CUMRTJRtYET UYDUNUZMU Uyku ilâcı Yatağımızda döne döne sabahı ettığimiz bu boğucu havalarda, Ameri kalıların bulduğu uyku ilâcını tatbik etmek pek fena olmıyacak. Nevyork'taki Vestern telgraf kumpanyası bir servis ihdas etmiş. Meselâ, herhangi bir sebeble uykunuz kaçtı değil mi? Tereddüde mahal yok. Pazar günü Fenerbahçe stadında ya Derhal telefonu açıp itfaiyeye yang:n ha pılan Galatasaray Demirspor maçında hakem Tarıkı yumruklıyan Demirspoı beri verir gibi: takımı kalecisi Necdet, hâdiseden sonr Uykum kaçtı! diyorsunuz. yıkanmak bahanesile girdiği Fenerbahç Çok geçmeden kapınıza bir menrmr geliyor ve size, uyutucu bir nevi çay, bir kulübü duş yerinin penceresinden dışarıy, nevi uyutucu banyo ilâcı veriyor. Ayni fırlamış, hususî bir otomobille kaçmışt] zamanda, kulaklarınızı tıkamağa mahsus Dışanda kendisini meşhud suç müddeiu yuvarlaklar, gözlerinizi örtmek için bir mumiliğine götürmek üzere bekliyen polis ler, bir müddet sonra, Necdetin bazı ar de göz siperi bırakıyor. kadaşlarının yardımile kaçtığını öğrenmiş Bedeli, bizim paramızla dört lira. Uyku herhalde çok kıymetli şey. Fa ler, aramağa başlamışlardı. Dün sabaha kat, gecesini dört iraya satmağı düşün kadar saklandığı yerden meydana çıkarıla mıyan Necdet, dün sabah yakalanmıştır. mek, gene Kristof Kolomb'un diyarmdaBununla beraber, hâdise zamanından ya kilere nasib oldu. kalandığı zamana kadar geçen müddetlı Yalnız, uyku parasını peşin almıyorsa, braber hakem Tarıkın kat'î muayene rakumpanyanın iflâsı çok sürtnez gibi gelir poru alınmasına kadar geçecek müdde Fazla kurnazlara, fatura ile beraber, bir hesaba katılarak, hâdise, meşhud suç kade uyku kaçırıcı ilâc vere vere sermaye, nununa tâbi olmaktan çıkmıştır. Şimdi kedinin sırtına çabucak biner. suçlu Necdet hakkında umumî hükümlere göre takibat yapılacaktır. Demirspor takımının kalecisi dün bulundu Paylaşılamıyan çocuk kayıblara karıştı! Suçlu sinirlenmiş ve arkadaşınm dalağını iskemle ile patlatmış! f 26 Tenımuz 1939 MECMUA Yarın çıkacak olan şaheser sayısında TUrk mecmuacılığında yeni bir inkılâb başardığını gösterecektir. Şimdiye kadar en cazib mevzularla Türkiyenîn co olgun mecmuası olduğ^ınu ispat dden Y E N İ M E C M U A dört renkli bir tablo nefasetindeki kapağı ile tam bir mükemmeliyete ermiş bulunuyor. Hakem Tarık Üsküdar Adliyesine müracaatle dava açtı ve tavassut teklifini kabul etmedi Çatalcanın Tepecik köyünde olan biı hâdisenin muhakemesinde, Müddeiumu milik dün öğleden sonra esastan mütale asını söylemiştir. Tatil dolayısile ağırce zaya vekâlet eden ikinci cezada görülen Futbol Ajanı bu hususta bize şunları bu davada, maznun yerinde İbrahim oğ söylemiştir: lu Ali Aslan oturuyordu. Kendisi yaşl « GalatasarayDemirspor maçının ha kırçıl sakallı bir adamdır. kem tarafından tatilini müteakıb benim Müddeiumumî muavini Ubeyd, şu yan hakemi Feridun Kılıca müracaat et mütaleada bulunmuştur: mek suretile oyunun kendisi tarafından Ali Aslan, o köyde Kâzımın idare ve intac etmesini istediğim hakkın vesinde, bu sene nisanının on ikisinde sada bir yazı çıkmıştır.. Böyle birşeyin asıl at on altıya doğru başını masaya dayave esası olmadığını tavzih etmeği lüzumlu mış uyurken, yanından geçen Ramazan buldnm.» şakadan şöyle başma dokunmuş, uyanan Ingiltere Fransa seyahat hatıralarım ve İtalya hududundan geri çevrilmeslnfn sebeblerini çok enteresan şekilde anlatmaktadır. Ayrıca: Turhan Tan Ömer Rıza Refik Ahmed Hakkı Süha Bürhan Cahid Selâmi İzzet Sermed Muhtar Necdet Rüştü Salâhaddiu Güngör VâNu Aslan Tufan Ahmed Hidayet'in en güzel yazılarım bulacaksınız. ı Bu sayıda: İstanbul meb'usu D İ N DA V ER I Aslan, buna kızmış, yerinden fırlamış eline geçirdiği sandalye ile üstüste ik defa Ramazanın kol altına vurmuş. ANisanda Ankarada yapılmış olan îs raya girmişler, beş, on dakika geçmiş, tanbul Ankara eskrim temsilî müsabakaRamazan hastaneye götürülece^i şırada sının revanşı Edirnede yapılmıştır. Mü düşüp ölmüş. Köylülerden Numan, Rısabakalann teknik neticesi: za, Ahmed, Dervişin şahidlikleri hâdiseFlore Birinci Ankaradan Naci nin böyle olduğunu gösteriyor. Alınan ikinci, İ?tanbuldan İlhami, üçüncü Ankaraporda, Ramazanın dalak hastalığma radan Mustafa olmuştur. müptelâ bulunduğu, bu sebeble sandalye Epe: Ririnci, Ankaradan Zihni, An darbelerinin dahilî nezfe sebeb olduğu karadan Naci ikinci, üçüncü Istanbuldan şeklindedir. Şuna göre de hâdise, katil kasdile olmadan ölüme sebeb clmaktır. Alâkadar müddeiumumilik, hazırlık ilhami olmuştur. Rekor kazanmakKılıc: îstanbuldan O'man birinci, An Ceza kanunun 448 inci maddesindeki tahkikatı yapmaktadır. Davacmm şikâ ta yekta Amerika, yeti, suçlunun ifadesi, şahidlerin anlattık karadan Zihni ikinci, Istanbuldan Nuri ahval ğözönünde tutulmak şartile 452 nci bir rekor kaybetti. maddesinin 2 nci fıkrasına göre ceza isları tespit edilmektedir. Hazırlık tahkika üçüncü olmuştur. Sakal rekoru. Müsabakalar muntazam cereyan etmiş, terken, 59 uncu maddenin de hesaba katı, kat'î raporun alınmasına intizarla yürüAmerikanm en mektedir. Diğger taraftan, Necdetin de Edirne Valisi müsabakalarla yakinen tılması mütaleasındayım. Ramazanın uuzun sakallı adamıyuyan Aslana dokunması şakadan da olhakem Tarık aleyhine mukabil dava mesgul olmuştur. . nın sakalım kestiler. açtığı söylenmektedir. Edirnede yapılan müsabakaların gör sa, Aslanın bilmukabele onu öldürmesinV Uyuyormuş. MuHakem Tarık dün sabah kendisine ya düğü büyük alâkadan sonra, mıntaka de takdirî olarak, cezayı azahıcı sebebzibler gelmişler, basdır! ma arşınlar gibi ölçüp bir metresini kes pılan tebligat üzerine Üsküdar Cumhuri merkezinde bir eskrim faaliyeti başlmışAslana ne diyeceği sorulmuş, o da mişler. Şöhretini sakalına medyun biçare, yet Müddeiumumiliğine gitmistir. Orada ır. soluğu mahkemede almış. kendisini eski futbolculardan Fenerbah Yapılacak tekliften sonra ajan tayin e şöyle demiştir: Sakal bu. Satsan kimse almaz. Atsan, ceü Fazıl ile Demirspordan Salâhaddin dilecektir. Eskrim için bir salon ihzar e Ramazan kafama dokundu, ama ben ona vurmadım. Aramızda ağız kavdönüp yüzüne bakan olmaz. Para ölçü karşılamış ve Necdet alehine dava açmak dilmiştir. gası oldu, Ramazan sözle düştü, öldü! süne vurmak kabil değil. Hâkimi tısa a! tan va7crçcmesini, Necdetin özür Istanbul stadı Karar müzakere edilmek üzere mumış. Para etmez bir nesneye paha bi^mek ~'"i b'ldirmişlerdir. Dolmabahçede yapılacak îstanbul sta hakemenin devamı 7 agustos 14 e bırako'ay değil. Tarık, nizamî yoldan kat'iyyen ayrılmı dının maketi bugün açılacak Yerli Mallar Nihavet, perukârların, takma sakah vacaSını ve mahkemeye istida ile müraca ergisinde teşhir edilecektir. Stadın umu kılmıştır. ka'a sattıkları tahkık edilmiş. Santiraet at etti^ini ve mahkemenin bu hususta ve mî plânlannı hazırlıyacak rnimarlarımız resi, otuz beş kuruş kadar birşey ediyor ecp^i karara intizar edeceSini söylemiş ve dan Şinasi Reşjd birkaç güne kadar Miljı Helsinski hathna isabet edecektir. muş. Bilhesab, bir metre sakalın otuz be« ıu hususta herhaniîi şekilde bir tavassutta noya gidecek ve üç ay kadar etüdlerinı 1940 olimpiyad stadında 61,300 Wlira ettığı bulunmuş. Sakalı keserij bu ••'•"•"Imatnasînı rica etmictir. m ^ rada yapacaktır. , , . ^ ^ şilik yer hazırlanmıştır. Bunun 26,000 i burincij 20,300 ü ikinci, 12,400 ü üçüncü, mi1 tar tazminata mahkum edilmiş. Hakem ve murak?»!?*» *>eyetî Serbest güreş seçme 2000 i dördüncü mevkidir. Bu davava meshuı karakuş baksaydı, raporlarını verdi müsabakaları Cihan matbuatmın yeri, şeref tribünüo da bu karan mı verirdi acaba? GalaMsarav Demirsnor maçını takibe îstanbul Güreş Ajanlığından: nün yanıbaşında ve bütün koşuiarın finişi Ti»mur Fethi Tah'in, Ziya Ateş ve S'di 30/7/1939 tarihine musadif pazar olan 100 metre finişi karşısındadır. Atletizm şampiyonası Karf=>ndan mürekkeb olan heyet dün günü Veznecilerde kâin Süleymaniye Bilfiil olimpiyad oyunlarına iştirak emerkezinde toplanmıs ve maç spor kulübü salonunda yapılacak olan deceklerin sayısı şimdilik 3000 i bulmuşİstanbul Atktizm Ajanlığından: ki raporunu tanzim ederek umu serbest güreş seçme müsabakaları için: İstanbul birinciliği proğramı m* tur. Bu rakam Finlandiya sporcuları ha"' s e göndermiştir. 1 Tartı saat 1 2 1 3 arasında ya ric, bugüne kadar kaydolunan 45 millet30 7/1939 pazar saat 10 da: ten 19 milletin sporcularıdır. Hakem Tarık da dün mmtaka merke >ılacaktır. Kategori 4 ve 3, 50100200400 seçzine çelerek maç hakkındaki raporunu a 2 Güreşlere saat tam 14 te başjam"!eri. Finlandiya olimpiyad komitesi, 1940 c^arlara vermi^tir. Saat 14 te 3 iincü ve 4 üncü kategoolimpiyadlannda bir yenilik yapmak ninacaktır. riler bütün finaller. 3 Evvelce de bildirildiği gibi s:k yetindedir. Komite, olimpiyad meşalesi İstanbul hakemlerinin karan Helsinski stadına vardığı anda, bugüne Kategori I. 100 metre seçme ve finali. Galatasaray Demirspor maçında çı tlerde iki kilo tolerans vardır. Cirid, 1500, 400 mânia, sırık. 10,000, 4 Hakemîiğe Ahmed Gürkan, Ve adar olimpiyad oyunlarına sahne olmuş kan müessif hâdiseden sonra, îstanbul 4X200 finalleri. ik Gürkanlar, Saim Arıkan, Yusuf As olan bütün dünya stadlarında olimpiyad mıntakasına mensub hakemler dün bir topateşinin yakılmasmı ve Helsinski'deki o5/8/1939 cumartesi saat 16 da: lantı yaparak bu vak'adan dolayı duy an ve Reşad Beykozlu seçilmişlerdir. 5 Yukarıda adlan yazılı hakemle yunlar bitinciye kadar yanmasını teklif Kategori 150, 200 ve 400 seçmeleri. dukları teessürü hakem Tarıka bildirmiş200 mâuia final, 4X100 final, 3 adım ve lerdir. Hakemler, Beden Terbiyesi umu ın mezkur gün ve saatte müsabaka ye edecektir. Buna göre, Paris, Londra, Stokholm, Amsterdam, Anvers, Saint ine gelmeleri rica olunur. gülle atma finaî. mî müdürlüğüne de bu hususta müracaat Louis, Los Angelos ve Berlin olimpiyad 6/8/1939 pazar saat 16 da: ederek maçlarda böyle çirkin hâdiselere 1940 olimpiyadına hazırlık stadları ateşlerini yakacaklardır. 5000, 50, 200, 400, 110, 800, Helsinski (Hususî) Burada yasebebiyet verenler en şiddetli bir surette îlk defa olmak üzere, İran, Helsinski 4X400, Yunan diski, disk atma, yüksek )ilacak olan 1940 olimpiyadı münasetecziye edilmezlerse, badema hakemlik olimpiyadları münasebetile iştirak edenatlama ve uzun atlama finalleri. etile hazırlıklara hummalı bir şekilde ?".Ti'vac?^'arını bildirec»klerdir. Kayıd 28 tetnmuz 1939 cuma akşamı v levam edilmektedir. Yapılan tahminle er listesine girmiştir. Futbol ajanınm bir tavzihi e göre, olimpiyad oyunlarını seyretmek Eyüb kulübünün kongresi kapanır. Mevzuubahs maçta hakeme yapılan la zere önümüzdeki yıl Finlandiyaya 21 Eyüb İdman Yuvasından: Erzurum Müddeiumumî arruzdan sonra hakem Tarık oyunu tatil in kişi tayyare ile gelecektir. Bu rakamEkseriyet temin edilemediğinden konmuavini edince, îstanbul Futbol Ajam Kemal da, tayyare ile seyahat edecek olan res gre 27/7/939 akşamı saat 9 a tehir edilErzurum Müddeiumumî muavini Tev Halimin, yan hakemlerden Feridun Kılı mî ekiplerle gazeteciler dahil de.ğildir. miştir. Sayın üyelerin bu defa teşrifleri efik Tekeli, mezuniyetîni geçirmek üzere ca, maçı idare etmesini söylediğini, bir 00,000 kişi seyirci vapurla yolculuk yahemmiyetle kendilerinden rica edilir. acaktır. Bunun 30,000 i Stokholm spor gazetesi yazmıstır. şehrimize gelmiştir. Edirnede yapılan eskrim maçları Her hafta 3 6 sahife 1 0 kuruş Yarın çıkacak sayısını mutlaka okuyunuz. İstanbul Av Vergileri Müdürlüğünden: 1/6/939 tarihinde ihale müddeti hitam bulan Çarşamba kazası hududu dahilinde bulunan Yeşilırmak ve Dumanlı gölünün üç senelik saydiye rüsumu 12/7/939 gününden itibaren arttırma ve eksiltme kanunu ahkâmı mucibince 21 gün müddetle müzayedeye çıkanlmıştır. ', 1 Müzayede 1/8/939 tarihine tesadüf eden salı günü çarşamba Maliye dairesinde müteşekkil Komisyon huzurunda yapılacaktır. 2 Yeşilırmak ve Dumanlı gölün üç senelik muhammen bedeli (3500) liradır. 3 îhale şartnamesinin birer sureti îstanbul Av Vergileri Müdürlüğünde ve Samsun Defterdarlığmda bulunduğundan müzayedeye iştirak arzusunda olanların mezkur makamlara müracaatle şartnameyi tetkik edebilirler. 4 Müzayedeye iştirak edeceklerin % 7,50 depozito akçelerile birlikte muayyen olan günde Çarşamba kazasmda müteşekkil Komisyona lüzumu müracaatleri ilân olunur. (5380) Sakalın kıymeti Maliye Vekâletinden: 1 Vekâlet 939 senesi ihtiyacı için matbaa kâğıdı, mukavva., mücellid bezi. ambalâi kâğıdı Vekâletten verilmek üzere »72450» aded defter «285,425> cild koçan ve «15,765,000» varak cetvelin baskısı üç parti halinde ayrı ayrı kapah zarfla eksiltmeye konulmuştur. 2 Defterlerin muhammen baskı ve cild bedeli «11.704» lira «90» kuruştur. Muvakkat teminatı «877» lira «87» kuruştur. 3 Koçanların baskı ve cild bedeli «10,242» lira .«42» kuruştur. Muvakkat teminatı «768» lira «18» kuruştur. 4 Cetvellerin baskı bedeli «7129» lira «80» kuruştur. Muvakkat temi. . . natj «534» lira «73» kuruştur. „. . « 5 Eksiltme, 28/7/939 cuma günü saat 11 de defterler, saat 15 te ko\ çanlar ,ve 29/7/939 cumartesi günü saat 11 .de aeetvellere aid olmak üzere Maliye" Vekâleti Levazım müdürlüğünde müteşekkil eksiltme komisyonunda yapılacaktır. 6 Bunlara aid şartnameler Ankarada Maliye Vekâleti Levazım müdürlüğünde, îstanbulda Maliye Vekâleti evrakı matbua ambarmda bedelsiz olarak verilir. 7 îsteklilerin 2490 sayılı kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinde yazılı belgeler ve her partiye aid yukarıda miktarları yazılı muvakkat teminat makbuz veya banka kefalet mektublarile birlikte kanunun tarifatı ve şartnamelerdeki şartlara uygun ve noksansız olarak yazacaklan teklif mektublarını havı kapah zarfları ihale saatlerinden birer saat evvel komisyon reisine vermeleri. «2942» (5093) Sporcular ve kamplara nazarı dikkatine : Avrupada büyük rağbet kazanan ve subaylara çok yarayan 3 renkli gldenlerin D A i MO N Askı fenerlerl gelmiştir. Her yerde DAIMON pillerlnl va ampullerinl de ısrarla Isteylnlz. DAIMON markasına dlkkat edlnlz. Türkân gozlerini kapamış, kendisini bırakmıştı. Şuuru korkunc veya güzel hayallerin baskınına uğruyordu. İnsanı bazan intihara kadar götüren ağır kederlerden birine dalıp çıkıyor, içinde Afifin sesile ve bakışlarile dolu bir ümide sarılıyor, aydmlık bir iklime, göz kamaştırıcı renklere koşuyor, sonra bir hayal içinde yüzdüğünü hatırlıyarak meçhul istikbalin vaidleri ve tehdidleri ortasmda gozlerini açıyordu. Seza Hanımm ona Afiften bahsetmeye de cesareti yoktu. Boşa çıkmasmdan korktuğu bu ümidi emzirmekten korkuyordu. Ya Afif mektubu aldıktan sonra da gelmezse?.. Bu kadar fe'âket üstüne, Türkânı bu hayal sukutuna da alıştırmak lâzımdı. Fakat Seza Hanım, kızının yaralı kalbi üstünde bu zor ameüyatı yapacak halde değildi. îkide bir içine baygınlık çöküyordu. Kızının önüne yemek tepsisini koyduğu zaman, sabahtanberi bir lokma birşey yemediği halde kendisini» hiç iştahı yoktu. Türkân sordu: Anne! Sen ne zaman yiyeceksin? Seza Hanım iştahsızlığını gizledi: Yerim, kızım... Mutfakta yerim :^,j; sımcıı. lArkası var] UÇURUMDA Roman: 38 Yazan : Server Bedi Seza Hanım durdu ve korkarak arka lçtimaa hitam verilmiştir, dedi. sına baktı. Bu, tıknaz adamdı. KoşmakTekrar Seza Hartıma dönerek: Çıkınız, dedi, Vekâlete müracaat tan yüzü kızarmıştı, a'nında ter damlaları vardı. Kuvvetli soluyordu. edebilirsiniz. Kadın onu görür görmez hemen boyArtık, Türkânın anne»i için bu odanun içinden geçirdi: dan çıkmak, bu kapının önünde beklenıekten daha kolaydı. Seza Hanım bir Ah, dedi, size nasıl teşekkür edekelime söylemeden, önüne bakarak, hız ceğimi bilecıiyorum, beyefendi. Adam durdu, üstüste nefes aldı, bola dışarı çıktı. Loş koridorlardan adeta yun bağmı gevseterek parmağmı yakasıkoşarak geçti. Sokağa çıktığı zaman, önür.den başka nın içine geçirdi: Teşekküre ne hacet! dedi, ben yere bakmaktan utanarak, sendeleye sendeleye yürümeye baslamıstı. Arkasmda hakkı müdafaa ettim. Fakat neye yarabir ayak sesi duydu. Gittikçe yaklaşıyor dı? Lâfımızı dinletemedik. Çünkü ağır du. Seza Hanım gozlerini yerden kaldır basanlar var geride. Ben herşeyi biliyorum. Orada söyleseydim daha kötü omadı ve arkasına bakmadı. lurdum. Bir ses: Valide Hanım, bir dakika... diSeza Hanımın yüzüne merhametle bakarak: yordu. Sizin hesabmıza da çok üzüldüm, dedi, kolay değil, ne vaziyette olduğunuzu tahmin ediyorum. Türkânın annesi hemen sessiz gözyaşlan dökmeye başlad:: Bilmezsiniz ne fena haldeyiz... Kızım evde hasta yatıyor... Yarınki lokmamızm nereden geleceğini bilmiyoruz. Dişimi sıktım, sıktım, kızı bu âna kadar getirdim. Artık takatim kalmadı. îmtihana kadar şu iki üç ayı nasıl geçireceğimi düşünüyordum. Birdenbire bu felâket... Seza Hanım hıçkırarak ağlıyordu. Tıknaz adam onu teselüye basladı: Karar baştan başa hatalıdır. Vekâlet tasdik etmez, emin olunuz... Daha müfettişler bile tahkikata başlamadan mektebin bu şekilde bir karar vermeye kat'iyyen salâhiyeti yoktur. Fakat dedim ya, ağır basanlar oldu. Biraz daha sabrediniz Hemen Vekâlete bir istida,. hemen... Bu mekteb hususî olmasaydı böyle ters karar verem'îzdi Talebeler kaçacak, bir hâdise olacak diye korktu. Ticaret meselesi... Siz hemen Vekâlete müracaat ediniz. Seza Hanım omuzlarmı kaldırarak: Yavrum, dedi, benim kimim kim sem yok. Yol, iz bilmem. Bu iş düzelinciye kadar biz mahvoluruz, olduk bile... Hayır hayır... îîtidayı ben yazarım, Vekâlete ben göndertirim, ben takib ettiririm. Meyus olmayınız. Meyus olmak değil, evlâdım, ben bittim artık, tahammülüm kalmadı. Biraz daha saSır... Türkân benim en iyi talebemdir. Onu müdafaa edeceğim. Olmazsa başka mektebe de aldınrız. Ben onun edebiyat hocasıyım. Kabiliyetini, ahlâkını çok takdir ederim onun. Teşekkür ederim, Allah razı olsun sizden... Siz bana adresinizi veriniz. Muallim cebinden bir defter, kalem çıkardı ve Türkânın adreshv yazdı: Merak etmeyiniz, dedi, ben gelip sizi görürüm. Seza Hanım, ümid?iz, teşekkür etti ve ayrıldı. Eve geldiği zaman Türkân uyuyor ve başında Melâhat bekliyordu. Komşunun kızı gittikten sonra Türkân uyandı ve annesini görünce, meraklı gozlerini açarak sordu: Ne oldu, anne? Ne varmış? Seza Hanım, muallimler medisinin münakaşasma varıncıya kadar herşeyi anlattı, fakat karan söylemedi. Edebiyat mualliminin tesellilerini de anlattı. «Eğer fena bir karar verilirse...» Vekâletin tasdik etmiyeceğini söyledi. Türkân, ümidsiz, başını yastığa bıraktı: Bitti artık, bitti... dedi. Seza Hanım kızını teselli için yalandan başka çare bulamıyordu: Daha birşey yok ortada, Türkân... Tahkikat yapılacak... diyordu. Türkân ağlıyarak tekrarladı: Bitti... bitti... Seza Hanımm, yalanında ısrara takati yoktu. Başı önüne düştü ve sesi çıkmadı. Kızı tam bir teslimiyet içinde, sessiz ağlıyordu. Annesi hıçkınklarını yuttu ve birkaç defa, gozlerini kızına göstermeden, arkasını dönerek sildi. Biliyordu ki bundan sonra Türkâna cesaret verecek bir insan varsa o da Afifti. Seza Hanım ne söylese boş. Bütün ikna ve teselli kuvvetini sarfetmiş, tüketmiş, bitirnnşti. Susmaktan, talih önünde kolların: kavuşturmaktan başka yapılacak hiç birşey kalmıyordu. Ağır ağır odadan çıktı ve mutfağa giderek hastanın yemeğini hazırladı.