6 Haziran 1939 CUMHURÎYET SON Danzigdeki polis kuvveti yeniden takviye ediliyor iki Danzig 5 (a.a.) Danzig Nazilerinin lideri Albert Forster, bir nutuk irad ederek, serbest şehir tarafından ortaya atılmış olan beynelmilel meselelerden bahsetmiştir. Mumaileyh, Danzig'in bizzat kendi vesaiti sayesinde kuvvetli olması lâzım geldiğini beyan etmiştir. İyi malumat almakta olan mjhafil. bu beyanatı, Danzig p.olis kuvvetinin yakında takviye edileceğine delâlet ctmekte olduğu suretinde tefsir etmektedir. Alman mehafili, bu tedbirin geçenlerde vukua gelmiş olan birçok hâdiseler yüzünden zarurî bir mahiyet iktisab etmiş olduğunu beyan etmektedir. tahkir etmek cürmile tevkif edilmiş ve Königshütte hapishanesine gönderilmiştir. Bu tevkif hâdisesi geçen çarşamba günii vuku bulan hâdiselerle alâkadardır. Çarşamba akşamı Alman kilisesinde dinî ayin yapıhrken Polonyalılar ayini bozmak istemişler ve papas ayini yanda bırakarak bunlan kiliseden koğmak mecburiyetinde kalmıştır. Alman papas yakmda mahkemeye sevkolunacaktır. Dün yeniden Sainte Marie kilisesinde mümasil bir hâdise olmuş ve ayin yanda kalmıştır. Kiliseden çıkan Almanlann birçoğunu dışarıda toplanmış olan Polonyalılar fena muamelede bulunmuşlardır. Prens Pol dün Berlinden ayrıldı Tabiatin önünde Yazan: PEYAM1 SAFA Haziranm ilk günlerinde bile, kış, soğuk nefesini İstanbulun yüzüne hohladı. Sabahlan ve akşamları hafif üşüyor, bazı geceler titriyoruz. Sayfiyelerde sık ve gövdeli ağaclardan inen türlü yeşülerin sıcak bugusu içinde bile pardösüyle dolaşanlar, alaturka hamama elbiselerile girenler gibi tuhaf görünüyorlar. Sanki tabiat de Maarif Vekâletinden emir elmış, ılık rüzgârlarını yollamak ıçin mekteblerin tatilini bekliyor. Bu sene imtihanlar, ilk devrede boğucu günlere tesadüf etmedi: Çocukları terletmek için mümeyyizler sıcaklarla henüz yarışa çıkamadılar; henüz plâjlar açılmadı, bahçeli kazinolar bomboş, sayfiye evlerinin pencerelerinde (kiralık) levhalan sallanıyor. İlkbahar, kıştan arta kalan soğuk rüzgârlar ve harb korkularile geçti. İlk veya son, her iki baharda da politika ve tabiat hırçındır: Nutuklar dolu gibi yağar, rüzgâr ültimatom gibi eser ve her iki havanın da açılmasile bozulması bir olur. Kışla yaz ve yazla kış arasında tereddüd eden bahar mevsimlerinde, birkaç senedenberi Avrupa da harble sulh arasında bir tercih sıkınhsı geçiriyor. Yer ve gök, insan ve iklim, kafa ve ağac, ruh ve bulut, herşey bu iki mevsimde deli edici bir kararsızlığın zebunu: Hava soğuk mu, sıcak mı? Yağmur yağacak mı, yağmıyacak mı? Yelek ve pardösü giyeyim mi, giymiyeyim mi? §emsiye alayım tnı, almıyayım mı? Bugün Boğaza gidelim mi, gitmiyelim mi? Sınıfı geçecek miyim, geçmiyecek miyim? Almanya Danzig'e yürüyecek mi, yürümiyecek mi? Sovyetler İngiliz Fransız teklifini kabul edecekler mi, etmiyecekler mi? İlâh... Bunîann hepsi bahar tereddüdleri. Bütün haysiyetile