15 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8

15 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 tkincikânun 1939 Çemberlayn Romadan ayrılırken gazetecilere beyanatta bulundu (Ba$tarafı 1 inci saht/ede) e hareket etmiştir. Mumaileyh Miüetler ^emiyetinin içtimamda İngiliz murahhas eyetine riyaset edecektir. Lord Halifaks, ^enevrede Bonnet ile de görüşerek Ingi,z îtalyan müzakerelerinin neticesi hakmda mumaileyhe malumat vereccktir. ransa sefiri François Ponset ile Ameika sefiri Phillips, daha şimdiden keyiyetten haberdar edilmişlerdir. îngiitere •lariciye Nazırı, salı akşamı Londraya vdet edecek ve çarşamba günkü kabine "timaında hazır bulunacaktır. man yeniden müzakerelerin başlamasına muteriz değildir.» Roma konuşmalarınm neticesizliğindeki netice [Başmakaleden devam'] için İspanyadaki askerlerinden on binini geri aldı. Böylelikle mukavele tatbika geçirilmiş oldu amma İtalyan askerlerinin mütebakisi dahilî îspanyol harbine i|tirakte devam ettiler. Halbuki itilâfnamenin asıl maksadı bu iştirakin nihayet bulması idi. Bu meselede îngiliz cephesinden M. Eden'in hak kazandığı görülüyor. Fakat çok sulhçu bir adam olan Nevil Çemberlayn'in de kendi görüş ve yürüyüşünü müdafaa edecek sebebleri yok değildir. Bunlar ayrı meseleler. Tetkikler Cumhuriyet t Dursunbey kazası okuyucularımızdan H Çam imzasüe aldığımız bir mektubda deniliyor ki: «Kazamız 28000 küsur nüfustur. Hemen hemen iki senedenberi doktorsuz duruyoruz Bu müddet zarfmda, bir kızılca hastalığı zuhur etti. yalnız kasabadan 300 çocuk öldü, ikinci defa gene 200 den fazla çocuk kaybettik. Bu hususta tevali eden müraoaatlarımıza rağmen el'ân bir doktor getirtmeğe maalesel muvaffak olamadık. Bu hal: hastalıklarm önlenemediği gibi, bilhassa ekseri vuku bulan kaza ve şüpheli ölümlerle, evlenme muayenelerinin pek çok masrafa badl ve hatta yapümamasına sebeb oldu&u görülüyor. Bu sefer bir hayvan hastalığı zuhur etti: Baytar ve hatta baytar müfettişleri geldiler. Bu hususta gazetenizin yüksek tavassutlarını ve hükumetimizin yardımlarmı dlleriz.> . Balıkçılığımız ne halde? En büyük servetlerimizden biri olmağa namzed bulunan balıkçıhğı esaslı bir teşkilâta bağlamak lâzımdır Zengin göl ve denizlerimizin ihtiva ettiği balık nevılerıle bu nevilerın arzettiği miktar dünya piyasası üzerinde zikre değeT bir hususiyet ve ehemmiyet arzetmekte olduklan pek aşikârdır. Bu yazıda bilhassa Türkiyede son on beş sene zarfında denizlerimizde tatbik edilmekte 0lan av tarzlannın iyilik veya fenalıkla rından, memleketimizde balıkçıhğın neden terakkiye mazhar olmadığından, bu san'atın günbegün neden gerilediğinden, halihazır Balıkhanenin vaziyetinden, idare tarzından, ve daha bu bahse müteallik hususlardan bahsedeceğim. Millî servetimizden olan ve hazine mize senede birkaç milyon lira gibi pek cüz'î bir varidat getiren balık nevilerimiz geçici ve yerli olmak üzere iki mühim grupa aynlır. Bunlar senenin muayyen zamanlarında Karadenizden Akdenize ve Akdenizden karadenize hicret ettikleri herkesçe malum ve balıklar için de zarurî ve tabiî bir hâdisedir. Bu iki grup üzerinde tatbik edilmekte olan av vesaiti bizde çok basit ve yorucudur. Yalnız son senelerde gırgırlarm çoğalması ge çici balıklann av miktannı mühim bir yekuna çıkarmağa saik olmuştur. Türkiye deniz ve gölleri için Avrupa mütehassıslarına lüzum var mıdır? Ba lıkçılığın hangı şubelerinde mütehassısa ihtiyacımız olabilir> Türkiyede hakikî bir mütehassıs sıfatile çalışmış olan bir Isveçlinin tahsisatsızlık yüzünden tekrar memleketine avdet ettiğini gene. uzaktan istihbar eyledim. Bu mütehassısın balıkçılığımızın ne dereceye kadar inkişafına hizmet ettiğine dair ihsaî bir malumat mevcud değilse de bir sene Marmara adalarında sardalyanın görülmediği bir mevsimde (plauktonique) taharriyatile mühim miktarda sardalya avına vasıta olmuştur. Bu gibi mütehassıslann ilmî kıymetleri yüksek olmakla beraber ben kendi mülâhazama göre balık avlamak için memleketimize mütehassıs celbine hiç lüzum olmadığı kanaatindeyim. Çünkü memleketin balık tutan sermaye ashabı ve vukuflu bahkçısı da vardır ve ihtiyaca kâfidir. Vasatî 6 7 bin lira ara sında bir sennaye ve yirmi, yinni beş ki}i ile dönen bir gırgır takımınm, yahud 0 miktar veya daha fazla bir sermaye ile teşkil edilmiş bir dalyanın külliyetli miktarda palamut, torik yahud diğer nevi balıklan avlayıp Balıkhaneye geldiklerinde çok kere piyasa bulamıyarak imha suretile denize dökülmesi gibi zararı mucib olan boyle elim bir vaziyet bu millî sermayeler için telâfi edilmez bir zarardır. Demek oluyor ki memlekette balık mahsulü bol, sermaye bol yalnız piyasa ve mahreç mefkud, varsa da istihsalâta tekabül etmiyor. Sirkeci rıhttmı önünü dolduran Yunan ve Italyan gemileri balıklarımızın en haris müşterilerindendir. Teşkilâtımızın mefkudiyetinden bu iki komşu hükumetin balıklarımızdan ettik leri istifade şekilleri dikkat ve tetebbüe çok şayandiT. Yunan gemileri buzla ambalâj ettikleri bu balıklan daha ziyade Akdeniz adalanndaki müşterilerine taze olarak satmakla iktifa ederler. îtalyan gemilerine gelince: Onlar daha mütekâmil bir teşkilâtla sularımızda balık mubayaa etmektedirler. Onlar mubayaa ettikleri balıklan frigorifik gemilerinde konserve etmek ve îtalyaya vardıklarında bu hazırlanmış balıklan sevkedebile cek hale getirirler. Amerika, Almanya, ve îsviçreye «ekstra ekstra» marka alrında ihrac edilen ve o taşra memleketlerinde istihlâk olunan bu nevi balıklanmızm îtalyaya çok mühim bir kazanc temin ettiğine şüphe yoktur. Bu keyfiyet balık teşkilâtımızın maalesef çok noksan olduğuna büyük bir delildir. Italyan ve Yu nan müşterilerimiz tabiî rakibsiz bulduklan bu piyasayı istedikleri gibi kınyor, biz de balıklan denize dökmektense çok ehven fktla onlara satmağa mahkum 0luyoruz. Çok kere vaziyet bu gibi sermayedarları beslemediği gibi tayfalarını da beslemiyor. Her nekadar balığm para etmediği zamanlar tuzlandığı ve bu tuzlamacılıkla birçok esnafın geçindiği görülüyorsa da balık sanayii memleketimiz de istihsal edilen balık miktarma ve ihtiyaca tevafuk edemediği gibi bu uğurda yatırılan sermayeyi de himayeden çok uzak bulunuyor. Balıklanmızm bir kısmı taze ve tuzlu olarak memleket dahilinde istihlâk, bir kısmı da gayet ucuz bir fi atla harice sevk, bazan da yukanda söylendiği gibi Balıkhanede pîyasasızlık yüzünden imha edildiklerine bakılacak olursa mevcud balık serverimizin memleket dahilinde hakkile istihlâke arzedilemediği ve vesaitsizlik yüzünden întifa mevkiine de lâyıkile konulamadığı görüIür. Halbuki sularımızda avlanan ve istihlâk edilen balıkîar meyanında son derece kıymetli ve nefis cins konserve edilebilecek nadide balıkıara ziyadesile sahibiz. Bütün bu serdedüen fikirlerden anlaşılacağı üzere kuvvetli ve yüksek bir sermaye ile büyük bir balık fabrikasmın mevcudiyetine memlekette şiddetle ihti yac olduğu kanaatine varılır. Oyle ki, frigorifik, tuzludan başlıyarak konserve tenevvüatını bütün teferruat ve tesisatile mücehhez olması lâzun gelen bu fabrika evvelâ memlekette müstahsil organ sermayesini hem dahil ve haricde himaye edeceği gibi balık servetimizin hakikî değerini buldurtacak, iktısadî cihetten de memleket işçiliğini çoğaltacak ve bu teşkilât binnetice Türk balıklarım cihan piyasasına tanıtmakta yegâne amil olabi lecektir. Ancak böyle muazzam bir in şaat karşısında bir mütehassısın celbi mevzuu bahsolabilir, böyle bir teşkilâtı başardıktan sonradır ki hazinenin bu senelere kadar balık servetimizden temin edegeldiği yüzde on nispetindeki gelir bu suretle yüzde yüz bir gelire yükselmiş olabilir. Ayrıca zikre şayandır ki bu büyük başarışlar karşısında işi çok namuslu, çok ciddî ve vukuflu ellere tevdi etmek şarttır. Ne böyle bir organizasyonu ne de bu geniş servetin ihyasını şimdiki Balıkhanemizden beklemek imkân ve ihtimali yoktur. Çok sakat bir idare tarzı gösteren Balıkhane bugünkü günde işleri içinde bocalamakta ve bu idareden beklenilen terakki asan şöyle dursun günbegün sukut ve tedenni etmektedir. Yeni ve modern bir balıkhaneye son derece muhtacız. Böyle bir bahkhaneyi Denizbank gibi bir idareye merbut kılmak, fakat müstakil teşkilâta, gayet muntazam bü rolara istinad ettirmek şarttır. Bu teşkilâtın en mühim şubesinin teknik şubesi olacağı muhakkaktır. Her büronun aylık ve senelik icmal istatistikleri, bize yerli ve hicret edici bahklar üzerinde alınması lâzım gelen fennî ıslahat, tedbirleri göstereceği gibi bu teşkilât üzerindeki organ ve teknik elemanlarınm en randımanlı şekilde tedvirini temin edecektir. 3imdiki Balıkhanemiz hertürlü ihsaî cetvellerden maalesef mahrumdur. Balıkhane hasılah her zaman için bağlı bulunacağı idare tarafından murakabe edilebilir. Ancak gerek bankaya gerek hazineye girecek olan bu gibi bir iradın mutlak surette administiratif bir müdürlük ve o müdürIüğe merbut teknik kafalardan idare suretile temini memleket için, hazjne için ve balıkçıhğın inkişafı için de elzem, zarurî ve şayanı temenni bir haldir. Dursunbeyliler doktor istiyor uı Fransız ajansımn mütaleast Torino'dan geçerken Torino, 14 (a.a.) Çemberlayn'ın ususî treni bu akşam Torinoya gelmiş ve »tasyonda Vali tarafından karşılanmıştır. Çemberlayn, selâm resmini ifa eden aserleri teftiş etmiş ve Vali ve İngiliz konolosu ile görüştükten sonra yeniden tre* binmiştir. Tren, bir müddet sonra yejden yoluna devam etmiştir. Neşredilen resmi tebliğ Roma, 14 (a.a.) îtalyan îngiliz ;örüşmeleri hakkmda dün gece aşağıdai tebliğ neşredilmiştir: «Son günler zarfında Duçe Çemberayn arasında iki metnleket Hariciye naırlan Ciano ve Halifaks'ın iştiraküe vuua gelen görüşmeler esnasmda hali hamn en mühim meseleleri ve iki împaraorluk münasebetleri tetkik edilmiştir. Göüşmeler gündüz büyük bir samimiyet içeisinde cereyan etmiş, geniş ve açık bir fiir teatisi ile neticelenmiştir. İki memle;et arasında mevcud münasebetler 16 nian paktınm dostluk zihniyeti dahilinde ökişaf ettirmek niyeti bir kere daha teyid ılunmuştur. Bu paktta mevzuu bahis huusî anlaşmanın mümkün olduğu kadar abuk bir sırrette akdedilmesi de kararaştırılmıştır. Görüşmeler esnasında ltala ve Büyük Britanyanın müessir surette ulhün idamesini istihdaf eyleyen iki hü.umetin gayretlerini kendisi üzerinde cem tmiş ve cem etmekte bulunmuş o!an poliikaya devam azmi bir kere daha müşalede edilmiştir.» İngiliz mehafilinde memnuniyet Hakikî vazîyet Roma ziyareti esnasmda sırıttı. Bir taraftan dahilî İspanyol harbi haricin de iştiraküe bugünlerde büyük bir şiddet kazanmış bulunuyor, diğer taraftan ltalyanm Ak ve Kızıl denizler statükolarına dokunan yeni istekleriîe karşılaşılıyordu. Demek ki hakikî vaziyet adına (Centilmen muvafakati) denilen ingiliz îtalyan anlaşmasından evvelki halden daha iyi değil, daha fena idi. Yeni Italyan isteklerine karşı Fransanın kat'î muhalefetile beraber Îngilterenin de bunları hoş görmemesi üzerine Romada tabiatile konuşulabilecek mevzu ve hallolunabilecek mesele kalmamış oluyordu. îşte Romada varılan neticesizlik neticesi budur ki ortada itilâf değil, belki daha ziyade şiddetlenmiş bir ihtilâf bulunduğunu Papa ile neler görüsüldü? Vatikan 14 (a.a.) İngiliz nazırla göstermiştir. Dahilî Ispanyol cidali Almanyanm ve rının Papayı ve kardinal Pacclli'yi ziyaretlerine büyük bir ehemmiyet atfedil İtalyanın hiç fasıla vermiyen iştiraklerile, mektedir. Öğrenildiğine göre Papa, zi General Franko lehine olarak, olanca yaretçilerden Filistinin Kudüs ve Bey şiddetile devam ediyor. Gen«ral Franko tüllaham gibi mukaddes şehirlerinde İn tamamen kazanırsa ne olacak? Yeni İsgiliz polisinin her türlü faaliyetten içtinab panyol idaresi bir şükran nişanesi olarak etmesini ve Filistindeki katolik cemaatleri en hafif tabirile yardımcı devletlerin »uiçin kanunî statüko vücude getirilmesini yuna gidecek mi? Bu bile kuvvetler muistemiştir. Ziyaret esnasında yahudi me vazenesi ve diğer devletlerin «mniyetleri selesinden de bahsedilmiş ve Papa, ya bakımmdan gayet ağır bir vaziyet ihdas hudi mültecilerinin vaziyetlerini ıslah et eder. Hele Ispanyamn Avrupa ve Afrimeğe matuf her türlü teşebbüsten manevî kadaki topraklanndan bir kıstm adaların ve noktai arın şu veya bu devlet etnrine yardımmı esirgemiyeceğini vadetmiştir. bırakılması ihtimali ortalığı çileden çıkaKont Ciano Londraya gidecek Londra 14 (a.a.) Deyli Meyl nr. Ve işte 0 zaman asıl korkulan iş, yani gazetesinin diplomatik muhabiri, gazete yeni bir Avrupa veya cihan harbi meydan almış bulunur. Zaten mahiyet ve sine Romadan şu telgrafı çekmiştir: « Kont Ciano ile yaptığım mülâkat ehemmiyeti itibarile bütün dahilî İspanesnasında mumaileyh bana şunlan söyle yol harbi işte bundan ibarettir. di: « Müzakerelerden pek memnunum. Pek samimî bir hava içinde görüşüldüğünü size temin ederim.» Çemberlayn ile Halifaks tarafından yapılan ziyareti iade maksadile yakında Londraya geleceğine daiı verilen haberIerin doğru olup olnvdığını sordum. Kont Ciano, bana şu cevabı verdi: « Şimdiki halde, size fazla malumat veremiyeceğim. Fakat yakında Londrayı ziyaret edeceğimi ümid ediyorum. Ingilizİtalyan itilâflarını metin ve ruhlarına uygun bir şekilde tatbik etmek niyetinde bulunduğuma size namusum üzerine söz veririm.» Bu vesile ile şu Ispanya meselesindeki millî ve beynelmilel felâketin hakikî sebebine dikkat etmek çok faydalıdır: Harice alet olan dahilî siyaset tefrikası îspanyayı mahvetmekle kalmıyarak beşeriyeti de felâkete sürükliyen bir mahiyet almıştır: îspanya halk cephesi denilen sol hütumerini kurarken harice alet olmuştu. Orada bu cepheyi yıkmak için husule gelen dahilî isyan da kezalik harice alet olmuştur. Roma 14 (a.a.) Havas Ajansınm muhabiri bildiriyor: Îngilterenin tavassutta bulunacağını ümid eden îtalyan mahfilleri inkisara uğramışlardır. İngiliz mahfilleri Akdeniz vaziyetinin inkişafı meselesinde daha az bedbinlik izhar etmekte ve Mussolini'nin Çemberlany ve Halifaks'la yaptığı gö rüşmeler esnasmda kullandığı muslihane lisanı bu hislerini .auhik göstermek için ileri sürmektedirler. Ayni mahfiller, İngiliz devlet adamlarının İtalyanın sulh arzuları hakkında Mussolini tarafından verilen teminatı memnuniyetle karşıladıklarmı ihsas et mektedirler, bu itibarla Roma müzakerelerinin İtalya ile İngilterenin sulhu idame siyasetini takibe devam etmek arzusunda bulunduklarını kaydeden tebliğin son fıkrası manidar addedilmektedir. Diğer cihetten tebliğin hazırlanmasmda müşkülât çekildiği anlaşılmaktadır. Bu tebliğ Çemberlayn'in Roma seyahatinin siyasî ehemmiyetini takdir noktasından yeni bir unsuru ihtiva etmemektedir. Gölcükte bir kalpazan şebekesi yakalandı (BaştaraH l inci sahıfede) Hâdiseyi yerinde tetkik ve tahkik etmek üzere Değirmendereye, Gölcüğe, Tatarihsaniye köyüne. ve müteakıben Derinceye gittim. Edindiğim malumat şayanı hayret safhalarla doludur. Bundan yirmi bes gün kadar evvel, ilk defa olarak Tatarihsaniye köyünde bakkal Hasan Uzunere eski bir beş liralık sürülmüştür. Müteakıben de yeni harf lerle, Lutfiye köyünde bakkal Hasana sahte bir beş liralık verilmiştir. Bu hâdiseye muttali olan Gölcük jandarma kumandanı, derhal tahkikata başlamış ve kalpazanlığın sanıldığmdan daha çok büyük olduğu anlaşılmıştır. Hâdisenin kahramanlan suç üzerinde ve âletlerile beraber yakalanmıştır. Değirmenderede ikamet eden Rizeli llyas kaptan ve Tatarihsaniye köyünde Mehmed oğlu Hakkı Ağacan, hizmetçisi Ibrahim Göksulu, Tatarihsaniye köyünde Hakkı Ağacanm evinde sahte para imal etmektedirler. Bu şebekenin yatakları ve elebaşılan olarak da Mustafa Sınar, Yukandeğirmendere köyünden Ahmed Fidancı, Abdullah oğlu Meh med, Ahmed oğlu Kâmil, Mustafa oglu Kâzım Kahraman, Hisarin köyün den Mehmed, Kâmil, Hakkı, Derincede Gebzeli Halil, Derince Travers fabrikasmda işçi Haci oğlu Hamza, Sür meneli Gülfidan oğlu Izzet Şengül bulunmaletadır. Bu adamlar, llyas kaptanla Hakkı Agacanm imal ettiği sahte be§ ve on liralıklan muhtelif yerlerde sür mektedirler. Geçenlerde îstanbulda Kaıpalıçarşicla yakalanan sahte 5 lirahk, bu şebekenin marifetidir. Diğer taraftan Bursada, îznikte, îzmitte, Derincede, Gebzede, îstanlbulda ve bilhassa Izmit köylerinde geniş mikyasta faaliyette bulunduklari anlaşılmaktadır. Şimdiye kadar sahte olarak yeni harf lerle elli yedi aded 5 liralık, otuz yedi aded 10 liralık, birkaç tane eski foarflerle 5 liralık bulunmuştur. Bumlardan başka henüz imal edilmekte bulunan on beş kadar 5 liralık elde edilmiştir. Roma, 14 (a.a.) Havas ajansınm nuhabiri bildiriyor: Salâhiyettar bir menıladan öğrenildiğine göre Romada buluıan İngiliz murahhas heyetinin azası, Çemberlayn ve Lord Halifaks'ın Roma :iyaretinin neticelerinden memnun oldukarını beyan etmektedirler. Mussolini'nin ıçık ve nazik muamelesi, İngiliz nazırlaında pek müsaid bir tesir bırakmıştır. îalyan talebleri ileri sürülmüş ve Italyanm Funus, Süveyş ve Cibuti hakkındaki taebleri müzakere edilmemiştir. Mussolini, nüşkülâtı mucib olabilecek her türlü îaeb ve mülâhazadan ictinab etmiştir. Müjakereler esnasında Mussolini, Ingiliz .talyan itilâfının hükümlerine riayet ede:e|ini, kendiliğinden teyid etmiş ve Ispanraya ademi müdahale hakkındaki İngiliz »lânının hükümlerini yerine getireceğini iöylemiştir. Mussolini, takib ettiği siyasein hedefi sulh olduğunu tebarüz ettirtnis, nemleketinin ve müstemlekelerinin zenginiğinî inkişaf ettirmek için ltalyanm sulıa ihtiyacı oldugunu ilâve eylemiştir. In?iliz nazırları Münih konferansında sulIU kurtarmak için Mussolini'nin sarfetti?i gayreti hatırlatmışlardır. İngiliz lta!f&n görüşmeleri esnasında birçok siyasî /e iktısadî meseleler de mevzuu bahsolnuştur. Hiçbir itilâf akdedilmemiş ise de ıer iki taraf da biribirini anladığını gös:ermştir. Silâhların terkedilmesi hakkında i& noktai nazarlar teali edilmiş ise de bu sahada da yapıcı bir hal şekline vartnak mkânı hasıl olmamıştır. Neticede taş üstünde taş kalmıyor denilecek bir harablığa sürüklenen Ispanya en mukaddes varlığı oLmak lâzrm gelen kendi benliğini kaybetmiştir. Fransız gazetelerinin neşriyatt Şimdi bu milletin kendi kendini tahrib Paris 14 (a.a.) Ere Nouvelle gaetmek için girdiği bu yolla, daha büyük zetesi yazıyor: bir felâket olmak üzere Avrupayı ve «İngiliz nazırları Romada kat'î bir dünyayı atelşere yakmak tehdidleri içinde anlaşmamazlıkla karşılaşmışlardır. Bu sürüklenip gidiyor. anlaşmamazlığm ifadesinin parlak bir nüRoma seyahat ve mülâkatlan şimdilik munesini dünkü Tevere gzetesinde gör işte bu müthiş hakikatleri tebarüz ettirmiş dük. Bu gazete, emsalsiz bir şiddetle oldu. Fransayı tahkir eden bir makale neşret YUNUS NAD1 miştir.» SÜREYYA IS1K Fransız İtalyan ihtila.fi tehlikeli şekil abyor Donanma Afrikaya gidiyor (Baftarafı 1 inci sahifede) ( YENÎ ESERLER "" İtalya Fransa ile müzakereyi kabul ediyor Roma, 14 (a.a.) Havas ajansının •nuhabiri bildiriyor: Sureti umumiyede SCont Ciano'nun fikirlerini neşrettiği söylenen Telegrafo gazetesi, neşrettiği ırüıim bir makalede bilhassa şöyle demektedir: « italya, Frfansaya karşı serdedüen Italyan talebleri meselesinde îngilterenin tavassutta bulunmasını hiçbir zaman istememiştir. italya hükumeti, Fransa ile do§rudan doğruya müzakereye başlamak ihtimalini derpiş edebilir. İtalya, Hdbeşistan harbini hazırlamakta olduğu için ikin:ikânun 1935 tarhli Fransız Italyan itilâfını kabul etmiştir. Fakat, Fransa, samimiyetten uzaklaşarak İtalyaya karşı iktısadî sahada zecrî tedbirleri tatbik etmiştir. İtalyanın 1935 itilâfları esası dahilinde müzakereye gırismek istememesinin sebebi budur. Fakat bundan, îtalvanın muhakkak harb etmek istediği mânasını çıkarmamalıdır. İtalya, Fransada farfaracılık azaldığı ve sükunet avdet ettiği zaman başka metodlara müracaat edilmesi taraftandır. îtalya hükumeti, iki memleket arasında daha müsaid bir hava estiği za Populaire gazetesi yazıyor: «Roma seyahati hiçbir değişiklik hu sule getirmemiştir. İtalya, taleblerinde şiddetle ısrar etmektedir. Bu taleblerin ne şekil alacağı kestirilemez. Yalnız Fransa değil, İngiltere de bu vaziyeti bütün açıklığile, soğukkanlılık ve kat'iyetle nazan itibara almahdır.» Humanite gazetesi, tehlikenin «pek hakikî ve açık» oldugunu yazmakta ve şunlan ilâve eylemektedir: z «Roma müzakerelerini takib edecek olan tehdid ve tahkir konseri esnasında İngiltere Başvekili bir üçler veya dörtler konferansı toplanması için ilk fırsattan istifade etmeği düşünmiyecek m\h> Bursa Halkevinde yeni yıl faaliyeti Bursa (Hususî) Halkevimiz yeni çalışma yılının başlangıcına hararetle hazırlanmaktadır. Burada eskiden bir oparlörle idare edilen konferans ve müzik neşriyatııu da genişletmek için tedbirler alınmıya başlanmıştır. Bugünlerde satın alınacak yeni oparlör tesisa tile şehirde (17) yerde birden neşriyat yapılacaktır. Yeni tertibat çok mükemmeldir ve bunlar için 12,000 liradan fazla masraf edüecektir. Yeni Halkevi binası Cumhuriyet mey danma yapılmıya başlanmıştır. Burada muazzam ve modern bir Halkevi binası yükselecektir. Muhtelif salonları, kü tübhanesüe böyle bir Halkevi Bursa gibi münevver bir muhite çok lâzımdı. Halkın teberruları ve muhtelif teşek küllerin yardımlarile bu bina 100 bin liraya çıkacaktır. sile çizilmiş hududlar dahilinde şayanı memnuniyet bir müsavat dairesinde noktai nazarlarını teati etmiş ve bu görüşmelerle varılan aydınlanma keyfiyeti, muhakkak ki İngiliz Italyan münasebetleri bahsinde memnuniyet vermiyen müs,ahede neticelenmemiştir. Gene bu görüşftıelerden çıkan mâna, Roma ile Londra arasındaki münasebetlerin sarih surette müspete doğru inkişaf ettiği meıkezindedir. İki devlet arasında imzalanmış bulunan anlaşmalarm çok yakında meriyet mevkiine girecekleri keyfiyeti de bunu göstermektedir. Alman mehafilinin kanaati Berlin 14 (a.a.) Politik mehafiller, Roma görüşmelerinin hiçbir pratik netice vermediğini ileri süren Paris, Londra ve Roma gazetelerinin mütaleasma iştirak etmemektedir. Salâhiyettar Alman ricali, bu hususta Reuter muhabirine bu sabah şu beyanatta bulunmuşlardır: Çemberlayn ve Mussolini arasındaki fikir teatisinden doğan terakkileri müşahede etmekle memnunuz. Mussolini'nin haksız hiçbir talebde bulunmadığı ve bu hususta verdiği teminatm îngiliz devlet adamlannı memnun ettiği muhakkaktır. Akşama doğru ise, yan resmî bir memba, aşağıdaki yan resmî tebliği neşretmiştir: Sanıldığmâ göre, Berlin politik mahfilleri, îtalyan ve İngiliz nazırları arasındaki görüşmelerin, bugünkü vaziyet dolayı Paris 14 (a.a.) Fransanın Akde Atatürk niz filosu, bu ayın 18 inde şimalî Afrika Ebedî Şefimiz Atatlirkün hayatı hakkın» sahillerinde bir cevelân yapmağa başlı da M. Turhan Tan taralından vücude geyacaktır. tirilen bir eser, Kanaat kütüphanesi taraBir Fransız gazetecisi İtalyadan fından neşredilmiştir. Bu eserde Atatürkün çocuklu|u. gencliğl, Erkânı harb Yüzbaşısı tardedildi Mustafa Kemal Bey, Meşrutiyetin llanında Paris 14 (a.a.) Romaya gitmekte Mustafa Kemal Bey, Anafartalar kahramaolan Fransız kadın gazetecilerinden Ma nı, Mustafa Kemal mlllet başında, zafer, inkılâbcı Atatürk, Atatürkün ölümü bahisdeleine Angles, hududu geçtikten biraz leri vardır. sonra memleketten dışan çıkanlmıştır. Kitab. «111 kuruşa satılmaktadır. Madeleine Angles, İtalyan vizesini ASKERLİK ÎŞLERİ havi muntazam bir pasaportla seyahat et ( mekte idi. Gazeteciye maruz kaldığı bu Şubeye davet muamele hakkında izahat verilmemiştir. Fatlh Kakymakamlığından: 1 316 329 (dahil) dogumlulardan heBursada mes'ud bir nüz sevkedilmemiş islâm piyadelerden yoklama kaçağı, bakaya, saklılar ve numarasız, nişanlanma 2 Bu doğumlular kâf i gelmedigi takdirBursa (Hususî) Belediye salonunde 330 doğumlularm piyadelerinden kura sıda Bayan Halise Minezle C. Müddeiu ra numarasile ikmal edilecektir. mumî muavini Reşad Türelin nişanlan3 Bunlardan bedel vereoeklerin bedelmaları münasebetile bir suvare veril leri 20/1/1939 cuma günü akşamına kadar miştir. Gene nişanlılara Valimiz Şefik alınacaktır. 4 İçtima ve sevk günü 21 ikincikânun Soyer nişan yüzüklerini takmış ve ken1939 sabahı saat 9 dur. dilerini tebrik ederken bu yaştaki bü 5 Tayin olunan içtima gününde mütün genclerin de yuva kurmalan temen kelleflerin şubede bulunmalan meşruttur. nisini ilâve etmiştir. Suvare geç vakte Gelemiyenlerin askerî mahkemeye veriiekadar îstanbuldan getirilen bir caz cekleri ilân olunur. bandla devam etmiştir. Davetliler zen* * * gin bir büfede izaz edilmişlerdir. Beyoğlu Askerlik Şubesinden: Yoklama kaçağı olarak şubemizde muayethtilâstan suclu mahkeme ne gören ve henüz askerlik yapmıyan yabancı piyade sınıfına mensub cezalı Lslâm. başkâtibi eratm 316333 doğumlu mükelleflerln asŞile mahkemesi Başkâtibi Eminin, kere sevkedilmek üzere 21/1/1939 cumarte200 küsur lira zimmet ve ihtilâstan mu si günü saat 9 da nüfus cüzdanlarlle birlikte şubede bulunmalarının ve 18 hazlran hakemesine, îstanbul Ağırceza mahke 1936 dan evvel asker edilmişlerden bedel mesinde dün sabah başlanmıştır. vermek isteyenlerin 21/1/1939 akşamına Kendisi, ne zimmet, ne de ihtilâs ma kadar müracaat etmeleri ilân olunur. * * * hiyetinde suç işlediğini, verildiği iddia Bakırköy Askerlik Şubesinden: olunan paralann hatta kendisine veril1 Piyade sınıfından yoklama kaçağı, miş bile bulunmadığını söylemişfir. bakaya, hastahk ve diğer meşru sebeblerle Tahkikat dosyasmda tespit olunan muh şimdiye kadar sevkolunmıyan lslâm 316329 telif sualler sorulmuş, izahat almmış ve doğumlular celb ve sevltedilecektir. 2 Bedeli nakdî vereceklerin bedellerl neticede tahkikatm derinleştirilmesi. 20 ikincikânun 939 cuma günü akşamına ehli vukuf^a tetkikat yapılması kararkabul dilecektir. Şubede laştırılmıştır. Mevkufun serbest bırak kadar 21 ikincikânun 1939 dur. toplanma günü ma isteği reddedilmiştir. Muhakemem'n 3 Alâkadarların muayyen günde müdevamı, 21 şubata bırakılmışfır. racaat etmeleri.

Bu sayıdan diğer sayfalar: