26 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9

26 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Temmnz 1939 Elmas kaçakçılığı CUMHURİYET 9 Rusya Şart mıdır? IBasmakaleden devam] Demokrasilerle Ruslar neden anlaşamıyorlar? Bu sual de ehemmiyetini tamamen kaybetmiştir. Çünki aradan geçen uzun haftalar ve aylar zarfında daha mühim bir hakikati öğrenmiş bulunuyoruz: Sulh cephesi bugünkü halile her türlü tecavüzü önliyecek ve ezecek kadar kuvvetlenmiştir. Moskova müzakerelerinin büyük bir ümid vadetmemesine rağmen totaliter devletlerdeki yüksekten atıp tutmalarm artık duyulmaz olması buna bir delildir. Bir harb çıktığını ve Rusyanm bitaraf kaldığını farzedelim. Ne olacak? Şarkta Polonyanın ve Rumanyanın ortadan kaldırılmasına, Karadenizin mihver hakimiyeti altına girmesine Stalin göz yumabilecek mi? Haydi yumdu diyelim. Böylelikle harb biter mi sanki? Denizdeki zâfları yüzünden dış dünya ile temastan majırum kalacak olan mihver devletleri, garb cephesinin tazyikına karşı nekadar müddet mukavemet gösterebilecekler? Bugün artık yavaş yavaş herkes tarafından anlaşılıyor ki Rusyanm eksikliği sulhun muhafazası bakımından hiç de büyük bir kayıb değildir. Tecavüze karşı her ne pahasına olursa olsun karşı koymaya azmeden milletler kâfi derecede kuvvetli bulunuyorlar. Mihver devletlerinin uslu ve hesablı hareket etmeleri, bu hakikatin onlar tarafından da idrak edildiğini gösterir. Meclis heyetinin Hatayda ziyaretleri Iskenderunda yapılan yüzme müsabakaları parlak oldu Antakya 25 (a.a.) Anadolu Ajansının hususî muhabiri bildiriyor: Büyük Millet Meclisi ve Parti gen yönkurul mümessilleri ve vilâyetler m u rahhaslarından mürekkeb heyetin dün Yayladağ ve îskenderuna yaptıkları ge zinti yer yer tezahürata ve Hatay halkınm başta Millî Şef Inönü olmak üzere Türk milletine ve Büyük Meclise karşı sevgi ve saygılarının ifadesine yeni vesileler vermiştir. Yayladağa giderken Şehkoyu nahiyesinde bütün köylülerin istirakile büyük bir toplantı yapılmış ve halk adına söz söy liyen bir genc temiz duyguların ifadesi olan bir hitabede bulunmustur. Şemseddin Günaltay, verdiği karşılıkta, anavatnm bütün Türk milletinin kendilerini özledi ğini söyliverek demiştir ki: « Görüyoruz ve sevincinizden anlıyoruz ki, siz de bizi ayni derecede, ayni suretle özlediniz. Bu hür bayrak altında müebbeden mes'ud ve bahtiyar yaşayı nız.» Iskenderunda yapılan deniz yarışlarını takib ettikten sonra Halkevine giden Şemseddin Günaltay, burada 24 temmuz Lozan günü münasebetile yapılan toolantıda bulunmus ve Parti başkanı Hamdi Sel çuk tarafından Lozanın değeri hakkında verilen ve hazır bulunanlar tarafından alkışla takib edilen bir konferans verilmiş tir. Söz alan Şemseddin Günaltay, Sevr muahedesile Türk milletinin hatta kendisine bırakılan sahada nasıl feci bir akıbete maruz bırakılmak istenildiğini nauahede maddelerinin mukayeselrile anlatmıs ve Lozan muahedesinin Türk milletine ka zandırdığı hakikî istiklâlin ehemmiyetini tebarüz ettirmiştir. Heyet akşam tekrar Antakyaya dön müştür. Tokyo itilâfının akisleri İngiliz Japon anlaşması Amerikada teessür uyandırdı IBaştaraft 1 inci lahıfede] de hayal inkisarı tevlid etmekle beraber buradaki alâkadar mehafili hiç de hayrete düşürmemşitir. Hariciye Nezareti, Amerikanın menfaatlerini müdafaa etmek siyasetini takib etmekte ve akdedilecek her nevi itilâftan Çindeki ecnebi menfaatleri için ne gibi netayic tevellüd edeceğini ve 9 devlet muahedesini imza etmiş olan devletlerin hukuk ve menafiinin ihlâlinin ne gibi avakibe sebebiyet vereceğini dikkatle takib etmektedir.» derhal imha etmişlerdir. Düşman, per şan bir halde şimale doğru çekilmektedir.j Fonghsien'e kadar firarileri takib edeıı Çinliler, orada kat'î ve kanh bir muharebe yapmışlar ve neticede Fonghsien'iı etrafındaki büyük, küçük kasabaları ele geçirmişlerdir. Cenubî Afrikada kaçakçılarla mücadele için ordular tahrik edildiği halde, bunun önüne geçilememekte ve tneşhur kaçakçılar akla gelmiyen hilelere baş vurarak dehşetli servet temin etmektedirler Şiddetli muharebeler oluyor Chunking 25 (a.a.) Şanghay'ın şimalindeki Çin kuvvetleri, muzafferan* ileri hareketlerine devam ederek iki him şehir olan HwaYen ve SaYang*| zaptetmişlerdir. Düşman, 700 maktul ve mühim miktarda mühimmat bırakarai ric'ate başlamıştır. Çinliler Cheking eyaletinin merkezi lan Hangchow'un garbmda yeni ve mü| him muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Japonlar, bu defa 500 insan, birkaç sahra topu ve mühim miktarda harb malzemesi kaybetmişlerdir. Japonların Han nehrinin şarkında v< Hupeh eyaleti dahilinde kâin Anlou vaj kmında feci bir hezimete uğramış olduklan haber verilmektedir. Düşman ordu sunun şark istikametinde 5 kilometre geı çekilmiş olduğu söylenmektedir. Muzafferane ileri hareketlerine devamj eden Çin kuvvetleri, Kiangsi eyaleti dahilinde kâin ThoeiTchang'da üç düş man alayını ihata etmiştir. Sağ kalan yoktur. Cenubî Çinde Kwantung eyaletindekil Çin kuvvetleri, üç kola ayrılmış olup ayj ni zamanda Canton'un şimaline doğru] ilerlemektedirler. Piştarlarm daha şim diden Canton'un pek yakınmda kâin Ki i angShan'a varmış oldukları haber ve riliyor, şiddetli muharebeler, devam et mektedir. Amerikan gazetelerinin mütaleast Elmas madenlerinde çalışan amelelerin dışarı çıkmalanna müsaade edilmez, söküklerini bile, müessesenin içindd dikmeğe tnecburdıırlar, izinli gittikleri zamanlarda müshil içerler, rontgen makinesinin önünden geçerler Cenubî Afrikadaki Ünyon arazis dahilinde, ham elmas alım satımı surel: kat'iyede yasaktır. Kap eyaletinden tu tunuz da Rodezya çahlıklarına varıncı ya kadar bütün bu havali polis memurlanndan, gümrükçülerden, hafiyelerden ve muhbirlerden mürekkeb hakikî bir ordunun gözcülüğü altındadır. Bu ordu, bu efsanevî memleketin mavi topraklarmdan çıkanlan krymetli cevherlere kimsenin el sürmemesine nezaret eder. Fakat, bu havalide yaşıyan insanlann içinde öyleleri vardır ki, birkaç yüz veya birkaç bin lira kazanmak mevzuu bahsolunca, her çareyi mubah görmekten ve her yola müracaatten çekinmezler. Istatistiklcrin verdiği resmî rakamlara göre, 1931 se nesi zarfında çalınan ve kaçak olarak satılan elmasların kıymeti bir milyon îngıliz lirasını bulmuştur. Bu muazzam ytkun, Cenubî Afrikada, kaçakçılığın hemen hemen malarya derecesinde kor kunc bir illct telâkki edilmesinin sebebini göstermeğe kâfidır. Durban barlarından birine girip bir masaya, yahud Capelovvn hayvanat bahçesinin eflâke ser çekmiş ağaclarmın gölgesine sığınan bir ecnebi, derhal bir veya birkaç