CÜMHDRÎYET 7 Temmtız 1939 DUYDUNUZMU Elektrikli sigara Tütün tiryakileri, tütün dumanını tad sız bulmağa baş lamışlar, buna güzel bir koku ilâve sini düşünmüşler. Müsabaka, yenişinciye Ozon denilen gaz, tütüne harikulâde kadar devam edecek bir çeşnı veriyor muş. Uzun zaman şehrimizde bulunan BulYalnız, ozonu, gar Feriştanof ve Habeş Kasım Tafari, tütün yaprağına işpazar günü Taksim stadmda son güreşleletmek zor. Islatıp elektrik cereyanı gerini yapıp memleketlerine döneceklerdir. çırerek ozonlamanın kolayını bulmuş İki hafta üstüste yapılan müsabakalarlar. da bütün kıymetlerini meydana çıkaran ' Şimdi, ozonlu sigaralar yapıkyor. BuBulgar ve Habeş pehlivanları yaptıklan na, elektrikli sigara demek de mümkün. güreşlerde iyi bir tesir bırakmış olmalan Eğer bu usul ucuza gelır ve tütüne hadolayısile bu hafta yapacakları son karkikaten nefaset verirse, belki de günün şılaşmanın büyük bir alâka uyandıracagı birinde şöyle muhavereler işiteceğiz: tabiidir. İki hafta evvel Kara Ali ile kar Kaç voltluk sigara içiyorsun? şılaşan Habeş pehlivanı, müsabaka so Vallahi birader, iki yüz elli voltluk hafif geliyor. Beş büz voltluğu tecrübe nunda verilen karara itiraz etmişti. Kırk ettim, o da sert. İkisi ortasını bulama beş dakikalık müsabakayı bitmemiş adde dım. den Kasım Tafari, pazar günü tekrar Bu müstakbel muhaverenin mukad Kara Ali ile güreşmeği, fakat müsabaFutbolcu Muhteşem der cevabı hazır. Tütüne asıl ikisi ortaka müddetinin bir buçuk saat olmasını sı lezzetini veren tabiatin voltajıdır 933 senesinde Istanbul liscsi Ede teklif etmiştir. On bir senedenberi yeşil beyaz foramma, gel de yirminci asrın «halita» yı ma ile Vefa takımında yer alan, Vefa biyat şubesinden mezun oldum.. H a Kara Ali de bu teklifi kabu! ettiğinve «halt» ı çok seven insanına bunu an takımının olduğu kadar Türk futbo'unun len de Hukuk Fakültesine devam ediyoden bu müsabakanın ehemmiyeti bir kat lat! da kıymetli bir elemanı olan Muhteşecni rum. daha artmıştır. Bugüne kadar hiç vazife almadın hepimiz tanırız. Omuz ve çene Bir gün evvel matbaamıza gelen BulBugün 26 yaşında olan Muhteşem mı? Fransanm büyük gar pehlivanı da yenişinceye kadar herMuhatabım derhal cevab verdi: ihtilâli yıllannda, 926 senesinde Vefa kulübüne intisab ethangi bir pehlivan ile güreşe hazır oldurivayet ederler ki, miş ve 928 senesinde birinci takımda oy Ayni zamanda Sen Mişel Fransız ğunu söylemişti. Dinarlı Mehmed, Bullisesinde dokuzuncu sınıfın tarih hocası insan derisinden el namağa başlamıştır. gar pehlivanının bu teklifini kabul etmişbise, hatta kundura Şu vaziyete göre Muhteşem, çok genc yım. tir. Güçlü kuvvetli, bir pehlivan olan Feyapılırmış. Ne deyaşta birinci takımda oynamak kabi'iye Hem tahsil, hem vazife ve hem riştanof karşısında Dinarlı Mchmedin receye kadar doğ tini gösteren miktarı mahdud futbolcula spor, bu üç şeyi bir arada başarmak güç müskül vaziyette kalması ihtimaü vardır. rudur, bilinmez. Fa değil mi? rımızdan biridir. Bir vakitler, Tekirdağh Hüseyine vakat şu vak'anm doğ Bu sualim, Muhteşemi bir an biîe düMillî temaslarımız azlığı dolayısile 13 ruluğu muhakkak. nncaya kadar bütün büyük pebüvanlara Meşhur Fransız heyetşinası Flamma senelik futbol hayatında ancak Macar şündürmemişti: meydan okuyan Ali Ahmed de, Molla 26 yaşındayım.. Bu yaşta bir in Mehmed ile güreşecektir. Molla Mehrion'un hayranlarından bir kadın, ken genc millî takımına karşı oynadığı maçsan muhakkak ki genc sayılabilir.. Bina med de, Ali Ahmedin evvelâ kendi smıdisine omuz derisini hibe etmiş. Öldük la, bir kere millî takımda yer almıştır. ten sonra, bu deriyi yüzmuşler, heyetşiBugün bir millî takım teşekkülünde. enaleyh bir gencin çalışabilecek çağmdan fmdaki pehlivanlan yenmesini, bilâhare nasa vermişler. Flammarion, bu acayib derhal hatıra gelecek elemanlardan biri azamî surette istifade etmesi lâzımdır. başpehlivanlara meydan okumasını söymirası memnuniyetle kabul etmiş ve olan bu kıymetli futbolcu, spor efkârı Tahsilim bu çahşmamn en başında ge lemektedir. bununla bir kitab cildletmiş. Harikulâ umumiyesi üzerinde müspet bir tesir bı lir.. Fakat ben yaşta biri için iş de lâ Sessiz sadasız bir rekabet doğuran güde bir cildmiş. zımdır.. Aileme yük olmamak için masrakmıştır. reş müsabakalan pazar günü dörtte TakGeçenlerde de, çenesi katmerli bir kaMuhteşem, 936 da Halkevleri muhte rafımı karşılayabilecek bir işten kaçmdmcağız, bu katmerlerden üçünü kesti litile Rusyaya gitmiş ve bugüne kadar on manın doğru bir hareket olmıyacağmı sim stadmda yapılacaktır. Alaturka güreşler rip çenesini tabiî şekle koydurmuş ve siz de takdir edersiniz.. on beş temsilî maça iştirak etmiştir. amelıyatı yapan doktordan, deriyi alıp Çemberlitaşta Şen bahçede yapılan Futbola gelince, bu iki iş arasında oİyi bir futbolcu olduğu kadar, temiz kocasın3. hedıye etmiş. Tabiî, deri halinyağlı Türk güreşine pazar günü devam de değil. bir çakmağa kılıf yaptırarak. ve dürüst ahlâklı bir genc olan Muhte nu da yapacak müsaid saatler temin ede edilecektir. Genc pehlivanlar arasında yaÇenes katmerli madamın kocası, çak şemi ben dokuz sene evvel sahada tanı biliyorum.. Bir insan, serbest saatlerinden pılacak güreşlere saat on ikide başlanamağın ustüne insan derisi geçirildiğini dım.. O zaman bugüne nazaran cüssesiz muntazam bir şekilde istifade etmek imcaktır. anlayınca. bu hediyeyi kaldırıp atmış. bir genc olan Muhteşemi pek gözüm tut kânını bulursa sevdiği sporu da mükemŞehrimize gelen Rumen atlet mel surette yapabilir.. Atar zâhir! Üç katlı çenenin kimbilir mamıştı.. takımı kaç yıl dırdınnı çektikten sonra, bu yet Hukuku bitirdıkten sonra gene hoFakat gördüğüm daha ilk oyununda mivormuş gibi, bir de cebinde mi taşı tahminimde çok yanıldığımı anladım.. ca olarak mı kalacaksın, yoksa tahsil 16 temmuzda yppılacak beynelmilel sındı? Muhteşem daha ilk majjlannda atesji o çerçeven dahilinde başka bir işe mi inti atletizm müsabakalarına davet edilen Ru sab edeceksin? manyah atletler için Rumen FederasyoSerbest güreş müsabakaları yunile, bomba gibi şütlerile herkesin na Şimdi bütün hedefim hukuk tah nu muvafakat cevabı vermiş ve en iyi atzarı dikkatini çekmişti. Seneler geçtikçe İzmirde yapılacak ayni muvaffakiyetli ve temiz oyununu sili yapmaktır. Hatta önümüzdeki sene letlerinden beşini göndereceğini büdirmişIzmir, (Hususî) Beden Terbiyesi devam ettiren Muhteşem, bugünkü gözde Lozandaki Hukuk Fakültesine gitmek is tir. Hafta içinde şehrimize gelecek RuGenel Direktörlüğü, Türkiye Serbest Gü futbolcu oldu. tiyorum.. Bu hususta halen orada tahsil manyalı atletler şu şekilde tespit edilmişreş birinciüklerinin, bu sene de fuvar Diyebilirim ki bugün Türkiyede en te de bulunan eski futbolcu arkadaşlardan tir: mevsiminde İzmirde yapılmasını karar miz şekilde topa vurtnasını bilen ve en s;kı birile temastayım. 200, 400 Yordan, 800. 400 Nemeş, laştırmıştır. Demek gelecek seneki maçlarda se 1500, 500, 10,000 Kristea, Disk Valşüt çeken oyuncudur. Muhteşemin otuz Müsabakalar eylulün ilk haftasında pas dahilinde çekeceği her şüt hasım ka ni göremiyeceğiz? ter, Cirid Konstanten. başlayacak ve üç gün sürecektir. Anka leci için daimî bir teh'ikedir.. Bunu pek Nemeş, bir defa Balkan 400 metre Muhteşem ağır ağır cevab verdi: ra, İstanbul ve Izmir tenisçileri arasında iyi bilen müdafiier Muhteşemin karşısın Teşebbüsüm tahakkuk ederse öyle birinciliğini kazanmış, müteaddid seneda temsilî müsabakalar yapılacaktır. da oynarlarken, onun topu sağ ayağma olacak.. Elimize geçecek fırsatlardan is ler bu müsabakada ikincilik almış iyi, faTürkiye maraton birinciliği serbest bir şekilde geçirmemesine azamî tifade etmezsek kendimize esaslı bir is kat yaşı ilerilemiş bir atlettir. Kristea, iki surette dikkat ederler.. Fakat o, bütün bu tikbal hazırlamakta güçlük çekeriz. Fut defa 5000 metre Balkan birinciligini alTürkiye, Maraton koşusu birinciliği dikkat ve gayretlere rağmen çok defa to bolu çok severim, bununla beraber ha mış, kıymetli bir koşucudur. Geçen kış, 15 temmuzda şehrimizde yapılacaktır. pu istediği gibi yakalamağa muvaffak o yata sağlam bir şekilde girebilmek başh Pariste yapılan kır koşusunda beşinci olca hedefimdir. Maamafih bu mesele he mustur. Amerikada seylâb netice lur.. O zaman bir an içinde top ağlarda nüz teşebbüs halinde, henüz bir netice görülür.. Tehir edilen müsabakalar sinde ölenler almış değilim. İstanbul Bisiklet Ajanlığmdan: Kıymetli futbolcu son cümleyi söylerBu ateşli ve iyi futbolcuyu antrenmaVaşington 6 (a.a.) Kentucky ha1 7 ve 9/7/1939 günlerinde yapivalisindeki tuğyanlar neticesinde 100 kana gideceği bir gün, daimî müdavimi ol ken, bu teşebbüsünün tahakkukunu can lacağı ilân olunan Türkiye bisiklet birindar kişinin ölmüş olmasmdan korkul duğu Sahinpaşa kazinosu önünde bul dan istediği gözlerinden okunuyordu. cilikleri sür'at ve mukavemet yarışları Vakit bir hayli gecikmişti.. Bana an tehir olunmuşutr. dum.. Spor olarak futboldan sonra en maktadır. Morehead'da kaybolan 48 kişiden çok sevdiği otomobili önünde idi. Kendi trenman saatınden bir müddetıni ayıran 2 Yarış günleri bilâhare ilân olunasine yaptığım teklifi nezaketle kabul etti bu ateşli ve temiz futbolcuyu daha fazla caktır. 30 unun cesedi sudan çıkarılmıştır. Diğer cihetten sel sularının birdenbire ve kazinonun bir köşesinde karşılıklı otur alıkoymak istemedim.. İstanbul Atletizm Ajanhğından: Ben kazinodan çıkarken, o otomobilikabarması yüzünden takriben 30 kişinin duk.. 16 temmuz enternasyonal müsabakane atlamış, Sirkeci caddesinde kaybol lar dolayısile İstanbul birinciliği 1 hafta, boğulduğu Cartercounty'den bildirilmekTahsili hakkında sorduğum ilk suale muştu. Sedad Taylan pentatlon ağustosa tehir edilmiştir. tedir. şu cevabı verdi: tt Bestekâr Bursalı KADRİ ŞENÇALAR ve FAHRİ GÜLER ğecesi ÎNCİ GAZİNOSUNDA Bu akşam Kadıköyünde Sporcular ne iş yaparlar? Vefalı Muhteşem Bulgar pehlivanile Dinarlı güreşiyor Tanburî SALÂHADD1N PINAR ve Kemanî NOBAR ve arkadaşları EMSALSİZ SAZ ZİYAFETİ BELVÜ BAHÇESİ SAZ HEYETİ Mutad seanslarından sonra İştirak edeceklerdlr. Kemanî NECATİ TOKYAY ve arkadaşları Memleketimizin tanınmış umum okuyucu bayan ve bayların iştirakile H^^^^^MB Görülmemiş bir gece ^^^^^^^ Ankara Belediyesi nden: 1 Belediye benzin ihtiyacı için almacak olan «270,000 lira kıymetl muhammeneli « 1000 12000 » ton benzin kapalı zarf usulile 45 gün müddetle eksiltmiye konulmuştur. 2 İhalesi 18/8/939 cuma günü saat 11 de Belecüye Encümeninde yapılacaktır. 3 Muvakkat teminatı «22,250 » liradır. 4 Şartnamesini görmek istiyenlerin hergün Encümen kalemine müracaat etmeleri ve isteklilerin de teklif mektublarmı 18/8/939 cuma günü saat ona kadar Encümene vermeleri ilân olunur. «2635» (4680) \ BOMONTi BAHÇESİNDE 8 tiyatro ylldızı tarafından Büyük Varyete Sumpreta ve Klaket danslan, FOFO LUKA, İVONİ VLADİMİRU, KARMİNA, meşhur okuyucu FAHİRE, Opera tenoru BAKEAS, Komper KONTARİNİS, Komik AN. TZİNİOLİS (Kirkor) ve AT. PENNAS Bugün yeni progrann akşam saat 20 de bütün müskirat ve meşrubatımız taze ve soğuktur. Cumartesl ve pazar sllrprlzlerl Büyük Orkestra FOFO LUKA Aydm Vilâyeti Daimî Encümeninden: Memleket hastanesinin 4300 lira muhammen kıymetli tıbbî ecza için verilen bedel lâyık had görülmediğinden 13/7/939 tarihli perşembe günü saat on beşte ihale edılmek üzere 15 gün müddetle ikinci defa açık eksilt. meye konulmuştur. Taliblerin % 7,5 teminat akçelerile Aydın Vilâyet Daimî Encümenine müracaatleri. Fazla malumat almak istiyenlerin îstanbul, İzmir ve Avdın Sıhhat ve îçtimaî Muavenet müdürlüklerile Aydm Vilâyet Encümeni başkâtibliğine müracaatleri ilârı olunur. (4946) SAFİY ve arkadaşları Saz heyetl Bu akşamdan Itibaren Her akşam Ayrıca: Mısır yıldızı wL j wL I SEMiRA MUHAMMED Harbiyede B E L V U B a h Ç e s i n d e Kocaeli Defterdarlığından: 1 Gölcük limanmda bulunan 17800 X 29 4 X 132 eb'aaınaa ve 662 gayrisafi ve 393 safi tonlatoda ve hamule tonası 800 bulunan Trabzon adlı vapur kapalı zarf usulile 13/7/939 tarihine musadif perşembe günü saat 10 da Kocaeli Defterdarlığında müteşekkil hususî komisyonda satılacaktır. 2 Muhammen bedeli «11000» on bir bin lira, muvakkat teminat akçesi « 825 > sekiz yüz yirmi beş liradır. 3 Şartnamesi bedelsiz olarak Defterdarlıktan almabilir. 4 Talib olanların teklif mektublarını ihale zamanından bir saat evveline kadar Deiterdarlığa vermeleri ilân olunur. > (4669 ) 8 GREGOR idaresinde Sabaha kadar kır eğlencesi £ Yazgecesi £'%L u ilk Yazge Beyaz Parkta PAZAR günü Gregor'un String Sving Ca2i ve varyete numaraları öbür gün değil, daha öbür gün pazar, U' nutma... nisanın biri! Türkân ellerini çırptı: Ha!,. Sahi, sahi... Adaya gidecektik. Aralarında evvelce verilmiş bir karara göre, nisanın biri pazara tesadüf ettiği için hava güzel olsa da, olmasa da mutlaka bir ada gezmesi yapacaklardı. Afif.dediki: Istersen o güne kadar buluşmiyalım. Sabahleyin sen bana gelelıilir misin? Roman: 21 Türkân da o gün mektebde lclâlin kendisine kıskanc ve tehdidli göz'erle bakhğıııı hatırlamıştı. Ooh, şüphesiz, lclâl onun gün geçtikçe daha iyi giyinmesine tahammül edemezdi. Türkânda eteklikten başka herşeyin yenileştiğini görünce kudurmuş ve bu mektubu yazmış oiacaktı. Türkânın elini tutan Afif: Başladı, dedi, rahat duramazdı, biliyorum, mutlaka bir münasebetsizlik yapacaktı. O gündenberi beni hiç aramadı, birbirimizi hiç görmedik. Dün e\e gelmiş, ablamla uzun uzun konuşmuş. Tabiî... Onu kimbilir nasıl doldurdu ki ablam dün akşam da, bu sabah da bana karşı fazla ciddiydi. Adeta yüzünde keskin bir ihtar ifadesi vardı. Afifin «ablam» dediği üvey annesiydi. Türkân titriyor, üç masa öteye gelen Yazan : Server Bedi yabancılara ağladığını belli etmemek için büyük bir gayret sarfediyordu. Ah, ne adilik! Ne âdilik! diye mınldandı. Afif, ürkek bir sesle: Kıskanclık... dedi. Fakat niçin köpürmüyordu, yarabbi, niçin bu çocukta kuvvetli bir isyan ruhu yoktu? Niçin yumruğunu masaya vurmuyor, İclâle haddini bildireceğini söylemiyordu? Türkân bunu düşününce boğazını tıkayan bir hıçkırığı savmak için cksürdü. Sonra gözlerini Afife doğru kaldırıp indirdi. Genc adam, başını biraz öne doğru iğmiş, kaşları çatık, yere bakarak soylüyordu: Bu böyle devam edemez. Şu mektubu alıp ablama göstereyim ve ona her birşey söyleme. Yalnız muteessir oldu dım. Bilmem hoşuna gidecek mi?. şeyi anlatayım. Genc adam sırmalı bir iple sarılı küYerden mektubu aldı, açtı ve merme ğunu anlat. Söz verme ama kabul etmiş görün. Bir müddet, seninle başka bir yer çük paketi açtı, ince, zarif bir gümüş kurrin üstünde avucile ütüledi. Hangimizin nasihata muhtac ol de buluşuruz, olmaz mı? Kimse duymaz. şun kalemi parmakları arasında çevirdi: Ne kadar güzel, dedi, bayıldım, duğunu ablama anlatırım. Olmazsa lc Sen bize gelirsin. Evde oturu;uz. Yahud ne iyi seçmişsin, bugüne kadar gördüğüm başka yerlerde dplaşırız. lâlin babasına mektub yazarım. Hem Türkân atelyede çaîışmağa baş kalemlerin en zarifi... Teşekkür ederim. Türkân içini çekti. Ve kalemi cebine koyduktan sonra, Afif, cesaretile beraber yükseien sesi larsa akşamları serbest olamıyacaktı. onu, elile ceketinin dış tarafından kalbiBunu düşünerek ilâve etti: le devam etti: Bana geceleri de gelebiürsin. îşim nin üstüne bastınr gibi bir hareket yaptı. İclâle gelince... Ben onunla konuşacağım. Bakalım kim kime veda e olmadığı geceler otururuz. Çünkü ben Sonra kolsaatıne bakarak: şimdi bir yejden dikiş alacağım. Çalışa Kalkalım mı canım? dedi. diyor! Şimdi ne kadar sevimliydi, yarabbi! Türkân, lclâlin mektubda kendisi için cağım. Annem o ahpabı olan terzile koTürkân onun yüzünde beliren çizgisiz ifakullandığı tehdid cümlesini hitırlıyordu: nuştu. Vaziyetimiz biraz düzelecek. «Onun hakkında da hayırlı olmaz.» GeZaten biraz evvel Afif OTiun ayakla denin güzel manalarmı sonradan düşünçen sene, tokadını yediği bir kızı mekteb rındaki inkılâba fikkat etmişti. Söz sıra mek için şimdiden hatınnda tutmak istiyormuş gibi, kendisine belli etmeden, den kovdurmak için lclâlin ne kıyamet sı gelince dedi ki: ler kopardığını da düşünüyordu. Mesele İskarpinlerin de pek sık. Sen ikiprofilinden ona dikkatle, sevgile, hayranlıkla baktı. Bu aziz çocuğun, içinden hünin esasında haksız değiidı ama bir togün içinde ne kadar değiştin! kat için bir insan mektebden kovulamazTürkân kızardı. Afif bu değişikliğin zün eksilmiyen mes'ud bir gülümseyişi dı. Şımarık ve çaçarpn lclâl mekteb ida malî kaynaklarını öğrenmek istiyormuş de vardı ki Türkânın içinde çok derinlere giden ufuklar açıyordu. resini, muallimler meclisini ve müfettiş gibi sordu: Bu sefer de, bütün endişeîerini unuleri öyle birb^irine katmıştı ki nihayet de Dayından ne haber? Gene öyle tarak, Beşiktaşa kadar gayet neş'eli yüdiğini yaptırdı. Babası da ağır basmıştı. lâkayd mı? Türkân böyle bir vak'anm kendi başına Genc kız, Anadoludan para geldiğini rüdüler. Sokağa yaklaşırken Türkân dedi ki: gelebileceğini de düşündükçe titremeğe zannettirmek için: başladı. Ne yazık! Bir daha o bahçede Hayır, dedi, iyidir, çok iyi. Ve çantasını açarak içinden küçük bir buluşmayacak mıyız?. Fakat bu yollar Afif, dedi, beni dinle. Bu kızla da gezelim gene, emi? Kim görecek? çekişmiyelim. Her gün mektebde benim kutu çıkardı: Tabiî... Hem bir de, yarın değil Afif, dedi, bu kalemi sana dün alsinirlerimi oynatacak. Sen ablana fazla Tabiî..* Afif Türkânın iki elinin de avuclarmm içini öptü ve ayrıldı. Bu hareketi ilk defa yapmıştı. Türkânın o kadar hoşuna gitti ki eve doğru koşarken, genc kız, bu hâtırayı avuclarının içinde saklamak istiyormuş gibi ellerini yumdu. Kapıyı çalar* ken bile avcunu açmamış, iki parmağınıe ucunu kullanmıştı. Annesini de neş'eli gördü ve onu ü » memek için lclâl bahsini açmadı. Ertesi gün mektebde Feriha hep Ic« lâlle dolaşmış, bahçede Türkânın yanına hiç uğramami|h. . [Arkası var\