31 Temmuz 1939 CUMHURİYET «MEKTUPlfAR. .. îlünuadan Iktısadî hareketler Yerli malın esas davası İLİMKOSESİ İHTİRALAR.KESİFLER Millî ve beynelmilel siyasetlerin mihanikî enerji membalarile yakından alâkadar olduğu malumdur. Esirîer, kömür ve petrol birçok harblerin asıl hedefleriYazan: AU R1ZA SEYF1 dir. Bu vadıde her yeni çıkan bir usul, mevcud usullerde değ^iklikier yapar. İnHerkesin bildiği gibi ikinci Mahmu man döneceğini soruşturmakta idi. O sı dun ölümünden sonre Abdıilmecid Tür rada İstanbul gazeteleri vakit vakit büyük gıiterenin kömür sanayii, İtalyanları, su kiye İmparatorluğu tahtına çıkınca J^u zatm İng^lterede, Fransada, Belçikada enerjisinden isüfade yollarma sevketmişgene padişah Türkiye için parlak bir sa ve Almanyadaki seyahatleri hakkında ba tir. nayi devri açmak hevesine düşmüştü. Bu zı havadisler yazmakta ve onun her ta Bundan maada, mihanikî cnerjinin isfikrin nekadannm padişahın kendi kafa rafta irfanına ve vatanperverliğine lâyık tihsaline aid yeni usullerin, sosyal ehemsından doğmuş olduğunu ve nekadannm surette karşılandığım ilâve etmekte idi miyeti haiz olduğu aşikârdır. Teknik, enerji membalarma istinad eder. etrafında bulunanlar tarafmdan verildiği ler. Alimler, yeni yeni enerji membalan ni burada kat'iyetle soyliyemeyiz. Ancak Nihayet 1848 senesi şubatının dördünaramakla meşguldürler. Bunlardan biri İkinci Mahmudun Yeniçeri teşkilâtım cü günü «Barutçubası ve saire ve saire...» kaldırmakla başlıyan kalkmma hareketi gibi birçok unvanlan haiz olan büyük Fransız mühendislerinden Claude ile Bounin Abdülmecid devrindeki sanayileşme Ohannes Dadyan îstanbula ayak bastı. cherot'nun sıcak mıntakalarda denizin dihamlesine büyük bir tesiri olduğu şüphe Yanında en çoğu Alman olmak üzere bir bindeki su ile yüzündeki su sühunetleri arasmdaki farktan istifade ederek makisizdir. çok Avrupalı amele de getirmişti. neleri çalıştırmak usulüdür. Burada bahsetmek istediğimiz bir ha«Ondan evvel İstanbula Ingilterenin Denizin dibindeki soğuk suyu kolayca reket hakkında bugün elde malumat pek New Castle şehrinden makinist ve mü yukarı çıkarmajc imkânı bulunursa, muhazdır ve milyonlarca liraya mal olan bu hendis Mister Thorman gelmişti. Pek ik telif sühunette, büyük mikyasta su kütleteşebbüsten elimizde ancak Zeytinburnu, idarlı ve yüksek bir adam olan bu zat leri temin edilmiş demektir. Hararetin sıAnlaşılan hakikat pek acı idi: Birçok Hereke gibi bir iki şey kalmıştır. Şu kaTürkiyeye gelmeden (Ren) mıntakasm cak cisimden soğuk cisme geçmesi esas yerli firma mamulât ve masnuatına yaban dar var ki; herhangi hamiyetli bir Türk, da fabrika inşaatında ve makinelerin ko olduğuna göre, bu sühunet farkından iscı isimler taktıklan için sergiye gelip halka 1844 senesinden sonra büyük bir tanta nulnıasında sekiz sene müddet çalışmıştı; tifade ederek makine yapmak, nazarî o« bunu göstermemek, bu mallarm yerli malı na içinde yürüyor gibi görünmeğe başla şimdi îstanbulda Marmara yalılarındaki Iarak mümkündür. Fakat bunu tatbik saolduğunu öğretmemek istiyorlardı. Bu va mış olan bu hareketin millet ve memle fabrikalara nezaret için İstanbula gelmiş hasına çıkarmak mümkün mü? Bu maziyet karşısında haklı bir hassasiyet göste kete nekadar büyük fedakârhklara