6 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

6 Haziran 1939 CUNHUK ÎYET LONDRA MEKTUBLARI: Sigorta tarifeleri tetkik heyetinin uzun müddet yaptıgı tetkiklerden sonra Tica ret Vekâletinin yangın sigorta tarifelerinde yapılmasını münasib gördüğü tenzilâtm tatbikına aybaşından itibaren başlan mıştır. Yeni tenzilli tarifenin kârgir binalarm sigortası bakımından büyük bir farkı yoktur. Fakat ahşab binalar için fark büYazan: AB1DIN DAVER yüktür ve muhakkak ki bunun faydalan görülecektir. Bu suretle de yangın sigorta Sık sık şikâyet ediliyor: Genclerimiz, liprimlerinde görülen bariz azalma telâfi edilecek ve hatta yükselecek, millî serve san bilmedikleri için yüksek tahsil müesseselerinde, ihtisas şubelerinde tam manatin korunması temin olunacaktır. sile yetişemiyorlar. Lisan, kültürün takviYangın sigorta primlerinden son seneyesi için yegâne vasıtadır. Bütün genclelerde pek göze çarpan bir azalma vardır. rin muhtac olduklan bu vasıta, bilhassa Esasen Reasürans hissesile beraber seneUniversite sıralarında kendini hissettirvî üç milyon lira kadar birşey tutan yangın mektedır. Durmadan genişleyıp derinlesigorta primi bu işte nekadar geri oldu şen meslekî bılgıleri kazandıracak eserleriğumuzu gösterir. miz az olduğu gibi, mevcudlar da pek Yeni tenzilli tarifenin tatbikmdanberi tatminkâr değildir. Şu halde, yabancı kibirkaç gün geçtiği halde faydalı tesirleri tabları karıştırmak, yeni ilim cereyanlannin görüldüğünü söyliyen sigorta prodok nı kavrayarak meslekî müktesebatı bu etörleri var. Biz, bundan sonrası için daha serlerden kazanmak lâzımdır. müfid neticeler elde edileceğine kaniiz. Yüksek tahsil gencleri arasmda bu imŞu vesile ile mühim bir başka noktaya kâna malık olanlann sayısı mahduddur. bilhassa temas etmek istiyoruz. Memleke Gencleri bir an evvel bu yoksulluktan kurtimizde nakliyat sigortalan pek pahalıdır. tarmak için Maarif Vekâleti harekete geçTürk karasulan dahilindeki bu yükselişi miştir. Reasüransın kuruluşundan sonra aşağı Memleketın tanınmış hsancıları arasmyukarı üç misli olarak göstermek hiç de da bir anket açtık. Kıymetli ilim adamlahatalı değildir. Reasüranstan evvel Türk rına, emektar muallimlere soruyoruz: İngilterede gönüllü askerlik hizmetine hazırlanan genc kızlar limanlan arasmda avaryasile birlıkte Mekteblerde talebelere lisanı nasıl öğDün akşam, fevkalâde askerî göste atle top aşırma müsabakası yapıldı. İki yüzde 35 santime kadar temin edilen nak retmeliyiz ? rişler seyrettik. Ingilizlerin Royal Tour defa tekrar edilen müsabaka, iki tarafı liyat sigortası bugün avaryasız olarak Bugün, Universite Lisan Mektebi yarnament dedikleri bu gösterişler, Olim tutan halkın bağnşmalan arasında çok yüzde 32 santim temin olunabiliyor. Dü direktörü ve medenî hukuk doçenti Dr. piya denilen bir binada yapılmaktadır ki heyecanlı oldu. Her ikisinde de Çatan şünmeli ki avaryası bunun aşağı yukarı Hıfzı Veldetin verdiği cevabı neşrediyoevvelki sene Türk süvarilerinin iştirak et takımı kazandı. 2,5 mislidir. Sevkedilen malın cinsine gö ruz. tikleri ve çok alkışlandıkları beynelmilel Sonra, motosikletlere ve saydkarlara re bu avarya rezikosu tahavvül eder. Şu Hıfzı Veldet şunları söylüyor: atlı mâni müsabakalan da burada cere binmiş efrad, fevkalâde cambazlıklar hale göre yüzde 75 santime kadar yüksç« Mekteblerimizde yabancı bir dili yan etmişti. Royal Tournament iki mak yaptılar. Bunlan sinemalarda görmüşsülen bir terfi görülebilir. iyi öğretmenin, bu iş üzerinde düşünmüş sadla yapıhyor. Asıl maksad, halkı as nüzdür. Motosikletin üstünde ayakları Avrupadan memleketimize getirilen her münevverce malum birkaç şartı vardır: kerliğe teşviktir. havada durmak, birbirinin omzuna bin 1 Yabancı dil öğretecek muallim Öteki maksad ise, eski askerlere ve on mek, mâni atlamak gibi marifetlerin cn mallardan alınan nakliyat sigorta pulları zümresinin yetiştirilmesi; ların yetim bıraktıkları çocuklara yar vaını gösterdiler. Bunlan yapanların her ve şerait gözönünde tutulursa Türkiye 2 Yabancı dil tedrisatında ve imtinin herhangi bir limanından diğer bir lidım etmektir. Onun için bu askerî göste an düşmeleri ve yaralanmaları ihtimali hanlarında, diğer d«rsler derecesinde cidmana giden ayni cins bir mal için Av rişler ücretle seyredilir. 18 mayıstan 3 olduğu için hakikatcn heyecanlı oldu. rupadan getirtilenden üç misli fazla fiat dî, dikkatli ve titiz davranılması; hazirana kadar biri öğleden sonra, diğeri Sıra bahriye silâhendazlanna geldi. 3 Olgunluk imtihanlarına yabancı gece yapılan gösterişler Sa Majeste Kral Onlar da mızıkalarla sahaya çıktılar ve alındığı, fakat ayni rezikolann temin oludilin ithali. altıncı Corc'un, Gloucester Dükünün ve yanaşık nizamda muhtelif tüfek hare namadığı görülür. Bunun neticesi olarak 4 Bütün Türkiye için, metodu evLondra Şehremini lordun riyaset hima ketleri yaptılar. Almanlara bile parmak erbabı ticaret esasen ticareti çok az buluvelden tespit edilmiş, yeknesak kitab hayeleri altındadır. Ayrıca tngilterenin ka ısırtacak bir beraberlikle yaptıkları bu nan ve bir sürü ticarî rekabetler karsısın zırlanması. ra, hava ve deniz ordularının en büyük hareketler, çok güzeldi. Bugün 1915 da bulunan malını sigorta ettirememekte Eskidenberi teklif edilegelen bu tedbirdir. erkânı da ikinci derecede hamilerdir. 31 mayısında yapılan Iskajerak deniz lerin tatbikı oldukça müşkül ve zamana Yangın sigorta tarifesinin yatııbaşmda Feld Mareşal Dük of Connaught da muharebesinin 24 üncü yıldönümü ol ve hatta ondan evvel nakliyat sigortası ta mütevakkıf bir mesele olmakla beraber, reistir. duğu için bahriyeliler çok alkışlandılar. rifelerinin ele almması lâzımdı. Maama gayenin elde edilmesi için bunların bir an Askerî gösterişlere ordu, donanma ve Millî marş çalındı, ayakta dinlenildı. evvel tahakkuk ettirilmesi elzemdir. Ben fih geçen zamanı bir tarafa bırakarak bunhava sınıflanndan birçok kıt'alar ve mekbunlardan birincisi ve dördüncüsü üzerinOrtalık karardı: Hassa topçu alayıntebler iştirak ediyor. Her gösterişin prog dan borazanlar sahaya geldiler ve bun dan sonra zaman geçirmemek millî serve de duracağım: ramı ayrıdır. Biz, gittiğimiz zaman, ko ların boruları bitip de elektrikler yanınca tin daha fazla zarar görmesini temin eder. I. Yabancı dil öğretecek mütehasF.G. sıs muallim zümresinin yetiştirilmesi için ca binanın bütün trıbünleri dolmuştu. sahada Hassa topçu alaymın 6 toplu bir Türk matbuat heyetine Londra askerÜk bataryasının durduğunu hayretle gördük. fıkrimce biri teknik, diğeri esaslı olmak ümıntakası kumandanının locasının önün Koca batarya, sessiz sadasız oraya gel zere ki noktanın gözönünde bulundurulde mutena bir yer verilmişti. masma lüzum vardır: miş ve yanaşık nizamda durmuştu. Top Ben hayatımda böyle güzel askerî namluları nikelle örtülmüştü. Bataryanın a) Teknik cihet, bu yıldan itibaren on gösterişler görmedim. 1800 kişi ile 200 ismi K bataryası olduğu için hepsi doru senelik bir program yapmak ve her yıl oratın iştirak ettiği bu askerî hareketler, son tonda olan hayvanlarm sağrılarının iki ta mekteb ve liselere gelecek talebe adederece büyük dikkat ve itina ile hazır tarafına daha koyu renkte K harfleri vudını şimdiden tahminen tespit etmek ki bu güç bir iş değildir ve bu talebe adedilanmıştı. rulmuştu. Istanbul Ağırceza mahkemesinde bir ne göre her sene ne kadar lisan hocasına Evvelâ, Ordu Beden Terbiyesi mekBu altı top, hiç durmadan toplu bir muhakemeye başlanmıştır. Dava, ölüme ıhtiyac hasıl olacağmı aşağı yukarı tayin tebinin talebesi, fevkalâde bir intizamla halde, muhteîif hareketler, dönüşler yapsebeb olmak davasıdır. Muhakeme edi eylemektir. Bu tayin edildikten sonra, bu jimnastık hareketleri yaptılar. Ondan tı. Toplar, ekseriya sür'atli, bazan dörtlen altmış yaşında İbrahim oğlu Ali As ihtiyacı gidermek için şimdiden hesaba sonra Life Guards süvari alayından bir nala, sağa sola döndüler, makaslama bırlandır. müstenid tedbirler almak lâzımdır. bölük bando mızıka ile sür'atli ve kısa birlerinin arasmdan geçtiler. Birbirlerinin Davaya göre, Ali Aslan, Çatalcada b) Esaslı cihet, yetiştirilmiş olan lisan dörtnalla muhtelif nizamlardan birbirine etrahnda gayet dar daireler çevırdiler. Numanın kahvesinde başını masaya da hocalannı maarıfe ve mesleğe bağlamakgeçti ki en iyi yetiştirilmiş bir at cambaz Gene hiçbir sirkte at cambazları, böyle yamış, uyumuştur. Kahvedeki müşteri tır. Bir defa, «yetiştirilmiş olan» tabirini hanesinin hayvanları ve binicileri bu ha bir numarayı asla başaramazlar. Her an lerden Ramazan, yanmdan geçerken «lisan bilen» mefhumile kanştırmamak lâreketleri yapamazlar. Al üniformalannm hayvanlann, toplann birbirine girmesi dikkatsizlikle çarptnış, uyuyan adaın zımdır. Her türkçe bilen kimsenin başüstüne beyaz parlak zırhlar giymiş olan muhtemel, hatta muhakkak vaziyetler uyanmış, «Ne diye çarpıyorsun?» demiş kasma türkçe öğretemiyeceği nasıl açık bir bu mızrakh bölük, yağız hayvanlarile den geçip gidiyorlardı. Süvari bölüğ'i gitir. Ramazan, gülerek «Seni uyansın di hakikat ise, her yabancı dil bilen kimsenin hendesî şekiller çizerek sağa sola koş bi bu bataryanın hayvanlan da hakikaye!» mukabelesinde bulununca, Ali As yabancı dil hocası olamıyacağı da öylece tukça, manzara görülecek şeydi. Bazan ten çok güzeldi ve fevkalâde taliın ve lan «Uyandırmak öyle değil, böyle o kafalara yerleşmelidir. Binaenaleyh her bütün elektrikler söndürülüyor, ya!n:z terbiye edilmişlerdı. lur!» diye iskemleyi kaptığı gibi Rama sene muallim muavini olmak üzere lisan projektörler bölüğü takib ediyordu. O Bundan sonra, hava kuvvetleri balon zanın başma indirmiştir. bılenlerden imtihanla eleman alınması fıkvakit hayvanların takımlanndaki maden şişirdiler, paraşütlerini gösterdiler. ArkaRamazan, sersemlemiş, sendelemiş, rimce sakat bir usuldür; bu, lisan hocası ler veya sırmalar, parıldıyor, kılıclar, be smdan bir askerî mektebin 10 ilâ 15 yabir baygınhk geçirmiş, on dakika kadar yetiştirmek demek değildir ve mektebi eryaz zırhlar, beyaz tolgalar panldıyor, sındaki çocuklan, ikiye ayrılarak bir esböyle kaldıktan sonra düşmüş, ölmüstür. deki açık kadroları doldurmaktan ve zemızraklann keskin uçlan panldıyor, ya ki zaman muharebesi taklıdi yaptılar. Suçlu, ölenin başına iskemle indırd'.çi vahiri kurtararak kendimizi aldatmaktan ğız hayvanların sağrıları parıldıyordu. Kırmızı ve mavi ünıformaları ve yanakni kabul etmemektedir. Mahkeme, dava başka bir işe yaramaz. Binaenaleyh yukaBir tek vücud gibi durmadan koşan ve larındaki elma gibi kırmızı boyalarile bu nın şahidlerini dinliyecektir. rıda «yetiştirilmiş olan» tabirile kasdettidönen, manevra yapan bu süvari bölü çocuklar, tıpkı tahtadan veya kurşundan ğım şey, lisan öğretmek üzere metodlu bir günde üç renk hâkimdi: Al, beyaz ve si asker bebeklere benziyorlardı. zeldi. Arkasından modern harb vasıtala şekilde yetiştirilmiş olmaktır. yah. Hava k'.t'alarına mensub genclerin el rı ve motörlü kıt'alarla küçuk bir muhaBöyle yetiştirilmiş olan elemanları mesBundan sonra, iki grupa ayrılmış do lerinde sarı, kırmızı, mavi fenerlerle yap rebe taklidi yapıldı. Tüfeklerin ve maki leğe bağlamak cihetine gelince, bu da linanma efradı arasmda, manialardan sür tıkları beden terbiyesi hareketleri cok çü nelitüfeklerin çatırtısı içinde bu da bitti. san hocalannın bugünkü «madunluk» hisEn son olarak Territoryal ordusuna sinden kurtarılması ve diğer hocalarla aymensub, yani akşamüstleri talim gö ni mertebede muamele görmesile mümkün ren gönüllülerden mürekkeb ordu, muh olur. Belki kadro ve maaş bakimındaa telif modern silâhları nasıl kullandı müsavat vardır. Fakat ben mekteb hayağını gösterdi ve böylece askerî gösterişler, tımdan da hatırlanm ki yabancı dil hocahalkın alkışlan arasında bitti. sı, diğer muallimler arasmda ve bittabi taOlimpiya'nm geniş sahası tüfek du lebe arasmda, en az kredısi ve otorıtesi manlan ve tozlar içinde bir muharebe olan hocadır. Yılların kurduğu bu an'anesahasına dönmüştü. Fakat parlak hazar yi yıkmak, parçalmak lâzımdır. Bunun iüniformalarına, kadınlann muhteşem tu çın fıkrimce yabancı dil hocahğını imkân valetleri ve erkeklerin frakları karışarak nispetinde ve tedricen diğer zümrelerden harbin çetin manzaasını değiştiriyordu. birinin hocalığile birleştirmek lâzımdır. O İngiliz kara, hava vc deniz ordulan, suretle ki, meselâ bundan on beş sene sonbu gösterişleri cidden harikulâde bir inti ra her mektebde türkçe veya edebiyat zamla yapmağa muvaffak oldular. İki veya tarih muallimi avni zamanda yabanbuçuk saat içinde son derece güç hare cı dil muallimi olsun. Meselâ bir orta mekketler yaptıklan halde hiçbir şey kıl ka tebe bir ayrı türkçe hocası ve bir ayn yadar aksamadı. Bu intizama, bu beraber bancı dil hocası yerine iki aded (türkçe yabancı dil) hocası tayin edilsin. Bunun liğe hayran olmamak kabil değildir. yalnız hocanın itibar ve otoritesi bakımınABİD1N DAVER Henüz asker elbisesi giymeden talime başhyan erkekler Ingilteredehalk askerliğe Sigorta tarifelerindeki tenzilât Mekteblerde genclere nasıl teşvik ediliyor? lisanı nasıl öğretelim ? Ordu, donanma ve hava smıflarında birçok kıt'alar ve mekteblerin iştirakile yapılan askerî gösterişler Londrada büyük bir alâka uyandırdı İktısadî harekeüer Cumhuriyet'in anketi: 7 İLİMKOSESİ IHTiRALAR KESiFLER 13 numaralı atom Doktor Hıfzı Veldet anlatıyor: «Her sene lisan muallim muavini olmak üzere imtihanla eleman alınması sakat bir usuldür» Atom cetvelinde 13 numaralı atomun ismi alüminyom ve remzi (Al) dir. Alüminyomun atom ağırlığı (yani oksiieııa atom ağırlığı 16 olduğuna göre) 27.1 dir. Arz kabuğunun üst tabakalannm çoğu alüminyom, silis ve oksijenden mdrekkeb olup bunların onda biri alüminyomdur. Yakut, zeberced gibi bir takun kıymetli taşlar alümiyom oksidlerini havidir. Alüminyomla silisin birleşmesinden hasıl o lan alüminyom silıkatı âdi kılin başlıca mürekkeblerınden biridir. Gerçi bütün killerden alüminyom çı kanlırsa da alüminyom filizlerıne nazaran bunlar pahalıya maî olur. Bu filizler de Boksit, Kriyolıt ve Kaolindir. Bun ların en mühimmi Boksit olup ticaretfe alüminyom bundan istihsal edilir. Kahverenginde olan bu kil ezilir, kurutulur ve elektroşimik usulle tasfiye edilir. Kriyoüt alüminyom, maden filizi Boksitten alüminyom istihsalınde muhallel olarak kullanılcnası ıtibarile mühim dir. Çin kili ismile de anılan Kaolin ise pek saf, beyaz, kolay eritilemiyen kil olup porselen eşya yapmak için ve kâğıd fabrikalannda kullanılır. Yeryüzünde çokça tesadüf edilen alüminyom madeninden mutfak tabakları, otocnobil motörlerinın pistonlan, tayyare aksamı gibi birçok eşya yapılmaktadır. Madenin mevcudiyetini 1809 senesinde İngiliz âlimlerinden Sir H. Davy bildirmişse de 1854 senesine gelincıye kadar istihsal edilememışti. O devirde alüminyomun kilosu 300 Iiradan aşağı satılmıyordu. Elektrik usulü sayesinde bugün kilosu birkaç kuruşa düşmüştür. Alüminyom madeni 100 derecede ısıtılırsa levha haline girme kabiliyetini kazanır ve kolay şekil alır. Süt tenekeleri ve şişeleri bu derecede yapılır. Yüzde bir miktarda nikel ve bakırla