24 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

24 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Haziran 1939 (Baştarafı ı inci sahifede) Numan Menemencioğlu ile Hatay mümessilimiz Cevad Açıkalının, Sancak delegesi albay Collet'nin, Fransız sefareti başkâtibi Roux'nun, Hariciye Vekâleti erkânının ve yerli ve yabancı matbuat mümessillerinin hazır bulundukları bu merasimde, vesikalarm imzasını miitea kıb, Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu, iki taraf münasebetlerini sarsmış olan bır meselenin artık tamamile halledilmiş ol duğunu bildirmiş ve bu neticeye varmak için sarfediltniş olan mesaiyi sitayişle hatırlatarak bu mesaiye iştirak etmiş olanlara teşekkür etmiştir. Şükrü Saracoğlu, Masigli'nin daima tekrar etmiş olduğu bir cümleyi, «Hatay meselesi, hali ve istıkbali zehirliyen bır mazi meselesidir.» cümlesıni kaydeylerniş ve işte bu mesele, bugün kat'î surette halledilmiş bulunuyor, demiştir. Hariciye Vekilimiz, nihayet, şampanya kadehini Türk Fransız dostluğu şerefıne kaldırmış ve sözlerini şöyle bîtirmiştir: « Bu dakikada Türk Fransız dostluğuna içiyorum. Pek yakında da Türk Fransız ittifakına içeceğiz.» Fransa büyük elçisi Masigli, verdiği cevabda, Hatay işinin kat'î surette halledilmesinden duyduğu zevki tebarüz ettirmiş, o da bu hal işinde bezlolunan gay retlere işaret ederek bu arada bilhassa Hariciye Kâtibi Umumisi Numan Me nemencioğlundan sitayişle bahsetmiş ve Fransa ile Türkiye arasındaki samimî dostluğa emin bulunan Fransız hükumetinin gösterdiği anlaşma zihniyetini de aynca kaydeylemiştır. Massigli, nihayet, Reisicumhur İsmet înönünün Parti kurultaymda söylediği nutukta Türk Fransız münasebetlerini alâkadar eden bir cümlesini, «Hatay işinin hallinden sonra Fransa ile Türkiye arasındaki yakınlığı hiçbir kuvvet bozmıyacaktır.» cümlesini hatırlatmış ve ka dehini iki millet arasındaki yakın dostluk şerefine kaldırmıştır. İki hükumet mümessillerinin bu samimî temennilerine, merasimde hazır bulunanlar da kadehlerini kaldırarak candan iştirak eylemişlerdir. Hatay artık bizimdir İnönü hükumeti tebrik etti Ankara 23 (a.a.) Hatayın ana yurda ilhakı münasebetile Reisicumhur İsmet İnönüne Başvekil doktor Refık Saydam tarafından çekilen telgrafa Reisicumhur aşağıdaki cevabla mukabele etmişlerdir: Başvekil Dr. Refik Saydam ANKARA Hatayın ana vatana iltihakını ahden ifade eden mukaveleyi imza etmeğe muvaffak olduğu için Cumhuriyet hükumetini hararetle tebrik ederim. Milletler arası sulh ve emniyet teminatını, millî şeref ve menfaatle birleştirmek gibi sağlam bir siyaset sayesinde reislik ettığiniz değerli hükumet, büyük milletimizin halis takdirine hak kazan mıştır. İSMET İNÖNÜ Başvekil Dr. Refık Saydam tarafından çekilen telgrafın metni aşağıdadır: Reisicumhurumuzun yüce katına YALOVA Şimdi toplanan îcra Vekülerı Heyeti, Büyük ve Aziz Şeflerinın gösterdiği yolda ve yüksek direk tifleri dairesinde Hatay davasının Türkiye Cumhuriyeti lehine nıhayet bularak, yirmi senelik bir ayrılıktan sonra, gene büyük Türk VÎtanına kavuşmasını intac eden nıüzakerelerin neticelendiğini ve hazırlanan mukavelenin ve merbutatının yüksek tasviblerine iktiran eden şekilde Fransa büyük elçisile imzalandığını sevincle arza beni memur etti. Yüksek itimadlanna mazhar bulunmakla mübahi olan Başvekiliniz ve İcra Vekilleri Heyeti azası, tebriklerini ve tazimlerini arzederken, büyük Türkiyenin ve Cumhuriyet rejiminin Büyük Şeflerinın paha biçilmez sevk ve idaresi altında daima ileriye ve daima iyiye gideceğinden emin olarak bir kere daha en kalbî bağlılıklarmı sunarlar ve lutfen kabulünü rica ederler. Hayatımm en mes'ud bir hatırası olarak yaptığım bu vazifeden doiayı duyduğum şeref ve huzura niha . yet yoktur, Büyük Şefim. j Başvekil Dr REFÎK SAYDAM den müdevver bazı pürüzlerin halledilmiş olması hem bize ve hem Fransa hükumetine daha muvafık göründüğü içindir ki bu beyannameyi, esasları ta mayıs ayındanberi mukarrer olmasma lağmen, şımdi yüksek tasvibinize arzedebihyorum. Menfaatlerimizin, hislerimizle müteradif olarak birçok noktalarda birleştiği Fransızlarla, artık en kuvvetli rabıtalar bizi birbirimize bağlamış oluyor. (Alkışlar). Akdenizin iki ucunda ayni sulh gayesinin samimî hâdimleri olan Türkiye ve Fransa, uzun bir kara hududunun bıze bağladığı arazideki vaziyet itibarile de birbırine yakın, bırbırinin kuvvennden kuvvetlenen ki millet gibi yanyana, büyük davada yer almaktadırlar. (Alkışlar). Türk milletinin idealist vasıfları, Türk ordusunun kahramanlık destanları, (alkışlar, bravo sesleri) ayni idealimizin büyük kuvvetle ve büyük kahramanlıklarla hâdimi olan Fransız milletinin vasıfları yanında, muhtemel taarruzları defetmek gayesile, birbirini ikmal eden iki azmi metanet sütunu halinde dıkilmiş bulunmaktadır. (Alkışlar). Türkiyenin Fransa ile birleşmesi, dünya sulhunun nef'inedir ve her türlü hasis menfaatten âri olarak bu sulhun muhafazasına yardım edecektir. (Alkışlar, bravo sesleri). Aziz arkadaşlar, Size, şimdi Türkiye Fransa müşterek beyannamesini aynen okuvacak ve bu fırsattan istifade ederek beyannamenin ihtiva ettiği maddeleri hakikî mana ve mefhumlarında hulâsatan teşrih edeceğim. Bugün Pariste Fransa Hariciye Nazırile Büyük Elçimiz tarafından imza edilecek olan beyanname şudur: «1. Türkiye ve Fransa hükumetleri, birbirlerile sıkı bir istişarede bulunmuşlardır. Aralarında cereyan eden ve halen devam etmekte bulunan müzakereler, görüşlerindeki mutad birliği tebarüz ettirmiştir. 2. İki devletin, kendi millî emniyetleri nef'ine olarak karşılıklı taahhüdleri tazammun edecek uzun müddetli nihaî bir anlaşma akdetmeleri takarrür etmiştir. 3. Bu nihaî anlaşma akdine intizaren, Türkiye hükumeti ve Fransa hükumeti, vuku bulacak bir tecavüz hareketinin Akdeniz mmtakasında bir harbe saik olması halinde yekdiğerile bilfiil isbirliği yaomaya ve yeddi ıktıdarlarında bulunan bütün yardım ve muzahereti birbirlerine göstermeye hazır bulunduklarını beyan ederler. 4. Gerek beyanat ve gerek derpiş edilen anlaşma, hiçbir memleket aleyhine müteveccih değildir. Ancak lüzumu tahakkuk ettiği takdirde Türkiyeye ve Fransaya karşılıklı bir yardım ve muzaheret teminine matuftur. 5. Nihaî anlaşmanın ikmalinden evvel karşılıklı taahhüdlerin mevkii file geçmesini icab ettirecek şartlarm daha sarih bir surette tayini de dahil omak üzere, bazı meselelerin daha derın bir tetkike ihtiyac gösterdiği her iki hükumetçe kabul edilmektedir. Bu tetkik, halen devam etmektedir. 6. İki hükumet Balkanlarda emniyetin teessüsünü temin etmek lüzumunu dahi tasdik ederler ve bu gayeyi en seri bir surette istihsal için müşavere halindedirler. 7. Şurası mukarrerdir ki, yukarıda zikredilmiş olan hükümler iki hükumetin herhangi birinin, sulhun takviyesindeki umumî menfaat iktızasından olarak diğer hükumetlerle anlaşmalar akdetmesine mâni değildir.» Aziz arkadaşlar, birinci maddesinde iki memleket arasındaki görüş birliği ve mütalea edilen siyasî vaziyetin ayni şekilde muhakeme netıcesinde, müşterk taahhüdlere girılmek kararı verilmiş olduğunu ifade etmekle, Türkiye ve Fransa son zamanların hâdisatında sulhu tehlikeye düşüren ve kendi emniyetlerine müteveccih inkişaflar gösteren manzaraları ayni sulhseverlik mefkuresi ve ayni korunma vazifesile muhakeme ettiklerini göstermektedirler. İkinci madde, beyannamenin istihdaf ettiği hususlarda geçici bir teşriki mesaiyi değil, hakikî hedefin uzun vadeli bir birleşmede mündemic olduğunu kabul ve tespit eden ve kat'î muahedeyi yakın bir atide akid kararını gösteren bir hüküm ifade ediyor. Bu münasebetle arzetmek isterim ki, Türkiye ile İngiltere arasında olduğu gibi Türkiye ile Fransa arasında da kat'î ve nihaî anlaşmanın hazırlıkları süratle inkişaf etmekte ve bu vesikaların tanzim ve ıkmali kuvvei karibeye gelmiş bulunmaktadır. Beyannamenin üçüncü maddesi, feyizle rinden bütün sahildarların ayni veçhile istifade etmelerini ideal bildiğimiz Akdeniz havzasında, taarruzdan doğabilecek ihtilâtat için iki memleketin birbirine tam ve şamil bir şeiklde yardım taahhüdlerini ihtıva etmektedir. Demek oluyor ki arkadaşlar, Akdenizde doğabilecek tehlıkeler ve orada kopması melhuz fırtınalar Türkiye ile İngiltereyi olduğu gibi, İngilterenin müttefikleri olan Türkiye ile Fransayı da bir cephede yanyana görecektir. (Alkışlar, bravo sesleri.) Hayatî menfaatlerimizin ve emniyetimizin en mühim cenahı olan Akdeniz havzasında üç milletin teşriki mesaisi, sulhu arayan bir idealizmin, sulhu bulmasına matuf, kuvvetli gayretlerinden başka bir şey değildir. Dördüncü maddede, Türkiye Fransa asistansının hakikî manasını tebarüz ettiren bir mefhum görüyoruz. Yedinci madde, bir gaye etrafında birleşen memleketlerimizin sulh mıntakasını tevsi etmekte serbest olacaklarını göstermektedir ki, bu da akdetmiş olduğumuz asistansın hangi yüksek ideale müstenid olduğunu bir kere daha ıspat eder. Muhterem arkadaşlarım, Siyasetinin bütün inkişafları, milletin hakikî menfaatlerini dikkatle aramakta, memleketin emniyetini teyakkuzla korumakta mündemic olan Türkiye Cumhuriyeti hükumeti, millet vekillerinin yüksek direktifleri ve teşvikkâr tasviblerile kendine vermiş olduğunuz vazifeyi ifaya çalışmaktadır. (Alkışlar) Bu vazifenin bir eserini daha yüksek huzurunza getirdim. Türkiye Fransa müşterek beyannamesi hakkında açık reylerinizi kullanmanızı rica ederim.» Başvekilin bravo sesleri ve sürekli alkışlar arasında karşılanan bu beyanatını müteakıb birçok hatibler söz almışlar ve bu müzakere sonunda açık reye müracaat edilerek beyanat 343 reyle ve mevcudun ittifakile tasvib olunmuştur. CUMHTJRİYEt Mısır Hariciye Nazırı bu akşam gidiyor Abdülfettah Yahya Paşa, dün Bursaya gitti, şehri gezdikten sonra gece Yalovada şerefine verilen ziyafette bulundu Hariciye Vekilimizin nutku Ankara, 23 (a.a.) B. M. Meclisi bugün Şemseddin Günaltayın başkanlığmda birbirini müteakıb iki celse akdeylemiştir. İlk celsenin açılışını müteakıb reis, sözün Hariciye Vekilıne aid olduğunu bildirmiş ve Hariciye Vekili kürsüye gelerek şu beyanatta bulunmuştur: « Arkadaşlar, Gelecek haftanın celselerinden birinde, Büyük Meclis kendi tasdik ve tetkikine arzedilecek bir kanun lâyihasını bulacaktır. Bu kanun lâyihası, bir anlaşma, bir protokol, bir zabıtname, iki lâhika ve üç mektubdan ibaret olacaktır. Bugün imza edilmiş olan bütün bu vesikalar Hatay topraklarının Türk topraklarına kavuştuğunu gösteren senedlerdir.» Hariciye Vekilimizin bravo sesleri ve şiddetli ve sürekli alkışlarla karşılanan bu beyanatından sonra ikinci celse açıldığı zaman Başvekil Dr. Refik Saydam kürsüye gelerek Fransa ile vâki anlaşmaya dair beyanatta bulunmuş ve bunu takiben birçok hatibler söz almışlardır. Müstakil grupun miitaleaları Numan Menemencioğlunun verdiği izahat Bu kadar samimî bir hava içerisinde geçen bu imza merasiminin akabinde, Hariciye Umumî Kâtibi Numan Menemencioğlu, imza edilmiş olan metinler hakkında Anadolu Ajansına şu izahatı vermiştir: « Şimdi imza edilmiş olan vesika lar, bir anlaşma, bir protokol, iki lâhika ve bir proseverbal ile iki mektubdan ibarettir. Bunların esaslanna göre, 1921, 1926 ve 1930 mukavelelerile tespit edilmiş olan hattı hudud tashıh edilmek suretıle, Hatay, Türkiye arazisine ilhak olunmaktadır. Hatayla Suriye arasındaki hudud, esasen bir Türk Fransız askerî heyeti tarafından tahdid edilmiş bulunmak taydı. Bu tahdid, iki üç noktanm çok ufak bir tashihile yeni hududu teşkil edecektir. Vesikaların diğer hükümleri, bir takıcn emval, hukuk ve menafi meselelerinin halline mütedairdir. Mukavele, tesdiknamelerin teatisile mer'iyete girecektir. Fakat, bu tasdikııameler, en geç 23 temmuzda teati edilmiş bulunacaktır. Fransız askerinin Hatayı tahliyesi ve Fransız makamatının devir ve teslimi de en geç 22 temmuzda ikmal edilmiş olacaktır.» Müstakil Parti Grupu Reisi Ali Rana Tarhan da şunlan söylemiştır: « Muhterem arkadaşlar, Çok kıymetli Başvekılimiz beyanlarile bize Cumhuriyet Halk Partisi hükumetinin sulhperver, fakat müteyakkız ve müdebbir siyasetinin yeni bir eserini bildiriyorlar. Fransanın da iltihakile sulh cephesini takviye eden bu eseri grupumuz tamamile tasvib eder ve hükumeti bu isabetli hareketinden dolayı tebrik etmeyi çok şerefli bir vazife bilir. (Bravo sesleri, sürekli alkışlar) Abdülfettah Paşa dün Bursadaki gezinti esnasında Bursa Valisi Refikle beraber Bursa 23 (Telefonla) Dost miYatkulübde safir Mısır Hariciye Nazırı Ekselâns AbMisafir Nazır dün gece Büyükadaya dülfettah Yahya Paşa, bu sabah sureti çıkmış, Yatbulübe giderek şerefine verimahsusada rükubuna tahsıs edilen «Sus» len ziyafette hazır bulunmuştur. vapurile İstanbuldan Mudanyaya hareket Misafir Nazırın beyanatt ederek, 10,30 da Mudanyaya muvasalat Misafir Nazır, Mudanyadan ayrılıretmiştir. ken kendisine ihtisaslannı sordum. Paşa, Vali ve Belediye Reisi evvelâ vapura dedi ki: çıkarak, Hariciye Nazırına «hoşgeldınız» « Bugün öyle bir gehir gördüm ki, demişler, müteakıben iskeie meydanını bu, benim için yıllardanberi bir ideal idi. dolduran kalabalık bır halk kütlesı tarafından hararetle alkışlanarak otomobılle Burada eski Türkiyenin canlı tarihini, re binmişlerdir. Doğruca Çeükpalasa inen derlitoplu bir eser halinde yüzünden okumisafirler, bir müddet istirahatten sonra dum. Fakat bu tarihin yanıbaşında yükevvelâ Yeşil türbeyi gezmişler, sonra Mu selen bugünkü Türkiyenin canlı imar eradiye türbesinı, Ulucamiyi, Kapalıçarşı serlerini, ayrıca Türk milletinin derin muyı, Merinos ve İpekiş fabrikalarını ziya habbetine burada da sevincle şahid oldum. Terakki ve umran hareketlerine ret etmişlerdir. sahne olan Bursayı pek beğendım. Bilİpekiş fabrikasında, misafirlere Bursanın hatırası olarak ipekli kumaşlar tak hassa Uludağ bana İsviçreyı hatırlattı. Bursa, zengin bir tabiatın sahibi oldim edilmiştir. Ayrıca Beledıyemiz taramuştur. fından, şehir namına iki güzel albüm heTürkiye ile Mısır arasındaki dostane diye edilmiştir. Misafirler, Çelikpalasta yemek yedik münasebetlere her gün biraz daha lıız veten sonra, Uludağa çıkmışlardır. Ak rıleceğıne emin olunur.» Dost Mısır Hariciye Nazırı, bu akşam 17,30 da ayni merasimle uğıırlansam Bükres'e gidecektir. mıslardır. Bızı, yeryüzünün bütün milletlerı çok ıyı tanırlar, harb hayatımızdan tanırlar, sulh hayatımızdan tanırlar, ye bızim bütün maddî manevî vasıflarımız olduğunu çok iyı bilirler. Onun için dost oianlar bu üstünlükte bulunan bir millete dostluklarını insaniyet yolunda çok iyi kullanırlarsa, keza hasımlar da bizi bu vasıflarımızla daima mütalea ve daima gözönünde tutarlarsa, gaflete düşmekten kendJcrını korumuş ve onlar da faydalanmıs olurlar. (Alkışlar).» tini izhar etmiştir. Suad Davaz; da, Türkiye ile Fransa arasındakı dostluğun bu suretle bugün temhir edilmesini görmekten duyduğu memnunıyetini bildirmiş ve sözlerini şöyle bitirmıstir: Bu anlaşmalar hiç kimsenin aleyhine müteveccih değildir. Bunlar, en sulhperver gayeler için imzalanmıştır. İdealuniz sulhtur ve bu suretle sulhun idamesinde işbirhği yaomış oluyoruz. Cevdet Kerimin sözleri Cevdet Kerım İncedayı da şunları söylemiştir: « Aziz arkadaşlar, biraz sonra kulIanacağımız reyle beşeriyetin halâs ve saadetı adına tarıhe mal edeceğımiz bu vesıkanın şümuî ve delâleti hakkında uzun bir izah yapacak değilim. Çünki bu karara varmak için aylardanberi milletimiz adına ve insanlık adına gerek Parti Grup içtimalarında ve gerekse Meclis müzakerelerınde herşeyi tasrih, tahlil ve müzakere ederek vukuf ile buraya varmış bulunuyoruz. Bundan başka biri İngilizlerle yapılan antant olmak üzere bugün ikincisile sayın Başvekil Refik Saydamın gayet veciz, sarih yalnız bu antantla alâkalı milletlcre değil, bütün beşeriyete vaziyeti izah eden mühım bir beyanat yapmış bulunuyorlar. Artık bunun kıymetini, şümulünü ve icablarını tahlile hacet yoktur. Biliyoruz ki dünya 1914 tenberi bugünlere kadar mütemadiyen ateş, ıst'.rab, rahatsızlık içinde idi. Bunu iki safhaya ayırırsak Büyük Harbin ateş kısmı öldürücü, zehirleyici, yok edici safahatı insanhğı huzursuzluk içinde aciz ve naçar bırakan bir karşılık mevcud idi. İşte bu son zatnanlarda had vaziyete gelen beşeriyeti hakikaten mühim kat'î bir tehlikenin önüne getiren bu hâdise, ilk tehlike yolundan sulh ve sükun, insanlık yoluna çeviren Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti ve onun hükumeti olmuştur. (Bravo sesleri). Anlaşma hiç kimseye değildir müteveccih Meclis müzakerelerini takib sefirler eden Millet Meclisinde Başvekilin beyanatı Ankara 23 (a.a.) Büyük Millet meclisinin bugünkü toplantısında ikinci celse açıldığı zatnan reis Şemseddin Günaltay, söz Başvekilindir, demiş ve sürekli alkışlar arasmda kürsüye gelen Başvekil doktor Refik Saydam aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « Muhterem arkadaşlarım, Geçen mayıs ayının 12 sinde, Türkiye ile İngiltere arasmda muhtemel taar ruzlara karşı teşriki mesaiyi istihdaf eden müşterek beyannameyi bu kürsüden okuyarak yüksek tasvibinize arzetmiş olduğum zaman, Türkiye ile Fransa arasmda da ayni esasta anlaşmaların derdesti müzakere olduğunu söylemiştim. Bugün huzurunuza, Türkiye ile Fransa arasmda müzakeresi itmam edilen beyanname metninı getiriyor ve sulh davasına yeni ve kuvvetli bir düğüm ilâve eden bu tesriki mesaı senedini millet vekillerinin yüksek tasvibine arzediyo rum. (Alkışlar) Türkiye Fransa beyannamesi, İ.ıgiltere hükumetile kararlaştırmış ve tatbik mevkııne koymus o'duğumuz beyanname metninin harfi harfine aynidir. (Bravo sesleri) Büyük bir dava uğrunda girişilen ınütekabıl taahhüdlerin, iki devlet ve millet arasında tam bir itimad havası içinde akdedilmesi ve bunun için de arada mazi Evet arkadaşlar, bu beyanname ile giriştığimiz taahhüdler, yarınki muahedelerin istihdaf edeceği taahhüdler gibi, yalnız bizim emniyetimizi korumağa matuftur ve hiçbir devletin aleyhine müteveccih bir mana bunlarda mündemic değildir. Beşinci maddenin mevzuu bahsettiği temaslar, biraz evvel arzetmiş olduğum gibi, faahyetle devam etmekte ve bunlar Türkiye Ingiltere anlaşmasının mesnedlerini hazırladığı gibi, Türkiye Fransa nihaî muahedesinin de ayni ruh ve mana dahilinde temeilerini atmaktadır. Beyannamenin altıncı maddesi, Türkiye emniyetinin yalnız Akdenizden gelebılecek tehlikelere karşı değil, bu emniyeti alâkadar edecek mmtakaların kâffesinde belirmesi muhtemel tehdidlere ve tehlikelere karşı siyaneti istilzam etmektdir. Muhterem arkadaşlar, Malumunuzdur ki, Türkiye emniyetinin bir cephesini kuvvetle tutan ve senelerden beri feyizli semerelerile sulh davasına büyük hizmetler etmiş olan Balkan misakı, son görüşmelerimizden bir kat daha itimad ve kuvvet bularak çıkmış ve bugüne kadar olduğu gibi, yarın için de esaslı bir sulh unsuru olarak vazifesine devam etmek azmi kat'isini göstermekte bulunmuşArkadaşlar, geçenlerde mukaddes bir tuı. (Alkışlar). gün vesilesile söylediğim gibi burada bir Türkiye Fransa müşterek beyanname noktayı bir daha tekrar etmek isterim. sinin altıncı maddesindeki hüküm. bittabi Şu, Türk milleti şu kadar mesahaı satBaîkan misakının âkidlerine verdiği hu hiye üzerinde, şu kadar nüfusia, şu kadar kuk ve vezaifi hiçbir veçhile ihlâl edecek bilmem ne ile, cem, tarh kaidelerile ölma^ıvette değildir. çüye gelen bir millet değildir. (Bravo sesBalkan misakı, Türkiye îngiltere, Tür leri). Bizi tarih boyunca böyle mütalea kiye Fransa anlaşmaları ile tedahül gös etmek gafletine düşen milletler daima altermeksizin bütün istiklâlini muhafaza et danmışlardır. (Bravo sesleri, alkışlar). mekte ve ayrı bir sulh âmili halinde mev Biz çok yüksek riyaziyat düsturuna sığmıyan apayrı, yeryüzünün en üstün bır kiini tutmaktadır. Beyannamedeki bu madde, herkesin an milletiyiz. (Bravo sesleri, alkışlar). Bizi lamış olacağı veçhile, Türkiye ile Fran böyle mütalea ettikçe insanlık daima istisanın. Türkive ile İngiltere arasında oldu fade etmiş ve fayda görmüştür. Ve böyle qu gibi bu âkid ile gözetilen emnivet en mütalea ettikçe gene istifade edecek ve di"'erini ve hususî vaziyetlerini alâkadar fayda görecektir. Şüphesiz bız bununla insanlığı huzur ve sükuna kavuşturacağız. ediyor. Ali Mazhar Göker de bu anlaşmanın büyük değerini tebarüz ettirmiş ve bu anlaşmanın yapılmasına saik olan huzursuzluğu anlatarak demiştir ki: «Bu anlaşma hiç kimsenin aleyhıne müteveccih değil, yalnız kendi mensub olduğu zümrenın menfaatıne ve sulhu müdafdaya müteveccih bir kombinezondur. Bunu hazırlayıp buraya getırmiş olduğundan dolayı hükume'.ı tebrik ederim. Bu anlaşma iki memleketin mi'nasebetleri için, Türk milleti için hayırlı olsun.» Verilen bir takrirle müzakerenin kıfayeti kabul ve Başvekil Saydamın beya natı tasvib olunmuş ve ruznameye gecılerek devlet memurları maaşatının tevhıd ve teadülü hakkındaki kanunun müzakeresine devam edilmiştir. Meclis bu kanunun bütün maddeleri üzerinde birinci müzakereyi tamamhyarak pazartesi günü toplanmak üzere içtimaa nihayet vermiştir. Ankara 23 (a.a.) B. M. Mecli sının bugün akdettığı ikinci celse esna sında, Başvekil Dr. Refik Saydamın Fransa ile vakı anlaşmaya daır beyanatıle diğer hatıblenn sözlerini dinliyenler arasında, dıplomatlar locasında, ezcümle, yanında albay Collet ve büyük elçılik erkânı olduğu halde Fransız büyük elçisi Massigli, İngılız büyük elçisi Sir Hughes Montgooery, Knatchbull Hughessen, Sovyet büyük elçisi Trentıev ve BaİKan Antantı devletlen dıplomatik mümessil lerı bulunmaktaydı. B. M. Meclisinin bu celsesi müzake releri, ayni zamanda Türkiye ve Ankara radyo postalanle de neşredılmıştir. Anlaşma münasebetile beyanatı Bone'nin Paristeki imza merasimi Paris 23 (a.a.) Bugün öğleden sonra saat 18,30 da Hariciye Nezare tinde hususî merasimle, Türk Fransız karşılıklı yardım deklarasyonu Harıcıye Nazırı Bonnet ve Türkiye büyük elçisi Suad Davaz tarafından imzalanmıştır. îmzayı müteakıb, Fransa Hariciye Nazırı ve Türkive büyük elçisi radyo ile neşredılen kısa hıtabelerde bulunmuşlardır. Bonnet, Türk Fransız karşılıklı yardım deklarasyonunun 12 mayıs varihli Türk İngiliz deklarasyonunun tamamile ayni olduğunu tebarüz ettirdikten sonra bu Türk Fransız karşılıklı yardım deklarasyonu, Fransa ile İngiltereyi ve diğer taraftan îngiltere ile Türkiyeyi birbirine bağlıyan taahhüdle muvazi bir hale şetirmeyi de istihdaf eylemektedir. demiştir. M. Bonet anlaşmanın iki esas noktasına işaret etmiş ve bu anlaşmanın hiç kimsenın aleyhine müteveccih bulunmadığını bilhassa kaydeylemiştir. Fransız Hariciye Nazırı nihayet, bu suretle sulha yapılmış olan yardımdan dolayı büyük memnuniye Paris 23 (a.a.) Türk Fransız anlaşmalarının imzası münasebetile, Hariciye Nazırı Bonnet, İntransigeant gazetesine asağıdakı beyanatta bulunmuştur: « Bugün imzalanan Fransız Türk anlaşmaları, Türkiye, Fransa, Suriye ve Lübnan arasındaki bağları mes'ud bir surette tespit eylemekte ve dostane komşu luk münasebetlerini tanzım etmektedir. Bu anlaşmalar, bu suretle, Akdenızm şark havzasının siyasî ıstikrarına kıymetli bir yardım getırmektedir. Türk Fransız anlaşmaları, son TürkIngılız deklarasyonuna muvazi olarak, Yakınşarkta ve Avrupada nizamın ve sulhun idamesinde ayni surette alâkadar iki devlet arasında semereli bir isbirliği * nin temelıni teskıl edecektir.» İtalyan mütaleaları Roma 23 (a.a.) Hatayın Türkiyeye terkine daır Fransız gazeteleri ta rafından yapılan neşriyat hakkında tef siratta bulunan Stefani ajansı diyor ki: «Yarıresmî Fransız gazeteleri dahi Hatavın terkedilmesinin Fransa için muazzam bir kayıb teşkil ettiğini bildiriyor» lar. Şimdi, İtalyaya karşı olan borcunl ödemek icin topraklanndan bir metr% murabbaı yerin terkini umumî bir harb pahasına dahi reddeden Fransa, İtalyan isteklerine daha iyi mukavemet için ol dukça mühim arazi fedakârlığına tahammül eylemektedir.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: