CUMHURÎTET 27 Haziran 1939 Çetinkayanm tetkikleri Muhabere ve Münakale Vekili, yeni kurulan Denizyolîarı ve Devlet Limanları işletme idarelerinin vazife ve teşkilâtım izah ediyor (Baştarafı 1 inci sahıfede) kendisile görüşen bir muharrirımize şu beyanatta bulunmuştur: « Denizbankın yerine, biri Devlet Denizyolîarı işletme Umum müdürliığü, diğeri Devlet Limanları işletme Umum müdürlü|ü adile ve mülhak bütçe ile idare edilmek üzere iki umum müdürlük teşkil olundu. Kanunî merasimı ikmal edilen bu ıkı umum müdürlük, bir temmuzdan itabaren resmen faaliyete geçeceklerdir. Devlet Denizyolîarı işletme Umum müdurlüğünün vazifelerine dahil hizmetler şunlardır: 1. Uzak seferler, 2. Yakm seferler (Akay ve İzmir körfez vapurlan), 3. Gemi kurtarma, 4. Kılavuzluk ve romorkörcülük, 5. Şilepçilik, 6. Halic fab•rika ve havuzlan, 7. Istinye doklan, 8. Van gölü işletmesi... Devlet Limanları işlerme Umum müdurlüğünün vazifelerine dahil hizmetler de şunlardır: 1. İstanbul limanı (Palamar ve şamandıralar, 2. Haydarpaşa limanı, 3. îzmir limanı, 4. Trabzon limanı, 5. Mersin limanı, 6. Fenerler, 7. Radyokarlar (Telsizle gemilere işaret verme işi), 8. Deniz işaretleri, 9. Tahlisiye, 10. İşaretler... Bu iki umum müdürlüğün esas bünyelerini teşkil eden bu hizmetlerden başka Devlet Denizyollarının; tarife, hasılât, teftiş, muhasebe, malzeme, hukuk, zat işleri, sıhhat işleri, işletme yani hareket, yük, yolcu ve kamara hizmetleri ve fen heyeti yani teknik büro, fabrika, havuz ve doklann idaresini tedvir edecek yardımc hexetleri vardır. Keza Devlet Limanları işletme Umum müdurlüğünün de muhasebe, levazım, hukuk, zat işleri, sıhhat işleri, fen dairesi, liman hizmetleri, iskeleler, kıyı emniyeti ve teftiş işlerini görecek teşekkülleri vardır. Denizbank memurlanndan sureti umumiyede açıkta kalan yoktur. Bunlar yeni teşekkül eden umum müdürlüklerin kadrolarına ahnmıştır. Yalmz perakende suretile yerleştirilmeleri teahhur etmis olan bazı memurlar bulunabilir. Bizim takib ettiğimiz teşkilât usulile Denizbankın teşkilâtı arasında esas itibarile farklar vardır. Denizbankın tasavvur ve tatbik etmek istediği bankacılık işleri tamamen bu iki müdiriyetin sahai iştigal haricinde kalmıştır. Dolayısile bankacılık hizmeti için almmış oîan birtakım memurlar, daha evvelce ve bilâhare Daşka hizmetlere çekilmişlerdir. Kanunun maddei mahsusasma göre, Denizbankın bankacılığa aid olan muamelâti, teşkil edilecek bir heyet tarafmdan tasfiye olunacaktır. Yeni teşkil edilen iki umum müdürlüğün bütçeleri yekunu, Denizbankın son defa hazırhyarak gönderdigi bütçe yekunundan iki vüz bin lira nok'andır. intıbak ve kül halinde bir ordinasyon esası araştınlacaktır. Memlekette feyizli ve şümullü bir ticareti bahriye kurabilmek için onun esas anasırını teşkil eden mekteb, fabrika ve havuzlan nazarıdikkate almak ve bunlara yeni bir hayat ve faaliyet verebilmek Münakalât Vekâletinin esas vazifesini teşkil eder. Antrenör kursu Moskova müzakerelerinin uzaması mütecavizlere cesaret veriyor [Baştarafı 1 inci sahijede] M. Çemberlayn, bu suale cevaben; « Doğrudur, hatta Sovyet hükumeti de ayni fikirdedir.» demiştir. Şekerli, limonlu ve meyvalı olup HASAN meyva özünün evsafına maliktir. Şampanya gibi lez?etli olup mide rahatsızlıklarına şifalıdu Hasan gazoz özü Halifaks, Maisi ile görüştü Londra 26 (Hususî) Hariciye Nazırı Lord Halifaks bugün Sovyet büyük elçisi Maiski'yi kabul ederek Sovyet mukabil teklifleri hakkında müzakerelerde bulunmuştur. Lord Halifaks bu mülâkattan sonra Başvekil Çemberlayn'i ziyaret etmiştir. İstanbul limanı İstanbul limanı iç denızlerın uğrak bir sahasıdır. Burada kurabıleceğımiz kuv vetlı havuz ve fabrikalar bızım ihtıyaclarımızı temin ve tamir zaruretlerıni haliedebıleceği gibi ecnebi vapurlarının geliş; geçişinde tamir işlerini yapabilmek fayda ve menfaati dahi temin edeceği mutlaktır. Bu suretle bahrî ticaret gayemizin hedefi ^umhuriyet devrine daha elverişli bir su rette istihsal edilmiş olacaktır. Münakalât Vekâleti işte böyle bir arzu ve emelle bu işlerm husulüne doğru ehemmiyetli bir vazifeyi üzerine aldığı lcanaatindedir. Feribot işi hakkındaki kanun lâyihası aid olduğu encümenlerde müzakere edilerek bütçe encümenine gönderilmiştir. Bütçe encümeninde de bugünlerde mü zakeresı yapılarak Mechse sevki mümkün dür. Bu iş bu sene başlanması ve gelecek sene nihayetine kadar bitirilmesi mukarrerdir. Havayolları Mevcud İzmir, Adana ve Ankara hava yollarından başka yakında Samsun hava yolu da açılacaktır. Kuvvetli makinelerle mücehhez altı tayyare daha almak üzereyiz. Bunlar da geldikten sonra Diyarbakır, Erzurum; Tahran ve Bağdada kadar uzun seferler yapılacaktır. Şehirlerarast telefomı İstanbulla Ankara arasındaki telefon muhaberatını daha kolaylaştırmak mak«adile mevcud sckiz devreye dört devre daha ilâve edilmiş ve bunlarm da tecrübeleri yapılmıştır. Yakında on iki devre birden işlemeğe başlıyacaktır. Beynelmilel telefon hattı da Suriyeye ve dolayısile Mısıra baâlanmıstır.» Vekilin tetkikleri Tek bilet usulü Devlet Demiryolları ve kara servislerile Denizyollarının servislerinde tarife cihetinden birbirine nispeti olanları tek bilet veyahud mıntaka biletleri ihdas etmek suretile birleştirmek ve âmme hizmetinde kolayhklar tesis etmek Münakalât Vekâletinin esas vazıfelerinden birini teşkil eder. Meselâ ilk iş olmak üzere îzmir şimendifer nakliyatile deniz nakliyatını birleştirerek tek bilet usulünü tecrübe edeceğiz. Şüphesiz bunda gaye, halkın menfaatini temin etmek olacaktır. Bundan sonra münakalâhn her şubesinde bir Münakale Vekili, dün sabah îstanbul mıntakası Münakale Liman riyasetine gelerek burada bazı tetkikler yapmıştır. Ali Çetinkaya liman reisi Refikten birçok hususlar hakkında malumat almış, bazı şefleri kabul etmiş ve daireyi görmüştür. Vekil, Denizyolîarı ve Devlet Limanlan Umum müdürlüklerinin bulunduğu Merkez Rıhtım hanını da ziyaret edeıek burada Devlet Deniyollan Umum müdürü İbrahim Kemal Baybora, Devlet Limanları Umum müdürü Raufi Manyas ve umum müdür muavinlerinin de bulunduğu bir toplantıda bulunuştur. Münakale Vekili öğleden sonra gene Merkez Rıhtım hanına .gelrrnş ve toplantıya akşam geç vakte kadar devam edilmiştir. Ali Çetinkaya, dünkü ziy.aretlerinde, denizciliğimizin I temmuzdan itibaren faaliyete geçecek olan yeni şekline aid bütün hazırlıklan, en hurda teferruatına kadar gözden geçirmiştir. Kongreye davet Doğu Spor kulübünden: 9/7/939 pazar gıinü saat 10 da fevkalâde kongremiz toplanacaktır. Kulüb azalarınm mezkur gün ve saalte Yenisehir Mirmiran sokak 35 numaradaki kulubün merkezine tesrifleri rica olunur. Beden Terbiyesi Umumî Müdürlüğü, memleketin muhtelif köşelerinde sporun, mümkün olduğu kadar bir intizam ve esas dahilinde yapılabilmesi maksadile yerli antrenör yetiştirmek için bir kurs açmağa karar vermiştir. Hayat mücadelesi içinde daha ziyade tabiî ve mecburî bir harekete istinad Yeni talimatın mahiyeti eden atletik faaliyetlerin, esas teşkil ettıParis 26 (a.a.) Diplomasi mehaği gözönünde tutularak açılacak bu kurs filinde Çemberlayn'in nihayet Strang'a bir nevi atletızm hocaları hazırlıyacak bir ve mumaileyhin Moskova ile yapmakta mekteb olacaktır. Muayyen bir mesafeyi olduğu müzakereleri iyi bir neticeye isal koşup atlıyamıyan herhangi bir sporcu etmesine medar olacak talimah göndernun, atletizm mevzuu haricinde seçeceği meğe karar vermiş olduğu beyan olun sporda fazla bir muvaffakiyet göstere maktadır. miycceği aşikârdır. Sol cenah mehafilinde İngiltrenin haBeden Terbiyesi Umumî Müdurlüğü lihazırda Baltık devletlerine garanti vernün pek hakh bir düşünce ile atletizmf meğe mütemayil olduğu zannedilmekte esas tutarak açmak istediği bu kurs üze dir. Eger vaziyet, bu merkezde ise, rinde ciddıyetle durmak lâzımdır. Strang ile Molotof arasında yarın yapıAltı ay kadar devam edecek kurstan lacak olan görüşme, kat'i mahiyette olamezun olacakları, muhtelif istikamellere caktır. sevkedecek olan Umumî Müdürlük, elHariciye komitesi toplandı bette onlardan en kısa bir zamanda bir Londra 26 (a.a.) Alâkadar na takım teknik bilgilerle yetiştırecekleri yazırlardan mürekkeb Hariciye komitesi rının şampıyonlarım istiyecek ve hiç şüpbugün toplanarak Uzakşark ve Japonyahe yok ki enınde ve sonunda ortaya çıkadan gelen son haberleri tetkik etmiştir. cak eserle göğsü kabaracak ve onunla ifSalâhiyettar mahfillerde söylendiğine tihar duyacaktır. göre İngilterenin Moskova sefirinin müİş bu cepheden mütalea edilince, ya zakerat hakkında uzun bir raporu Lon rının genclenni, bugünün tekniğile yetişdraya gelmiştir. Ayni mahfillere göre butirecek olan hocalardan bu kadar kısa bir günlerde Moskova ile müzakerelere dezamanda tam randıman alınması için cidvam edilecektir. dî ve esaslı bazı meziyetler aramak ve Yeni fedakârlıklar yapılacak istemek lâzundır. Londra 26 (a.a.) Bu sabahki înÇengelköyündc açılacak kursa kabul giliz gazeteleri Moskova müzakereleri edılebilmek için esas tutulan şu şartları bir defa gözden geçırmek, işin icab ettiği etrafında çok muhteriz davranıyorlar. Times gazetesi, Moskova hükumetile kadar sıkı tutulmadığma en büyük delıldir. îngiliz mümessillerinin hafta tatili günlerinde de devamlı temas halinde kaldıkla100 metre 14 saniye. rmı ve îngiltere büyük elçisinin bugün 3000 metre 15 dakika. lerde Molotof'tan yeni bir mülâkat taleUzun atlama 4,5 metre. Gülle atma 7 metre. binde bulunacağını yazmakla iktifa ediBu mesafeleri, bugünkü teknikle en yor. yüksek dereceye çıkarmış olan atletler ise Daily Telegraph, îngiltere Hariciye 100 metreyi 10,2 saniyede, 3000 metre Nezaretine Moskova elçiliğinden uzun yi 8,14,8 dakikada, uzun atlamayı 8,13 bir telgraf geldiğini ve bu telgrafta he metrede, gülleyi de 1 7,40 metre gibi de nüz üzerlerinde anlaşma hasıl olmıyan receler yapmışlardır. noktalar tasrih edilerek bundan böyle taMemleket gencliğine hocalık edecek kib olunacak hattı hareket etrafında bazı leri seçerken kabul edilen haddi asgar tavsiyelerde bulunulmakta olduğunu bıldereceleri bu kadar basit bir hesabla ölç diriyor. mek, gerek bizim rekorlara, gerekse dünBu gazeteye göre, Îngiltere hükumeti, ya rekorlarına bigâne olmak demektir. bu telgrafı tetkik ettikten sonr» îngiliz 1924 tenberi antrenörle çalışılan bir büyük elçisine müzakerelere devam için yerde muallim kursu için henüz şu de yeni talimat gönderilecektir. Sovyet nokreceleri, azamî had olarak kabul etmiş tai nazarına yaklaşmak üzere yeni bazı olmak bize biraz garib geldi. tavizlerde bulunulacağı söyleniyor. Kurstan muvafık dıploma almış bir Tekliflerin mahiyeti antrenörün vazifeye başladığı şehirde bu Moskova 26 (a.a.) William ayardaki derecelerin fevkine çıkıldığı zaStrang'ın Moskova'ya geldığ tarihten buman hasıl olacak intıba şudur: güne kadar 12 gün geçmiştir. Bu 12 gün Adam sen de, dünün çocuğu, koşöun zarfında îngiltere, Fransa ve Sovyet ve yahud atlasın da bir görelim... Rusya arasında bir itilâfname akdi için Hakikaten, bızdekı kanaat budur. girişilmiş olan müzakereler Fasılasız su1924 te atletızm için Amerikalı To rette devam etmiştir. Îngiliz ve Fransız bin geldi, bızden ıyi hareketler yapıyormümessilleri, Molotof'a iki muhtelif plân du. tevdi etmişlerdir. Bu plânların her ikisi de Güreş için Peter geldi. Beğenmediği memnuniyete şayan addedilmemiştir. güreşçımız kalmadı. Futbol için gelen Billy Huntery'i anlatmağa lüzum yok, bugün bile yalnız Nazariyat yok. Tecrübe yok. Mazi yok. Görgü yok... ondan bahsedılmektedir. Üstelik sahada muvaffakiyet yok.. Geçen sene, İstanbul atletizm birin ciliklerini 1 1 1 kişinin seyrettiğini yaanış Kurstan çıkacak hocalann, bulunduktık. İçinde bulunduğumuz hakikat bu lan şehirlerde icabında valilerin teknik dur.. İşin kalitesini yükseltmek lâzımdır. müşavirleri olacağım da nazarı itibara a* Az olsun temiz olsun. Gittiği yerde lacak olursak yerlı antrenör kursu için tesir yapamıyacak olduktan sonra bu çok dikkatli ve icab ettiği kadar titiz davranmamız lâzımdır! zahmete yazık olacaktır. B. K. Sporda gözle görmeli, sonra inanmah.. laştı. Sokakta gene kimseler kalmamıştı. Gene tenhahk ve karanlık arttı. Türkânm geçen defaki hisleri, müphem bir hatıra halinden çıkarak canlanıyordu. Yeniden korkmaya başladı. Kapının açı!masını istemiyor gibiydi. Artık beklememeye karar verdi. Uzaklaşacaktı. Fakat içeride bir ayak sesi duydu. Bu defa kapıyı bir erkek açtı. Otuz yaşlarında, şık giyinmiş, lâvanta kokan, uzun boylu, bir bakışta çirkin görünen gene bir adam. Türkânı görünce şaşırmış gibi durdu ve bir müddet gözlenni onun yüzünden ayırmadı. Birşey söylemek istiyormuş gibi bakıyordu. Fakat kapmın aralığmda deminki kız göründü ve bu sefer daha resmî: Buyurunuz, dedi. Türkân içeri girdi. Kız bu defa, arkadaşça: AffedeHu'n, dedi, bekledin değil