larbî Afrikanın altm sahili denilen kîsmında yaşayan ahali, daimî sarsıntılar içinde korkulu bir hayat yaşıyor V» Garbî Afrikada altm sahilinde son zelzelelerde ankaz altında kalan bir otomobil Zelzele, garbî Afrikanın «Altm sahi11» denilen kîsmında, hafif tertib de olsa boyuna devam halinde gibidir. Sismograf aletinin narin ve hassas iğnesi, hemen hergün az, çok sarsıntılar not eder. Oralar da zaman zaman olan ve tarihe geçen hatiö sayılır zelzelelere gelince, 1636 senesinde olan büyük zelzele, birçok evi bir yıgın harabe haline getirmiş, pek çok kişi ölmüştür. Bu arada altın madeni ocağı, da, içerisinde çalışanların hepsini altmda ezerek, çökmüştür. Ayni zamanda San Antonyo kalesinin duvarlan yere inmiş ve yerliler arasında dehşetli bir panik baş göstermiştir. Ondan sonra da sırasile 1858, 1862, 1863. 1883 ve 1906 senelerinde kayda değer zelzeleler olmuştur. Ancak, 1636 tarihindeki büyük zelzeleye nazire olan zelzele, 1862 senesindekidir. Bu zelzele de oralann muhtelif yerleıini çöle çevirmiştir. Acra denilen yerdeki istihkâm yıkıldığı gibi arazi yer yer derin likler açılacak şekilde yarılmış, clenizin sahile yakın kîsmında yeni veni kavalık adalar ortaya çıkmıştır. 1883 ve 1906 zelzeleleri, bu iki büyük zelzeleye nispetle pek az ehemmiyetli sayıldığından, aşağı yukan 75 senedenberi yerliler zeîzele paniğine uğramamışlardı. Hemen bergün ismograf aletinin zaptettiği devamlı hasıs: fif tertib zelzelenin ise zaten farkina varmadıklarından, 1862 denberi bu noktadan sükun içerisinde yaşıyorlardı. Ancak, geçende, bu sene 22 23 haziran gecesi, birdenbire yerin şiddetli sarsıntılar geçirmesi, ahaliyi yataklarından fırlatmış, birkaç saniye zarfında sıra sıra evler yıkılarak, hatta bazı kısımlarda da taş tas üstünde kalmıyarak, ahaliye tarihe geçen büyük iki zelzelenin dehşetini hatırlatmiş, naklen bildiklerinin tekerrürünü bu sefer gözleriîe görerek ürkmüşlerdir. Bu seneki zelzele, 23 haziran sabahı ve ayni gün öğleden sonra şiddetlice tekrarlanışlarla ahalinin korkusunu artırmıştır. Bununla beraber, gündüzkiler, geceki kadar fazla hasarı mucib olmuş değildir. Bu seneki zelzelede Acra denilen yerde 12 kişi enkaz altında can vermiş, 86 kişi de ağır ve hafif yaralanmıştır. Paniğe uğrayan ahali, günlerce enkaz arasma sokulmağa ve eşyanın bir kısmını olsun kurtarmağa cesaret edememiş, haftalarca da açıkta, çadırlar altında yatıp kalkmıştır. Garbî Afrikanın «Altin sahili» deni len bu kısmındaki ahali, şimdi de kuşkudadır. Bazı emarelerden, yeni bir sarsıntınm tehdidini hissederek, zelzelenin gazabma uğramaktan endişeli gecelerini yarı uyanık geçirmekte ve bir yandan da duayı dilden düşürmemektedirler. Tokyo, 27 (a.a.) Hochi gazetesi, Birleşik Amerikaya şiddetle hücum edeı Japonya^i *"»sı zecrî tedbirler mi rek Japon • Amerikan muahedenamesitC'ih edilecek? nin iktısadî sebeblerden dolayı feshedilVaşington 27 (a.a.) Hull, Ameri memiş olduğunu, çünkü iki memleket akan notasını Japon maslahatgüzanna tev rasındaki iktısadî müvazenenin Ameridi ederken Tokyodaki Amerikan sefiri de kaya müsaid bulunduğunu yazmaktadır. ayni notayı Japon Hariciye Nezaretine Şu halde îngiltereyi Japonya ile uzlaşma yolunda tevkif etmeğe matuf ve dosttevdi ediyordu. luğa münafi bir hareket mevzuu bahstir. Siyasî mehafil, Amerikanın muahedeyi tamamile feshetmek suretile yapmış olduğu jestin daha ziyade siyasî mahiyette olduğunu beyan etmektedirier. Filvaki Japonyaya gönderilecek her türlü eslihaya ve smaî maddelere ambargo konulmasmı taleb eden Pitman takririnin reye konul ması için muahedenin sadece en ziyade mazharı müsaade millet maddesinin feshi kâfi idi. Ayni mehafil, bir ticaret muahedesînin siyasî mülâhazaların tesiri altında Amerika hükumeti tarafından feshedilmesinin mazide misli mesbuk olmadığını ve bunun bir mislini bulmak için ta Fransız büyük inkılâbına, Fransız bayrağını taşıyan korsan gemilerinin Amerika gemilejine taarruz ettikleri zamana rücu etmek lâzım olduğunu beyan etmektedirler. Hariciye Nezaretinin kararı, diğer devletlerin Çinde takib etmekte olduklan siyaset ne olursa olsun Amerikanın açıkkapı siyasetini muhafaza etmek azminde olduğunu ve mukabelebilmisil içinde cereyan etmiş olan hâdiseler kabilinden bir takım hâdiselerin meselâ Canlon'u ablu IBaştarafı l ind sahifede] Japonyaya ihrac olunacak silâh ve her türlü endüstri maddeleri üzerine ambargo konmasını istiyen Pitman teklifinin tasvibini mümkün kılmak için, yalnızca en ziyade mazharı müsaade millet kaydinin denonse edilmesi kâfi idi. Şurası da şayanı kayıddır ki Amerlka Birleşik Devletleri hükumeti, bütün tarihinde ilk defa olarak bir ticaret muahedesini siyasî mülâhazalar sebebile denonse ve fesheylemektedir. Hariciye Nezaretine göre mefsuh muahedenin beşinci maddesi, Japonyaya gönderilecek harb malzemesine ambargo vazmı derpiş eden Pitman, takririnin müna kaşasına mâni idi. Mezkur beşinci madde, şu şekildedir: İki taraftan hiç biri, diğer tarafm ithalât ve ihracatı hakkında birguna farklı muamelede bulunamaz. Meğerkim bu farklı muamele, diğer bütün ecnebi milletlerin ithalât ve iW?'atına teşmil edilmiş olsun. Vaşington'un bir kararı ka etmek suretile Amerikan menafiin: ihlâl etmesini veya herhangi bir Ameri' kan tebaasına tecavüzde bulunulmasını kabul etmiyeeeği fikrinde bulunduğunu göstermektedir. Ambargo vaz'ı suretile bir «zecrî tedbirlen> siyaseti tatbikine girişmeden evve Amerika hükumeti, Japonyaya Çinin Amerikan menafiine karşı takib etmekte olduğu siyaseti tadil etmesi için alh ay müddet bırakmaktadır. Hariciye Nezareti, bu suretle efkân umumiyenin Çinde birşeyîer yapmak arzu sunu tatmin etmiş olmaktadır. Ecnebi müşahidler, Amerika efkân u mumiyesinin îngiltereyi Japonya ile bir itilâf akdine sevkeden esbabı müdrik olmakla beraber Tokyo itilâfındanberi bu arzunun şiddetlenmiş olduğunu söylemektedirler. CUKHURIYET SS TpTnmnr 1939 Başvekil Darüşşafakade Japon gazetelerinin hücumları Japonya, bu hareketi bir meydan okuma şeklinde tefsir ediyor Rus Japon hududundaki muharebe şiddetlendi IBaştarafı 1 ind sahifede] 23 temmuz tarihindeki hava muhare jeleri esnasında Japonlar, 15 avcı tayyaresi, 2 bombardıman tayyaresi, 2 istikşaf tayyaresi ve bir de harekâtı idare eden bir hava gemisi kaybetmişlerdir. Sovyetlerle Mongollar, 5 tayyare kaybetmişlerdir. 24 ve 25 tarihinde çok mühim mücadeleler ohnuştuT. 24 temmuz tarihinde Japonlar 34 avcı tayyaresi, 2 bombardıman tsyyaresi, bir hava gemisi kaybetmişlerdir. Sovyetlerle Mongollar ise yalnız 9 tayyare kaybetmişlerdir. 25 temmuzda, 19 Japon tayyaresi düşürülmüş ve bir hava gemisinde yangın çıkanlmıştır. Sovyetlerle Mongollar ise 6 tayyare kaybetmişlerdir. 23 tarihindeki muharebede Sovyet Mongol tayyareleri, Japonların hafif bombardıman tayyare filolarının kumandanı albay Kowaro'nun tayyaresini yere inmeğe mecbur etmiş ve albay esir edilmiştir. Rumanya Kralı Milll Şef Şura azalarına bir çay zîyafeti verdi IBaştarafı 1 tnct sahifedei rını ve bağlılıklarını takdirle gördük. Bu görüş maarif mücadelemizin âtisi için bizi ümidlerle doldurdu. Büyük Türk milletini lâyık olduğu yüce derecede tebarüz ettirecek tek vasıta, onun kültür ve teknik kuvvetidir. O da sizin ehliyetli ellerinizdedir. En iyi dileklerimiz ve her suretle yardımcı olmak arzuları Rumanya Büyük Elçisi, Prens Mişel'e {Baştarafı 1 tnct sahifede) mtz daima sizlerle beraberdir. Kral Karol, bugün îzmir yolile AkdeSizi, bu duygularla selâmlayonize hareket edecek ve oradan bazı Yu ruz.y> nan limanlarını ziyaret ettikten sonra IsBundan sonra Reisicumhur ve Bayan İnönü misafirlerini hazırlanmış olan büfeye bizzat davet buyurarak her birini ayrı ayrı izaz etmişler ve memleketin muhtelif köşelerinden gelen maarif mensublarile birçok maarif mevzulan üzerinde görüşmüşlerdir. Davetliler bu yüksek samimî hava içerisinde geç vakte kadar kaldıktan sonra. köşkten ayrılmışlardır. tanbul yolile Rumanyaya dönecektir. Bu müddet zarfında Cumhur Reisimiz İsmet înönü İstanbula gelmiş bulunaca ğından, Kral Karol'un Akdenizden dö nüşünde Cumhur Reisimizle görüşmesi muhtemeldir. Kral Karol'un seyahati gayriresmî olmakla beraber, yapacağı mülâkatlara siyasî mehafil de ehemmiyet verilmektedir. Japonlar takviye kıtaatı gb'nderiyor HongKong 27 (a.a.) Chekiai ajansı bildiriyor: Bir ecnebi membadan alınan haberlere göre Japon takviye kıtaatı alelâcele Mançuri'ye sevkedilmiş ve şimalî Çindeki bazı Japon kuvvetleri de ayni mıntakaya naklolunmuştur. Mançuri'den Tientsin'e gelen bazı ecnebilerin ifadesi, bu kıtaatm naklini muhik göstermektedir.Bu ecnebiler, haricî Monğolistan hududunda Khîha nehri boyunca yap.lmış olan muharebeler, çok ciddî olmuştur. Ayni zevat, Harbin'in bütün askerî hastanelerinin yaralı askerlerle dolu bu lunduğunu ve hatta bazı mektebleri dispanser haline getırmek mecburiyetinin hasıl olmuş olduğunu beyan etmektedirier. Şimalî Çindeki Japon kuvvetleri umumî kumandanı General Sugiyama'nın haricî Mongolistandaki harekâtı idareye memur edileceği ve yerine Harbiye Nazın îtazaki'nin getirileceği söylenmektedir. Rumanya Veliahdinin muvasalatı Avam kamarasının yaz tatili Londra 27 (a.a.) Çemberlayn bugün öğleden sonra Avam Kamarasmda beyanatta bulunarak Parlamentonun 4 ağustosta tatile gireceğini teyid eylemiştir. Başvekil, sonbahar devresinin açılma tarihini gelecek hafta bildirecektir. Bu arada umumî menfaat icab ettirdiği takdirde Parlamentonun içtimaa davet edilmesi için mutad tedbirler alınacaktır. mendifer hattının müntehası olan Cha chow şehrinin zaptile hitama ermiştir. Bu şehrin istirdadma takaddüm eden muharebeler esnasmda 1000 kadar Japon askeri telef olmuştur. Bu yeni muvaffaki yet, Çinlilere demiryolu üzerinde kâin başlıca 5 şehri kontrol etmek imkânını bahşetmiştir. Bu şehirler, şunlardır: Chachow, Anpu, Fonyang, Yihsi ve Feng. Çin kıtaatı, Wengchow, Lunghn, Topu, Pichiahshan ve Hanshan gibi civar mıntakaları da zaptetmişlerdir. Bir taraftan da Çinliler sıkıştırıyor HongKong 27 (a.a.) Chekiai ajansı bildiriyor: Çin kuvvetleri tarafm dan Kvvangting eyaletinin şarkında Svvatow Chachovv demiryolu boyunca ya pılmış olan son mukabil taarruzlar, şi Teyzesi Yunan Prensesi İrene'in Spoletto Dükü ile izdivac merasiminde hazır bulunmak üzere İtalyaya gitmiş olan Rumanya Veliahdı Prens Mişel de dün sabah saat 7,30 da semplon ekspresile şehrimize gelmiştir. Prens Mişel, Sirkeci istasyonunda Vali Lutfi Kırdar, resmî üniformalı Rumen elçisi Stoyka, Başkonsolos Lukaçieviç, sefaret erkânı, kara ve deniz ataşeleri ve Rumen kolonisi tarafından karşılanmıştır. Prens Mişel, kendisini karşılıyanlarla hasbıhallerde bulunduktan sonra kendi sine karşı gösterilen hüsnükabulden do layı İstanbul Valisine teşekkürlerini bil dirmiş ve Rumen elçisile beraber Sirke ciden doğruca Ayaspaşadaki Rumen sefaretine gitmiştir. Rumen Veliahdi, elçilikte bir müddet istirahat ettikten sonra, sefaret erkânik beraber Dolmabahçeye giderek Kral Karol'u karşılamıştır. Prens Mişel, babasile Akdenizde bir tenezzüh yapmak üzere eşyalarmı yata naklettirmiş ve bir daha karaya cıkmamıştır. Lucefeı^ıul yatı kendisine refakat et Tokyo 27 (a.a.) Hariciye Neza retinin Amerika işleri şubesi direktörü Yoşizava, Amerika maslahatgüzanna verdiği cevabda Japonyanm ticaret muahedesini fesih hakkmda Amerika tarafından verilen karan Japonyaya karşı ekonomik sahada meydan okuma mahi yetiode tefsir edebileceğini kaydeylemiştir. Amerika kararının tebliği resmî mah fillerde elim bir intıba hasıl etmiştir. Bu mahfiller Amerikanın İngiliz vaziyetınde hasıl olan zayıflamayı tevzin için bun [Basmakaleuen devam] dan sonra Uzakdoğuda daha şiddetli bir ;österen alâmetler bundan dolayı harb fepolitika takibine başlamasmdan korku * âketinin kâbusundan kurtulacak olan beyorlar. eriyet için büyük bir beşaret mahiyetini laizdir. Japon eshamı düşüyor Zaten Avrupa ahvalinin ve tahsisan Londra 27 (Hususî) 1911 tarihli Amerikan Japon ticaret anlaşmasının Rusya vaziyetinin içyüzüne fazlaca vâkıf feshi Londrada derin bir tesir husule ge olan bazı zatlar Moskova müzakerelerinin tirmiştir. Hiç beklenmiyen bu hâdise ne ızamasını bilâkis Sovyetler Cumhuriyetiticesinde borsada Japon eshamının fiat in bu işi çok ciddiye aldığının bir delili ları birdenbire düşmüştür. gibi telâkki ediyorlardı. Diğer Avrupa devletlerine karşı haklı veya haksız bazı şüpheler besliyen Sovyetler Cumhuriyeti, irişilen bu büyük işte herhangi bir noksan »rakmamak için kıh kırk yaran incelemeere ehemmiyet veriyorlar diyorlardı. E;er Moskova müzakerelerini müspet bir leticeye yaklaştıran son haberler doğru ıkarsa, Moskova müzakerelerinin ciddifetine kani olan bu zatlar hak kazanacakar demek olur. Avrupa muvazenesinde e hatta dünya muvazenesinde Rusyanın ;erek kemiyet, gerek keyfiyet itibarile tüyük bir kıymet teşkil ettiğinde kimsenin üphesi yoktur. Bu kıymetin sulhu muhaaza gibi beşeriyet için en büyük nimetin :orunmasında kullanılması Sovyetler için lbette menfaatli olduğu kadar şerefli bir azifedir. Bu sütunlarda birkaç defa söylemîş oluğumuz veçhile küçücük Avrupada milletleri biribirine katacak ve ortalığı hercümerc ederek asırlar ve asırlar imtidadır.ca eessüs etmiş medeniyetin altını üstüne geValimiz Lutfi Kırdarı takdifn ediyor irecek gayet tahribkâr muhtemel bir mekte olan Rumen muhribile beraber bu larbde Rusyanın hatta Moskova müzagün saat 11 de limanımızdan ayrılacak ;ereleri olmasa dahi tamamile kendi köesine çekilmiş bitaraf bir vaziyet muhatır. aza edebilmesine ne maddeten imkân taKral Karol'un mülâkatları Londra 27 (Hususî) Radyo, avvur olunabilirdi, ne de manen. Böyle bu akşamki neşriyatında Rumanya Krah ir harbin bütün safhalarınm ve bilhassa Majeste Karol'un Türkiyeyi ziyaretin muhtemel neticelerinin en ziyade alâkadar den bahsederek, Kral Karol'un İstanbul e belki de müteessir edeceği devîetlerden da iki gün kalacağmı, Başvekil Refik irinin ve hatta birincisinin Rusya diye Saydam ve Hariciye Vekili Şükrü Sa arzolunabileceği hartanın sathî bir müracoğlu ile mülâkatlarda bulunacağını şahede ve mütaleasından da anlasılabilir. bildirmiştir. Bu hale göre bizce Moskova müzakereleri lmasa bile Rusya Avnroa ahvalinin son Maraşti muhribi Dün limanımıza gelen Maraşti muri carışık ve zaman zaman korkunc ihtimalribi 191819 senesinde Rumanya bahri erle mahmul vaziyetine karşı lâkayd kayesi hesabma Italyada yapılan harb amazdı. Bu alâka ergeç, hem de maddî gemilerindendir. Bunlar Rumanya ta re filî olarak tahakkuk ederdi. Alâkanın bilâhare değil de şimdiden rafmdan İtalyaya ısmarlanmış iken Umumî Harbin çıkması üzerine in ahakkuk edecek olmasında jnsanhğı yeşaları uzun sürmüş ve gemilere el i bir harb felâketine sürüklenmekten kokonularak Italyan donanmasına ilhak uyacak pek büvük bir iyilik vardır, ve bu edilmiştir. Harbden sonra 1920 de iki pek büyük ivilik istisnasız bütün milletletanesi Rumanyaya verilmiş, diğer iki ta rin hayrınadır. YUNUS NAD1 nesi İtalyan bahriyesinde kalmışbr. Maraşti ile eşi Maraşeşti Napolide tki vapur çarpıştı ki Pattison tezgâhlarında inşa edilmiş oLondra 27 (a.a.) Fransız petrol valup Fransız Yıllığma göre 1391 tondurlar. (Alman Yıllığma nazaran 1410 puru Sunik'le İsveç vapuru Granges 1745 ton). Makineleri 45,000 beygir berg sis yüzünden Manş denizinde çarkuvvetindedir. Sür'atleri 36,5 tnil pışmışlardır. İngiliz Dartford vapuru dir. Maraşeşti'nin sür'at tecrübelerinde, gönderdiği bir telgrafta 24 kişi kurtardığını bildiriyor. Şimdi mütemmim malu48,020 beygir kuvvetile 38,04 mil, hatta mat beklenmektedir. 40,94 mil yaptığı söyleniyor. Çift uskurlu olup makineleri Tosi, beş tane olan ka çifter tabiye edilmiş, merkezde tek ol zanları Torn'/:roft sistemidir. 260 ton mak üzere 5 tane 120 lik top, ikisi hava mazut alırlar. Bir defada aldıkları mah defi olmak üzere 4 tane 76 lık top, 2 tarukatla saatte 15 mil gitmek şartile 1700 ne makineli top, bordalarda ikişer ikişer mil, 36 mil sür'atle seyrettikleri takd'rde lonulmuş 450 lik 4 kovan. 50 tane mayin ise 300 mil katedebilirler. Mürettebleri asırlar. Boyları 94,36 metre, enleri 9,47 139 kişidir. Silâhları, başa kıça çiftcr metre, çektikleri su 3,50 metredir. Başvekil, Darüşşafaka ^Baştarafı 1 ind sahifede] nu olan tamnmış simalar toplanmış bulunuyordu. Methalde bu zevat ve talebeler tara fından karşılanan Başvekil, direktörlük dairesinde yapılan toplantıda bulunmuş, Darüşşafakanın vaziyeti, gelir membalan, talebe ıniktarı etrafında izahat almıştır. Iazahat sonunda bu ilim müessesesinin ihtryaca kâfi olmadığı tebarüz ettiğinden müessesenin tevsiine lüzum görülmüştür. Toplu talebenin önünde bir küçük Darüşşafakalının manzum sözlerini dinîiyen Başvekil, mektebi gezmek istemiş, yatakhanelerden başlıyarak duş mahallerine kadar mektebin her tarafmı gezmiştir. Doktor Refik Saydam, bu tetkikîeri esnasında mektebin tevsii için yapılacak inşaata aynlabilecek sahayı da gözden geçirmiş, bu civarm imarı hareketi üze rinde de durmuştur. Başvekil bundan sonra mektebin defterine şunlan yazmıştır: talebelerile görüşürken «Darüşşafakayı çok severlm. İyi g'ârdüm; daha iyi olacak.» Bir saatten fazla bir müddet Darüşşa* fakada kalan Başvekilitniz, müesseseden ayrılırken kendisile görüşen bir muharririmize intıbalarını şöylece hulâsa etmiş « tir: « Darüşşafakayı çok iyi buldum. Bu güzel müesseseye bir kız kısmınm da ilâvesine lüzum gördük. Bunun için icab eden tahsisatı bulduk. Tahsisat derhal verilecek, hemen inşaata girişilecektir. Bu suretle, bu çok faydalı irfan yurdumuz genişliyecektir.» Başvekilimiz, mektebden ayrıldıktan «onra Nişantaşında Vali konağına gide rek Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kır i darla hususî surette yemek yemiştir. Başvekil bugün Ankaraya avdet I ediyor Başvekilimiz doktor Refik Saydam, dün akşamüzeri şehirde bir gezinti yap mış, bazı ziyaretlerde bulunmuştur. Başvekil, bugün Ankaraya avdet edecektir. Moskova müzakereleri Fransız heyeti IBaştaraft l tnd sahifede] mandanı General Halis Bıyıktay, Mert kez Kumandanı albay Cemal Akan, Fransız büyük elçisi Rene Massigli, bir askerî kıt'a ve kumandanhk mızıkası hazır bulunmuştur. Bando Fransız ve Türk marşlarını çalmıştır. Fransız askerî heyeti, Haydarpaşa • » dan Fransız sefaretinin hususî motörile Tophaneye geçmiş, oradan doğruca Perapalas oteline gitmişlerdir. Fransız büyük elçisi Massigli öğleyin heyet serefine bir ziyafet vermiştir. İngiliz büyük elçisi Sir Knatchbull ziyafette hazır bulun muştur. Heyet Reisi General Hutzînger, ziyafetten sonra Fransız sefaretinin motörile Boğaziçinde bir tenezzüh yapmıştır. Bu tenezzühe Fransız ve îngiliz büyükelçileri de iştirak etmişlerdir. General Hutzinger, bilâhare Fransız büyükelçisile birlikte Ayasofya müzesini ziyaret etmiştir. Müzeler Müdürü Aziz, misafir Generale müze ile mozayikler hakkında izahat vermiştir. Dün akşamki ziyafet Fransız heyeti, akşam üzeri Mareşal Çakmağın hususî motörile Tarabyaya giderek Tokatliyan otelinde serefine ^rilen ziyafette bulunmuştur. General Hutzinger ile arkadaşları, ziyafetten sonra doğruca Sirkeci istasyonuna gelmişler ve Semplon ekspresile Parise gitmişlerdir. Generalin beyanatı Fransız askerî heyeti, Sirkeci istasyonunda îstanbul kumandanı General Halis Bıyıktay, Fransız büyükelçisi Massigli, sefaret erkânı, ingiliz sefareti askerî ataşesi binbaşı Ross ve Fransız kolonisi tarafından uğurlanmıştır. Heyet Reisi General Hutzinger, hareketinden evvel kendisile görüşen bir arkadaşımıza şu beyanatta bulunmuştur: « Ankarada bize karşt gösterilen fevkalâde dostane hüsnü kabulden dolayı son derece mütehassis ve müteşekkiriz. Türk meslektaşlarımızla yaptığımız temaslardan son derece memnun olarak dö nüyoruz. Askerler uzun uzadıya beyanatta bulunmazlar. Bu itibarla, her bakımdan memnun olarak dönüyoruz dediğimiz zaman uzun beyanatta bulunduğumuza kani bulunuyoruz.» « Ankarada başlanan müzakerelere devam edilecek mi?» « Tabiî devam edilecektir. Ancak bu müzakereler, teferrüata aid olacaktır.» Paris elçimiz Fransız Cumhur Reisile görüştü Paris 27 (a.a.) Lebrun, Türkiye Büyük Elçisi Suad Davazı kabul etmiştir. Cezairde büyük bir yangın Cezair 27 (a.a.) Bugün saat 14 te liman rıhtımı üzerinde bulunan gaz fıçıları patlamış ve zuhur eden yangın eşya depolarına sirayet ederek rıhtımda demirli bir kargoyu tehlikeye düşürmüştür. Saat 1 7 de büyük antrepolara kaybolmuş nazarile bakılmakta idi. Hasarat şimdiden 15 milyonu bulmuştur. Dört kişinin öldüğü ve 41 kişinin yaralandığı resmen bildirilmektedir. Saat 18 de yangın söndürülmüştür.