mal bulunuyordu. kine, randımanlı bir makine olabilir mi?i en Vali, bu gibi firmalarm hemen bir lis olduğunu arada nekadar gülünc, neka «Mister Thorman da başka birçokları Böyle bir makineyi anlıyabilmek içjn, Sanf ransisko'j u Oakland şehrine bağlıyan ve 77 milyon dolara mal tesinin çıkarılmasını istemiş ve bunların dar feci safhalar geçtiğmi şöylece öğreneolan muazzam köprünün havadan görünüşü gibi Ohannes Dadyan istanbula gelir gel en basit buhar makinesine bakalım: Âdi devlet münakasalanna girmeleri caiz olmı bilecek olursa bir ömür sürecek elemlerle mez sanayi işlerınde mucizelerin görüle buhar makinesinde kazanda buhara inkn Pasifik eksprea Temmuz ekilmiş bir toprak parçası; ne cnaden, ne yacağını söylemişti. yaralanmış olur. 1840 senesinden bugü ceğine inanmıştı. Biz bu sırada mühendis lâb eden suyun sühuneti 100 den büyük* tarla... Çöl, aiabildiğine çöl, ıssız, ses Bundan on iki yıl önce, 1927 senesîn ne kadar geçen zaman 100 senedir. Eğer tür. Silindirden çıkıp kondansatörde teÜçünci giin siz.. îçimden: «Afrika mutlak böyle den henüz emekleme halinde bulunan yüz yıl önce başlıyan bu iş, alelâde ha Mister T * * * *ı da sık sık görmekte idik. Onun kalbi de büyük ümidlerle dolu idi: kâsüf eden suyun sühuneti 20° dir. Bina* Misisipi nehrini gece geçtik. Şimdi dir...» diyorum. yerli mallarımızı halka tanıtmak için bir miyetli, djirüst ve memleketle bir parça enaleyh makinenin sıcak ve soğuk sula« Cenub iklimi. Güneş etrafı yakıyor. oplantı, bir miting vapılması düşünül alâkadar ellerle idare edilmiş olsaydı Filhakika şimdılık her iş müthiş surette Texas eyaletindeyiz. Manzara değışti. Çi rı sühunetleri arasındaki fark, en aşağı, yanlış idare olunuyordu, ihtiyar bir adam çekler soldu; ağaclar kurudu; palmiye Yolcular olduklan yere uzanıyorlar. müş ve bu toplantı Üniversite (o zamanki şimdi nekadar başka vaziyetler karşısın¥ (80°C) dir. ler portakal bahçelerini gölgelemiyor. O Herkes hareketsiz... Bereket versin Ci Darülfünun) konferans salonunda tertib da bulunurduk. Yakm tarihimize olduk olan Mister ( H * * ) iktidarsızlığı yü Deniz suyundao enerji alan bir makîva ve bayırlarda müselles demir çubuk mi'nin mütemadıyen taşıdığı buzlu su dilmişti. O zaman Sanayi Birliği umumî ça âşina geçinen bir takım vatandaşlan zünden ve herşeye: nede, sühunet farkı, en çok 20° olabilir* ları yükseliyor. Sık bir orman kadar çok. ya... Zaten başlıca vazifesi her istasyon kâtibi bulunan zat, söylediği nutukta hu mız bile, Abdülmecid devrindeki bu sa Evet efendim, peki efendim! Dediğinden pek kötü yanlışlıklar yap Bunlardan sıcak suyun sühuneti, kaynaUzaktan idam mahkumlarım bekiiyen dan buz taşımak...âsaten şöyle demişti: nayileşm* hamlesini bir iki fabrikanm yayan su sühunetinden pek düşüktür. Busehpalan andırıyorlar. Tektük kırmızı denÜlere rasgeliyoruz. « Yerli sanayi günden güne kuvvet pılmasma münhasır kalmış sanırlar. Hal makta idi. Evet, bunlar hep doğru idi. nunla makine çalışmaz gibi görünür, aSarışın kadın fotoğraf makinesîne sa Bir aralık kartallar trenimizi takib etti. eniyor ve daha da kuvvetlenecektir. Ar buki; bu, muazzam yekunda paralann Fakat Istanbula bu kadar kıymetli, gü ma keyfiyet öyle değildir. rıldı. Delikanlı, daha iyi görmek için o.a Yalçın kayalar yolumuzu çevreliyor. ık, bazı sanayi firmalarımızın yabancı sarfına, dört yana saçılmasına sebeb ol zel îngiüz makineleri getirilmiş bulunu Suyun sühuneti ne ifade eder? Bir ciscak, başını kadınm saçlanna yaklaştırdı. Sonra gene çöl başlryor... Kuma akse simler arkasında gizlenerek öz malımızı muş ve çok geniş tutulmuş bir işri. Izmi yordu; elde bu kadar çok Avrupalı amemin sühuneti, molekülleriniıı ihtizaz haHorlayan yolcu uyandı. Cimi mınldanı den şuleler o kadar etrafı aydmlatıyorlar halka yabancı malı gibi göstermelerine lü tin Derbend taraflanndan Küçükçekme e de olunca fabrikalan düzgün ve iyi çaışır bir hale getireceğinden şüphe etmi reketlerile alâkadardır. (80 C) deki bir ki, dışarıya bakamıyorum. Işık gözlerimi zum kalmıyacaktır.» yor: ceye kadar olan saha içinde birçok müescismin molekülleri 20° deki cismin moyordu. alıyor. Petrol kuyuları! O iamandanberi on iki sene geçtî. Yerli seseler kuruluyor, kurulmasına sanki leküllerinden jJaha sür'atle ihtizaz ederŞaçsız başlı adam hiç uyanmıyor ar malın yabancı malmdan daha iyi olduğu«Birşey daha vardı: Ohannes Dad Yirminci asrın en kıymetli hazinesinin çahştlryordu. Milyonların israf edilme ler. Bu halde, sühunet büyüdükçe mo!etık... Rüya da gördüğü yok galiba; bi nu bilmiyen kalmadı. Herkes bunu görüiçinden geçiyoruz: Petrol! sinden başka netice vermiyecek olan bu yan ı çok yakından tanıyanlar onun İs küllerin birbirine ve binaenaleyh cismin iOn dokuzuncu asrın ortalarma doğru huş bir halde... Sanşm kadınla delikanl; or ve anlıyor. Yalnız anlamıyan, anlıya uursuz uğraşmanın başında ve hemen anbula gelmesile işlerin hiçbir suretle çinde bulunduğu kaba daha büyük tazdüzelmiyeceğini söylemekte idiler. buralara kadar gelen muhacirler perolu meydanda yoklar. Cimi'ye soruyoTum. O mıyan bir zümre var: Bir kısım sanayici yik tatbik eder. Bu tazyika, bu sühuhemen tek baş ve tek nâzım olarak Er • e»n Vıakikatinrien anK..,..»!,^. (~\ . düşünmecnişlerdi bile... Hedefleri altın omuzlannı silke »ılke gülüyor; dans eder ".Kl (L«l . 11..> U>.1. M lİ.. meni (Dadyan) aılesının ıkı uzvu, \KJ madenlerim bulmaktı. Fakat içlerinden gibi... Bana son havadisi vermekten o îstanbulda yapılan parfümün alhna hannes Dadyan) ile Bogos Dadyan var hannes Dadyan cenablan bir kere «vüke su buharının (100°C) deki tazyikı sanDrake isminde bir serseri, bir gün çamur kadar memnun: «Paris» dameasmı vuran, yüzde vüz verli dı. Fabrikalardan başka padişahın mey âyı devlet» ve kendi ailesi efradi'e gö timetre murabbaına 1033 gram, (80°C) Demin ggçtiğirniz istasyonda indi malı olan ayakkabmın içine «London» rüştükten sonra hemen fabrikalara koşa deki tazyikı 485 gram ve 20° deki tazrengindeki suyu keşfetti. Altm arayıcılıdana getirmek istediği «niimune çiftliği» ğını bıraktı ve çirkefin peşinden koştu. ler.., damsasını bastıran sanayicinin ilk ma\sa bile bu iki kardeşin guya bütün cihan cak, amele ve ustalara birikmiş maa?lan yikı 24 gram kadardır. Halâ dahiline Arkadaşlan bu meczuba güldüler. O al llâve ediyor: dı şüohesiz ki halkı aldatmak. daha doçru Üimlerini yutmuş dimağlarına ve idarele verecek, Ingiliz mühendisin raporlannı o (20°) de bir miktar su koyarsanız, bu Beraber..* dırmadı. Çamura inandı. bir tabirle dolandırmaktır. Kanun bu rine bağlı idi!.. Lâkin bir milletin tarihini kuyacak, düzen ve usulden büsbütün nun bir kısmı, buhar tazyikı santimetre Anladmı, Cimi... 2000 sene evvel mukaddes kitaba da nun önüne bir anda geçecek kadar kuv anlamak yalnız sıra sıra bir takım hâdise mahrum kalan bu san'at müesseselerine murabbaına 24 gram oluncıya kadar, Ikindiöstü rüzgâr esrneğe başladı. vetlidir. böyle gülmüşlerdi. nizama ve usule benzer birşeyler soka tebahhur eder. Diğer kısmı mayi ha'ineri öğrenmek değil, devrin ruh haletini Fakat nebinin sözleri müridlerine za Yolcular trem'n oyun ve bar kısmına hücaktı. Bundan başka Ohanens Dadyan de kalır. • F. G. kavramak demek olduğuna göre biz bu manla erişti. Müminlerini birer birer et cum ediyorlar. Radio kulaklanmı tırmacenablan elbet padişahın nümune çiftli Sıcak mıntakalarda, denizin yüzünde garib devreyi daha ziyade o vaziyeti gözrafına toplıyabildi. Yolu zahmetli idi; al lıyor. A h bu Amerikahların radio ipti Heybeliye kadar uzatın: İşte San Franine de koşacaktı. Ortaya çıkarilebilmesi sühuneti (30°C) olan su boş bir kaba Önüne koyacak bir tarzda tetkik edecesisko köprülerinin uzunluğu... nında diken vardı. Petrol daha bahtlı âsı! için o kadar büyük paralar sarfedilmiş oTren yaklaştıkça siluetleri güzelleşiyor. ğiz. Bu da o günleri yaşamış ve o gün'er an bu nümune çiftliği, Bogos Dadyan'ın ve dibindeki 20° deki su diğer bir boş kaUfak bann ortasında yer bulup dans dır. Talih doğduğu gün çelengini başma ba idhal edilirse iki kabdaki buhar tazkoydu. Doksan sene içinde ona inanmı edenlcr bile var. Vagonda Cimi ile ben Tenasüb ve heybetin bu kadar kusursuz de Türkiye işlerile çok yakmdan alâka zahına imkân olmıyan garib hareketleri yikleri santimetre murabbına 45 ve 24 yan kul kalmadı. Kâzib dinlerin en va den başka kimse kalmadı. Ona bir zenci bir birlik olabilişine hayran hayran ba dar bitaraf bir ecnebi müşahidin gördük ve çalışacak amele bulunamaması yü gram kadar olur. İki kabı bir boru ile birt manıdır. Hiçbir fatih onun kadar dün şarkısı söylemesini rica ediyorum. Şarkı kıyorum. Çelik kelimesinin bir tablo ka ierini, duyduklarını, düşündüklerini bu zünden, daha doğmadan ölmeğe mah birine bağlarsak, yüksek tazyikteki buhar, yanın cephesini değiştirmedi. Sevgiden ingilizce fakat Arab lehçesile... Bir çöl dar san'at eseri olabileceğini zannetmez sütunlara koymaktır ki; bu da yüz sene kum bulunuyordu. Çiftlikte çalışacak aalçak tazyikteki buhar kabına geçmeye evvel mahza tetkikat için ve ikinci defa sonra, başımızı döndi'ren en güzel hazzı şarkısı gibi yanık ve bezgin... Cimi söy dim. mele bulunmamasmın sebebi ise sadecef başlar. Ara yere bir türbin koyarsak, bu Körfezi çaprazlayan köprünün sıklet olarak Türkiyeye gelmiş olan Mc. Far ameleye (Bogos) tarafmdan para verilveren odur. Insanlara hız zevkini tattırdı. ledikçe derisi açılıyor. Başını beyaz bir buhar, türbini döndürür. Bu halde meSiir'at, hiçbir doktorur) tedavi edemiye hâle çevreledi. Nekadar beyaz adam o merkezi ufak bir adaya dayanıyor. Kıyı ane'dır. Mc. Farlane daha önce (İkinci memesi idi.... sele bir türbinle birbirine bağlı olan iki larını denize doğru üç kilometre murab Mahmud devrinde) de Türkiyeye gel ceği hastalıktır. Hayatiyet ölçüsii oldu. şimdi.., «Dediğim gibi en sonra Ohannes ce halâ kabının yapılmasına kalıyor; bu Kumlara götnülen güneşe bakıyorum. baı doldurmuşlar. San Fransisko beynel miş, Londrada Reşid Paşanın gencliğinOnu tanıyalıberi nabzımız dakikada bin nablan Avrupadan geldi... Haftalar da kablann havası, otomatik olarak tahliye atıyor. Tarihin en büyük medeniyetı pet Içime hüzün çöktü. Memleket hasreti yaş milel sergisi orada mşa edilmiş. Paviyon de onunla samimî bir dostluk kurmuş, onu geçti.. Lâkin o ortaya çıkmadı. Herif edilecek ve 30°C ile 20 °C deki sular m|irolla başlar. Kalb sektesi, cinnet ve asabî gibi gözlerime doluyor. Günlerdenberi o ların altm yaldız kubbeleri güneşte par takdir etmiş bir adamdır. Türkiyeye ikinBeşiktaşta, padisahır, sarayma yakın ko temadiyen tulumba ile bu kablara sevkedihastalıklar daha sonradır. Birleşik dev radan haber gelmedi. En seri vasıta ile lıyor. ci gelişi Reşid paşanın iktidar mevkiine nağında rahata dalmıstı! Kendisinden ta lecek. Buna aid tertibat, ilmî olmaktan ziKöprülerm e'ıemmiyeti hakkmdı bir gelmesi üzerine Türkiyede başlıyan ıslalet bu medeniyetin önünde yürüyen en a bile olsa, Türkiye ile aramda iki haftalık yol var. fikir verebilmek için elimdeki, San Fran hatm eserlerini tetkik içindir. Simdi, bu limat almak, yahud yapılması mutlaka yade, mühendislik bakımından enteresan* kılhmızdır. Dünya 278,000,000 ton petlâzım bazı işler için müsaade istemek üze d:r. Meure nehrinde büyük mikyasta bir Cimi sustu. Yüzihne bakıyor. sisko şehri rehberinden şu rakamları koprol istihsal ediyor. Yüzde 62 si, Ingiliz seyyahm 1848 senesinde İmpara re müracaat eden tnühendisleri, memur cihazla tecrübeler yapılmıştı. Fransa İlim Şarkm güzeldi Cimi! ya ediyorum: 173,000,000 ton istihsal eden. Birleşik torluk devrinin sanayileşme hamlesi hak ları kaba ve terbiyeden mahrum ( B o Akademisi azaları müvacehesinde 1928 Golden Gote (iki burnu birieştıren devletin hissesine düsüyor. Onu pamuk tarlalarında söyleriz. kmda yazmış olduğu satırlan dikkatle dü gos) a gönderiyordu. Bogos ke karşısı senesi mayısının 19 uncu günü yapılan Garib değil mi? 7000 sene evvel Mı Akşamüstü, iş bittikten sonra; köye dö dünyanın en uzun asma köprüsü) : şünerek okumağa davet ediyoruz: na çıkanlann hepsini büyük bir nefretle tecrübede, sıcak suyun sühuneti 33° ve înşası için sarfolunan çelik: 100,000 sırhlar mumiaların tertibinde petrolu kul nerken..» «Ayastefanostan gelirken, Türkiyeyi karşılayor, en kuvvetli hüsnüniyetleri kö soğuk suyun sühuneti 12,8° olduğuna ton. lanmışlardı. Herodol milâddan 450 seGariblik bit sızı giti içime siniyor. sanayileştirip birer Birmingham, ve Man künden söküyor, temelinden yıkıyordu. göre, türbin dakikada 5600 devirle çaBoya: 110,000 gaîon. ne evvel o eksirden bahsetmişti. Romalı Türk dilini özledim. Kendi kendime chester mmtakalarmı teşkil etmek üzere Ohannes cenabları gelmişti ama, vaziyet lışarak (59,4 kilovat) 80 beygir kuvveUzunluğu: 3 kilometre. müverrih Pline, Jupiter'in mabedinde, bir Anadolu havası fısıldıyor ve sesimi buralarda yapılan fabrikalan gezdim. tıpkı eskisi gibi idi! Sanki fabrika!arın fe tinde dinamoyu çevirmişti. Bu takatin Kulelerin su sathmdan irtifaı: 250 Siçilya adasından getirilen bir nevı yağm dinliyorum..* Şimdi burada onlara aid düşüncelerimi na yapılması, tamam edilememesi için 18 kilovatı, suyu halâ kablarına göndermetre. yakıldığmı söyler. Eskiler biraz daha Pacific ekspresi gidiyor. söyliyeceğim: kasden herşeye başvuruluyordu... mek için kullanılıyordu. Bu muhteriler, Mal olduğu fiat: 26,700,000 dolar geyret etselerdi, tayyarenin mu'cidi ola Beşinci gün «Bir vakit evvel, padişahın bütün fab«Ancak mart avı ortalannda idi ki; Meksika körfe^inde, Kuba'da çahşmat (bizim paramızla 33 milyon lira). caklardı. Havada u^amadıklanna esef California eyaletinin hududlar.nı ge Bay Bridge körfez köprüsü (dünya rikalannın nazırı, umumî müdürü oıan Ohannes Dadyan fabrikalann yakıırnda üzere büyük bir cihaz hapmaya karar mi, yoksa talihlerine şükür mü etmeleri çer geçmez, gene çiçekler, meyva ağac nın en uzun köprüsü, fakat asma değil) : Maruf Ermeni Ohannes Dadyan Avru görülebildi. Arkasında her zamanki kuy vermişlerdi. Bu körfezin yüzündeki su lâzıra bilmiyonım. Hıikmü siz verin! lan ve palmiyelerin arasına girdik. înşası için sarfolunan çelik: 152,000 paya gitmiş, geri dönroesi de hayli uza ruklan, dalkavuklan, usaklan vardı. He pek sıcak olduğu gibi, 900 metre derinUorduncu gun Birdenbire uzakta donuk lâciverd bir ton. mıştı. Bu «büyük zat!» frengistan seya rif, Ayastefanostaki Bogos Dadyan'ın likteki suyun sühuneti 0° ye yakmdır. Arizona vilâyetine girdik. Meksika leke göründü. Gittikcc büyüyor; ufuklan hatinden avdet edince fabrikalara aid ka evine giderken fabrikalann içinden şöy Asıl zorluk, 900 metreye boruyu indirBoya: 200,000 galon. körfezi solumuzda kaîdı. Şimale doğru kaphyor. Cimi mınldandı: rışık islerin hep bırden düzeleceği söyleiıi lece gecti. Fabrikalann dış duvarlarm mek ve bu derinlikte suyu çvkarmaktır. Uzunluğu: 12 kilometre. çıkıyoruz. Büyük Okyanus! Kulelerin su sathmdan irtifaı: 170 lip duruyordu. Ohannes'in kardeşi olan dan başka birşeye merak edip bakmadı ve Fakat sonradan daha uzun boru kullanBiraz sonra Büyük Okyanusa asüı bir metre. İki taraflı pamuk tarlalarınm arasmve şimdi burada ona vekâlet eden Bo hiç kimseyi dinlemeoi. Avrupalı miihen mak istediler; işçilik bakımından bir tadan geçiyoruz. Pamuk da petrol gibi Bir çengel gibi San Francisco körfezi belirMal olduğu fiat 77,600,000 dolar gos Dadyan'ın gerek iktidar ve gerek nü dislere, mütehassıslara, ustalara tek sual kım müşkülâtla karşılaştılar. Bunu yapleşik devletm başlıca servetlerinden Dİri. di. Şehir iki taraflı yayıhyor. Körfezin ik (bizim paramızla 98 milyon lira). maya muvaffak olurlarsa, sıcak mıntafuzca kardeşinden asağı olduğu da ilâve sormadı. Dünya istihsalinın yüzde ellisi onlarda. kıyısını rapteden koprüler görünmeğe *** kalarda yeni bir enerji sistemi acılmış edilmekte idi. Bu Bogos Dadyan kaba, Ayastefanosla Nümune çiftliği arasmSenede 17,600,000 balya istihsal edi başladı. Trenden İnerken Cimi'nin elini sıkıyo nezaketsiz, inadcı, kayıdsız, tenbel bir a da pek az mesafe olduğu halde oraya da olacak. Sonsuz ve ucuz takat, orada vayorlar. Her taraftan zenci kafaları uzaMemleket ve milletlerin bıraktıkları te rum. Onun siyah eline belki ılk defa damdı; lâkin söylediklerine göre kardeşi uğramadı. Zaten biz îstanbulda bulun şayanlara, refah ve servet getirecektir. nıyor. Siyah eller trenimizi oğurluyor. sir herkeste başkadır. Ben Amerikalı mü bir beyaz el değdi. O kadar müteheyyiç Ohannes büsbütün başka idi, o bir kere duğumuz müddetçe bir kere bile çiftliğe Zencilerin meskur. olduklan nv.ntaka hendisin hayranıyım: Nevyork'un yiik ki ne söyliyeceğini şaşırdı. Fakat ben ga İstanbula dönse herşey yolunda gidecekProf. Salih MURAD gittiğini işitmedik. dayız. Ahalinin yÜ7de altmışı siyahî sek binalan; San Fransisko'nun iki köp nn kapısına doğru yü'rürken düşüncele ti! İşte bu esnada idi ki; Babıali, Pariste Birleşik devlet müstemlekesini koynunda rüsü... Riyaziye hiçbir zaman bu kadar rim uzaklara kayıyor; kendi kendime dü«Padişahın yaptığı nümune çiftliği de şubat ihtilâlinden pek ziyade kuşku'.an razlar işitilmekte olduğu gibi hiçbir iş çıhüner göstermedi. Köprünün biri körfez şünüyorum: «İki köprü. 33, 98 daha yüz taşıyor. Ohannes Dadyan'm idaresi altında bu mış, eline geçirebildiği en ufak miktarda karmıyan koskoca fabrikalann çürüttüâl Cimi'ye ırkdaşlarmı gösteriyorum. O çaprazlıyor; diğeri iki burnu birleştiri otuz bir milyon lira... Türkiye bütçesilunduğundan, oraya Amerikadan prcti paralan bile donanmasile ordusunu kuv milyonlardan şikâyet olunmakta idi. Bu< yor. nin yansı demek!» parmağile uzakları isaret ediyor: şikâyetleri Türklerin kendi ağzmdan, hü< San Fransisko köprülerine içimde kin rilmiş olan zavallı doktor Davis de bu vetlendirmeğe harcamakta bulunmuştu. Sarayburnile Üskiidan bir asma köprü Bizim köy sağda kaldı... kumete mensub olaniardan işittim. sözleri dinleyip seviniyor ve (Ohannes Nümune çiftliğinde boş yere sarfedilen Öğleye doğru rnanzara değisri. Kup ile birleştirin. Sonra ikinci bir köprüyü ve hınc var. Kıskanıyorum. AU Rıza SEYF1 Celâleddin EZİNE Dadyan) cenablarının Avrupadan ne za paralardan dolayı şiddetli ve yüksek itikuru bir vadive girdik. Ne veşüîık, ne merkez sıkletini K'nalıadaya vererek Petrol kuyuları 19uncu asırda buraya gelen muhacirler, petrolu düşünmüyorlardı; fakat içlerinden Drake isminde bir serseri, çamur rengindeki suyu keşfetti! ( " Sanfransisko köprülerini kıskanıyoruny) 11 inci Yerli Mallar sergisini ziyaret 2O eden sayın Başvekilimiz Doktor Refik Saydam sergiden memnun olarak ayrıl dığı sırada sergi hakkmdaki intıbalanm da bana söylemek lutfunda bulunmuş ve sözlerini şöyle tamamlamıştı: «Yalnız şu noktayı da tebarüz ettirme\ isterim ki; sizlere düşen vazife, yerli malanmızın mükemmeliyetini istismara kalk;$arak onlan yabancı malı gibi gösterenlerle mücadele etmek ve bu kanaati ortadan kaldırmaktır. Bu nokta esas dava teiâkki olunmalıdır.» Başvekilimizin şu sözlerinde, seneler Yazan: CELÂLEDDtN EZ1NE denberi yerli mallara karşı bazı eller tarafından yapılan sinsi hareketlere asla mü samaha edilmiyeceğini gösteren bir ifade var. Serginin küşadından birkaç gün evveldi. 11 inci Yerli Mallar sergisinin muvaffakiyet ve mükemmeliyetinde muhakkak ki en büyük hissesi bulunan ve sergi komitesine bizzat riyaset eden Vali ve Bclediye Reisi Doktor Lutfi Kırdar sergiyi tetkik ederken bir kısım firmalarm sergiye niçin iştirak etmek istemedikleri meselesi üzerinde durdu. Imparatorluk devrinde sanayileşme komedisi Sıcak denizlerden enerji istihsali