mi? Türkân cevab vermedi ve kızı takib etti. Birinci ve ikinci katın kokuları değişmemişti. Terzinin katmda soğan yerine lâvantaya benzer bir koku vardı. Kız onu ayni odaya aldı ve «Madam jimdi gelir» dedi, çekildi. Türkânm gözü ilkönce mankene gitti. Spor caket yoktu. Halbuki gtnc kız bu caketi satın almak bahanesile söze başlamak istiyordu. Zaruretini itiraf etmiyecekti. Ihtiyacı yokmuş gibi iş istiyecekti. Faldan bahsetmek ciddî clamazdı. Söze nasıl başlıyacağını düşünürken terzi içeri girdi. Türkâna doğru koşarak yürüdü, önünde durdu, çatık kaşlarının altında parlıyan küçük siyah gözlerile Türkânı süzdükten sonra, bir kelime söylemeden, pencereye doğru gitti, tekrar geldi, durdu. Halinde memnuniyetsizliğe, teîâşa benzer birşeyler vardı. Türkân sıkıldı ve kıpkırmızı oldu, ayağa kalkmak ister gibi doğruldu: Affedersiniz... diye söze başlamak istedî. Ne söyliyeceğini bilmiyordu, fakat özür dilem%k istiyordu, hemen çıkıp gitmeyi düşünüyordu. Kalyopi elini cnun omzuna koyarak, niçin geldiğini pek iyi biliyormuş gibi: Geldin, çok iyi, dedi, ben bekledim seni, isterim seninle konuşmak... Bu Kâmile beni hasta edecek... Var aıkada bir oda, gitmez oraya... Aşağı katta... Ben açacak atelye... Kendim yatacak kuzum arkada... Romatizmam var diyor Kâmile.. Aman kuzum ne miskin kız bunlar... Biz genclikte böyle idik? İŞTİHASIZLIK HAZIMSIZLK ŞİŞKİNLİK BULANTI . GAZ SANCIMİDE BOZUKLUĞU DİL BARSAK ATALETİ İNKIBAZ SIKINTI SİNİB HASAN MEYVA özü KULLANINIZ. Mide için her yemekten sonra 1 2 tatlı kaşığı yanm bardak su içinde ve müshü için ber sabah veya gece yatarken aç karnına 1 2 çorba kaşığı yanm bardak su içinde köpürterek içmelidir. HASAN MEYVA ÖZÜ Avrupa ve bilhassa İngiliz meyva tuzlanndan daha yüksek olduğu kafiyetle sabittir. Buna rağmen Avrupa meyva özlerinden beş misli daha ucuzdur. HASAN MEYVA ÖZÜ yaltuz bir türltt olnp şekersizdir ve çok köpürür ve bütün mide ve barsak rahatsızlıklarına karşı 30 , 50 ^^v/ nııslı w/Vr lki Dört 8 0 kr v^v/ ı\ı • mıslı Kütahya Garnizonu Satmalma Komisyonundan: 1 Kütahvada Tayyare Garnizonuna şehir şebekesinden itibaren yaptırılacak su tesisatı eksiltmiye konulmuştur. 2 Muhammen keşif becteli 20125 yirmi bin yüz yirmi beş liradır. 3 Eksiltme 6 temmuz 939 perşembe günü saat 11 de Kütahya Mer kez Komutanlığındaki Komisyonumuzda yapılacaktır. 4 Eksiltme kapalı zarf usulile olacaktır. 5 Muvakkat teminatı 1510 bin beş yüz on liradır. 6 Keşif ve şartnamesini görmek istivenler hergün, eksiltmiye girecek olanlar da kanunun icab ettirdiği vesaik ve teminat mektublarını havi teklif mektublarını ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Komisycna vermiş bulunmaları. ( 4402 )' RADYOLİN I En büyük sergilerde 18 diploma, 48 madalya kazanmıştır. RADYOLİN kullananların dişleridir. Böyle güzel dişler yalnız Diş tabibleri diyor ki: " Dişlerin ve ağzırı sıhhati sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defa dişleri temizlemekle kabildir.,, İstanbul Tramvay ve Muvakkat Tünel işletmesi Idaresi Reisliğinden: İdaremizin bir senelik ihtiyacına tekabül eden 4000 M3 Sultançiftliği veya bu ayarda kum pazarlık suretile satın almacağmdan alâkalıların 28 haziran 939 çarşamba günü sat 15 te Metro hanmda beşinci katta toplanacak Komisyona gelmeleri lüzumu ilân olunur. Bu husustaki şerait dördüncü kattaki Tramvay ve Tünel Levazım Dairesinden öğrenilebilir. (4644) Gittim dün tahsil şubesine... Hepsi hazır... Ama bu Kâmilenin inadı. Sen çok iyi etti, geldin. Gözlerini Türkânm saçlarile yün caketi arasında birkaç defa gezdirdikten sonra: Of, dedi, yakışmaz sana böyle caket... Dur bakayım bir. Koşarak dışarı çıktı ve elinde koyu yeşil bir caketle içeri geldi: Giy şunu bre kuzum, dedi. Türkân tereddüd ediyordu. Kadın iki elinin arasındaki caketi havada silkehyerek sabırsızlık hareketleri yaptı: Haydi yavrum, haydi, haydi... Türkân sallanarak ayağa kalktı; gözlerini islendiren ürkek bir bakışla: Fakat... dedi. Bir yandan da yün caketini çıkarıyor, Kalyopi'nin tuttuğu caketi giyiyordu. Kadın onu omuzlanndan tutarak yüzünü aynaya çevirdi: Bak, dedi, nasıl yakışmış, sana şimdi bu caket... Kanapenin üstündeki eski caketi göstererek: At bunu kuzum çöp tenekesine... Yakışmaz sana bu. Ben şimdi isterniyorum para senden. Türkân da borclu olmak istemediğini söylemek için gene söze başladı: Fakat... Kadın onun sözünü kesti: Sonra verecek parasını sen... Ne vakit paran var, o zaman... Bana dikersin dikiş, ödersin. Türkânm gözlerinden bir sevinc.pırıltısı geçti. Gene kız, yan gözlerle aynada, kendisini çok değiştiren ve yenileştiren cakete bakarken aynanm yerine Afifi koyuyor, terzi kadının dikiş bahsini <ıçmasmda da annesine götürülecek biı müjdenin başlangıcını seziyordu. Bakınız, dedi, madam... Size bırşey söyliyeceğim. Ben... Kadın gene onun sözünü kesti: Var sana çok iş kuzum, dedi, benim kızlar çok menun bsnden... tstemez hem çok çahşmak... Ne iş yapar sen? Broderi? Türkân cevab vermek sabırsızlığı içinde sıçradı: Ben... Kadın gene onun sözünü keserek sordu: » îsim ne senin? Türkân. Nasıl dedi? Tükkan? [Arkası var\ UÇURUMDA Roman: 11 Yazan : Server Bedi Niçin hep senli benli söylüyordu? Gene yukarı kattan bir baş uzanTürkân kızardı, önüne baktı, sonra gözmıştı. Fakat bu, o kız değildi. Kapıyı açtığı zaman fazla boyalı, Tür lerini gene ona zahmetle kaldırarak: Bir iş için... dedi, görmek istiyokânı tepeden tırnağa kadar süzen ve saçrum kendisini. ları üstünde duran mütecessis, biraz da Biraz dur. müstehzi bakışlarile şüphe verıyordu. Kız uzaklaştı. Şivesi çok düzgündü. Madam Kalyopi'yi rni anyorsun? Türke benziyordu. diye sordu. Türkân birdenbire artan garib endişe Evet. ler içinde bekledi. Kız giderken kapıyı Fakat bu saçlan boyalı, yüzü boyalı, gözierinde ve ağzında gülmek ihtiyacına onun üstüne tekrar kapamıştı. Türkân geda, öfkeye de, tecessüse de benzer kırı ri çekildi ve tekrar yukarı kat pencerelerişıklar uçuşan kız, bundan evvelki gibi ne baktı. Biraz sonra Kalyopi'nin başı gerı çekılerek yol vermiyordu. Adeta uzandı, derhal geri çekildi. Türkânm içeri girmesini istemlyormuş Türkân bekliyordu. Kapı açılmadı. gibi bir hali vardı. Gene kız sormaya Geri çekiliyor, yukarı kat pencerelerine mecbur oldu: bakıyor, tekrar kapınm eşiğine gelerek, Evde yok mu madam? her an artan bir sabırsızlık içinde sallanıyordu. Köşede duran otomobil uzak Evde. Ne istiyorsun?