kendi kendisi olan halis iki mevsim var: Yaz ve kış. Vücudile tabiati ve ruhile cemiyeti tecnsil eden insan da kendisini daha ziyade bu iki mevsime intıbak ettirmeğe çalışıyor. Yazın tabiat ve kışın cemiyet adamıdır. Yazın, Anadoluda yaylara ve İstanbulda sayfiyelere koşan insan, yalnız sıcaklar dan cfeğil, şehrin ve cemiyetin, onu kendi kendisile halvetinden bile meneden baskılanndan kurtulmak için su kıyılarına, dağ başlarına, ormanlara fırhyor. Şehirlerde dostluğundan uzak yaşadığı hay vanlarla artık dîz dize ve göz gözedir. İnsan haykırışı, tramvay çanı, korna ve düdük sesi yerine, dalların arasma saklanarak havada naralar atan kuşlardan, toprağın incecik yarıklarında sessiz ma» ceralar geçiren, yem arayan, boğuşan ve sevişen böceklerin yuva dramlanna veya aşk bayramlarına kadar herşey, onu bambaşka bir dünyanın hummalı kımıi danışlarile sarmıştır. Artık, dostlarını ve örneklerini hay vanlardan seçecek: Kuşlarla ve mandalarla beraber uyandıktan sonra denizde balık grbi yüzecek; eşeklerin ayak izlerinde yürüdükten sonra çayırda at gibi sıçrıyacak; uzun ve boş yollarda tazı gibi koşacak; sıcak otlann arasında kuzu gibi yumuşıyacak, dağ başlannda çakal gibi haykıracak ve yıldızlı gecelerde kuş gibi cıvıldıyacak. Kendisinde bütün hayvanlann insiyaklanndan birer parça taçıdı ğmı hatırlamanın iptidaî sarhoşluğu içinde bambaşka bir insan olacak: Artık o ne tam hayvandır, çünkü insan olduğunu unutmamıstır; ne de tam insandır, çünkü adalelerinin içinde müthiş bir hareket ihtiyacınm kaşındığını, sinirlerinin ucunda kuvvetli istahların kabardığını, guddelerinin altında zaptoluncnaz bir hayvanlığın tepınip durduğunu sezer. Yazın köylere ve sayfiyelere koşan lar, sankı bütün mevsim, hayvanların misafiridirler ve sanki tabiat hayvanların evidir: Denızler, yüzücü hayvanların hamam dairesi; çayırlar, otlıyan hayvan ların yemek odası; ağac altları, öküzlerden kanncalara kadar pek çoğunun kabul salonu. Tabiatin ortasında insan, belkı bunun ıçın ev sahıblerinın yasama tarzlarına ve kaidelerine uymak istiyor. Yazın hayvanlarla dostluğumuz ba • zan o kadar ilerı gider ki, en çirkin ve sokucu böceklerin bile sevimli ve cana yakın hallerını sezenz; bir bahçenın yeşil otları arasında uyuklıyan yılan, bir apartımanda yatak odasının radyatörü a!tında yürüyen kertenkele kadar soğuk değildir. Yaz mevsıminin, msanda va hayvanda müşterek insiyakları kaynaşhran sıcak banş havası içinde, her iki nevi mahlukun da birbirlerini daha fazla anladıklan muhakkak. Fakat milletler arasında, karşılıklı münasebetlerirün mihveri içine tam bir emnivet havası dolduran günesli bir sulh iklimi peyda olamadı. Hâlâ korkuyoruz ki, yaz gibi sulhun da bir mevsimlik ömrü olmasm ve istiyoruz ki, sonbaharın fırtınalan arkasından kışa ve harbe girmiyelim. İHEM NALINA MIH1NA Loid Corc da alkışlıyor I devlet arasında yeni Alman mehafiline göre, bu tedbir geçenlerde bir anlaşma yapılmadı vuku bulan hâdîselerle alâkadar görülmektedir Berlin, 5 (Hususî) Yugoslavya Na ibi Prens Pol bu akşam Berlinden aynlmıştır. Alman mehafilinde, Yugoslavya ile Almanya arasında herhangi yeni bir anlaşma aktedilmediği tebarüz ettirilmektedir. Teşyi merasimi Berlin 5 (a.a.) Yugoslavya Naibi Prens Paul bugün öğleden sonra uzun müddet Hitler'le görüşmüştür. Prens Paul, Başvekâlet binasından saat 18 de çıkmış ve Wilhelcnplatz'i dolduran halk tarafından alkışlanmıştır. Yugoslavya Kral Naibi buradan Bellevue şatosuna gitmiştir. Prens Paul ve refikası saat 19 da şatoyu terkederek istasyona gelmiş ve saat 19,50 de hususî trenle Dresden'e hare ket etmişlerdir. Mağazalar ve fabrikalar, saat 15 te tatil olunmuştu. Büyük bir halk kütlesi Prens ve Prensesi bütün yol boyunca alkışlamıştır. îstasyonda misa firleri teşyi edenlerin başmda Hitler, Mareşal Göring, Von Ribbentrop vardı. Paris, 29 mayıs H ngiliz Başvekili M. Çemberİayn, II Türk İngiliz anlaşmasını Avam kamarasına bildirdiği zaman, bu müjde, bütün îngiliz meb'usları tarafmdan müttefikan ve şiddetle alkışlanmış. İngiltere ile Türkiyenin sulhu korumak için anlaşmalarını en hararetli şekilde alkışlayanlar arasında eski Başvekil M. Loıd Corc da varmış. Tabiî memnun olduk. Bizim gibi Mütareke senelerinin kâbusunu yaşıyaniar için, bu isim, acı bir hatıra taşır. O zaman, Loid Corc, Türkiyeyi yok etmek istiyenlerin başmda geliyordu; şimdi ise, Türkiyenin, îngütereye el vermesini alkışlayanların başmda geliyor. Loid Corc, bu mes'ud hâdiseyi alkışlarken elbette bir takım garib hisler altında kalmıştır; belki de şöyle düşünmüştür: « Allaha şükür ki Türkiyeyi parçalamak isteyen politikam suya düşmüş! O zaman muvaffak olsaydım, şimdi bu güzel netıceyi alkışlayamıyacaktım. Bugün, Türk ordularının sulhu muhafaza ettikleri Anadolunun büyük bir parçası Italyanların olacaktı. Türkiyesiz Balkanlar, Türkiyesiz Yakmşark, herhalde bir anarşi, bir huzursuzluk, bir harb ocağı olacaktı. Türk milletinin ayaklanıp benim projelerimi İzmirde denize dök mesi ne iyi olmuş.» Biz Türkler de, Loid Corc'a teşekkür etmeliyiz. Çünkü o zaman onun siyasetidir ki bizi kamçılamış, şahlandırmış ve muzaffer etmiştir. Zaferimizin bu kadas tam olmasında, Loid Corc'un o zamanki politikasının da tesiri vardır. Çünkü, onun, bize karşı gösterdiği şiddetin aksülâmeli de şiddetli olmuştur. Zâhiren yucnuşak, fakat için için düşman bir siyaset takib etseydi, belki bizi uyuşturmağa ve avutmağa muvaffak olurdu. Fakat, onun, Türkün esaret ve zillete boyun eğmeyen asil ruhunu tanımaması yüzünden yaptığı psikoloji hatası, hâdiselenn seyrini tamamile değiştirdi. Loid Corc, o zaman şüphesiz, böyle bir hata işlediği için döğünmüştür; çünkü, Türkıyenın zaferi, kendisinin sukut ve nikberini mucib oldu; o vakittenberi bir daha :kbal mevkiine çıkamadı. Yalnız şu var ki bugün, Loid Corc, eski hatasının iyi bir netice dogurduğunu görüyor. Kimbilir, belki de, o gün, Avam kamarasında, iyi ki o yanlışı yapmışım, dıyç kendi kendini. kendi hatasını alkışlamıştır. Yukarı Silezyanın diğer birçok yerleKattoviç 5 (a.a.) D. N. B. ajanrinde de Alman kiliselerinde ayinler yasınm istihbarına göre, Polonyada Lipinide Alman Papas Krollik, Polonyavı pılamamaktadır. Silezyadaki hâdiseler 16 ncı Anakra I Meksikada büyük bir yangın oldu resim sergisi Dün Maarif Vekili tarafmdan açıldı Ankara, 5 (a.a.) Güzel San'atlar Dirliği tarafından sergi evinde hazırlanmış olan 16 ncı Ankara resim sergisi bu gün Maarif Vekili Hasan Âli Yücel tarafından açılmıştır. Açılış merasiminde vekâletler erkânile Fransız büyükelçisi Massigli, Sovyet büyükelçisi Trantief, Almanya büyükelçisi Von Papen ve diğer el çilıkler erkânı, matbuat mümessilleri ve seçkin bir davetli kütlesi hazır bulunmakta idiler. Birlik reisi ressam Şevket Dağ, bu münasebetle söylediği bir nutukta Cumhurijet hükumetinin güzel san'atlara karşı gösterdıği yakın alâkanın bu san'atlann inkişafındaki hayırlı tcsirlerini kaydeylemiştir. Şevket Dağın bu nutkunu müteakıb Maarif Vekili Hasan Âli Yücel kordelâyı kesmek suretile sergiyi açmış ve davetliler sergiyi gezmişlerdir. Neşredilen resmi tebliğ Berlin 5 (a.a.) Yugoslavya Kral Naib Prens Paul'un Berlin ziyareti hakkında bu akşam burada aşağıdaki restnî tebliğ neşredilmiştir: Führer, bugün, Yugoslavya Kral Naibi Altes Prens Paul ile yeni bir görüşmede dalıa bulunmuştur. Yeni Reich Başvekâlet sarayında cereyan eden ve birkaç saat süren bu görüşme, Yugoslavya Hariciye Nazırı Cincar Markoviç ile Reych Hariciye Nazırı Von Ribbentrop'un huzurunda cereyan eylemiştir. Görüşmelerden evvel, Führer Altes Prens Paul'la refikası Prenses Olga'yı ikametgâhında öğle yemeğine davet etmiş ve yüksek misafirler. bilâhare Başvekâlet bahçesinde çay içmişlerdir. Yugoslavya Kral Naibî, Prens Paul ve maiyetinin Berlini ziyareti, &eniş siyasî fikir teatisine vesile olmuştur. Görüşmeler, tam bir hulus ve açıklık ve dostluk içinde cereyan etmiş ve iki memleketi alâkadar eden bütün meseleler mevzuubahs olmuştur. Yugoslavyayı Almanyaya ve İtalyaya bağlayan ve Avrupa sulhunun esaslı unsurlanndan birini teşkil eden itimadlı dostluk ve sıkı işbirliği politikasına devam bahsinde her iki taraf mutabık kalmıştır. Bu politika, bilfiil yapıcıdır. Her iki hükumet, gerek siyasî sahada, gerek ekonomik ve kültürel sahalarda karşılıklı münase betlerini bu sarih ve sağlam esas üzerinden inkişaf ettirmeye kat'î surette azmetmişlerdir. Her iki hükumet, İtalyan hükumetile de tam mütabakat halinde, bu surelte, bugün Avrupanın üzerine çöken gerginliklerin izalesini mümkün kılacak ve milletelrin hayatî haklarile hemahenk sulhperver bir inkişafı temin eyliyecek siyasî fikirlere hizmet ettiklerine kani bulunmaktadır. Bir köy tamamen yandı 70 ölü, 15 yaralı var Mexico City 5 (a.a.) Morelos devleti arazisinde kâin Zagatepee kasabasında bir sinemada çıkan yangm esnasında 70 kişi ölmüş, 150 kişi yaralanmıştır. Yangm çıktığı zaman sinemada 800 kişi bulunmakta idi. Pek kolay ateş alır malzeme ile inşa edilmiş olan sinema binası 7 dakika içinde kâmilen harab olmuştur. Hasıl olan panik esnasında birçok kimseler ve bilhassa çocuklar çiğnenmiş ve ezilmiştir. Yangın sür'atle büyüyerek civarda bulunan 30 kadar eve sirayet etmiştir. îtfaiye, polisin ve askerî kıt'alann yardımile ateşi söndürmeğe devam etmektedir. Yangın hakikî bir felâket rrahiyetini almak istidadını göstermektedir. Ateş, garib bir tesadüf eseri olarak, filimde bir suikasd neticesinde çıkan yangm gösterilirken çıkmıştır. Ingiltere hava hücumlarına karşı yeni tedbirler alıyor ljondra 5 (a a.) Tayyare inşaatın daki fevkalâde faaliyet daha şimdiden tayyarelerin nerelere konulacağı meselesini ortaya atmıştLr. Bütün merkez lerde kâfi miktarda son derecede mo dern tayyareler vardır ve bunlar erkânıharbiyece maltlub olan vezaifı ifa ede bilirler. Mütehassıslar, geçen eylul aymdaki vaziyetin tamamile değişmiş olduğunu ve büyük îngiliz merkezlerini bombardıman ettikten sonra hareket üsler1 ne dönebilecek, mutaarrız tayyare ler miktarmm hali hazırda ancak yüzde yirmi nisbetinde tahmin olunabileceğini beyan etmektedirler. Bunun sebebleri şunlardır: 1 Süratleri diğer memleketler tay yarelerinın süratinden çok daha fazla olan avcı tayyarelerinin kalitesi. 2 Londrayı himaye eden ve amelî bakımdan aşüması gayrikabil bir obüs seddi vücude getirilecek olan tayyare dafii toplann mebzul miktarda imal edilmesi. Bütün büyük İngiliz merkezleri ya kmda ayni müdafaa tertibatma malik olacaktır. İngiliz makamatı, İmparatorluğun bütün sevkulceyş noktalannı büyük bir havaî faikıyet vücude getirebilecek asrî tayyarelerle teçhiz etmek için bir plân hazırlamaktadırlar. tngilterede iki büyük yangın olda Londra 5 (a.a.) Dün îngilterede iki büyük yangın olmuştur. Bunlardan biri Clacton on Sca'da vuku bulmuştur. Burada birçok evler tutuşmuştur. Nüfusça zaiyat yoktur. Maddî hasar yüz bin îngiliz lirasına balig olmaktadır. tkinci yangın, Birmingham civarında Walsall tiyatrosunda temsilden sonra çıkmıstır. Binanın dışına doğru yıkılan bir duvarın altında kalan 20 kişi yaralanmıştır. Bun^ardan altısının yaralan ağırdır. Geçen sonbahar, eylul buhranını at lattık. Sulh, eski aşk romanlarının veremli kızları gibi, geçen sonbaharda fazla öksürdü ve kışı tehlikeler içinde geçirdi. Ikinci bir sonbahar krizini'önlemek için bu yaz onun üstüne titriyenler çoğaldı. Ona garanti ve ittifak enjeksiyonları yapılıyor. Bir kolunda İngiltere ve bir kolunda Türkiye, biraz hava alması için onu Akdenizin şarkında gezdiriyorlar. Ben geçen sonbaharda da bir harb olabileceğine inanmıyanlardandım. Bu sezişimin istikameti hiç değişmedi. Hâlâ nikbinim. Bir sonbahar fırhnası daha geçirebiliriz; fakat bu, hastamızın ciğerlerine daha bol miktarda oksijen, kanına çelik ve sinirlerine büyük tehlikelerin beSebebi her ne olursa olsun, bu alkış reketli enerjisini dolduracak. hâdiselerin bir cilvesi, harta isterseniz, bir Dünyanın, bize baharlarımızı haram intikamıdır, diyebilirsiniz. ettiren bütün şamatalarını ve korkularmı arkamızda bırakarak, mahpus insiyakları tahliye edilmiş bir ruh çevikliğile tabiate bakahm: Onun kanlı iç kavgalarını alt plânda bırakan ve müthiş tezadları kuşatan ahenginde, insanın hâlâ alamadığı büyük dersler var Dersler ki, bu tezadları anlamakta değil, sadece müşahede etmekte bile insana selâmetler vadediyor. Yeni bir sulh tesebbüsü! Hamidiye mekteb gemisi Sinobda Sinob 5 (Hususî muhabirimizden) Dün limanımıza gelen Hamidiye mekteb gemisi komutanı Saim Çığ, bugün saat onda vilâyet makammı ziyaret etti. Valinin bu ziyareti iadesini müteakib. saat 14 te karaya çıkan komutan, subay, deniz talebesi ve erattan müteşekkil bir grup parkta. Atatürk büstüne çelenk koymuştur. Komutan Saim Çığ, ayrıca 1854 deniz savaşmda ölen kahramanlarm hatıralannı hürmetle yâdla şehid ler abıdesine çelenk kovdu. Şehir na mma, Halkevi mümessili bir hitabede bulunarak denizcilerimizi selâmladı. Gemi talebe ve eratınm geçid resminden sonra merasime nihayet verildi. Merasimden sonra saat 17 de misafir dezciler şerefine Şen kazinosunda bir çay zivafeti verildi. PEYAM1 SAFA Yeni tayinler Ankara 5 (Telefonla) Açık bulunan Adliye müsteşarlığına Temyiz azasmdan Salim Nafizin tayini takarrür etmiştir. Yeni teşkilât kanununun kabulü dolayısile İktısad ve Ticaret Vekâletlerınde tayinler yapılmıştır. İktısad Vekâleti müsteşarı Halid Nazmi Kişmirin Ticaret Vekâleti müsteşarlığına, İktısad Vekâleti İhracatı Teskilâtlandırma müdürü Servetin Ticaret Vekâleti Teskilâtlandırma Umum müdürlüğüne, Orhan Dümerin umum müdürlük muavinliğine, Şevket Süreyyanın İktısad Vekâleti Sanayi Tetkik heyeti reisliğine, Ziyanın İktısad Vekâleti birinci ve İbrahimin ikinci hukuk müşavirliklerine tayinleri yüksek tasdikten çıktı. Rüsvet alan hâkim Nevyork Yüksek mahkeme reisi Ağırceza mahkemesine verildi Nevyork 5 (a.a.) Eski Nevyork yüksek mahkeme reisi Manton Ağırceza mahkemesine sevkedilmiş ve mahkeme Manton'u yüz binlerce dolar rüşvet almakla itham eylemiştir. Manton, karar verilinciye kadar, on bin dolar kefaletle serbest bırakılmıştır. Eski mahkeme reisi tarafından verilmiş olan hükümlerin ipka mı, yoksa yeniden muhakemeleri yapılarak tadil mi edileceği belli değildir. Piyer Benova Maruf romancı, dün Yıldız sa»avını gezdi ve akşam hareket etti Dün Fransız bandıralı Teofil Gotye vapurile meşhur Fransız romancısı Pier Benova, şehrimize gelmiştir. Tanınmış muharrir, beraberinde tercümanı Arif Ülkü olduğu halde Yıldız sarayına gitmiş, yazmakta olduğu «Yıldız» isimli romanı için beş saat kadar devam eden etüdlerde bulunmuştur. Pier Benova'nın eserine Yıldızı ve Abdülhamidi mevzu ittihaz ettiği anlaşılmıştır. Muharrir, tetkikatı esnasında sarayın Harb akademisi kısmına da uğramış, orada Akademi Kumandanı General Ali Fuad Erdemle görüşmüştür. Fransız romancısı, Abdülhamidin yaşayış tarzı, padişahın vükelâ içtimalarını toplantı odasınm kapısı arkasından dinleyiş tarzı, her gece yattğı odayı değiştirmesi üzerinde notlar almıştır. Tanınmış muharrir şunları söylemiştir: « Eserimi şimdi tamamladım. Şu dakikada eseri burada bitirmiş oluyorum. Artık eserimin bir hakikat olduğunu görüyor, onun mevzuuna esir olduğumu da hissediyorum.» Bir müddet sonra memleketimize gene gelip birkaç gün Bursada kalacağmı söyliyen Pier Benova, ayni vapurla akşam limanımızdan ayrılmıştır. Papa, bir kongre akdini teklif edecek Londra, 5 (a.a.) Deyli Ekspres ve Deyli Meyl'in Romadan öğrendiklerıne göre, Papa devletlere birer mesaj göndererek bir sulh kongresinin akdini teklıf edecektir. Deyli Meyl gazetesi, Papanın Londraya göndereceği mesajda îngiliz Sovyet müzakerelerinden dolayı endişelerini iz har ederek Büyük Britanya ile Sovyetler Birliği arasında akdolunacak bir ittifakın bütün Avrupada Bolşevikliğe yol açacağını kaydeyleyeceğini yazmaktadır. Deyli Herald gazetesi, Papa, Sovyet paktından korkuyor, başlığı altında yazdığı bir makalede Papanın bu pakta muarız olduğunu ve enternasyonal bir konferansın akdi için Papanın Londra mümessilinin herşeyi yapacağını yazıyor. Bir gün zarfında üç mühim Japonya, Avrupa vaziyetini Şam 5 (a.a.) Muhtelif partiler arakaza sında kabine kurulması bahsinde bir antetkik ediyor laşma yapılamamıştır. Bunun üzerine Lake Hopateong «NewJersey> 5 (a. Tokio, 5 (a.a.) Domei Hiramu Reisicumhur, Atabey El Eyubiyi yeni ı.) İçinde 400 kişi bulunan bir tenezma, Kamavaudan döner dönmez, Harbi bir bitaraf kabine teşkiline memur et züh tramvayı bir yük trenine çarparak ateş almıştır. Büyük bir kısmım sergiye Nazınnı davet etmiş ve kendisile Avru miştir. den gelen izciler teşkıl eden yolcular apa vaziyeti hakkında görüşmüştür. HarbiBulgar ttalyan kültür rasında bir panik hasıl olmuştur. ye Nazırını, Hirumima ile ayni mevzu etanlaşması Kaza neticesinde 11 kişi yaralanmışrafmda görüşürken Arita ve Maliye Natır. Sofya 5 (a.a.) Başvekil ve Hariciye zırı da bulunmuş, müteakıben hükumetin Nazırı Köse İvanofla İtalya elçisi iki Devrilen otobüs 21,5 tarihinde esaslı surette tespit edilmiş memleket arasında bir kültür mukave Reading «Kalifornia» 5 (a.a.) rteave bu sabahki görüşmeler üzerine sarih bir lenamesi izmalamıştır. ding civarında bir virajda bir otobüs şekil almış bulunan Avrupa politikası hakBu mukavelename, Bulgaristanm ay devrilmiştir. İçinde bulunan yolculardan kmdaki raporunu İmparatora vermiştir. ni sahada diğer memleketlerle imzala ikisi ölmüş, on yedisi yaralanmıştır. OtoZannedildiğine göre, Arita bu sabah alı dığı müşabih mukaveleler çerçevesini büs amele nakletmekte idi. nan ve İmparator tarafından tasvib edilen tecavüz etmemektedir. Trenle otobüs müsademesi kararlar hakkında yakında birçok tedbirYarıda kalan uçuş Berlin 5 (a.a.) Wulfsen istasyonu ciler alındığını bildirecektir. Marsilya 5 (a.a.) Fransa Hindi Çin. vannda bir geçidde bir trenle bir otobüs Japonyada feci bir trenkazasi rökor uçuşlarında muvaffak olamıyan arasında vuku bulan bir çarpışma netiTokio 5 (a.a.) Şikaku adasmda tayyareci Gilbert Denis bu sabah Ma cesinde 10 kişi ölmüş, 24 kişi yaralan Koch: civarında feci bir tren kazası ol ringnan'dan Parise hareket etmiştir. mıştır. Bunlardan dokuzumm yaralan muş, iki vagon 60 metre irtifadan dereye Tayyareci, Araşi'ye 160 kilometrede ağırdır. Tren, otobüsü 15 metreden fazla bir yuvsHanTmştır. Şimdiye kadar 13 öİ<" CÎH'M' bir rii'<»âr yüzünden seyahatin mesaieye kadar sıküklemi§tir. den yazgeçmi§tir. ve 33 yaralı tespit edilmiştirr Suriyede kabine buhrani zail oluyor Yalova, Bursaya bağlanıyor Ankara 5 (Telefonla) Meclis encümenlerinde bir müddettenberi tetkik edilmekte olan bir kanun lâyihasile Yalova, şimdi bağlı olduğu İstanbuldan aynlarak Bursaya raptedilmpktedir. İngiliz sefirile mülâkat Roma, 5 (a.a.) Papa bu sabah İngilterenin Papalık nezdindeki sefiri Os borne'ı kabul etmiştir. Almanya gıda maddesi ithal edecek Manevî silâhlanma mitinği Leipzig 5 (a.a.) Almanya Ziraat Nazın Walter Darre. Almanyanm gıda politikası hakkında bir nutuk sövlemişt'r. Nazır, reiimin giristiği mücadele sa3resinde ziraî mahsulâtın arttığını kaydederek demiştir ki: « Eğer bu fazlalık elde edilmeseydi, iki milyar marklık gıda maddeleri ithal edilmesi lâzım gelecekti.> Nazır, netice olarak Almanyanın yalnız siyasî ihatayı değil, iktısadî ihatayı da nazarı itibara almış olduğunu kaydetmiş ve Almanyanm siyasî olsun. iktısadî olsun hicbir ihatadan korkmaması lâzım geldiğini söyliyerek Alman millet1nin ihatacı devletlerin teşkil ettikleri h?Tkavi Virr^ak jHn Hitlere yardım edrcecini üâve etmistir» Vaşington 5 (a.a.) Dün akşam ak dedılen «manevî silâhlanma> mitinğine gönderdiği bir mesajda Ruzvelt, demlştir ki: « Dünyanın başlıca kuvveti bütün memleketlerdeki vatandaşlarm mane viyatında mündemic olmalıdır. Manevî silâhlanma programı harb tehlikesini azaltır. Böyle bir silâhlanma müessir olabilmek için bütün dünyanın müzaheretine dayanmalıdır.» Mitinğ esnasında tanınmış Amerikan ve ecnebi ricalinin 106 yı bulan mesaj ları okunmuştur. Geçen sene îng'lterede Amerikan tayyaresi Avrupa len «manevî silâhlanma> vücude çetirihareketi ef ya hareket etti kân umumiyeyi müslihane bir tarzı haNevyork 5 (a.a.) «Yankee Clipper> reketle değil, bilâkis enerjik bir tarzı tavvaresi. dün aksam saat 19 da Avrupa hareket ve mrkavemet azmile harbe ^arşı koymağa davet etmektedir. %& hareket