CUMHURİYET Haziran 1939 ( Şehlr ve Memleket Haberlerl ) Tarihî roman: 44 Yazan: Kadircan Kafh Siyasî icmaf İspanya meselesinin sonu DDI1 ç sene evvel başlıyan dahilî harbin doğurduğu îspanya meselesi şimdi sona ermiştir. Franko ahiren neşrettiği emirnarnelerle seferber gönüllüleri ve ihtiyat sınıflarını sür'atle terhis etmektedir. îspanya, tabiî haline dönüypr demektir. Üç sene kendisine çok mühim yardımlarda bulunan îtalyan ve Alman gönüllü kıt'aları dahi Madridde yapılan büyük zafer alayından sonra memleketlerine sevkedilmek üzere Kadiks ve Vigo limanlarında toplanmışlardı. Mevcudu beş bin asker ve zabite baliğ olan Kondor ismindeki Alman heyeti dört transatlantikle Hamburga ğitmiştir. Yirmi bin mevcudlu dört îtalyan fırkası dahı bir fılonun refakat ve himayesinde olarak dokuz nakliye vapurile Napoliye hareket etmiştir. Alman ve îtalyan heyetlerıne Franko'nun baş muavini Dahiliye Nazırı Suner ve birçok İspanyol generalleri ve üç bin kişilik bir İspanya kuvveti refakat etmişlerdir. Ispanyanın bellibaşh bütün askerî ve sivil devlet adamları ya. Almanyada yahud îtalyada bulunuyorlar. Bunlar, Hitler'in ve Mussolini'nin hazır bulunacaklan geçid merasimine iştirak edecekler ve uzun müddet misafir edileceklerdir. Oğul, «adalet yeri» ndesin. Once adını ve nereli Bu, ancak morgun veolduğunu söyle de sonra davam anlat! receği rapordan sonra Mahfiruz epeyce ağırlaşmıştı; saray na doğru soktu; oradan yarım endaze tespit edi1*»bilecek ebeleri onun erkek doğurması ihtimalinin uzunluğunda tek telli bir saz çıkardı; çalpek kuvvetli olduğunu söyleyince itiban bir kat daha arttı. Birinci Ahmed yaşından umulmıyan babalık arzulan duyuyor; sevgilisinden ayrılmıyordu. O kadar ki kubbealh müzakereleri sırasında kafes arkasından bakmak için giderken onu da beraber götüriiyordu. Genc kadın burada âdeta devlet idaresinin stajmı yapıyordu. Valide Sultanın itirazlan, hocanm ve Kızlarağasının sözleri fayda vermiyordu. Bununla beraber onlar da fazla ısrar etmiyorlar; bir heves telâkki ediyorlardı. Kasım Paşa bir iki ay Usküdarda kaldıktan sonra yola çıkmıştı. Fakaf Bağdada gideceği halde Yenişehir taraflarında kalmış, halka vergi kesmiş, çiftlikleri ve kasabaları basarak yağmaya başlamıştı. ardmda birkaç bin kişilik azgın bir sürü var dı ve ortahğı kasıp kavuruyorlardı. Ne zamandanberi divana, o taraflardan §ikâyetçiler geliyor, yana yakıla derdlerini anlatıyorlardı. Hemen vazifesi başma gitmesi için gönderilen fermanlar cevabsız kalıyordu. îstanbula yakın kalıp da başına daha çok adam toplamak, zorla devletin başına geçmek istediğine şüphe yoktu. Mahfiruz unutmamışh. Padişaha: Bağdad bir güzel yermiş! Kasım Paşayı oraya değil cehenneme göndermeliydi! Diyordu. • * Birinci Ahmed îdam fermanını hemerj yazdırdı. Fakat Mustafalar bu işte acele edilmemesini, söylüyorlardı. Derviş Ağa çaresini buldu: Bostancıbaşıyı gönder, Padişahım, Baska maksadı varmış gibi gitsin, lâkin orada bir yolunu bulup boynunu vursun. Bir kere başdüşünce kapı halkı darmadaçjın olur. Bu fikri gerek Mustafalar, gerek Mahfiruz beğendiği gibi Valide Sultan da uygun buldu. Hemen ferman yazıldı; Bostancıbaşıya verildi. Yola çıkanldı. Fakat o, adamlarile saray nhtımından gemiye binerken bir iki saat önce Derviş Ağadan aynlan. bir adam da. bir Jcayıkla Üsküdara çıkıyor; Anadoluya' doğru dörtnal uzaklatfiyordu. Bu adam bir köylü kılığında olarak Kasım Paşayı buldu. Ona bir sır vereceğini söyledi; beş on dakika beraber kaldı ve çıkıp gitti. Biraz sonra da Kasım Paşa bütün kapı halkmı ve sekbanlarmı toplayarak başka taraftara doğru yola çıktı. Boştancıbaşı her uğradığı yerden ona dair haberler alıyor; son hızla yola çıkarak söylenilen yere ulaşıyor; lâkin gene başka yere gittiğini öğreniyordu. Böylece günler ve haftalar geçti. Boştancıbaşı anladı ki koynundaki fermanda neler yazılı bulunduğunu Kasım Paşa çoktan öğrenmiştir. Hiçbir şey yapamadan îstanbula döndü. Beceriksizliğini söyler söylemez azledildi, yerine Derviş Ağa getimak için davrandı. Kaymakam Hafız Ahmed Paşamn gözleri büyüdü; vezirler birbirlerine baktılar. Kâtibler ne yapacaklarmı şaşırdılar. Çavuşlar ve kapıcılar bir tek işaret üzerine çocuğu kapıdışarı atmak, hatta cellâda vermek için hazırlanmışlardı. Yalnız Şeyhülislâm gene tespihini çekiyor; etrafa göz atıyor; gülümsüyordu. Çocuk sazı göğsüne koydu ve tek telini tıkırdattı. Uzunca bir «heeeeyyy!..» çekmek için ağzmı açtı. Fakat vezirlerden Sarıkçı Mustafa Paşa sakahnı titreterek yerinden fırladı; çavuşlara doğru gürledi: Bre ne durursuz ? Divan yerinde saz çalındığı ne vakit görülmüştür; kaldırın! Gerçekten iki yüz elli yıldanberi böyle şey olmamıştı. Sankçı Paşa: Burada köçek mi oynatırz. Yoksa... Diye haykırıyordu. Fakat bu sese ancak çavuşlardan birisi, o da çekinerek uymuş, çocuğa yaklaşmıştı. Çünkü divanda emretmek önce Hafız Paşaya düşerdi. Hafız Paşa ise ağırbaşlı, çabuk karar vermiyen, etrafındakileri kollayan ve ilerisini düşünen bir adamdı. Sun'ullah Efendi birdenbire tesbihini şakırdattı. Sankçı Paşaya bakarak: Bak ha, paşa kanndaş, niçin kendini üzersin! Kaymakam Paşa agzını açmadıkça sana susmak gerek..* Dedi. Sarıkçı Paşa hızla döndü; birşeyler söylemek istedi; fakat ancak yutkurıabildi. Sun'ullah Efendi bir âyet okuduktan sonra sözünü şöyle bitirdi: Her kişinin derdi kendi dilinden dinlenir. Böylesi görülmemişse olmaz demek değildir. İşte şimdi görülür!... Çocuğa dönerek seslni tatlılaştırd;: Oguf, «adalef yeri» ndesin. Önce adını ve nereli olduğunu söyle de sonra âavanı anlat! Adım Alidir. Akpınarhyım. Orada bana Çakır Ali derler. Uzun Hüseynin oğluyum. Dedem Koca Hasandır. Köse Ahmedin çömeziyim; o demişti ki saz sözü zorlu yapar! Güzel konuşuyordu, birkaç ay önce divanda bulunmuş olanlar onun her halinde Uzun Hüseynin küçük fakat daha düzgün bir örneğini bulmakta güçlük çekmediler. Çakır Ali Hünkâr kafesine bakarak tek telli sazını çalmaya, yanık yanık destan okumaya başladı: Ey ulıı hünkârun söyleıjim î$i, Anla kullanmn nicedir hali... Kurd pençesinde bir kuzu her kişi Ne cartı amanda ne dc bir malı... Ocaklar söndü o bahtsız illerde, Olmalısın arük derman bu derde... Çünkü hiç şüphesiz yann mahşerde Sana da yüklenir bunun vebali... Bu yanık seste ve titrek sazda bütün Anadolu inliyordu; dıkkatle dinleyenlerin gözlerinin önüne bir taraftan deviet diğer taraftan valilerle sancak beyleri ve eşkıya tarafından yağma edilen, yakıîan, ölüm ve dayak altında can çekişen bir ülke ve bir millet seziliyordu. Çakır Ali sazma ve sözlerine devatn ediyor; «Kubbealtı» mn sessizliğinde rasgele bir ıstırab hikâyesi değil can çekişen koca bir milletin haykırışlarmı aksettiriyordu. Çakır Ali kendi derdini en sona bı rakmıştı: Bir gün Kasım Paşa Akpınara gelmiş; köyün büyüklerini çağırmış. Uzun Hüseyni görür görmez tanımış; he men oracıkta yere yıkarak tabanlarına ve sırtma beş yüz değnek vurdurmuş. Zavallı adam üç yüz sopadan sonra bayılmış ve bir daha kendine gelememiş. Merhamet dilenen Koca Hasan da eîli değnek yemiş; hâlâ yataktan kalkamı yormuş. Bunlar yetmiyormuş gibi zavallıların evlerini ateşledikten sonra koyunlarını da kestirip adamlarına ziyafet çekmiş! Talebenin ölümüne Doğru değil mi? istanbul Bükreş sebeb olan şey İstimlâk kanununda ya yeni hava hattı pılan tadilâta aid proje İstanbul Belediyesi, mevcud isf timlâk kanununu tadilen Dahiliye ^ı ) Vekâletine yeni bir kanun teklifinde ^ bulunmuştu. Bu tadil ile herhangi bir ( \ imar mıntakasmm tarla kaidesine tevfikan Belediye tarafından istimlâki ile buralarda yollar açıîdıktan sonra \ kalan arsaların Belediye tarafından ı sahlması ve bu imar mıntakasına teıl sadüf eden caddelerin her iki tara , fından da Belediyenin birer mikdar istifadesi maksadı takib edilmekte i J di. Filhakika Eminönü meydanına Belediye üç, dört milyon liraya yakın para sarfettiği halde bu imar hareketinden ancak etrafındaki bazı \ bina sahibleri istifade etmişler, dükkânlannm icar bedelini birkaç misline çıkarmışlardı. Bunu gören Belediye, Belediyeler Bankasmdan aîaca\ ğı istikrazm bir kısmını sermayei mütedavile olarak kullanıp öteden beri\ den para tedarikine lüzum görmeksi ; | zin, her sene şehrin muayyen bir mın takasını istimlâk kanununun yukarıda yazdığımız muaddel şekline göre istimlâk ve imar etmek arzusunda idi. Bu maksadla hazırlanan muaddel kanun Dahiliye Vekâletine takdim edilmişti. Bu kanun bir an evvel çıkanlmadığı takdirde şehrin iman hakkındaki düşüncelerin tahakkuku güçleşecektir ve imar için her sene Bele| diyenin milyonlar sarfile istimlâk yap ması lâzım gelecektir. Aşağı, yukan her büyük Avrupa şehrinin iman için I kabul ve tatbik edilen istimlâk usulünün memleketimizde de acele tatbikı lâzımdır; diyoruz: İlk tayyare, bu sabah Ye?ilkövden hareket ederek Bükrese gidecek İstanbul Bükreş hava riattmır çılması için hükumetimizle anlaşma yapmak üzere Ankaraya giden Rumen Hava Nezareti heyeti. dün tayyare i'e şehrimize dönmüstür. İstanbul Bükreş hava yolu, bugün açılacaktır. Bu münasebetle Yeşilköy hava istasyonunda bir mef rasim yapılacak, bunu mü eakıb saat 8,30 da ilk tayyare Bükreşe müteveccihen hareket edecektir. Küçükmustapaşada Müfticingöz so kağında 97 numaralı evde oturan posta memuru Hasan Tahsinin kızı 11 yaşında Bahriye cumartesi günü saat 14,30 da mektebden çıkarak evine giderken caddede kendisne fenahk gelerek yere düşmüş, hastanede biraz sonra ölmüştür. Bahriyenin ölümü şüpheli görülmüş, Morga kaldınlmışnr. Tahkikata başlanmıştır. Tevkif edildiler Sabıkalılardan Hıfzı, dün Beyoğlunda Duduodalar sokağında 3 numarada oturan ve tramvayla Şişliye gitmekte olan Klinand'ın pantalonunun cebinden 50 lirasını çalmış, arkadaşı Reşada verdikten sonra ikisi bir olup tramvaydan atlayarak kaçmışlardır. Kliand o sırada tramvaya binen polis memuru Sadullah Akmana yankesicileri göstererek keyfiyeti anlat mıştır. Polisin takib ettiğini gören Reşad, parayı yere atmış ise de yakalanarak arkadaşile beraber adliyeye verilmişlerdir. Yapılan duruşmada iki sabıkalının da tevkifine karar verilmiştir. ŞEHÎR tSr.ERİ Eminönünde yaptırılacak halâlar Belediye, Eminönünde modern bir halâ inşasına karar vermiştir. İnşaata a:d plânlar hazırlanmaktadır. Eminö nünde toprak seviyesi denizle bir olduğu için yapılacak halâ kısmen yeraltmda, kısmen toprak üstünde olacaktır. Şehirde lâmba ihtiyacı Ustura ile hücum etti Hacıhüsrev mahallesinde bakkallık yapan Vahidin dükânına, Sadi Doğuk nammda bir şahıs gelerek esrar istemiştir. Kendisine esrar verilmediğine kızan Sadi ustura ile bakkalın üzerine hücum etmişse de bakkal Vahid elinden usturayı alarak mütecavizi yüzünden yaralamıştır. Tutuşan kurumlar Türbede Halk Kahvesi karşısında Zekiye aid apartıman bacasmdaki kurumlar tutuşmuş, alev çıkması üzerine itfaiyeye haber verilmiş, söndürlümüştür. Doğru değil mi? Kasık adası Ne biçim şcha ? Kasımpaşada oturan ve Bahriye lâstik fabrikasında amemelik yapan Tahir oğlu Süleyman ayni fabrikada çalışan Süadle şakalaşırken elinde bulunan kundura bıçağını Süleymanın sol eline saplamıştır. Süleyman tedavi altına alınmıştır. lessam Çallı Ibrahim bu gayri meskun adayı almak üzere Vilâyete müracaatte bulundu Fazla içmişler ! ' Tarlabaşında J Karnavola soTcaguicla 28 numarada oturan Murad Kayahanla Basri Dallı Cumhuriyet kakfnosuıida f&zla miktarda içerek scrhoş olmuşlar, rezalet çıkardıklarından yakalanmışlardır. Korkutmak istedi ! Kasımpaşa Hacıhüsrev Mezarlık so kâğmda 16 numarada oturan 14 yaşında Hüseyin ayni evde oturan dayısmın k;zı Fatma ile oynarken, onu korkutmak maksadıle, tabancanın tetiğini çekmiş, çıkan Ressam Çallı İbrahim kurşun Fatmayı sol yanağmdan yarala Ressam Çallı İbrahim, Vilâyete mümıştır. Yaralı Şişli Çocuk hastanesine racaatle Büyükada karşısındaki hali Kanakledilerek tahkikata başlanmıştır. şıkadasını satın almak istediğini bildirmiş, Börekler zehirlenmiş Adanm kendisine satılması için icab eden Denizyolları marangoz atölyesinde amelelik yapan Bilâl Gündoğdu, polise muamelenin yapılmasmı istemiştir. Çalmüracaatle, DenizyoJları idaresi karşısın İj, Cumhur Reisi Ismet Inönünün bir da börekçiden aldığı börekle zehirlendiği tablosunu vücude getirdiği için kendisine ni söylemiştir. Adam, Belediye hastane 6,000 lira mükâfat verilmekte olduğunu şine kaldırılarak tahkikata başlanmıştır. söylemiş, bu parayı Istanbuldaki ressamSandalda kavga ların istifadesine yarayacak bir işe hasr Kanlıcada Kasabahmed sokağında 14 ve tahsis etmeği münasib gördüğünü, bunumarada oturan lstinye fabrikası amele nun için de kimsenin meskun bulunmasınden Ismail Hazret, gece saat 1,30 da dığı Kaşıkadasını satm alıp burada ressandalla İstinyeden gelirken arkadaşı samların ikamet ve istirahatleri için tesisat Hüsnü ile kavga etmiş, neticede Hasanı vücude getirmeğe karar verdiğini beyan sandal küreğile ağiF surette başmdan yaetmiştir. ralamıştır. Suçlu îsmail yakalanmıştır. Çallının bu müracaati üzerine Millî Sağlam rapora vermiş ! Emlâk idaresi marifetile Kaşıkadasmın Fatihte oturan Yaşar namında bir şaciheti aidiyeti tetkik ettirilmiştir. Vaktile hıs zabıtaya müracaatle, Bahçekapıda Arpacılar caddesinde bir doktorun para Abdülhamidin burayı bir Ermeniye hedimukabilinde kendisine «sağlam» raporu ye ettiği ve işin halen mahkemede ihtiverdiğini iddia etmiştir. Polis mesele hak lâflı olduğu anlaşılmıştır. kmda tahkikat yapmaktadır. Çallının Kaşıkadasını alamadığı takMÜTEFERRtK dirde diğer metruk adalardan birine talib olmak üzere alâkadarlara başvurması Saldırayın sancak çekme me muhtemeldir. rildi. O gün yenî Bostancıbaşının köşküne gelen bir adama her birinde elli altm bulunan beş kese veriliyor, sonra kapı aralığında çullanan dört kişî tarafından boğularak mahzene atılıyordu. Ertesi gün divanda gene Kasım Paşadan şikâyeti olanlar vardı. Önce, elbise olarak üç kanş bezden başka birşey taşımıyan bir ihtiyar ağlaya ağlaya derd yandı. Üç ay evvele kadar Eskişehir meralarmda beş yüz hergelesi, beş bin sığırı ve elli bin koyunu bulunduğunu koca bir çiftlik sahibi olduğunu söyledi: İşte şimdi bu haldeyim! Dedi ve yerlere kapandı. Başka biri divana girer girmez parça parça gömleğini çıkardı ve sırtını vezirlerle Şeyhülislâma çevirdi. Orası mosmor uzun uzun, bazılan çapraz yaralarla dolmuştu; kabuklann altmda irili ufaklı irin tulumları göriilüyordu. Yakından bakılmış olsa bazı yerlerde kurtların kaynaştığı göze çarpacaktı. Koca kavuklu vezirlerden bazılarımn kaşları çatıldı; bazılan iğrendiler, bir iki si de kızmışlardı. Şeyhülislâm Sun'ullah Efendi ise durmadan tespihini çekerek başını sağa sola sallıyor; kötü dualar mırıldanıyordu. Yaralı adam vezirlere döndü: îşte benim Kasım Paşadan olan şikâyetimin arzıhali... Dedi ve çıktı. Bu sefer kapıda on beş yaşlannda bir çocuk göründü. Ustü başı yırtıktı, fakat kirli değildi. Beyaz yüzü, «kubbealtı»nın yaldızlı ve çinili duvarlarından daha aydmhktı. Bir kâğıd vermesi, yahud söze başlaması lâzım gelirken elini genisçe kaftanınuı göğsünden sol koltuğunun altı İstanbul Belediyesi Elektrik idaresi nin kendisine devrini müteakib şehir Bu merasimle îspanya harbinin ve sokaklannın tamamile elektrikle ten îtalya ile Almanyanın Franko'ya yaptıkvirine karar vermiştir. Belediye, yakın ları yardımın son safhası da kapanmış oda kaymakamlar vasıtasile şehrin lâmba lacaktır. Bundan sonra yeni İspanya için ihtiyacmı tespit ettirecektir. kendisini toplamak devri açılmış olacaktır. Elektrik fabrikasına konulan Milyonlarca insanm canına ve müyarkazanın işletme merasimi larca altın servete ve üç sene devam eden Elektrik idaresinin yeni sipariş ettiği ıstırab ve eleme mal olan harb, Avrupabüyük kazanın işletmeye açılması me nm bir zaman en büyük ve ihtişamlı bir rasimi, 'Cumhuriyet bayramında Vali milleti olan İspanyolları iki yüz senedenve Belediye reisi Lutfi Kırdar tarafın beri devam eden gaflet ve inhitat uyku dan yapılacaktır. sundan bir daha gözünü kırpmamak üzeElektrik umum müdürlüğü re uyandırmıştır. Ispanyolların eski müreffeh devirlerini Muhabere ve Münakale Vekâleti kara nakil vasıtalan umum müdürlüğüne ta ihya etmeğe azmettikleri her türlü hal ve yin edilen Kadri Musluoğlunun yerine hareketlerinden anlaşılıyor., Franko 700 Elektrik idares. umum müdürlüğünü sene devam eden ve Avrupa medeniyetine vekâleten müdür muavini Sürurinin ifa ve İspanyol kültürüne kıymettar temeller etmesi alâkadarlara bildirilmiştir. atan Endülüg medeniyetini, benimsemiş Moda sahillerinde denize ve Sevilde sırf Endülüs tarihi ve medeniyetile meşgul olacak bir üniversite tesisine gririlmiyecek ilk iş olarak karar vermiştir. Moda sahillerıne akan lâğım mecra Yeni İspanya eski temellere dayanarak lanmn değiştirilmesi kabil olmamış, kültüründe müstakil olmak istediği gibi ikbizzarure buralarda denize girilmesine müsaade edilmemesi takarrür etmiştir. tısadî ve siyasî hayatmda dahi tam bir ancak îspanyanın haBelediye hizmetlerinde terfi istiklâl sahibi olup hizmet etmeğe azmet kikî menfaatlerine ve kıdemde esas miştir. Bunun için Franko, yalnız IngilBelediye şubelerinin mesaisi, takib e terenin ve Fransanın değil, hatta Holandılmektedir. Belediye reisliği, mezkur da, Belçika ve Isviçre bankalarmın ver müdürlüklere gönderdiği bir tamimde mek istedikleri kırk milyon Ingiliz liralık müdürlerin hu tarzda çalışmalarma de istikrazı da reddetmiştir. vam etmelerini istemiş, mesainin sık sık Bugün dünyada ingilizceden sonra en kontrol edileceğini, ileride muhtelif kazalar arasında mukayeseler yapılacağını çok konuşulan dil ispanyolcadır. Cenubî ve bu suretle müspet mesainin terfi ve ve orta Amerika hemen kâmilen ve şimalî kıdem işlerinde esas tutulacağmı bil Amerika kısmen îspanyol milletinin ya dirmiştir. rattığı memleketlerdir. Bu memleketlerin kültür ve dolayısile siyasî emel ve gaye Belediyedeki teftişler ikmal leri anavatan Ispanyaya bağlıdır. îspanediliyor yadaki uyanıklık bütün dünya îspanyolBelediyede teftişte bulunan mülkiye larını yakından alâkadar etmektedir. müfettişleri tetkiklerine hız vermişler Muharrem Feyzi TOGAY dir. Öğrenildiğine göre, müfettişler, bu ayın on beşine kadar teftişlerini ikmal edeceklerdir. Dahiliye Vekâleti raporlaKuleli civarmdaki heyelân nn süratle gönderilmesini b Idirmiştir. mmtakası Teftişin yalnız merkez muameleleri Çengelkoyle Vaniköy arasında Kuleli ne inhisar edeceği ve şubelerin teftiş elisesi yanında bir heyelân olmuş, Beledilmiyeceği zannedılmektedir. Teftiş neticesi, matlub şekilde kanunî mecrasmı diyece heyelân sahası yıkılmak suretile takib etmedîği yolunda umumî bir ka tehlikenin önü almmıştı. Heyelân mmtakası geniş olduğundan naat hasıl olduğu anlaşılıyor. herhnagi bir kazanın önüne geçilmes: Yangm yerleri için de bir için Belediyenin nazarı dikkati celbe • dilmıştir. plân yapılacak Şehircilik mütehassısı Prost, şehri mızde yangın yerlerinin vaziyetile alâkadar olmuştur. Mütehassısm Ankaraya hareketinden evvel İmar ve Nafıa mü dürlerüe diğer şube mühendislerinin iştirakile yapılan bir toplantıda yangm yerleri için de bir imar plânı vücude getirilmesine karar verilmiştir, Halen inşaat sahası olan bu boş arsarann plânı süratle ikmal edilecektir. Şehir suyu Sular idaresi tarafından getirtilen tazyik makinesinin yerine vaz'ı için, şehir suvu dün saat 14 ten itibaren kesilmiştir. Makinenin montajı işi bugün neticelenmiş bulunacağmdan saat 14 te, su, tekrar açılacaktır. Maamafih, dün şehir tamamen susuz kalmamış, az miktarda akıtılan su J 1 ' ihtiyac nisbeten karşılanmıştır. rasimi bugün yapılıyor Bugün saat on beşte Kasımpaşada Saldıray denizaltı gemimizin donanmaya iltihakı münasebetile sancak çekme merasimi yapılacaktır. Merasime, Amiral Şükrü Okan riyaset edecektir. Me rasimde donanma erkânı da hazır bu lunacaktır. Saldıray, bundan sonra donanmaya ıltihak etmek üzere Gölcüğe gidecektir. DENÎZtŞLERÎ Yunan mekteb gemisi Yunanistanm Arist mekteb gemisi Yunan denizcilerini hâmilen sahilleri mizi ziyaret edecektir. Yunan gemisi, burada üç gün kaldıktan sonra Köstence limanına gidecektir. Çakır Ali Padişahın bunları işittiğini, Eski İstanbul meb'usu Dr. Adnan, dün hemen o gün derdine derman vereceğini sabah Paristen şehrimize gelmiştir. öğsanıyordu. Halbuki kafesin arkası boştu. renildiğine göre, Adnan, buradan An Saz ve söz bitince Hafız Ahmed Pakaraya gidecektir. sa vezirlere baktı. Hepsi susuyorlardı. Çünkü ipliği pazara çıkmıs olan nice Hariciye Vekâleti muhasebekimselerin çok geçmeden bu divanda en cisi şehrimizde büyük söz sahibi olduğu çok görülmüşHariciye Vekâlet: muhasebeciliğine tayin edilen Maliye Vekâleti tahsilât utü. mum müdür muavini Baha, şehrimize Fakat Sarıkçı Paşa dayanamadı: gelmiş ve vazifesine başlamjgtır, [Arkası var\ Doktor Adnan Rıhtımlar ve antrepolar Yakında faaliyete geçecek olan yeni limanlar umum müdürlüğünün ilk iş olarak evvelce hazırlanmış olan programı tetkik edeceği, lüzum gördüğü tadilâtla bu programm tatbikma devam edeceği anlaşılmaktadır. Yapılacak işlerin başmda, nhtımlann tamir ve tevsii, yeni antrepolar tesisi ve kömür mıntakasmın tanzimi gelmektedir. Şemsipaşa sahillerinin Yen.köyde "Çirozluk mevkiinde bir perişan hali millet bahçesi yapılması takarrür etmiş ve inşaata da tevessül edilmişti. Her ne îstanbulun ı mar plânını hazırlamak üdense bir aralık tatil edilen bu inşaatın zere Belediyenin davet ettiği bütün maikmali takarrür etmişt:r. ruf şehircilik mütehassısîan şehrimizin en cazib mmtakası olan Üsküdar ŞemsiRamililerin dileği paşa kısmmı tayin etmişler ve bu sahilEdirnekapı Rami yolunun asfalta de güzel bir nhtımla anfiteatr şeklinde çevrilmesi işi, vilâyetin bu seneki yol bahçeler ve binalar inşası tavsiyesinde programma dahildir. Yakında bu kısım bulunmuşlardır. eksiltmeye konulacaktır. Simdiki halde, şehrin bu en güzel maDiğer taraftan haber aldığımıza göre, halli, İDİlhassa sahil kısmı perişan bir hal nüfusu yedi bine baliğ olan Rami halkı, dedir. Burada şımdilik hiç olmazsa bir Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdara mü nhtım inşasma çalışılacaktır. racaatle gittikçe inkişaf etmekte olan bu civann daha mamur olabilmesi için Belediyeye devredilecek olan tramvayın Nüshası 5 kuruştur Ramiye kadar temdidini rica ve Ramiyi Türkiye Haric görmek üzere Valiyi davet etmişlerdir. icin için Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar, Senelik T400 Kr. 2700 Kr. bugünlerde Ramiye giderek hattm tem Altı aylık 750 > 1450 » didinin münasib olup olmıyacağını tet Üc aylık 400 > 800 > kik edecektir. Bir aylık 150 > l'okttu Yeniköyde millet bahçesi C u m h u r i y et Abone şeraiti