18 Mart 1939 AÇIK SüTUN Usta işçi yetiştirmek için alınacak tedbirler Son senelerde sanayi hareketimizin azamî bir süratle inkişaf etmekte olduğunu büyük bir sevincle görmekteyiz. Memleket işleri içinde mühim bir mevk: tutan sanayi işlerimizin tam bir randıman verebilmesi ve hıç aksamadan ayni süratle ilerliyebilmesi için san'atkârları, iht." acı karşılıyabilecek bir şekle sokmak zamanı gelmiş ve hatta geçmiştır. Bizde san'atkâr yetiştirmek için bazı vüâyetlerde birkaç sanayi mektebinden başka hiçbir teşkilâtımız yoktur. San atkâr, kendi kendine yetışir ve yetişecek san'atkârı da kendi kendine yetişen san'atkâr yetiştirir. Sanayi mekteblerinin verdiği me zunlar, mevcud işçilerle mukayese kabul etmıyecek kadar azdır. Ayni za manda bunlardan san'atkâr olarak da istifade edilememektedir. Usta yetiş tirmek maksadile Mithat Paşa tarafından açılan sanayi mektebleri, talebesine fazla nazarî malumat verdiği halde pratik abihyetlerini lâzım olduğu derecede takviye edemiyor. Mektebi ik mal eden genc, hayata atıldığı zaman mutlak surette kendi yasındaki pratik yetişmiş arkadaşlarından daha az iş yapabildiği için düşündüğü, beklediği gayeyi elde edebilecek şekilde para kazanamıyor. Ayni zamanda kendini diğer işçilerden de yüksek gördüğünden inkisarı hayale uğrıyarak bilfiil çalışmağı ter kediyor. Bu suretle tahsillerinin kuv vetinden istifade eden sanayi mektebi mezunlarının mühendislik, bankacılık, mimarhk, muhasiblik, muallimlik, memurluk, ressambk, zabitlik, tüccarlık ve saire gibi mesleklere intisab ettik lerini görüyoruz. Bunlann içinde sanata devam eden varsa da mevcudün yüzde beşıni bile bnlmamaktadır. ' Şu hale nazaran çok masraflı olan sanayi mekteblerinin bugünkü vaziyetten istifade edebilmek imkânsızdır. Bir çok vesaiti olan bu mekteblere biraz daha himmet edildiği takdirde iyi teknisyenler yetiştirmek mümkün olabi lir. Buna da çok üıtiyacımız vardır. Bizde işçi, teşkilâtsızlık yüzünden ihtiyacı karşılayamıyacak bir haldedir. Birçok vatandaş, istikbali daima meçhul görülen işçilik mesleğine girmekten çekinmektedir. Mesleğe girenlerden bir kısmı da vaziyete vâkıf olunca derhal mesleğini değiştiriyor. İşçiliğe karşı rağbeti artırmak için bu mesleki, diğer mesleklerde olduğu gibi lâzım gelen nizam ve esaslara bağlamamız ve ciddî bir şekle sokmamız lâzımdır. Eline bir iki parça alet geçiren her hangi bir kimse ortaya <ustayım» diye çıkamamalıdır. İşçiler, derecelere ayrılmalı, ehliyetlilerine göre terfi, her hangi bir hataları halinde de tecziye edilebilmelidirler. Ancak bu suretle sanata heves ve kabiliyeti olan vatandaş lar ciddî bir meslek şekline girecek olan işçiliğe seve seve intisab ederler. îşçileri yetiştirmek için ihtiyacı karşılıyabilecek kadar çok sanayi mektebi açabilmemize imkân yoktur. Bu mekteblerin masraflan fazla olmakla beraber çıkardıkları mezunlardan da san'atkâr olarak istifade edilemed:ğine nazaran esas olarak işçi yetiştirmek sistemini değiştirmek icab eder. San'at kârhk daha fazla amelî tecrübeye istinad eder. Yorucu ve ağır olduğuna göre bu mesleğe intisab edecek vatandaşların küçük yaştan işe alışmalan lâ zımdır. Fakat sade bedenlerini değil, kafalarını da vazifelerile mütenasib bir şekilde işletmek şartile. San'at hayatma atılacak bir kimse, ilk tahsilini yaptıktan sonra sanayi müesseselerine çırak olarak devam etmelidir. Ailesinin malî vaziyeti müsaid olmıyan bir çocuğun, devam ettiği müesseseden mesaisi mukabilinde alacağı para her nekadar az olsa da ihtiyacların: karşılıyabilir. Bu suretle çocuk, ailesne de yük olmaz. Ayni zamanda mesl?ğin amelî kısmını, devam ettiği mü eiseseden öğrenirken işçilik hayatma da ahşır. San'atm nazarî kısmma gelince; bu ihtiyac, gece mektebleri sayesinde temin edilir. Gece mekteblerini yalnız nazarî malumatı verecekleri Hn ufak birkaç model ve külfetsiz i csaitle memleketin her köşesinde ko ]vhkla açmak kabildir. Bir yandan çıjaldığa devam eden çocuk, bir taraftan c a haftada 34 gece mektebe gidebilir. I 'ektebi ikmal ettiği zaman san'atm arnelî kısmını da öğrenmiş olacağmdan amelî ve nazarî yapılacak bir imtıhan r eticesinde ustalık yapmasma müsaade edilmelidir. Ustalık da derecelere ayrılacağına göre bu bakımdan icab eden usuller vazedilmeli ve her ustanm eline derecesini gösterir birer vesıka verilmelidir. Hali hazırda mevcud olan işçilerin de sıkı bir imtihandan geçirilerek ehliyetlerine göre derecelere ayrılmaları lâzımdır. Nazarî malumatı noksan ve yahut hiç olmıyan işçileri açılacak ge İBastaratı 1 tna saniîedei retmiştir. Alman devlet reisi, bu münasebetle mühim bir nutuk irad ederek, Almanyamn müstakbel siyasetini izah edecek tir. Çekyaya gelince, Prag'da şüphelüe rin tevkifine devam edilmekte ve Prag civarında ilk tecemmü kampı kurulmaktadır. Macar orduları ise Rütenya'nın işgalini tamamlamış bulunmaktadırlar. Leh hududuna muvasalat eden Macarlar, Leh hudud kumandan; tarafından merasimle karşılanmışhr. Şimdiye kadar hâdiselere karşı bitaraf kalan Romanya, hudud civarındaki Rumen şehirlerinde karışıklıklar çıktığmı ve Rumenlerin hayatlarının tehlikede olduğunu ileri sürerek, Rütenya hududunu geçerek bazı kasabaları zaptetmiştir. * * * Sulh tehlikede mi? venerek, Çek meselesinin hallinden sonra umumî anlaşma siyasetine devam etmek kabil olacağını ümid ettim. Bununla beraber, her ihtimale karşı silâhlanma programımızı da tacil eyledim. Münihten sonra, bütün İngilizler benim gibi ayni ümidi besliyorlardı. Bugün de ben, bütün İngilizlerin duyduğu infiali duyuyorum, zira bütün ümidler suya düşmüştür. Son hâdiseler, resmen deruhde edilen taahhüdlerle, teminatlarla nasıl telif edilecektir? Almanya, bizim de reyimizi alacak yerde ÇekoSlovakya Cumhur Reisini Berline davet ediyor, diğer taraftan da orduya hududu aşmasını emrediyor, Çek millî servetine, sanayiine, iktısadiyatına vaz'ıyed ediyor. İşin en feci tarafı, Alman gizli polisinin faaliyete girişerek aralarında birçok tanıdıklarımız bulunan güzide Çe'Vri tevkif etmiş olmasıdır. Hürriyet ve istiklâlden mahrum edi len kahraman Çek milletine karşı büyük sempati beslemekteyiz. Bu vaziyet karşısında vaziyetimizi yeniden ve ciddiyetle tetkik ederek, icab eden tedbirleri alacağız. Bunun için de herşeyden evvel imparatorluğumuzu teşkil eden memle ketlere ve çok yakından bağlı bulunduğumuz Fransaya güveniyoruz. Hayatî menfaatlerimiz bulunan ce nubî Avrupa işlerinde sesimiz ve reyimiz duyulmahdır. Sulh uğrunda feda ede miyeceğim hiçbir şey yoktur. Fakat feda edemiyeceğimiz bir tek şey vardır: Yüzlerce senelik hürriyetimiz! îngiltere, hiçbir zaman bundan feragat etmiyecek, teslim olmıyacaktır. Altı ay evvel irad ettiğim bir nutukla, dünyayı zorla hakimiyeti altına almak istiyenlere karşı demokrasilerin ayakla nacağını söylemiştim. Ben, milletimi bir felâkete sürüklemek istemem, fakat eğer orta Avrupada cereyan eden hâdiseler dünya hakimiyetine bir başlangıç mahi yetinde ise ve şayed bu gibi bir meydan okuma hareketile karşılaşacak olursak, bütün kuvvetimizle ve derhal buna karşı koyacağız. Bu sahada bütün İngiliz İmparatorluğile beraber, sulha ve ondan daha ziyade hürriyete bağlı bulunan diğer milletlerin de bize muzaheret ede ceklerine kani bulunuyorum.» seferber ettim. Münih anlaşmasmı imzaladığımdan dolayı bugün de pişman değildim. Şimdi sizden yeni salâhiyet istiyorum. Bu salâhiyetle ne yapacağımı Hariciye komisyonunda izah edeceğim. Tam hürriyet içerisinde kararlarunızı verebilecek vaziyette bulunmalıyız. Demokrasinin, tehlike karşısında bir tenakus rejimi olmadığını ispat edeceğiz.» Âyan meclisi toplanıyor Başvekilin bu nutku şiddetle alkışlanmıştır. Meclis yaruı sabah saat 9,30 da toplanarak fevkalâde salâhiyet kanununu müzakere edecektir. Âyan Meclisi de pazar günü fevkalâde şekilde toplanarak salâhiyet kanun lâyihasını tefkik ve müzakere edecektir. Amerika, bitaraflık kanununu değiştiriyor Vaşington, 17 (Hususî) Cumhur Reisi Ruzvelt gazetecilere beyanatta bulunarak demiştir ki: « Avrupada cereyan eden son hâdiseler, bitaraflık kanununun tadilini icab ettirmektedirler. Bu sebeble mezkur kanunu deSistireceğiz.» Ruzvelt îspanyadan bahsederek, Amerikanın el'an Madriddeki Cumhuriyet hükumetini meşru hükumet telâkki etmediği cihetle, General Franko hükumetini tanımak meselesinin mevzuu bahsolmadığını sö^lemiştir. Rayiştag toplanıyor Berlin 17 (Hususî) Hitler bugün Brono'yu ziyaret ettikten sonra Viyanaya gitmiş ve büyük tezahüratla karşılanmışbr. Berlinde, Hitler'i karşılamak üzere muazzam hazırlıklar görülmektedir. Rayiştag meclisi martm 21 inci salı günü toplantıya çağınîmıştır. Hitler bu münasei>etle mühim bir nutuk irad ederek, Almanyanm müstakbel siya3etini izah eyliyecektir. Prag'daki resmigeçid ve tevkifat Beni Cumhur Reisliğine getiren meşrutî âmillerin itimadını kaybetmek istemediğim gibi Hitler'in de itimadını kaybetmek istemem. Fakat bu itimad bana, icab ettiği zaman milletin menfaatleri tehdide maruz kaldığı takdirde, ağır bile olsa, her vasıtayı kullanmak vazifesini yüklemektedir. Milletimizin yeni hutkukî vaziyeti içinde rahat ve müreffeh bir hayata kavuşarak büyük bir inkişafa mazhar olabileceğini kuvvetle ümid etmekteyim.» Prag keder içinde Prag, 17 (a.a.) Prag halkı, keder içindedir ve bu keder, bütün yüzlerde okunmaktadır. Halk, sakin sakin meçhul asker mezarının önünden geçmekte ve kadınlar sükut içinde mezarın taşları üzerinküçük çiçekler koymaktadır. Buradan geçenlerin birçoğunun gözleri yaşlıdır. Şehir, Alman ve Çek bayraklarile donanmıştır. Alman tayyareleri, şehrin üzerinde uçmaktadır. Bohemyadaki birçok Almanlar, Hitler'i selâmlamak için Prağa gelmektedir. Alman milisine mensub binden fazla genc, ekserisi, siyah külot ve gri gömlekle geçid resmi yapmıştır. Halk, mütevekkil, hâdiselere seyirci kalmaktadır. Yakmda, elbise, kumaş, ayakkabı ve saire gibi eşyaların kıtlanacağmdan korkulmaktadır. Mağazalara ahcılar hücum etmekte, fakat mağazalar jandarma kuvvetlerinin muhafazası altında bulunmaktadır. Bazı yerlerde Çekler mukavemet ediyor Varşova, 17 (a.a.) Kurjer Warsawski gazetesine nazaran Çek kıtaatı, Trydek mıntakasında Alman kıtaatına karşı şiddetli bir mukavemet göstermektedir. Bir Çek zabitile altı Çek askeri telef olmuştur. Çekler, Mistek'te de mukavemet göstermişlerdir. Bir Çek zabiti ile iki Çek ve 1 1 Alman askeri telef olmuştur. Beş bin kişi tevkif edildi Londra, 17 (a.a.) Pragda yapılan tevkiflerin adedi beş bini bulmuştur. Budapeşte'de endise Budapeşte, 17 (a.a.) Havas ajansından: Macarların dilekleri veçhile Macar ve Polonyalı kıtaatın iltisakı temin edilmiş olmasına rağmen Budapeştenin siyasî mehafili endişe içindedir. Bu mehafil, Almanya tarafından yeniden yapılan ilhakın birçok mehafilde tevlid etmiş olduğ hayreti gizlememekte ve Macarların muvaffakiyetlerini Almanyanm müsamahakâr davranmasına medyun olduklarını söylemektedirler. İyi malumat almakta olan mehafil, Hitler'in Macaristan hakkındaki uzak veya yakm tasavvuratı hakkında bir guna hayale kapılmamaktadır. Bu mehafil, Almanyanm kendi himayesi altında olan Slovakyayı bir «hudud garnizonu» muhafazası için kullanmak tasavvurunda olmasından ve bu garnizonun Almanların arzusuna göre intihab edilen anda bir tazyik icra etmesinden korkmaktadırlar. Almanlarla teşriki mesai lehinde sarfı mesai etmiş olan Macarlar bile şimdi Macaristanın maruz bulunduğu tehdidi hissetmektedirler. Hitler Amiral Hortî ile görüşecek CUMHURÎYET intihab faaliyeti ' (.Baştaraîı 1 inci sahıfede) Saydamla birlikte Belediye salonuna gelerek reylerini verdiler. Yarın kendilerine tayin edilen günlerde reylerini kullanmamış olan Ankaralılar da sabahtan akşama kadar rey vereceklerdir. Bu akşama kadar tespit edilen vaziyete göre, Ankarada seksen bin yurddaş reyini istimal etmiştir. Alınan haberler, yurdun her tarafında müntehibisani intihabatının neticelenmek üzere olduğunu ve vatandaşlann büyük bir alâka ile rey verdiklerini gösteriyor. Sincpta intihab iki buçuk günde, bugün öğle üstü neticelenmiş ve Vilâyet halkının yüzde 99 u reyini kullanmıştır. Partiye namzedlik yolunda vâki olan müracaatlerin sayısı da 4,000 i tecavüz etmiştir. Tasnif edilmiş bir halde bulunan bu müracaatler, Parti Umumî Reisi İsmet İnönü tarafından tetkik edilmektedir. Artık Parti namzedlerinin tespiti gün meselesidir. Ve namzedlerin ayın 24 ünde ilân olunacakları anlaşılıyor. Müntehibisanilere verilecek cüzdanlar Müntehibisaniler için cüzdan maka mına kaim olmak üzere birer hüviyet varakası tabettirilmiştir. Bu cüzdanlarm başında «İntihab teftiş heyeti» serlevhası bulunmakta, altında vilâyetin ismi yazılmaktadır. Bunun altına da müntehibisaninin nekadar reyle intihab edildiği yazılacaktır. İstanbulda vaziyet Ikinci müntehiblerin seçimi, rey veren vatandaşlann adedi her gün daha fazla yükselmek suretile devam etmektedir. Kaza kaymakamları, nahiye mitdürleri ve intihab heyeti teftişiyesi azalan dün de sandıkların bulunduklan yerlere giderek tetkiklerde bulunmuşlardır. Rey sandıklan düne kadar sabahlan saat dokuzda açıhyor; akşamları da altıda kapanıyordu. Şehrin uzak semtlerinde oturup da sabahlan erken vazifesine gelmek ve akşamları geç vakit dönmek mecburiyetinde bulunan iş sahiblerinin de vaziyetleri gözönüne altndığı için dünden itibaren sandıkların akşamları sekize kadar açık tutulması hususunda alâkadarlara tebligat yapilmış ve bunun tatbıkına da başlanmıştır. Rey verme müddeti yarın akşam tamam olacak ve sandıklar her taraftaı kaldırılarak reylerin tasnifine geçilecek: tir. Bütün kazalarda tutulan hesablar ill üç gün zarfında; yani dün akşama kadar her tarafta halkın yüzde yetmiş nisi petinde reylerini kullandıklarını gösterj mektedir. Bu vaziyete nazaran yarın aki şama kadar reylerin tamam olacağı anlaşılmaktadır. Seçim münasebetile yapılmakta olanj hararetli tezahürat da devam etmekte dir. Hoparlörlü kamyonet dün sabah ev| velâ Beşiktaşa gitmiş, oradan Üsküdaraj geçmiştir. Buralarda yapılan merasimdenî sonra da Beykoza kadar uzanarak Boı ğazın Anadolu sahilindeki rey sandıklarıJ nı dolaşmış ve hepsinde yapılan merasimj halk tarafından büyük bir alâka ile karı şılanmıştır. Kamyonet bugün de îstan1 bul ve Beyoğlu cihetindeki sandıklardanj bir kısmında hazır bulunacaktır. Halkevlerinde verilen müsamere ve] konferanslara, Parti merkezlerile sandıkj başlarında irad olunan ihitabelere k gösterilen rağbet ve ehemmiyet gün geç ] tikçe ziyadeleşmektedir. bedî bir iyi dostluk, kuvvetli ve sadık bir j müveddet için yapılmış bir hareket olduj ğu kanaatini izhar etmeme müsaadenizi rica ederim.» Âyan Meclisi Reisinin bu sözleri sürekli alkışlarla karşılanmıştır. Prag'daki İtalyan elçiliği lâğvedildi Prag, 17 (a.a.) Pragdaki İtalyan elçiliğinin lâğvedildiği resmen bildirilmektedir. Çek sefiri sefarethaneyi tahliye etmiyor Paris, 17 (a.a.) Çek sefiri Stefam Osuski, sefaret binasını Almanya sefaretinin memurlarına teslim etmek istememiştir. Mumaileyh cereyan eden hâdiseleri aazetelerden öğrendiğini ve hükumetinden bu babda hiçbir emir almadığını be ; yan etmiştir. Memel de istiklâl istiyor Kaunas 1 7 (a.a.) Henüz teeyyüd etmemiş olan bir habere nazaran Memel Almanları lideri Neumann, Litvanya hükumetine bir nota göndererek Me mel'in istiklâlini taleb etmiştir. Bu notanın bir ültlmatom mahiyetinde olup ol madığı malum değiidir. Kaunas 17 (a.a.) Havas: Me mel'in müstakil bir devlet haline getirümesi için Neumann tarafından bir nota gönderildiğine dair dolaşan şayıalan salâhiyettar mahfiller ne teyid, ne de tekzib etmektedirler. 12 nci Pie'nin taç giyme merasimiııde hazır bulunmak üzere Romaya gitm!ş olan Litvanya Hariciye Nazırı Urbsyd'in bugün Berline gelmesi beklenmektedir. Kaunas'taki Alman eiçisi Berline hareket etmiştir Fransa ve îngiltere Berlindeki sefirlerini geri çağırdılar Londra 17 (Hususî) İngiliz hükumeti Berlindeki büyükelçisi Sır Nevil Henderson'u derhal geri çağırmıştır. Büyükelçi yarın akşam Berlini terkedecektir. Fransa hükumeti de, Berlindeki elçisini geri çağırmıştır. Salâhiyettar mehafilden alınan malumata göre, İngiliz ve Fransız hükumetleri, Berlindeki elçilerini geri çağırmakla, Almanyanm Çekoslovakyayı işgalini protesto etmek istemişlerdir. Londradaki müzakereler Hariciye Nazırı Lord Halifaks bugün Kral tarafından huzura kabul edilmiştir. Lord Halifaks, orta Avrupa hâdiseleri hakkında Krala etraflı izahat vermiştir. Hariciye Nazırı, bilâhare makamma dönerek, Fransız, Amerikan ve Sovyet elçilerini kabul etmiş ve daha sonra da muhalefet liderlerile mühim bir mülâkatta bulunmuştur. Lord Halifaks, bu mülâkatlardan sonra Başvekili ziyaretle Çemberlayn'in bu gece irad edeceği nutuk etrafında görüşmüştür. îyi haber alan kaynaklara göre îngilterede mecburî askerlik ihdası için tedbirler alınmaktadır. Çemberlayn'in mühim nutku Londra 17 (Hususî) Başvekil Çemberlayn bu gece Birmingham Belediye dairesinde şerefine verilen ziyafette aşağıdaki mühim nutku irad etmiştir: «T Evvelâ size, yarın 70 yaşma gireceğimi haber vereyim. İhtiyarlığıma rağmen kendimi henüz dinc hissediyorum ve önümde kalan birkaç seneyi memleketimin hizmetine tahsis etmek isterim. Bu gece size ticarî, iktısadî ve içtimaî meselelerden bahsedecektim, fakat orta Avrupada cereyan eden hâdiseler üzerine fikrimi değiştirdim. Bu sebeble, orta Avrupa hâdiseleri hakkmda hükumetimizin noktainazarlannı izaha çalışacağım. Çekoslovakya hâdiseleri karşısmda dünya efkârıumumiyesi en büyük sarsmtıyı hissetti. Bazı gazeteler, bu hâdiselerin Münih anlaşmasınm neticesi olduğunu ve mes'uliyetinin bana aid olması icab ettiğini yazdılar. Münih'e gitmemiş olsaydım, bugün şahid olduğumuz hâdiseler, geçen eylulde cereyan edecektir. Bundan dolayıdır ki o zaman herkes beni alkışlamıştı. İtiraf ederim ki Münihte elde ettiğim netice, arzu ettiğim netice değildi. Fakat ortada ihmal edilmiş bir hastahğa benziyen bir vaziyet vardı. Bu da, çoktanberi halledilmesi lâzım gelen Versay muahedesinin muallâkta bıraktığı işlerdi. Hastalıklı bir vücudü ölümden kurtarmak için ameliyat yapan doktorlar gibi hareket etmek mecburiyetinde olduğumuz için, Münihte Avrupa sulhunü kurtardık, Bu suretle Münih seyahatimin ilk gayesi temin edildi. O zaman harbi isteseydik, muzaffer çıküğımız takdirde bile Versay muahedesinin yarattığı ÇekoSlovakyayı aynen ihya etmek imkânsız olacaktı. Almanyanm teminatı Bu vesile ile bütün Avrupa meselelerini mütekabil anlaşmalarla halle çahştım. Hitler, Südet Almanlan meselesinin hallinden sonra Avrupada herhangi yeni bir arazi talebinde bulunmıyacağına dair bana teminat vermişti. Bizzat Hitler, bilâhare irad ettiği nutkunda bu teminatı tekrar ederek bir tek Çek'i bile ilhak etmek istemediğini alenen söyledi. Hitler'in imzasını taşıyan Münih anlaşması gibi, İngiliz Alman beyannamesile Hitler bu teminatı tekrarlamıştı. Mükerrer ve resmî teminata güce kurslarma devam etmeğe mecbur etmelidir. Yukarıda izah etmeğe çalıştığım işçi vaziyeti memleketin halledilmesi lâzım gelen en mühim işlerinden biridir. Her an süratle inkişaf etmekte olan sanayiimizin aksamamasını istiyorsak, bu işe lâzım olan ehemmiyeti vermemiz icab eder. Çemberlayn'in bu nutku şiddetle al kıslanmıştır. Fransız kabineri Elize sarayında" toplandı Paris ! 7 (Hususî) Kabine bu sabah Elize sarayında, Cumhur Reisi Löbrön'ün riyasetinde uzun bir içtima akdetmiştir. Başvekil Daladye ile Hariciye Nazırı Bone, Orta Avrupada cereyan eden hâdiseler hakkmda uzun uzadıya izahat vermişlerdir. Kabine bilâhare meclisten fevkalâde salâhiyet taleb eden bir kanun lâyihasını müttehiden tasvib etmiştir. Kabine, bugünkü şerait altında nazırIarın Fransadan ayrılmamalarına karar verdiğinden, Hariciye Nazırı Bone, Cumhur Reisile birlikte Londraya gitmiyecektir. Meclistaki münakaşa Meb'usan meclisi saat 15 te toplanarak, haricî siyasetin müzakeresine başlamıştır. Bu münasebetle hararetli müna kaşalar cereyan etmiştir. İlk defa söz alan komünist meb'uslardan Perye Münih anlaşmasını tenkid ederek, ÇekoSlovakyanın ilhakmdan sonra İtalyanin Fransadan taleblerde bulunacağını söylemiş ve Fransanın silâhlanma siyasetine şiddetle devam etmesini istemiştir. Sosyalistlerden Frossard İngilterede mecburî askerlik ihdas edilmekte oldu ğunu beyanla, kabinenin istediği salâhiyet lehine beyanı mütalea etmiş ve ha reket zamanmın hulul ettiğini söylemiş tir. Bilâhare söz alan Leon Blum ezcümle şunları söykmiştır: « ÇekoSlovakyada cereyan eden hâdiseler Münih anlaşmasına muhaiiftir. Almanyanm bu hatn hareketini şiddelle protesto ederiz. Almanya, Fransa mevcud değilmiş gibi hareket ediyor. Münih siyaseti tamatnen iflâs etmiş bulunmak tadır. ÇekoSlovakyanın ortadan kalk ması, Fransanın millî müdafaasma bir darbedir. Yarın Mussolini mutalebatım dermeyan edecektir. Orta Avrupada cereyan eden hâdiseler Fransayı ve Akdenizi yakmdan ve doğrudan doğruya alâkadar etmektedir. Fransa, Alman ileri hareketine mâni olmahdır.» Daladye'nin nutku Başvekil Daladye hatiblere cevab vererek demiştir ki: « Fuzuli münakaşalarla vakit ge çirmek zamanı değildir. Diktatörlerle, diktatörlerin kullandığı silâhla, yani süratle ve millî birlikle mücadele etmeliyiz. Başladığım işte sür'atle ve azimle devam etmeği azmeylemiş bulunuyorum. Fransayı muazzam bir tersane haline getirmek istiyorum. Geçen eylulde ÇkoSlovak yaya karşı deruhde ettiğimiz taahhüdleri yerine getirmek için bir milyon kişiyi Prag 17 (Hususî) Alman ordusu bugün Prag'da muazzam bir geçid resmi yapmıştır. Zabıta bugün de tevkifata devam etmiştir. Mevkuflar için ilk tecemmü kampı tesis edilmiştir. Bugün Yahudiler aleyhine bir kanun neşredilmiştir. Çek parlamentosu feshediliyor Prag 17 (Hususî) Eski Cumhur Reisi Hacha, Çek fırkaları liderlerini kabul eUnUur, Slovakya ile, Rütenyamn Çekyadan ayrılması üzerine, Hacha'nın riyasetinde yeni bir fırka kurulacaktır. Bütün Çek fırkaları yeni fırka etrafında birleşeceklerdir. Eski ÇekoSlovakya parlamentosu feshedilecektir. Hacha'nın Çek milletine beyannamesi Prag 17 (a.a.) Havas: Emile Hacha, Çek milletine hitaben dün akşam radyoda beyanatta bulunarak ezcümle demiştir ki: « 20 senelik bir müddetten sonra endişelerimin haklı olduğunu esefle müşahede ediyorum. Bizim, bir çareihal olarak kabul ettiğimiz vaziyetin millî tarihimizin kısa bir falıladan başka birşey olmadığını, hâdiseler göstermiştir. Halihazırdaki mes'uliyetin aramızdan kimlere ve ne derecede yüklendiğini takdir etmek vazifesini gelecek nesillere bırakıyorum. Vaziyti merdce kabul etmeğe mecburuz. Fakat bizden sonra gelecek nesillere belki pek zengin bir miras bırakmak için elimizden geleni yapmak vazifemizdir. Hükumetle mutabık kalarak son dakikada Hitler'le karşılaşmağa karar verdim. Devlet şefleri için yapılan merasimle karşılandım. Hitler'le uzun bir mülâkat yaptıktan ve vaziyeti aydınlattıktan sonra Çek milletinin mukadderatını ve devleti tam bir emniyetle Alman milletinin Führer'inin ellerine terkettiğimi ilân etmeğe karar verdim. Buna mükabil, milletimizin kendine hâs mevcudiyetinin ve millî hayatımızm muhtariyet dairesinde inkişafınm zamân altına almacağına dair teminat ald'm. Hitler, bugün vadini yerine getirerek Böhemya ve Moravya'nm himaye usulile idare edileceğine dair bir kararname neşretti. Bu kararname, halkımızm millî mevcudiyetini garanti etmektedir. Almanya imparatorluğu ecnebi milletler nezdinde bizi temsil etmeği ve müşterek menfaatlerimize müsteniden bizi himaye etmeği kabul etmiştir. Dahilî emniyetimizi kendi teşekküllerimizle temin edeceğiz, iktısadî hayatımızı Almanya ile mutabık kalarak tanzim edeceğiz. Nazırlarîn verdiği bir karan müteakıb, Almanya ile aramızdaki müşareketi müdrik bulundugumuzu ilân ettik. Bu müşareket coğrafî ve tarihî vaziyetimizin bir neticesidir. Almanya, Hitler'in gayreti sayesinde orta Avrupanm mukadderatmı eline almış olan büyük bir millet haline gelmiştir. Onunla birleşmemiz, eski bir imparatorluk bağmı yeniliyor. Hitler, bana emniyeti olduğuna dair teminat vermiş ve icab ettiği zaman bana yardım edeceğini vadetmiştir. Londra 17 (a.a.) İyi membalardan öğrenildiğine göre, Hitler, Macar Kral Naibi Amiral Horty'yi Prag'da kendisile görüşmek üzere davet etmiştir. Romanyada çarpışmalar oluyor Bratislava 17 (a.a.) Burada öğrenildiğine göre Macarlarla Ukraynalılar arasında bilhassa İrsava mıntakasında mücadele devam etmektedir. Ukraynah General Prşala, umumî seferberlik ilân etmiştir. Bu sabah cereyan eden bir muharebede 60 Ukraynah ölmüştür. Chust ile Bratislava arasında muvasala kesilmiştir. Rumen ordusu da Rütenyaya girdi Bükreş 17 (a.a.) Rumen kıt'aları, Karpatlaraltı Ukraynasının Rumenlerle meskun aşağıda gösterilen kasabalarını işgal etmek üzere harekete geçmişlerdir: BisericaAlba 3,200 nüfuslu, Apsa de Jos 8,300 nüfuslu, Apsa de Mijloe 6,000 nüfuslu, Slatina Oena 3,000 nüfuslu. Rumen kıt'aları daha bazı ufak kasabaları da işgal edeceklerdir. Öğrenildiğine göre, Romanya, bu mıntakada karışıklıklar çıktığına dair gelen haberler üzerine bu karan vermiştir. Bu mmtakada tedhişçiler, Rumen halkının hayatmı tehlikeye koymaktadırlar. Leh . Macar dostluğu tezahürleri Var?ova, 17 (a.a.) Dün öğleden sonra Âyan Meclisi, başta Başvekil olduğu halde bütün hükumet erkânmın huzurile Polonya Macaristan dostluğunun muazzam bir tezahürüne şahid olmuştur. Âyan Meclisi Reisi Miedzinski, Macar kıtaahnm Polonya hududuna gelmiş olduklarını haber vermiş ve şöyle demiştir: « Polonya ve Macar askerî erkâmnm el sıkışmalannm iki kardeş milletin e