15 Haziran 1939 SON H A B Hâdise!er arasında Safsatalar ve hakikatlar oktor Abdullah Cevdetin sözlerinde ve yazılarında çok tekrarlamaktan hoşlandığı bir paradoks vardı: «Mazlum olmak zalim demektir.» Bununla, zulmü teşvik eden aczi, fenalığın asıl müsebbibi olarak damgalamak istiyor ve Sezar'ı yırtıcı bir kaplan haline sokanların, korkak bir geyik sürüsüne dönen Romalılar olduğunu, Shakespeare'in ağzından tekrarlıyordu. Mutlak ve rasyonel hukuk bakımından bu fikir bir safsatadır: Katilleri değil maktulleri cezalandırmayı emretmiş olur. İlliyet prensipleri bakımmdan bu fikrin ucu her türlü mes'uliyetin inkârına çıkar ve bir Anatole France'a şu sözü söyletir: «Yaşadıkça anlıyorum ki mücrimler yok, bedbahtlar vardır.» Âlâ, birbirimizi boğalım. Fakat bu fikrin öteki ucu, Canterchester piskapusunu daha garib bir kanaate götürmüştür. Şöyle hulâsa edelim: Harbetmek ayıbdır, günahtır, rezalettir. Çünkü istilâya uğrayanlar mukavemet etmeğe kalkıyorIar. Eğer mukavemet etmeseler harb olmaz. Kabahat hücum edende olduğu kadar da kendini müdafaa edendedir. Bu kanaat yalnız biz müslümanlara değil, şimdi bütün hıristiyanlara da garib geliyor. Çünkü İsanın meşhur sözü unutulmuştur: «Sana bir tokat vurana öteki yanağını da çevir!» Atalarımız daima sormuşlar: «Kabahat ölende mi, öldürende mi?» İşte asla halledemiyeceğimiz bir sebebiyet meselesi. Bütün mücered mefhumlar gibi, «hak» ve «hukuk» tabirleri de keskin bir tahlile dayanmaz. Bunlar üstünde konuşmak zorumuz ebedidir. Amelî olarak biz îsadan yana değiliz. Sana bir tokat vuranın gözünü patlat. Bazan insanın tecavüze uğramamak için ilk tokadı yapıştırmağa mecbur olması da hesabda vardır. îşte, dışarıdan kolayca halledemiyeceğimiz bir sebebiyet meselesi daha. Adalet çok ince ve terazimiz çok iptidaî. Barem çıkarken Uzakşarkta vaziyet gene karıştı Imtiyazlı mıntakaların lağvı endişe uyandırdı Japonlar tarafmdan Tientsinde örfî idare ilân edildi, birçok taharriyat yapıldı Londra 14 (Hususî) Kabine, bu sabahki toplantısmda Uzakşarktaki Japon faaliyetini tetkik ve müzakere etmiştir. Salâhiyettar mehafilde, Japonların beynelmilel imtiyazlı mıntakalan lâğvetmek istedikleri kanaati umumidir. Kabine, icab eden tedbirleri almaya karar vermiş ve bu hususta Amerika ve Fransa ile istişarelere başlamıştır. yol açık kalmıştır. Bu yollardan biri imtiyaz mıntakasma yapılacak nakliyat, diğeri bu mıntakadan yapılacak sevkiyata tahsis edilmiştir. Tientsin'deki askerî Japon makamları evvelki gece İngiliz makamlarına muh teüt bir tahkikat komisyonu teşkili hakkmda yapılan teklifi lâyıkı veçhile takdir ettiklerini, fakat bu teklifin çok geç yapılmış olduşçunu ve abluka programında bir değişiklik yapmanın artık mümkün olmadığmı bildirmişlerdir. Reuter ajansının muhabiri, bu sabah İngiliz imtiyaz mıntakasını gezmiş ve mıntakanın hududunda birkaç noktada araştırmalar yapıldığını görmüştür. Japon askerleri İtalyanlara ve Almanlara iyi muamele etmektedirler. Buna mukabil İngilizler, uzun bir isticvaba tâbi tutulmakta ve vesikaları tetkik edilmektedir. Karakollarda birkaç Çinlinin elbiseleri ahnmıştır. Zahire fiatları mahsüs derecede yük selmiştir. Evli ve çok çocuklu memurların vaziyeti Yazan: ALÂEDDtN CEMÎL Hükumetimizin bazı hakh endişeler üzerine ücretli memurlarla malî müesseselerdeki memur maaşlarmı bir nizam altına almasından sonra düsünülecek diğer bir takım meseleler ve endişelerin de mevcud olduğunu bilmiyen yoktur. Ücretliler ve maaşlıların kazancları arasındaki müsavatsızlık ortadan kaldırıldıktan sonra da bütün memurlara şamil bazı esaslı müsavatsızlıklar ve güçlükler memur hayatmda müessir olmakta devam edecektir. Bekâr, evli ve çocuklu ayni derecedeki memurların ne ayni maaşla ayni hayatı yaşamalarına, ve ne de maaşından başka kazancı olmıyan bütün memurların maaşları değişmediği halde mütemadiyen değişen hayat pahalılığı seviyesine uygun yaşamalarına imkân yoktur. Esasen, memuriuk hayatında «ücretli» denilen kısmın bugünkü vaziyette mühim bir miktara çıkmasının sebebi de hayat pahalılığı karşısında maaş baremı harı cinde bir kazanc temini değil midir? Su halde; biz bir taraftan evli ve çocuklu memurlara bekâr memurlardan ziyade bir maaş zatnmı vermeği temin etmekle beraber diğer taraftan da memurun hayat pahalılığından mümkün mertebe az mustarib olmasının çarelerini aramak mecburiyetindeyiz. Bugün dünyada aile ve çocuk zammı olmıyan memleket hemen yok gibidir. Bu sistem, yalnız memur baremine değil umumiyetle işçi ücretlerine bile tatbik olunmaktadır. Burada, bu zamlara nüfus artmaması yüzünden de büyük bir ehemmiyet veren Fransada allınan tedbirleri zikretmekle iktifa edeceğim: Fransada umumiyetle evli ve çocuklu aile babalarına mahsus birçok faydalı hükümler bulunduğu gibi ayrıca evli ve çocuklu memurların da istifade ettiği hücümler vardır. Umumî olarak: Herhangi muhtac bir vatandaşa çocuk adedine göre hesab edien malî tahsisat bütün memlekete şamil olmak üzere geniş mikyasta verilmekte dir. Bundan başka, löğusa kadınlara istirahat ve emzirme tahsisatı, muayyen bir ücret alan işçilerin hastalık, vekitsiz maluliyet, ölüm gibi tehlikelere karşı içtimaî sigortalara girmesi mecburiyeti, kadın işçilerin ve köylülerin tekaüdiyelerinin çocuk adedine göre muayyen bir nispette artırılması, tekmil iş verenleri bir «aile tahsisatı taviz sandığına» girmeğe mec bur eden meslekî aile tahsisatı sayesinde evli ve çocuklu aile babalarının maaş ve ücretlerine zam, çok çocuklu aile babalarının vaktinden evvel terhis ve geri sı nıflara nakli gibi askcrlik hizmetinde kolayhklar, veraset vergilerinde, ve ferağ ve intikal vergilerinde cocuk adedine göre tenzilât, hibe vergileri üzerinde ço cuk adedine göre tenzilât, kollektif şirketler ve ticarî kazanclar vergilerinden tenzilât, zaruret içinde olan çok çocuklu aile eşyalarının haczolunamaması, ölümle neticelenen bir iş kazasına uğra yanların çocuklarına maaş, millî hayır müesseselerinde elbise, çamaşır vermek ve mekteb ücretlerini almamak, ilk, orta, yüksek ve teknik tedrisatta ücretlerden mühim tenzilât, tabiiyete giren yabancılar çocuklu ise tabııyet muamelesı harcının tenzili ve yahud muafiyeti, şimendiferlerde üç çocuktan % 30, dörtten % 40, beşten % 50, altıdan % 60, yediden % 70 tenzilât yapmak, kaphca ve tedavi mahallerindeki ikamet vergilerinden tenzilât ve muafiyet, müzelere girme resminden şimendiferlerdeki kadar tenzilât, su, elektrik, gaz sarfiyatında ve müşterek nakliyat tarifelerini karşılamak üzere çocuk adedine göre mahaüî idarelerden tahsisat, oktruva resimlerinden bir kısmınm geri verilmesi, iki çocuktan fazla ailelerde hizmetçi ve mü rebbiye vergilerinden muafiyet, Paris şehrinin menkul mükellefiyet vergisinden tenzilât gibi iyilikler temin olunmuştur. (kanunun neşrindeki şanja göre senede 150 lira). 1920 frank Dördüncü ve müteakıb çocuklar için (kanun neşrindeki şanja göre senede 190 lira). Ayrıca: 2 Üç küçük çocuk babasının maaşı % 10 arttırıhr. Üçten sonra her çocuk için % 5 arttırıhr. 3 Her daırede açılan memuriyetlerin ^c 25 i tercihan evlilere ve çocuklulara tahsis edilir. 4 55 60 yaşında tekaüdlükleri gelen memurların üç yaşayan cocuğu olduğu takdirde tekaüd yaşları 60 65 e çıkarılır. Bunu belediyeler de kabul etmiştir. 5 Mekteblerdeki muayyen miktar meccanilerden tercihan çocuklu memurların istifadesi, bazı memurların tedris müessesesi bulunan şehirlere nakli, veya müessese bulunmıyan yere nakli kabul et memesine müsaade, kadın hocalara lö ğusahkta dört aya kadar mezuniyet, ve saire. Umumiyetle vergilerden tenzilât muafiyetine gelince: Bunlar da, irad üzerine toptan vergi ile ücret ve maaşlar vergisine, ziraat kazancı vergisine tatbik olunur. Diğer vergiler ve arazi vergileri üzerinde esas olarak tenzilât yoksa da yukanki tenzilât bunlara da tatbik olunur. Ticaret ve sanayi vergilerinden de yirmi bin frankı geçmemek şartile (iki bin lira) karısı beraber çalışan işletmelerde % 20 tenzilât yapılır. Uzunca olan bu bahisten yalnız maaş ve ücretleri alalım: Ücret ve aylıklar üzerine mevzu vergilerde (1928 kanunu) 10,000 franklık (1,000 lira) umumî tenzilât evvelâ mükellef evli ise 3,000 frank, sonra ücretli olmıyan ve on sekiz yaşından küçük olan çocuğunun herbiri için 3,000 frank (300 lira), ve üçüncüden itibaren herbiri için 4,000 frank (400 lira) arttırıhr. Nihayet, nafakası üzerine olan her kimse için adedi ne olursa olsun yukarıki şartlar dahilinde 2,000 franklık (200 lira) bir munzam tenzilât vardır. Şu vaziyete göre, ayda (84) lira alan bir memur esasen maaş ve ücret vergisine tâbi değildir. Bu memur karısı için (300), ve diğer üç çocuğu için (900) lira ki cem'an (1200) lira muafiyet almakta dır. Demek ki, üç çocuklu bir memurun ayda aldığı (184) lira maaş vergisinden muaftır!.. Işte Fransız mevzuatından evlilere ve çocuklulara aid çıkardığımız yardım şekillerinden bizim de memurlarımız için kabul ve tatbik edebileceklerimiz vardır zannındayız. Yeni baremin sığnacağı yeni şartlarra mukabil memurlara biraz refah temin edebilecek bu gibi kolaylıklann hiç olmazsa tetkikıne baslanması da ümid verici olur. Diğer cihetten; hayat pahalılığı gibi kanşık bir meselenin halline kadar şimdihk memurlanmızı ve ücretlileri ailelerile beraber devlet fabrikalarından ve vasıtalarından istifade ettirerek ucuz giyip yaşamalarına yardım etmek ilk akla gelen birseydir. Devlet fabrikaları, memur ailelerile beraber böyle beş altı yüz bin kişilik daimî müşteriye malik olurlarsa belki istihsallerinin maliyet fiatlarını indirmeğe de muvaffak olurlar. Tekmil bu tedbirlerden kârlı olarak çıkacak ise gene devlet olacaktır. Adliyede bir kadın iki kişiyi birden vurdu Bir başka kadımn da etekliği altından bir balta çıktı IBaştarafı 1 inci sahifede] etmektedir. Diğer taraftan o civardd oturan bir Ali daha vardır. Bu dclikanlı da evlidir, Ayşe ile bir yaşta karısınm ismi Güllüdür; bununla beraber Güllü, sadece Gül ve başkaca Gülmisal diye de anılıyormuş. Üç isimli kadının kocası Ali nin, Ayşeden, daha fazla hoşlandığı, hatta «kocasmı öldürüp Ayşeyi ben alaca ğım» dediği son zamanlarda sık s;L söyleniyormuş. Bu dedikodu dilden dile dolaşırken, evvelki akşam Çinilihamam odalan önündeki bahçede kurulan içki meclisinde patlak vermiş, Ayşe, orada bazı çingenelerin rakı sofrasmda kocası olmıyan mısafir Alinin bazı sözlerinden kuşkulanmış, «Beni tehdid ediyor: bana taarruz edecek. Bu gece beni kaçıracak» diye karakola haber göndermiş. İki polis gelmiş, rakı içen Alinin üzerini aramıs, otuz santimetre uzunluğunda bir kama bulmuş ve Ali, memnu silâh taşımaktan ve ayni zamanda Ayşeyi tehdidder. meşhud suç müddeiumumiliğine sevkedilmiş. Sultanahmed üçüncü sulh ceza mahkemesinde dün sabah bu davaya bakılır ken, davacı Ayşe «ben bu Alinin yakmında durmam, ondan korkuyorum. Geçtim bana birşey yapar» demiş, hâkim Münib suçlu yerindeki Alinin üzerini aratmış, silâh namma birşey çıkmamıştır. HayÜ hararetli geçen bu muhakeme, Alinin evvelce mahkum olup olmadığı sorulmak üzere kalmış, Ali serbest bırakılmıştır. Taraflar dışanya çıkar çıkmaz da, çingeneler arasında bir vaveylâdır kopmuş ve gürültü patırdı ede ede, büyük kapıya doğru son basamaklan inerlerken, Ayşe, yeldiımesi altından beyaz kemik saplı bir bıçak çıkarıp Alinin üzerine atılmıştır. Alinin gırtlağını kesen Ayşe, aşağı taşiıkta kocasım kurtarmak için araya giren Güllüye de saldırmış, elindeki bıçağı GüMünün sol küreğine saplamıştır. O kadar hızla vurmuştur, ki bıçak iğrilmiştir. Bu aralık yetişen Adliye polisi Necati, Ayşenin daha fazla vurmasının önünü lmış, jandarmalar koşuşmuş, hâdise Müddeiumumiliğe haber verilerek tahkikata başlanmış ve yaralılar, çağırılan sıhhî imdad otomobilile Cerrahpaşa hastanesine götürülmüşlerdir. Alinin yarası hafiftir, karısı Güllünün yarası ise ağırdır. 5aat on beşte, Müddeiumumilikçe sorgusu yapılmak üzere Sultanahmed binnci sulh ceza mahkemesine yollanan Ayşe, «Ali, bana mahkemeden çıktıktan sonra da tehdid savurdu. Eğer ben onu vurmasaydım, gece o bana balta olacaktı. Güllü araya girmeseydi, onu vurmayacak tım.» demiş, hâkim Reşid, suçlu Ayşe hakkında tevkif müzekkeresi kesmıştir. Hâdise üzerine üstü aranan Fatma isimli yaşlıca bir Çingene kadınmın yeldirmesi altında da paslı bir balta bulunduğu görülmüş, o da sorguya çekildikten sonra salıverilmiştir. Japonların iddiası Diğer taraftan Japon Başvekilile Hariciye ve Harbiye Nazırları bugün toplanarak vaziyeti tetkik etmişlerdir. Yüksek rütbeli bir Japon memuru bu münasebetle şunları söylemiştir: « Çindeki imtiyazlı yabancı mıntakalar Japonlara karşı tahrikât yuvası haline getirildiğinden dolayı Tokyo hiikumeti şiddetli tedbirler almaya karar vermiştir.» örfî idare ilân edildi Japon makamatı bugün Tientsin'de örfî idare ilân ederek, beynelmilel imti yazlı mıntakalarda taharriyata başlamışlardır. Bu münasebetle geçen sene Ja Hava muharebeleri ponlar tarafmdan bombardıman edilen Çunking 14 (a.a.) Çekiai ajansı Panay admdaki Amerikan torpitosunun bildiriyor: resimlerini almaya muvaffak olan lngiliz Bir Japon hava filosu dün Kuellin şehgazetecisi Eric Miles'i casuslukla itham rini bombardıman etmiştir. Çinliler iki ederek tevkif etmişlerdir. düşman tayyresi düşürmüşlerdir. Dün tevkif edilen îngiliz binbaşısı buKuangsi vilâyeti hududunda Çin avcı gün serbest bırakılmıştır. tayyareleri üç Japon tayyaresi düşürmüşTaharriyata başlandı lerdir. Son günlerde Çin tayyareleri Nan Tientsin 14 (a.a.) Japon askerlerinin işgalinde bulunan barikadlar bütün çang'daki düşman mevzilerini bombardımahrecleri tıkamışlardır. Bununla bera man etmişlerdir. Japonların zayiatı mü ber İngiliz imtiyaz mıntakasına giden iki himdir. iımmı IIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIUIII" """" PEYAM1 SAFA Kont Ciano Madride gidiyor Alman Slovak Bitaraflık kanunu gerginliği artıyor Amerika Mümessiller Romada cereyan eden Bu memleketin de hima meclisi tadilâtı kabul etli Vaşington, 14 (a.a.) Mümessiller müzakereler alâka ile ye altına alınacağı meclisi Hariciye encümeni, bitaraflık kanununu tadi! eden ve bilhassa muharib bildirilmektedir takib edilmektedir Berlin 14 (a.a.) Alman istihbarat bürosunun aldığı malumata göre, Kont Ciano, 18 temmuz 1936 da İspanyada dahilî harbin patlamasmın yıldönümünün tes'idi için yapılacak merasimde hazır bulunmak üzere 18 temmuzda Madrid'e gidecektir. Londra 14 (a.a.) «Times» gazetesi, Slovakya hâdiselerile alâkadar olarak aşağıdaki haberi vermektedir: Almanya, zengin madenlere malik Sllezya mıntakalanna hâkim olan ve ayni zamanda biraz daha cenubda Polonyanın endüstriyel mıntakalarını kontrolu altmda tutan şimal hududu üzerinde asker tahşidatı yapmaktadır. 23 mart tarihli muahede mucibince, Almanya, Küçük Karpatlar, Beyaz Karpatlar ve Javornik dağları sırtlarında sevkulceyş yollan ve istihkâmlar yapmak hakkmı muhafaza etmiştir. Bu muahede mucibince Alman kıt'aları istihkâmları işgal edebileceklerdi. Fakat son zamanlarda Slovaklar Almanyadan gelen kıt'alarm çokluğu karşısında endişeler duymaktadır. Diğer taraftan gelen yolcular, Slovak Alman gerginliğinin Alman Çek gerginliğinden daha az olmadığını bildiriyorlar. devletlere gönderilecek silâhlara konulacak ambargonun kaldırılmasını derpiş eden Bloom projesini 8 reye karşı 12 reyle kabul etmiştir. Encümen azasından 12 demokrat, proje lehinde, 8 cumhuriyetçi de proje aleyhinde rey vermişlerdir. Bloom, matbuata beyanatta bulunarak Mümessiller meclisinin 26 haziranda bitarafhk kanunu hakkında müzakerelere girişeceğini ve projesini sür'atle kabul edeceğini ümid etmekte bulunduğunu söylemiştir. Franko'nun ziyareti Roma 14 (a.a.) Stefani ajansının Burgos'taki salâhiyettar bir membadan öğrendiğine göre General Franko, eylu! ayının sonuna doğru Romaya gidecektir. Tadilâttn mahiyeti Vaşington, 14 (a.a.) Mümessiller Meclisi Hariciye encümeni tarafından kabul edilmiş olan Bloom projesi, şimdiki bitaraflık kanununun muhariblere kredi açılmasına, muhariblere yardım için iane toplanmasına, Amerikan limanlannm mühimmat ve iaşe üssü olarak kullanılmasına, Amerikan ticaret gerrilerinin silâhlandırıîmasının memnuiyetini ve mühimmat ihracatının kontrolünü natık olan ahkâmmı muhafaza etmektedir. Proje, silâhlar üzerine ambprgo konulması maddesini feshetmektedir, yalnız muhariblere ve ecnebi müsterüere satılan eşyanın mülkiyetinin Amerikadan sevkedilmeden evvel bu muhrib ve müşterilerin uhdesine gecmesi lüzumunu natık bulunmaktadır. Nihayet proje, Reisicumhura, Amerikan gemilerinin bazı harb mıntakalanna girmelerini menetmek salâhiyetini vermektedir. Roma müzakereleri Türkkuşu filosu Bursaya gitti Gene tayyareciler dün de gösteriş uçusları yaptılar Şehrimizde halkın iştirakile hava gösterileri yapan Türkkuşu filosu dün sabah Yeşilköyden Yalova yolile Bursaya uçmuştur. Yeşilköyden 8,50 de hareket eden filo, büyük bir intizamla uçarak 55 dakika sonra Bursa halkınm coşkun tezahüratı arasında yere inmiştir. Bursa 14 (Telefonla) Bu sabah 8.10 da Yeşilköyden kalkan Türkkuşu filosu 9,50 de Bursaya indi. Meydanda Vaii, Polis müdürü, Jandarma kumandanı, Belediye reisi ve azalan, matbuat mü messilleri, Hava Kurumu mensubları, Ziraat mektebi talebe ve muallimler; ve birçok Bursalılar tarafmdan karşılandı. Kadın tayyarecilere buketler verildı. Öğle yemeği Ziraat mektebinde ye nildikten sonra tayyareciler gösteriş uçuşlan yapmışlardır. Akşam tayyare ciler şerefine Çelik palasta bir ziyafet verihniştir. Vali. söylediği bir nutukta gene tav yarecilerin gösterdiği muvaffakiyettcn sitayişle bahsetmistir. Paris 14 (a.a.) Madrid'den bil diriliyor: İspanyol gazeteleri, İtalya ile İspanya arasında Romada yapılmakta olan mü zakerelerin şümul ve ehemmiyeti hakkmda sükutu muhafaza etmekte ve yalnız bu görüşmeler hakkında ajansların ver Daily Herald ise, Slovakyanın yakmmekte olduklan çok kısa haberleri neş retmekle iktifa eylemekte berdevamdır da askerî surette işgal edileceği ve himaye idaresine ilhak olunacağı haberini verlar. mektedir. Madrid, müstakbel itilâflann akdine Berlin tekzib ediyor îspanya hükumetini icbar etmek arzusunBerlin, 14 (a.a.) Salâhiyettar mahda oldugu görülen Roma Berlin mihveri filler, Slovakya istikametinde Alman kıtmatbuatınm nikbinliğine gem vurmak ısalarının hareket ettiğine dair varilen hatemekte olduğu anlaşılıyor. berleri kat'î surette tekzib etmektedirler. Diğer taraftan akdedilecek itilâflann Bu mahfiller, Almanya hükumetinin Slo sadece kültürel ve iktısadî olacağı tahmin vakyanın statüsünü değiştirmek tasavvuedilmektedir, zira İspanyaca şimdiki hal runda bulunmadığını beyan eylemektedirde herhangi askerî bir itilâf akdi muta ler. savver değildir. Pragda grevler Prag 14 (a.a.) Ücret meselesi yüGrandi Romaya döndü Paris 14 (a.a.) Londradaki İtal zünden son günlerde muhtelif yerlerde teyan sefiri Grandi, Romaya gitmek üzere zahürler vuku bulmuştur. Hükumet, himaye idaresinin umumî valisile mutabık dün aksam Paristen geçmistir. olarak, bundan böyle îokaut ve grevleri Leh Macar hudud menetmiştir. Hükumet kollektif mukaveanlaşması leler ve ücretler hakkmdaki kararnameyi Budapeşte 14 (a.a.) Müşterek Leh tadil edecek ve bu mukavele ve ücretler Macar hududundan yapılacak şimendi bundan böyle içtimaî basiret ve sıhhat nafer nakliyatma aid teferrüatı tespit ezırlarının tahrirî tasviblerine tâbi bulunaden itilâf, imza edilmiştir. Bu itilâfla geçen 19 martındanberi tatbik edilen caktır. muvakkat rejimin yerine daimî bir rejim ikame edilmiştir. İtilâfta pasaport ve gümrük muame lâtının iki memleket memurlan tarafmdan müştereken yapılması derpiş olunnı=Ktadır. Bu suretle yolculara bir kolaylık yapılmış olacaktır. Alâeddin CEM1L Tayyareciler Bursada ingiliz hükümdarları Londra* ya dönüyorlar Londra 14 (a.a.) Kral ve Kraliçeyi getirecek olan Empress of Britain, 22 haziranda öğleden sonra Southampton'a vâsıl olacaktır. Mısır Hariciye Nazırı memleketimize geliyor Kahire 14 (a.a.) Anadolu ajansmm hususî muhabiri bildLriyor: Mısır Hariciye Nazırı Abdülfettah Yahya Paşa, Türkiyeyi resmen ziyaret etmek üzere perşembe günü buradan hareket edecek ve ayın 18 inde Ankarada bulunacaktır. Mısır Hariciye Nazınna devlet umuru hukukiye heyeti reisi ve Hariciye hukuk müşaviri Abdülhamid Bedevi Paşa. Hariciye Nezareti kâtibi umumisi Mehmed Abdelhalek Hasouna Beyle Hari ciye memurlarmdan Hüseyin Aziz Bey refakat eylemektedir. Fransız seçim kanununda tadilât Balkanları ziyaret Sofya 14 (a.a.) İyi haber alan mahfillerde söylendiğine göre, Mısır Hariciye Nazırı yakında Balkanlara yapacağı ""•" V n * p^^ında birkaç gün Sofyada kaiacakur. Paris 14 (a.a.) Nisbî ıslahat hakkındaki kanun lâyihasımn bir kere daha adliye encümenine havalesi hakkında ki teVlifi meb'usan meclisi 260 reye kar§ı 319 reyle reddetmi§tir. Kanadaya avdet Bu müteferrik tenzilât ve muafiyetlerOttawa 14 (a.a.) İngiltere Kral ve den başka bir de (mesken) yardımîarı faslı vardır ki burada da işçi sınıfımn, Kraliçesi, dün saat 14,30 da «Grennwich köylünün, alelumum evsiz ailelerin istifa saati> otomobille Newcastle New de ettikleri hükümler çok uzundur. Ayrı Brunswick'ten Fredericton'a hareket etmişler ve 17,30 da oraya varmışlardır. bir yazı ile izah edilecektir. Kral ve Kraliçe, derhal parlamentoya Simdi, kalıyor evli ve çocuklu memur gitmişlerdir. lara tahsis olunan faydalarla alelumum Biraz sonra Kral ve Kraliçe hususî bir vergi tenzilâtı; trene binerek Saint John'a gitmişlerFransada aile sahibi askerî ve mülkî dir. Saat 20,30 da oraya vâsıl olmuş olan memurlar şu aile tazmınatından istifade Kral ve Kraliçeyi orada kendilenne mahsus olan mavi ve yaldızlı tren, bekederler: 1 600 frank Birinci çocuk için lemekte idi. Hükümdarlar, Moncton ve Cap Ter(kanunun neşrindeki şanja göre senede mantine'e ve oradan Skeena torpito 60 lira). muhribile Prens Edouard adasımn mer960 frank Ikinci çocuk için (kanu kezi olan Charlottetown'a gideceklerdir. nun neşrindeki şanja göre senede 96 lı Hükümdarları hâmil olan muhribe Sara). guenay muhribile bir hava filosu refakat 1560 frank Üçüncü çocuk için i edecektir. Bir îtalyan generali Almanyada Berlin 14 (a.a.) İtalyan karabin yerleri kumandanı General Moizo refakatinde Alman polis şefi General Daluege olduğu halde Wiesbaden ve Godesberg'i ziyaret etmiştir. General bu gün Düsseldorfa giderek Alman polıs ;eşkilâtımn işgal ettiği binalan teft'ş edecektir. General Moizo ile maiyeti yann ve öbür gün Berlinde misafir edılecekler dir.