31 Tenımuz 1939 CUMHTJRİYET Yarının tayyarecileri Yastıklar Asrî ev eşyasının en lüzumlu uzuvları Yeni apartımanlan hoş gösteren eşyalar arasında muhakkak ki yastıklar çok mühim bir rol oynamaktadırlar. Bilhassa parçalı ve üzeri hende^î şekillerle süslenmiş yastıklar şu sırada çok modadır. Bunlar için çok defa ayrıca kumaş almak da icab etmez. Muhtelif Elbise ve saireden arta kalmış parçalar bu yolda kullanılabilir. Yapılmaları da pek güç değildir. Yalnız bir parça sabırlı olmak lâzım gelir. Resmini koyduğumuz yastıklardan kalın yollu parçalardan vücude getirilmiş olanı grgren denir. Renkleri zevke göre tespit edilebilir. Kuzgunî siyah, tütün rengı, bej, fildışi. Eğer göze daha fazla çarpması istenirse bu bitaraf renkler arasına bir hâmız yeşili de karıştınlabilır. Diğer taraftan koyu ve açık kiremid renklerile gri yesil de cok mükemmel bir ahenk vücude getirirler. Şayed yastık bir genc kız odasına konacaksa o zaman parçaların bir kısmı çiçekli kretondan tesekkül edebilir, iki kenar ile orta yere de düz renk pikeler konur. Cocuk odalarındaki yastıklar ise yıkanabilecek kumaşlardan vücude getirilmelidir. Misafir odalarına mahsus şık yastıklar ise, mobilya kumaşlarından o!an üzeri pamuk tramlı dayanıklı satenlerden vücude getirilebilir. Renkler de şöyle seçilir: Açık çay rengi, dore kahverengi, koyu mavi ve saire... Parçalar, yekdiğerine makine ile dikilir. Eğer kâfi miktarda Yaz akşamları için Soldan itibaren, birinci: Beyaz linondan eteği çok geniş bir elbise. Kemerinin altı drape ve eteğin alt kısmı İngiliz danteli ile süslü. Eteğin orta kısmmda da keza ayni dantel tezyinat. Korsaj kısmı tamaj* <*• * Nuri Demirağm okuttuğu talebeler Bursaya gitti Bursa (Hususî) Nuri Demirağm kendi parasile giydirip okutarak, yarının tayyareciliğine elemanlar hazırlamak maksadile kurup açtığı mektebde okuyan taebelerden 70 kişilik bir grup başlarında muallimleri olduğu halde şehrimize geidi, memleket içinde büyük bir seyahate çık mış olan gencler Divrikte açılan bu mek tebde okuyarak Nuri Demirağm kendilerine hazırladığı istikbale her türlü bilgi ve görgü ile mücehhez olarak yürümek üzere bu tetkik seyahatini yapmaktadırlar. Divrıkli gencler istasyonda Belediye reisimiz Neşet Kiper, lise müdürü Sami ve diğer zevatla Bursa gencleri tarafından hararetle karşılandılar. Bursanın görüle cek yerlerini gezen Divrikli genclere Belediye tarafından bir ziyafet verildi. Ertesi gün otobüslerle Uludağa çıkan talebelere Valimiz Refık Kuraltan 70 kişilik bir öğle ziyafeti verdi. Bu ziyafette Valimiz genclere hitaben çok heyecanlı ve hararetli sözler söyledi. Bilhassa dedi ki: « Çocuklar! Cumhuriyetin, büyük Türk inkılâbının manasını arayanlar, sizi yurdun yüzlerce kilometre ötesine getiren Cumhuriyetin eserlerine bakarak bize hayat veren, ümid veren, istikbal hazırlıyan bu eserler karşısında inkılâbm manasmı anlamakta müskülât çekmiyecelkerdir. On beş yıl evvel mahrumiyet içinde Türk devleti demiryolu siyasetine başladığı zaman bu ağır yükün bugünkü nesle cok ağır geldiğini iddia edenler olmustu. Fakat bugün o iddiayı yapanlar yurdun uzak köşelerinden sizi buraya getiren demiryolunun gördüğü hizmete bakarak eskiden iki ayda gelinen bu yolun şimdi bir haftadan evvel katedildiğini görerek bu göz kamaştırıcı hamleler karşısında sadece hay ranhk duymaktadırlar.» Gencler Uludağı da gezdikten sonra Karacabey Hârasına gittiler. ADLiYEDE VE MAHKEMELERDE Münzeviler yolunda r Gürültülü patırdılı bir hadisenin muhakemesi icra memurunun bir haciz muamelesi, hayli mühim bir mesele halinde Adliyeye intikal etmiş! ya kayıd geçirilmesi yerli yerinde ve tam yapılmıyarak kayı<l noksan bırakıldığından, Mahmud, taksitin ödenmesi gecikmiş diye hacze gidiyor. Ve evde makbuz gösterilince yanlıjı anlayıp, gerisin ge riye dönüyor, davacı Lutfiyeye de verdiği harcdan iki yüz kuruşu ödeyerek, bu hususta icrada zabıt tutturuyor. Ve... Reisten sual, memurdan cevabla, bu safhadan araştırma bu kadarla kesilip, Lutfiye şahid yerine çağırıldı. Hulâsası «davacı sıfatile haciz istedim, memur gitti, makbuz gördü, yanhşlık düzeltildi» olan ifadesi okutuldu. Hukukî tabirlerle Dava edilen, Münzeviîer yolundaki dolu muntazamca bir ifadeydi. Reis, obir eve, beşinci icra memuru sıfatile gi kunma bitince Lutfiyeye baktı: derek o evde oturan Kadriyenin eşyasına Bütün bunlan siz mi söylediniz?., haciz koymak isteyen Mahmud adlı bir Maşallah, tıpkı bir avukat gibi anlatmışgenc... Kendisi, hazır... Şimdi, salonda sınız! şahid yerinde duran biri, Kadriyenin ko E mahkernelere gide gele öğrencası Karaköyde şerbetçi Mehmed, anla dik tabiî! tıyor: Leman, Saadet, Saniye, Kadriye..« Refikam Kadriye, komşu Lâtife sıra ile dört şahid daha... Leman, nin açtığı davadan dolayı ödeyeceği pa Kadriyeden ötürü «ablama eşyasını hacrayı icra veznesine yatırdığı halde, bun zedeceğini söyleyen memur, borclusun dan bir ay sonra, bu memur eve gelmiş borclusun, parayı vereceksin, diye ısrar eve haciz koymak isteyerek ortalığı velve dip durdu. Ablam, yukarıya makbuzu leye vermiş. Tabiî bu hali görüp «ne olu getirmeğe çıkarken de, hacizden mal kayor» diye bütün mahalle ayaklanıyor ve çıracaksın, diye peşi sıra merdivene salbiz de mahcub mevkide kalıyoruz. Bu, dırdı. Annemiz orada mi=afirdi de merbize karşı yapılan ağır bir muameledir! diven başında önledi, yukarıya çıkmakReis Tahsın İstanbu'iu, soruyor: tan gücile vazgeçirdi.» dedi. Seadet, Bütün şikâyetiniz, bu neticeye va «kızlarımda misafirdim. Lemanın dediran bir muameleye maruz kalmaktan ği doğrudur» diye başmı salladı. Saniye: mı ibaret? «Kadriye ile bitişik komsuyuz. Memur E tabiî değil mi ya! Hele borcunu önce yanlışlıkla benim evime daldı, ben ödedıği halde bu gıbı bir muameleye u/ç aradığı yandaki ev olduğunu söyleyince, ramaktan kim hoşlanır! Sonra oiz mu kâğıdları tekrar sardı, sarmaladı» diyip hitimizde itibarlı bir aileyiz de, az, çok, çekildikten sonra, Kadriye de, aşağı yu: de .okf>t, • Böyle. bir ,muam£İf dfjn mükan kocasının şikâyet yollu ifadesini tekteessir olduk elbette! rarladı. Peki, icra memurunun maksadı Bu ifadelere karşı müdafaa cephesinneydi sizce? ce susulmadı, bilâkis... Meseîâ: Hareketi herhalde bizi küçük dü Leman, evde yoktu. Evin neresinşürmek istiyordu gibi! deymiş? Sebeb?. Size bir garazı mı vardı? Ben, odadaydım! birisi kasden tahrik mi ediyordu? Yoksa Hah, zapta geçsin. Sofada değilmaksadı büsbütün başka mıydı? miş demek! Garazı mı vardı, kasden tahrik mi Odadaydım, ama dışanda ne olup ediliyordu, büsbütün başka bir maksadı bittiğini görüyordum! var mıydı, yok muydu, artık onun orasını Nasıl, nereden? Anahtar değiliğinkendisi bilir! den mi? Kendisi bilecek olduktan sonra, Anahtar deliğine hacet yoktu, oda siz suale muhatab olmazdmız! kapısı aralıktı! Bu aralık icra memuru, ayağa kalktı: Şahidlerden birkaçı tekrar çağnlarak, Bunlar, daha evvel bir haciz sebebir hücum daha: bile Dördüncü İcra memuru Cenabı da Eve zorla girmişim, korkutmuşum va ederek, davayı kaybetmişlerdir. Deguya! Neyle, nasıl? Tabanca mı çektim, mek istediğim, her haciz muamelesi, bu yoksa kılıc mı? ailece, mutlaka memurdan şikâyeti muMukabelesi: cib bir meseledir. Hacze mi gelindi? Ha Hayır, ama tabiî gelenin «ben medi memur aleyhine dava! O zaman da murum, muamele yapacağım» demesi, bu yüzden gürültü, kıyameti koparmışkorkutmağa kâfiydi. Sonra kapı açılınca lar! sellemehüsselâm içeriye girmesi de, zorla sayılır! Müddeiumumî muavini Fehminin bir suali: Memur, ne diye o sıradaki bir evde oturan Lutfiyenin evine o aralık bir kaç kere gidip gelmiş acaba? Zaten «hacze gidilecek ev işte!» diye bana Lutfiye, evi kendi kapısmdan göstermişti. Kendi de eşikte bekliyordu. Kadriye makbuz gösterince, dönüp dönüp vaziyeti izah etmem lâzımdı. Gidip gelmem, bu muameleyle alâkadardı! Başka bir sual: İcra memurunun, yanına polis ve mahalleliden iki kişi almadan hacze gitmesi doğru mudur? Bu şimdi usuldendir. Hep böyle gidiliyor! Fakat işte, mahzuru da meydanda! Bununla beraber, usuîden olup olmadığı ayrıca tahkike muhtac! Müddeiumumî muavini, dosyayı mütaleaya almak isteğinde bulundu. Gelecek celsede ya esastan mütalea söylemek, ya da tahkikatın tevsiini istemek üzere! Öğle sıcağında kalabalık salonun havası, bu bir saatlik celsede ağırlaştıkça ağırlaşmıştı. Boğaza karşı açık pencereye rağmen... Mendiller yüzlerde dolaştınlıyor, kâğıdlar, yelpaze hareketile kımıldatılıyordu. Temmuz sıcağında bu ka« darı ferahlamağa yetmiyordu. Reisin sesi, fısıltı halinde: Beş dakika teneffüs edeceğiz. Sa lon boşaltılsın! Eyübsultanda Münzeviler yolunun ıssızlığında geçen hayli gürültülü patırdılı bir hâdise, bir aksülâmel, belki de Münzevilerin âhı olarak dava haline bürünmüş, birçok kişiyi mahkeme salonuna çekiyor. Mahkeme, bir haciz muamelesinin şeklen yolsuz olup olmadığını araştırırken, mahkemenin bu tek celsesini bile, şu ve bu cihetten merak uyandırıcı bulanlar, fazlaca... Yaz tatili dolayısile, bunaltıcı sıcak günlerde nöbetçi mahkemelerin say fiye yeri olan salonlardan birinde, üçüncü hukuk salonunda nöbetçi birinci cezanın baktığı bir dava... * mile brode. Kolsuz ve dekoltesi dört köşe. îkincı: İpekli ve benekli kumaştan bir rob. Eteğin alt kısmında muslin bandlar. De koltesinin kenarında da ay ni tezyinat. Kemeri ve düğmesi kadifeden. Balon sekli kısa kollar. Üçüncü: Korsajı pamuk dantelden, eteği büyük çiçekli emprimeden bir elbise. Dördüncü: İpekli emprime muslınden çok genış eteklı ve ustunde kadıte kazaklı bir gece kıyafeti. Kazağm ön kısmı açık ve düğmeli. Balık yemenin faydaları Ihrac mallarımızda kumaş varsa yastığın her iki tarafı da kumaştan yapılır, değilse bir tarafına astar konulur. Dikiş yerleri istenirse lâse ve sa:e İİP de kapatılabilir. Hendesî şekilleri ihtiva eden ikinci yr.stığın yapılması ise birincininki kadar basıl değildir. Bu yastığa kalır.ca kumaşlar, pürtüklü bezler ve saire iyi giderse de emprime kretonlar ve ekoseler hiç de tavsiyeye şayan değildir. Diğer taraftan pamuklu kadifeler ve saire de tavsiye o Deniz hayvanlarile sık sık soframızı süslemekle hem viicudümüze lâzım madenî tuzları almış, hem de balıkçılığımızı teşvik etmiş oluruz Türkıye ve bilhassa İstanbul, balığı bol bir memleket olduğu halde, itiraf etmeli'yiz ki, biz Türkler, kâfi derecede baîık yiyen insanlar değiliz. Bizde balrğın, ekseriya isgarada veya tavada kızartılmak, bir de pilâki ve fırın olarak pişirilmek suretile yemekleri yapılır. Avrupalılar ise hemen hemen daima balığı suda haşlarlar, üzerine salça döküp yerler, ısgara yapılmış bahklara ise tereyağı, limon, maydonoz ilâvesile sofraya getirirler. Biz tereyağını pek kullanmayız. Fakat onun yerıne bırcok yerlerde soğan kullanılır. Yeni yeni bizde de haşlama modası rağbet kazanmaya başladı. Lâkin bu hususta çok dikkat edilecek nokta balığı çiy bırakmamak olduğu derecede fazla da pişirmennek tir. Çünkü o vakit balığm bütün tadı ve lezzeti suya çıkar, etinde hiçbir şey kalmaz. Haşlama balık yapmak için evvelâ suyu iyice kaynatmalı, sonra balığı içine atmalı, balığı cinsine göre 20 30 dakika ateşte tutmalıdır. Ama, ateş suyu hafif kaynatacak sekilde orta kuvvette olmalıdır. Bu takdirde balığın eti hem lezzetini, hem de kendisine mahsus diriliğini muhafaza etmiş olur. Avrupalılar, bu çeşid haşlama balığı yarı su, yarı beyaz şarab ile kaynatırlar ve içine tuz, biber, soğan ve havuç koyarlar. Beyaz şarab biraz pahalıya mal olacağı cihetle ekonomi yapmak isteyenler onun yerine sirke kullanabilirler. O zaman iki litre su için yarim bardak sirke kâfi gelir. Orta kuvvette bir ateş üzerinde balığın 3040 dakika bu su içinde kaynamasına ve suyun balığm her tarafını örtecek şekilde bol olmasına dikkat etmelidir. Levrek ve saire gibi balıklar alelâde tuzlu suda da haşlanabilir. Eğer hususî balık tenceresi yoksa, bajğı başmdan kuyruğundan bağlayıp yuvarlak bir hale getirdikten sonra tencereye koymalıdır. f eyz ve bereket [Baştaraft 1 ind sahifedei yıl Almanya piyasasında rağbet görmiyecektir. Sebebi, kalıte bakımmdan mahsulün iyi olmamasıdır. Almanyanın bu yıl, her yıl olduğu gibi ro»hsullerımız: çekeceği •hW<jfi'«W mumidır. Tek, tuk alivre satışlar yapılmıştır. İtalyaya da alivre satışlar vardır. Bu satışlar, mahsulün elden çıkacağı ümıdini vermektedir. incir mizleyip tuzladıktan sonra sulu una batırmalı, biraz silkeleyerek unun fazla mikdar üstünde kalmamasını temin ettikten sonra çok kızgın zeytinyağına koymalı ve yağın balığın her tarafını örtecek derecede bol olmasına ehemmiyet vermelidir. 250 300 gram ağırlığından bir balığın kızarması için 8 1 0 dakika kâfidir. îsgaralarda ise bilhassa şu meseleye dikkat etmek lâzımdır. Balık iki taraftan hafifçe yarılmalı ve o kısımlara zeytinyağı sürülmeli ve harlı olmıyan bir ateşte evvelâ ısgara kızdınlarak üzerine balıklar konmalıdır. Isgara yaparken balıklann parçalanmaması için şöyle bir usul kullanılabilir: Bir kâğıd parçasını iyice zeytinyağına buladıktan sonra ısgaranın üstüne koymalı, balığı onun üstüne yatırmalıdır. Kâfi derecede kızardığına kanaat getirince, ayni şekilde hazırlanmış diğer bir kâğıda çiy tarafı alta gelmek üzere devirip tekrar ateşe koymalıdır. Sonra o kâğıddan tabağa kolayca itilip kaydırılabilir. Bu yılın incir rekoltesi, 36 40 bin ton tahmın edılmektedir. Geçen seneki rekolte 34 bın tondu. Hususıle Aydın mıntakasında mahsulün çok nefis yetiştıği haber alınmaktadır. İncir mahsulü için satış zorluğu hemen hemen mevzuubahs değildir. Beynelmılel piyasada rekabet kabul etmedığmden mahsulün bu yıl da kolaylıkla satılacağı ümidi kuvvetlidir. İncir üzerine alivre satışlar yapılmak tadır. İncir piyasasının 20 ağustosta açılacağı tahmin edılmektedir. Tütün lunabilırse de bunlar daha ciddî döşenmiş kısımlar ve bilhassa bürolar \ç<> iyi gider. Sayfiyelerde ise muhtelif renkte kendınden parçalar yekdiğerile birlestirilebilir. Limon rengi, beyaz, mavi. Yalılarda da eski yelkenlerden, deniz elbiselerinden ve saireden arta kalmış parçalarla da yastıklar vücude getirilebilir. Araba yastıkları ise keçi derilerinden, renkli derilerden yapılmalıdır. Banvo salonları ıçın ise sıre ketenlerden yastıklar tercıh olunmalıdır. Kâğıt çiçekler Balık tencereden çıkarılmca bir kayık tabağa yatırıhr. Kenarına buharda pişmiş Gördüğünüz şe patates, maydanoz konur. Üzerine erimiş kllde tabiiden hiç tereyağı dökülür, tuz, biber, limon, kıyılfarkı olmıyan şu çimış maydanozdan yapılmış bir salça da çeği beş on kuruç gezdirilir. rnasrafla riicude geGelelim kızartmalara.. Kızartmalarda tırebilirsiniz. İcab e âen levazımat bunlardır: Bir miktar be muvaffak olabilmek için balığı güzelce teyaz gofre kâğıd, bir miktar yeşil gofre kâğıd, beş paket sarı sun'î çiçek te'nis birer sun'î top çiçek te'nis uzvuna rapteuzvu, gayet ince pirinc tel, biraz kalın diniz ve kendi üzerine yuvarlayınız: Her ca pirinc tel, biraz da ko!a. Gofre kâğıdı te nis uzvu grupunun etrafma dokuz çiçek bükerek gofreleri istikametine kesiniz ve yaprağı koyarak sıkınız. Bundan sonra 6 7 santimetre uzunluğunda pirinc tel ancak sapı teşkil eden hafifçe kalın pirincleri de hazırlayınız. Telleri parçaların or lerin üstüne yeşil gofre kâğıdı sarmaktan tasına koyunuz ve iki parçanın yalnız bi ibaret olan muamele kalır. ıer tarafına kola sürerek onları yekdığerÇiçekleri vazoda iyi durdurtabilmek lerine yapıştırıp kurumaya bırakmız! Ka icin ya dibine yosun konarak teller onun hn pirinc tellerden 50 şer santimetre u üzerine saplanır, yahud da kâğıd buruşzunluğunda parçalar kesiniz; her birini turulup konur, teller onua üzerine takılır. Yağmurlar, tütun mahsulüne lüzum suz boy attırmış ve kahtesıni kaybettirmışse de, bu, umumî değil, mevzıidir. Geçen sene rekolte 30 32 bın tondu. Bu yılın rekoltesi 30 35 bin ton tahmın olunmaktadır. Amerikanın her yıl mutad olan 16 bin tonluk mübayaası hesaba katılırsa, geri kalan miktarm diğer memleketlere saŞerbetçi Mehmed, «Lâhavle» der gibi tılabıleceği ümidı vardır. Ancak fiatlar başmı yana çevirdi: üzerinde ıstıhsal mıntakalarında şimdi O çok eski ve bambaşka bir işti. den bir endişe mevcuddur. Fiatlan dü Bununla alâkası ne? Biz, bu işte haksız şürmek teşebbüslerini önliyecek resmî Isgara balıklar limon, biraz tereyağı ve tedbirlere ihtiyac olduğu anlaşılmak bir hacizden şikâyetçi olduk! ya zeytinyağı, bir parça maydanozla pek tadır. Bu sırada, dava mevzuu haciz muaâlâ yenilebilir. Maamafih, bazılan ısgaramelesinin evveli ve sonrası araştırıldı. AnPamuk lar için de tartar, domates vesaire gibi Her yıl miktarı artan pamuk rekoltesi laşıldı ki Lutfiye ile Kadriye Eyübsultan maddelerle hazırlanmış salçaları da kulla bu yıl, tahmmler doğru çıkarsa 20 bin mahkernesinde davah imisler. Lutfiye, nıyorlar. Balık yemekle hem vücudümüze tondan aşağı değildir. 933 te pamuk re açtığı davada 935 kuruş ödenmesine kalâzım olan muhtelif madenî tuzları ithal koltemiz 4 bin tondur. 934 te 7, 935 te 10, rar almış. Kadriye tarafından paranın öetmiş, hem de memleketimizin en mühim va 936 da 12, 937 de 10 ve 938 de 16 bin ton denmesi safhasında, icra veznesine ayda ridat membalarından biri olması lâzım ge olarak muntazaman yükselen rekolte iki lira yatırılmak üzere anlaşma hasıl oliçinde çok rağbet gören Akala cinsi miklen balıkçılığı teşvik eylemiş oluruz. muşsa da, bunu müteakıb Kadriye paratan da mütenasiben yükselmektedir. Bu yı birden getirip yatırmış, hesabı temizyıl ki rekoltenin yüzde sekseni Akala cinsidir. Mahsullerimiz içinde en çok lemiş. Bir yandan da taksit zamanı gekolaylıkla satılan ve iyi fiatlar alan len iki liranın ödenmesi geciktiği kaydile, •Jç Cam reçel kavanozlarınm içkrine mahsul şimdıki halde pamuktur. Lutfiye, icradan haciz istemiş, hacze aid reçel konulduğu zaman kırılmamalarını Dahilde istihlâk'artmakla beraber, ha harc olarak da iki yüz on beş kuruşu saytemin için onları büyük bir tencerenin i ricden de talibler çoğalmaktadır. Müs mış. Müdafaaya göre, borcun toptan yaçerisine koyarak üstüne soğuk su dokmeli tahsil, pamuk ekimine bu sebeble büyük tırıldığma dair başka memurlarca dosyave suyu bırkaç dakika hafif ateşte kay bir ehemmiyet vermektedir. İklim ve natmalıdır. Sonra tencerevi atesten indir toprak müsaid olduğundan yeni yeni meli, kavanozlar gene içinde iken suyu pamuk tarlalan vücud bulmaktadır. Su sulün bereketli ve nefis olacağı söylensam gibi maddeler ekilen sahalan şim mektedır. soğumaya bırakmalıdır. di birçok yerlerde pamuk fidanlan kapEğe mmtakasının bilhassa bu altı •^f Sineklerden kurtulmak için odalara lamış bulunmaktadır. Bu, üç beyazlar maddesi, İzmir ticarî mehafilinin başlıbir tabak içinde «taflan yağı» koymalı mücadelesinin bir zaferi olarak tezahür ca mevzuudur. Dış ticaretimizde büyük dır. Bu yağı eczanelerde bulabilirsiniz. etmektedir. rol oynıyan ve millî geliri tamamlıyacak Duvarlara da bu yağdan sürülürse tacizolan bu maddelerin satış ve ihracı üzePalamut kâr mahluklardan daha çabuk kurtuluBaşka mahsullere zarar veren yağ rinde muhtemel zorluklan önliyecek nur. murlar bu yıl palamuta çok yaramış ve tedbirler de alâkadar makamların en " ^ Suda pişen patateslerin siyahlaş rekolte tahminin fevkinde yükselmiştir. mühim megşaleleri arasmdadır. maması için onların kaynatıldığı suyun Geçen yılın rekoltesi 60 bin tondu. Bu Eğe mmtakası mahsullerini en çok çeiçine bir miktar sirke kanştırmalıdır. Pa yıl rekoltesinin 70 bin tona varacağı ken Almanyanın bu yıl mahsullerimize karşı nasıl bir vaziyet alacağına büyük tateslerin kabukları onları çatalla tutup tahmin edilmektedir. bir ehemmiyet verilmekle beraber piZeytinyağı delmek neticesi bozulabileceği için kaşık Zeytinyağı rekoltesi için henüz bir yasa, bedbiniden uzak bir hava içerisinveya diğer bir aletle çevirmek ve almak tahmin yürütülememekle beraber mah dedir. doğru olur. Ev kadını M. SEL1M