malumata nazaran evvelâ eskı nonnda. yapılmış ve Ticaret Odası tarafından mühürlenerek piyasaya çıkanlmış olan kontrplâkların satışı için 17 teşrinisan.ve kadar verilmiş olan nıühlet bir sene müddetle uzatılmıştır. Nizamnamenın teknik hükümleri he men kâmilen değışmıştir. Alt ve üst kapak mecmu kalınlığının iç malzemenin kalınlığına müsavi olması hakkındaki ka yıd kaldırılmış bulunmaktadır. Kontrplâkların metaneti hakkında nizamnamede aranan şartların bugünkü mevcud tesisatla ve teknik şartlarla ba şarılmasına imkân görülmediğınden bu kayıdlar değiştirilmiştır. Ambalâj şekli değiitirilmiştir. Bundan evvelki nizamnamede kontrplâkların 25 santim eninde ambalâi yapılacağı kaydı vardı ki bu şekilde bir balya 600 kilo sıkletinde oluyordu. Mantığa sığmıyan bu kayıd da kaldırılmıştır.