CUMHURÎYET z Ağustos 1939 ADANA MEKTUBLAR1 Zengin topraklar üstünde Yeni kurulacak süt sirketi isi zaruret çeken köylüler Yetiştirdiği mahsulü, yolsuzluktan dolayı satamıyan bir kısım Çukurova halkı her şeyden evvel yol istiyor Belediye, 200 bin lira ile iştirak ediyor ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Okııyucu soruyor: "Tanrının her günü kaza merkezine gidip listeleri tetkik mi edeyim „ Topkapıda Şehıdniyazi mahalle sinde Ahmed Osman Örs yazıyor: «Bundan dört ay kadar evvel evde bulunmadığım bir sırada bir tahsildar gelıp devlete dört lira borcumuz olduğunu söyleyip gitmiş. Vergilerımi vaktinde vermeke beraber elimdekı makbuzları bir defa daha gözden geçirdim ve böyle bir borcum olmadığma kanaat getirdim. Aradan üç aydan fazla bir zaman geçtikten sonra haciz memurları eve çıkageldiler; haciz muamelesi yapacaklarını söyledıler. Bu defa borc yedi liraya çıkmıştı. Bu borcun nereden geldiğini sordum. Öğrendim ki, mahallede oğlu askere giden bir kadına yardımla mükellef kılmmışım. Mahalle mümessüleri benim için her ay bir lira münasib görmüşler. Çok güzel amma, böyle bir mükellefiyet her şeyden ve herkesten evvel beni alâkadar ederken mahalle mümessüleri bir defa bana sormağa mecbur değiller midir? Ya ayda bir lria yerine beş lira yazsalardı, ben gene bunu ödemeğe mi mecbur olacaktım? Ben bu sualleri sorarken bu hususta hazırlanan çetvelin on gün müddetle kaymakamlığa asıldığını ve itiraz vaki olmadığını söylediler. Ben, Topkapıda otururum. Kay makamlık Fatihte, işim Sirkecide... Tannnm günü her günü vatandaş lann kaymakamlığa gidip ilân lev halannı tetkikleri mecburî midir?> a Sinekle mücadele için yeni tedbirler Bir sıhhat heyeti, geniş tetkiklerde bulundu Hırvatlar ve Sırblar smanlı împaratorluğu, panslavizm cereyanlarının tesiıi karşısında yüz sene evvel Avrupadaki Rusya ve Avusturyadan başka komşusu olmıyan muazzam ve yekpare mülkünü korumaktan âciz kaldığı zaman, peyda olan küçük hıristiyan ve Slav hü kumetlerinden biri de Sırbistandı. Bu hükumet küçük olmakla beraber halkı mütecanis olduğundan canlı ve k^^vetli idi. Bu tecanüs ancak Balkan harblerinden sonra içine 700,000 Arnavud ve Makedonyalının alınmasile zayıflamıştı. Fakat Umumî Harbden sonra, bir hayli Macar ve Alman gibi Slav düşınanı ve büsbütün yabanci unsurlardan maada, asırlarca zaman Alman kültürü ve tesiri altında yaşıyan ve edebiyatı, dili, mezhebi ve hatta yazıîan başka olan Hırvatlar, Slovenler ve müslüman Boşnak lar Sırbların kurduğu büyük siyasî camia içine ahndı. Fakat birliğin vücude geldiği ilk günden itibaren, üç unsur ve bahusus Sırblarla Hırvatlar arasındaki kültür ve si yasî fikir farklan, büyük ihtilâflar nıeydana getirdi. Üç unsurun vekilleri Skopçina'da yani tnillet meclisinde yalnız dılle değil silâhla dahi döğüştüler. Hatta çoğu müfrit sol yahud sağ olan partilerin araya girmesi devletin dahilî huzuruna ve haricî emniyetini de tehlikeye soktu. Belediye İktısad Müdürü Saf fetle Sütçülük doçenti Ekrem Rüştü, dün akşamki trenle, Ankaraya gitmişlerdir. Saffet Ankarada Ziraat Vekâletile temas ederek İstanbulda yapılacak süt fabrikası işi üzerinde görüşecektir. Kurulacak Süt şirketine İstanbuİ Belediyesi 200,000, müstahsiller de 100,000 lira sermaye ile iştirak edeceklerdir. Ziraat Vekâleti bu şirkete ya doğrudan doğruya, yahud Ziraat Kurumile, vahud da Ziraat Bankası vasıtasile iştirak edecektir. Vekâletin şirkete iştirak şekli tespit edildikten sonra fabrikanın tesis işi formüle edilerek ilân olunacaktır. Fabrikayı kurmak için şimdiden iki îngiliz, bir Alman ve birîtalyan firması müracaat etmistir. MÜTEFERRİK Toroslardan güzel bir manzara Adana, (Hususî) Torosların kar§ı komşusu Amanos dağlarının münbit vadileri, çam, portakal ve çeltiği bir arada yetiştiren çeşidli iklim şartlanna maliktir. Antitorosların, bilhassa Osmaniyeden başlayarak Haruniyeye doğru uzanan eteklerinde fevkalâde verimli ve zengin topraklar vardır. Cömerd tabiat, alabildiğine göz doyuran koyu yeşilliği ve bol sularile, dağ ve ova ikliminin kucaklaştığı bu bereket kaynağı yerlerden hiçbir şeyi esirgememiştir. Hasanbeyli çayı, Sabunsuyu ve Hamus dedikleri miiteaddid değirmenler çeviren üç büyük çaydan maada, dağlardan coşa coşa inen bir çok adsız sular bu güzel ovayı sulamaktadır. Portakalcılık, Osmaniye havalisinde esasen ilerilemiş bulunuyor. Bu mahsulün kendi mıntakalarında dahi mükemmelen yetiştiğini gören Haruniyeliler de birkaç senedenberi portakal bahçesi yapmağa başlamışlardır. Bundan maada bu havalide bol bol fıstık (araşit), çeltik, sisam ve bir miktar pamuk mahsulü alınmaktadır. Bilhassa fıstık ve çeltik ziraati giin geçtikçe inkişaf ve mühim birer vari'dat membaı teşkil etmek kabiliyetmdedir. Nice medeniyetlerin kpnup göctükleri; Bayındırlı, Böcüklü, Yazlamaz, Dümbüldek gibi köylerdeki eski eserlerle sabit bulunan bu bölgenin iklim itibarile garıb hususiyetleri vardır. Ceyhan irmağına doğru yayılıp giden sualtı engin çeltik ve fıstık tarlalarından beş kilometre kadar yukarıda her türlü cenub meyvaları yetişiyor. Ve tabiî oralarda hava, hatırı sayılacak kadar sıcak, çok değil, beş, on kilometre daha yukarıya çıktınız mı, kendinizi kesif ormanlar arasmda, el dayanamıyacak kadar soğuk ve güzel sulann membaında buluyor; bu mevsimde geceleri ocak başında otuyorsunuz. Zengin topraklara sahib olan bu yerlerin halkı daha doğrusu köylü kütlesi maalesef pek fakirdir. Hele arazisi olmıyan yüksek dağ köylerinde, bütün kışı dan ekmeğine dut kurusunu katık yaparak geçiren; sabun alacak parası olmadığı için kil ile temizlenen köylülere tesadüf edilmektedir. Diğer taraftan arazi sahibi aşağı köyler halkmın fakir kalmalarınm başlıca sebebi, yolsuzluk dolayısile mallarını mahallinde elden çıkarmalan ve değer fiatına satamamalarıdır. Haruniye, Seyhanın Bahçe kazasına bağlıdır. Oldukça geniş bir hinterlandı ve tâbi olduğu kazadan daha fazla köyü vardır. Bu itibarla halkın başlıca dileği, mamure ile bahçe arasındaki Yarbaşı istasyonunun •açılmasıdır. Nahiye merkezine 6 7 kilometre mesafede bulunan Yarbaşı mevkii esasen bugün mevcud harabelerden de anlaşıldığı üzere Umumî Harb esnasında işlek bir tren durağı ve transit merkezi imiş. Mühim bir çeltik ve sisam mıntakası olan Anderin, Yarbaşına 40 50 kilometredir. Halbuki şimdi, o civar müstahsilleri mallannı deve ile üç günlük yol olan Ceyhana nakletmektedirler. Haruniye halkından büyük, küçük rasgeldiğinize ne istediğini sorunuz. Hiç düşünmeden vereceği cevab sudur: Yarbasmda istasyon! Ve arkasmdan derhal ilâve ederler: «Şosemiz ve köprüleri bozuk; yolurmız irak; mahsullerimiz yok pahasına satılıyor. Yarbaşında eskiden olduğu gibi demiryolu durasr vapılması için birçok müracaatlerde bulunduk. Hatta hükumetimiz bir fikir verebilecek sekilde keşfini de yaptırdı. Fakat orada binde yirmi dört nispetinde ram i a olduğundan yokuşu hafifletmek için bir kavis yapılmasına ihtivac varmış ve ^u iş için de galiba yüz elli bin ljra k? dar masraf lâzımmış. Biz hükumetin ic t°diği kadar (iki bin, üç bin) amele ve araziyi tahsis etmeğe hazırız. Ah bir kere su işe başlansa!..» Doğrusu, Haruniveliler, rüyalarına giren bu arzu ve istiyak'nnda haklidırlar. Zira, yukarıda saydıdığım mahsul nakliyatı haricinde, Yarbaşının tren durağı olmasına hak kazandıran daha mühim bir sebeb var ki, o da Haruniye kaphcasıdır. Bu şifa membaı için ne söylense azdır. İki bin metre rakımlı volkanik Düldül dağınm eteğinden adam gövdesi gibi fışkıran bu ılık ve nefis su, her derde deva... Içerisinde asid karbonik bulunduğu, su seviyesinden on beş, yirmi santimetre yykanya kadar yükselen kabarcıklardan belli. Bundan maada, içinde mağnezyum'dan natriyum'a, arsen'e kadar on iki türlü maden emlâhı varmış. Müthiş bir zehirli yılanm soktuğu söylenen köylüyü geceyarısı getirip hemen suya daldırdılar. Ayni adamm ertesi sabah sapasağlam atına binerek yoluna devam ettiğini gözümle görsemeydim, civar halkınm kudsiyet atfettiği ve şifaî hassalannı anlatmakla oitiremedikleri bu ılıca hakkında söylenenleri ben de mübalâğah bukcaktım. «Düldül dağı» sönmüş, fakat hâlâ öfkesini yenememiş olacak ki, arada bir kükreyerek dehşetli gürültü çıkarır, ucu bucağı görünmıyen Gâvur dağlarını inletirmiş. Köylüler, kimseye zararı dokunmıyan bu «kudret topunu» hay'ra alâmet saymıyorlar. Harb işareti imiş, çünkü Büyük Harb başlangıcmda birbiri ardı sıra iki defa patlam\ş. Mucizeli su, tepesindeki volkan ağızlarından hâlâ kükürt kokan bu dağın dibinden çıkıyor. Filvaki, şimendifer istasyonuna on dakika mesafede bulunan, Toroslardaki Çiftehan kaplıcasjnda bugün mevcud konforu ve vesait bolluğunu burada bulmak imkânsızdır. Şimdiki halde, tabiat ne vermişse öylece duruyor; insan eli hemen hiç dokunmamış. Sıcak su, membamdan çıktıktan sonra kayalan oyarak kendisine bir havuz yapmış, yer yüzünü doya doya seyredemeden, biraz ilerideki delikten çıkıyor ve on bes, yirmi metre aşağıda kudurgun çağıltılarla koşan Ceyhan irmağına dökülüyor. Insan bu manzarayı seyrederken, bu mübarek suyun boş yere akıp gittiğine adeta hayıflanıyor. Kaplıca müsteciri, icar müddetinin yalnız bir seneye inhisar ettiğinden müştekidir. Bu kadar kısa bir müddet için esasîı şekilde bina ve saire yapmanın idare etmiyeceği pek tabiidir. Maamafih, kaplıcayı on seneliğine tutarak münasib bir otel ve lâzım olan diğer tesisatı yapmak üzere, bir müteşebbis tarafmdan Seyhan vilâyetine müracaatte bulunulmuştur. Şurası muhakkaktır ki, Yarbaşına bir istasyon kurulması, gerek kaplıcanm inkişafına, gerek Haruniye halkmın refahına başlıca âmil olacaktır. Ankaraya davet olunan sefirlerimiz Memufiyet verleri değiştLrilen sefir lerimiz, yeni vazifeleri için talimat al mak üzere şehrimizden geçerek Ankaraya gitmektedirler. Sofya sefirimiz Şevki ile Paris elçiliğine tayin edilen Peşte elçimiz Behiçin şehrimize gelip Ankaraya gittiklerini yazmıştık. Moskova elçimiz Zekâi de şehrimize gelerek Anka raya gitmiştir. Eski Paris ve yeni Tahran büyük elçimiz Suad Davaz bir iki güne kadar gelecektir. Bunlardan başka yeni Bağdad elçimiz Tevfik Kâmil, Berlin elçimiz Husrev, Peşte elçimiz Ruşen Eşref de Ankaraya davet olunmuşlardır. Eski Berlin elçimiz Hamdi ile Moskova elçimiz Zekâinin meb'usluğa nam zem gösterilecekleri haber verilmek tedir. J KÜLTÜR ÎŞLERİ Şuranın yeni kararları etrafında tetkikler Maarif Şurasmm ilkmekteb muallim lerinin idarei hususiyeden muvazenei umumiyeye alınmalannı muvafık göre rek bu hususu karara bağlamıştır. Maarif Vekâleti kararm tatbikı için hazırlık yapmaktadır . İlk tedrisat müfettişleri talimatnamesinde de tadilât yapılmasına lüzum hasıl olduğundan ilk tedrisat umum müdür lüğü işi tetkike başlamıştır. Yerli Mallar sergisini dün ziyaret edenler 11 inci yerli mallar sergisi, dün, geçen günlerin hepsinden kalabalık olmuş, bilhassa şehrimizde bulunan Yugoslav talebeleri de sergiyi gezerek Türk sanayiinin yüksek eserini takdirle karşıla mışlardır. Maarif Vekili geliyor Öğrendfğimize göre, yann şehrirhîze gelecek olan Maarif Vekili Hasan Âli Maarif Vekili Hasan Âli Yüce^yaı^n YüceL.de şergiyi ziyaret edecektir. şehrimize gelecektir. r •. Yerli mamulâtını yabanci f irma isimlerile satanlar Zam görecek orta tedrisat muallimleri Orta tedrisat muallimlerinden bu yıl zam görmeye hak kazananlann teftiş raporlan hazırlanarak Vekâlete gönderilmiştir. Maarif Vekâleti zam görecek olan bu 450 muallimin isimlerini tespit ede rek yakmda neşredecektir. Haruniyede rubu asırlık bir Alman mektebi var. Yüksek bir tepe üstüne inşa edilmiş olan bu üç katlı ve 62 odalı binada, mütarekedenberi yalnız üç suvester oturmakta imiş. Köylüler, Mesihi beklediklerini söyleyen bu şefkatli Havva kızlarından memnun. Yoksullara yardım ve hastaları tedavi ediyorlar, hatta ilâclarını VtLÂYETTE bile veriyorlarmış. Kendi kendime; yer yüzünde böyle iyi kalbli azizler olmasayAvrupaya beş kaymakam dı, insanlanp hali nice oîurdu, diye dügönderilecek şündüm, kendilerini ziyaret edemediSimF Dahiliye Vekâleti, Avrupaya beş kayeseflendiğim bu ellilik bakireler, vakitlemakam göndermeğe karar vermiştir. rinin üst tarafını da piyano çalmak, okuSeçilecek beş kaymakam için 15 eylulmak, dağ gezin,tileri yapmak, bol bol dua de bir müsabaka imtihanı açılacaktır. etmek ve uvumakla geçiriyorlarmış. Ne Çin heyetinin ziyareti ideal hayat değil mi? Şehrimizde bulunan Çin heyeti, dün VaŞekib Beviken li ve Belediye reisi Lutfi Kırdan ziyaret etmistir. İlk tedrisat müfettişleri, dün saat 14 te Maarif müdürü Tevfik Kutun riyaseTaksim kışlasmın kıymeti Taksim kışlası binasma kıymet takdir tinde bir toplantı yapmışlardır. Içtima takaya dahil yerlerde bazı resimler çeketmekte olan heyet, tetkikatmı ikmal ve da ilkmekteblerin açılış hazırlıkian ü mekten muhakemesine, yaz tatilinde Akışlanın enkazına 30,700 lira kıymet zerinde görüşülmüştür. ğırcezaya vekâlet eden ikinci cezada dün takdir etmistir. Bu miktar Maliyeye bilGÜMRÜKLERDE sabah başlanmış, evrak okunduktan sondirüecektir. Maliye Vekâletinin tahmin edilen bu miktarı kabul edeceği ve bunu thtilâ.fı mucib olan pozisyon ra celsenin kapalı devam etmesine ka rar venlerek salon boşaltılmıştır. müteakib binanın derhal yıkılmasma maddeleri başlanılacağı anlaşılmaktadır. Adliyede yeni bir tayin Gümrük umum müdürlüğü gümrük ta İNHİSARLARDA rife pozisyonlarından ihtüâflara yol a Adapazan sulh hâkimi Lutfiye Tan çan maddelerin tetkikini yapmağa baş berk, İstanbuİ sulh hâkimliğine tayin o40 derecelik rakılar lamıştır. Tarifede böyle daimî ihtilâf lunmuştur. Kendisi mezun bulunan Sulİnhsann düşük alkollü yeni 40 deretanahmed ikinci sulh ceza mahkemesi mevzuu olan bixçok madde vardır. celik rakıları dün akşam müskirat baBu maddeler tespit olunduktan son hâkimi Salâhaddin Demirelliye, mezu yilerine verilmeğe başlanmıştır. 25, 50 ve 100 santilitrelik olarak piyasaya çı ra bunlann listesi, ve normal şekilde niyet müddetinin sonuna kadar, vekâlet edecektir. karılan bu 40 derecelik rakılar, halkın halli şekli ilân olunacaktır. rağbeti için 44, 86 ve 170 kuruşa satı lacaktır. Ankara Çiftlik bira fabrikası da dünden itibaren İnhisarlar İdaresi tarafmdan çalıştırılmağa başlamıştır. Halen sanayiimizin en mühim meselesini teşkil eden yerli mallann yabanci isimler altmda satılması ve yabanci memleketlerde yapılmış gibi gösterilmesi işi üzerindeki tetkikler üerilemekte dir. Mıntaka ve Belediye îktısad müdür lükleri tarafmdan yapılan tetkiklerde bilhassa işi bir sahtekârlık derecesine vardırarak ambalâjlan üzerine ve yahut mamulün kenanna yabanci bir lisanda her hangi bir firmanm ismini yazmakla kalmayıp ayni zamanda Made inEngland veya Cermanie gibi mamulü başka bir memlekete izafe edenler üzerinde duruluyor. Mekteb kitablarî Maarif Vekâleti bu yıl, mekteb kitablarının zamanında yetiştirilmesi için tedbirler almaktadır. Bu maksadla Neşriyat müdürü Faik Reşid de dün Ankaradan şehrimize gelerek Devlet Matbaasında çalışmaya başlamıştır. Müfettişlerin içtimaı Şişli ve Nişantaşı semtlerinde sivrisinek akını başladığı ve halkın bundan bizar ololduğu hakkmdaki neşriyat üzerine Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar bu işle meşgul olmuştur. Bir sıhhat heyeti, Sıhbıye Müdürile birlikte bu mmtakayı dolaşarak tetkikat yapmıştır. Sıhhiye Müdürü bir muharririmize şu izahatı vermiştir: « Vilâyetin direktifleri üzerine Belediye Sıhhat Müdürü ile Beyoğlu ve Beşiktaş hükumet ve Belediye tabibleri bir toplantı yaptık. Aldığımız tedbirlere nazaran yalnız Şişli semtinde değil, ayni zamanda Beşiktaş, Yeniköy, Üsküdar, Çamlıca, Çengelköy ve Sarıyerde de mücadeleye gecilecek, buralardaki su birikintileri akıtılacak, akıtılması mümkün olmıyan sulara mazot dökülecektir. Sıhhat memurlanndan mürekkeb bir heyet, mahalle aralannda dolaşarak açık lâğımları kapatılması için tetkikat yapacaktır. Or. beş gün zarfında bu faaliyetten iyi neticeler alınacağını umuyorum. Diğer taraftan îstanbul mıntakası Mücadele heyeti reisi de bu hususta bir rapor hazırlamıştır. Bu rapor bugün şehrimize geîecek olan Sıhhat ve Muaveneti îçtimaiye VeBunun için Umumî Harbde Sırbistakâleti müsteşarı Asıma takdim edilecek nı kurtardıktan başka cenub Slavlarını da tir.» birleştirmeğe muvaffak olduğundan bü tün unsurların ve partilerin hürmetini kaADLÎYEDE zanmış olan Kral Aleksandr otoritesin den istifade ederek unsur, milliyet, din Adliye teftiş heyeti reisi ve mezheb farklarını ortadan kaldınnak şehrimizde için siyasî partileri ilga etmiş ve devletin Adliye teftiş heyeti reisi Sezai, Anka ismini (cenub Slavları yurdu) manasını radan İstanbula gelmiştir. Kendisi me ifade eden Yugoslavyaya tahvil etmiş, zuniyet müddetini geçirmek üzere bu ırk ve etnoğrafiye sınırlarını kaldırmak rada bir müddet kalacaktır. için de memleketin idarî taksimatını nehir havzalarına yani tabiî coğrafyaya göSatie işi Denizbankın Fındıklıdaki Satie binası re değiştirmişti. Bu cezrî tedbirler memleketin şiddetle alım, satımı tahkikatmda, Müddeiumumiliğin mütaleasını sorgu hâkimliğine muhtac olduğu dahilî sükunu bir hayli vermesi bekleniyor. Alâkadarlann söy zaman temin etmiş fakat biribirlerile iyi ledjğine göre, bu mütalea dün akşama geçinemiyen kardes Slav unsurlarını ta kadar verilmiş değildi. mamile uzlaştıramamış ve bahusus HırMeselenin en geç, önümüzdeki hafta vatları Belgrada bir tüjlü ısmdıramamrşnın ilk günlerinde mahkemeye intikal tı. Kral, bidayette memleketi hayırhah .etrniş bulunacağı, tahmin<olunmaktadır. bir diktatörlükle idare ettikten sonra tek parti usulünü tatbik etmişti. Bu maksadla Çocuk nasıl öldü? • >Meeidlye'köyünde oturan Oflmariırl teşekkül eden radikal partisi, liderleri • karısı, yedi aylık çocuk doğurmuş, ço müfrit Sırb milliyetçisi olduklarmdan docuk altı saat yaşadıktan sonra ölmüştür. layı Sırb olmıyan unsurlann taraftarhğıÇocuğun neden öldüğünün Morg rapo nı kazanamamıştı. Daha sonra Stoyadirile tayinine lüzum görülmüş, cesed noviç radikaller birliği namı altmda başMorga gönderilmiştir. ka bir devlet partisi kurmuştu. Fakat bu parti ve lideri muhtelif milliyetleri ve baMahkum oldu Küçükpazarda oturan Melâhat, kocası husus Hırvatları, intihabda tuttuklan şidKanberle kavga ederken müdahale eden detli usulden dolayı Belgrada bağlıya polis Mehmede sövüp saydığı ve tabak, mamıştı. çanak fırlatarak kırdığı iddiasile İstanNihayet sırf Hırvatlarla anlaşmak ve buİ asliye dördüncü ceza mahkemesine bu suretle Yugoslavyanın; Avrupadaki verilmiş, dün muhakemesi başlamış, bit ahvalin karışık ve gergin bulunduğu bir miş, bir ay, yirmi gün hapis, otuz lira zamanda dahilî vaziyetini sağlamlaştır da para cezası tayin olunmuştur. Tevkif mak üzere geçen şubatm beşinde Tsvetedilmiştir. koviç kabinesi teşkil edilmişti. Bu kabineMemnu mîntakada resim nin ilk işi Hırvatistanm merkezi Zagreb'c bir heyet gönderip Hırvatlann siyasî liçeken Alman Vilhelm Kerman adlı bir Almanm, deri Maçek'le anlaşmağa çalışmak ol Karadeniz Boğazına civar memnu mın muştur. Hakikaten yeni hükumet 27 nîsanda Meçek'le tam bir anlaşma projesi üzerinde mutabık kalmıştır, Yugoslavlann yani bütün cenub Slavlarınm kendi nzalarile uzlaştıklarmı ve birlikte çalışacaklannî anlatan bu netice, dahilde büyük sevinc uyandırmış ve haricde Yugoslavyanın dostu ve hayiThahı olan komşuları tara fından memnuniyetle karşılanmıştır. Fakat Zagreb'den dönen heyetin getirdıği proje Stoyadinoviç'in hâlâ nüfuzu altmda bulunan parti tarafmdan tasvib edilmediğinden tasdik edilmemiştir. Ve bunun üzerine de mumaileyhle 19 taraftan partiden ihrac edilmiş ve Maçek'le tekrar temasta bulunmak üzere Zagreb'e yeni bir heyet gönderilmiştir. Şimdi arada kat'î anlaşma yapıldığı Belgraddan bildirilmektedir. Bu haber teeyyüd ede cek olursa Balkanlarda sükun ve istikrar > e bahusus harice karşı emniyet iyice sağv Jamlaşmış olacaktır. ^ Izmir Borsa idare heyeti seçildi ı Muharrem Feyzi TOGAY Sapanca gölünde bir adam boğuldu İzmit (Hususî) Pazar günü Sapancada hüviyeti tespit edilemiyen bir adam, Sapanca gölünde yıkanırken, boğulmuştur. Sapancada cankurtaran vesaiti olmadığından bu zavallmm imda dma koşmak mümkün olamamıştır. Nişanlısile kaynanasını vuran genc yakalanamadı Kaymakamların içtimaı Belediye hududları dahilindeki kaza kaymakamları dün Belediyede Belediye muavini Rifatm başkanlığmda bir top lantı yaparak muhtelif belediye işleri üzerinde görüşmüşlerdir. Bu arada belediye resimlerinin tahsilnde kayma kamların muaveneti işi de tetkik edil miştir. Evvelki gece Unkapanında İsmail adında bir genc Hızırkülhan sokağında oturan nişanhsı Hikmetle annesi Meleği tabanci ile ağır surette yaralamıştı. Zabıtanın dün de yaptığı taharriyata rağ men Lmail bulunmamıştır. Cerrahpaşa hastanesinde yatan yaralıların tedavisine devam edilmektedir C u m h u riyet İzmir (Hususî) Borsa idare heyeti seçilmiş, Kâzım Taner, Necati Börekçi, Mazhar İzmirlioğlu, simsar Mustafa Çömezoğlu, Hıfzı Menemenli, Salâhaddin Sanver, simsar Kemal Nafiz kazanmıştır. Yeni heyet, Ticaret Odasının göndereceği iki tabiî azanm da iştirakile toplanarak reis ve reis vek ; l ni segecektir. Abone seraiti! ° ! Senelik Alb avhl Üc avlık Bir aylıi Nüshası 5 kurustoz T P riye Haric icin ıcm 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 » 400 • 800 > isıı > Yuktat