karıştırılırsa kolayca tel haline getirilebilir. Doçent Dr. Hıfzı Veldet dan değil, türkçe, edebiyat, tarih ve sairenin tedrisatı, hocalarm ufkunun genişlemesi velhasıl kültürü bakımından da büyük ehemmiyeti vardır. Ayni zamandı hocalar bu suretle maarif mesleğine bağlanmış, perçinlenmiş olur. Kendi dersi ya» nında yabancı bir dili de metodlu bir şekilde tedris etmek ihtisasını elde etmiş hocalara maaş ve derece bakımından gösterilecek menfaatler, mesleğe bağlama bakımından ayrıca ehemmiyetle gözönünde tutulacak bir nokta olmalıdır. Şayed bu esaslı cihetler temin edilirse, yukanda 2 ve 3 numaralarile zikredilen hususların temini çok kolaylaşır. II. Bir taraftan yabancı dil hocası yetiştirirken diğer taraftan da mek teblerde talebeye yabancı dil öğretmektekı gayeyi de şimdiden tespit etmek icab eder. Fikrimce bu gaye, (konuşmak) ve (yazmak) tan ziyade yazılmış olanı okumak ve anlamak olmalıdır. Üç beş yüz kelime içinde bir mükâleme yapan ve ecnebı memlekette çarşıda bir alış veriş, yapacak derecede lisan öğrenen talebe lisan öğrenmiş değildir. Böyle bir malumat gayet çabuk elde edılir ve fakat o nispelte çabuk unutulur. Hatta Avrupada güzel lisan öğrenip gelenler bile, şayed memiekette konuşma fırsatı bulamazlarsa, konuşma lisanını az çok unutmaktadırlar ve bu, pek tabiidir. Okuma fırsatı her zaman mevcud olduğu için, okuma lisanı unutulmaz. Bu ıtıbarladır ki, esas metod, talebeye okuma lisanını çabuk öğretecek metod olmalıdır. Bunun yanmda konuşma ve yazma ciheti tamamen bir kenara bırakılsın demek istemiyorum. Esasen bunlar bırbırile telif edilmezse bir netice elde edüemez. Fakat asıl üzerinde durulacak nokta, okuduğunu anlamayı talebeye öğretmek olmalıdır. Bunu öğretirken talebeye yabancı dilde okuma zevkini de beraber aşılamalı, küçük hıkâyelerden başlayarak edebî romanlar, hatta ilerilemiş talebeye meslekî kitablar okutturmalıdır. Yani oalara sade hoca ile değil, yalnız başına mütalea itıyadı verılmelıdır. Bunun için her orta mekteb ve lisede ve yabancı dil tedris edilen diğer mekteblerde, o dilde yazılmış ve Maarif Vekâletince seçilmiş muayyen kitablardan mürekkeb mini minı bir (yabancı dil kütübhanesi) tesis edilmelıdır. Bunun çok büyük ehemmiyeti vardır. Zira yabancı dil öğretmekten maksad, tale benin o dılden yalnız mekteb içinde değil, bütün hayatı müddetince istifadesıni temin etmektir. Mekteb kütübhanesindeki escrleri okumağa alışan talebe, mektebden çıkınca da okuma itıyadını devam ettinr. Bu ciheti, yalnız yabancı dildeki eserleri mütalea bakımından değil, türkçe kitablan okuma bakımından da ehemmiyetle gözönünde tutmak lâzımdır. Memleketin kültür sevıyesını ancak bu itıyadı daHa mekteb sıralarında yerleştirmekle yükseltebılırız. Bu münasebetle bir noktaya daha temas etmeden geçemiyeceğim. Memlekette yabancı dil öğretmekten daha titizlikle üzerinde durulması lâzım gelen bir nokta da (türkçe öğretmek meselesı) dir. Her şeyden önce şunu bir an evvel kaide olarak koymak lâzımdır: (Türkçe hocalığma talib olanlar, ellerindeki dıploma nereden alınmış olursa olsun, bir heyet huzurunda türkçeden imtihan edildikten sonra hocalığa tayin edilebilirler). Bu cihet ehemmıyetli surette gözönünde tutularak temm edilmezse, yukanda yabancı dil içm söylediğim tedbirler, tahakkuk ettirilse de heba olur gider. Zira: kendi dilinin gramerini ve gramer mefhumlarını öğrenmeyen bir talebe, yabancı bir dilin gramerini güzel anlıyamaz, sadece ezberler. Gramer bi Prf. SAUH MURAT ÎNHİSARLÂRDÂ Büyük tütün ambarı İnhısarlar idaresi bu sene Kerze ve Gumüşhacı köyünde 200.000 k.loluk fennî şeraiti haiz tütün amban yaptıracaktır. Bıtlis tütün atölyesınin makineleri de gelmış, sevked'lnete baslanmıştır. DENİZ tŞLERt Umum müdür Denizyolları umum müdürü îbrah'm Kemal Baybora ile L manlar umum müdür muavini Hâmid Saracoğlu, dün Ankaradan şehrimize gelmıslerdir. Ağırcezada Hariciye Vekâleti muhasebecisi Haricıye Vekâleti muhasebeciliğine tayin edilen îstanbul Defterdar muavini İbrah min yerine Maliye Vekâleti tah silât umum müdür muavini Baha tayin edilmiş, şehrimize gelmiş ve vazifesine başlamıştır. Bir ölüme sebeb olma davasına başlandı Kütahya Bahkesir hattı hakem heyeti Ankaraya gitti Jülyus Berker şirketile hükumetimiz arasmdaki ıhtılâfı tetkike memur ha kem heyeti, bu husustaki tetkikatma Ankarada devam etmek üzere dün ak şamki trenle Ankaraya gıtmiştir. Belediye reisinin bina sahiblerine mektubu Asfalta çevrilen caddeler üzerindeki binaların bir renk bova ile boyanması kararlaştığmı yazmıştık. Vaü ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar bu caddeler güzergâhındaki bina sahiblerine şu mektubu göndermiştir. «Mutasarrıfı buhınduğunuz .. numaralı bmanın nâzır bulundiiğu cadde, Beiediye tarafından büyük külfet ve masraflarla bu defa asfalta çevrılmiş ve şehrin en şerefll mahallerinden biri haline ifrağ edilmiştir. Şimdl bu guzel cadde üzerindeki bmalarm haricî cephe ve manzaralarınm ıslahını düşünuyoruz. Bu suretle temin edılecelc güzelllk ve temizliğin mülkün kıymeti üzerinde de nekadar muessir olacağmı s:z takdir eders:niz Tespit edilen renkler açık bej ve mavi açık grridir Bunlardan birı^lnı ıntihab sizin zevkınize bırakılmıştu:. Taleb edüdıği anda Eminönü Belediye ?ube müdürlüğu bu renkler.n nümunesır.i size vermefe amadedir. Belediye zabıtası talimatnam«sinin 280 in ci maddssi mülk sahıbleri için esasen bunu bir mecburiyet olarak tespit ve kendılerini mükellef tutmus olmakla berabar ben bizzat bunu beledî bir mukelleîiyet olarak telâk'îi etmemenizı; r.camın şehrın guzellesmesinde vazıfe almış hüsnüHbitt sahıbi bir vatandas zevkile ve hahişle k?rsılanmasını diler, bunun nihayet iki ay zarfında ikmal ve intacmı sızden hassats.ı ri;a ederim > linmeden ise belki yalan yanlış üç beş kelime konuşmak mümkündür; fakat yabancı dılden bir kıtabı ıyı anlamak a:la kabil değildir. Sualiniz (talebeye yabancı dili nasıl öğretmelidir) olduğundan yabancı dil, hocalannın nasıl yetiştirilmesi lâzımgeldi^i hakkındaki fikirlerimi söylemeğe lüzum görmüyorum».