kişinin, yanına sokularak önce biraz havadan sudan bahsettikten sonra, kendisine elmas satmağı teklif ettiklerini görür. Eğer bu ecnebi, o tanımadığı adamların kendisine satmak istedikleri mücevherata karşı bir alâka gösterecek o lursa, kendisine derhal gizli bir adres verilir. Bu adreste, hertürlü ham elmas satılmaktadır ve o kadar ucuzdur ki, Anvers veya Amsterdam elmas tıraşçılarınm eline tevdi edilecek olursa, yüzlerce lira kazanmak işten bile değildir. Ancak, bu çok cazib teklife kanarak verilen adresten, hakikaten ucuz fiatla ham elmas almak gafletini gösteren ecnebi, kaçakçılık kanununun en şiddetli hükümlerine göre kaçakçılıkla, yahud en az, hırsız yatakIığile yakayı ele vermekte gecikmez. Elmasın kara borsasmda elden ele dolaşan ham taşlann bir kısmı, hususî şahısların, kontrolu müşkül işletmelerinin semeresi olmakla beraber, bir kısmı da elmas madenlerinde çalışan zenci amelenin, gerek madenlerde işliyenler, gerek maden ocakları civarına yaklaşanlar hakkmda tatbik edilen son derece sıkı kontrola rağmen, arasıra dışan kaçırabildikleri taşlardır. Elmas kaçakçılığmı, azçok ihtiyarı haricinde yapan ve Unyon arazisinden bu suretle, her sene külliyetli miktarda ham elmas çıkaran ecnebi seyyahlardan başka, Cenubî Afrikada, bir de profesyonel kaçakçılar ordusu vardır ki, ekseri ahvalde, merkezleri Belçikada, Holandada ve Birleşik Amerikada bulunan büyük kaçakçı çeteleri hesabma çalışır. Elmas kaçakçıları, meselâ yirmi İngiliz lirasma satın aldıklan bir taşı 300 veya 500 İngiliz lirasına satarak muazzam meblâğlar kazanmakla beraber, işlerini de, başka maddeler üzerinde kaçakçılık yapanlara nazaran çok daha kolaylıkla görürler. Sebebi de, kaçırılan tnetaın hem hafif, hem her yere saklanabilecek kadar küçiik olmasıdır. Elmas kaçakçısınm, ne mühim bir teşkilâta, ne ortaklara ihtiyacı vardır. Ahlâkı ifsad edilmiş gümrükçü lere riişvet vermeğe, dağlarda yol iz arayıp, rehberlik edenlere sükut hakkı yedirmeğe de mecburiyet duymaz. Elmas kaçakçîları, Avrupa ve Amerika kaçakçıları gibi gız'eme usullerine de basvurmazlar. Gızli gözü bulunan bavul kullanmak, sabun veya fotoğraf makinesi içine kaçak elmas saklamak gibi tedbirleri, Cenubî Afrika elmas kaçakçıları, çocukça bulurlar ve bu işe gülerler. Çiinkii, dünyanm bu en kurnaz kaçakçıları, Ünyon arazisi hududlarından dışan el mas çıkarmak içın, çok daha desiseli usuller bulmuslardır. Dünyanm en mükemmel zabıta teşkilâtile hergün cidal halinde bulunan bu kaçakçılann tatbik ettikleri şeytanca usullere iki misal: Cap eyaleti zabıtası, birkaç aydanberi bir Amerikahyı tarassud altında tutuyordu. Bu adam, Cenubî Afrikaya çok sık seyahat ettiği için nazarı dikkati celbettikten başka, membaı meçhul, büyük bir servete de sahib bulunuyordu. Zabıta âmiri, Amerikahnın, bir çeteye mensub ve hırsızlama elmas kaçakçılığında ihtısas sahibi olduğuna kanaat getirmişti. Capetown'a çıkar çıkmaz derhal ta kibine başlanıyor ve her adımı, detektifler tarafından göz hapsine alınıyordu. Afrikadan ayrılırken bavullarını boşaltıyorlar, ceblerini araştırıyorlar, hususî es,yasını röntgenden geçiriyorlardı. Bütün bu ihtimamlara rağmen netice daima menfi çıkıyor, Amerikahnın elmas kaçakçılığı ettiğine dair bir emare bulunamı yordu. Nihayet bir gün, Amerikahnın Afri kadan hareket edeceği esnada, polis memurları, muayene işinde son tedbiri kullanmağa karar verdiler. Adama kuvvetli bir müshil içirdiler ve, tutulan zabıt varakasına nazaran, midesinden iki yüz krat elmas çıkardılar. Bir seyyah ve bir İngiliz sportmeni tavrı takınarak Durbine gelen diğer bir elmas kaçakçısıcın maceıası da hayli merakhdır. Bu adam, şehrin en iyi oteline inmis, en yüksek barlara devam etmiş, en kibar plâjlarda, tenis ve golf sahalarında do laşmıştı. Bilhassa atlı sporlarla alâkadar oîmuş, her sabah şehir civarında at gezintileri yapmıştı. Bir gün, şehirden birkaç kilo metre açıkta, attan düşerek bir bacağını ve bir kolunu kırdı. Hastaneye kaldırdı lar. Kazazedeyi muayene eden doktor, kırıklar vahim olmakla beraber, alçıya konulmaları icab ettiğine karar verdi. Hastanm bacağı ve kolu alçıya konuldu. Fakat kendisi, memleketine avdet arzusunu gösterdiğinden, harekete hazır bulunan bir gemiye naklettiler. Ancak, yolcu, lüks kamaranm yatağına henüz uzanmıştı ki, içeriye bir doktor ve birkaç polis memuru girdi. Memurlar, doktora, yarahnın sargjlarını çüzmelerini söylediler ve hastanın itirazına rağmen çözülen alçıların arasından on sekiz bin İngiliz lirası kıymetinde elmas çıkarıldi. Attan düşme hâdisesi bir yapmacıktan ibaretti. Bacakta ve kolda kat'iyyen kırık yoktu. îngilizi on sekiz ay, alçıya îüzum gösteren ortağı doktoru da altı ay hapse mahkum ettiler. Nevyork 25 (a.a.) Sabah gazeteleri, îngiliz Japon itilâfının imza edilmiş olmasına teessüf etmektedirler. Gazeteler, bu itilâfın îngilterenin Uzakşarkta prestijlerini kaybetmesi ve Japonyanın muhariblik sıfatının tanınması demek olduğu mütaleasını serdediyorlar. Japon kumandanımn beyanatt NADtR NADl Maarif Şurası [Baştaraft 1 inci sahifede'] riyasetinde toplanan Şura umumî heyeti önce muhtelit komisyonun müsabakada kazanan okul kitablarını yazanlara verilecek telif hakları hakkındaki raporunu aynen kabul etmiş ve sonra orta okul ve liselerle öğretmen okulları, meslek ve teknik okullar inzıbat talimatnamesini müzakereye başlamış ve bu talimatnamenin meslek okullarına da teşmilini kabul etmiştir. Yarın saat 10 da tekrar toplanmak üzere saat 20 de celse tatil edilmiştir. Tokyo 25 (a.a.) Tiençindeki Japon garnizonu kumandanı General Harukipo Asahi gazetesine verdiği bir beyanatta ezcümle şöyle demiştir: « Müzakereler hakkmda neticelere göre hüküm vermek icab eder. Bittabi, Tiençin askerî Japon makamları, imtiyazlı mıntakaların ablukasının bugünkü vaziyetinde herhangi bir değişiklik yapacak değildir. Kat'î neticenin alınmasından evvel, Japon efkân umumiyesinin gevşemesine müsaade edilmemelidir.» Çinlilerin mukabil taarruza HongKong 25 (a.a.) Kiangsu eyaletinde kâin I<Caon'daki Çin kıtaatı, şimal istikametinde Japon mevzilerine karşı mukabil taarruza geçerek iki taburu ilataya muvaffak olmuşlar ve bunları Sanayi işinde mühim suiistimal IBaştarafı 1 inci sahlfede] çok sanayi fabrıkatörlerini dinlemişlerdir. Bu arada gayrimüslim bir tüccara mühim miktarda müsaadeler verildiği de meydana çıkanlmıştır. Diğer taraftan bazı kimseler bu me sele üzerinde ihbarlarda bulunmuşîardır. Bu muhbirler kendıierinden para isten diğini söylemişlerdir. Bu noktalar üze rinde de tahkikat yapılmaktadır. ^Cumhurıyet Müddeiumumitiğin nazarı dikkatine Heyetin diğer ziyaretleri Yerli Mallar Sergisi bugün merasimle açılıyor Narlıkapı önünde bulunan metruk kotra Dün, Narhkapı kazinosu civarında kale önündeki kayıklar arasında yeşil tenteli bir kotra içinde, yazlık hâki renkte caket, pantalon, yelek, tozluk ve kasket bulunmuştur. Yapılan tahkikatta bu metruk kotranm Bakırköyünde çuval ticareti yapan birine ve içindeki elbiselerin de Bezazyan lisesi son sınıf talebesinden 332 doğumlu Adapazarh Zekiye aid olduğu anlaşılmışür. Kotranm demirini taramak suretile sulann cereyanına kapılarak sürüklenip Narlıkapwa kadar geldiği zannedümektedir Zeki aranmaktadır. 300 îngiliz seyyahı geliyor İtalyan bandıralı Markopulos vapurile bu ayın otuzunda şehrimize üç yüz İngiliz seyyahı gelecektir. Deniz kulübüne ceza Deniz kulübüne, İpar I kotrasını limandan müruriye almadan seyahate çıkardığı için ceza verilmiştir. Sopa ile... Evyekli gece Beykozda balık tutmakta olan İshak adında birile, balıkçı Galib ve Hüsameddin arasmda çıkan kavga neticesinde Galib ve Hüsameddin îshakı sopa ile başmdan yaralamışlardır. Suçlular yakalanmıştır. IBaştarafı l inci sahUede] ret etmiş ve bunlann tashihinî istemiştir. Vali, serginin umumî dekorasyonuna nezaret ve tanzim eden dekoratör Vedad Ardan serginin son şekli ve bazı nokta ların tanzimi hakkmda uzunboylu izahat aldıktan sonra Millî Sanayi Birliği reisi doktor Halil Sezer ve Umumî Kâtib Halid Güleryüzle küşad hazırhkları üzeinde görüşmüştür. Geç kalan Hatay mamulât ve masııuatı da dün sergiye gelmiş ve yerlestiril miştir. Sergide Hatay için güzel bir paviyon ayrılmıştır. Dün lş Bankası sanayi müessesatından İpekiş, Yünişle Tel ve Çiviişin de sergide Hatay hupası yüzme müsabakaları yer alması takaırür etmiş ve derhal paİskenderun 25 (a.a.) Anadolu Aviyonlarının kurulmasına başlanmıştır. ansının hususî muhabiri bildiriyor: Gece sabaha kadar çahşılmıştır. Bu Hatay bayramı münasebetile Ankara, gün öğleden evvel sergide herşey tamamSeyhan, îçel ve Hatay yüzücüleri arasınlanmış olacaktır. Saat 19 da umuma açıda yapılması kararlaşan yüzme müsabalacaktır. aları dün çok parlak bir surette yapıl mıştır. Müsabaka yeri süslenmiş, davetl:lerın oturmasına mahsus yerler ayrılmıştır. MüMillî Sanayi Birliğinden: sabakalarda Hataya gelen heyet azaıarı, Şehrimizde bulunan Sayın Meb vali, Vilâyet ve Parti erkânı ve kadın eruslarmızın hepsinin adresleri Serkek binlerce halk hazır bulunuyordu. gi Komitemizçe malum olm&dığı Çok alâka ile seyredilen yarışların müiçin XI. inci Yerli Mallar Sergikâfatlarını heyet başkanı Şemseddin Günsinin bugün saat 17 de yapılacak açılış törenine Meb'uslarımızın hu altay vermiştir. zurlarile şeref vermelerini saygıTeknik neticeler şunlardır: brımla rica ederim100 metre serbest: XI. inci Yerli Mallar Seıgisi 1 AIi Kapuk (Ankara). Komite Reisi 2 Orhan (îçel). Vali Dr. Lutfi Kırdar 3 Yaşar (İçel). 100 metre sırtüstü: 1 Kâmil (Ankara). Şilide bir isyan teşebbüsü 2 Abdullah (İçel). SantiagoŞili 25 (a.a.) Polis ida3 Sırrı (Hatay). resi, matbuata bazı vesikaların fotoğraf200 metre kurbağalama: larını tevzi eylemiştir. Bu vesikalardan 1 Semih (Ankara). • anlaşıldığına göre, isyan teşebbüsünde 2 Nejad (Ankara). bulunanlar gizli müsellâh bir teşekkül vü3 Edgar (Hatay). cude getirmek istemişlerdir. Bu teşekkül, 400 metre serbest: sabık Reisicumhur namzedi Lustavoros'un 1 Turgud (İçel). şefliği altında memleketi korporatif bir 2 Ali (Ankara). rejime doğru götürmeği istihdaf eyie 3 Edgar (Hatay). mekte idi. 4X200 bayrak yarışı: Slovak Macar müzakereleri 1 îçel takımı. 2 Ankara takımı. tehir edildi Ema Seyhan takımı. Bratislava 25 (a.a.) Neşredilen Neticede 74 puvanla Ankara birinciresmî bir tebliğe göre, Macaristanla Sloliği kazanarak Hatay kupasım almış'ır. vakya arasında yarın Budapeşte'de başlaması mukarrer bulunan ekonomik mü 70 puvanla İçel ikinci, 20 puvanla Ha zakereler, müddet tayin edilmeksizin te tay üçüncü, 16 puvanla Seyhan dördüncü olmuştur. hir edilmiştir. Antakya 25 (a.a.) Anadolu ajansının hususî muhabiri bildiriyor: Büyük Millet Meclisi ve Parti mümessillerile Vilâyetler murahhasları, bug n öğleden önce Antakyanın görülecek yerlerini gezmişler, çarşıyı dolaşmışlar, IU arada Halkevini, Partiyi, Belediyeyi ziyaret etmişlerdir. Heyetler birçok kıymetli eserleri ihtiva etmekte olan müzeyi de gezdikten sonra. Harbiyedeki Defne oteline dönmüşlerdir. Otelde kısa bir müddet istirahat edilerek yemek yenmiş ve saat 3 te Reyhanie ve Kırıkhana gidilmek üzere hareket edilmiştir. Heyet güzel Hatayın bu kasabasını da gördükten sonra saat 1 7 de Hamidiye mekteb gemisi talebe ve subaylan erefine verilecek çay ziyafetinde ve saat 21 de şerflerine Halk Partisi tarafından erilecek olan gardenpartide bulunmak üzere İskenderuna geçecektir. Sirkecide İzmir Nakliyat ve Emanetçiler şirketinde memur ve sabık mübaşir Hamdi Tuzcuoğlu imzasile aldığınuz bir mektubda derüliyor ki: «Tebligaj; lxarcı olarak kanunen halktaa, alınan para mübaşirlere tevzi edilmekte' iken, bu usul İstanbul Adliyesinde dört senedenberi tatbik edilmemektedıir. Bu yüzj den mübaşirler çok mutazarrır olmuşlar Sanayi umum müdürü şehrimizde dır. Ben, iki sene evvel mübaşirlikten istiSanayi Umum Müdürü Reşad şehrimi fa ettim, fakat şimdiye kadar bütün müracaatlerime rağmen hakkım olan bu paze gelmiştir. rayı alamadım. Hatta verdiğim istidalara da muspet bir cevab verilmedi. Bu husus hakkında Müddeiumumiliğin nazarı dik katini celbetmeııizi rica ederim» IBaştarafı 1 inci sahifede] saat kadar devam etmiştir. Kadıköy ve Üsküdar itfaiye grupla rınm ve efradın devamlı çalışması sonunBu sene havaların müsaid ve yağışlı da bir sirayete imkân bırakılmamıştır. gitmesi neticesi olarak fevkalâde bere Yangının, bacadan çıkan , kıvılcımların ketli olan pancar rekoltesinin Trakyada üst kat pencerelerinden içeri girmek su idrakine başlanmıştır. Yeni kampanya retile vukua geldiği tahmin ediliyor. Tah yılının şekeri on beş gün zarfında piyakikata devam olunmaktadır. saya çıkmış olacaktır. Maltepede dünkü yangın Pancar rekoltemiz Diğer yangınlar r Meb'usları davet ^ Samatyada Arabkuyu sokağında 12 numaralı Şana aid evde de dün yangın çıkmıştır. Rumeîıhisar fırınınm bacasın daki kurumlar tutuşmuş, Küçükmustafapaşada Mustafa kaptanın evinde de bir yangın başlangıcı görülmüştür. Panama kanalının müdaf aası nasıl olacak? Vaşington 25 (a.a.) Birleşik Amerika ile Panama arasında Panama Kanalı hakkında 1936 senesinde akdedilmiş olan muahedenin tasdikı keyfiyeti, dün, âyan meclisinde yapılan müzakereler esna sında ciddî müşkülâta uğramıştır. Hükumetin Pittman tarafından izah edilen noktai nazarı Johnson Kalifornia , Connoly Texas ve Gerry Rhodeİsland taraflarından şiddetle tenkid edilmiştir. Bu zevat, muahedenamenin kahalın müdafaası için her hangi bir harekete girişilmeden evvel Amerika ile Panama arasında istişareler yapılmasını derpiş eden maddesinin müstaceliyet halinde Amerikanın harekâtım işkâl edeceğini söylemişlerdir. Âyandan Gerry, müdafaa tertibatının ittihazından evvel veya sonra istişare lerde bulunulmasını natık bir tadil teklifi tevdi etmiştir. Bu tadil teklifi reye konulamamıştır. Çünkü meb'uslardan birçoğu salonu terketmişlerdi ve ekse riyet nisabının bulunmasına imkân kalmamıştı. Memleketimizde bu sene pancar re koltesi 600,000 ton kadar tahmin olu nuyor. Bu rekolte tahakkuk ettiği takdirde Türk köyliîsüne pancar bedeli olarak 6,000,000 lira tevzi edilmiş olacaktır. Pancar kıymetinin yükseltildiği ve düny» iktısadiyatının nispeten dar olduğu bir zamanda rekoltedeki bu yükseklik bir talih eseridir. Yeni pancar rekoltesinin verimi 85 90 bin tonluk şeker istihsaline müsaid görülmektedir. Halbuki geçen seneki şeker rekoltemiz bunun yarısı kadar, 42,000 ton raddesinde idi. Memleketin şeker istihlâk kabiliyeti 100,000 ton raddesinde bulunduğuna göre istihsal yekunu ihtiyacı karşılıyacak miktara pek yakındır. Bunun için bu sene haricden cüz'î miktarda şeker ithal edilecektir. Alpullu şeker fabrikası, ağustos bidayetinde yeni kampanya faaliyetine başlıyacak ve ağustosun ilk haftası zarfmda yeni yılın şekeri piyasaya gelecektir. Şunu da ehemmiyet ve iftiharla kaydetmelc lâzımdır ki bundan on sene evvel Al pullunun bîr günlük istihsali, memleket günlük istihlâkinin tamamını karşılarken şimdi bir günlük istihsal memleket istih lâkinin ancak üçte ikisini karşılıyabümektedir. Diğer üç şeker fabrikamız da ağustos sonunda faaliyete geçecektir. Kutub kâşifleri kongresi Bu tehir, Macaristanın tesebbüsü iizerine vukua gelmıştir. Macaristan, bu suretle, son günlerde Slovak matbuatı tarafından Macarlar aleyhine yapılan şiddetli neşriyata mukabele etmektedir. Boenos Aires 25 (a.a.) Arjantin Kendisine doktor ve müfettiş hükumeti, önümüzdeki sene mayısında süsü veren birisi Bergen'de akdedilecek olan kutub kâşifleri kongresine bir heyet göndermeğe Arşiv dırektörlüğü bürosunu teftişe karar vermiştir. Maksad, cenub kutbun kalkıştığı, sıhhî mecmua çıkarıp kendi« daki Arjantin hükümranlığının huku sine doktor ve Ege mıntakası sıhhiyf kunu müdafaa etmektir. müfettişi süsü verdiği iddialarile hak • den binlerce insan geimişti. Bu arada A kmda tahkikat yapılan Mecdi Emin adfr Otobüs kazasında yaralanan danadan yolcu getirmekte olan otobüs biri, Adlî Tıbda müşahede altına alın • lardan 3 kişi daha vef at etti lerden biri Beylân civarında devrilmiş ve ması lâzım gelip gelmediği anlaşılmak Antakya 25 (Telefonla) Hataym bir kadın ölmüş ve 15 vatandaş yaralan üzere, Adliye doktorluğunca muayeneye gönderlımiştir. Tahkikatı yedinci sorgu anavatana ilhak edildiği gün bu şenlik mıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan hâkimliği yapmaktadır. lere iştirak etmek üzere komşu vilâyetler 3 tanesi daha vefat etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: