19 Temmuz 1939 CUMHURfYET SON HA.BER Hâdiseler arasında Milliyetler meselesi u isim bir tarih değil, bir ideoloji vadediyor. Halbuki Fehmi Baldaş imzasile Paul Henry'den tercüme edilen «Milliyetler meselesi» adlı kitab, zamanımızm en büyük davalarından birinin miinakaşalı bir tahlil değil, sadece tarih içinden görünüşüdür. Müellif, kitabımn başında ve sonunda bir tarihçi bakışını bir içtimaiyatçı dikkatile. keskinleştirmek istemişse de, vermeğe çahştığı hükümler, sosyoloji donnelerile hiç münasebeti olmıyan kuru mantık istidlâllerinden ibaret kahyor: Milliyet vakıasını ne inkâr, ne de ikrar eden muharrir, adeta yapılan tercümede bir eksiklik olduğu şüphesini verecek kadar silik, tezadlı ve tereddüdlü hükümlerle, millî vakıayı beşerî vakıaya bağlıyan yolu bir sıçrayışta aşmak davasmdadır. Müflis Milletler Cemiyetini bu sıçrayışın atlama taşı sanacak kadar boş vehimlere sarılmış görünüyor. Misalleri çok yanlış olmakla beraber Michelet'nin şu basit, fakat doğru sözünü kitabınm sonuna alması, müellifin sade bir tarihçi görüşü içinde bile hakikati sezmeğe doğru temayülünü gösterir: «însan ilerledikçe vatanının ruhu içerisine gömülmekte ve dünyanm ahengini temin etmektedir; büyük bir konser notasında olduğu gibi, böylece insan vatanının hem nisbî, hem de hakikî kıymetini öğreniyor; bu ahenge bizzat vatanile iştirak etmiş bulunuyor; vatanmı severken dünyayı sevmiş oluyor. Vatan, cihanşümul vatana bağlılık için lüzumlu birşeydir.» Kitabın en büyük kıymeti, milliyetler meselesi üstündeki vuzuhsuz fikirlerinden ziyade, son asırlar içinde «millet» ve «milliyet» fikirlerinin doğuşu hakkmda verdiği tarih bilgi'^ridir. Zamanımızm en büyük fikrinin geçirdiği teşekkül ve taazzuv safhalarını bize, eksiksiz değilse bile ihtiyacımıza yetecek kadar kifayetle takib ettiriyor. Okuyucu bu vakaalardan çıkaracağı neticeyi tayinde serbest kalmak şartile, üstüne tarihin keskin ışığı vuran bir tekâmülün merhalelerini öğrenmekten birçok faydalar edinecektir. Kanaat Kitabevi tarafından çıkarılan Ankara Kütübhanesi serisinin bu sekizinci, kücük ve ciddî bir etüdün özlü yemişlerile dolu cildi içinde bol gıda ve lezzet var. PEYAMI SAFA Büyük davalar Tokyo müzakereleri Imtiyazlı mıntaka ihtilâfı, Avam Kamarasında da birçok münakaşalara yol açtı Londra 18 (Hususî) Kabine bu « Çinin Japon kontrolu altında bu günkü toplantısında Tokyo müzakereleri lunan aksammdan başka yerlerinde tecahakkmda alınan malumatı tetkik etmiş ve vüz hareketleri vukuuna dair malumat Tokyodaki İngiliz elçisine yeni talimat aldınız mı?» göndermiştir. Müzakerelere yarın devam Başvekil: edilecektir. « Tecavüz hareketlerînin en büyük Avam Kamarasındaki müzakereler kısmının Japon memurlannm kontrolu al Londra 18 (a.a.) Çemberlayn, diin tında bulunan şehirlerde yapılmış olduğuöğleden sonra Avam Kamarasında Tok nu zannediyorum.» cevabını vermiştir. yoda İngilizlerle Japonlar arasında cere Sorenson tekrar şu suali sormuştur: yan etmekte olan müzakereler hakkmda « Bu mmtakalardan gayri yerlerde beyanatta bulunarak ezcümle İngiltere vukua gelmiş tecavüz hareketlerindn mahükumetinin kendi haricî siyasetini başka lumat aldınız mı?» bir devletin talebi üzerine değiştiremiye « Hayır, malumatım yok.» ceğini söylemiştir. Sinclair şu suali sormuştur: Amele fırkasından Henderson, yakın « İngiltere hükumeti, diplomatik da Tokyoda icra edilecek olan müzake masuniyeti olan albay Spear'm derhal relerin sadece Tiençin meselesi hakkmda tahliyesini taleb etmekten vaz gecti mi?» mı cereyan edeceğini ve ingiltere hüku Çemberlayn Bittabi hayır. Evvelce metinin dokuz devlet muahedesi prensipde söylediğim gibi Tokyodaki İngiliz selerini Amerika ile Çinde alâka ve menfafiri albay Spear'in serbest bırakılması için atleri olan devletlerin haberi olmadan deTokyoda kat'î teşebbüslerde bulunmuş ğisfirmeğe matuf herhangi bir teklifi redtur. dedip etmiyeceğini sormuştur. « Başvekil Tokyo hâdiseleri hakkınÇemberlayn şu cevabı vermiştir: da resmî malumat almış mıdır?» « Evvelce de söylediğim gibi JaponBaşvekil, şu cevabı vermiştir: ya hükumeti böyle bir talebde bulunmuş « Evet, Japon halkının ingiliz sefadeğildir.» rethanesine gittiğini, sefarethane önünde Bundan sonra Noel Baker, şöyle de nümayiş yaptığını, Japon zabıtasınm mü miştir: dahalede bulunduğunu öğrendim. Fakat « Acaba Başvekil, Çini istilâ etmesimdi sükunun tamamile avdet etmiş oldusinin bizim de muvafakatimizle Milletler ğunu zannediyorum.» Cemiyeti tarafından takbih edilmiş bir taTletcher şu suali sormuştur: arruz hareketi ve beşeriyete karşı bir cina« Tiençin'de vuku bulan tecavüz yet teşkil etmekte olduğunu Japon hükulere bir nihayet verilmeden evvel Japonya metine bildirecek mi? Haksız olan bu taarruza bir nihayet verdiği takdirde Ja ile müzakerata girişmek mümkün olmadıponya ile İngiltere arasında muallâk ha!de ğı şeklindeki bevanatınızdanberi orada bulunan bütün meselelerin çarçabuk hem İngiliz tebaasma karşı yeni tecavüzler yade çok iyi bir surette halledileceğini m^z pılmış mıdır?» « îmtiyazlı îngiliz mıntakasına girip kur hükumete ihtar etmiyecek mi?» çıkmanın yeni bir takım tahdidata tâbi tuÇemberlayn su cevabı vermiştir: « Hayır, zira böyle bir hareketin tulmus olduğuna dair bazı haberler oku dum. Fakat evvelce haklarında şikâyet favdalı olacağına kail değilim.» yapılmış olan tecavüzlere benzer hareketBunun üzerine amele fırkasından So ler vaoılmıs olduğunu zannetmiyorum.» rensen su suali sormuştur: iMiımııımıtıı Brenner üzerinde bulut Yazan: LVCIEN ROMIER NALINA MIHINA Hava seferlerimiz Ankara 18 avacılığın muhtelif bakımlardan büyük ehemmiyetini izaha hacet yoktur. Havacılık, milletler arasında adeta bir medeniyet ölçüsü olmuştur. Uçmakta ileri millet, medeniyette de ileri millet demektir. Tayyare, yalnız millî müdafaa bakımından mühim bir silâh olmakla kalmaz, en seri, en rahat nakil vasıtasıdır da. Türk hava ordusu ve Türkkuşu bir taraftan, Büyük Millî Şefin birkaç yıl evvel işaret ettiği terakki yolunda inkişaf eder lerken hava nakliyatı da, Ali Çetinkayanm himmetik hergün daha genişlemektedir. Dün, muhterem Münakalât Vekilile beraber, Ankara hava istasyonuna gittim. Geçenlerde açılma töreni yapılmış olan bina, hakikaten çok güzel ve ferahîır. Tayyare hangan, en modern bir tarzda inşa edilmiştir. Bu yepyeni binalar evvelce yapılmış olan ahşab kara bina ile tam bir tezad teşkil etmektedir; beyazla siyahın tezadı kadar. Tevsi ve tanzim edilmekte olan uçuş meydanından Adana, îzmir ve îstanbula birbiri peşisıra üç tayyare kalktı. İstanbul tayvaresinin yolculan arasında, în^ilterede iken Kembriç Üniversitesinde gördüğüm güzide bir Türk genci, Adlive Vekilimiz Fethi Okyarın oğlu Osman da vardı. Bu çok sevimli delikanlıyı babası bizzat teşyie gelmişti. On kişilik tayyare tamamen dolu olarak kalktı; usulden olduğu için, meydan üzerinde bir tur yaptı. 1 saat 45 dakika sonra, Yesilköye inmek üzere, îstanbul istikametinde kaybolup Osman Okyarın îstanbula tayyare ile gitmesini payet tabiî buldum. Asıl hoşutna giden îzmirden tayyare ile Ankarava gelen bir ihtiyarın, bir saat dinlendikten sonra, gene tayyare ile İstanbula gitmesidir. Bu ihtivar, ticaretle me«"]l bir köv1'!dür. Onu, Ankara tayyare i«=tasyonunda görenler, birisini uğurlamaea geldi"ini sanmışlar, istasvon müdürü, harekete hazır tavvareyi göstererek sormuş, P=)ba, nasıl tavvareyi beğendin roi^ Çok, demiş, öyle rahat, öyle hi7İı ki. Bu «abah İzmirden tavyare ile geld;m, şimdi de şu tayyare ile îstanbula gidiyo rum. Artık, tavyare postası olan yere vapurla, şimendiferle eitmem. Herkese de nasihat edeceğim. Hep uçağa binsinler. Tayyare postaları büyük rağbet görmektedir. îstanbula kalkan tayyare dulu olduğu gibi, içinde, bir kadın yolcu da vardı. Dün, ikinci bir tayyare daha kalkmasını icab ettirecek kadar yolcu olduğunu söylüyorlardı. Şimdi, tayyareler ve istasyonlar scyrüsefer bakımından her türlü emniyet tertibatile teçhiz edilmişlerdir. Her tayyare, hareket «ettiği andan itibaren telsizi vasıtasile tayyare istasyonile temasta bulunmakta, böylece istasvon, tayyarenin seyrini mütemadiyen takib etmektedir. Karadeniz kıyılarma da yeni bir hava hattı tesis edilecektir. Hava naklivatının inkişafı, memleketin celik ağlarla olduğu eibi, çelik kartallarla da dört köşesini birbirine ba^lıyacakt'r, Katta baSlamağa başlamı«tır bile. îzmir îstanbul hava yolunun ilk yolcusu olmak «erefini kazanan bir vatandas sıfahle hava oostalanmızın genidemesinden büvük sevinc duyuyorum. Muhterem Ali Cetinkavayı. bu muvaffakivetı'nden dolayı bir de Cu>T|huriv'*t «'ituni^rında tebrık etmegı vazife addediyorum. ^ • » •• » • » • ••* K İtalya ile Almanya arasında hududu ve Brenner gecidini gösterir harita Brenner köylülerinin, sırf bir Alman lehçesi tevarüs etmiş olmalar. sebebile, faşistçe tedbirler neticesinde, baba bucaklarını terketmek mecburiyetinde kalmaları, ilk ağızda hayret uyandırdı. Bu bedbahtlar, büyük Reich Almanları tarafından kardeş tanınmalarma rağmen, tıpkı Alplarda İsola Fransız köylüleri gibi, topraklarını îtalya hududlan dahilinde muhafaza etmek hakkına malik bulunmuyorlar. İtalyan Tirol'unda yerli veya seyyah bütün yabancıların birdenbire tardedilmeleri, ikinci bir hayret uyandırdı. Bu seyyahlar, oraya, herhalde vaktile îtalyan seyahat bürolarının y.aptıkları mükemmel reklâmlarla celbedümişlerdi. Yerli ecnebilere gelihce, bunlardan bazıları da, ihtimal ki, İtalyan hükumetinin bir aralık, kendi tekeffülü altında yaşamaya gelecek olan hali vakti yerinde ecnebilerin «harb halinde dahi» huzur ve istirahatini temin edeceği yolundaki vaidlerine güvenerek oraya gitmişlerdi. Roma hükumeti tarafından neşredilen resmî bir tebliğde, bu tedbirler, «siyasî ve askerî mahiyette sebebler» den mütevellid gösterilmiş, fakat bu sebebler tasrih edilmemiştir. Ayni teb'iğde, bu tedbirlerin «garb milletlerine mensub bazı unsurlann faaliyeti »hakkmda, İtalyan emniyet servisinin raporu mevzuubahs edilmektedir. Hakikatte, bu garb milletleri arasında başlıca zarara uğrıyan İsviçredir. Zira, ekserisi otelci olmak üzere iki üç yüz İsviçreli, faaliyetlerini Tirol'da teksif etmişlerdi. *** mahrumiyetler bakımından en ağır yükün kendi omuzlarına yükleneceğinden korkmaktadır. İtalya, nispeten tecrid edilmiş ve Almanya tarafından gayrimuntazam surette iaşe edilmekte bulunmuş olduğundan, menabiinin bugünkü vaziyetinde, bir deniz ablokasma karşı uzun zaman mukavemet etmek, hemen hemen halli imkânsız bir mesele olacaktır. Esasen, İtalyan siyaseti, işte bu Avrupadan tecrid edilmek ve denizden abloka altına alınmak korkusu yüzünden, birkaç senedenberi hal çareleri aramakla mesguldür. Muasır iktısadiyatın en tezadlı bir tecrübesi olan otarşiye doğru gitmek gayreti, Avrupanm nakil vasıtalarından bile müstağni kalmak gayesini ist;1"''f ediyor. Almanlar, miktan esasen gayrikâfi olan vagonlarından kaç tanesini Italyaya gönderebilirler ki? Fasizmin yıM'rım harbi dcktrini şudur: Ablokava karşı binefsihi telkin. Ispanyadaki müdahalesi, Cebelüttarık yolunu, su veva bu suretle açık tutmak ümidinden dolayıdır. Almanları, bir Afrika seferi apmaya ikna etmek hususundaki ısran, A'manlann, Afrikaya ulaşmadan evvel, îtalyayı himaye ve iaşe etmek zaruretinde kalacaklan keyfiyetinden mütevelliddir. Arnavudluktaki askerî tahşidatın ve Oniki adadaki tahkimatın sebebi, Almanvadan dolaşmadan Balkanlara ve aşağı Tuna menabiine erişmektir. Bugün, tamamen ölmüş olmamakla beraber sukut etmis olan italyan Macar Rumanya Lehistan teşebbüsü, Tunadan ve şarktan, müstakillen iaşeyi temin etmek fikrinden mülbemdir. Sovyetlerle zahirde bir tehevvür, hakikatte gayet pratik tarzda idare edilen münasebatın sebebi, ayni fikirle hareket edilmekte olmasıdır. Çin orduları taarruza hazır! Çinin her tarafmda seferberlik ilân edildi İngilterenin hava kuvveti artıyor Müttefik devletlere de tayyare verilecek Maarif Komisyonlar, dün de çahşmalarına devam etti Londra 18 (a.a.) Daily Herald Chunking 18 (a.a.) Askerî işler gazetesi, önümüzdeki aydan itibaren înkomisyonu ikinci reisi General Tung Yu Tsiang, ecnebi gazetecilere beya gilterenin Polonya ile sair dost milletlere natta bulunarak yakında yapılacak umu askerî tayyareler vermeğe başlıyacağını mî taarruz için Çinin her tarafında faali haber vermektedir. Bu gazete, imal edilen tayyareler nvkyetle seferberlik yapılmakta olduğunu ve bütün hazırlıkların bitmek üzere bulun tarının son derece artmıs olduğunu ve bu duğunu memnuniyetle söylemiş ve şöyle yüzden birçok fabrikaların iş saatlerini demiştir: azaltmağa başlamak arzusunu izhar et miş olduklarını ılâve etmektedir. « Japonlara gelince Han nehri bo tngiliz Rumen anlaşmast yunca yapılan muharebe esnasında ordumer'iyete girdi larının mahsus derecede zayıf düşmüş olduğu aşikâr surette tebeyyün etmiştir. JaLondra 18 (a.a.) Hazine Neza pon ordusu, Sin Yang'a doğru ilerleme reti, 12 mayısta Londrada İngiltere ile ğe hazırlanmakta olduğu sırada Çin or Rumanya arasında imza edilmiş olan ve dusunun cenahtan yaptığı bir taarruz ne Rumanyanın İngiltere hükumeti tarafınticesinde 20,000 den fazla telefat vermiş dan garanti edilmiş olan beş buçuk miltir. Japonların harb malzemesi ve mü yon İngiliz lirası kıymetinde hazine bonohimmat itibarile olan zayiatları mühim ları ihracına salâhiyettar olduğunu natık dir. Bu felâketi hezimetten sonra düşman bulunan ve klering ofisi vasıtasile Inşil ordusu, perişan bir halde Hankov ve Sin tereye ithal olunan Rumanya mahsulât Yang'daki eski mevzilerine çekilmiştir.» ve mamulâtının tediyesine müteallik bir General, Çin kıtaatının ve Çin milleti takım kolaylıklar derpis eden itilâfnamenin kuvvei maneviyesinin yükselmiş, hiç yi mer'iyet mevkiine koyan bir kararnabir fütur alâmeti katmamış olduğunu ve me resretmiştir. milletin müstevliyi kat'î surette tardetmekKarabük demir ve çelik ten ibaret olan gayesinin halkm zihnine fabrikaları her zamankinden daha kuvvetle yerleşmış Zonguldak 18 (Hususî) Karabük bulunduğunu ilâve etmiştir. demir ve çelik fabrikaları, 1 ağustosta Buna mukabil Japon kıtaatının kuvvei maneviyesi son derece sarsılmıştır. Gerek tam teşkilâtile faaliyete geçecektir. Kü sivil Japon halkında, gerek askerî sınıflar şad resmini bizzat Başvekil Refik Say arasında harbe karşı husumet hissi art damın yapması muhtemeldir. 13 temmuzdan itibaren Karabüke hermaktadır. Cephelerde sık sık isyan hareketi görülmektedir. General, netice ola gün 50 ton kömür gönderilmektedir. Bu rak, şu nikbinane mütaleada bulunmuş miktar ağustos başından itibaren 1000 tctur: nu bulacaktır. « Nihaî zaferin bize aid olacağına Farelerin Macaristanda yapk?t'iyyen eminiz.» Budapeşte 18 (a.a.) Çok iri ve miktarı pek fazla bir takım fareler, SopTokyo 18 (a.a.) 8 bin tonilâtoluk ron mıntakasını istilâ ve takriben otuz bin BovukoMaru vapurunun Japonya ile kental hububatı tahrib etmislerdir. Cenubî Amerika arasında Pasifik orta sında yanmakta olduğu haber verilmek Paris 18 (Hususî) Paris borsasının tedir. bugünkü kapanış fiatları şunlardır: Bu geminin mensub bulunduğu kum Londra 176,72, Nevyork 37,73 1/4, Berpanyadan bildirildiğine göre, yangın pek lin 1516, Brüksel 641, Amsterdam 2016.50 muhtemel olarak geminin bir kısım hamu Roma 198,50, Cenevre 851,37 1/2, kurşun lesini teşkil eden bakır madeninin birden 14,19.4 1/2, bakır 49 1/8 49 1/2, kalay bire istialinden ileri gelmistir. Gemide 1 10 22P18 9 altın 148,5 1/2, gümüş 16 3/4, yolcu ve 102 mürettebat vardır. çınko 14,10,10 1/2. Bir Japon gemisi Okyanusta yanıyor tığı tahribat PARİS BORSASI Bu telâşın ilk sebebi, yakında, şimalî [talyada başlıyacak olan büyük manevraların ve tahşidatın bazı cephelerini gizli tutmak zarureti olsa gerektir. Bu manevralann, etrafında birhayli neşriyat yapılan, P6 vadisi kapılarını müdafaa ve Venesya'dan hareket eden Mihver eksperleri, birçok ihtimaller abir yardımcı ordunun sevki mevzuu da rasında, Almanya diğer Avrupa devlethilinde yapılacağı malumdur. lerile bir harbe girdiği takdirde İtalyanın, Mihverin hali hazırdaki ifadelerine gö harbe girme kararını talik ederek müselre, eğer Po vadisinin müdafaası mevzu lâh bir bitaraflık vaziyeti muhafaza etubahs ise, Alman kuvvetlerinin ve bol mesi faraziyesini de herhalde mütalea miktarda Alman malzemesinin bu mü etmislerdir. İtalya, bazı şerait dahilinde, dafaaya iştirak edecekleri ak'a yakın ge bu vaziyetten istifade edecektir. Almanya liyor. Bu tahmine göre de, Brenner ge keza istifade edecek ve sonradan, en mücidinin randmanı, tanzimi ve emniyeti, said zamanda, dipdiri bir kuvvetin anî İtalyan Alman stratejisi için esash nok yardımına mazhar olacaktır. talar teşkil eder. Maamafih, Almanya, muhtemel bir Bu itibarla, faşist hükumeti, fırsattan harbde îtalyanın, ilk hamleda tamamen bilistifade, Brenner ve yukan Adige'deki harbe girmesini belki müreccah bulur. Tirolluları söküp atmak hususunda Al Bu takdirde de, Italyaya devamlı bir manyanm müsamahasını istemek mevki yardımda bulunmak ve onun, devamlı inde bulunmuştur. Garb milletîerinin sır surette iaşesini temin etmek üzere hazır bulunması icab ettiği de bedihidir. tı tahammüllüdür. Bir Amerikan tayyaresi Şu halde, Brenner geçidi vasıtasile irdenize düştü Faşist hükumetinin düşüncesi şu mü tibat temini, «çelik pakt» icabatından oRio de Janeiro 18 (a.a.) Rio de lâhaza ile de kolayca anlaşıhyor. İialya, lan askerî heyetlerin en büvük tecrübe Janeiro ile Miami arasında bir tecrübe ubir harb zuhur edecek ve bilhassa, uzun mevzularından birini teşkil etmektedir. çuşu yapmakta olan Beechraf adındaki LUCIEN ROMIER sürecek olursa, gerek mücadele, gerek Amerikan tayyaresi Rio de Janeiro kör fezinde denize düsmüştür. Havalanır haOksijen fiatları valanmaz sukut eden tayyare batmıştır. Ankara 18 (a.a.) İktısad VekâletinTayyarede bulunmakta olan pilotla den: 3003 sayılı kanuna istinaden, 25/6/ Amerikan atasemiliteri kurtulmağa mu 939 tarıhinden itibaren oksijenin beher metre mikâbımn fabrıkada teslim top vaffsk nltnu«lardır. tan azamî satış fiatı 50 kruş ve beş metre mikâblık tüplerin fiatı ttüp depozitosu haric» 250 kuruş olarak tespit edil Kanaat kitabevi tatafından neşredilAnkara 18 (a.a.) Şehrimizde bu mişti. mekte olan Ankara kütübhanesi Görülen lüzum üzerine, şimdilik 19/7/ lunmakta olan Orgeneral Hutzinger maserisinden yeni çıkan eserler : 939 tarihinden itibaren yalnız Ankara iyetile birlikte bugün öğle yemeğini AnHilml Zlya Ülken için, oksijenin fabrikada teslim beher 50 kr. karapalasta hususî olarak yemişler ve öğ metre mikâbı 85 kuruşa ve beş metre ZIYA GÖKALP Asaf Halet Çelebi leden sonra saat 17 de barajı gezmişler mikâbbk tüplerin fiatı ctüp depozitosu haric» 425 kuruşa çıkanlmıştır. MEVLANAN1N RUBAİLERİ 50 „ dir. Oksijen tüplerinin tazyikı asğarî 130 G. Kemalf Söylemezoğlu Orgeneral Asım Gündüz bu akşam sa atmosfer ve oksijen terkibi asgari yüzde DÜNYA TARİHİ 150 „ at 20 de misafir Orgeneral Hutzinger ve 99 olacaktır. Fabrikada bir tüp satış toptan satış BUGÜNKÜ INGIETEREY1 maiyeti şerefine Ankarapalasta otuz dört iyice anlamak için 50 „ kişilik büyük bir ziyafet vermiş ve bu zv addolunur. Oksijeni Ankaradan tedarik eden J. Baltraltis'den Yularkıran yafette Genelkurmay ve Millî Müdafaa yerlerde azamî satış fiatları, fabrika fi SUMER SAN'ATI c. 75 „ Oskar Braaten ölü Vekâleti ileri gelenleri hazır bulunmuş atına o yere kadarki nakliye masrafile Roman san'atı Oslo 18 (a.a.) Norveçli muharrir tur. Toplantı çok samimî bir hava içinde mahallî beledivelerince tespit edilecek r e h m i Baldaş 5air tirarî masraf ve normal kârın ilâ MİLLİYETLER MESELESİ 75 geç vakte kadar devam eylemijtir. i ve&ı sureule tayın olunur. kazası esnasında ölmuştür. Ankara 18 (a.a.) Maarif Şurası komisyonları bugün de çahşmalarına devam etmislerdir. / İlk öğretim komîsyonu: İlk tedrisat müfettişleri talimatnamesi, ilkokul programınm prensipler ve direktifler kısmile türkçe ve tarih dersleri müfredatı üzerinde müzakerelerde bulunmuş, bir öğretmenli ve beş sınıfh köy okullarının idare ve tedris teknıği üzerinde çahşmışhr. 2 Orta öğretim komisyonu: Yardımcı öğretmenler talimatnamesı ve orta tedrisat okullannda talebeye yaptırılacak tahrirî vazifeler hakkındaki talimatname ile meşgul olmuş ve kararlar almıştır. 3 Beden terhiyesî homisycnu: Jimnastik şenlikleri talimatnamesi müzakerelerine devam edilmiştir. 4 Teknik öğretim komisyonu: Teknik öğretim komisyonlarmda: a. Ticaret okullarının muhtelif sınıflarının türkçe, tarih, yurd bilgisi, cebir, jeometri, malbilgisi, bürokomersiyal, ekonomi dersleri müfredat programlan üzerinde calışılmıstır. b. İnşaat okullarının muaddel programlan tetkik edilerek bugünkü ihtivaclara uygun olduğu neticesine vanlmıştır. 5 Dllekler komlsuonu: Muhtelif vilâyet kültür müesseselerile bazı zatlarm rapor ve dilekleri tetkik edilmiş ve ilgili komisyonlara verilmek üzere Maarif Şurası umumî kâtibüğine sunul mustur. 6 Neşrlyai komisyonu: Okul kitabları hakkındaki talimatna me maddelerinin tetkikine devam edilrnişlir. 7 Yüksek öğretim komisyonu: Yüksek öğretimin gayesi hakkındaki müzakerelere devam olunmuş, ana dili ve terimler meselesinin müzakeresine başlanmıştır. 8 Plân komisyonu: Türkiyede tahsilin bugünkü durumu ve ana meseleleri hakkındaki rapor üzerinde çalışmalarıra devam etmiştir. i Fransız heyeti Misafirlerimiz şerefine dün gece zivafet verildi Günün nesriyatı