9 Mart 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Mart 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 Mart 1939 CUMHURİYET MISIR MEKTUBLAR1 Kahirede şenlikler Iran Veliahdile Mısır Prensesinin evlenmeleri hazırlıklarına hararetle devam olunuyorken şehrin hayatına bir bakış Kahire, 4 mart Hiç şüphe yok ki İran ve Mısır sarayları arasında tesis edilen rabıta, şark memleketlerinin hayatlannda çok büyük bir hâdise teşkil ediyor. Şarkm yakın ve uzak istikbalinde büyük bir rol oynıyacağı muhakkak bulunan bu hâdise etrafında gazeteler tarafından yazılan makaleler, halk tarafmdan gösterilen alâka ve her iki memleket saraylarının bu evlenme münasebetile, onun büyük bir nümayiş mahiyetini alması içın sarfettikleri ihtimam, hulâsa, herşey, şark memleketleri arasında mühim bir vak'anın cereyan etmekte bulunduguna delâlet ediyor. 1 Iktısadî hareketlcr Amerikaya ihracatımız Arrerika .le aramızda, parafe edilmiş olan ticaret anlaşması henüz iki tarafça tasdik edilmiş değildir. Yaklaşmış olan Nevyork dünya sergisinden evvel mer'iyet mevkiine getirecek olan bu anlaşmanın memleketimiz için çok faydalı olacağı şüphesizdir. Son yıllarda, Amerikaya ihracatımızın karakteri çok değişmiştir. Amerika ile ticarî münasebatımızın sür'atle inkişaf etmiş olmasına ve ihracatımızın artmasına rağmen bir kısım ihrac mallarımız için Amerıka piyasası tamamen kapanmış, veya alış azalmıştır. Buaa mukabil bir kısım maddeler için Amerikada alıcı bulunmuş, yahuJ alıcısı artmıştır. Orman mahsullerimizin Amerika pi yasalarında revacı azalmış, pekmez, şurub, tahan, yapağı, balık yumurtası, ba'mumu, sahtiyan, gülyağı, prina yağı, zeytinyağı, haşhaş yağı, susam yağı, bakla, böğrülce, kuru sebze, atinefıstığı, çam fıstığı kitre, mazı, çöğen ihracatı tamamen Jurmuştur. Amerika piyasası Türk halılan için kapanmak üzeredir. Amerikanm Türk hahlarına tatbik ettiği yüksek resim, bu büyük piyasada Türk halısmın yerine Iran halılarını ikame etmiştir. Artan ihracat maddelerinin başında maden cevherleri geliyor. Bilhassa kurom ihracatımız sür'atle ilerlemektedir. Yıllık ihracat yarım milyon lirayı geçmiştir. Bu arada tütün, son senelerde Amerikanm memleketimizden en fazla çektiği maddedir. Amerika, bizim için çok ehemmiyet verilecek bir pazar olmak hususiyerini her zaman muhafaza etmiştir. Nevyork sergisi fırsatından evvelâ bu noktayı ve sonra ticaretimizin takib ettiği seyri gözönünde tutarak istifad« edersek, bu, memleket için de faydalı netice verir. Manisa heykeli münasebetile Abidelere tahsis edilen paralar çok mudur? Abidelerin eb'adı, şekli, maddesi bulundukları mimarî muhite, şehire, hatta iklime göre değişir D UYDUNUZMU Buhranın marifetleri rak Tahranda kalacaktır. Birkaç dil konuşan bu genc kız, yarım bir Türk olduğu için, türkçeyi de güzel konuşur. Zdten, Kahire ile Tahran arasındaki bütün memleketlerde türkçe, en mühim enternasyonal dildir. Daha sonra, her iki memleket arasında kültürel ve ıktısadî münasebetleri takviye için, şimdiden kuvvetli bir meyil hasıl olmuştur. İrandan Mısıra ve Mısırdan Irana gidip gelecek olan heyetlerden bahsediliyor. iki saray arasında mütemadi yen teati edilecek aile ziyaretlerinden başka, kibarlar tarafından Tahran ve Kahireye yapılacak turizm hareketleri de var. Her iki memleket gazeteleri çoktanberi Kahire ve Tahranda hususî muhabirler bulundurmağa da başladılar. *** Gazeteler, bir hayli zamandanberi zaten meşgul olduklan bu mesele etrafında Tahrandan Kahireye kadar her yerde büyük neşriyat yapıyorlar ve bu hâdisenin ehemmiyetini canlandırmağa çahşı yorlar. Türkiye, bütün bu bahiste ismi sık sık geçen memlekettir. Meselâ, bu gazetelerden biri diyor ki: «Sarkın kardeş milletleri arasmdaki münasebetler şimdi üç büyük temel üzerine oturmuş bulunuyor: Half ül Arabî [yani, iki sene evvel, Irakla Hicaz arasında akdedilip diğer Arab memleketlerinin de iştiraklerine açık tutulan pakt.], Sadâbad paktı ve İran Mısır sarayları arasındaki sıhriyet. Bu üç temel, birbirine sımsıkı bağlanmıştır; Irak, îran ve Türkiyeyi Arablığa bağlıyor; îran Mısır ve Türkiyeyi Arablığın aynlmaz dostları haline getiriyor; nihayet bu sıhriyet de Mısırı Arab Türk Iranlı arasında kurulan camia ile yeni bir bag vücude getiriyor.» Mısırın bütün terzileri haftalardanberi meşguldürler. Şehzade damad, burada bir ay kadar kalacak. Bu bir aym hemen hergününde bir başka türlü merasim var. Birçok defa suvareler verilecek, çaylar tertib edilecek, Mısırın bütün yüksek âlemi bunlara davet olundular. Bütün bu suvarelere, çaylara, ziyafetlere hamtnlar evvelce giymiş olduklan elbiselerle gidemiyecekleri gibi her suvareye bir başka yeni elbise ile gitmek de zaruridir. Aynca nikâh tebriki için saraya gidecek olan hanımlann hususî bir tebrik kıyafetleri de olmak lâzım. Dogrudan doğruya sarayla akraba olan ailelerin ise baştanbaşa yeni kıyafetlerle donanmalan gayet tabiidir. 3u halde terzilerin nekadar meşgul, büyük mağazaların nekadar kalabalık olKültür ve tarih bakımmdan aralann duğunu tahmin edebilirsiniz. da zaten hesabsız münasebetler bulunan îranda kadınlar açılmışlar, erkeklerin bu memleketler, şimdi günün siyaseti ba arasına kat'î olarak yayılmışlardır. Halkımından da böyle üç mühim bağla bir buki bu hareket, burada yavaş yavaş inbirlerine sarılmışlar demektir. ki?af etti ve hâlâ inkişaf halindedir. Şim* * * di, bu büyük şenlikler ve merasim esnaSize bazı misaller vereyim: Mısırla smda Mısırın kibar âlemine mensub kaIran birbirlerini kendi milletlerine daha dınlar, yeni bir hamle yapacaklar ve $imiyi tanıtmak için herşeyi yapıyorlar. diye kadar tek tek göründükleri yerlerde Bundan bir müddet evvel, sırf bu mak de kütle halind« kendilerini göstereceksadla Mısırdan Irana bazı heyetler git lerdir. Verilecek suvarelerde bol bol dans mişlerdi. Bu arada Mısır musikisinin en edecekler ve Mısırın, kadın bahsinde seçilmiş unsurlarmdan mürekkeb bir h« irandan geri kalmadığını ispat edecekleryet de vardı. Simdi, Veliahdle beraber dir. Bunu onlann hakkile ispat edebilmeKahireye bir îran musiki heyeti gelmiş. leri için kendilerine teşrifat ve moda da tir. Radyo ile îran musikisini Mısıra ta bir hayli yardım edeceğinden, bütün bu merasim bittikten sonra Mısırda kadın nıtacaklardır. Geçende burada bir Mısır îran cemi hayatı, tam bir hürriyete doğru birkaç ayeti kuruldu. Bu cemiyet, bütün Arab dım daha atmış bulunacaktır. **• ve îran edebiyat ve fikir adamlarına müracaat ederek onlarm iştiraklerini temin edecek ve bilhassa Mısırla îran arasındaki kültür münasebetlerini ileri götürmeğe çalışacaktır. Sonra, Mısır ve îran saraylannda farisî ve arabî dilleri birdenbire moda olmuştur. Emire Fevziye farsça konuşmağa başlamıştı. îngilizce, fransızca, al manca ve rusçayı mükemtnelen konuşan îran Veliahdi de şimdi arabca öğreniyor. Bunun gibi, her iki sarayda da karşılıkh olarak bu dillere büyük bir rağbet hasıl oldu. Veliahd, buraya bir hayli îranlı ile birlikte geldi; Emire Fevziye de Tahrana bir hayli Mısırlı götürecektir. Unut mryalım: Her iki saray da Türke ve türkçeye yabancı değildirler. Meselâ, gelin hanımın Tahrana götüreceği maiyet arasında yüksek Mısır cemiyetinin bir hayli güzel ve iyi terbiye görmüş genc kızları ve kadınlan var. Bu arada eski Mısır Başvekili Hüseyin Rüştü Paşanm kızı da gelin hanıtnm başteşrifatçısı ola Bugün Veliahd uzun ve gayet sür'atli geçen yolculuktan sonra istirahat halindedir. Asıl merasim yarından itibaren başhyacak ve devam edecektir. Mısm bu merasim günlerinde görüp karilerine bol bol tafsilât vermek üzere Avrupanın ve Amerikanm en mühim gazetelerine mensub pek çok gazeteciler geldi. En başta îngiliz gazeteleri ve mecmualan bulunuyor. Bunlardan başka Amerikan, Al man, îtalyan ve biraz da Fransız gazetecileri var. Suriye ve Beyrut Arab matbuatı arasında bile masraf ihtiyarından çekinmiyerek hususî muhabir göndermiş, olanlar var. Kahirenin bu güzel mevsi minde otellerde bir hayli turist bulunmasi mutad olmakh beraber gelen turistlerin hepsi de buradan dönmek için acele etmiyorlar, Kahireyi şenlikler içinde görmek üzere hiç olmazsa nikâh günlerind* burada buîunmak üzere seyahatlerini tehir ediyorlar. Oteller tam manasile doludur. I M. Teker f Resim Galerisi rağbet kazanıyor Güzel San'atlar Akademisi müdürü min edilmesini ve mevcud 140 bin liranın nün, evvelki sene müsabakasını kazandı kanalizasyona tahsis edilmesini, acaba niğım, tesadüfen yaptınlmıyan, Manisa a in teklif etmedi? O günden bugüne kadar geçen beş ay bidesinin üç yabancı heykeltraş arasında açılan yeni müsabakasında jürinin ekseri zarfında kendi fikri mi değişti, yoksa yet bile denillmiyecek bir miktarile hey başka birşey mi değiştiğine zahibtir? Bu keltraş Poisson'un tercih edilmesi üzerine fıkirleri yalnız Suud Yetginden şimdi mi öylediği sözler arasında, ismim geçmemiş öğrendi? Bu ' Lirleri, sebebini söylemeden böyle )lmakla beraber, arkadaşım Ratible beraber yaptığım ve yapacağım abidelerin anî bir değişme ile ortaya atan söz sahitahsisatlarının mükerreren geçrniş olması, binin, bir estet olduğunu düsününce hayret ediyorum. Hiç şüphesiz okuyucular da beni cevab vermeğe sevketti. Heykeltraş Poisson'un ve diğer müsa hayret etmiştir. Bay Toprak Yunan Güzel San'atlar bıkların 50,000 lirayı istihfaf etmediğini, aym müdür sikıca elinde tutuyor ve pa miidürünü de, ucuz heykeller yaptırmak anın mühim bir meblâğ olduğunu bu su araftarı olarak işhad ediyor. Hatta kenetle anlıyarak mütalea yürütüyor. Hem di heykeltraşlannın ancak iki figürlü de bir Akademi müdüründen, bir abide kompozisyonlar yapabildiklerini, ondan ler jürisi azasından, hatta bir estetik etüdü naklen söylüyor. Kompozisyon iki, üç, beş yapandan umulmıyacak şekilde musırra ve bir figürle de kompozisyondur. Yeter ki plâstik ve iyi olsun. Az fieürle yapmak ne para ve rakam üzerinde duruyor. Bundan başka kanalizasyondan, su bir kudretsizlik ifade etmediği gibi, çok dan ve saireden dem vuruyor. Yani abi figürle yapmak da bir kudret sayılmaz. deler* fazla para ayıran vilâyetleri, fazla Yahya Kemal az şiir yazdı amma gene para teberru eden halkı tenkid ediyor. Ne de büyük şairdir. hakla? Eğer Yunanh dostlarımız büyük abide Sayın müdür, 50,000 lirayı hiçbir Türk yaptırmıyorlarsa, bu bızim de böyle yapian'atkârınm da istihfaf etmediğini bilme mamızı intac etmez. Iidir. Çünkü Türkler arasında yapılan Bay Taprağm 50 bin lirac'an fazla abiManisa müsabakasına meslektaşlanmla de yaptırmadıklarmı bir anketle öğrendiği beraber ben de iştirak etmiştim. On altı Almanyaya gelince, bu ankete cevab vemaket tevdi edilmişti. Bunlarm hepsi ve renlerin herhalde Almanyayı bilmedikleri birinciliği kazanan benim maketim de, muhakkaktır. Acaba bu malumatı Akaoisson'un maketinin lüzum göstereceği demi müdürüne verenin Nürenberg'de yamaddî fedakârlıklan, fazlasile müstel pılmakta ve meydana uyması için onar zemdi. metrelik muazzam figürlerle inşa edil Sayın müdür, abidelerin maddî mas mekte olan abideden haberi yok muydu? F.a raf lannı hesab etmemiştir; çünkü böyle Sayın Bürhan Toprak muhasebe, tasar bir in finanse etmemiştir ve mesleği hari ruf, kanalizasyon ve sair işlerle meşgul oluncıya kadar Akademiyi idare eden cindedir. Bay Bürhan Toprağın, arkadaşım Ra müdür sıfatile, Alman hükumetinin, büible birlikte jüriye arzettiğimiz maketle, yük abidelerin kolayca inşasım temin ittifakı ârâ ile kazandığımız, 140 bin lira maksadile birçok şehirlerinde san'atkârlanm üstünde ısrarla durması biraz garib n için yaptırdığı, konforlu atölyeleri tet kik etse, bu çok görülen 140 bin lira gibi dir. Bundan başka Erzurum için tahsis edi paraların hepsi cebimizde kalmadığmdan, len 100 bin lira vardur ki Bay Bürhan lâzım olan atölye, müteharrik makineli isToprak, bu abidenin iki sene evvel yapı kelelere malik bulunmadığuni7dan. ne sıBelediye muamelâtını tetkik ve teftif lau müsabakasında bir arkadaşım kazan kmtılar çektiğimizi belki öğrenebilir de, etmek üzere şehrimize gelen mülkiye mü dığı vakit, hiç de şimdiki mütaleasını yü kazandığunız parayı çok görmezdi. Ankaranın, inkılâbımızm büyük bir fettişlerinden Hikmetle Abidin, dünden rütmemiş, bunun yapüması için her proabidesi olduğu gayrikabili inkârdır. Yalitibaren Belediye dairesinde çahşmağa pagandayı yapmıştı. O zaman bu hareketi başlamışlardır. Görülen lüzum üzerine takdirle karşılamıştık. O vakitki gazetele nız Ankara yollarile, parklarile ve henüz Belediye Muhasebesinin on sene evveline ri bizzat kendisi de karıştınrsa, son yazı kanalizasyona malik olmamakla beraber muazzam heykellerile bir kül olarak Anaid muamelâtından teftişe başlamış ol sını düşünerek belki hayrette kalır. îzmir lisesinde resim hocası olduğum karadır. Yollarile, meydanlarile mütenaduğu cihetle tetkikat biraz uzun sürecektir. Bundan başka Bakırköy Belediye zamanlarda, sevgili bir talebe olarak tanı sib abidelere malik olmıyan şehir eksik bir tahakkuk şubesinde de birtakım şüpheîi dığım Bay Toprak, san'at eserlerinin eb şehirdir. Ankara, ileride Bay Toprağın vaziyetler nazan dikkati celbettiğinden adile fiatmın yükseleceğini, fiatın yüksek beyanatında, herhangi bir sebeble izhar Belediye mürakıbleri tarafından burada olması demek güzel olması demek olmıya etitği arzuya rağmen daha güzel ve muda tetkikat yapılmaktadır. Tahakkuk şu cağmı da yeni keşfettiği bir mesele gibi azzam heykellere de malik olarak daha besinde yapılan bu ilk tetkikler tahsil ortaya atıyor. Ayni zamanda eb'ad ve güzeleşecektir. Her sahada enerjik yüriişubesi muamelâtının da tetkikini icab et madde meselesinin muhit ve mevkii ile a yen, Jurmıyan rejimimiz bunlan yapatirecek mahiyettedir. Burada bina vergi lâkası olduğunu, bir estet olduğu halde, caktır; yalnız Ankara için değil, bütün eri üzerinde mühim bir miktara baliğ o unutuyor. Türkiye için. an bir suiistimalin meydana çıkarılmak İki arkadaş, pek iyi tanıdığımız TrabAbidelerin eb'adı, şekli, maddesi, buüzere bulunduğu söyîenmektedir. Tetki lunduklan, bulunacakları mimarî muhite, zon şehrinin müsabakasına iştirak ederken kat ilerledikten sonra alâkadarlar hakk'n şehrin, meydanın eb'adına hatta iklimin oradaki mevcud meydana göre en muvada da takibat yapılacaktır. ha\â3ina göre değişir. Abideler, meydan fık abideyi yaptığımızı biliyorduk. Bu lara konacak heykeller bu saydıklarım nun için de jürinin takdirile kazandık. Bi, KÜLTÜR tŞLERİ nazarı dikkate almarak tertib edilir. Mas lâhare Trabzona gittiğimiz vakit, şehirci Fransız LambeTt'in Trabzon şehir da ona göre değişir. Ortamekteb muallimlerinin rafları halde Trabzon müsabakasını ka mimar meyanında, yaptığı abide meydani plânı Şu toplantısı zandığımız zaman, Ratibi ve beni, azası krokisinde bizim maketin nisbetlerine ebOortamekteb türkçe muallimleri dün bulunğu jüriden bir lâhza dışan çıkara ad ve prensiplerine uygun 1820 metreMaarif müdürü Tevfik Kutun riyase rak, bilhassa tebrik eden, diğer sayın aza lik bir abide koymuş olduğunu gördük ki tinde toplanarak ortamekteb okuma kinın da bize iltifatlarda bulunacakları için bu da Trabzona küçük bir biblo rekzediltabları üzerinde çalışan üç komisyonun miyeceğini şehirci noktai nazarile tasdik hazırladığı raporları tasvib etmişlerdir. gitmemizi nazikâne ihtar eden genc arkaMuallimler okuma kitablanna kona daş Bürhan Toprak jüri içinde, ve yahud eder. Biz, sayın müdürden Türk san'atkâr.cak parçaların salâhiyettar ve edebî şimdiki gibi alenen bu paranın çok olduğır > daha küçük abide yapılmasını, ken lannı takdir ve himaye beklerdik; aksini , kıymeti yüksek olan şahsiyetlerin eserlerinden olmasım ve bunlarm mevzu di tabirince, israftan vazgeçilmesini, hatta değil. itibarile edebî, terbiyevî, pedagoj'k ve kimbilir belki de, küçük eskizin vilâyet oHeykeltraş vatanseverlik hislerini takviye edecek da«ma konularak, abide arzusunun tat NİJAD S1REL mahiyette olmasım istemişlerdir. Senelerden beri dünyayı kasıp kavuran ıktısadî buhran, bir sürü yeni ve garib meslek doğurdu. Me selâ bir tanesi, köpek fi bekçiliği. Kıymetli, V\ Aevgili bir köpeğiniz var da, yedirip içiriyorsunuz, fakat gezmeğe götüremiyorsunuz. Ya vaktiniz yok. ahud boynu tasmah bir hoşoşla sokağa ıkmak prensiplerinize aykın. Tasalanmayın. Köpek bekçısi emrinize âmade Eline, muayyen ücretini toka ettiniz miyi, sevgili köpeğinizi, bir saat, iki saat, ıç saat, refakatinde, enine boyuna gezliriyor. îşte, ayni buhranın bu neviden yei bir eseri daha var: Çocuk arabalan arajı. Çocuklannı arabasına bindirip gezmeğe çtkaran anneler, yollan üstünde teadüf ettikleri bu garaja, minimmi araayı bırakıp çocHklarını ellerinden tutunistedikleri yere gidebiliyorlar. Araba, vdetlerine kadar garajda bekliyor. Hata, anne, araba ile beraber, isterse çocuunu da, garaj bekçisi kadına emanet dip gidebiliyor. Çocuk arabası garajcılaının asıl kazancı. bana kalırsa, çocuğu ıaşından savıp, şöyle birkaç saat hoşça akit geçirmek isteyen sütninelerle dadıardan olsa gerek. I i Yeni bir transatlantik Belediyede yapılan yeni teftişler Bina vergilerinde suiistimal olduğu söyleniyor Almanlar, dünya nm en büyük transatlanriğini yapmağa hazırlanıyorlar. Büyüklüğünü anlamak için 92.500 ton olduğunu düşünmek kâfi. Yeni transatntiğin eni, boyu da tonajına uygun. 375 metre boy, 48 metre genişlik. Bacası iki ane olacak. On iki katı bulunacak. İçinde i dört asansör işliyecek. Limanlara or sığacak azametli bir transatlantik olması için ölçüde, biçide son hadde kadar idilen bu gemi, vâkıa henüz proje halinie. Lâkin, bütün dünya denizlerine meylan okuyacağına, bütün eski gemileri, sürti ve azameti karşısında hayran bırakaağma muhakkak nazarile bakıyorlar. alnız, bir mesele var. Almanyada, bu emiyi inşa edecek boyda tezgâh yokmuş. I Göz çıkaran yatakh vagon memuru Bir buçuk sene hapse mahkum oldu Tepebaşında «Kahire» birahanesî o nünde bir gece sarhoşlukla göz çıkarmakan muhakeme edilen Yatakli vagonlar iirketi memurlanndan Hikmet însel hakmdaki karar, îstanbul Ağırceza mah * İ ;emesince dün bildirilmiştir. Mahkeme heyeti, mevkuf olarak muhakeme edilen bu gencin, bir gece kapı Önünde, kaldırım üstünde karşılaştığı seyyar satıcı Yorgi ile kavga ettiği sırada arhoşluk tesirile cebindeki vagon açmağa mahsus anahtarla Yorginin sol gözüne vurduğunu sabit görmüştür. Mütehassisarın muayene raporlan, Yorginin bu darbe tesirile sol gözünden mahrum kaidığı, o gözile artık hiç göremediği şeklinde ve kat'idir. Bu sebeble, maznun, mauliyete sebeb olmaktan üç sene hapse a mahkum edümiş, ancak anahtarla vururken maksadı göz çıkarmak olmadığı hu iusunda heyete kanaat geldiğinden, bu ühetten cezası bir buçuk seneye indiril miştir. Taraflann içtimaî vaziyetine göre de, Hikmet înselin davacı Yorgiye yüz lira tazminat ödemesi karar altma alınmıştır. I Yeniden açılacak köy yatı mektebleri Şimdiye kadar İstanbulda dört köy yatı mektebı vardı. Bunlar ihtiyacı karşılıyamadığmdan önümüzdeki ders senesinde yenider dört köy yatı mektebi daha açılmasna karar verilmiştir. Bu mekteblerin yerleri şunlardır: 1 Çatalca Terkos köyünde, 2 Kapatılan Dumlupmar yatı mektebinin yerine, 3 Kartal veya Üsküdar köylerinden birinde, 4 Yalovada. Maanf müdürlüğü bu mekteblerin tesisi için lâzım gelen hazırlıklara başla mıştır. İdarei hususiyeden tahsisat da almdıktan sonra hemen faaliyete geçilecektir. MÜTEFERRİK DENİZ tSLERİ münü intac eden müess:f izdiham hâ disesi hakkında yapılan tahkikatm noksan görülerek ikmali için Mülkiye mü fettişlerinden Abidinle Cavidın şehri mize gönderildiklerini yazmıştık. Mü fettişler dünden itibaren tahkikata başlamışlardır. Bu arada bir kısım pol:s âmirlerile eski Vali ve emniyet müdür lerinden bazı hususatın tavzihi Lstenileceği haber almmıştır. Tahkikat kısa bir zamanda ikmal edılecektir. Izdiham hâdisesinin tahkikatı Tarife komisyonunun verdiği Dolmabahçede on bir vatandaşm ölükarar Liman tarife komisyonu dün son içtimaım yapmış, Şirketi Hayriye ve Halic ücret tarifesinin aynen ipkası tasdik ve deniz motörlü nakil vasıtalan ve san dallann ücret tarifelerıni tetkik etmiŞ' tir. Benzin fiatlannın ucuzladığı ve \ ra motörlü nakil vasıtalarınm da ücretlerinin düşürüldüğü gözönünde tutularak bunlarm ücretlerinde yüzde 20 tenzilât yapılmasına karar verilmiştir. Komisyon, kayık ve sandal ücret tarifelerini aynen ipka etmiştir. Çiftlikte işlenen cinayetin kararı Bursa (Hususî) Karacabeyin Ho »", tanlı köyündeki Adembalta çiftliğin de işlenen cinayetin muhakemesi bit ^ miş ve karar tefhım olunmuştur. Hilmi Taşkıran adında bir delikanlı, bu çiftlik kâhyası Zeynullah tarafından kovul « muş, bunun üzerine alacağı 23 günlük yevmıyesile nüfus cüzdanı ve çamaşır lannın kendisine iadesi için Hilmi Taşkıran usulü dairesinde kaza kaymakamlığına başvurmuş, muhtara havale olünan bu müracaat üzerine korucuya terfikan gönderilen Hilmi Taşkıran, kâh yanın fena halde sövüp saymasına maruz kalmış, bundan müteess.r olan Hilmi tabancasmı bir makinelitüfek süra tile boşaltarak kâhyayı öldürmüştür. Mahkeme, bu cinayetin ağır ve şiddetli bir tahrik neticesi işlendiğ ne kanaat getirerek Hilmiye beş sene hapis cezası vermiştir. Bu ceza ayni zamanda yaşmın 21 den küçük olması dolayısile ağır hapisten hafıfe çevrilmiştir. Değerli re.ssamlarımızm teşebbüsıle Taksimde Abide karşısında açıldığını haber verdiğimiz resim ve heykel galerisi, halkın büyük rağbetini kazanmıştır. Herkes tarafından parasız gezilmekte olan galeri, dün gene kalabalık bir seyircf kütlesi tarafından dolup boşalmıştır. «R. H.» ismi verilen galeride Çallı İbrahimin ilk şahsî sergisini açacağını da memnuniyetle haber aldık. < Resmimiz, resim ve heykel galerısinin bir köşesini göstermektedir. Bir çocuk araba altında can verdi Arabacı Halilin idaresindeki 2589 numaralı araba, Fatihte Gazanfer soka ğında 26 numarada oturan Denizbank amelesinden Nasri kızı 4 yaşmda Ferihaya çarparak ölümüne sebebiyet vermiştir. Arabacı yakalanmıştır. îstanbul Vilâyeti ikinci Vali muavinliğine Dahiliye Vekâleti Nüfus Umum müdürlüğü müdür muavini Muzafferin tayini Yüksek Tasdıka iktiran etmiştir. Muzaffer bu hafta içinde şehrimize gelerek işe başlıyacaktır. Kendisi için ayn bir oda tahsis edüecektir. VİLÂYETTE Darüşşafakalılarm toplantıs îkinci îstanbul Vali Türk cemiyeti elile kurulmuş birici muavinliği irfan müessesemiz olan Darüşşafakadan mezun olanlara önümüzdeki pazar gü nü, Darüşşafakada toplanarak, mekte bin 66 ncı kuruluş yıldönümünü kut lıyacaklardır. Bu toplantıda eski mekte hatıraları yaşatılacak ve davetliler Darüşşafaka plâvı ikram edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: