17 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

17 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 17 Mart 1939 TARiHDE BuytK DENIZ Tetrika No. 123 MUHAREBELERi! Nakleden: ABIDIN DAVER ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal Denizbank işleri Halkın şikâyetleri Filimlerin kontrolü Bu iş için Ankarada ve şehrimizde birer heyet teşkil edildi Barbarosun Fransa seferi «Ne yaman askerler, ne yaman gemiciler! Şarab varillerini almışlar da barut fıçılarmı unutmuşlar!» Kalenin hücumla zaptedilebilecek derecede hasara uğradığı esnada yağma imkânının ortadan kalktığını gören Türk askerleri hoşnudsuzluklannı göstermekten çekinmedıler. Polen ve Dük Dangen müskülâtla bu yağma arzusunu bertaraf ettüer. Evvelce Barbarosun yanında esaret hayatı geçirmiş olan Malta şövalyesi Paulo Simouei'nin kumandasmdaki kale muhafızları iç kaleye çekilmişlerdi. Fransızların gösterdikleri ağırhktan şikâyet eden Barbaros, îtalyadan Nis kalesine yardım gelmek ihtimali olduğu cihetle vakit geçirmeden iç kaleye hücum edilmesi için ısrar ediyordu. Fransızlarm bir §ey yapamıyacağmı anlayınca gemilerden büyük çapta sekiz muhasara topu çıkarttı. îç kalenin duvarlan bu toplann ateşi karşısmda sür'atle eriyor ve dö(külüyordu. Bu esnada Fransızlar, Barbarosa müracaat ederek barutlarmm tükendiğini bildirdiler ve barut istediler. 1 ] Barbarosun bu teklif üzerine hiddetlenerek Dük Dangene föyle bağırdığı rivayet edilir: Ne yaman askerler, ne yaman gemiciler! Şarab varillerini almışlar da barut fıçılanm unutmuşlar! Barbaros, bir taraftan Fransızların perişanlığına kızarken, diğer taraftan da Anderya Dorya'run, İspanyollların topladıkları askeri hamilen Vilfranş limanına geleceğini haber almışb. Dorya ağustosun ilk günlerinde fırtınaya tutulmuş ve dört kadırgası karaya düşüp parçalanmıştı. Bunun üzerine Dorya Sent Marqerit adası 'kıyılarında demirleyerek muvafık rüzgâr bekliyordu. Bu sırada Nis kalesi kuımandanına, imdad gelmek üzere olduğunu bildiren mektubu hâmil postacı Türklerin eline esir düştü. Barbaros iç kale ile yardıma gelecek kuvvetler arasında kalmak istemedi. Muhasarayı kaldırmağa karar verdi. Asker ve toplar gemilere alındı. Barbaros, Dorya'nın vaziyetmi kendisine bildirerek muhasaraya devam etmesinde ısrar eden Polen ile Dangen'e, Fransızların ihmallerinderç ve biitün bu teşebbüsün idaresinde gösterdikleri hiffetten dolayı kendilerini tayib ile Padişahın donanması parlak işler görmeğe alışmış olduğunu ve Nis'in zaptı gibi neticesi ehemmiyetsiz şeyler için, şerefini tehlikeye koymak istemediğini söyledi. Dük Dangen Barbarosun hiddetini pek güç teskin etti. 2] Kumandan J. Vivielle'in hikâyesine gelelim: «Türklerle Fransızlar 8 eylul günü muhasarayı kaldırıp topçulannı gemilere bindirdiler ve aşağı şehri yakmağı unutmadılar. İmzalanan itilâfname hilâfına Türkler, şehri yağma etmişlerdi. Barbaros, Polen'i kendi gemisinde mahpus tutuyor ve mütemadiyen memleketine dönmekten bahsediyordu. Çünkü, cepanesini boşuna yakmış ve Fransız Kralı vaidlerini yerine getirmemiş, kendisine gemilerini kalafat edecek hiçbir liman göstermemiştL «Böylece on gün kadar sonra Tulon (Toulon) ı ele geçirdi. Bu sırada Fransız galerleri meydanı ona bırakarak Marsilyaya çekilmişlerdi. Fransızlar, Tulon şehrinin, erkek, kadm ve çocuk bütün halkını çıkarmışlardı. Onlara, beraber götürebilecekleri bütün mallarmı alıp gitmeleri emredilmişti; Yalnız aile babalarına, menfaatlerini korumak için şehirde kalmak müsaadesi veril mişti.» «Alâkadar şahidler, Türklerin intizam ve disipl'ni medhü sena etmiş olmala nna rağmen, Tulon'daki Türklerin ikameti ne şekilde olduğunu tasavvur et mek kolaydır. Bu şahidlerden biri «ne Umum Müdür Ankarada yaptığı tetkik ve temaslara dair izahat veriyor Bir müddettenberi Ankarada bulunan Denizıbank Umum Müdürü Yusuf Ziya Erzin dün şehrimize dönmüştür. Umum Müdür, dün kendisile görüşen gazetecilere şunlan söylemiştir: « Bankaya aid muhtelif işler üzerinde İktısad Vekâletile temaslarda bukndum. Bazı hususlarda lâzım gelen izahatı verdim ve direktif aldım. Etrüsk vapuru üzerinde yapılmakta olan tetkikler henüz bitmiş değildir. Almanyadan gelen heyetle de müzakere ve temaslara devam ediliyor. Bunun neticesi her iki taraf için de iyi olacaktır. lstanbul limanının tevsi ve tanzimi için üzerinde çalışılmakta olan esas proje, henüz kat'î şeklini almamıştır. Bu mühim proje üzerinde çalışılmaktadır. Tersane projesi üzerinde meşgul bulunduğumuz işlerden biridir. Bu mühim proje de henüz tekemmül etmemiştir. 11 vapurun siparişi işi üzerinde bir fesh keyfiyeti mevzuu bahis değildir. Yalnız umumî suTette müzakereler yapılmaktadır. Bankamızıda yapılacak teşkilât işi, şimdi biraz mevsimsizdir.» Sular idaresinin nazarı dikkatine İmzası bizde mahfuz bir okuyucumuzdan aldığımız mektubda deniliyor ki: «İstanbulda Şehremaneti önün den Kadirgaya giden Piyer Loti caddesinde 83 No. lı evin mutasarrıfıyım. Senelerdenberi Terkos suyu almaktayız. Terkos, Belediyeye geçmeden evvel, her üç ayda bir, iki ve iki buçuk lira vermekte idik. Terkos, Belediyeye geçtikten sonra her üç ayda verilen para, üç, beş, yedi ve nıhayet geçen gün bırakılan taksit ihbarnamesinde sekiz lira, yetmiş kuruşa kadar çıkmıştır. Evimizde eskisi gibi aj'da bir çamaşır yıkanır. Sair temizlenecek yerle», evimizin iki kuyusu olduğundan tulumbadan su almarak temizlenir. Terkos suyu ayda bir çamaşıra ve mutfağa ve yüzümüzü yıkamaya hasredilmistir. Evimizde banyo edilmez ve yıkanılmaz. Her hafta hamama gitmek âdetimizdir. Bu halimizde hiçbir tebeddül, vaki olmadığı halde Terkos su taksitleri derece derece yükselmekte devam etmesinin sebebine bir türlü akbıl erdiremiyorduk. Çaresizlikle gelecek taksitte de bu hal devam edecek olursa Terkosla alakamızı kesip kuyulanmızın suyu ile iktifava karar verdik. Simdi anlaşılıyor ki cok para almak için suvu tazyik edip saati fırıldak gibi döndürmenin çaresini bulmuşlardır. Buna tahammülümüz yoktur Evimizdeki saat de benim malımdır. Civarımızda : sakin bir zat da taksitin n on lirava fırlattırılmıs olduğunu kemali tep=;süfle ve havretle sövlemektedir. Saatler okunamadığı gibi Terkos makbn^lan da anla^ılmaz bir haldedir. İsim çok sıkıdır. Su İdaresile u^rasmak müskülâtını göze aldır maktan ise vazgeçmeyi tercih etmekteyiz.> Almanya Memeli de alacak rta ve şarkî Avrupa işlerinin son derecede karıştığı bir sırada, eski bir meselenin yani Versay muahedesile Almanyadan aynlan Memel arazisi işinin de bütün vahametile tekrar meydana çıkması politika âlemini adeta şaşırtıyor. Bu mıntaka, şimali şarkî Lehistanla Litvanyayı baştanbaşa sulayan Memel öteki ismile Niyemen nehrinin ağzmda ve şark tarafında, gayet mühim köprübaşı dır. Eskiden Almanya imparatorluğu Çarlık Rusyasına karşı sevkulceyş cihetinden tefevvukunu bu köprübaşına med yundu. Versay konferansı, Almanyayı şarka doğru tecavüz edemiyecek bir hale getir mek için bu mıntakayı ahalisi hemen kâ milen Alman olmasına rağmen, yeni Almanyadan tefrike lüzum görmüştü. Fakat burasmı, muvakkat olarak Fransızlarm askerî işgali altında bırakmış, mukadderatını kat'iyetle tayin edememişti. Günün birinde Litvanyalılar bir baskm yaptılar ve burasını Fransız muhafaza kuvvetlerinin mümaneat göstermemesinden istifade ederek işgal ettiler. Bu emrivakiı, sefirler konferansı Memele mahallî muhtariyet verilmek şartile tanıdı. Lâkin Litvanya hükumeti bu muhtariyeti hiçbir zaman tatbık etmemiş, şu veya bu bahane ile burasını kendi memurlarile idare etmişti. boru, ne davul sesi, ne de küstahça bir feryad işitiliyordu» derken bir başkası «Herkes kendi san'atını yapıyor, inzibat ve adalet dairesinde, Türk mallarmı satıyordu.> Polen ise «hiçbir ordu bu kadar intizam ve disiplin içinde taşkınlık yapmadan yaşamamıştır> d'yordu. Fakat Kumandan J. Vivielle, vakayii gözile görenlerin bu şehadetlerine inanmıyor. Sandoval gibi Türk düşmanı ve o tarihte Tulon'da bulunmıyan müverrihlerin sözlerine inanıyor. Bu Sandoval, öyle bir Türk düşmanıdır ki «Fransız Kralı, kendi bağuıa, dünyanm en vahşi hayvanmı, sokmuştu» diyor ve Kumandan Vivielle de, tarihini yazdığını sefir Polen'e inanmıyarak bu adama inanıyor ve şöyle bir yalan yazıyor: «Bu şehadetleri düzeltmek lâzımdır. Evler tahrib edildi, civardaki kırlar yağma edildi. Zaptedilen memleketlerde olduğu gibi yemiş ağacları kesildi. Barbarlar, tesadüf edebıldikleri tektük kadınlarm da ırzma tecavüz ediyorlardı. Fakat, Tulon'un Türkler tarafından iş Denizbank tdare Meclisi toplandı gali hakkında pek az tafsilât vardır.» Denizbank îdare Meclisi dün mevcud üç azasile toplanmış, bu içtimaa Banka Kumandan Vivielle bundan sonra, Barbarosun üç kansını karaya çıkardığı müdür muavinlerinden Suphi de davet enı; yalnız, Recyo'da aldığı güzel İspan dilmistir. yol kızmı gemisinde muhafaza ettiğini ve Birinci Fransova'nm şehrin en büyük kilisesinin camiye tahviline müsaade etmiş olmasının tenkid edildiğini, fakat buna dair bir vesika bulunmadığını söylüyor, maamafih camilerde olduğu gibi baş tarafı şarka müteveccih olan küçük bir kilisenin Türklere verilmiş olması ve çok yüksek olan Fost kulesinin minareye tahvil edilerek 1543 te bir an için bir Türk şehri olan Tulon'da, ezan okunmuş olması muhtemel bulunduğunu ilâve ediyor. Fransız muharriri, Fransız Kralının Türklere verdiği ve padişaha gönderdiği hediyeleri ve vermeği taahhüd ettiği Türk donanması masraflarını da âdeta içi yanarak kaydettikten sonra, Kralın bin rica ve minnetle Fransaya yardıma çagırdığı donanmamız hakkında şu bayağı şözleri yazıyor: «Bu tufeylî ordu ile hesabı kesmenin tam zamanı idi. Barabros, İstanbulun yolunu tutmağa razı olmuş göründüğü zaman, Polen geniş bir nefes aldı. Barbaros, ikide birde memleketine döneceği tehdidini savurduğu halde, şimdiye kadar bunu bir türlü yapamamıştı.» Halbuki Birinci Fransova, Dük Dangen v« Kaptan Polen Barbarosun Türkiyeye dönmiyerek Anderya Dorya'ya karşı Fransız sularmda kalması için ellermden geleni yapıyorlardı. Nitekim ayni muharrir, ayni eserinde birincikânun ayında Polen'in Vilfranş limanında bulunan Anderya Dorya'ya hücum etmesi için Barbarosa yalvardığmı yazıyor. Kumandan Vivielle'in Barbaros ve umumiyetle Türklük aleyhinde yazdıklanna, Re şid Saffet Atabinen, Ankarada çıkan fransızca «Arikara» gazetesinde güzel bir cevab vermiştir. Bu cevabdan yeni birşey öğreniyoruz ki o da Barbaros ile Birinci Fransova'nm, on sene evvel, 15 temmuz 1533 te Puy'da görüştükleri ve 1534 senesinde Châtellerault'da Birinci Fransova ile Barbarosun muraıhhasları arasında bir ittifak muahedesi imzalandığıdır. Millî ve terbiyevî filmlerin gümrük resminden muaf olarak memlekete girmesi hakkında verilen karar üzerine, bu nevi fılmleri seçmek üzere Ankarada ve şehrimizde birer heyet tesekkül etmiştir. Ankaradaki hyet, yüzbaşı lrfan Alptekin, Türkofis sergi ve panayirler müşaviri Mazlum Ataman, ziraat müşavirlerinden Servet Özdoğan, kültür kurumu üyelerinden Kadri Yürükoğlundan mürekkebdir. Şehrimizdeki heyet de Kurmay yüzbaşısı Canib İskilipligil, Emniyet müdür muavini Mehmed Ali Önkuş, îstanbul Türkofis müdürü Cemal Ziya Artan, Ziraat müdürü Tahsin Dilek, Maarif Vekâleti müfettişlerinden Reşad Nuri Güntekinden mürekkeb olarak teşkil edilmi«tir. Emir dün gümrüğe ve heyetlere istirak edeceklere tebliğ olunmuştur. Memlekete girecek filmler bu heyet n^an tetkik olunacaktır. MÜTEFERRİK Kartal fidanlığı Orman Umum müdürlüğü, günden güne artan fidan ihtiyacmı karşılamak üzere, Kartalda yeniden, büyük bir fidanlık tesisine karar vermişti. Fıdanlı ğa aynlan sahanm kadastro haritası ikmal edilmiştir. Bir an evvel faaliyete geçmek üzere Orman Umum müdürlüğü fen heyeti azasından Mahfi Eğilmez şehrimize gelmistir. Mahfi Egilmez dün Floryaya giderek, oradaki teşçir faali yetini tetkik etmiştir. KÜLTÜR İSLERÎ öğretmenler Yardım cemiyetinin kongresi îstanbul Öğretmenleri Yardım cemi yeti senelik kongresi, yarın saat 14,30 da Üniversite konferans salonunda topla nacaktır. Kız talebelerin koşu ve atış müsabakaları Beden terbiyesi muallimlerinin teşkil edecelkeri bir teknik komitenin neza reti altında kız talebelerin koşu ve atış müsabakalan nisan ayı içinde yapıla caktır. Bu müsabakalar, bu sene için bir atış ve iki bayrak koşusundan ibarettir. Beden Terbiyesi müdürlüŞü tarafından bir talimatname hazırlanarak mekteblere gönderilmiştir. . ....... ••; Ihtilâs suçlusu Fahri, diinkü isticvabdan sonra tevkif edildi Resülayn Posta ve Telgraf Müdür Fahri, dün îstanbulda tevkif edilmiştir. Fahri, bir müddet evvel buraya gelmiş, Sirkecide bir otele inmiştir. Hakikî hüviyetini saklamış, kendisini «Ankara Maliye memurlarından Mehmed Kemal» diye tanıtmıştır. Vaziyetinden şüphe edilerek polise haber verilmiş, sonunda kim olduğu anlaşılmıştır. Kendisi hakkında resülaynde üç bin liralık bir açık meselesinden tahkikat yapıldığı öğrenilmiş, bu cihetten lâzımgelen muamele yapılmak ve ayni zamanda hüviyetine dair hakikat hilâfında beyanda bulunmak ve ruhsatsız tabanca taşımaktan icabı icra edilmek üzere Adliyeye gönderilmiştir. Müddeiumumilikçe Sultanahmed Birinci Sulh Ceza Mahkemesine yollanan Fahri, orada sorguya çekilirken, şunları söylemiştir: Taîebeye muaşeret âcHbı kaideleri öğretilecek Her ferdin hayatının her safhasmda daima müracaate mecbur kalacağı muaşeret kaidelerinin daha mektebde iken öğretilmesi lâzım geldiffinden, Maarif Vekâleti, mekteb idare ve talim heyet lerinin bu meselevi lâyık olduğu ehemmiyetle ele almalannı ve taîebeye sık sık konferanslar vererek muaşeret ka idelerine riayet etmiyen talebeleri ye tiştirmek için ciddî tedbirler almalannı b Idirmiştir. Pazartesi günü saat 14 te Maarif müdürlüğünde lise müdürlerile orta. mu allim ve san'at mektebleri müdürleri Maarif müdürü Tevfik Kutun riyasetinde toplanarak â<?abı muaşeret kaideleri etrafında müşterek bazı kararlar vere ceklerdir. DF.Nİ7 «Etrüsk» S=»Iıoazarı önüne alındı Denizbankm Etrüsk vapuru üzerin deki tetkikat devam ettiğinden vapu run Sirkeci nhtımmdan açığa alınması münasib görülmüş ve bir römorkör ta rafından Salıpazarı önüne çekilmistir. (Arkası var) 1] Barbaros Hayreddin Paşa: Kurdoğlu. 2] Hammer Tarihi. Fevzi Trak vapuru îstinyede Trak vapuru, tamır için İstinye dokuna ahnmıştır. Açık muhabere B. Mehmed Fikri Hendekçi'ye: Sorduğunuz suale, maalesef, cevab verecek vaziyette değilim. Bu hususta me'haz lanmda tafsilât yoktur. Ç EminönünOe son faaliyet ) f Romanya Büyük Elçisi itimadnamesini verdi J Resülaynde ifayi vazife ederken filhakika üç bin lira kadar bir açığım oldu. Lâkin, bu parayı ben zimmet ve ihtilâs etmiş değilim. Biraz fazlaca içerim, postahanede de içtiğim ve o arada uyuya kaldığym zamanlarda bu miktar parayı başkaları aşırmışlardır. Ben, önceleri hiçbir şeyin farkına varamadım. Açığı görünce de ne yapacağımı şaşırdım. Bir türlü bu hususta bir karar veremedi Jrak konsolosunun suvaresi ğimden, zaman kazanıp kabil olan şe21 mart sah günü, Irak Kralı Majeste yi yapmağı düşünmek üzere, on beş gün Gazinin senei devriyesidir. Bu münasemüddetli bir tren bileti aldım, âniyen kü betle Irak konsolosu tarafından Teşvi çük bir seyahate çıktım. Ankara, Sam kive Palasta bir suvare verilecektir. sun, Bandırma şehirlerine uğradım ve Bandırmadan İstanbula geldim. Hâkim Reşid Nomer; hakikat hilâfında beyanda bulunmak ve ruhsatsız tabanca taşımaktan Fahrinin iki gün hapsine, iki lira para cezası ödemesine karar vermiştir. Ayrıca tevkif müzekkeresi kesmiştir. Resülayn Posta ve Telgraf Müdür Vekilliğinde iken vaki olan üç bin lira açık meselesinin tahkikatı, mahallinde devam edecektir. Fahri, İstanbuldan Mardine götürülmek üzere yola çıkarılacaktır. Burada tevkif edildiği dün ora Adliyesine bildirilmiştir. Almanya, zâf devresinde, Memel Almanlarının muhtariyeti hakkını müdafaa edememişti. Lâkin Hitler 1933 senesinde Almanyanın mukadderatını eline aldıktan sonra ilk işi Memel Almanlarının muhtariyetini müdafaa etmek olmuştur. AlmanHava taarruzlarına karşı ya, 1934 senesinde şarkî Prusyanm Mekorunma nizamnamesi mel nehri garb sahilinde tahşid ettiği kuvHava taarruzlarına karşı korunma ka vetlerle bu mıntakayı işgale enikonu hanununun tatbikım gösterir mahiyette zırlanmıştı. hazırlanan nizamname. Vekiller Heye Almanyanın bu ciddiyeti karşısmda tince tasdik edilerek alâkadarlara teb Litvanya, Memel Almanlarma karşı daha io' olunr/Vuştur. müsaadekâr davranmağa başlamıştı. GeElektrik şirketi umumî heyeti çen sene martın onunda Alman ordusu toplandı Viyana üzerine yürüdüğü zaman, LehisTasfiye halinde bulunan Elektnk şir tan ordusu da Litvanyayı istilâ ile tehdid keti umumî heveti, 938 senesi hesabatmı etmiş ve bu memleketin hududlarını kentetkik ve hesab tasfiye memurunu tebdisine açhrmıştı. Litvanya, iki ateş arasınrie etmek üzere dü'n ögleden sonra İs da kalmamak için, bundan sonra Memel tiklâl caddesinde Botter hamnda top lanmıştır. Neticede hesabatı tasfive me Almanlarının bütün hukukunu tanımış ve muru tebrie ed^miş, yeni sene icin he mahallî parlamento için yapılan intihab safeât tasfive.rn'emurlu&una Sezai Terku serbest o'l'dugundan kahir ekseriyeti veTıütavin olunarak toplantıya nihayet ve kumeti Almanyadaki millî sosyalizmi karümiştir. bul eden Memel Alman partisi elde etmişti. Bu mahallî Alman hükumeti LitvanVaîî kona^ı civarınd?»ki arsa yalı memurlara yol vermiş ve Reisicum ların satışı meselesi hurun resimlerini indirtmiş, adeta Danzig Vali konağı karşısmdaki arazi civa hükumeti gibi bir küçük Alman hükume nnda bulunan arsaların satışı işinde Be ti olmuştu. Şimdi bu hükumet Litvanya lediye İmar müdiriyetinin bazı yolsuz nın Memel ile olan her türlü alâkasmı keshareketlerine tesadüf edild.ği yazıl meğe hazırlanıyor. Memel Almanlarının mıstı. lideri Dr. Neumann, dün söyledigi bir Söylendiğine göre, bu müsaadenin ve nutukta, bu mıntaka Almanlannm hayarilmesinden evvel Nafıa şube müdürle tı artık gayrikabili tahammül olduğunu, rinden bir zat şehrimize gelerek inşaat 25 martta toplanacak Memel millî mecliisi etrafında tetkikat yapmıştır. sinin esaslı değişiklik yapacağmı ve Me Atatürk Vö^ri'sü^'le toprak melin Almanyadan tefrikile her memleket halkmın kendi mukadderahna kendisi sailtisakı işi Atatürk köprüsünün toprak zeminin hib olmak esasınm ihlâl edildiğini söyle den beş metre yükseklikte bulunacağını miştir. yazmıştık. Mezkur könrünün toısrakla Bu sözler, Memel parlamentosunun, iltisakmı temin etmek üzere her iki basmda birer dok yapılacaktır. Bu dok Almanyaya iltihak karan vereceğine ve lann alt kısmı boş olacak ve sahilden bu işte Hitler'in himaye ve yardımma geçecek tramvay veya nakil vasıtaları iltica edeceğine şüphe bırakmıyor. Almanbunlarm altmdan geçecek şekilde tan ya Memeli ilhak etmekle şarkî Avrupa zim edi 1 o ^ o l ^ir. daki sevkulceyşî vaziyetini son derece FCNFPt MFP ^ Ftrnç tahkim etmi« olacaktır. Muharrem Feyzi TOGAY ADLÎYEDE Eldivenleri yerde bulmuş! Elinde, kendi eline uymıyan bir çift eldivenle görülen Avni, yakalanmıŞj Sultanahmed birinci sulh ceza mahke mesine verilmiştir. Avni «ben bunlan Bahçekapıda yerde buldumt demiştir. Eldivenlerin kendisine aidiyetini ispat edemediğinden iki gün hafif hapsine karar verilmiştir. Zeki adü birinin de, elindeki bir çift eski kilimin kendisine aidiyetini ispat edemedğinden, ayni mahkemede iki gün hafif hapsi karar altına alınmıştır. Caddelere asılan afişler Suclu bir gardiyan aranıyor Bir müddet evvel Hapisaneye bıçak ve rakı sokmağa teşebbüsten Ali adlı bir gardiyan hakkında tahkikat yapıl mıştı. Tahkikat sonunda dosyası Sul tanahmed birinci sulh ceza mahkemesine yollanan Alinin dün muhakemesi başlıyacaktı. Kendisi mahkemede yoktu. Nerede olduğu bilinmediğı öğrenildi. Aranmak üzere müzekkere yazılmasına karar verildi. . VtLÂYETTE Vali iyîleşti Birkaç gündenberi rahatsız bulunan Vali Lutfi Kırdarın iyıleştiği haber ahnmıştır. Doktorlar kendisine bir iki gün istirahat tavsiye etm işlerdir. Lutfi Kırdann pazartesi günü vazifesi başma geleceği umuluyor. Eminönünde Kızılay sn satış şubeBglediye, caddelerde yurddaşların sinin bulunduğu han da yıkılmakşehir temizliğinde riayçt edecekleri Dün Romanya ilk Büyük Elçisinin Ankarada Reisicumhurumuza itimad tadır. Gümrük Muhafaza Umum kumanda esaslan gösteren afişler astırmıştır. namesini takdim ettiğini yazmıştık. Yukarıki resim, Büyük Elçiyi Çankayada Resim, hanın diinkü halini göster m Seyfi Düzgören, arzusile tekaüde sevYukarıdaki resim, bu afişWden biRiyaseti cumhur köşküne giderken göstermektedir. mektedir. kedilmiştir. rini okuyanları gösteriyor. C u m h u r î yet Muhafaza komutanı tekaüde «evkedildi Abone şeraiti: ] 7 Nüsbası S turuştur. r biye c to Senelik 1400 Kr. 2700 Kr Alfa aylık 750 > 1450 > Üç aylık 40ü > 800 » Bu ayhk 150 • Soktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: